Liderlik Tablosu

Sen araba alana kadar 0.8lt golf tfsi golf MCXII bile çıkar. Geçen evde spartaküsü seyrediyorum, bir pazar sahnesi vardı. Tanıdık bir yüze rastladım. Bu kimdi bu kimdi diye düşünürken dank etti bizim dohtor Cenk. Savaş arabası alsammı almasammı diye pazarlık ediyordu..

şöyle ... olay turbonun çalışma prensibi ile alakalı. adım adım gidelim. -eve geldiniz ve ÇAT! diye motoru stop ettiniz. -motor durduğu için yağ pompası da durdu -yağ pompası durduğu için turbo miline ve yatağına giden yağlama kesildi -ama turbo salyangozu sıcak egzost gazı ile tepeleme dolu,yani pervaneler hala dönüyor .. hem de ne dönme (dakikada 100,000 devir ~ ) -mil ve yatak üzerindeki yağ aşağıdan soğuk yağ gelmediği için (motoru kapattınız ya) neredeyse anında buharlaşıyor -artık yatak kuru çalışıyor, ısınıyor .. ısınıyor ve de ısınıyor (tabi ufaktan aşınmaya da başlıyor) -ısınan metal genleşir, mil ve yatak şişme yapıyor -bu şişme bir çeşit fren etkisi gösteriyor ve turbo pervaneleri şişen mil etkisi ile durma noktasına geliyor -pervaneler duruyor ama turbonun içinde hala basınç var -minik / kılcal çatlaklar (zaman içinde..yani ÇAT!! diye motor kapatmayı adet edindiyseniz) oluşuyor ve bu çatlaklar büyüyor -pervanelerin uç kısımlarında derin çatlaklar ve kırıklar oluşuyor -kırılan pervane parçaları ya salyangozun içine sıvanıyor ya da üst kapağa gidiyor -yataktaki boşluk ve pervanelerdeki kırıklar nedeni ile performans kaybediyorsunuz -(kötüyü konuşalım) kırılan pervane parçaları silindir cidarını çiziyor, segman kırıyor -(piyasa ağzı ile devam edelim) motoru elinize alıyorsunuz -(dinsel açıdan yaklaşalım) Ruhuna Fatiha -(konuya materyalist açıdan bakalım) demek ki paranız fazla, sizi biraz hafifletelim. sonuç: eve geldiğinizde 30 saniye civarında (2-3 dakikaya gerek yok) aracı rölantide çalıştırın yeter.

Basından..... Otomobil tutkunu Cem Yılmaz, beğendiği 70 bin YTL'lik Mini Cooper'ı kartla tek çekimle aldı. Hesabına 350 YTL bonus yattı. Cem Yılmaz'ın otomobil tutkusu zaten dillere destandı. Garajında, Ferrari'den Anadol'a kadar bir düzine otomobili vardı. Ünlü komedyen, önceki gün filmlere konu olacak bir alışveriş için İstinye Borusan Otomotiv'e gitti. Böyle alışveriş görülmedi Mini Cooper'ın beğendiği modelini seçti. Cüzdanından kredi kartını çıkartıp görevliye uzattı. 'Tek çekim lütfen' dedi. Görevli önce şaşırdı. Sonra 70 bin YTL'yi slip çekti. Cem, Mini'sini alıp gitti. Geriye efsanesi kaldı. Kredi kartı limiti 1 milyon olabilir Kredi kartı limiti, aylık gelirin 3 katını geçemiyor. Cem Yılmaz'ın 2005 vergisi 1.4 milyon YTL. Bu hesapla aylık geliri 340 bin liraya geliyor. 70 bin liranın bonusu ise 350 YTL... *** Mini Cooper'ı kredi kartıyla ödedi Her yaptığı olay olan Cem Yılmaz, koleksiyonuna dahil etmek istediği 70 bin YTL'lik Mini Cooper'ı kredi kartıyla satın aldı. Üstelik tek bir çekimle.... Cem Yılmaz ne yapsa, ne söylese olay oluyor. Bir süredir sesi soluğu çıkmayan ve son olarak 'Hokkabaz' filmindeki 'sihirbaz' rolüyle dikkat çeken ünlü sanatçı, yine adından söz ettirecek. Ancak, Yılmaz bu kez oyunculuğuyla, şovuyla ya da söy- lediği bir sözle değil, yaptığı enteresan alışveriş ile konuşulacak. Cem Yılmaz'ın araba tutkusu ar- tık herkes tarafından bilinir hale geldi. FİLM ÖYKÜSÜ GİBİ Son model ve klasik ara- baların koleksiyonunu yapan sanatçının bu anlamda hatırı sayılır bir serveti var. Arabaları arasında bir adet Mini Cooper olmasına rağmen, sanatçı şimdi de bu modelin ikincisini satın aldı. Ancak sanatçının kendine ikinci bir Mini Cooper alma- sından çok, yaptığı ödeme şekli biraz garip ve enterasan... Çünkü Cem Yılmaz'ın bu alışverişi tam filmlere konu olacak türden. Espirili kişiliği ile tanınan ve Opet reklamlarında Murat 124'den "GİT"i oluşturan Yılmaz, kendine kredi kartıyla otomobil aldı. LİMİTİ MERAK KONUSU İstinye Borusan Oto'dan yaklaşık 10 gün önce son model bir Mini Cooper alan sanatçının, bu arabaya kredi kartıyla sahip olması duyanla- rı epey şaşırtacak. Kredi kartından tek çekimle 70 bin YTL'lik ödemeyi yapan ve Mini Cooper'ı kapan Cem Yılmaz'ın kart limitinin ise ne kadar olduğu merak konusu. Yılmaz'ın bu garip ama gerçek alışverişi başka şovmenlere de malzeme olacak gibi.

