Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

09-08-2012 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Banu Avarın FBta paylaştığı kan verme sırasındaki vatandaşlarımız :)
    5 puan
  2. Arkadaşlar tesadüfen yol kenarında focus gördüm, içine baktım..Ne göreyim ? Çakma MFT. Sahibini buldum Konuştuk,rica ettim izin verdi biraz inceleme fırsatı bulmuş oldum..İyi kötü görmüş olduk işte anlayacağınız.. Arkadaş dolapdere'de arkadaşında yaptırmış, TR'ye 5 adet gelmiş felan dedi bilemiyorum artık..Fiyat vs vermedi Israrla sordum ama olmadı neyse uygun kapatmış belli..Ses sistemide döşenmiş ayrıca hop değiştin mi dedim ? yok dedi Herneyse foto ve video çektim sırf nasıl gözüktüğünü görelim diye. Tv,Kamera,Radyo Dvd, film,Navi vs vs vs her şey var işte.. Radyo ve Cd hariç hiçbir özelliği denemedim.Hem aklıma gelmedi hemde meşgul etmek istemedim sahibini... Ses kalitesi güzel olmuştu sıkıntı yoktu en azından.. Full HD Video için altındaki ayarları oynatın lütfen.Malzeme kalitesi için önemli. Fotoğraflar
    4 puan
  3. Boy kilo endeksim 24, saçlarım dökülüyor ve orta yaşlarda kel olmamam için hiç bir sebep yok. Tipik İkizler burcuyum, iyi bir Galatasaraylıyım, yılda ortalama 200 film izleyecek kadar film düşkünüyüm, tren/gemi yolculuklarını seviyor, böceklerden nefret ediyorum. Pek milliyetçi değilim, dinlere meraklıyım, iyi yemek için her yolu arşınlar, uykuya bayılırım. Parayı ve kadını (karımı) sever, alkolden nefret ederim. İstanbul canım, Ankara da vatanımdır. Peyami Safa okur, sever sayarım. Türkçe konusunda hassas, siyaset konusunda vurdumduymazımdır. Yazılanları ilgiyle okudum, güzel bir başlık olmuş
    4 puan
  4. Öncelikle belirtmeliyim ki konunun bu şekilde gelişmesi çok güzel oldu. Aydın aklı ile bin yaşasın ki benim önerimi ayrı bir başlığa taşımış. Hepimizin zaman zaman kendimizi anlatma derdi oluyor, bu anlatımlar yanı zamanda bir öz değerlendirme niteliği taşıyor.. Birbirimizi daha iyi tanımamız açısından da çok önemli elbette. Ayrıca forumdaşların buraya kendilerini yazıyor olmaları forumu ne kadar benimsedikleri, güvendikleri ve samimi bulduklarının bir kanıtıdır, aferin bize...! Doktorlara gelince.... Öyle insanüstü özellikler yüklemeye gerek yok, hayal kırıklığına neden olabilir. Farklı ve yoğun bir eğitimden geçiyor ve aldığımız eğitim ne gerektiriyorsa onu yapıyoruz. İşimizi iyi yaparsak insanlara en zor dönemlerinde yardımcı olmuş oluyoruz. Doktor olmak "adam" olmak demek olmuyor çoğunlukla, ancak tıp eğitimini seçenler özellikle ülkemiz şartlarında elenerek bu noktaya geldiklerinden zaten alt yapı olarak sıra dışı bir konumda oluyorlar. Bana gelince... Engin'in de yazdığı gibi bizi şekillendiren önemli ölçüde eğitimimiz. Bu aileden başlıyor, okulla sürüyor. Eğitimle elde ettiklerimizi nasıl kullandığımız ise önemli ölçüde duygu durumu ile ilgili, aile içinde sevgi gören, sorumluluk verilen, başarısı ödüllendirilen kişi uyumlu, dengeli, paylaşımcı ve yapıcı oluyor, horlanan ise mütecaviz, bazen pısırık, bazen aşırı hükümran, hep banacı ve tatminsiz! Yani insan davranışlarının arkasında da mutlaka nesnel bir sebep-sonuç ilişkisi yatıyor. Ben şanslı bir çocukluk geçirdim. 10 yaşına kadar ailenin tek çocuğu olarak el üstünde tutuldum, ama daima görev ve sorumluklar çerçevesinde yaşadım/yaşatıldım. 