Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

17-06-2012 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. 1923 yılından beri koşulmakta olan efsanevi Lemans 24 saat yarışlarında bu sene Audi baştan sona üstündü. Lemans serisi hıza değil, dayanıklılığa odaklanmış bir seri ve 24 saat süren üçer kişilik sürücü ekiplerinin yarıştığı organizasyon bu özelliği nedeniyle de her zaman çok ilgi çekmiştir. Audi yıllardır bu yarış standartında başarılı, ilk dizel yarış aracını üretip kazandıkları yetmiyormuş gibi bu sene Audi R18 e-tron ismili elektrodizel hibridleri ile klasmanda ilk üç sırayı ve ilk beşte dört yeri kaptılar. R18 e-tron yarış araçları için ilginç bir yapıta sahip, frenleme esnasındaki kinetik enerjiyi elektrik enerjisi olarak depoluyor ve ön tekerlekleri süren elektrik motorlarını bu enerjiden çalıştırıyor. Arka tekerlekleri ise 6 silindirli 510 HP'lik bir TDI motor sürüyor. Genel klasmanda ilk on: 1. #1 Audi Lotterer/Fassler/Treluyer LMP1 2. #2 Audi McNish/Capello/Kristensen LMP1 + 1 Lap 3. #4 Audi Jarvis/Bonanomi/Rockenfeller LMP1 + 3 Laps 4. #12 Lola Prost/Heidfeld/Jani LMP1 + 11 Laps 5. #3 Audi Gene/Dumas/Duval LMP1 + 12 Laps 6. #22 HPD Brabham/Dumbreck/Chandhok LMP1 + 21 Laps 7. #44 HPD Potolicchio/Dalziel/K-Smith LMP2 + 24 Laps 8. #46 Oreca Thiriet/Beche/Tinseau LMP2 + 25 Laps 9. #49 Oreca Perez Companc/Kaffer/Ayari LMP2 + 26 Laps 10. #26 Oreca Ragues/Panciatici/Rusinov LMP2 + 27 Laps Üstelik ilk iki sırayı alan Audi'ler kazaya karışıp onarım geçirmelerine rağmen bu başarıyı yakalamışlar. Kaza demişken sıkı bir kaza videosu da var, Ferrari sürücüsünde sorun yok, Toyota sürücüsünde birkaç omur kırığı var, ama genelde iyi sayılır. İzleyin: http://youtu.be/Fzw5i14ewXY
    5 puan
  2. Ya ben de çok uğraşıyorum şampiyon olmak için ama bende nedense hep farklı bir yazı çıkıyor, Antalya'nın sıcağından mıdır, arabanın bana gıcığından mıdır nedir?
    4 puan
  3. Geçenlerde bir tanıdığımızın aracına ait kopyalanmış bir plakayla bir suç işlenmiş.Plaka sahibi tanıdığımızın evine polisler gelmiş karakola götürmüşler çok geçmeden plakanın kopyalanmış olduğunu anlaşımış ve serbest bırakılmış ama hiç yapmadığın bir şey için üzülüyosun sıkılıyosun ve suçlanıyosun.İşin kötüsü trafikte çok fazla kopyalanmış plaka varmış insanlar(tabi insan oldukları şüpheli) kameralardan ceza yememek için kopyalanmış plaka kullanıyolarmış ve birde tabi suç işlemek için...
    2 puan
  4. Deveye sormuslar : "boynun neden egri ?" deve de "nerem dogru ki ?" demiş.
    2 puan
  5. Türkiye de kopyalanmış diğer bir deyimle ikiz plaka o kadar fazla ki trafik polisleri bile artık bu olayın vatandaşın başını ağırttığının farkında .Trafik polisi her trafik uygulamasında her aracın motor şase plaka kontrolünü yapması gerekir ki bu da hem polisi hemde vatandaşı fazlasıyla yorar..işler uzayıp gider..bir kontrol mekenizması lazım.mesela bir Avrupa ülkesinde her arabının tamponunda devlet tarafında yapılmış küçük bir damgalar var polisin elindeki küçük bir cihazla damganın orjinal olup olmadığını hemen anlaşılıyor ve bu cihazla plaka motor şase kontrolü kısa sürede yapılıyor ..Bu sistem tabiki pahalı bir sistem ..ki türkiyede olsa hemen bizim insanımız buna da çare bulur..
    2 puan
  6. Zor bir durum tabiii....Allah bizleri bu gibi durumlardan korusun........
    2 puan
  7. Inanan inanmayan tum insanligin mirac kandili mubarek olsun. Zira Peygamber Efendimiz s.a.v) tum alemlere rahmet olarak gonderilmistir. Inanmayanlara da iman nazip olmasi dilegiyle mirac kandiliniz mibarek olsun.
    2 puan
  8. Büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim Hepimizin ve ailelerimizin kandili mübarek olsun
    2 puan
  9. Reno grand scenic ve latitude ye sonra da meganelere felan 1.6 138 ps dizel motor koyacakmış ? otohaber'de çıkmış sanırım..bilgisi olanlar ? GÜNCELLEME Makyajlı Megane ailesi ile birlikte yeni 1.6lt dci 130bg motor geldi. Fiyatlar açıklanmış. GT line donanımla 60.700TL fiyat açıklanmış. Renault genelde 3-4bin civarı liste üzerinden indirim yapan bir firmadır. Listeyi kopyalayamadım. İlgili sitenin linkini veriyorum. 130bg'lik motor bu sınıfta muadilleri arasında piyasadaki en kuvvetli dizel oluyor. (1.4-1.6lt dizel) Oldukça uzun zamandır söz edilen ve beklenen bir motordu.
    1 puan
  10. MİRAÇ KANDİLİ Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir. Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur. Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır: “Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1) Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır: “O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.) Miraç nasıl oldu? Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den), Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı, bir hutbe okudu. Bir rivayette Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi. Semanın bütün tabakalarına uğradı. Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler, tebrik ettiler. Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti. Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu. Süleyman Çelebi'nin dediği gibi “Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti/Âhirette öyle görür ümmeti” İnşaallah... Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı., “Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu. Hz. Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı. Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, gördü, Mekke'ye döndü. Sabah olunca Kabe'nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar Peygamberimizden delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi. Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke dışına çıktılar. Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler, ama iman nasip olmadı. Ama yine de Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e, Mescid-i Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler, “Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?” diye itiraz ettiler, ardından da Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar, “Mescid-i Aksâ'yı bize anlatır mısın?” diye Peygamberimize soru yönelttiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı: “Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak birden Beytü'l-Makdis'i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim. Hatta bana, ‘Beytü'l-Makdis'in kaç kapısı var?’ diye sordular. Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım. Beytü'l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.” Bunun üzerine müşrikler: “Vallahi dos doğru tarif ettin” dediler, ama yine de iman etmediler. O esnada Hz. Ebû Bekir çıkageldi, müşrikler durumu ona haber verdiler. Hz. Ebû Bekir, “Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız ****iz şüphesiz doğrudur” diyerek hemen tasdik etti ve bundan sonra Hz. Ebû Bekir “Sıddîk, tereddütsüz inanan” ünvanını aldı. Peygamberimiz neden mirac’a çıktı? Bir padişahın iki türlü konuşması vardır. Biri, bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi. Diğeri de devlet başkanı, halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak, emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması, sohbet etmesi, onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır. Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır. Biri, özel ve cüz'i, diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması. Cenab-ı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir. Ama Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün velayet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte, kâinatın Rabbi, bütün varlıkların Yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam elçiliği iki taraflıdır. Birisi halktan Hakka, diğeri de Haktan halka. Birisi mi'râcin bâtıni tarafı olan velayet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür. Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı, başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti. Bu yönüyle Miraç halktan, insanlardan, varlıklardan Hakka bir gidiştir. Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir. İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi... Peygamberimiz, Allah ile nasıl görüşebilir? Soru: “Bize herşeyden daha yakın olan Cenab-ı Hakka binlerce senelik mesafeyi aşarak yetmiş bin perdeyi geçtikten sonra Rabbiyle görüşmesi ne demektir?” Cenab-ı Hak herşeye herşeyden daha yakındır, fakat herşey O’ na sonsuz şekilde uzaktır. Meselâ, güneşin insan gibi aklı olsa da bizimle konuşacak olsa, elimizdeki ayna aracılığıyla bizimle konuşabilir. Diğer taraftan biz bir çeşit ayna olan gözümüzle güneşe yaklaşabiliyoruz. Oysa güneş bize 150 milyon km. uzaklıkta bulunuyor, hiçbir şekilde ona yanaşamayız. Güneşe bir derece yaklaşmak için ancak Ay kadar büyümek lazım. Bu da mümkün değildir. Bu misalde olduğu gibi, gerçek anlamda Cenab-ı Hak herşeye yakındır, ama herşey ona sonsuz derece uzaktır. Ancak Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam, Cenab-ı Hakkın lütfuyla bir anda binlerce perdeyi geçerek Miraça yükselmiş; bütün manevi mertebeleri aşarak huzura varmıştır. Bir insan nasıl göklere çıkabilir? Soru: “Bunun bir örneği var mıdır? Bir uçak ancak 10-15 bin metre yukarı çıkabiliyor, bir uzay gemisi ancak Ay'a ve Venüs'e ulaşabiliyor. Bir insan birkaç dakika gibi kısa bir sürede milyonlarca metre uzaklara nasıl gidip gelebilir?” Yerküremiz, yani Dünya bir yılda yaklaşık 188 saatlik bir mesafeyi bir dakikada döner, yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alır. Bu muazzam hareketi ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kudret, bir insanı Arş-ı Âlâya getiremez mi? Güneşin çevresinde o ağır cisim olan dünyayı gezdiren bir hikmet bir insan bedenini şimşek gibi Rahman'ın Arşına çıkaramaz mı? Peygamberimiz sadece ruhuyla gitse olmaz mıydı? Soru: "Öyleyse ise neden Miraça çıktı? Ne lüzumu var? Evliya gibi ruhu ve kalbi ile gitse yetmez miydi?" Cenab-ı Hak görünen ve görünmeyen âlemlerdeki güzellikleri göstermek için, kâinat fabrikasını ve merkezini gezdirmek, insanlığın amel ve ibadetlerinin âhiretteki neticesini göstermek için Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamı oralara davet etmesi gayet makuldür. Sadece ruhu ve kalbi ile değil, bu seyahate bedeninin de iştirak etmesi gerekir. Görünen âlemin anahtarı olan gözünü, işitilen âlemin anahtarı olan kulağını Arşa kadar birlikte alması gerektiği gibi, ruhunun sayısız görevlerini üstlenen âlet ve makinesi hükmünde olan mübarek bedenini Arşa kadar çıkarması akıl ve hikmet gereğidir. Zaten Cenab-ı Hak Cennette bedeni ruha arkadaş ediyor. Çünkü pekçok kulluk görevine ve sınırsız lezzetlere ve acılara beden kaynaklık etmektedir. Öyle ise bu mübarek beden ruha arkadaşlık edecektir. Cennette ruh bedenle birlikte olacaksa Cennetü'1-Me'vâ'nın gövdesi olan Sidretü'l-Müntehaya Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın zatının arkadaşlık etmesi hikmetin tâ kendisidir. Peygamberimiz Miraça sadece ruhen çıkmış olsaydı, zaten mucize olmazdı. Çünkü her veli ruhen ve kalben o âlemlere çıkabiliyor. Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi? Soru: "Birkaç dakikada binlerce yıllık mesafeye gidip gelmek aklen mümkün müdür?" Cenab-ı Hakkın sanatında hareket ve hızın derecesi farklı farklıdır. Sesin hızı ile ışığın hızı, elektriğin hızı, hatta ruhun ve hayalin hızı birbirinden bütünüyle farklıdır. Gezegenlerin hızları da birbirinden farklıdır. Meselâ ışığın hızı 300.000 km/sn iken sesin hızı 360 km/sn'dır. Acaba Peygamberimizin lâtif bedeninin yüce ruhuna tabi olması, ruh hızında hareketi nasıl akla ters gelebilir? Yine bir insan on dakika uyusa bazı olur ki, bir yıllık iş görebilir. Hatta bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, rüyada işittiği sözleri, konuştuğu kelimeleri toplansa uyanıkken bir gün, belki daha fazla bir zaman gerekir. Demek ki bir zaman dilimi iki kişiye göre değişebiliyor, birisine bir gün, diğerine de bir yıl hükmüne geçebilir. İşte Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Burak'a