İlk defa tdci kulannan arkadaşlara nacizane önerimdir. Önceki aracımdan öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak isterim.Ustaların ve abilerimizin ekliyecekleri varsa sevinirim. Tdci motorlarda her kullanım öncesi veya kullanım sonrası makul bir süre bekleme yapılıp sonra aracı hareket etttirmeli veya motoru stop etmeliyiz. Çoğu kimsenin bildiği gibi aracımızı çalıştırır çalıştırmaz hareket etmeyiz.Bir müddet beklenir ki yağ mororun her yerine iyice nüfüs etsin motor ve turbo kullanım sıcaklığına erişsin(yada en azından sürtünme aşınmaları ortandan kalksın) Şimdi ise çoğu kimsenin bilmediği benimse ilk tdci motor kullanmaya başladığımda öğrendiğim turbodan geçen yağ buharının turbo yataklarını daraltmaması için alınacak önlem. Şöyle açıklamam gerekirse.Siz aracınızı kullanırken turbodan her gaza yüklendiğinizde yağ buharı geçmektedir.Siz seyahat sonrası(özellikler uzun seyahatler sonrası) aracınızı durduğunuz gibi stop ettirdiğinizde turbodan daha önce geçen yağ buharının kalıntıları temizlenmeden turbonun içine yapışıp kalır.Siz tekrar sabah gelip aracınızı çalıştırdığınızda o yağ buharı çoktan turbo yataklarına yapışmış halde kalır.Tabiki bir kereden bir şey olmaz ama siz bunu hergün yaparsanız yaklaşık 50 bin 60 bin km lerde orada biriken yağ buharı kalıntıları o kadar fazla yer kaplamaya başlarki ya turbonuz dönecek yer bulamaz yada içindeki pervane zarar görür.İşte bu durumda inşallah aracınızın garantisi devam ediyordur.Bu durumdan kurtulmak için yapılacak işlem çok basit aracımızı stop ettirmeden önce kısa seyahatler için 30 veya 60 sn Uzun seyahatler sonrasındada 2 veya 3 dakika gaza basmadan aracı rolantide çalıştırmak.Önceki aracımı hep bu şekilde kullandım aracı alan arkadaş turbosuna baktırmış bana sen turboyu değiştirdinmi diye sormuştu. Çok iyi durumda görmüş ustası turbonun durumunu bu yüzden özellikle bana teşekkür etmişti. Ben bildiğim kadarı ile açıklamaya çalıştım dediğim gibi daha iyi bilen ustalarımızdan yanlışım varsa düzeltmesini yada ekliyeceği varsa eklemesini rica ederim.

Babalara şöyle bir RO OAK öneriyorum. Focus'ları satıp alırız.

Arkadaşlar 27 Mayıs Pazar günü Olimpiyat Stadı Otoparkında saat 12:00'da Drift Academy İstanbul'un antremanı vardır.İstanbul Avrupa yakasındaki arkadaşları bekleriz.Şahsen ben Pendik'ten oraya gideceğim Nasıl bişe olduğunu merak edenler için "Yaşam > Fotoğraf çekemlerimiz > konusundan bir önceki antremanın fotoğraflarına & videolarına bakabilirsiniz

