Liderlik Tablosu

Sen cidden iflah olmaz bir fordcusun.. Len olm arka koltuğun genişliği "bekar" erkekler için önemli evli kadınlar için değil.

eşime peugeot 206 + lar çok pahalı ama istiyorsan alırız dedim.en uygunu auris alalım dedim ..Gitti peugeot 206 aldı kadınların %99 u arabadan anlamaz favori taktiğimdir.her zaman işe yarıyor http://www.youtube.com/watch?v=yotCDtU31yM&feature=youtu.be

bende eve akşama kıyma alıcam migrostanmı kipadan mı tansaştanmı almalıyım....

Kalite = yumuşak dokumudur sence? Trimlerin adam gibi yerli yerine oturması değilmidir? Kapıların boşluklarının bagaj kapağının, kaputun adam gibi oturması değilmidir? Adam gibi bir izolasyonu olması değilmdir? Kalıpların adam gibi olması değilmidir? Kafayı takmışsın yumuşak dokuda yumuşak doku.. focusun titanium dışında ön kapı trimlerinde yumuşak doku yokmuş.. Aa tukaka. Poloda yumuşak doku yokmuş.. Aaa pis.. Yapma yakup.. 2x2 polo fiestadan kaliteli. Tipi de daha güzel.. Sen ister beğen ister beğenme.. Avrupanın geri kalan kısmı seninle aynı fikirde değil..

Benim araba bildiğiniz gibi full+full...Hafta sonu bir baktım arka sol lastik inik!Çivi girmiş!Ama uyarı ışığı filan yanmdı?Turkiyede yok o sistem:(

Çok cazip fiyattı abi. 170 lira verince kendimi Çok mutlu hissettim. Tayyibe olan yakınlığım arttı yakında gemisine ortak olurum

Böyle "cazip" fiyatlardan "full"eyen arkadaşlara bir sonraki pompa ziyaretlerinde yiyecekleri kazığa alışmaya yönelik vakit kazandıkları için pek imrendim...

ya arkadaş...soran adam yok piyasada siz birbirinizi yiyonuz....alla alla kadınlar nasıl secim yapar... işte böle...

Poloya takiiim sana bişi olmasın Yakup.. Ama hala iflah olmaz fordcusun o başka.

Bu yorumu bekliyodum

Bu üçü arasında polo.. Fiesta parasını hak etmiyor. Fabia yı ne yaparsan yap beğendiremezsin. Polo alınca susuyorlar genelde..

Benim mal bir komşum var. Verso su vardı onu sattı Prius aldı. Az yakacağını düşünüyordu kerata.. Geçen konuşurken kendi söyledi, 5 lt civarında benzin tüketimi varmış aletin. E dedim bende 6 litre mazot tüketiyorum nerede bunun tasarrufu? Ama ben çevreyi kirletmiyorum dedi bana.. Tam o esnada yanımızdan geçen bir servis otobüsü patates kokulu egzost dumanı ile bizleri selamladı..

elbette sizin tercihiniz ama, riskli hızlara ulaşan başkaları olabilir. malum trafik çok yönlü ve çok taraflı bir olgu... valla 100 mt de gidecek olsam takıyorum.. ama dediğim gibi sizin tercihiniz. bir forumdaş olarak ben üzerime düşen uyarıyı yapayım da

Bi gün ismi lazım değil biriyle bağdat caddesi göztepe shelle girdim yakıt almak için. Yan pompada ilk çıkan posrche boxter duruyor boyası falan solmuş Bakımsız bir araç belli. İlk başta yanımdaki kişi aaa negüzel dedi. Sonra dedim bişey yok 30 liraya alınır o araç (yıl 2008) Aa o zaman iyi değilmiş ya yaptı direk 2 gün sonra ayrılmıştım Cumartesi gecesi bitti nede olsa