6 yaşında tek kelime bile anlamadığım halde Almanya'da "Kindergaten" ile başladı okul eğitim yaşamım. Sonrasında hemen hep Alman ekolü ile devam etti. Bu nedenle de maddeci (bunu para/mal tutkunu olarak algılamayın) bir yapım olduğu gibi sistem adamıyımdır, yani sistemi kurup kusursuz çalışmasını sağlamaya programlanmışımdır. Ayrıca liderlik yapabilsem de birinci adam olmaktan hoşlanmam. Rekabeti de sevmem. Rekabet yarışma demektir, yarışmada da hep bir kaybeden olur. Kaybeden olmaktan çok kaybeden birinin olmasından mutsuz olurum. İnsan doğası kazananın kontolsüz güç uygulamasına yol açıyor olması nedeniyle iş çoğunlukla çığırından çıkar. Bu nedenle ortaklaşmayı ve paylaşmayı ön planda tutmaya çalışırım. Hayat görüşüme gelince: Varoluşumuzun nedeni türün sürmesi için kullanılan bir genetik programlama sonuçta. Duygusal bakmayın olaya, doğa bilimci gözüyle incelediniz mi farklı bir neden bulmak zor. Herhangi birimizi yer yüzünden çekip alsalar dünya bunun farkına bile varmaz. Yani bir işe yaradığımızı veya hayatımızın birine veya bir şeylere hizmet ettiğini söylemek yine doğa bilimci gözüyle olanaksız. Hal böyle olunca hayatın anlamı "ne yüklersen o" oluyor. Ben keyif almak ve mutlu olmak istiyorum. Bunu yaparken de hem doğal çevremi hem diğer insanları da gözetmem gerektiğini düşünüyorum, evrensel iş bölümüne inanıyor ve birbirimize yardımcı olursak hayata daha kolay asılabileceğimizi , daha net anlamlandırabileceğimizi ve daha çok keyif alabileceğimizi düşünüyorum. Halk arasında kullanılan "birlikten güç doğar" sözünün farklı bir tanımlaması bu... Ayrıca kendimi doğanın bir parçası olarak görüyorum, merkezi değil. Kendimle barışık sayılırım, şişman bir çocukluğun aşağılık duygusunun uzun vadede farklı açılımlarla dengeleyerek üstesinden geldiğime inanıyorum. Bu arada aşağılık duygusu bana has bir durum değil, hepimizi geliştiren veya batıran itici güç (mesela ilk defa masaya oturtulan ve baş hizasında masa kenarı, önkolu uzunluğunda çatalı ve gövdesi büyüklüğünde tabağı görüp bunları kullanması istenen çocuğun yaşadığı duygudur bu). Maddeselleştirmem size ulaşabilmenin bir yolu, tek tek anlam bütünlüğü olan maddelerin hem anlaşılması hem de akılda kalması daha kolay oluyor. Hayatı merak ederim, başkaları nasıl anlamlandırmış diye incelerim, bu bağlamda ben de kötü bir gözlemci sayılmam. Taklitçi ve şekilci olmamaya çalışırım, kendi tarzımı bulmak ve tanımlamak önemlidir benim için de. Ayrıca hayatı bir keşif olarak algılarım, her gün yeni şeylere gebedir, her an farklı bir bakış açısı yakalanabilir. Keşiflerinizde vardığınız nokta ne kadar cesur olduğunuz ile ilgilidir. Ve yine vardığınız nokta her zaman hoşunuza gitmeyebilir. Hayat beynimizde şekillenir, aynı mekan ve ortamda bir gün çok mutlu, bir gün çok sıkkın olabiliyoruz. Bu da mutluluğun akıl işi olduğunun bir kanıtıdır. Yazacak çok şey var, kitap bile olur, ama işe gitmek lazım, geç bile kaldım. Bir de ek: Başak burcuyum, yükselenim dahil. Ve başak burcunun bütün özelliklerini eksiksiz taşıyorum, merak eden incelesin beni okur Yine Einstein'dan bir alıntı ile bitireyim: Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin mucize olduğunu düşünmek." Ben sanırım ilkini yapıyorum, ikincisi daha kolay olurdu belki. Cemil Bozkır ne yapardı bilemem, onu ona sormak lazım, çünkü benim yaşadıklarım beni Cem Boneval yaptı...