Bu otomobil turboları konusunda üretildiği kadar başka hiç bir parça konusunda şehir efsanesi üretilmemiştir diye düşünüyorum. Bir yağ buharı eksikti o da geldi. Kısaca yazayım, mühendis değilim, teknik jargona hakim olamayabilirim: Turbo denilen aygıt motorun egzos manifoldundaki havayla döndürülen bir pervane ile emme manifoldunda havanın sıkıştırılarak basınçlı olarak yanma odasına pompalanmasını sağlayan bir aygıttır. Motorun tüm hareketli parçaları gibi bu da motor yağı ile sürtünme aşınmalarına karşı korunur. Ancak turbonun özel bir durumu var, turbo pervanesi hem sıcak atık hava ile itildiği için hem de saniyede dakikada 150.000 devir civarında bir hızla döndüğü için aşırı ısınabilmektedir. Bu nedenle de yağlanmasına özel bir önem gösterilmesi gerekir. Bu zor şartlarda ve yüksek performans ile çalışması nedeniyle de siz çok gayret gösterseniz de 100-120k km civarında ortalama sağlıklı ömrün üzerine çıkması pek mümkün olmaz. Yağlanma konusunda kullanıcı olarak nelere dikkat etmeliyiz: 1. Önerilen bakım aralıklarına uyarak yağın her zaman tam performans verir durumunda olmasını sağlamaya gayret edeceğiz. 2. Motor soğukken yağlanmanın mükemmel olmaması nedeniyle asla zorlamayacağız ve yüksek devirlere çıkmayacağız. Bu rölantide çalıştırıp bekleme anlamına gelmez, çünkü rölantide yeterince güçlü ve ısı üretici patlamalar oluşmadığından motorun ısınması daha uzun sürecek, dolayısı ile motor daha uzun süre soğuk çalışacak ve motor korunacağı yerde daha çok zarar görecektir. Rölanti tuttuğu anda kalkışla 1500-2000 dd aralığında dikkatli bir şekilde kullanmak daha yararlıdır (bu devirler kış ısıları için geçerlidir, yazın ilk çalışmada %30-40 ilave edilebilir) 3. Uzun süre yüksek devirli kullanılmışsa motoru kapatmadan 30-60 saniye bekleyeceğiz. Neden mi? Turbo pervanesi aşırı sıcakken motoru aniden kapattığınızda yağlanma kesilecek ve fakat atık gazlar nedeniyle kısa bir süre pervane dönmeye devam edecektir, bu da yağ filminin kopmasına ve pervane milinin içinde bulunduğu yuvaya aşırı ısı nedeniyle az veya çok kaynamasına neden olabilir. Bir süre beklediğinizde pervane normal çalışma ısısına gelecek ve bu risk ortadan kalkacaktır. Ancak günlük şehir trafiğinde ya da medeni devirlerde kullanıldığından risk oluşturacak düzeyde bir ısınma gerçekleşmeyeceğinden bu bekleme süresine uymak gerekmez, bu konuda varsa start-stop sistemine güvenebilirsiniz. 4. Düzgün yakıt kullanılmasına özen gösterilmeli, kötü yakıt kullanıldığında tam yanma gerçekleşmez ve çiğ yakıt egzos yolu ile atılırsa kurumlaşma olarak turbo pervanesine oturacak ve bir süre sonra sıkışmaya neden olacaktır. Sonuç: - Rölantide bekleme yarardan çok zarar getirir - Aşırı zorlanmış motor dışında 5-10 saniyeden fazla beklemek gerekmez - Start-stop çevre açısından faydalı bir araçtır, çok yönlü kontrollü çalışması nedeniyle motora ve turboya zarar verme olasılığı çok düşüktür.

Sevgili abilerim,ablalarim,kardeslerim kisacasi forumdaslarim Aracim 90.000km gecti ve hem bu arabayi almak isteyenler hem hala kullaniyor olupta ilerideki durumu nasil olur diye endise edenlere faydali olucak bir konu acmak istedim gelelim aracima; Arabayi 2009 yilinin sonunda aldim ve suan yaklasik 93.000 km`ye gelmis bulunmakta bu zamana kadar beni hic yolda birakmadi ancak ufak tefek sikintilari cikti tabiki IC MEKAN : Aracin ic mekani genislik olarak sinifinin ortalamasinda digebilirim.Ne asiri dar nede bi 307 kadar asiri genis, aracta 4 kisi rahatlikla yolculuk yapilabilir ancak 5 kisi arkada oturanlara eziyete donusebilir. Tasarimindan dolayi arka kafalik bolumu cok egimli uzun boylular icin sikinti olabiliyor. A sutunu kalin olmasindan dolayi gorus acisina nadir de olsa engel olabiliyor.2009 model focuslarda bulunan elektrikli surucu yukseklik ayari ve manuel yolcu yukseklik ayari kaldirilmasi ise tam bir sacmalik.Direksiyon uzerinde bulunan hiz sabitleyici tuslarinda isik olsa daha guzel olurmus.Torpido gozu oldukca genis ve yeterli ancak arabada bulunan saklama gozleri yetersiz ve kucuk.\ ISCILIK ve MALZEME KALITESI : Gelelim turk milletinde hastalik olan ic mekan plastik kalitesine, on gogus`un ust tarafi son derece kaliteli ve yumusak plastik ancak alt tarafi ciddi anlamda vasat. On kapilarin ust tarafi yine gayet kaliteli ve kapilarda kullanilan deri gayet sik duruyor ancak alt taraflar yine vasat. Arka kapilarin plastik kalitesi ise 1 milyoncuda satilan legen plastigi gibi berbat ancak bunlarin hic biri ozellikle arka taraf beni ilgilendirmiyor arkaya oturan dusunsun . Arac`ta yari deri koltuk bulunmakta deri de herhangi bir asinma veya yirtilma bulunmamakta hala ilk gunki gibi duruyor. DONANIM: Focus sinifina gore oldukca yuksek bir donanima sahip, yari deri koltuklar sunroof viraja duyarli farlar priz sony muzik sistemi o zamanin cogu c sinifini aracta opsiyon listesinde bile bulunmamaktaydi.Donanimi bastan sona kadar yazmiyorum zaten asagi yukari herkes donanimlarini biliyor. Ancak katlanir ayna , xenon far bulunmamasi ve koltuk isitma ve elektrikli koltuklarin opsiyon listesinde bulunmamasi buyuk eksiklik. KLIMA ve MUZIK : Arabalarimizda en cok kullandigimiz donanimlara ayri deginmek istedim . Focus`ta bulunan sony ses sistemi son derece basarili. 4 hoparlor , 4 tweeter bulunmakta ve hic bir ses birbiriyle karismiyor . Cift bolgeli tam otomatik klima bulunmakta bana gore eski focusumun klimasi sogutma anlaminda cok daha basariliydi ancak buda gayet tatminkar. Isitmasindan ise inanilmaz memmnunum -4 -5 derecede bile 3 4 dakika icinde icerideki o dondurucu sogugu kirmayi basariyor. YAKIT TUKETIMI : Yakit konusunda inanilmaz basarili bir arac. Yaklasik bir 5000km dir sifirlamiyorum ve ortalamasi 5.8 olarak gosteriyor,bir depoyla minimum 700km gidiyorum ve arac haftaici hergun erenkoy kurtkoy yapiyor yari sehirici yari sehirdisi diyebilirz.Benim kullanis tarzim ise sehir icinde sakin tem`de ise hep yuksek suratlerde seyrediyorum.Kisaca arabayi istedigin kadar zorla 10 litreyi gecmez ortalama PERFORMANS: Aracta 1.6 turbo dizel 109hp lik motor bulunmakta ve klasik 5 ileri sanzimana sahip.Performans olarak 1.6 dizel araclarin arasinda en iyilerden desek yanlis olmaz sanirim , ara hizlanmalari gayet tatminkar ancak 2000 devirden once araba tam bir olu arkadan birisi itse daha iyi hizlanir kesinlikle vites kucultmek gerekiyor.2000 devirden sonra ise arac gayet stabil zamaninda vites gecislerinde 170e kadar kesintisiz hizlaniyor.190dan sonra ise birsey beklemeyin.Kesinlikle 6. vites istiyor.Dedigim gibi 1.6`ya gore iyi ancak beni kesmiyor. SURUS IZLENIMLERIM : Geldik arabanin en begendim noktasina.Surus olarak sinifinin en iyisi . Net direksiyon tepkisi,dinamigi,virajlarda verdigi guven mukemmel.Ozellikle sport modda arabanin direksiyonu eksiksiz tepki veriyor. Virajin giris cikis noktalarini iyi biliyorsaniz viraj almak inanilmaz zevkli bir hale geliyor.Ancak viraj`a kesinlikle maksimum tork`ta girilmez onden kaymaya basliyor. Eksik yonleri yokmu tabiki var.Sportif surus konfordan odun veriyor bir golf konforu beklemeyin ancak golften de focus dinamigi beklemeyin YALITIM: Yalitim konusunda ciddi anlamda zayif bir araba duzgun asfaltta rahatsiz etmese de puturlu asfaltta yol sesini inanilmaz aliyor. DEGISEN PARCALAR VE KARSILASTIGIM SORUNLAR : 1.Priz`in sigortasi yandi garantiden degisti. 2.Sanziman kulakcigi koptu garantiden degisti. 3.Katalizor`un ayaklari kirilmis garantiden degisti. 4.On tamponda ki krom citalarin yanindan boya dokuldu ugrasmadim zaten cizik icinde boyaya girecek 5.Ilk aldigim 6 ayda 6 kere far ampulu patladi xenon taktim oda far camini mahvetti 6.Gec atesliyor baktiricam 7.On gogus`ten tikirti geliyordu bir koydum daha tikirti yok 8.Sag on kapidan ses geliyor uyuz oldum gerekirse kapiyi degistiricem :S ARACIN +`LARI -Surus zevki -Donanim -Yakit tuketimi -Tasarimi -Performansi(1.6`ya gore) ARACIN -`LERI -Arka kapi kalitesi -Yalitim -Performans(bana gore) Biraz fazla uzun oldu ama detayli yazmak istedim, zamaninizi aldim tesekkur ederim