Türk malı otomobil derken ve de bunun yaratıcı, işlevsel ve yenilikçi olması gerektiğini savunurken Tata'nın Cenevre'de tanıttığı yeni şehir aracı konseptinden çok etkilendim. Jaguar ve Land Rover'ı satın alan, Hindistan ve çevresinin (ordu dahil) ihtiyaçlarına yönelik araçlar üreten ve satış rakamları ve karlılık açısından dikkat çeken kuruluş modern dünyaya bir pencere açarak pratik şehir araçlarında da öncü rol üstlenme çabasında. Megapixel Avrupa için geliştirilmiş bir şehir aracı. "Range extended electric vehicle" (REEV) diye adlandırılıyor, menzili arttırılmış elektrikli araç denilebilir. Dört kişilik araç "lithium ion phosphate" bataryalar tarafından beslenen ve her biri 10 kW gücünde, her biri bir tekerleği süren, dört ayrı elektrik motoru içeriyor. Ayrıca 300 cc'lik tek silindirli benzinli 22 kW gücünde bir motor da menzil uzatma amacı ile kullanılıyor. Benzinli motor sürüş esnasında bataryaları şarj ediyor. Böylelikle Tata Megapixel bir depo dolumu ile 900 km menzil, 22 gram/km CO2 emisyonu ve 1.0 l/100 km yakıt tüketimi vaat ediyor. Park etme esnasında arka tekerleklerin de dönmesi, ön tekerleklerin iyicene açılanabilmesi ve elektrik motorlarının tekerlekleri farklı yönlerde sürmeleri gibi özelliklerle dönme yarı çapı 2.8 m'ye inmiş ve inanılmaz bir manevra kabiliyeti sağlanmış. Dev panormaik tavan, şık tasarım öğeleri, öne ve arkaya açılan ve B sütunu kullanmayan kapıları, geniş ve ferah iç mekanı dört kişinin yolculuğuna olanak tanıyor. Sıra dışı kontrol paneli de ayrı bir tad vermiş. Kuşkusuz gündelik kullanıma uygunluğunu denemek lazım ama ben çok olumlu buldum. http://www.tatamegapixel.com/index.asp

E işkembeyi kübradan uyduruyon. Olmayan arabanın neyine ne diyelim? Neyini düşünelim? Gelsin bakarız. Ama o zamana kadar polo..

Ben ilk bakışta da polo derim. Tipi daha güzel. 10 yıl geçse eskimeyecek. Ne zaman satmak istersen para edecek. İçindeki kalite hissi daha yüksek. Motoru güzel, şanzımanı güzel. Fiestaya 40 bin lira bayılacağıma poloya bayılırım.

Ne koydun la kafaanaaa diye bir skeç vardı

ben böyle yapıyorum...tasarrufu....

Denilmiyor zaten... Sisi lambaları 1991 yılında Almanya'da 60 km/h üzerinde hız yapan araçlar için zorunluluk haline getirildi. çoğu memlekette kullanım şartları da kanunen belli. Söz gelimi Almanya'da görüş mesafesi 50 m altına düştüğü takdirde ve sadece siste kullanılması serbest bırakılmış. ülkemizde kullanımı kanunda biraz daha geniş yorumlanmakta... 64.madde ışıklarla ilgili, maddelerine gelince: 64/1-a/1 Yerleşim birimleri dışındaki karayollarında geceleri seyrederken, yeterince aydınlatılmamış tünellere girerken, benzeri yer ve hallerde uzağı gösteren ışıkları yakmamak. 64/1-a/2 Geceleri, yerleşim birimleri dışında karayollarındaki karşılaşmalarda, bir aracı takip ederken, bir aracı geçerken, yan yana gelinceye kadar ve yerleşim birimleri içinde, gündüzleri ise görüşü azaltan sisli, yağışlı ve benzeri havalarda yakını gösteren ışıkları yakmamak. 64/1-a/3 Kuyruk ışıklarını, uzağı ve yakını gösteren ışıklar ile birlikte kullanmamak. 64/1-b/1 Sis ışıklarını, sisli, karlı ve sağanak yağmurlu havalar dışında diğer farlarla birlikte yakmak. 64/1-b/2 Dönüş ışıklarını geç anlamında kullanmak. 64/1-b/3 Karşılaşmalarda ışıkları söndürmek. 64/1-b/4 öndeki aracı geçişlerde uyarı için kısa süre dışında uzağı gösteren ışıkları devamlı süratle yakmak. 64/1-b/5 Yönetmelikte belirtilen esaslara aykırı olarak ışık takmak ve kullanmak. 64/1-b/6 Sadece park lambaları ile seyir etmek. Sis lambası mevzuatta da yerini almış: http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/30363.html

1. Bu başlığı Tata MP benzeri araçların orta vadede en iyi çözüm olacağını düşündüğüm için açtım. 2. Tüm katkılara teşekkürler ve de hazır bieysel taşıma hız kaybetmemişken tadını çıkaralım, çok ararız bu günleri

