2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
01-11-2011 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Arkadaşlar,Focus 3 Titanyum X Sunrooflu ve Otomatik Parklı Şeker Kırmızı otomobilimde Focus 3 e yakışmayan,yada kanaatimce eksik gördüğüm şeyleri yazıyorum .... EKSİKLİKLER : 1- Anahtarsız giriş olmaması 2-Alarm olmaması 3-Gösterge ekranı ile Müzik sistemi ekranlarının düşük çözünülürlüklü ve küçük olması 4-Arka kapıların üstünde tweeter olmaması 5-Soğutuculu Torpido olmaması 6-Arka koltuk havalandırma ızgaralarının bulunmaması 7-ön konsolda yeterli eşya koyma gözünün olmaması 8-Küçük stepnenin olmaması (2012 Ekiminden itibaren var artık) 9-Start-Stop olmaması(Dizellerde) 10-ESP nin devre dışı bırakılamaması 11-17 inç jant olmaması 12- Sedefli Beyaz renk olmaması,renk seçeneklerinin az olması 13-Ultraviole ön Cam olmaması 14- Avrupadaki özelliklerin bazılarının hala satışta olmaması 15- İçerden açılamayan bagaj kapağı 16-Amortisörlü Kaput yok 17-Arka bagaj kapağında içerde el tutma yeri yok (Sedan'da yok) 18-Sony Müzik sistemi 19-Sadece önlerde ambians ışıklandırması olması 20-Ambians ışıklarının gösterge ışıkları ve müzik siteminin ışıklarının rengini değiştirememesi 21-Torpidonun kilitsiz olması 22-Benzin deposu kapağının kilitsiz olması 23-Lastik Basınç uyarı sisteminin olmaması 24-Bagaj aydınlatması hala çok zayıf HATALAR 1- ön konsol kenarlarının çıkıntılı olması nedeniyle bolca diz çarpması yaşanıyor,dizlerde morartılar oluşuyor 2-USB girişi torpidoda ve çok kötü konumlandırılmış,flash belleği takmak eziyet 3-Torpido çok küçük,kullanışssız ve kapağını açmak,özellikle ön yolcu koltuğunda biri varsa imkansız... 4-Bluetoothtan telfonunuzun isim rehberini alıyor ama isimleri önce soyad,sonra ad olarak tanıyor,bunu ad-soyad yapamıyorsunuz,araycağınız kişinin soyadını bilmezseniz bayağı uğraştırıyor birini bulmak rehberden 5-Ses kumandaları ve yol bilgisayarı kumandaları direksiyonda olmamış,direksiyonu çevirdiğinizde kullanılamaz hale geliyorlar,eskisi gibi direksiyondan bağımsız ve sabit olmalıydı 6-ön koltuk kafalıkları çık kaba ve öne eğimli,başınızın arkasından sizi öne doğru ittiriyor,ayrıva tam olarak oturmuyor,eğimli çubukları nedeniyle 7-ön konsol o kadar uzunki ön camları silemiyorsunuz içeriden 8-Ses sisteminde mute yok 9-Bluetoothla bağlandınız diyelim,ama özel konuşmak istiyorsunuz,otomobilin teybini bir kapatyosunuz telefonda kapanıyor,arayanın yada aradığınız kişinin suratına çat diye kapatıyosunuz telefonu 10-USB den müzik klasörlerini seçerek karışık dinleyemiyorsunuz,ya tüm usb deki müzikleri karışık çalıyor yada sadece bir dosyayı karışık çalıyor,bunu anlatmak biraz zor ama olmamış işte... 11-Sunroof biraz daha geniş olsaymış keşke... 12-Kornayı çalmak çok zor,çalmak için bayağı güç harcıyorsunuz..., 13-Radyodan kanalları direksiyondan istasyon atlatarak bulmak eziyet,konsoldan bulmak daha kolay... 14-Orta ekrandan müzik çalar menülerini kullanmak çok sıkıntılı ve çok dip yaptırıyor,çok alta inip geri dönmeler var... Başka aklıma gelen şeyler olursa ekleyeceğim..Şimdilik bu kadar....3 puan
-
Çok iyi bilirim o sorunu kilitlerden biri takılıyor diğerilerinin kapanmasını önlüyor önce kilidin iÇine wd-40 sıkıp bir bakın ve kapanmayan kapıyı iÇten alıştırın3 puan
-
Bu inceleme 2011 model Focus III 1.6 Ecoboost Titanium paketli 5 kapı HB araç ile ilgilidir, kendilerini yaklaşık bir aydır tanımaya çalışıyorum, erken izlenimlerim Yakup Çağatay'ın tanıtım yazılarından alıntılarla süslenmiş hali ile aşağıdadır. Son yazmam gerekeni en baştan yazayım da okuma tembelleri sıkıntı çekmesin, Focus'un 3. nesline çok çabuk ısındım, incelemede bu modeli sınıfına ve marka standartlarına göre sürüş keyfi, sürüş konforu, sürüş güvenliği ve performans açısından başarılı buldum ve hedef kitleyi de iyi tanımlamak kaydı ile alınası bir araç olduğu görüşündeyim. Kuşkusuz zaman içerisinde kullanıcı talepleri doğrultusunda iyileştirmeler gerçekleşecek ve bu haliyle dahi çok olgun bir izlenim uyandıran model daha da gelişecektir. Şimdi gelelim okuma meraklılarına yönelik açılıma. TASARIM Modeli incelemeden mutlaka Ford'un hedeflerini de gözetmek lazım. Yeni Focus ile Ford ilk kez dört kıta ve 120 ülkede standart bir modeli tüketicinin beğenisine sunmaya karar verdi. Bu da Kenya'lı ile çinli'nin, Brezilya'lı ile İngiliz'in ve hatta Amerikalının zevklerine hitap edebilecek bir model üretme gerekliliğini beraberinde getiriyordu. Hal böyle olunca uç tasarım öğelerinden uzak, genelde iyi kabul görmüş halefi ve Ford'un diğer modelleri ile ilişkisini koparmayan, herkesin kolayca beğenebileceği, ya da belki daha doğru ifade etmek