bilen bilir bu kuzu'yu .. bilmeyenler için. motor kaputunun altında kocaman bir borg warner turbo olan bu kuzu (bildiğim kadarı ile) dünyanın en güçlü önden çeker (ve yoldan kolayca kopmaz) arabasıdır. gücünü volvo'dan alınma ve ford powertrain tarafınca iyice mıncıklanmış 5 silindirli ve 2,5litrelik benzinli motordan alan bu kuzu yere 305 beygir vermekte ve manyak torq eğrisi çekmektedir. 2300dd'den taaaaaa 4500dd'ye kadar dümdüz 440Nm ... bu da demektir ki kuzumuz adamı zarfın üzerindeki posta pulu gibi yapıştırır koltuğa. neyse .. geyiği keselim, işte resimler. biraz kaput altı "şekil" çalışması böyle güzel oluyor tabi triger'di .. devir daim'di .. hepsi elden geçti. zaten güzeldi, şimdi güzel gider oldu. ne diyelim? Allah baba sahibine bağışlasın, iyi günlerde kullansın.

Parça kodları Matte: DRL-12FOC-MT Glodd: DRL-12FOC-GL Bağlantı Şeması ve Resimli anlatımı ektedir.. drl-focus-install-guide.pdf

Diyelim ki 50K lık araba alıyoruz. 40K kredi alacağız. O 10Klık peşinatı da kredi kartı ile ödeyebiliyor muyuz? Ona ayrıca ekstra faiz komisyon konuyor mu? Bir arkadaş Doğuştan golf aldı. 29900 TLye kadar peşinatı kredi kartından alabiliriz . Faiz komisyon almıyoruz dediler.Arkadaş ING kredi kartı ile ödedi, oradan gelen bonuslarla da kaskonun bir kısmını ödedi.

abi yazdığın doğru,tek bir harfine karşı değilim. Aramızda stil farkı var sadece. Örnek vermek gerekirse sen "trafik ışığı kırmızı yandığında aracınızı durdurmanız gerekir" diyorsun .. ki tahsilli ve terbiyeli bir insan evladının söylemidir bu. benim söylem temelde farklı değil ama dil farklı, ben diyorum ki "hacı ... kırmızıda geçme, yandan gelen bi kor, Allahını şaşırırsın" fark bu yani yoksa verdiğin bilgi ile bir dert yok,olamaz da.

Tamamda çözüm ne...yıllarca cumhuriyet gazete köşe yazarları gibisiniz şu sorun bu sorun tamam anladık sorunları çözüm ne...eğer çözüm üretemiyorsak yada çözüme dair bir gücümüz yoksa iki yol var ya alırsın ya da başka markaya gidersin...ben bunu anlamıyorum...

Otosan'daki ilahlara sormak lazım. Önce tapon modelleri ne de olsa yeni diye satıp, yüzü eskimeye başladığında bunlarla güncelleyip bir miktar da fiyatını arttırarak satış adetlerini ayakta tutmaya yönelik bir strateji olabilir.

Tag hayranlığım durdurulamaz.

Soğuk araçla hareket ettiğimde hararet göstergesi sıcaklık değeri gösterene kadar vitesi 2.000 devir civarında değiştiriyorum; sıcaklık okunmaya başladıktan sonra vites değiştirme devrimi 2.500 ve biraz üzerine çekiyorum.

