2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
29-07-2012 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Kısa adı KOSDER olan Kocaeli Otomobil Sporları Kulübü tarafından organize edilen ve Türkiye Ralli Şampiyonası 6. ayağı olan Ford Otosan Kocaeli Rallisi, 28-29 Temmuz tarihlerinde gerçekleştiriliyor. 11 yıldır olduğu gibi yine Ford Otosan ana sponsorluğunda Outlet Center İzmit ve Emex Otel katkıları ile organize edilecek olan yarış 2 gün boyunca büyük mücadelelere sahne olacak. 2 gün boyunca 12 özel etap geçecek ekeipler, toplamda 125 kilometresi özel etap olmak üzere 375,81 km. boyunca mücadele edecekler. Emex Otel’in ralli merkezi olarak kullanılacağı yarışa büyük bir katılım bekleniyor. 28 Temmuz Cumartesi günü saat 15:00’de Outlet Center İzmit’ten başlayacak rallinin ilk günü, Ford, Fiesta ve Otosan etaplarının ardından geçilecek olan Büyükşehir Belediyesi Seyirci Özel Etabı ile son bulacak. Otomobil severler Kocaeli Fuar Merkezi otoparkında özel olarak düzenlenen 2,80 km. uzunluğundaki seyirci özel etabında pilotların performanslarını yakından izleme şansı bulacaklar. 29 Temmuz Pazar sabah 09.30’dan itibaren yeniden direksiyon başına geçecek olan ekipleri, zorlu bir mücadele bekliyor olacak. Sırası ile Fiesta, Ford, Transit, ve Otosan etaplarını geçecek olan ekipler Kocaeli Fuar Merkezi Otoparkı’ndaki servis alanına gelerek araçlarının bakım ve ikmallerini gerçekleştirecekler. Ardından bu 4 etabı bir kez daha geçerek saat 18.19’den itibaren Outlet Center’daki finiş podyumuna ulaşacaklar. Bu yarış öncesinde 2012 Türkiye Ralli Şampiyonası’nda Pegasus Racing’den Luca Rossetti 92.4 puanla lider durumda yer alırken, onu 70.6 puanla Team 47 Motorsports’dan Volkan Işık ve 63 puanla Castrol Ford Team Türkiye’den Yağız Avcı takip ediyor. Takımlar Şampiyonası’nda ise Pegasus Racing’in liderliği devam ederken, Castrol Ford Team Türkiye ikinci ve Team 47 Motorsports üçüncü sırada yer alıyor. KOSDER Başkanı Ceyhun Yalçın büyük organizasyon öncesinde; “Bu sezon Türkiye Ralli Şampiyonası büyük çekişmeye sahne oluyor. Biz de bu heyecana yakışan bir yarış organize etmek istedik ve tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Bize destek veren başta Ford Otosan olmak üzere Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Outlet Center İzmit ve Emex Otel’e teşekkür ederiz.” açıklamasını yaptı... Castrol Ford Team Türkiye kendi evi Kocaeli’nde şampiyona liderliği hedefliyor Ford Otosan Kocaeli Rallisi’nde podyumu hedefleyen Castrol Ford Team Türkiye, kendi evi Kocaeli’ndeki yarışta zafere ulaşarak Türkiye Ralli Şampiyonası’nda da liderliğe yükselmeyi hedefliyor. Türkiye’de ralli sporunu uzun yıllardır kesintisiz destekleyen tek firma Ford Otosan, kendi evi olan Kocaeli’nde gerçekleştirilen rallinin aralıksız 11’inci kez ana sponsorluğunu üstleniyor. Kocaeli’nin hem ekonomisine hem de şehrin sportif, kültürel ve sosyal yaşantısında katkı yapmayı öncelik olarak belirleyen Ford Otosan, bu çerçevede motorsporları alanında da şehre öncülük etmeye devam ediyor. Castrol Ford Team Türkiye, kendi evinde kazanıp liderliğe yükselmek istiyor Bu yıl gerçekleştirilen 5 yarışta toplam 157 puan toplayan Castrol Ford Team Türkiye, kendi evinde gerçekleştirilecek Ford Otosan Kocaeli Rallisi’nde de Yağız Avcı-Bahadır Gücenmez ve Murat Bostancı-Onur Vatansever tarafından kullanılan iki adet Fiesta S2000 aracını ilk üçte tamamlayarak Türkiye Ralli Şampiyonası’nda liderliğine yükselmek istiyor. Fiesta