gerekirse rahatsız olmadan benimseyebileceği bir modelin tasarlanması kaçınılmazdı. Sonuçta ortaya çıkanı hepimiz görüyoruz, nefret eden hemen hiç yok, ama ileriye bir tasarım adımı olarak algılayan ve sırf tasarımı nedeniyle araca hayranlık duyan da pek yok. Aslında yakından incelendiğinde Ford'un kinetik tasarım ilkelerine uyumlu, geniş ön panjur, gösterişli farlar, çamurluklardaki vurgulamayla daha da etkileyici hale gelen yüksek omuz çizgisi, bir-iki santimetre fark ile de olsa eski modelden daha uzun (hem boy, hem dingil mesafesi), daha dar ve daha alçak yapısı ile tasarım dinamik ve oldukça da etkileyici bir görüntü oluşturuyor. Yeni tasarım sürtünme katsayısını da 0,318'den 0,295'e düşürerek %7 oranında azalmasını sağlamış. Bu arada anlamsız tasarım öğeleri de yok değil, öndeki üçgen simetrik yan kör panjurlar (ya da adına ne demek gerekirse), sedanlardaki fazla oynanmış bagaj kapağı yapısı ve sedanın benzin depo kapağı buna birer örnek. Sonuçta tasarım zevk meselesi, bu araçta tasarım çoğu kişi için bir edinme kriteri olmadı ya da olmayacak büyük olasılıkla Kişisel görüşüm: Focus imrendiren bir tasarıma sahip değil, ancak çizgileri yine de ilgi çekici ve aracı özellikle siyah renk ağırbaşlı ve güçlü gösteriyor. Bence sınıfın tasarım şampiyonu hala Astra, dün yan yana durduklarında bunu bir kez daha anladım, ama Focus'a da hayranlıkla olmasa bile beğenerek bakabiliyorum. Tasarım öğelerinden HB'de özellikle beğendiklerim: + Benzin depo kapağının yerleşimi, + Yana doğru uzayan arka stoplar, + Kenardaki sahte panjur üçgenleri bir kenara bırakmak kaydı ile dinamik ön görüntü, özellikle seksi spoyler dudakları İÇ MEKAN Ses sistemi övgüyü hak ediyor. Bir arkadaşım araca bindiğinde "Aaaa Vertu mu yapmış bunu!?" diye hayretini gizleyemedi. Gerçekten Ford yetkilileri de bu sistemin tasarımında cep telefonlarından esinlenildiğini belirtiyor. Sağ tarafta sayısal tuşlar, solda ise kaynak seçim tuşları var. Ortada konumlanmış ses ayar düğmesi aynı zamanda açma kapama işlevini de yerine getiriyor, onun üstünde de beş yollu imleç sistemi var. Cihaz CD üzeriden mp3 çalabildiği gibi torpido gözünde yer alan USB veya 3,5 mm jak girişi ile değişik ses kaynaklarının bağlanmasına izin veriyor. Söz gelimi ben 16 GB'lık bir flash bellek takarak binlerle parça arasından seçim yapıp dinliyorum. Çok güzel! Ses kalitesi fazlası ile yeterli hatta fazla bas ağırlıklı denebilir, sanki subwoofer var gibi çalıyor. Ancak bas, mid, tiz ton ayarları, o da yetmezse değişik seçenekler sunan eşitleyici (equalizer) ile zevkinize uygun bir ses çıktısı almanız mümkün ve HiFi konusunda da oldukça meraklı ve titiz bir kişi olarak detaylı, doğal, keyif veren bir ses verdiğini, sık dinlediğim klasik müzikte bile çok doyurucu olduğunu söyleyebilirim.. Cihazın kullanımı da oldukça işlevsel ve sürüş esnasında dikkat dağıtmıyor. Burada parantez açıp bu tasarımın Sony'den daha iyi olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bluetooth üzerinden telefonu da ses sistemine bağlayıp tümüyle ses sistemi üzerinden kullanabiliyor, telefonun rehberine ulaşarak ya da ses sistemi tuşlarından numara çevirerek arama yapabiliyorsunuz. Ayrıca sesli komut sistemi de radyonun pek çok işlevine konuşarak kumanda etme imkanı sunuyor, binenleri çok şaşırtan bir özellik ve sorunsuz çalışıyor (hoş bu Linea'da bile iki sene önce vardı ayrı mesele). Sesli komut sistemi aynı zamanda klimayı kontrol etmek için de kullanılabiliyor. LCD ekranlı çift yönlü otomatik klima sistemi kumandaları ses sisteminin hemen altında ayrı bir bölmede yer alıyor. Görsel olarak şık, kullanım olarak da başarılı bir sistem. Havalandırma mazgalları çok yönlü ayarlanabiliyor, fan sessiz ve güçlü üflüyor ve klima kısa sürede soğutuyor. Isıtmalı ön cam nedeniyle buğu gidermede klimaya pek ihtiyaç kalmıyor. Klimanın hemen altında değişik kontrol düğmelerinin konumlandığı bir alan var, benim aracımda orada ön cam, arka cam ısıtma ve otomatik start/stop sistemi düğmeleri var. Genel görüntüye uyan, ulaşması zor olmayan bir düğme paneli olmuş. Orta konsol asimetrik yerleşimli vites kolu ve hemen solunda yer alan el freni kolu ile devam ediyor. El freninin sıradışı yerleşiminin avantajı belli: Kolçak ve bardaklıklar için iki koltuk arasında geniş bir alan sağlıyor. Ayrıca direksiyona yakınlığı nedeniyle el frenli manevralara meraklılara kolaylık sağlıyor. Dezavantajı ise vites kolunu biraz direksiyondan uzaklaştırması, ancak bu pratikte sorun oluşturmuyor, ben kendimi genelde seyir esnasında sağ dirsek kolçakta, sağ el vites topuzunda ve sol el 9 hizasında direksiyon çatalını üç parmakla tutar vaziyette yakalıyorum, o kadar rahat sürülüyor yani... Titanium harici donanımlarda da vites kolunun yeri değişmiyor, ancak kolçak olmadığından el freni normal yerinde ve vitesin sol yanında küçük bir eşya gözü bulunuyor. İç mekanda tavanda önde ve arkada birer tane olmak üzere LED'li iç aydınlatma üniteleri var, aynı zamanda okuma lambalarını da içeriyorlar, ışıkları güçlü ve göreceli geride, baş hizasında konumlandığı için sürüş esnasında yakılmak zorunda kalınırsa göz almıyor. Ayrıca kapı içi cepleri, açma kolunu, orta bardaklığı aydınlatan loş kırmızı bir LED ışıklandırma var, o da hoş (!), ancak zevk meselesi doğal olarak, beğenmeyenler menüden girip devre dışı bırakabilir. Far ayar düğmesi güzel tasarlanmış, kullanımı kolay, ayrıca güzel bir ayrıntı da yükseklik ayar düğmesinin gömük olması ve basınca çıkması. Böylelikle her yıkatmadan sonra ayarı düzeltmeye gerek kalmıyor. Farlar standart halojen, adaptif falan da değil, Xenon farlar X-paketle birlikte geliyor ve birkaç önemsiz ilave ile bu paketin maliyeti 5000 TL'yi bulduğundan bana cazip gelmedi. Şu haliyle bile farlar gayet yeterli. Gece yağmurda kullanırken dahi sıkıntı çekmedim. Sinyal ve silecek kumanda kolları da çok kaliteli ve kullanışlı. örneğin uzun far devreye girerken çat çat ses yapmıyor, kısa bir dokunma ile değişim gerçekleşiyor. Bu arada silecekler hassasiyeti ayarlanabilen yağmur sensörü ile düzgün tepki vererek çalışıyor, ortadan iki yana açılıyor ve camda silinmemiş nokta bırakmıyor. İşi bittiğinde de mahcup bir hareketle kaputun altına çekilerek aerodinamiyi bozma veya ses üretme gibi olumsuzluklara izin vermiyor, güzel bir detay. Genel anlamda iç mekanda insanı tatmin eden bir kalite hissi var. Hız kontrol sistemi direksiyon göbeğinin solundan, ses açma kapama, telefon açma kapama ve sesle kontrol düğmeleri ise göbeğin sağında yer almış durumda. Sonuçta direksiyon üzerinde toplam yaklaşık 20 hareketli parça ile onun birkaç misli işlevi kontrol ediyorsunuz ki bu belli bir öğrenme ve alışma süreci gerektiriyor. İç mekanda çok sayıda göz var, kapı içi cepleri oldukça geniş, far düğmesinin altında gizli bir göz, kolçak içinde geniş yer, dikiz aynasının hemen üstünde gözlük kılıfı, arka kapı içi cepleri, arka koltukların yanlarında ikişer cep, kolçak önünde iki bardaklık (biri küllüğü de içeriyor) bunlara örnek. çakmak ve küllük kolçağın önünde ulaşılması zor bir yerde ve sürüş esnasında kullanımı ciddi güvenlik açığı oluşturacaktır. Zaten küllük hemen stepnenin yanında ebedi istirihatgahına gitti. Ön koltuklar göreceli sert ve fakat çok rahat, ayrıca yan destekler çok iyi kavrıyor ve virajlarda koltuktan savrulmayı önlüyor. Ayarlanabilir bel desteği de konforu arttırıyor. Ancak beld destek ayar kolları kolçak tarafından kapatıldığı için kullanımı çok kolay değil. Zaten bir kez ayarladıktan sonra çok değişmeyeceği için bu da sorun değil. Arka koltuklar da rahat ancak bacak mesafesi sürücü iri, arkada oturan da iri olunca yetersiz kalabilir. Ancak ben önde, eşim arkada çok rahat sığdık. Yine de uzunluğu artmış bir araçta arka yerleşimin daha rahat olmasını beklerdim, maalesef yatık cam ve geniş ön konsol tasarımına gitmiş kazanılan alan. Bir de arka kafalıklar çıkıkken görüşü azalttığı, inikken de oturanda omuzların arasına basınç uyguladığı için nasıl ayarlayacağımı bilemedim. Uzun yolda arkada birisi oturacak olursa çıkartmaya karar verdim. Aykırı bir diğer özellik de (sanırım tüm yeni modellerde var) kapılar kapandığında B sütünu ile kapı trimi arasında kalan ve parmak girecek genişlikteki mesafe. Bir arkadaş bunu işçiliğin kötülüğüne bağladı mesela, ki alakası yok. Sanırım sürtünebilecek yüzeyleri azaltarak ek sesleri engellemek amacı güdülüyor. Bagaja da değinip motor özelliklerine geçelim. Daha önce de çok konuşuldu, "coupe" benzeri tasarım çizgisi nedeniyle arka oldukça alçak sonlanıyor, bu bagaj yüksekliğini olumsuz etkiliyor, buna bir de tam boy stepneyi ekleyince derinlik ve genişlik olarak yeterli ancak yükseklik olarak yetersiz bir bagaj söz konusu. Bu haliyle çok çocuklu ailelerin yaz tatiline çıkarken lastik tamir kiti alıp stepneyi köpüğü ile birlikte evde bırakması tek çare gibi görünüyor. Yine de çok dramatize edilecek bir durum değil ve zemin halısının altında kalan çok gözlü alan da birçok ıvır zıvırı ortadan kaldırıyor. Muhtemelen 2012 modellerindeki diğer bir iyileştirmede yarım stepne olacaktır. Bagaj kapağında içten tutacak yerler mevcut her iki tarafta ancak yukarıdan aşağıya çekip kendi haline kapanmaya bırakırsanız çok kuvvetli çarpıyor, ortalarda yakalayıp frenlemek gerek. MOTOR ve ŞANZIMAN Motor kaputu ön panelin sol alt yanındaki kolla açılıyor, ve kaputun sağında kolay ulaşılabilen bir kilit mandalı var. Kaput bildiğimiz sabitleyici çubuk ile sabitleniyor, asansörlü sistem henüz(!) yok. Motorun üstü izolasyon malzemesi ile doldurulmuş bir kapak ile örtülü, aynı şekilde altta da sıkıştırılmış elyafa benzer bir maddeden yapılmış kaplama mevcut. Birincisi ses izolasyonu için yararlı iken ikincisi de motorun temiz kalmasına ve aerodinamiğe katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Tüm bakım ve ikmal noktalarına ulaşmak kolay. Bu arada çamurlukların içleri çok etkili bir davlunbaz sistemi ile kaplanmış ve bu davlunbazlar tekerleğin önüne ve yanına doğru birkaç santimetre uzuyor, tuhaf bir görüntü - sanki kesilmesi unutulmuş gibi, ne amaçla yapıldığı konusunda bilgim yok, ama çamurluk içlerini temiz tutmak veya araç altındaki hava akımını düzenlemek gibi varsayımlarda bulunabilirim. Araçta kullanılan EcoBoost motor hafif, komple alüminyum yapısı ile üç önemli teknolojiyi kullanarak verimliliği arttırıyor: merkezi olarak yerleştirilmiş yüksek basınçlı doğrudan enjeksiyon sistemi, düşük ataletli turbo ve çift bağımsız değişken zamanlamalı eksantrik (Ti-VCT). Bu kombinasyon daha büyük hacimli bir motorun güçlü düşük devir torkunu çok daha küçük bir motorun boyutları, ağırlığı ve yakıt ekonomisiyle sunulmasına olanak tanıyor ve dizelle benzinlinin performans avantajlarını birleştiriyor. EcoBoost motor 5700 d/d'da oluşan 180 BG'lik yüksek gücü, çok geniş ve düz bir tork eğrisiyle birleştiriyor ve 1,600-5000 d/d arasında 240 Nm tork sunuyor. Motor ayrıca geçici olarak turbo basıncını yükseltme özelliği ile sollama ya da sıkı hızlanma sırasında 15 saniyeye kadar süreyle 1,900 ile 4,000 d/d arasında torku 270 Nm'ye yükseltebiliyor. Kağıt üstünde böyle, peki gerçek hayatta nasıl? Motor Start/Stop düğmesi ile çok hızlı bir şekilde devreye giriyor ve daha soğukken bile sarsıntısız ve düzenli çalışıyor. Motor sesi özellikle rölantide iç mekana hemen hiç yansımıyor, hatta müzik dinlerken otomatik start/stop sistemi devrede iken motorun durduğunu çoğu zaman göstergelere bakınca fark ediyorsunuz. İlk kalkıştan itibaren ivmelenme güçlü ve istikrarlı. Geniş tork bandı nedeniyle sık vites değiştirmek gerekmiyor, neredeyse 1000 d/d'dan itibaren kesintisiz ivmelenme mümkün, ve bir üst vitese geçtiğinizde gene ideal tork değerleri ile devam ediyorsunuz. Ancak klasik Ford özelliği yine de hissediliyor, emisyon kontrolü adına gaz pedalı hareketlerine hafif (ama gerçekten hafif) bir ataletle cevap alınıyor, ya diğer bir deyişle "arkana tekme yemiş gibi" fırlamıyor. Muhtemelen bu etki nedeniyle daha önce forumlardaki performans meraklısı bazı arkadaşlarımız bu motordaki beygirlerin kalitesi konusunda kuşkuya düşmüşlerdi. Sonuçta bir yarış arabası değil, sportif bir aile arabası söz konusu, ancak bu motorla her şartta kesinlikle çok akıcı, hızlı, keyifli ve konforlu bir sürüş yapmak mümkün. Diğer bir deyişle motor çok ama çok tatmin ediyor. Turbo motorlardaki manifold özelliği nedeniyle kabine yeterince ses gelmemesi ve sportif araç sürüş algısının sağlanamaması yüzünden Ford emme sistemine bir "ses üreticisi" eklemiş, bu seçilen motor frekanslarında sesi güçlendirerek, hoşa giden motor seslerini kabine aktaracak şekilde ayarlanmış. Sistem normal yolculuk sırasında düşük ve konforlu bir gürültü düzeyi sağlarken, hızlanma sırasında hoş, sportif denebilecek bir ses sağlıyor (komik ama etkili). Motoru 115 BG TDCi ile karşılaştırmak gerekirse düşük devirden ivmelenmesi sanki daha bir akıcı, tork ve buna bağlı çekiş ikisinde de benzer, ancak dizelin 3500-4000 d/d'da soluğu tükenirken benzinlide 5500-6000 devire kadar akıcı ve etkili bir hızlanma sağlanıyor, bu benim için önemli bir keyif faktörü 6 ileri şanzıman da motorla mükemmel uyum içerisinde, vites aralıkları gayet iyi seçilmiş; vites yolları oldukça kısa, geçişler çok net ve kolay, sık sık zevkine vites değiştirmek geliyor içinizden. 5 ve 6.vitesler tasarruf vitesi gibi düşünülmüş, 5.viteste 1000 d/d hızı 40, 6.viteste ise yaklaşık 47 km/saat; diğer bir deyişle 3000 d/d ile 6.viteste 140 km/saat üzerinde bir hızınız oluyor. Bu düşük oranlara rağmen üst viteslerde bile güçlü tork nedeniyle ivmelenmede hiçbir zaman eksiklik hissedilmiyor. Maksimum hızı hiç denemedim ama muhtemelen 5.viteste ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Otomatik Start/Stop sistemi araç boşta dururken, frene basıldığında, örneğin trafik ışıklarında, otomatik olarak motoru durduruyor ve sürücü hareket etmek için debriyaja bastığında motoru yeniden çalıştırıyor ve araç dururken harcanan yakıttan tasarruf ediyor, bu miktar benim trafik ve kullanım şartlarımda 0.4 l/100km civarında. Otomatik sart/stopun gerçekleşmesi için akünün dolu, motorun sıcak olması ve klimanın devrede olmaması gerekiyor. İstenmezse konsoldaki düğme vasıtası ile veya debriyajı basılı tutarak sistemi devre dışı bırakmak mümkün. Sistem artık çok hızlı ve güvenli çalışıyor, başta kafasına göre takılıyor ve bazen devreye giriyor bazen girmiyordu, küçük bir araştırma sonrasında aracın sergi alanından şasi kutup başı sıkılmadan çıkarılmış olduğunu fark ettim, sıktıktan sonra her şey normale döndü. Bu sistem gerekli mi derseniz çok kolay cevap veremem, çok hızlı devreye girmesi, biraz ağır dur kalklı trafikte sürekli motorun kapanıp açılmasına neden olabilir, bunu debriyaj yolu ile kontrol etmeye çalışmak da ayrı bir stres konusu. Ayrıca bu kadar sık durdur-çalıştırın uzun vadeli sonuçları konusunda henüz fazla bilgi ve deneyim birikimi de yok. Kısacası aracında bu sistem yok deseler hiç üzülmezdim. Bu arada daha 1000 km yapabildim, hepsi şehir içi, ekonomi odaklı kullandığım da söylenemez, tüketim göstergesi şu anda 7.8 - 8.2 l/100km arasında göstermekte, sanırım ve umarım daha da düşer zamanla. bu haliyle bile bence çok iyi bir değer. Bir-iki kelime de aktif ızgara sistemi üzerine: ön panjurun hemen arkasında radyatöre giden hava akımını kontrol eden bir ızgara sistemi var. Motor soğukken lameller kapanarak hava girişini kesiyor ve ısınma daha hızlı gerçekleşiyor, ısınınca da açılıyor ve radyatör soğutuluyor. Doğal olarak kışın soğuk havalarda bu sistem kapalı kalarak hem hızlı ısınma hem de aerodinamiye olumlu katkı sağlayarak tüketimi düşürüyor (ihmal edilebilecek bir düzeydedir olasılıkla). Antalya'da pek kapalı kalabileceğini de zannetmiyorum bu arada... Gerçekten motor henüz çevre ısısı düşük olmasa bile şaşılacak derecede çabuk ısınıyor ve birkaç dakika içinde start/stop devreye giriyor. Ancak fark ettiğim diğer bir husus da eski aracımın aksine bunda stop ettikten sonra çok daha sık ve uzun süreli fanın çalışmaya devam etmesi, hele ki hava sıcak değilken bunu yapması ilginç. Alttan üstten izolasyonlu motor yazın +35 derecelere bakalım nasıl dayanacak... SüRüŞ öZELLİKLERİ Müthiş, evet aynen öyle, müthiş. Direksiyon sistemi elektronik destekli, direksiyon aktarma oranı kısaltılmış (16:1'den 14.7:1'e), tur sayısı da düşürülmüş (2.6), böylelikle hızla tepki veren bir direksiyon sistemi sağlanmış, elektronik destek motor gücünden çalmadığı gibi hız arttıkça sertleşecek şekilde de programlanmış, park ederken pamuk gibi dönen sistem yüksek hızlarda direnci arttırarak güvenli hale geliyor. Bununla beraber dönüş çapının 10.6'dan 11 m'ye uzadığını da belirtmek gerek, manevralarda biraz sevimsiz bir sürpriz olarak kendini belli ediyor. Gövde yapısında yüksek güçte çelikler %55 oranında kullanılarak gövdenin esnemeye direnci ortalama olarak bir önceki nesilden %47 daha yüksek hale getirilmiş. Burulmaya karşı sertlikte eski modelden %15 daha fazla. Dinamik özellikleri iyileştirmek ve daha sessiz ve yumuşak çalışmayı sağlamak için bağlantı noktalarındaki yerel sertlik %75'e varan oranlarda arttırılmış. Tatlı sert dengelenmiş süspansiyon sistemi ile birleştiğinde tüm bu yapısal değişiklikler adeta ray üzerinde gidiyormuş etkisi ile eğilmeden bükülmeden her türlü virajı hızla dönebilen bir araç çıkarmış ortaya. Virajı görüyorsunuz, direksiyonu kırıyorsunuz ve bir anda viraj geride kalıyor. Şimdiye kadar yardımcı sürüş sistemlerini devreye sokacağım bir durum olmadı, genelde fazla zorlandığında hafif bir burundan kayma meylini hissettim, incelemem devam edecek. Yardımcı sürüş sistemleri demişken fiyakalı listeyi buraya da eklemiş olalım, elektronik denge programı (ESP) şunları içeriyor: * ABS fren sistemi, ayrıca Elektronik Fren Gücü Dağıtımı (EBD) ve Viraj Fren Kontrolü (CBC) * Acil Fren Desteği (EBA), Elektronik Fren ön Hazırlığı (EBP) ve Acil Fren Uyarısı * çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Motor çekiş Kontrol Sistemini (ETCS) ve Fren Kilidi Diferansiyeli (BLD) * Hidrolik Arka Dingil Takviyesi (HRB) * Motor Yavaşlatma Tork Kontrolü (EDC) * Dinamik Tork Kontrolü (TVC) * Yokuş Kalkış Desteği Antalya'nın sıcaktan parlamış cam gibi kaygan asfalt yollarında özellikle hızlı kalkışlarda TCS çok etkili, kaydırmadan sağa sola çekmeden hızlanmaya imkan veriyor. Aynı şekilde ESP de aracı çok fazla frenlemeden yola sokacak düzenlemeleri çaktırmadan ve gayet başarılı yapıyor. Ani ağırlık değişimleri iyi tolere ediliyor ve Focus I için ben viraj ustası derdim, bu durumda buna ancak sihirbaz diyebilirim. İki küçük eleştiri ekleyebilirim, ilki Mk.1 ve Mk.2 Focus'lar yolu daha keskin hissettirirdi, direksiyonda milimetrik