Bende böyle biliyorum; turbo motor yağı ile soğur; bu nedenle özellikle yüksek devirler yada uzun km. boyunca kullanılmış olan turbo motorlar; stop ederken rölentide bekletilmeli ki; hem pallerin devri düşsün hemde motor yağı turboyu soğutabilsin. Bu nedenle rölentide bekletmenin faydadan çok zararı olacağı konusuna katılamıyorum. Yorumlarımda yanılıyormuyum sizce? Kendi kullanımında; Aracı çalıştırdıktan sonra; hava sıcaksa 5 sn. kadar sonra; kış şartlarındaysak 10-15 sn. sonra hareket ediyorum (araç soğuk-sabah saatleri mesela; araç sıcaksa çalıştır yürü) Stop ederken kullanımıma göre yüksek devirler çevirdiysem yada uzun yoldan geldiysem; çeşitli oyalanma taktikleri ile kendimi oyalayıp rölentide çalışması için zaman tanıyorum bu süre 30sn ile 1dk .arasında, fazla zorlanma olmadan genelde 1.500 - 2.500 devir aralığında kullanıp geldiysem 5-10 sn. içinde kapatıyorum. birde eve yaklaştığımda devri düşük tutup bu rölenti süresini biraz kısaltıyorum. Kendime göre geliştirdiğim taktikler ve kullanım tarzım bu. Aracım 110 bin km.de ve orijinal turbosu üzerindeki.

turbo'yu korumak adına kontağı kapatmadan önce "biraz" beklemek iyidir (hele uzun yoldan geldiyseniz) ama öyle dakikalarca beklemeye gerek yok, 30 saniye kadar rölantide mırıldansa yeter de artar bile.

Bu sabah arkamdaki mercedes ile karşıyaka tünellerine girdik; gözümün kör olmasına ramak kaldı. Eski yumurta farlı E200 e gitmişler xenon takmışlar; yani böyle bir saygısızlık olamaz direkt önde giden karşıdan gelen kör olsun mantığı. Ve bu tür araçların sayısı her geçen gün katlanıyor ne yazık ki.

Gerçekten çok güzel olmuş, harika özetlemişsin ellerine sağlık. Ben 90 bin ile 110 bin arası için yazayım yukarıdakilere ek olarak. 100 binde triger değişti; set olarak + 100 bin bakımı + işçilik 400 tl. şuanda 110 binde bakıma girecek; son 1 haftadır bagaj kapağının kilidinin kendinden açılması sıkıntımız var.kapak tamamen değil, uzaktan kumandadan çift basıp kilidi kaldırma pozisyonuna geliyor. E tabi böyle olunca tümsek yada çukurlarda içeride bagaj kapağı açık uyarısı geliyor. Bunun dışında 110 bindeki aracımda 50 bindekinden hiçbir fark hissetmiyorum, bu aradaki km. lerde sadece vites topuzumun derisi yıprandı. Sonuç olarak; her geçen gün işletme mesarafları düşen hala ilk günkü gibi amacına hizmet eden, ortalama standartlara sahip bir aile aracı. 10 üzerinden memnuniyet puanım 8 olur 110 binde.

Jantlara ve Spoiler'lere örnek;

2010 makyajli civiclerde xenon opsiyonun serviste takilma gibi bir ihtimal yok zaten takildiginda merceksiz cakma xenon olarak tabir edilir.Elegance donanimla dream donanim`in farlarinin ic yapisi tamamen farkli.Birinde klasik h7 halojen far kullaniliyor digerinde ise D2R olarak tabir edilen xenon kit bulunuyor

Madem öyle diyorsunuz.Bende 5000 de bir değiştireyim.Hatta şöyle bir durumda vardı.Benim ev ve iş yerim arası 15 km bunun 11 km si otoban ve otobanda 5 yada 6 km rampa çıkıyorum.Çoğunlıkla benim yolda olduğum sırada trafik daha tenha oluyor(işe biraz geç gidiyorum anlıcağınız. ).Arasıra aynı rampada aynı hızlara çıkarım ama zaman geçtikçe bu hızda azalma oluyor mesela yeni değiştirdiğim hava filtresiyele 160 km hızı görebilirken onbine yaklaşmış bir hava fitresiyle 150 km hızı geçemiyorum.İşte ozaman anlıyorum filtrenin miyadını doldurduğunu.

Bi konuda haklısın bu otomatik park muhabbeti daha önce tartışılmıştı.Bu başlık altında bunu sormak saçma oldu.

Tamam Yakup tamam Toparlıyalım, start- stop konsoldaki tuşla iptal edilebiliyor ama aracı her kullanımda yine aktif oluyor, yol bilgisayarı menüsünden kalıcı iptali varmıydı hiç hatırlamıyorum, 25- 30 derece sıcaklıkta hiç devreye girmiyor, unutmazsam ben hepp devre dışı bırakıyordum, turbo için bir tavsiyemde hava filitresinin temizliği...