R2 ile Türkiye Ralli Şampiyonası İki Çeker Kupası Birinciliği’ne emin adımlarla ilerleyen ekip, Orhan Avcıoğlu-Burçin Korkmaz ve Emre Yurdakul-Burak Erdener ikilileri ile Ford Otosan Kocaeli Rallisi’nde klasmanlarında podyumu hedefliyor. Castrol Ford Team Türkiye, son yarışlarda elde ettiği yüksek finiş oranını sürdürerek dört otomobilini de ilk 10’da finişe ulaştırarak takımlar, pilotlar, gençler, S2000 ve Sınıf 6 klasmanlarında yüksek puanla yarışı tamamlamak istiyor. Bostancı: Fiesta ve genç ekibimizden maksimum puan bekliyoruz 2011 yılında gerçekleştirilen Ford Otosan Kocaeli Rallisi’nde ilk iki sırayı elde ettiklerini hatırlatan Castrol Ford Team Türkiye Direktörü Serdar Bostancı, “Bu yıl da takım olarak öncelikli hedefimiz, iki Fiesta S2000 aracımızı da ilk iki sırada finişe ulaştırmak olacak. Pilotlarımız yılın en sıcak günlerine denk gelen Ford Otosan Kocaeli Rallisi’nde rakiplerinin yanı sıra sıcak hava koşullarıyla da mücadele edecekler. Ford Otosan Kocaeli Rallisi ile özdeşleşmiş olan uzun ve zorlu etaplarda araç içi hava sıcaklığı 60 derecelere kadar çıkabiliyor. Fiesta S2000 araçlarımızın başarısını iki çeker Fiesta R2 otomobillerimizin elde edecekleri klasman birinci ve ikincilikleriyle destekleyeceklerine eminiz. 28 Temmuz Cumartesi günü Kocaeli Belediyesi Fuar Merkezi Otoparkı’nda gerçekleştirilecek olan özel seyirci etabında kendi seyircimizin, coşku ve heyecanımıza ortak olacaklarına inanıyorum. Kendi evimizde kazanmak ve şampiyona liderliğine çıkmak istiyoruz,” dedi. Luca Rosetti ve Burak Çukurova birer Skoda Fabia S2000, Yağız Avcı ve Mehmet Bostancı Fiesta S200, Volkan Işık ve Ercan Kazaz'ın Mini Cooper S2000 ile katılacağı yarışta hem usta sürücülerin hem güçlü markaların çekişmesine tanık olunacak. Yakınlarda olanlar bu seyirliği kaçırmasın... Güzergah haritası Adaha ayrıntılı bilgi için: http://www.kosder.org.tr/dokumanlar/ 2012 Türkiye Ralli Şampiyonası 07-08 Nisan Ege Rallisi (Asfalt) 28-29 Nisan KYK Eskişehir Rallisi (Asfalt) 09-10 Haziran İstanbul Rallisi (Toprak) 07-08 Temmuz Uluslararası Boğaziçi Rallisi (Toprak) 28-29 Temmuz Ford Otosan Kocaeli Rallisi (Toprak) 25-26 Ağustos Hitit Rallisi (Toprak) 06-07 Ekim Yeşil Bursa Rallisi (Asfalt)4 puan
-
Şimdi Koraycan başlığımı kirletiyorlar diye alınacak arkadaşlar... Boy 1.83, uzun sayılmaz, kilo çok, 6 ayda iki kere çarptım, o da hafifçe, daha ziyade değdim diyelim. Niye sayısını hatırlıyorum, çünkü bundan yakınanlara pek anlam verememiştim, "Haa oluyormuş", "Aaa bak gene oldu" oldum... Direksiyonu sonuna kadar kendime çekiyorum, koltuğu genelde aşağıda tutuyorum, saat 10 ve 14'den direksiyonu tuttuğumda dirsek açılarım 100-110 derece civarında. Bu şartlarda birbirimize dokunmadan hallice bir beraberlik sürdürmekteyiz. Sorunu biliyorsan çözümü de üretirsin, yani dikkatli olursun. Ayrıca arabadan bu yüzden soğuyacaksan , hiç alma, daha görmediğin neler olacak! Karıştır biraz forumu da arkadaşların takıntılarına bak...4 puan
-
seninlide anket mi hıh...anket böyle olur.... a)Fırına ekmek almaya gitmiştim orda konuşuyorlardı...onlardan duydum... b)alt komşumuz melahat abla söyledi... c)Arifin 15 mtreden attığı golü ararken buldum... d)Fordculukla ilgili *** fıkraları ararken buldum e)ön camım eşit değildi ne salak araba bu derken burayı buldum bulmaz olaydım...3 puan
-
olum sen bunu yapamıyorsan 69 u hiç yapamazsın...... :pist: :pist:2 puan
-
Hayır polis otosu nasıl yakalamış ralli aracını :D Asıl merak ettiğim bu. :D2 puan
-
2 puan
-
2 puan
-
Yakup eline sağlık güzel inceleme olmuş herzamanki gibi.Arabada güzel ama benim tipim değil.2 puan
-
2 puan
-
az once.gordum bu.kadar denk gelir onceden benzer resim paylasilmistir kesin2 puan
-
Geçmiş olsun...Gördüğünüz gibi forumu bu yüzden çok takdir ediyorum...Tüm herkez elimizden ne gelir yarışında...Teşekkürler Focusclubtr yönetim ve üyeleri.... :claps: :claps: :nazar: :nazar:2 puan
-
2 puan
-
akşam baktım benim araçtada medya oynamazken ses var mı diye, haikaten ses dayanılmaz cızırtılı. Adaşıma hak verdim. Diş hekimi tornası gibi.... insanın beynine beynine işliyor. Birine işkencemi yapacan bağla elini kolunu seside aç sonuna kadar, ondan sonra konuştur2 puan
-
Bendede daha önce focus 2 vardı ve garantisi bittiği için devamlı parçacılarla işim olurdu.İşyerimde karabağlarda olunca çevre tamirci ve mobilyacı arkadaşlarla dolu.Siz bana aracın tam modelini söyleyin hatta şasi nosunu özleden msj atın hem orjinal hem kaliteli yan sanayi hemde iş görcek yan sanayi fiyatı alıp size msj atarım. Bizim karabağlardaki ustaların bir lafı var.Bana motor bloğunu beyni ve şaseyi getir sana yan sanayi parçalardan komple focus 2 yapayım derler Canınızı sıkmayın mutlaka yan sanayisi vardır.2 puan
-
Size bu ürünleri özel mesaj olarak atıyorum.. Hangisi lazım ise sorunsuz alıp kullanabilirsiniz. Kolay gelsin2 puan
-
İbrahim bey şimdi sizde bunların hangisi kırık veya çalışmıyor bilginiz var mı ? 1.sinyal 2.aynanın gövde kısmı 3. aracın rengine uygun kapak kısmı 4. ayna. sadece ayna mı kırık değil ? 450 liraya boyasız (kapak) şekilde tüm parçaları buldum.2 puan
-
yaw nolucak sök plakayı tak aynı renkteki bir arabaya cek ne dümenler biliyomda..ben ...söyleymiuom.... yok camını kırık gösterip para alanlarmı istersin...pertlik adamlarmı..ohooooooooo...dirty madmax yüzümde var...2 puan
-
SkyActiv'i bekliyordum ama geç bile kaldığımı fark ettim test için..Herneyse Kozyatağında ki Damla bayisine gittim sağolsun Satış Tem. Pelin hanım çok ilgilendi. Buradan teşekkürlerimizi sunalım Öncelikle belirtmek isterim; test aracı şuan yok fakat haftaya hafta sonu için randevu verdiler yani araç geliyor.1 hafta sonra test edebileceğim. Genel Teknoloji Hakkında: İçten yanmalı motorlar stratejik olarak uzun yıllarca karşımıza çıkmaya devam edecek şöyle söylüyim 2020'de içten yanma harici enerji ile çalışan araçların oranı sadece %10 (Elektrik ve Hidrojen) olarak ön görülüyor..Yani daha uzunca süre içten yanmalı motorlar ile devam edeceğiz. (Dizel veya Benzinli) Firmaların son yıllarda yaptığı büyük gelişmeleri görmekteyiz; yaklaşık %20'ye varan az tüketim & Emisyon ve %20'ye yakın daha fazla güç gibi ama bunların neredeyse tamamı turboşarj destekli motorlar ile yapıldı. (Yanma odasındaki basıncın turbolarla nasıl arttırıldığını 1.0 EB ve 1.6 EB konularında bahsetmiştik.) Mazda Stratejisi: Fakat mazda bunu yapmayarak tüm firmalardan sıyrılmaya çalışıyor..Dünyanın en fazla sıkıştırma oranına sahip SkyActiv karşımızda.. Tam tamına 14 (Normalde 10-12 arasında değişir) Normalde 95 oktan yakıt ile bu denli sıkıştırma oranı görülmemişti.bu sıkıştırmanın tek dezavantaj istem dışı aşırı yanma yani vuruntu olasılığı, örneğin kötü yakıt almak çok zorlar.. Peki mazda bunu nasıl önlemeye çalışıyor ? Egzos Manifoldu ile.. uzunluğunu 60 cm (kıvrımlı) yaparak evet yanlış okumuyorsunuz..Amacı: yanma odalarında ki sıcaklığı kontrol edebilmek yani tahliye anında geri dönüşünü engellemek. Normalde bu uzunluk maksimum 20 - 30 felan olur.. Motorun teknik verisi zaten sitesinde mevcut o yüzden eklemiyorum. Göz alıcı noktası aşırı düşük yakıt tüketimi..(Bu kasaya rağmen) Şunu da söylemeyi unutmayalım skyactiv sadece motor değil arabanın her yerini ilgilendiren bir proje ve bu proje kapsamında kullanılan çelik daha kuvvetli bunun katkısı ise daha az malzeme ile daha hafif bir araç elde etmek ki bunu cx-5'de görmüş olduk. Yeter artık kardeşim motordan konuştuğun geç artık arabaya derseniz. Motor hakkında benim söyleyebileceklerim bu kadardı zaten derim Hata varsa şimdiden affola.. Turboşarj'ı hazzetmeyen Atmosforik motor isteyenler için şahane seçenek.. İşte karşınızda yeni CX-5 Hemen ilgi odağı Motor'a geçelim. SKYACTIV-G 2.0L. Egzos Manifolt'unu olağanüstü uzun olması ilgi çekici. Tasarım dili modern. Normalde 19'' Jant mevcut fakat daha gösterişli olsun diye spor modelin 20'' jantını takmışlar. Hafiften Kuga havası var değil mi ? Bagaj geniş, yedek lastik yok,tamir kiti bulunmakta. Her iki yandaki mandallar sayesinde arka koltuklar kolaylıkla yatırılabiliyor. Geri Görüş Kamerası Üst trimlerde yumuşak kaplama mevcut değil fakat plastik kalitesi rahatsız etmiyor. Sorunsuz hacim. Üst donanım ile BOSE sistemi standart. Tüm yol bilgisayar menüsü ve sesli arama özelliklerinin İNGİLİZCE olması yakışmadı. Torpido biraz basit ve kullanışsız geldi bana. Dokunmatik Ekran'ı Yumuşak materyal hoş.Bose detay'ını görüyoruz El frenindeki gıcık ses mazda'da devam ediyor..Zıııırttt diye.. USB & AUX ve 12V Multi Media kullanım mekanizması güzel; kullanmasını öğrenmem uzun sürmedi. Mazda klasiği devam ediyor.. iPhone'umuzu hemen bağladık ve BOSE'u test ettik Sistem kusursuz süper manyak değildi ama çok güzeldi... Tanıdık ünite. (içerden) Boyutlarda kesinlikle sorun yok fakat baş mesafesi bir az daha iyi olabilir bence bu sınıfta..Ama yine de sorunsuz. Sürüşe Duyarlı Farlar üst donanım ile sunuluyor. Bakın burada kim var Focus'dan tanıdığımız ünite tamamen buraya gelmiş.AAaaaaAaA Köpek balığı buraya da gelmiş artık Perde çok kullanışlı bana göre.Pratiklik konusunda sorun yok, kolay şekilde açıp kapatıyoruz. Son kez iç mekan'a bakalım Yukarda da bahsettiğim gibi haftaya test imkanı olacak yine bu başlığı güncelleyerek ulaşabilirsiniz.. Umarım sıkmadım sizi Keyifli Forumlar Dilerim..1 puan
-
arkadaşım seni benim başıma mı diktiler ya...defol git...bişi yazamıyorum sananeeeeeeeeee sananeeeeee1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Sevgili Ferhat, hala tanımamışsın beni, doğal, üç beş satır yazıya bakıp hüküm vermek yeterli ve doğru olmaz. Senin iyiliğin için yazıyorum... Durumu sorun yaparsan, sonradan sorunla bir ölçüde yaşamak mümkünse de onu bir mücadele odak noktası yapar ve elinde olmayarak başarısız kalırsan mutsuz olursun, nitekim oluyorsun da... Dert etmemeye çalış duymamazlıktan gel. Sesi dinleme müziği dile. Şimdi deme bana "sen benim gibi dinlemiyorsan" da, "benim kulaklarım hassas" da; duymak istersen duyarsın, istemezsen de bununla pekala yaşarsın. Yaşamak zorunda mısın? Asla... Ama kendini bunun için üzmene de gönlüm razı olmuyor, rahata kavuşman için farklı yöntemler deniyorum. Üç mesajının birinde parazit diye kıvrandığını görünce de emin ol üzülüyorum. Tez zamanda takıntından kurtulmanı dilerim.1 puan
-
1 puan
-
Ben hala goremedim nasip olmadi Birde bendr siteyi F3 arastirmasi sonucu Googledan buldum telefondan giriyorum oy kullanamadim1 puan
-