    4 puan
  5. Ford arka suspansyonu ile Vw üretimini durdurmuş ve yeniden tasarlamaya mahkum bırakmış bir marka. Burada duracaksınız iste... 40 yıl olması önemli degil Focus da escort sayılır.
    3 puan
  6. VW yenilikçiliği bile muhafazakar bir kabukta sunar. Tasarımda makul iyileştirmeler dışında bir şey beklememek lazım. Teknolojide ise üretim maliyetini düşürme, verimliliği arttırma ve çevre koruma öne çıkan temel hedefler. Başarılı bir araç olacak, yazılı basın göklere çıkaracak, ama bu zaten yıllardır bildik ve alışılagelmiş bir durum. Yineliyorum tarzı bana hitap etmiyor, zaten markanın tercümesi bildiğiniz üzere "halk arabası", kim şimdi halktan sıradan biri olmak ister?
    3 puan
  7. Klima dugmelerimde geldi...maliyet 9.90 $ +10$ kargo..toplam19.90$
    2 puan
  8. Evet detay lazım Yakup. Kim nerden nasıl almış. Kullanım sonucunda test değerlendirmeleri nelerdir.? Hatta ayrı bir konu açılarak detaylı foto (navigasyon, park mesafe, dvd film gibi) ve değelendirme bekliyoruz.
    2 puan
  9. @Yakup Çağatay, Kimin araba bu ya Ben almazdım bunu baksana ekran gözükmüyor bile güneşten. Çok istiyorsamda daha fazla verip synci alırdım
    2 puan
  10. Kötü araba değil, Türkiye'de tadını kaçırdılar sanırım. Bu dergilerde falan yapılanda çok antipatik oluyor. Her yerde bir numara, ölüsü bile yeni çıkan araçlarla başa baş falan. DSG ninde problemli olduğuna inanıyorum.
    2 puan
  11. Aklıma gelen bir iki noktayı aşağıya yazdım.... Ben de kolay arkadaş edinir, zor dost bulurum... Ben de muhabettine katılsam da alkolden çok hoşlanmam ve aramam, ama içki sofrasında içmesem de içmiş kadar olurum Belki de onlara neler yapmaları gerektiğini anlatarak kendini doğru ve haklı buluyor ve güçlü hissediyorsun, yani psikolojinin temelinde bu bakış açısı yatmaz. Ya da diğer bir deyişle gösterme kendi kendilerine bulmalarını sağla... Çetin Altan ozanı tanımlarken şu ifadeyi kullanır: Herkes pencereden bakarken dama çıkıp etrafı seyredebilen adam. Güzel değil mi? İnsan bencilliğinin, özünü ve soyunu koruma içgüdüsünün somutlaşması, ya da kısa tabiriyle erk savaşının somutlaşmış alanlarıdır, siyaset ve para. Kötü olan ne siyaset ne para kötü olan bencilliktir. Tekerleme ne diyor: Ne komünizm, ne sosyalizm, ne kapitalizm, varsa yoksa egoizm, insanlığı bitiren bu.... Benim de nefret ettiğim siyasete alet edilen din/dindarlıktır, not düşelim. Önemi var mı gerçekten??? İnsan öleceğini bildiği halde ölmeyecekmiş gibi yaşayan tek canlı. Bu öykü küçük değişikliklerle öykü sahibinin bile bir kez daha olmak üzere herhangi birimizin başına gelebilir. Süreç genelde daha önce alınıtıladığım Kübler-Ross evreler modeline göre yaşanır: 1. İnkar - "Yok canım, doğru değildir, mutlaka bir hata vardır, bana bir şeycik olmaz, vız gelir tırıs gider" 2. Kızgınlık - "Neden başıma geldi bu? O kadar da dikkatliydim..." 3. Pazarlık - "Kötü alışkanlıklarımı bırakacağım, tedaviye de uyacağım, biraz daha yaşarım değil mi" 4. Depresyon - "Bittim ben bittim, hayat sona eriyor, herşey boş...." 5. Kabullenme - "İlahi adalet, her faninin başına gelen bir durum, benim ne ayrıcalığım var ki, hem ölümden sonra yaşam da var...!?"
    2 puan
  12. Beyler yaptık. oldu. FocusClubTr.com Farkıyla... Cimri olmayan kıyın biraz paraya lafta kalmasın sözler.. Hadi bakalım. Akşama video eklerim
    2 puan
  13. Bir insana bir balık verin onu bir günlüğüne doyurmuş olursunuz.. Şayet ona balık avlamasını öğretirseniz ömür boyu aç kalmamasını sağlamış olursunuz.. Ama ona muhtardan kağıt çıkartıp maaş bağlar, cep telefonu, iftar çadırından bedava yemek, evine erzak, sobasına kömür, cebine yeşil kart verirseniz bütün bir yaşamı boyunca partimize oy vermesini temin edersiniz..!
    2 puan
  14. 1. maddeyi es geçiyorum. Bence bu sadece kendi kendini kandırmak için bir bahane. Cillop gibi araba tekrarlanan tasarım biraz sıkıcı ve künt olabilir ama o kadar kusur kadı kızında da olur ayrıca acaip de güven veriyor. Ciddi bir birikim ve tecrübe var arkasında 40 yıldır seviliyor ki yineliyorlar. Öbür markaların bir nesli anyada bir nesli Konyada bütünlük gelenek hiç yok. Ford ile Hyundainin hiç bir farkı yok. Bunun adı gelişim çağa ayak uydurma falan olamaz. Focusun 1. nesli ile 2. nesli arasındaki fark Hyundai i30 un ilk nesli ile şimdiki arasındaki fark kadar. Ee bu ne şimdi...... Tamam golf biraz sıkıcı falan ama gelenek tecrübe bunlar da bambaşka şeyler. Bir de burası DH mi arabaları donanım ve tasarımları bir de plastik yumuşaklığı ile mi değerlendiriyoruz. Alıp da salonun ortasına koymayacağız ki gidişi duruşu viraj alışı kabin sessizliği süspansiyonları falan hiç mi önemli değil. Yapmayın tamam focus iyi yol tutar falan ama golfün hem şehir içi için konforlu hem sert kullanım için iyi yol tutan süspansiyonu kimde var birkaç çukurdan sonra aptallaşmayan. Sırf hem konfor hem spor olarak tune edilmiş o süspansiyon için alınır bence golf.. 2. madde konusunda bişey diyemem. Başka postta yazdım. Yıllardır kırmızı golf GTi ve GTden başka araba kullanmayan arkadaşım sırf servis yüzünden satıp başka markalara zıpladı Forumdaki pek çok arkadaşın parayı nereden bulduğunu cidden merak ediyorum Bu kadar rahat nasıl araba alınıyor anlamıyorum ama sanırım benim düşüncem patolojik. Görünen o ki çoğunluk benden zengin Bu arada dün BMWyi aradım ama telefon çaldı çaldı açmadılar. BMW 1 serisi için şöyle bir ilan var .Liste fiyatı 60K falan. 5K peşin veriyorsun ayda 700TL taksit veriyorsun. 12. 24. ve 36. aylarda 15K ara ödeme var ..Tam benlik. Bankalardan böyle bir sistem yapan var mı. Yani çok düşük peşin, düşük taksit 12-24-36. aylarda balon ödemeli.. Büyük teklifine asla hayır demem İyileştrme falan değil devrim olacak göreceksiniz. Nasıl focus 3 gelmiş geçmiş en iyi focus golf 7 gelmiş geçmiş en iyi golf olacaktır. Tarzı bana hitap ediyor çünkü ben yaşlıyım sen ise gençsin abi :D
    2 puan
  15. Kendini çok güzel anlatmışsın, çok yakın hissettim. Moderatöre vekaleten beni yoran durumu da ortaya koymalıyım: Çekingen,-zor arkadaş edinen-(yanlışı,-doğruyu fazla terazilerim),-az konuşurum,-espiriliyim,-kendi kendime bile aklıma gelen birşeye sinsi sinsi gülebilir ve çevremdekilerin dikkatini çekebilirim, ''n oluyoz niye sırıtıyon" gibisinden,-siz deli-de diyebilirsiniz ,-hayatı mutlulukları ve mutsuzluklarıyla bir arada kabullenirim.-Titizimdir,-aile bağlarını ve milliyetçiliği önemserim.-Kalabalık ortamlarda bulunmaktansa,-dağ bayır gezmeyi tercih ederim. Taklitlerinden sakınınız Benim doğduğum mevsim... Severim, değişimin coşkusu ile sonbaharın hüzünü dengelenir... Kaçırdığın başka bir şeyi ben yukarıda düzelttim vekaleten. Mahmut yaz.... Yazı dilin çok hoş!