Var tabi Bir sıkıntıda olmaz boşuna yoruluyor arkadaşlar Bu sistem 1 seneye kalmaz tüm araçlarda standart olacak

Zayıflarsan hızlanıyor Kilo alırsan araba yavaşlıyor

Focus dünyasından birkaç kısa haber *** Elektrik motorlu Focus ABD'nin popüler NASCAR yarış serisi bazı yarışlarında "Pace Car" olarak piste çıkacak... Bu arada "pace car" yarış araçlarını yarış öncesinden peşine takarak onlara ısınma hızında kılavuzluk yapan ve sonra pite çekilerek yarışın başlamasına izin veren araç olarak tanımlanabilir. Çevre dostu yaklaşımları hatırlatmak ve teşvik etmek amaçlı bu yaklaşımın çılgınca yakıt tüketen ve çevreyi kirleten yarış araçları ile birlikteliği de ilginç bir mizahi boyut taşıyor. *** Ford Focus ST Almanya satış fiyatları sonunda belli oldu. Artık ön siparişler de kabul ediliyor. 5 kapı HB ve SW olarak sunulan model 2.0 EB motor ile 184 kW/250 PS güç üretecek ve 6,5 saniyede 100 km/h hıza ulaşırken, son hız olarak da yaklaşık 250 km/h görecek. Bu performnas değerlerine karşın ort. yakıt tüketimi 7,2 l/100 km ve CO2-atımı 169 g/km. İlginç olan da fiyatının 1.6 EB 182 PS'e göre ortalama 4.000 € pahalı olması, yaklaşık 29.000 €'dan başlayan fiyatlar donanım farklarına göre 32.000 €'ya kadar uzanabiliyor. Benim arabadan 10.000 TL pahalı satılsa hiç düşünmeden alırdım! Yaşasın ÖTV! *** Ford Krayova - Romanya'da üçüncü motor fabrikasını açarak, özellikle geleceği EB motor üretiminde gördüğünün sinyallerini veriyor. EB motor üretim adedi 2015 yılına kadar üç katına çıkarılarak 480.000 üniteyi bulacak (2012: 130.000), bunların 300.000'i 1,0-L-EcoBoost olacak. 2012 - 2015 arasında Ford Avrupa pazarı için 1,3 Milyon EcoBoost-Motor üretmeyi planlıyor (2012: 130.00 / 2013: 334.000 / 2014: 339.000 / 2015: 480.000) ve 2015'e kadar Avrupa'da satılacak araçların %57Si EB motora sahip olacak. Köln-Niehl yanında Krayova da sadece 1.0-L-EcoBoost üretimine odaklanırken, İngiltere Bridgend 1.6 EB ve İspanya - Valencia 2.0 EB motor üretimini sağlayacak.