oyumu kullandım Yako, ama Sabri kardeşimin arabasını görünce plakadan tanıdım bir de stickerı görünce çok sevinmiştim1 puan
-
Ben gecen gün bı deniyim dedim zor indim yardım cagircaktim az kalsın1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Normalde ilk görünce komik duruyor ama güzel testler bunlar, ufak tefek çarpmalarad olası hasar durumunu öğrenmiş oluyoruz1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Evet ama yetmez... http://www.trafiktedikkat10binhayat.com/istatistikler.html1 puan
-
yayayken şoförlere kızarız sürücü koltuğunda ise yayalara ikiside biziz...bunu unutmassak..birçok şey çözülür...1 puan
-
Türkiye'deki en tehlikeli gidiş budur. Padişahlığın tescili ve resmiyete dökülüşüdür. Bireysel gücün kurumsal güce despotluğu ve kaosun davetiyesidir. Devletin kurumlarının kişiye göre davranışa itilmesi temelden çürümenin en çarpıcı göstergesidir. Meşru yasama ve yürütme düzeni çerçevesinde birey hak ve özgürlüklerinin savunucusu olmalıdır. Einstein demişti: "Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."1 puan
-
Paylaşımlar için teşekkürler, senin yazıların değilse yazar/kaynak alabilir miyiz? Hepsi çok güzeldi... Kültürel moda1 puan
-
1 puan
-
Mevlana'nın su felsefesi Bir an için su olduğunu düşün... Su gibi özel, su gibi yararlı ve su gibi çok, tükenmez. İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak... Dibi olmayan bir kovayı asla dolduramazsın. Yani, seni dinlemeyenlere sesini asla duyuramazsın. Unutma, daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin; gürültünün parçası olursun yalnızca. Suyun yakınında olanlar, suyu en az içenlerdir. Çünkü "Su nasılsa burada, gerek yok ki suyu kana kana içmeye" diye düşünürler. Tıpkı, sesini sürekli duyanların, bir süre sonra seni dinlemedikleri gibi. Ormanda hiçbir hayvan, ırmağın gürültü koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi, hep, sabahın en sakin anını bekledi, suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler, sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler. Onlar için en uygun olan, kendi istedikleri zamandı. Sen hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi vazgeçilmez. Ve su gibi bir hayat kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol. Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil. Su isen, tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme. Sana "felâket" denmesin. Su isen, bir bardağa sığ ki damarlara girebilesin. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi gerekli, su gibi bitmez tükenmez olduğunu unutma. Ayrıca, su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi "kıyametler" koparıcı olabileceğini de asla aklından çıkarma. Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan birisi olursun, hırçın seller, afetler gibi. Tercih hep elindeydi ve hep "senin" ellerinde olacak. Ya dilini tutmayı öğreneceksin, ya da hiç durmadan konuştuğun için, yalnızca bomboş anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara. Ama asıl yapman gereken şu değil mi? Düşüneceksin ne zaman, ne söyleyeceğini. Düşüneceksin, kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin, anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini. Hatta, anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin. Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama, en uygun sözcükleri seçmeye çalışacaksın. Yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin "kıyıya yanaşmasını" bekleyeceksin. Demeyeceksin, "Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda." Demeyeceksin, "Ben aklıma geleni, geldiği biçimde söylerim, karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda." Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama maalesef gerçek bu değil. Ağzını açıp "Şelaleden dökülen suyu" içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç? Ya da önüne çıkan ağaçları sürükleyen selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler, beyni olan her canlı gibi. Haydi. Sen şimdi "Su olduğunu" düşün ve kendini "Su gibi" hisset. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı. Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu hatırla. Ama yine su gibi "küçük bir bardağın içine" sığdır ki kendini, girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Hayat ver, yardımcı ol, vazgeçilmez ol. Nazlı Ilıcak...1 puan
-
Çok üzüldüm... O fotoğraf içimi sızlattı. Aslında tüm Türkiye üzüldü. Tamam, Polisin içinde haddini aşan var, Laf sokanı, Ukalası, Küfredeni, Coplayanı, İşkencecisi, Dayakçısı, Ve hatta Gözaltına aldığı kadına tecavüz edeni… Dahası Hopa'da olduğu gibi, Adamı intihar ettireni bile var… Var ama… Hiçbiri o fotoğraf kadar, Yüreğime dokunmadı inanın… *** Hopa'da, Üç çocuğa tecavüz iddiasıyla gözaltına alınan, Noter Refik Bilgin'in intiharına da, bir polisin "Nasıldı babalık iyi miydi" sözleri sebep olmuştu. Çirkin iftira Adli Tıp raporu ile çürütülmüştü ama, Noter ölmüş iş işten geçmişti. O çirkin sözler söylenmese belki bugün yaşıyor olacaktı. Doğrusunu yazmasaydım, Aile ömür boyu bu kara lekeyle yaşayacaktı… Kısacası polisin insan hayatına mal olan, Birçok hatasına tanıklık ettim. Yine polisin kafasına göre, 'Telefon dinlemelerine' yorum yaptığını da biliyorum. Ammaaa… *** Yine de polisin onuruyla bu şekilde oynanmamalıydı. Bu kadar aşağılanmamalıydı polis... Olmadı, yakışmadı. Antakya'daki karakoldan Türkiye'ye yansıyan O görüntüler, Türkiye'nin içini acıttı. Ne polise bu muamele, Ne de o vekile bu davranışı yakıştırmak mümkün değil. Polisler ne yaptı bilmiyorum… Gördüğüm fotoğraftan sonra bilmek de istemiyorum. Kimse de bilmek istemiyor… Polis suçluysa ya da kusurluysa tamam, savcılığa başvurur, Gereğini de mahkeme ve idare yapar. Ama bu yöntemle ve bu şekilde aşağılanamaz. Sayın vekilin, durup iyice düşünmesi Hatta kamuoyunda ve özellikle de polis teşkilatından Özür dilemesi gerektiğini düşünüyorum... *** Bu görüntüler ve polisimize reva görülen o muamele ile Muhalefete iyi malzeme verildi. Sayın Başbakanın çay kaşığıyla topladığını, Bu gibi olaylar kepçeyle döküyor. Yazıktır, günahtır… Gördünüz değil mi gazeteleri… İzlediniz mi televizyonları... Hele de muhalifleri… Adamlar zaten pireyi deve yapmaya dünden hazır… Böyle bir malzemeyi elbette kaçırmayacaklardı. Günlerce bu filmi gösterirler şimdi… Belki afişini bile yaparlar… *** Malûm gazete, yeri geldi mi En ağır şekilde eleştirdiği polisi manşetine taşıdı. Ama dün… "Skandal! Türk polisinin şerefiyle oynadılar" dedi. Haksız mı? Hayır, haklı. Mal bulmuş Mağribi gibi hareket etmiş olsalar da, Hedefleri 'polise muamele' üzerinden Hükümete bindirmek olsa da Durum son derece açık ve kötü; üstelik hiçbir biçimde savunulamaz. *** Suçluyu polis cezalandırmamalı. Kimseye dayak atmamalı. Hakaret ve küfür de etmemeli. Ya ne yapmalı? Zanlıyı savcıya teslim etmeli. *** Bir de öteki haber var. Hani, çöp meselesi yüzünden tokatlanan esnaf var ya, o. Bu da tuzu biberi oldu. Ve gazeteler durur mu? Polise layık gösterilen muameleyi üste, Altına da AK Partili Belediye Başkanının esnafı tekme tokat dövdüğü haberini koydular. Gördünüz mü adamlar fırsatı hiç kaçırmadılar. Yazık ettiniz yazık, Hem de çok yazık... ERSİN RAMOĞLU (ANKARA)1 puan
