Tadım ...
Bilen bilir "Tadım" Otelcilik işinin parçasıdır, özellikle -Zincir- markalar reçete (recipie) içindeki malzemenin kaynağı / türevi / tadı konusunda hassastır ve birden fazla mutfakta aynı tad yakalanması amaçlandığı için malzeme kaynağı değişimine pek sıcak bakmazlar.
... kimi zaman bu kaçınılmazdır.
Başaşçı (...ki kendisi Mutfakta İmparator muamelesi görür) yeni sezon için menü oluşturur, tabi ki bu menü'nün ve içeriğinin test edilmesi, onaylanması ve hatta sunumun dahil (tabaktaki malzemenin nasıl duracağı) kontrol edilmesi gerekir.
...kötü bir adamım ya! (malum) gidip arada Otel müdürüne yazıyorum ...
- Orhan bey, Orhan bey ... o kadar tadım yapıyorsunuz ama beni hiç çağırmıyorsunuz!
Eğri oturalım, doğru konuşalım .. ben tadım'dan ne anlarım? Motor yağı desen eyvallah ama buharda terbiye edilmiş mini brüksel lahanasının çukulata sosunda nasıl duracağını (doğal olarak) bilmem ... yer geçer, ahçı'ya da "Eline sağlık!" derim ... ama o kadar.
Amacım belli, işi bilen abilerin masasında oturup sonradan ukalalık malzemesi olarak kullanacağım bir, iki püf noktası öğrenmek + beleş / güzel yemek yemek.
Otel Müdürü kibar adam, görmüş - geçirmiş ... kim bilir benim gibi kaç tane kendini bilmez ile uğraşmış ... bozmuyor (...ki ben onun yerinde olsam terlikle döve döve kovalardım.) "Bakarız" , "Ayarlarız" falan diyor. Belki bu taktik tutar ama sorun şu ki ben -yüzsüzüm- hem de had safhada.
- Orhan bey beni ne zaman tadım'a çağıracaksın?
- Hallederiz Kaan bey
- Orhan bey tadım yapmıyoz mu?
- İnşallah Kaan bey
- Orhan bey tadım ne oldu?
- Ayarlarız Kaan bey
... 8,981 deneme sonunda bir gün telefonum çaldı.
- Alü!?!
- Kaan bey, yarın tadım'a gideceğim, isterseniz siz de gelin.
- aaa!Tamam, ne zaman?
- Öğlende Divan Taxim'de buluşacağız.
- Taam
Heyooo .... beleş kayıntı
Atladım gittim tabi, özel salon ayarlanmış. İçeri girdim ki bilmem kaç tane Divan otel müdürü ve şef oturmuş menü inceliyor ve not falan alıyorlar. Benim işim olmaz, kibarca tanıştırıldım ... geçtim, bir kenara oturdum. Kayıntı başlasın diye bekliyorum.
Garsonlar geldi, önüme su koydular ... 4 - 5 tane de bardak ... Başaşçı demez mi!!
- Hadi başlayalım!
Eleman Alman, baktım herkes disiplin içinde önündeki şişelerden biraz su koyuyor, kokluyor - ağzında çalkalıyor, suyu bardağa geri püskürtüyor ve not alıyor.
.... ne oluyor be?
Orhan bey yanımda, eğilip sordum ...
- Noluyo ya?
- Tadım yapıyoruz Kaan bey?
- .... yemek yok ama...
- Su konusunda karar veriyoruz Kaan bey
- Su'mu? ...ben su içmeye mi geldim yani?
- Evet Kaan bey.
- .......(küfür/sessizce) ......(küfür/alçak sesle)
- .....
- Ben Brasserie'ye geçiyorum, karnım aç ... tadım bitince haber verirsin.
- Peki (bıyık altından gülerek)
...keleğe bak ya !!! Tadım'mı istiyorsun? Al sana Tadım Hakkını vermek lazım, gayet kibar bir hamleydi (kaPak)
Ders oldu mu? ...şüpheliyim.
12 Yorum
Recommended Comments
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap