Liderlik Tablosu

En akıllıcası sanırım

Focus ile BMW yürütücü aks tasarımı itibariyle farklılar bildiğiniz üzere. Focus önden çekerken, BMW arkadan itiyor. Hal böye olunca sürüş güvenliği açısından süspansiyon ayarları da farklı oluyor, BMW uzun süre nötr kaldıktan sonra sınıra ulaştığında arkadan açmaya başlar, tersine direksiyon hareketi ve gaz verme ile yola sokmak mümkün olur (genelde), sportif ayarlı bir araçtır, sürücüsünden de beklenti daha fazladır. Focus önden çekişlidir ve sokaktaki Adem Beyin kullanacağı tüm önden çekişli arabalar gibi önden kayacak şekilde ayarlanmıştır. Burundan kayma hem aracın kendi kendini frenlemesine olanak verir, hem de direksiyonu gidiş yönüne kırıp gazla destek olduğunda yola daha kolay girer, yani sürücüden fazla bir beklentisi olmaz sistemin. Bu sınıftaki bildiğim tüm önden çekişli araçlar aynı davranışı gösterir. Arkası kopan önden çekişli bir aracı toparlamak aynı durumdaki arkadan itişliden daha zordur. Diğer önemli noktalar, hatta belki hangi yönde kaydığından daha önemli, yük değişimlerine verilen tepki ve aracın kaymaya başlayacağını hissettirmesidir. Viraj içinde ağırlık değişimi olduğunda (mesela frenleme) apansız kopan, ya da burundan kayarken birden arkayı açan araç makbul değildir. Aynı şekilde aracın limitlere yaklaştığını küçük salınımlarla hissettirmesi önemlidir, sınırınızı daha rahat belirlersiniz. Bu açıdan bakıldığında Focus her zaman güven veren, ağırlık değişimlerine çok olgun tepki veren (hele Mk.3 bu açıdan müthiş), sürücüsüne kötü sürprizler hazırlamayan bir model ve bugüne kadar beni hayal kırıklığına uğratmadı. Gelelim ESP'ye. ESP günümüzde olsa da olur olmasa da bir donanım değildir. Şartları sizin belirleyebildiğiniz durumlarda kuşkusuz daha heyecan verici sürüş sağlayabilir yokluğu, hele ki biraz usta sürücü iseniz. Ancak kendinizi farkına varmadan olumsuz yol şartlarında yanlış hızlarda bulursanız emin olun en iyi sürücüden daha hızlı ve doğru tepki verecektir. Arzu edildiğinde devre dışı bırakılabilmesi iyi olurdu bence de, ancak güvenliği ön planda tutuyorsanız gerek trafik denetçisi ve gerekse üretici olsam ben de sürekli devrede olmasının sağlanmasını yeğlerdim. ESP'nin Focus'ta geç devreye girdiğine katılmıyorum. Benim izlenimlerim ancak yoldan çıkmanın engellenemz olduğu durumlarda devreye girdiği yönünde. Ya da şöyle söyleyeyim ESP devreye girmese bu virajı daha hızlı dönerdim dedirtecek bir durum yaşamadım. Ayrıda bu konuda çok zorladığım 2007 BMW 520 ve 2010 BMW 320'nin daha farklı olmadığını söyleyebilirim. Ha viraja girmeden kıçını koparırım, sonra da motorun gücüyle tatlı tatlı arkayı kontrol edecek şekilde dönerim diyorsanız, Focus önden çekişiyle bu tarz kullanımı kolaylaştıran bir araba değil, ayrıca motorun gücü tekerleğe yansıtma karakteri ve miktarı da önemli bir soru işareti. Geçen hafta sonu Toroslarda biraz gezindim Yine yazıyorum, Mk.1 Sport Trende göre çok daha hızlıydım, yolları ve kendimi iyi tanıdığımdan bunun psikolojik etki olmadığını kesinlikle söyleyebilirim. Güvenli sürüşler!

Hayırlı olsun... Güzel mi güzel, başarılı mı? Kuşkusuz... Yine de premium seri araçlarda hele ki marka BMW olunca pek çok eksiğin görmezden gelinmesine kızıyorum. Söz gelimi bu yeni 3 serisinde de arka diz mesafesi az, sürücü yanındaki yolcu için sağlanan mekan dar, orta konsol tasarımı gösterge paneli dışında zevksiz ve benim için pek kullanışlı değil, hele ki i-Drive ile hiç barışamadım, gözü yoldan bu kadar ayırmayı gerektirecek bir sistem külliyen karşıyım, tasarım olarak da orta konsol alüminyum eviyeye benziyor. Benzer sorunlar Focus'ta olunca kaşlar kalkıyor ve parmak olmamış diye sallanıyor, burada belki nazik bir eleştiri ile geçiştiriliyor. Ayrıca premiumsa premium benim gözümde asla 3 tane Focus etmez (en bir dolusundan 1.6 EB tabii). Benim için biraz şaşırtıcı olan ağır kasaya rağmen motor gücüne oranla çok iyi performans değerleri elde etmeleri! Ayrıca 1.0 EB'u kuşkuyla karşılayanlara 328'in motoru örnek gösterilebilir: 2000 cc ve 245 BG. Demek ki litre başına 120-125 BG pek ala kolaylıkla elde edilebiliyor. Arabaya bu kadar para ayırabilecek durumda olsam alır mıydım? Emin değilim... Muhtemelen bireyselliği biraz daha vurgulayan Lancer Evo alır, 4 teker çekişin keyfini bolca benzin tüketimi ile sürerdim. Bu arada Evo'da kullanılan makine de litre/güç açısından kayda değer: 2000 cc 295 BG. Meraklılarına güle güle kullanmak nasip olsun...

Belkide sınırlı kaydıran diferansiylin kısaltmasıdır..

Arkadaşlar Yeni 3 serisi Türkiyeye geldi. F30 kasa kodu ile satışa sunulan 3 serisi Yeni nesil (2012) BMW 3 Serisi’nin Türkiye fiyatları belli oldu. Otomobil ilk etapta bir benzinli (328i), bir de dizel (320d) motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. 2.0 litre silindir hacmine sahip, turbo beslemeli, direkt benzin enjeksiyonlu 245 HP güç ve 350 Nm tork üreten motora sahip yeni 328i’nin başlangıç fiyatı 57.607 Euro (yaklaşık 133.000 TL) olarak açıklanıyor. 2.0 litrelik, 184 HP güç ve 380 Nm tork üreten turbodizel 320d’nin başlangıç fiyatı ise 49.430 Euro (yaklaşık 114.000 TL). Sürüş izlenimleri: BMW, yeni nesil 3 Serisi ile eskisinden daha konforlu bir otomobil ortaya çıkartmış olmasına rağmen sportif sedan geleneğini de devam ettiriyor. İlk nesli 1975 yılında yollara çıkan ve 5 nesilde toplamda 12.5 milyon adet satılarak dünyanın en çok satılan premium otomobili olan BMW 3 Serisi, BMW satışları içinde de aslan payını alıyor. Tasarım ve iç mekan 6. nesil 3 Serisi, önde güçlü bir imaj veren büyük böbrek formlu radyatör ızgarasına sahip. Bu ızgaranın üst çizgisi farlara doğru devam ediyor ve farlardan sonra ikili omuz çizgisi olarak otomobilin yan tarafından devam ediyor. Küçük bir 5 Serisi gibi duran otomobilin stop lambaları da 5 Serisi’ni anımsatır şekilde L formlu ve enine çizgili. Bu sayede otomobile yere daha sağlam basan bir görüntü kazandırılmış. Otomobilde ilk tercih olarak BMW 320d’ye bindim (bej renkli). 2 basın mensubu olarak bindiğimiz test aracında sürücü değişim noktasına kadar sağ koltukta oturarak otomobilin iç mekanını daha rahat inceleme fırsatı elde ettim. Luxury Line donanımlı bu aracın içi de dışı gibi açık renkliydi. Bu sayede ferah bir atmosfer elde edilmiş. ön konsolun kıvrımlı yapısı ve sağ ön kapının diz hizasına gelen tutma kolu, beni fazla rahatsız etmese de sağ ön koltukta uzun boylu kişilerin bacaklarına temas edebileceğinden rahatsızlık verebilir. Otomobilin iç mekanındaki kalite hissi iyi. Yüksekliği 9 mm uzunluğu 93 mm, dingil mesafesi 50 mm arttırılan otomobilin arka koltuklarındaki diz mesafesiyse sadece 15 mm artmış ve açık konuşmak gerekirse bu artış arkada oturanlar tarafından fazla hissedilecek bir fark değil. Yeni neslin bagaj hacmi de 20 lt’lik artışla 480 lt olmuş. D segmentinin en iyisi olmasa da, 4 kişinin valizlerini almaya yeterli. Gelelim sürüş özelliklerine. Sürücü odaklı ön konsola sahip otomobilin ön görüş açıları başarılı ve bu sayede otomobile daha rahat hükmedecek hissini yaşıyorsunuz. Otomobilde bulunan 2.0 litrelik turbo dizel motorun 184 HP gücü ve 380 Nm’lik torku eskisiyle aynı. Hatta otomatik şanzımanlı versiyonlar için konuşacak olursak otomobilin fabrika verisi 7.6 saniyelik 0-100 km/s hızlanma değeri de aynı. Ama tüketim konusunda hatırı sayılır bir iyileşme söz konusu. Eski nesil 320d’de 5.3 lt/100 km olan ortalama tüketim değeri altıncı nesil 320d otomatikte 4.4 lt/100 km olarak açıklanıyor. Virajlı dağ yollarında kullandığımız 320d, eskisinden daha konforlu sürüş özellikleri sunmasına rağmen, virajlarda yana yatmayarak güvenli karakterinden ödün vermedi. Direksiyon sistemi de eskisinden biraz daha yumuşak olmasına rağmen sportif bir sertlik sunuyor ve direkt tepkileriyle de otomobil kullanmayı zevk haline getiriyor. 8 ileri oranlı otomatik şanzıman normal sürüş konumunda sarsıntısız vites geçişlerine sahip. Spor konumdaysa bu manuel vites değişimi tercih edildiğinde vites geçişlerini biraz daha fazla hissettiriyor. Ama bu durum kesinlikle konforsuzluk yaratan bir durum değil. Merak uyandıran 328i Yeni 3 Serisi’nin en dikkat çekici motoru organizasyonun ikinci günü kullandığımız kırmızı renkli 328i’de. Bu otomobilde 2.8 litrelik, 6 silindirli bir motor olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. çünkü araçta 2.0 litrelik, çift girişli (twin scroll) turboya sahip, direkt benzin enjeksiyonlu, 4 silindirli bir motor bulunuyor. 5000 d/d’de 245 HP güç üreten bu motorun 350 Nm’lik torku 1250 d/d gibi çok düşük bir devirde ortaya çıkıyor ve 5000 d/d’ye kadar süreklilik arz ediyor. 8 ileri şanzımanla birlikle görev yapan bu motor esnek karakteri ile ara hızlanmaları keyif haline getiriyor. 6.1 saniyelik 0-100 km/s değeri ile performans olarak eski dönemlerin 6 silindirli 328i’lerinin önünde olan bu otomobilin bizce tek eksiği eski 6 silindirli 328i’lerin sportif motor ve egzoz sesi. Pistte ve otoyolda kullandığımız otomobilin içeri hafif rüzgar sesi aldığını da belirtelim. Sonuç BMW için sportif ve sürüş zevki veren otomobiller adeta bir gelenek. Yeni 3 Serisi’de bu geleneğe uygun. Kullandığım araçlardan320d, makul bir performans ile düşük tüketimi başarılı şekilde harmanlıyor. 328i ise düşük silindir hacminden büyük güç ve performans elde ederek yüzleri güldürüyor. Her iki versiyonda da yol tutuş çok iyi. Eksikleri ise ortak, arka taraftaki diz mesafeleri ve motor sesleri. Otomobillerin 7 Şubat 2012 tarihindeki başlangıç fiyatları ise 328i için 57.607 Euro (yaklaşık 133.000 TL), 320d içinse 49.430 Euro (yaklaşık 114.000 TL) olarak açıklanıyor. Detay: Eco Pro Gerek 320d’de, gerekse 328i’de Start-Stop özelliği standart.Vites konsolunda yer alan düğmeden Eco Pro seçimi yapıldığında klimanın güç yönetimi (motora bindireceği yük) değişiyor, eğer koltuk ısıtma açıksa standart 42 derece olan bu değer 37.5 dereceye indirgeniyor ve eğer açıksa ayna rezistansları kapatılıyor. Ve tabi ki gaz pedalı tepkileri değişiyor. Bu şekilde gaz pedalı tepkileri biraz daha nazlı olsa da, yakıt tüketimini azaltmak mümkün. Normal sürüşe göre kazanılan ekstra menzilin gösterge tablosunda belirtilmesi yakıt fiyatlarının arttığı düşünüldüğünde birçok sürücünün hoşuna gidecek güzel bir özellik. Vites konsolundaki düğmeden konfor ve spor kullanıma yönelik seçimler de yapmak mümkün. Adaptif süspansiyonlu versiyonlardaysa Sport + adlı bir seçenek daha mevcut. Adaptif süspansiyon hem pist kullanımında, hem de yol kullanımında konfor-sportiflik beklentilerini başarılı şekilde karşılıyor. Aracın teknik özellikler tablosuna bakalım. Teknik özellikler : 320d efficient dynamics edition dizel motor : 1995cc güç : 163 hp 0-100 : 8.0 sn maksimum hız : 230 km yakıt tüketimleri : 5,2-3,5-karma 4,1 320d dizel motor : 1995cc güç : 184 hp 0-100: 7.5 sn maksimum hız : 235 km yakıt rüketimleri : 5,8-3,8-karma 4,5 328i benzinli motor : 1997cc güç : 245 hp 0-100 : 5.9 sn maksimum hız : 250 km yakıt tüketimleri : 8,5-5,2-karma 6,4 335i benzinli motor : 2979cc güç : 306 hp 0-100 : 5.2 sn maksimum hız : 250 km yakıt tüketimleri : 11,1-6,1-karma 7,9 6 ileri manuel şanzıman standart,8 ileri otomatik opsiyonel.otomatik şanzımanın tüketimi biraz daha düşük. Motor seçeneklerine daha sonra 316d , 318d , 320i ve 6 silindirli dizel eklenecek.ayrıca xdrive çekiş sunulacak modeller(335i,328i,320i ve 320d) ve hybrid modelde tanıtılacak.xDrive modeller yaz aylarında,hiybrid model ise 2012 sonbaharında satışa sunulacak. 316d dizel: 116 hp güç ,260 Nm tork 318d dizel : 143 hp güç, 320 Nm tork 320i benzinli : 184 hp güç,270 Nm tork ActiveHybrid3 : 306 hp benzinli(335i) ve 54 hp elektrikli motor.karma tüketim 6,4 litre olacak.

Aslında çoğumuzun farkında olmadığı ya da farkında olsak bile önemini tam anlayamadığımız bir elektronik yardım sistemi ESP. ESP'li bir araç kullanana kadar ben de çekince ile yaklaşıyordum ESP'ye. Ancak gerçekten önemli olduğunu özellikle yüksek performanslı ve de arkadan itişli bir araç kullanırken çok rahat kavrayabiliyorsunuz. Tanışmamı sağlayan bir 2009 BMW 3.28Ci Cabrio idi. Sanırım cabrio olması nedeniyle dengesizleşen araç özellikle yüksek süratli girilen virajlarda ESP'nin etkin müdahaleleri olmadan yolda tutunmakta oldukça zorlanıyordu. Ancak müdahaleler o kadar yerinde gerçekleşiyordu ki bir spor araçtan alacağınız keyfi de törpülemeden bir yandan arkası tatlı tatlı kayarken kontrolün de sizde yada ESP'de olduğunu da hissetmenizi sağlıyordu. O zamanlar foruma üye değildim. Böyle bir sosyal ortama ait olsam mutlaka birşeyler kaydetmeye çalışırdım. Şu an kendi aracımla da -her ne kadar özellikle kuru zeminde dengesizleştirmek oldukça zor olsa da- esp'nin müdahalelerini deneme fırsatım oldu. BMW ile kıyaslayacak olursam Focus'un müdahalelerinin çok daha sert olduğunu söyleyebilirim. Sportif bir kayma yaratmasını bırakın, aracın ciddi şekilde kontrollü bir biçimde yavaşlamasını sağlıyor. Bu olayın viraj keyfini sonuna kadar öldürdüğünü söyleyebilirim. Güvenlik çok daha ön planda tutulmuş. Bu tabiki iyi birşey ama benim gibi virajlardan keyif çıkaran biri için de üzücü. Aşağıdaki iki videoda henüz çözemediğim bir zemin koşulunda MKII'nin ESP'li ve ESP'siz testlerini görebilirsiniz... Saygılarımla...