binerek şimşek gibi bütün kâinatı gezip İlâhi huzura çıkıp Rabbiyle sohbet şerefine ermiş, Onun cemalini görmüş, emirlerini alıp dönüp gelmiştir. Miraçın benzeri bir olay var mıdır? Soru: "Peygamberimizin Miraça çıkması mümkündür. Fakat her mümkün gerçekleşmiyor. Bunun bir benzeri var mı ki kabul edelim?" Miraçın çok örnekleri vardır: Bir insan, gözüyle bir saniyede Neptün gezegenine çıkabilir. Bir bilim adamı, astronomi kanunlarına binerek tâ yıldızların arkasına bir dakikada gidebilir. İman sahibi her insan, namazın hareketlerine düşüncesini bindirerek bir çeşit Miraçla kâinata arkasına alarak İlâhî huzura girebilir. Kalb gözü açık bir veli, İlâhî sırlara kırk günde ulaşabilir. Hattâ Abdülkadir Geylânî ve İmam-ı Rabbanî gibi bazı evliyanın bir dakikada Arş-ı Âlâya kadar ruhen çıktıkları bildiriliyor. Yine nurlu bir cisme sahip olan melekler bir anda yerden Arşa, Arştan yeryüzüne gidip geliyorlar. Cennette, Cennet ehli mü'minler, Cennet bahçelerine kısa bir zamanda çıkabiliyorlar. Bu kadar örnekler gösteriyor ki, bütün evliyanın sultanı, bütün mü'minlerin imamı, bütün Cennet ehlinin reisi ve bütün meleklerin makbulü olan Resul-i Ekrem Efendimizin bir anda Miraça çıkması, dönmesi, bütün yüce âlemleri gezip görmesi gayet makuldür ve şüphesizdir. Miraçla gelen hediyeler Birincisi: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü. Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti. Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz.” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular. İkincisi: İnsan herşeyi merak ediyor. Ayda hayat var mı, yok mu diye araştırıyor. Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor. Mü'minler merak ediyorlar. “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak, bizden ne istiyor, anlasaydık” derken, İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti. Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir. Üçüncüsü: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara hediye etmiştir. Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş, sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir. Öyle ki, bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir. Öyle de bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir. Dördüncüsü: Peygamber Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı. Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi. “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi. Beşincisi: İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Kâinat Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı. Kâinata nisbetle küçük bir varlık, zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki, bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı. Çünkü rütbesiz bir askere, “Sen paşa oldun” dense ne kadar sevinir. Öyle de âciz, fani, devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden, "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar. Cennette hayal hızında, ruh genişliğinde, akıl akıcılığında, kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakkın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir. Cenab-ı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır. Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir. (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, 31. Söz.) Miraç Gecesi Namazı Miraç gecesi kılınacak namaz on iki rekattır. İki rekatte bir selam verilerek kılınacak olan namaz on iki rekat ile bitirilir. Her rekatte Fatihadan sonra on kere ihlas okunur. Kılınma zamanı yatsı namazı kılındıktan sonra, imsak vaktine kadar ki herhangi bir vakit olabilir. Bu oniki rekat namaz bittiği zaman selamdan sonra yüz defa : “Sübhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim” duası okunur. Ardından da yüz kere istiğfar yapılır. Miraç Gecesinin Gündüzünde Kılınacak Namaz Miraç gecesinin gündüzünde öğlen namazını kıldıktan sonra sonra dört rekat namaz kılınır. Bu namazın;birinci rekatında Fatiha’ dan sonra bir kere Felak suresi, ikinci rekattan sonra bir kere Nas suresi, üçüncü rekatta üç kere Kadr suresi, dördüncü rekatta elli kere İhlas suresi okunur. Herkesin Miraç Kandili mübarek olsun Allah dualarınızı eda edilecek namazlarınızı kabul etsin... Not ::Sözüm gençlere anabubanıza açtım ellerimi mevlaya uzattım göklere gibi mesajlar çekeceğinize açın telefon sıcak sesinizle duyun onları..hadi yürüyün şimdi dükkanın önünü kapamayın...