-
Geriye dönüp bakınca... Seviliyoruz, seviliyoruz, seviliyoruz ama sevinemiyoruz. Seviyoruz, seviyoruz, seviyoruz ama sevindiremiyoruz. Gerçekten sevgi mi bu? *** "Seni seviyorum"lar artık sadece "beni sevmeni seviyorum" anlamına geliyor. *** Hayallerin varsa, hayal kırıklıkların da olacak! Hiç kırılmamışlarsa, bu şanslı olduğunu göstermez, hesaba kitaba dayanan projelerini hayal sandığını gösterir. *** Umut, inançtır. İnsan umut eder, diler ve dua eder. Ama modern insan "umut" duygusu ile "Tanrı inancı" arasındaki binlerce yıllık bağı kopardı! Umut artık insanın "kendine güveni" ve muğlak bir gelecek hakkında hayaller kurması anlamına geliyor. Bir de "umutsuzluk ve çaresizlik duygusu nasıl böyle yaygınlaştı?" diye soruyorlar. Şaşacak ne var! Bu durumda başka türlüsü mümkün olur muydu? *** Nasıl tıp geliştikçe hastalıklar da çoğalıyor ve dallanıp budaklanıyorsa; güvenlik sektörü büyüdükçe tehlike ve korku artıyor. *** Yüksek sesli kahkahalar çoğu zaman sesi kısılmış acıların maskesidir. *** Bazılarının dokunduğu yerde gül biter. Dikeniyle birlikte... *** Göz görmez, dokunur da... *** Toplum olarak kafayı tarihe taktık! Anlaşılır bir şey aslında. Çünkü az çok ortak bir tarih üzerinde uzlaşamayan toplumların ruhu bir türlü huzur bulamaz. O yüzden hiç durmadan tarihten konuşuyoruz, durmadan tarihi olayları tartışıyoruz. Fakat asıl ihtiyacımız "tarih" değil, "gelenek"ten konuşmak! Gelenek yani vahiy dinlerinin ve adalet duygusunun kurucu köklerini bir ders gibi yeni baştan çalışıp öğrenmenin zamanı geldi, geçiyor. *** Herkes birbirine poz veriyor. İnsan içine çıkmak, kamera karşısına geçmek gibi bir şey oldu. *** Bu kadar sık tartışıyor olmamız olup bitenleri sorgulayıp anlamak içindir, sanırdım. Meğer her yeni tartışma, eskisini unuttursun; kavrayışımız körleşsin; zihnimiz yorulsun, diyeymiş. Haşmet Babaoğlu....sabahtan....1 puan
-
Bende ilk servise gidişimde yazdırcam sorun olarak, beni rahatsız eden bi durum yok ama sorun sorundur1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
teşekkür ederim kasko işini araştıracağım...aracı aldığımda trafik sigortasını yaptırırken kaskosunuda sormuştum 1800 tl gibi bir şey demişti (sigortacı tanıdık...) Ne demişler dost ile ye iç alışveriş etme1 puan
-
Sende her yol var onu biliyoruz Sonra gelir toplum niye boyle düzeltmeye mı ugrascaz der... Kültür başkanının teklife bak ya..1 puan
-
dizele benzin pompası girebiliyor muydu? geçen gün yakıt alıyorum... ben:dizel... pompacı: abi emin misin bi yerde yazmıyor dizel diye... ben:aldığım arabayı biliyorum yahu... pompacı:abi bak bi yerine yaz bunun dizel diye..sonra yanlışlıkla koyarlar falan.. ben:olmaz söylerim ben.saol...1 puan
-
Zevk meselesi Ben klima kontrol paneli,park sensörü açma kapama tuşu,koltuk ısıtma tuşlarını ve hava çıkışlar ızgaralarını Bmw ye çok benzettim.Çokta hoşuma gitti. Ama ortadaki ekran pek hoşuma gitmedi.Çözünürlüğü düşük,çin malı gibi geldi bana Yol bigisayarının ve sesli arama sisteminin İngilizce olmasıda çok saçma.onu programlamaktan aciz mi Mazda.50.000 TL'lik Nissan bile Türkçe yapıyor artık yol bilgisayarını ve navigasyonu...1 puan
-
benim araç böyle gelmiş alırken biliyorduk... nerden buldun benim aracı yahu? plakadan mı? var mı trafik cezası falan?1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.