iyi bir araba elektronikçisi bulursan kesinlikle yapabilir..şerit ledleri oraya monte edecek bir sürü kabiliyetli usta vardır..hiç olmazsa led i yerleştirir farların sigortasına bağlar yanınca hepsi birlikte yanar.biraz zaman alır ama Oto sanayilerde araştırmak lazım...

Fiyat değiştiği an bana mesaj geliyor firmadan ama sitede itici bir üye gibi algılanırım belki diye hiç paylaşmıyorum

100 bine boşunu alamıyosun full + full araca fiyat x2 ekle orta dolulukta opsiyon seçersen 160 lirayı falan buluyosun Ben 160 liraya bitane E30 Bitane E36 Bitanede E46 3,20 coupe alırım ÜstÜne kalan paraylada ticarete dalarım

Tüh, depoda boşalmıştı iyice, sanıyorum 110 km lik yakıt kalmıştı içinde. Doldurayım dedimde, yakıt ortalaması birazdaha düşsün diye doldurmamıştım, yağmurdan kaçarken doluya mı yakalandım ben şimdi. üffff..

Önceden olsa lüks gelirdi belki bana ama 7 yıldır kullandığım araçlarda hep esp vardı artık esp nin şart olduğunu düşünüyorum,her an müdahelede bulunmasada gizli bi dost gibi zor durumda desteğini esirgemiyor.

bu videoyu ve benzer videoları daha önce bir çok kez izleme fırsatım oldu. focusun yol tutuş konusunda, sınıfındaki diğer markalara göre belirgin bir üstünlüğü olduğu herkes tarafından kabul edilen gerçek. tabiiki fizik kuralları içerisinde kalmak kaydıyla... şu an kullandığım ve Türkiye'de nadir bulunduğu söylenen ESP li focus collectionum ile seyahatlerimde özellikle virajlarda ve yağmurlu havada yoldaki su birikintisinden geçerken kendimi çok daha güvende hissediyorum. neden su birikintisinden özellikle bahsettiğimi bir çoğunuz tahmin edersiniz, ama bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var. süratle seyir halinde iken aracın tek tarafını (tekerini) suya kaptırdığınız ve direksiyonu toparlayamadığınız an kaçınılmaz sonuç; kendinizi bir anda bariyerlerde bulabilirsiniz. bir örnek verecek olursam; bu şekilde 2 şirket aracımız kaza yaparken aynı yolda ben ESP sayesinde üst üste 2 kez tekeri suya kaptırmama rağmen esp nin devreye girmesiyle yoluma güvenle ve kesintisiz olarak devam edebildim. edit: imla

Onu kim uydurduysa yüce mabedinden uydurdu ve efsane oldu.. Yok öyle 1000 km falan filan diye birşey.

Arıza oldugunda. Söker eskiyi takarsınız eheehehheu --- iPhone Yolladı ---

Yav şaka yapıyor ne yanması

Adam korkutuyorlar sorsan , hiç bisey olmaz. . Sanki bozacak bisey takiyoruz . Kendileri takinca bozulmuyor adamlara bak neyse --- iPhone Yolladı ---