ayarların sonuçları, yol yüzeyi vb kolay anlaşılırdı. Mk.3 bu konuda biraz daha kibar, yanlış anlaşılmasın etkili, hassas ve hızlı yönlendirme mümkün ama his biraz daha künt işte. Tarifi zor yaşamak lazım, eski Spor Trend'i bu anlamda arıyormusun derseniz kesinlikle hayır, ama fark var, yenisi daha Golfvari... İkincisi süspansiyon ilginç bir progresif yapıya sahip, çok yüksek yük binene kadar çok az yatıyor, ancak yük daha da artınca biraz abartılı bir yatma ya da mesela çok sert frenlemede öne yığılma gözleniyor; bu biraz şaşırtmakla beraber aracın iz sürüş ve frenleme mesafesini kesinlikle olumsuz etkilemiyor. Ne demek istediğimi ESP performansını gösteren videoda anlamak olsaı belki: http://www.euroncap....0b-45b5f4c09b9e Peki konfor ne alemde? Daha önce de yazdığım gibi süspansiyon tatlı sert, küçük engebeleri pek rahatsız etmeyecek düzeyde hissediyorsunuz, genelde iyi emiliyor; büyük kasislerde ve yüksek hızda ise çok başarılı, hem göreceli iyi emiyor hem de kontrolsuz salınımlara izin vermiyor. Genel olarak birlikte gelen Conti Premium Contact 2 215/55-16 lastiklerle süspansiyon iyi bir uyum içinde ve sürüş keyfine kesinlikle olumsuz katkısı yok. Ayrıca kabin gürültüsü de çok makul düzeylerde, lastik gürültüsünü neredeyse hiç almıyor, motor sesi zaten yapay olarak içeri veriliyor, bir tek 90-100 km/saat civarında biraz daha net hissedilmeye başlanan rüzgar sesi olabiliyor ki o da rahatsız edici düzeyde değil. Son olarak iki kelimeyle frenler: çok iyi. önde 30 arkada 27 cm çapında diskler aracı kaymadan, savrulmadan, ve ABS'ye pek nadir ihtiyaç göstererek etkileyici bir şekilde durduryor, fren pedal hissi, sertliği ve yolu da tam kıvamında. Eleştirecek bir şey bulamadım. SONUÇ İşteyken bile biran önce işi bitirip gezmek istiyorum hala, bakın dikkatinizi çekerim eve gitmek değil gezmek, mesela bu akşam eve Burdur-Isparta üzerinden gidesim var. Şimdilik öyle bir şey! Bakalım zamanla heveste azalma, eleştirilerde belirginleşme olacak mı? İzlemeye devam edin.2 puan
-
Zaten sen almayınca Istanbul İstinye'ye göndermişler, oradan da bana sattılar Ama Ekim'de2 puan
-
bende bugün vw geliyom...jetta aralıkmış ..neyse.karşıdan sert bişi geliyor ledler audi sandım ilk önce...yaşlılık gözler işte...sonra dedim onlar altta ooo bi geldi focus3 sedan vay anasını dehşet duyuro ledler...gerçekten....iyi oturmuş arabaya cok şey katmış...2 puan
-
haa evet ya.............biraz tepkinizi çekmiştim aslında...ama..sonradan...birşekilde foruma dahil olmamı saglamıştıki kimse farkında değildi....teşekkrüer anılar............2 puan
-
Aracınızı kullanırken trafik şartlarınında müsait olduğu bir anda anlık tüketim ekranını açın; bu ekranda göreceğiniz üzere aracı yanlış devirlerde kullandığınızda sandığınızın aksine yakıt tüketimi artacaktır (vitesi gereğinden erken değiştirince, düşük hızda üst vitesle gidince ya da yokuşu üst viteste tırmanmaya çalışınca vb vb)2 puan
-
Geçen biri Onno ustaya "neden 115Hp lik Tdci 180Hp lik Ecoboost tan daha pahalı" diye sormuş Onno usta kem küm edip "Otosan döşüyor da ondan" diyememiş Dizel motorlar yüksek basınca dayanıklı olmaları için yüksek kaliteli metallerden üretilirler bu da fiyatlarına yansır, bu yüzden 1.6 Tdci 109Hp lik motor 1.6 115Hp lik motordan 2-3.000 lira daha pahalıydı -başlarda- sonra baktılar millet dizel alıyor bu makas 10.000 liraya kadar açıldı, hatta en ileri teknolojilerin kullanıldığı 1.6 182Hp lik yeni nesil Ecoboost tan bile daha pahalı (yok artık Lebron James!)115Hp lik Tdci, kaldıki Tdci yeni bir motor bile değil .. Ama ne yaparsın, ağanın eli tutulmaz dizel Focus alacaksak Koç ne derse onu ödemek zorundayız.2 puan
-
Arkadaşlar,yakın arkdaşımın 15-20 Gün önce aldığı Volvo S 60 ı yavaştan mıncıklamaya başladım..İlk izlenimlerimi .....da yazdım ,buraya da fotoları ve videoları koyacağım... İlgili Konudan Notlarım; 1- Advantege Pakette bile Yokuş Kalkış Destek sistemi yok 2-Zırt Pırt devreye giren Start-Stop adamı araba kullanmaktan soğutuyo.E-Drive denilen Start-Stopu sadece bir düğmyle devre dışı bırakabiliyorsunuz ama aracı her yeniden çalıştırdığınızda yeniden devreye giriyor ve hakikaten çok sinir bozucu bir özellik,özellikle şehir içi terafiğinde çok kahredici oluyor.... 3- 17 İnç Jant varsa yandınız,acayip sert süspansiyonu var,birde 17 İnç,resmen kanguru gibisiniz 4- Vitesler çok kemikli ve zor geçiyor 5-Direksiyon keyifsiz ve sert.. 6-Arka yan ve arka cam koyulaştırılmış diil 7-Stepne yok 8-Arka koltuklar acayip dar 9-Multimedya sistemi çok krışık ve kullanışssız 10-Sunroofun açılması ve kapatılması için yaptıkları düğme çok kötü... 11-Elektronik fren var ve yokuş destek sistemi de olmadığından rampalarda geriye kaçışta panik olmak riski çok yüksek,çünküüüüü... 12-çünkü 1.6 Dizel motor bu kasayı alt devirlerde çok zor çekiyor 13- Ses sistemi o kadarda ahım şahım diil,benim Focusumdaki ses sistemi daha iyi valla... 14- Uzaktan kumandayla camları açabiliyosunuz ama sunroofu açamıyosunuz 15- Kol dayama çok geride.... Resimler;1 puan