    1 puan
  11. Evet kumanda ile 2 kez basıp çift kilit yaparsanız kumanda harici (iç-dış) açılmaz.. Ama bunun adi cocuk kilidi olacaksa arka kapıya gidip egilinir ve aktif edilir . Bakınız kitapçık.. Klima ise ; maksimumda soğutun sonra normala geçirin. Çok kuvvetli degil evet
    1 puan
  12. Yeni Focus'un ısı testini yaptım Cumartesi günü. 54 derece ile yola çıktım, rüzgarın etkisiyle 47 dereceye düştü, yarım saatten fazla şehir içi trafiğinde klima açık kullandım bu ısıda. Dönüşte hava serinledi, 44 derece ile bir saat daha dolaştım Hem canavar gibi soğuttu klima hem de ısı göstergesi her zamanki yerinden hiç sapmadı. Biraz rahatladım, makul ısılarda bile durduktan sonra çalışan fanı nedeniyle hafif bir endişem vardı... Bu sene sıkıı yaz olacak!
    1 puan
  13. Hayırlı olsun nazarlık olsun 15 bine kadar son servisiniz olsun
    1 puan
  14. Demek ki tüm teslim elemanları gıcık oluyor yeni araba sahiplerine...
    1 puan
  15. Hava bedava ya basıp duruyorlar 10litre yakıt isteyin vermezler. Bu durum sadece Ford'da olmuyor. Renault alırken de rastlamıştım. Güle güle kullanın
    1 puan
  16. Beklenen tek şey; tüketim. tabiki benim beklediğim birşey değil Renault severler için..
    1 puan
  17. Güle güle kullanın. Sorun havayı boşaltınca halloluyor, çok dert etmeye gerek yok. Ama Ford bayilerinin bu tavırlarından yıllardır vaz geçmemiş olmaları müşteriye gıcık olup mahsus yaptıklarını düşündürüyor bana, başka bir mantıklı izahını bulamıyorum
    1 puan
  18. Klasik, nerdeyse her hafta 3 kişi bunu söylüyor..Edin edin şikayet Aracınız hayırlı olsun, keyfini çıkartmaya bakmanız tavsiye
    1 puan
  19. kayış yardımı ile klima motoru tahrik olur, siyah kısımda bir zorlanma (bilya vs.) olabilir. bu kısımdan bahsetmiştim.
    1 puan
  20. 1 puan
  21. Makyajlı Megane ailesi ile birlikte yeni 1.6lt dci 130bg motor geldi. Fiyatlar açıklanmış. GT line donanımla 60.700TL fiyat açıklanmış. Renault genelde 3-4bin civarı liste üzerinden indirim yapan bir firmadır. Listeyi kopyalayamadım. İlgili sitenin linkini veriyorum. 130bg'lik motor bu sınıfta muadilleri arasında piyasadaki en kuvvetli dizel oluyor. (1.4-1.6lt dizel) Oldukça uzun zamandır söz edilen ve beklenen bir motordu. http://www.otomobil....kiye-fiyatlari/