    2 puan
  16. 1.0 trend x 43.800 1.0 style 45.800 Hb opak - cash. Admin indirimli
    2 puan
  17. Bekir abi araç alırken o kadar etken var ki, bu tip fiyat ve tüketim başlıkları bana çok boş geliyor.. Misal takas yaptın mı ? Fiyat hangi ödeme ile yapıldı? Araç stoğa ne zaman girdi? Musteri gecmisi? Ve geriye kalan 1 ton etken.. Bunları açıklayarak fiyat yazılması çok daha iyi olur..
    2 puan
  18. Dayanamayacagim yaziyorum biri beni durdursun... 26 Nisan Titanium Tdci seker kirmizi sedan + park paketi + sunroof = 56.500 Tl Sent by GALAXY NOTE
    2 puan
  19. 1- Turbo Salyangozu.. (kompresör) 2- Turbo emiş hortumu.. (hava filtresi ile turbo arası) 3- Metalturbo çıkış borusu.. (Turbo ile Intercooler arası) 4- Kauçuk Turbo hortumu.. (Intercooler - Emme manifoldu arası) 5- MAF Sensörü.. (mass air flow sensor - hava akış sensörü) 6- Hava filtresi kutusu.. 7- Enjektör.. (Selenoid Valf) 8- Hava emiş kanalı.. 9- Emiş basınç sensörü.. 10- EGR bağlantı borusu.. (EGR valfi ile Emiş arasında) 11- Turbo ara bağlantı hortumu.. 12- Turbo egsoz türbini ısı yalıtım malzemesi.. 13- Turbo yağ dönüş bağlantısı.. 14- Turbo emiş - üst karter bağlantısı.. (yağ buharı kanalı) 15- Mazot Filtresi.. 16- Akü kutusu.. 17- Fren hidroliği *Fotoğraf ve açıklamalar bir internet sitesinden alıntı yapılmıştır.
    1 puan
  20. Aslında dikkatli bakmadığın sürece blok bir siyahlık görünüyor, yolda giderken karşıdan veya aynadan bakan böyle görecek. Sadece yanına geldiğinde inceleyen durumu görecek, o zaman da zaten aradaki bağlantıların çakma boyalı olduğu foyası ortaya çıkacağı için mat veya parlak olmasının mahcubiyet katsayısına etkisi olmaz, ya da ihmal edilebilir. Plasti Dip ile yaparsan göreceli kolay geri dönüş mümkün. Dene bak beğenmezsen eski haline çevir.