Bekir Bey, Yaklaşık 1 aydır ben de Powershift Otomatik şanzımanlı bir Focus kullanıcısıyım. Öncelikle belirtmek isterim ki Öncesinde de MK1'den MK2'ye, otomatik/değil farklı donanımlarda uzun süreli Focus deneyimlerim çok oldu. Önceliğimiz şanzıman olunca başka birşey anlatmayacağım. Powershift, Ford'un, Alman şanzıman ve aktarma organı üreticisi Getrag ile birlikte geliştirdiği çift debriyajlı yeni nesil bir otomatik şanzıman türüdür. Sınıfında birçok Örneği bulmak artık mümkün DSG, EDC gibi isimlerle... Kullanım karakterine gelince: Eski otomatik şanzımanlara gÖre en büyük artısı, kesintisiz ve sarsıntısız güç iletimi olarak tanımlayabilirim. Yüksek tork aktarılmadığı durumlarda vitesin değiştiği ancak devir saatinden anlayabilirsiniz. 1 ve 2 gibi torkun gÖrece yüksek olduğu viteslerde ise ani hızlanmalarda çok doğal olarak bir miktar sarsıntı hissedebiliyorsunuz ancak bu rahatsızlık verici boyutta olmaktan çok uzak. Ayrıca belirtmeliyim ki zaten ani bir hızlanma isteğiniz varsa, aracın ne kadar seri vites değiştirdiğini hissedebilmeniz ve bundan keyif alabilmeniz de Önemli diye düşünüyorum. DSG de kullanmış biri olarak Özellikle yoğun trafikte ve park ederken DSG'nin ani zıplamalarından da çok uzakta daha yumuşak bir kalkışı fren pedalından ayağınızı çektiğinizde veya gaza dokunduğunuzda alabiliyorsunuz ki konfora ve güvenliğe olumlu katkısı olduğu kanısındayım. Yokuş kalkışlarında ise klasik otomatik şanzımanlar gibi ayağınız frendeyken daimi bir kavrama sÖz konusu değil. Bu tür koşullar için geliştirilen yÖntem oldukça akıllıca çalışıyor. Eğimin az olduğu yerlerde hemen hemen hiç kavrama olmuyor. Hatta araç ayağınızı frenden çektiğinizde geri veya ileri kaçabiliyor (kavrama gerçekleşene kadar, birkaç yüz milisaniye içerisinde). Ancak yüksek eğimli yerlerde şanzıman veya fren kilidi devreye giriyor ve araç ileri-geri kaymıyor. Fakat bu durum uzun sürmüyor yaklaşık 1sn sonrasında kilit serbest kalıyor ve araç hareket ediyor. Ancak bu süre ayağınızı frenden çekip gaza yerleştirmek için oldukça yeterli. Tüketim değerlerine bakacak olursak bir konu için ayrıntılı yazmıştım ama buraya da eklemek faydalı diye düşünüyorum: Araç: 2012 Focus Titanium 1.6Ti-VCT HB Km: 1400 Güç: 125hp Vites: Powershift Otm. Yakıt: Opet FullForce 95 Lastikler: Lassa Snoways Era 205/55/16 91V Günlük kullanım karakteristiği : --> Sürüş karakteri: Ekonomiye Önem veren ancak arada sportifliği de unutmayan, keyifli... --> Ofise gidiş geliş toplam 50km'dir. Bu mesafenin 15km'si akıcı trafik (ortalama sürat:70km/h), kalan kısmı için ortalama sürat: 20km/h'dir. --> Gün içerisinde yaklaşık 10km şehir içi ağır trafik (ortalama sürat:10km/h) --> Toplam günlük kullanım 60-100km --> Ortalama sürat: 42km/h --> Ortalama Tüketim 7.4lt/100km Farklı sürüş koşulları için yaptığım farkı testlerde ise: --> 20km'lik bir mesafede ortalama sürat 75km/h iken ortalama tüketim 4.7lt/100km --> 10km'lik bir mesafede ortalama sürat 10km/h iken ortalama tüketim 10.6lt/100km --> 80km'lik mesafede (yüksek rakıma çıkış ve inişlerin olduğu,virajlı, soğuk (-5C) iklim koşulları), ortalama sürat 85km/h iken ortalama tüketim 6.5lt/100km Sonuç olarak şunları sÖyleyebilirim; Powershift çift kavramalı otomatik şanzıman, oldukça konforlu, keyifli, kullanması rahat sizi üzmeyecek bir yapıda. Uzun süreli testlerde ne olur bilinmez tabi ama. Hemen her çeşit otomatik şanzıman kullanmış biri olarak verdiğim ekstra paranın sonuna kadar hakedildiğini düşünüyorum. Saygılarımla...

Kaan bey işte benim demek istediğimde tam olarak bu aradaki fark anlatım farkı sonuç ve anlatılan aynı.

Cumartesi sabah bırakalım daha iyi olur. Cuma arabayı bırak, oradan işe gel (Şişli) akşam geri dön falan filan uzun iş. Cumartesi sabah gelirim. Tekrar teşekkürler.

Hayırlısı olsun...şimdiden yeni yaşamında başarılar dilerim....

4 Haziranda orada başlayacam işte.. Herhalde ev işlerini flan halletmem nereden baksan haziran sonunu falan bulur.

copy paste yapmış amca.. 2009 mu kaldı 2010 mu kaldı?

müslüman mahallesinde salyangoz satma sende.... 1.0T focus gelene kadar 1.2 tsi golf VII gelir mi dersiniz? :kıhkıh: :smiley2k:

Faydalı bir paylaşım olmuş....

Akıllı telefon uygulamaları kendini aştı artık. Ekteki videoda bir iPhone uygulaması ile kontrol edilen uzaktan kumandalı araçlar var. Biliyorsunuzdur A.R. Drone isimli bir 4 pervaneli helikopter de benzer bir arayüzle hem iOS'ta hem de Google Play Store'da yerini almıştı. Yeri gelmişken onu da paylaşıyım. En kısa sürede sahip olmak istediğim muhteşem bir cihazdır... [media=] [media=] Güzel değil mi???

Evet hava filtresini daha sık değiştirmek gerekiyor ne kadar temiz hava o kadar temiz motor

Ne denebilir ki...bir test sürüşü

^_^ ^_^ ^_^ ^_^ ^_^ ^_^

http://www.youtube.com/watch?v=02BUCVBHSKw&ob=av2n

Türk Silahlı Kuvvetleri ?

Bende beyazı çok yakıştırıyorum bu araca ancak şeker kırmızının albenisi daha fazla