    1 puan
  22. Km: 104.250 Motor Gücü: 100HP Yakıt: LPG Ortalama Hız: 80KM/H Şehir İçi: 10LT Şehir Dışı:5.5LT
    1 puan
  23. Hakan Bey az önce yolladı, Onun aracı için yeni yazılım mevcut..Büyük ihtimalle bu sorunu çözmüşlerdir
    1 puan
  24. Debriyaja dibine kadar basmayla alakalı değildir, yarıya kadar basınca switch e basılmış oluyor zaten.
    1 puan
  25. Çekici ile çok bile vites boştaydi galiba . Tuh
    1 puan
  26. Yok çekici ile çektirirken ölçtüğüm değer.. Varmısın iddaya Hı hadi ..
    1 puan
  27. Geçmş zaman taksiyle Harbiye'den Karaköy'e gidiyorum, Taksim'de bekleyen iki taksinin arkasında bizim şöför durdu, ben "ne oldu" demeye kalmadan arabadan fırlayıp gözden kayboldu, birkaç dakika sonra bir ekip otosu ile geri döndü, öndeki arabaya gittiler, polisler öndeki sürücüyü arabadan yaka paça çıkarttı ve ekip otosuna aldılar, bizim sürücüde bir şeyler konuştu, kimliğini verdi ve arabaya geri döndü. Meğer plakası kopyalanmışmış, daha önce bildirmişlermiş, kendi plakasını bekleyen takside görünce hemen müdahale etmiş. Çok mutluydu beni götürürken, dönüp ifade vereceğini, ama önemli bir dertten kurtulduğunu söyledi durdu. Tesadüfün iğne deliği...
    1 puan
  28. Bu alttaki kabı kullanıyorum, taşırken vs çok faydalı oluyor. Düşürmediğiniz sürece iyi bir koruma sağlıyor. Tavsiye ederim.
    1 puan
  29. Tabi herkesin bilgisi bir değil - kime denk gelirsen.. O yüzden aklı olsun, araba konusunda da emin değilsen ; yorum yapmaktan sakınmak gerekir veyahut emin değilim ama, ibaresi kullanılmalı
    1 puan
  30. Baba olmak mı zor, olmamak mı.................
    1 puan
  31. 1.0l 125PS EcoBoost motorumuz gelecek ay Yeni Ford Focus’larda satışa sunulacaktır. İlginiz için teşekkür ederiz. (Ford Türkiye - 15 Haziran)
    1 puan
  32. ne anlatttığınızı anlamak için okuyom ama başım agrıdı..nediyonuz kuzum siz ya...
    1 puan
  33. Bütün forum üyelerimizin (başta büyüklerimiz olmak üzere) miraç kandili mübarek olsun,allah tekrarına erdirsin inşallah..
    1 puan
  34. Aynen abicim. elektronik oyuncaklarla oynayacak zamanım yok daha doğrusu. Bide gereksiz pahalı buluyorum. Tabii ki Seven isteyen alır kullanır saygıda kusur olmaz. Ama dediğin gibi klavyesi güzel. Navigasyonuda çok güzel çalışıyor çok yerde yardım etti bana. wlanı var. bağlantısı falanda bana yetiyor. boyutları ve ağırlığıda bence ideal. Tasarımıda şık. Benim için fazla bile aslında. Ondan önce E65 im vardı. Ondanda çok memnundum. İlk çıktığında almıştım 3 sene kullandım. Şimdi E72 ile yola devam. Sanırım benim gibi elektronik oyuncaklara ilgi duymayan ve pahalı bulanlar için hala nokia en iyi seçenek.
    1 puan
  35. Elektronik oyuncaklara çok meraklı değilsen, e72 çok iyi telefondur. Klavyesi süperdir. 1 yıl kadar kullanmıştım.
    1 puan
  36. Aşağıdaki dökümanları yanınızda bulundurun ve polise gösterin, sonrada birlikte cama bakın Tabii bu kadar anlayışlı ve sabırlı bir ekip bulursanız... EGM_Genelgesi.pdf Ford Otosan Karartilmis Camlar Bildirgesi.pdf EGM_Genelgesi.pdf Ford Otosan Karartilmis Camlar Bildirgesi.pdf
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.