    1 puan
  21. Kırmızı dediğimiz bu resimdeki bu arada.
    1 puan
  22. Kırmızı ve mavi var kırmızı antifiririz daha pahalidir fiyatida 3litreligi 25 tl civarı kırmızı olan
    1 puan
  23. Ne güzel; 4-5 senelik üyeyim ben düşün
    1 puan
  24. Hayatta her şey olabilirsin; Fakat mühim olan hayatın içinde "İNSAN" olabilmektir. ŞEMS TEBRİZİ
    1 puan
  25. peki filmlerde rastlanılan eski türk filmlerinde gerçek bir olay anlatacağım size sitedeki bir üyemizin başına gelen...bakalım kim o tanıyabilecekmisiniz... Bu arkadaşımız sanırım 25 li yaşlarda içkinin de sigaranında dibine vurulduğu hızlı yaşanan dönemlerin birinde bogazında bir ağrı sızı hissediyor ilkönceleri önemsemese bile zamanla kısa aralıklarla boguluyor hissine kapılınca doktora gitmek zorunlu hale geliyor...Sonra özel saglık kliniğine başvuruluru tahliler sunlar bunlar birsürü şey yapılıyor ve bir kütle rastlanılıyor boynunda can sıkıcı birdurum moraller bozuluyor ...biyopsi şudur budur...doktor lar birgün çağırıyorlar ve bu kist türünün atıyorum 1.000.000 olduğunu ve bugüne kadar hiç kimsenin temiz çıkmadığını onun için moralini bozmamasını yaşamının girdiği riskleri belirtiyorlar türk filmleri trüğüne göre üzgünüm beyfendi 6 ay ömrünüz kaldı... Bizimki olayın şokunu anlatıp o an duyuyor ama anlamıyor ne yapsam diyor öleceğim işte sonum nezaman belli değil az bir zamanım kaldı ve karar vermeye çalışıyor dahamı dibine batayım yoksa inzivayamı cekileyim anne babası perişan daha öncebir çocuıgunuda trafik kazasında kaybedilmiş aynı son şimdiki gözbebeklerindede sürüyor ogulları heran eriyor gözlerinin önünde...herşey anlamını yitirmiş... Kahramanımız ise insanlardan uzaklaşıyor bir deniz kenarı sanırım kendine ait bekar evine gidip kapatıyor kendini...uyku haram heran ölüm korkusu nezaman nasıl nerede ne şekilde ölücem korkusu ve hayatın acımasızlığı neden Ben sorusu devamlı sorulmakta....Hatta o günlerde intiharı bile düşünebilirdi madem öleceğim bari kendim son vereym hergün ölmektense böyle diye... Ve Türk filmi devam ediyor özel sağlık kuruluşundan telefon geliyor beyfendi sonuçlarınız türkiyedeki tek temiz çıkan vaka merak etmeyin birşeyiniz yok...sonuç erken açıklanan bir teşhiş mahvedilen bir dönem belki karşılanamıyacak sonuçlara yol acacak tıp adamlarının kesin emin konuşmaları..En çok koyanın ise anne ve babasına acısmasızca oglunuz ölecek kanser denilmesini hazmedememiş hiç..dava açmamış ugraşmak istememiş ama düşünün yarattığı travmayı... Kahramanımız kim acaba...size ve ona bırakıyorum öyküsünü ve eksik yada abartım olduysa özür dilerim kendisinden... not:kendisinden yazılı izin alınarak anlatılmıştır...işte size gerçek bir insan öyküsü...
    1 puan
  26. 1.80 boylarında, 78 kilo ağırlığındayım. Hayattan zevk almak için yaşamayı seviyorum. Bir hedefe giderken sorumlulukları arka plana atmadan o işi kendim için keyifli hale getirebilmek belkide en büyük artımdır. Zaten aksi halde benim için işkenceye dönüyor iş... Dışarıdan genelde sessiz göründüğümü söylerler. Ama insanlardan elektrik almışsam çenem düşer. Kolay arkadaş edinir, gözlemlerle herkesten hayata dair bir şeyler kapmaya çalışırım. Yeri gelir içki masasına da otururum (ama asla içmem, her masaya ayık bir kafada lazım ) yeri gelir en dini sohbetlere de katılırım (tercihimdir ). İnsanların dertlerini dinlemeyi, onları bir balona bindirmişçesine olayın tepesinden bakmayı sağlayıp hatalarını doğrularını göstermeyi seviyorum. Belki de psikolog falan olmalıydım, çok iyi dinleyiciyimdir. Hayatta nefret düzeyinde duygular beslediğim iki şey vardır. Birincisi siyaset, ikicisi ise paradır. Bu ikisi de hangi ortama girerse girsin muhakkak çatışmalara sebep oluyor. İnsanlara insanlığı unutturuyor. Lakin onlarsız da olmadığı bir gerçek. Her ikisi için de çok arkadaşlıkların sonlandığına şahit oldum. Kurduğum arkadaşlıklarda da bu ikisinin bahsini bile açtırmam. Netice itibari ile hayat kısa; kalp kırmadan, hayatını olabildiğinin en renkli haliyle yaşamak en güzeli.
    1 puan
  27. 1 puan
  28. Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar.............
    1 puan
  29. Hayatı bir mucize gibi yaşamak daha mutlu bir yaşamın başlangıcı olabilir aslında. Bir şekilde doğru bu, detaylara indikçe daha rahat görülüyor. Not: Cem Bey çocuklar rahat hissetsin diye İkea sandalye yapmış. Bar sandalyesi benzeri, çok rahat ediyor çocuklar.