Arkadaşlarını toplayıp gezecek abi neden öle diyosun. Benim kızın arabası olan arkadaşları hep arkası geniş olsun tıkış tıkış gezmeyelim diyolar. Hatta benim focusun arkasını bile dar buldular. Sadece bekar erkeklerin tercihi değil yani ki Yakuba bende diyorum ağır fordcusun diye. Beğenmiyorsan engelle beni diyor abi kötü bişeymi dedim ben Kızıyor bana yahu. Bugün sinirli azcık

Kaçak et kesme.. Bu aralar çok at eti varmış.

Özşanlı et kasabından al abi

Bek ikimizde aynı şekilde algıladığımıza göre sen fordcusun..

Hasan çok pozitif gördüm seni

Jazz

Ne için kullandığına bağlı. Plastik aksamın tümünün ırzına geçtiği doğru. Ama methanol ile karıştırmamak lazım.

Daha yeterli olgunluğa erişmiş bir ürün değil Volt. Onun daha hafif, daha az güçlü ve daha ekonomik olması lazım. Yani yapılması gereken cruze konsepti üzerine oturtulmuş bir araç değil. Kompak sınıfta ıo iş zor. Ufaklara yönelip hafiflemek ve daha düşük güç ile yürütebilmek lazım. Tospağa benzeri arabalar yapılıp kurtulunabilir o işten.. Şu an Volt un içinde 1.4 benzinli motor var. Çok yüksek bir hacim bence. Bence 500-600 cc lik belki daha ufak bir güç ünitesinden sağlanan elektrik ile motorlar tahrik sağlarsa o iş olur. Yoksa zaten normal şartlarda 1.4 motorla zaten o araba yürür..

Petrol bitmez. Hiçbir enerji kaynağı tükenmez. Öyle birşey yok. Ekonomik olmaktan çıkar ve kullanımı düşer. Ancak rezerv bitmez. Bak geçmişte kÖmürlüydü herşey, kÖmür fiyatları endüstri devrimi ile arttı arttı insanoğlu petrol kullanmaya başladı. Onun fiyatları arttı doğalgaz kullanmaya başladı. Şimdi onun fiyatı artar başka şeye geçilir. Bu bÖyle devam eder. Kullanımı ve ihtiyacı düşen kaynağında fiyatı düşer. Bu sadece bir süreç. Almanya kÖmür santrallerini revize edip tekrar üretime başlattı. Zira şu an diğer kanyaklardan daha ucuza geliyor. Birşekilde nükleer atıklarını depolamanın ya da bir şekilde geri dÖndürebilmenin yolunu bulabilirlerse hepsi yalan olur. Ethanolün kalitesi neye gÖre benzinden kÖtüymüş? Tek sıkıntısı depolamak için metal kutuya ihtiyaç oluyor olması ve boruların falan metal olanla değiştirilmesi gerekmesi. Onun dışında bir numarası yok. Ben elektrikli değil ama hibrit araçların artacağını içlerinde enerji sağlayan ufacık motorları olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda aslıdna ışık tutan şu GM Volt tarzı araçlar olabilir muhtemelen. Onun üzerine gidilip geliştirilirse ondan ekmek çıkar gibi sanki. Her şartta yavaşlayacağımız kesin gibi.. Toplu taşımanın hızı artarken bireysel taşımanın seyahat hızı düşecek.

Ogün herşeyden önce algın yanlış. 10 lira da osla 20 lira da olsa bu ülkede herkes arabasıan binmeye devam eder. O bir statü göstergesi olarak görüldüğü sürece de bu devam eder. Bitkiden zaten yakıt yıllardır üretiliyorki? Şeker kamışından alkol üretip Brezilyalılar petrol krizini teğet geçti. On yıllar oldu hala kullanmaya devam ediyor adamlar. Kaldı ki evropada da zaten e95 falan satılıyor bildiğim kadarı ile.. Kısacası alternatif yok değil, yıllardır var. Ama hazır dönen tekerlerde var. Buna dayalı çalışan bir ekonomi var. Herşeyi bir kalemde silip atabileceğin noktayı çoktan geçtik. 3-5 tane banka sapıttı diye dünya ekonomisi kaç senedir belini doğrultamadı. O işler o kadar kolay değil. Ben hala küçük, komposit araçlar üretileceğini düşünüyorum. Muhtemelende güç ünitesi alternatif yakıt tüketen hibritlerden olacaktır. O güne kadar elektrikli falan ütopya..