-
Bu arada güç iafdelerinde Otosan'ın kafası karışmış Dizel 85 kW ve 115 BG EB 134 kW ve 180 BG Bizdeki BG Angloamerikan HP ile uyumlu, buna göre çevirirseniz 85 kW = 114 HP veya 115 PS 134 kW = 180 HP veya 182 PS (Lan oğlum Cem işin mi yok gecenin bir saatinde uğraşıyorsun böyle abuk detaylarla)1 puan
-
İnceleyeceğim bakalım. Fiyat bence de iyi epeyi araştırdım ve bu fiyata bu keyfi verecek emsal bulamadım, yoksa Ford fanatiği değilim. Bakalım iyi günlerde kullanalım, hevesimizi paylaşalım... Bu arada meraklılarına dizel ve ecoboost performans grafikleri aşağıda... İkisi de kağıt üstünde çok iyi görünüyor1 puan
-
Nazik mesajlarınıza teşekkür ederim. Genelde nesnel kalmaya gayret ederim, ama belli bir iyimserliğim de vardır, bu marka ve sahiplik ile ilgili de değildir. Bu arada eklemem gereken bilgiler de var: Araç 2011 Titanium, düz, başka bir eklentisi yok. Benim seçimimdi. Hediyesi 51.000 TL oldu. Şeker kırmızı Tit X vardı, 57'ye, gereksiz geldi bana. Siyah da bu araca gidiyor, ağır bir hava veriyor, kağıt üstünde dudak bükmüştüm, ama havalar ısınana kadar hoşuma gitmeye devam edecek büyük olasılıkla... Birinci ay sonunda iç mekanda ek ses yok. Ancak ön düzenden gelen bir tıkırtı nedeniyle bakıldı, amortisör üst bağlantıları ile ilgili sorun bulundu, parça bekliyorum, muhtemelen değişecek. Şimdilik nadiren tıkırdamak dışında sorun yaratmıyor. Ayrıca lastiklerden birinde taban deformasyonu var, değişim müracaatında bulundum. Zaten erken dönemde alınca çocukluk hastalıklarına razı olmak lazım, şimdilik rahatsız edici bir durum yok. 3 yıl garanti var, ne dersiniz bir yıl da ek güvence almalı mı?1 puan
-
1 puan
-
2012 model FIII lerde her donanım seviyesinde (Trend - Style - Titanium) esp+tvc standart oluyor. 1.6i 125 hp ye powershift geliyor. Hadi hayırlı olsun bakalım. Fiyatlar, Dinamik Torrk Kontrol Sistemi VE Esp standart Yeni çıkan Comfort modeli ile standartlık bozuldu (10 Eylül 2011) Detay;1 puan
-
Arkadaşlar gözden kaçıranlara hatırlatma yapmak istiyorum ben çünkü kaçırmıştım...tcs diye algılamıştım yazıları hep.. TVC dediğimiz sistem yani Dinamik Tork Kontrol Sistemi'de Trend'den itibaren standart.. Detay;1 puan
-
Onur helal olsun Bu olabilir evet ins bu olur 2 dk da kurtulursunuz sorundan --- iPhone Yolladı ---1 puan
-
Akü'den olabilir mi veya kilit beyni arizalanmis olabilir! --- iPhone Yolladı ---1 puan
-
1 puan
-
10 yıl Focus1 kullandım, şimdi aracı eşim kullanıyor, bende Bravo var. Bravo kullanırken Focus'tan en çok özlediğim şey müzik kumandalarının direksiyonda olmayıp sabit bir kolda olmasıydı. Direksiyondaki müzik kumandaları çok kullanışsız. Focus3'te müzik kumandalarını direksiyona koymaları beni hayal kırıklığına uğrattı .1 puan
-
Yol kenarında yürüyordum... Cok hafif eğimli yolda bir siyah araç geliyor. Uzaktan tanımadım LED ler yanıyordu sadece, hatta ilk Q5 e benzettim ışıktan dolayı. Aa yaklıştıkca ne gördüm HB New Focus.. Good --- iPhone Yolladı ---1 puan
-
Duymuştum bu okulu, hafta içi ve mesai saatlerinde uğramam çok zor ama denk gelirse neden olmasın. Benim evimde Yenişehir Ticaret Lisesi'nin karşısında. Sizin organize tarafına yolunuz düşerse bende beklerim. Mobilya ihtiyacınız filan olursa yardımcı olurum. telefonumu pm atıyorum.1 puan
-
Bana kalırsa araçtaki en büyük ergonomik kusur bu; zaten ilk fotoları gördüğümüzdede bol bol konuşmuştuk. Ok gibi kabine doğru uzayan konsol, ben FIII ün kapısını her açışımda nasıl binicem bu arabaya diye düşünüyorum. Eline sağlık güzel ve objektif bir çalışma olmuş.1 puan
-
Tevfik abi sen aramızda "şu Focus un ön camları yamuk diyen tip" olarak tanınmıştın başta Tabi o zamanlar tanımıyorduk hatamız olduysa affola1 puan
-
Yakubum esasen insanlar ortak tepki vs koyabilseler firmalar kıstırıp indirime başlarlar ama bu olmayacağı için ya araba almayacağız ya da söve söve alacağız. FIII harika bir otomobil, ama dikkat ediyor musun artık kimse Golf için "pahalı" demiyor1 puan
-