    1 puan
  30. En azından bir hareket var bakalım sonuç ne olacak...ilgilenmeleri iyi haber....
    1 puan
  31. Evet verelim bazı arkadaşlar Romantik; eşlerinden anca izin alırlar.
    1 puan
  32. 1 puan
  33. İzmir Antalya Antep gibi illerde siyah araç sayısı oldukça azdır; beyaz boldur. Siyah araç izmirde güneşin altında kalırsa cayır cayır yanar direksiyonu vitesi tutulmaz. Benimki açık gri geçen gün yazlıkta güneşin altında kaldı cam açma düğmesinin ucundaki metal kısım öyle ısınmış ki camı açarken parmağım yandı ve su topladı. Düşünün artık aracın içindeki ısıyı.
    1 puan
  34. Digiturk'ten müthiş kampanya.. 1 yıl boyunca resimde gördükleriniz dahil 489 TL - Bimeks - Satürn felanda bu kampanya'ya sahip..World 6 taksit ile aldım.
    1 puan
  35. Öyle olucak zaten ama ufak bir farkla son hali sanal olarak tekrar düzenlenip resmi koyuldu O zamanda komple simsiyah olur arabanın önü ufak bir aykırılık şart o sisler mutlaka beyaz kalıcak Madara olmaz araba adamdı şimdi kendini buldu beyfendi olacak Bu baya abartı olmuş ilk top sakallı focus 3
    1 puan
  36. Şöyle değişik bir hava katıyım dedim deli taklidi yaptık sanırım
    1 puan
  37. Şükrü iyisin di mi adamım?
    1 puan
  38. Koltuğa uzanın, bugün biraz çocukluğunuza dönelim. Babanızla ilişkinizden bahsedelim biraz..... Kişiliklerimizde aldığımız eğitimlerin ve mesleklerin etkisi var. Veya öyle olduğumuz için bu meslekleri yapabiliyoruz. İçinden geldiğimiz eğitim sistemi hepimizi şekillendiriyor. (Alman,Amerikan,Türk,Fransız)
    1 puan
  39. Turk insani icin en uygun slogani acikliyorum: Focus; adamlar yapmışlar abi.
    1 puan
  40. bugün otosan tarafından aradılar ve aracımdaki sorunla bizzat kendilerinin ilgileneceklerini söylediler. kendilerinin haberi olmamış bu ana kadar bende inandım?. yani aracım artık otosana ve mühendislere teslim. mühendis(ler) aracı inceleyecek, tabi uzun sürecek ve bariz şekilde arabam yatacak.umarım ne var ne yok söküp takmazlar yerine ki hiç hoşlanmam arabamın kurcalanmasından ama başka de çare yok şu aşamada. banada geçici bir araç vereceklerini söylediler. bakalım bekleyip göreceğiz.
    1 puan
  41. Adam Antalya gecelerine hazırlık yapıyor How do you know me? falan Varmayın üstüne (Yengeye selamlar )
    1 puan
  42. Konu karşılıklı iltifatlar bölümüne gelmiş. Sonunda sen bana ördek dedin olmaz umarım.
    1 puan
  43. Bu arada bu almanlar ne acaip millyetçi yavv, korkulur bunlardan . Bu sene eylülde paris otomobil fuarı var ama onlar avrupanın en önemli otomobilini fuarda değil fuardan önce ayrı bir etkinlikle Almanyada gösteriyorlar. Paris fuarı başlamadan bitmiştir artık. Hatta artık fuarlar sorgulanmalı. Milyonlarca euro harcayıp Pariste bir arabayı göstermek yerine facebooka 3-5 resmini koymak daha etkili artık.