Son günde Ford'un yükselen yıldızlarından Novikov'un kaza yapması ve Latvala'nın bu kazayı görünce yoldan çıkması (!) iki önemli yarışçıyı devre dışı bıraktı. Loeb Meksika galibiyet dizisine 6.sını da eklemiş oldu. Genel klasman İkinci günden seçmeler

yok bana otokoç yedek parça müdürlüğü seçenek sundu kauçuk mu halı mı istersin diye ben halı paspası tercih ettim..

bana ilk etap ta sana hediye orjinal olmayan kauçuk verelim dediler (!) bende orjinalini istedim bana erzincan ermot orjinali para ile verebiliriz dedi.270 tl fiyat çekti..bende kabul etmedim.444 ü aradım durumu izah ettim.otokoç yedek parça müdürü ortak konferans yaptı.ben,servis ve otokoç konferans yaptık tabii servis benden para istediğini inkar etti.ben de orjinal halı paspas istedim ..otokoç genel müdürlük tüm ford ailesi olarak benden Özür diledi.adresime yukarıda resimi bulunan halı paspası yolladı...bundan sonra 2 arkadaşım da aynı yolu izleyerek paspaslarını aldılar...

Hahahahah cok guldum ya

genç adam der mi der

çalar tabi sabri hatta yavrum... karıya paspasın olayım demiş biraz önce...nediyim...

Sıcak Canlı Sohbet -0024 845 8444 burayı ara istersen....

ETIS ten bakın http://www.etis.ford.com/vehicleRegSelector.do;jsessionid=8236E7A702F818E4B99D148677157E1A.fcvas505

farkındaysanız bende misilleme olarak ful olarak yazadım.. full olarak değil....neticede pazar böyle.... :)

Bu bağlantıya bakabilirsiniz. http://www.focusfana...ad.php?t=276050

En akıllıcası sanırım

Hala daha az yakıyor olmalarının tesellisi var. Ecoboost 1.0 ona da nokta koyabilir

Osmanlı da batarken şaşa içinde yaşıyormuş, geleneğimizde var Hesapsız kitapsız insanlarız, anı ve günü yaşarız, hak aramayı bilmez kendimizi duruma uydururuz, harçlığımız yoktur cep telefonumuz vardır, evimiz yoktur arabamız vardır, malum "at, avrat, silah" Göçebe toplum özellikleri bunlar, Orta Asya'dan nasıl geldiysek önemli ölçüde öyleyiz hala, yağmalanacak yer arıyoruz, ya da yağmadan pay kapmaya çalışıyoruz. Bir de sosyal modele dikkat edin, her ne kadar memlekette demokrasi varsa da, ilişkiler hep padişah-teba ekseninde, hepimiz yeri geldiğinde padişah yeri geldiğinde teba oluyoruz, kullanmayı ve kullanılmayı birlikte yaşıyor ve böyle dengeliyoruz. Bu gözle bir izleyin çevrenizi (hatta kendinizi), eğlenceli olabiliyor, tabii görebilene!

Yok abicim alakası yok, otomatik şanzıman 3'teyken frene basarsan devir düşünce 2 sonra 1 yapar ve frene basmaya devam edersen de durur. Ben kullandığım hiçbir otomatik araçta normal trafikte seyir halinde iken N konumunu kullanmadım. Kullanılmasının önerildiğini de ne duydum ne okudum. Ya pardon klima muhabbetinin arasına dalıyoruz böyle, ama...

Bence arabanın sabit durduğu orta vadeli pozisyonlarda N ye atılabilir. Hareket ederken değil. SAdece kırmızı ışıkta 60 sn falan beklenecekse atın.

Ben değişken kullanıyorum lastik havalarımı şehir içinde 36-37 basıyorum.. ( yakıt tüketimi daha düşük olsun ve sıcak asfalt lastiğe daha az zarar versin diye ) Şehir dışı virajlı bir yol kullanıcaksam 30 a düşürüyorum. ( yol tutuş iyi olsun ) Şehir dışı otoban kullanıyorsam 32-34 te kullanıyorum. önler 34 arkalar 32 ( yüksek hız kontrolü ve yakıt tüketimi dengesi kurulsun diye )