EGR valfi yakıt ekonomisi sağlamak ve egzos emiysonunu ( hava kirliliği açısından) düşürmeye katkı sağlamak amacıyla tasarlanmış bir sistemdir. Motorunuzun yakamadığı ve çiğ olarak egzostan atmak istediği mazotun dışarı atılmasına izin vermez ve tekrar motorunuzun yanma odasına geri gönderir. Buda hissedilmeyecek bir yakıt ekonomisi sağlar Ancak yine ülkemizdeki kalitesi düşük mazottan dolayı. Yanmayan ancak 1 kere yakılmaya çalışılmış ve kimyası bozulmuş olan (halk dilinde çiğ ) mazot Aşırı derecede kurumlanma yaparak motorunuzun enjektör ve turbo ömrünün kısalmasına sebebiyet verir. İptal ettirirseniz enjektörlerinizi ve turbonuzu bir nebze daha korumuş olursunuz. Performansınız çok çok az daha artar. Yakıt tüketiminde hissedilir bir fark olmaz. İptal ettirmezseniz hava kirliliğinin azalmasına katkıda bulunursunuz1 puan
-
Sözünüzü balla keserek araya girmek istiyorum. Normal şartlarda tabiiki bir zararı yok. Ancak şöyle bir durum var. Yakıt tüketimi sadece motorun devir sayısının düşüklüğü ve yüksekliği ile azalıp artan bir mevzu değil. 2000 rpmde vites değiştirdiğinizde motor 1500 rpm e düşüyor. Tam düz rüzgarsız ve yol boş ise herhangi bir sıkıntı yok. Yavaş yavaş gazı okşaya okşaya hızlanırsınız maksimum yatık ekonomisi sağlarsınız. Ancak motorun devri düşük kaldığında aracın torku düşük kalır. Ve hızlanmak için gaza bastığınızda motorunuz boğulur ve mazotun kalitesiz oluşundan dolayı tam o saniyeler içerisinde olması gerekenden %50-60 civarı daha yüksek bir kurumlanmaya sebebiyet verir. Buda motorunuza zarar verir bu mevzudan dolayı dizel araçları düşük devirlerde kullanmayın enjektörleriniz hastalanır derler. Ayrıca 2000 rpmde vites değiştirip gaz pedalına yumuşak davranmazsanız yakıt tüketimi değerleriniz 2500 rpmde vites değiştirerek kullandıoğınızdan daha yüksek seviyede olur. Bu arada konuyla %100 alakalı değil ama ucundan kenarından alakası var Dizel aracınızda egr valfini mutlaka iptal ettirin. 10 dakikalık bir işlem garantiden korkmayın anlaşılacak birşey değil.1 puan
-
Turbo açma diye bir olay yok öncelikle turbo rölantide dahi devrededir açıktır Ve basınç vermektedir. Turbonun kendini tam doldurup tam kapasiteyle basınç verdiği Devir 2000 devir civarıdır. Aracınız henüz sıfır km bir araç. Turbonuzun ve enjektörlerinizin ömrünü uzatmak için 5000 km de bir kez düzenli olarak würthün enjektör temizleyici katkılarını kullanın. Yada her 30 bin kmde 1 enjektörlerinizi temizletin. Aracınızı park ettikten sonra en az 1 dakika rölantide bekleyin. Her 7500 km de 1 filtelerinizi ve motor yağınızı mutlaka değiştirin. Kullanım olarak 2500 rpm civarında vitesleri büyütün 1500 rpm civarında küçültün. Yumuşak hamleler yapın gaz pedalına.1 puan
-
Aslında f2 ile f3 avrupa'da aynı fiyat ama malum f2 bize gelirlen baya bi eksik donanımlı oluyordu ama bu değil ki baz donanım da böyle pahalı olmalı.. Otosan ve diğer tr araç ithalatcıları pahalı satıyor araçları..1 puan
-
Ben S 60 ın dışının ne kadar güzelse, içinin o kadar kötü olduğunu düşünüyorum. Hele o ortadaki havalandırmalar yok mu. biri bir yerde, biri başka bir yerde. çok çirkin olmuş. Ama kalite konusunda bişey diyemem tabi. o da ayrı bir şey. "VOLVO" ismi bile ne kadar sağlam değil mi ?1 puan
-
Paylaşım için teşekkürler. Premium sorusuna gelince; Volvo dünyanın en az ölümlü kaza istatistiğine sahip araçlarını üreten, ileri güvenlik teknolojilerine sahip modellere üreten ve standart üzeri üretim kalitesiyle premium bir markadır, üretim sahası kadar güvenlik araştırma geliştirme test alanına sahip oluşuyla da farklıdır. Bu aracın premium model olmaması için belkide tek psikolojik neden bir Ford şasesi kullanması ve bunu fiyatlarına yansıtabilmesi, onu da ince ayarlarla değiştirerek konfor / sürüş kalitesi konusunda optimum hale getiriyor zaten. Ayrıca S60 ın 2.0 dizeli Almanya da yapılan karşılaşmada rakipleri C220 CDI, 320D ve A4 2.0TDI arasından 320D ile aynı puanı alarak birinci olmuştur, sürüş limitleri çok yüksek olmasına rağmen Mercedes in C serisiyle aynı konforda olması ve hatta rüzgar gürültüsünde daha başarılı olmasıyla dikkatleri çekmiştir. Testte tek eleştirilen konu direksiyonun aracın geneline uymayan hissizliği olmuştur, bunun dışında bu test ve diğer testlere göre S60 premium sınıfın önde gelen modellerini çok rahatszı edecek yeni bir premiumdur.1 puan
-
1 puan
-
yokolum sen skodacısın ..vala nebileyim...biniyom zıplıyor hala...yani ayrılmakta zor...kafam gidiyor bayrama..juke mu mazdamı..falan...focusu bu fiyata alıp eve koymam acıkcası...hele 68000ler asla vermem ancak 50000 ler ok bana...1-3 bin oynar amayukarısı bozar....1 puan
-
yusufla bilirkte alıyoruz pzartesi...zaten...ya izmir ya kayseriden mazda 3ü hahahahaa...1 puan
-
juke mu :S içinde kaporta bulunan araba mı ? 2 gün sonra modası geçecek uzaylı gibi kalacak ortada yaaaaaa mazda 3 olabilirrr..1 puan
-
ya trendleri neden 95 hp motorla getiriyorlar anlamıyorum ya koysana hepsine aynı motoru1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.