    1 puan
  44. Yahu o kadar tedirginseniz arabayı sarıp sarmalayıp salonun bir köşesine yerleştirin. Aşınacak elbette, eskiyecek, sonra başkalarına yar olacak vs.vs. Bu kadar kasmaya gerek yok. İki çizik var diye parça değiştirmeye de gerek yok, sanılandan pahalıdır ve yeni takılanın iki gün sonra aynı duruma gelemeyeceği ne malum. Bu mereti kullanmak için almıyor muyuz zaten... Şimdi aklıma geldi: Geçen yıllarda bir site toplantısında arabalara koruyucu sundurma yapılması gündeme gelmişti, aynı paraya çocuk parkının revizyonu mümkün oluyordu, her gün bir çocuk bir yerini yaralıyordu, paslı demir aksam ciddi tehlike arz ediyordu. Önceliği yine de sundurmaya vermek istedi insanlar, ben ve birkaç arkadaş kabul etmedik, önce park dedik, inattan ikisini de yapmadılar. Konu ile alakası, koruyacağınız şeyleri iyi seçin, ilk öncelik de araba değil!!
    1 puan
  45. Bu sefer ozanlardan seçmeler, biraz da uzun, ama paylaşmaya değer... Bertolt Brecht Galileo Galilei oyununu 1937-1939 yıllarında yazmıştır. Oyun bir bilim insanının baskılar karşısındaki çaresizliğini ele alır. Bilim aşkı ile yanan bir insan, baskılar karşısında çekinir, geri adım atar, siner, kabuğuna çekilir. Ancak gizliden gizliye çalışmalarını sürdürür. Engizisyonda sözlerini geri alır ama çalışma notlarını saklar ve sonunda “Dünya güneşin etrafında dönüyor” yargısının kanıtları olan notlarını “bilim dünyası”na gönderir. Galile engizisyon karşısında düşüncelerini inkar ettikten sonra öğrencisi ile arasında bir konuşma geçer, konuşma mealen şu şekildedir: ANDREA : Yazık o ülkeye ki kahramanları yoktur! GALİLEO : Yazık o ülkeye ki kahramanlara ihtiyaç duyar Bu da Rudyard Kipling'den (çeviri Emre Kongar'a ait) Eğer herkes çıldırmış seni suçlarken... Sen başını dik tutabilirsen, Eğer herkes senden kuşkulanırken... Sen kendine güvenebilirsen, Ama bu kuşkulara da hoşgörülü davranırsan, Eğer bekleyebilir ve beklemekten bıkmazsan, Veya hakkında yalan söylenirken... Sen yalan söylemezsen, Ya da senden nefret edilirken... Sen nefret etmezsen, Ve yine de insanlara tepeden bakmaz... Ukalalık etmezsen: Eğer düş kurabilir... Ve düşlerinin tutsağı olmazsan, Eğer düşünebilir... Ve düşünceleri ihtirasın haline getirmezsen; Eğer hem Zaferi hem de Felaketi göğüsleyebilir Ve bu iki sahtekâra da eşit davranabilirsen; Eğer söylediğin gerçeklerin... Üçkağıtçılar tarafından... Aptalları tuzağa düşürmek için çarpıtıldığını... Duymaya dayanabilirsen, Ya da yaşamını adadığın eserler yıkıldığında... İşe koyulup yıpranmış araç gereçlerinle, Onları yeniden yaratabilirsen: Bütün kazanımlarından bir yığın oluşturabilsen Ve hepsini bir yazı-turayla riske atabilsen, Ve kaybettiğinde yeniden baştan başlayabilsen Ve kayıpların hakkında tek bir söz bile etmesen; Eğer yüreğini, beynini ve kaslarını... Bütün yıpranmışlıklarından sonra bile Yeniden dönüş için zorlayabiliyorsan, Ve içinde, onlara "Dayan!" diyen... İradenden başka hiçbir şey kalmamışken... Dayanabiliyorsan Eğer erdemlerini koruyarak kalabalıklarla konuşabiliyorsan, Ya da insanlığını unutmadan krallarla birlikte yürüyebiliyorsan, Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitebiliyorsa; Eğer herkes sana güvenebiliyor ama yapamayacağın şeyleri beklemiyorsa, Eğer sen acımasızca geçen her dakikanın her saniyesini... Uzun bir maratonda gibi koşabilirsen, İşte o zaman Dünya ve içindeki her şey senindir, Ve daha önemlisi-sen artık Adam olmuşsundur oğlum!
    1 puan
  46. Şimdi hatırlamıyom ne araştırdığımı ama teyfik abi mertol abi bide yakup vardı sağlam bi geyik dönüyordu.Dedim bu site hep böyleyse hemen üye olmalıyım
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.