Liderlik Tablosu

Yine ünlü alman dergisi test yapıyor bu sefer haklı olarak golf yok... Araçlar Yeni Audi A3 1.8 180 Ps - Dikkat 3k'dır Alfa Romeo 1.4 170 Ps BMW 118 1.6 180 Ps Citroen DS4 1.6 200 Ps Ford Focus 1.6 182 Ps Detaylı bir test sonucunda 519 Puan ile 1. Audi 495 Puan ile 2. Ford 471 Puan ile 3. BMW 441 Puan ile 4. Alfa Romeo 439 Puan ile 5. Citroen 1. ile focus'u kıyaslıyorum. Karoser: Audi (81) ile En yüksek puanı (79) almış puan - işlevsellik'te focus iyiki görüş alanında kötü Güvenlik: Ortalama puan almış focus audi bu konuda farkı açmış (72'ye 64) Konfor: En yüksek focus almış bunu hep söylerdim inanmazdı kimse (91'e 88) alfa ve citro oldukça düşük Sürüş: Audi yine bu konuda üst limit (75'e 62) Kullanım: Audi yine önde (87'ye 79) Çevre: 36 - 35 audi önde Maaliyet: 80 - 85 focus önde Bazı arkadaşların yol sesi konusunda tereddütleri vardı onun içinde bir tablo sunalım. Alfa 17'' 225 - A3 17'' 225 - Bmw 205 16'' - DS4 17'' 225 - Focus 17'' 215 Araçlar.....

Köfteci Ramizi göremedim ama belki yanılıyorumdur....

Evet sonunda ön tampon modifiyesini bitirdim şimdi fikirlerinizi alalım nasıl olmuş ? Bu arada bunlara ek olarak bayramdan sonra sis farlarının kapakları arabanın orjinal rengi olan beyaza boyanacak ve öndeki markanın yanındaki krom kaplamaların yerine kırmızı şerit takılacak İlk resim yapım aşaması.Plas dip uygulaması değildir.Mat oto boyası kullanılmıştır. Yine yapım aşaması Ve sonuç

Birkaç gündür İngiliz kaynakları alınan siparişlerin eylül başı teslim edilecek olması dolayısıyla B-max ile ilgili epey yayın yapıyorlar. Bunlardan AEnin yazısında epey ilgimi çeken bir konu oldu. O da "fiestanın sürüşü çok iyiydi ama biraz sert . Bmax de öyle mi ?" demişler ve aksine hayır hem keyifli hem çok iyi yol tutuyor hem de acaip yumuşak diyorlar. Hatta bunun makyajla çok iyi bir fiestanın habercisi olduğunu söylüyorlar.Bmax ülkemizde pek iyi satılmaz bence ama yine de bir jazz sahibi olarak en büyük rakipleri meriva ve jazzla teknik blgileri karşılaştıralım dedim. Burada kolaya kaçıp jazzın 100bg olmasından dolayı 100bg lik düz benzinli versiyonları aldım. Ancak Fordun 100bg liği 1.0T ecoboost olup torku daha yüksek. Meriva ve jazz atmosferik 100 bg makinalar.. Burada FORDun turbo avantajı var. Merivanın turbosu 120lik.. Daha sonra bunları, otomatikleri , dizelleri ile de karşılaştırma yapabiliriz. .........................................jazz........................Bmax........................meriva uzunluk............................3900.......................4077.........................4288 genişlik............................1695.......................1751.........................1812 yükseklik..........................1525......................1604..........................1615 dingil açıklığı.....................2500......................2489..........................2644 ağırlık...............................1079.......................(bulamadım)..............1286 bagaj hacmi.......................399........................318...........................400 Son hız...............................182.......................175............................177 0-100.................................11,4.......................13,9...........................13,2 CO2...................................129........................119.............................143 tüketim............................4,9/5,6/6,7...............4,3/5,1/6,6..................5,1/6,1/7,8 Burada jazza ayrı bir parantez açmalı. En optimum çözümü bulmuşlar gibi. 1.3 atm motordan 100 bg güç,kompakt 1.6 lar seviyesinde performans , ama süpermini seviyesinde tüketim ve emisyon. Boyutları küçük ama dingil açıklığı Bmaxten büyük.Küçük boyut nedeniyle şehiriçine çok uygun.. Bagaj hacmi mükemmel, kullanıcılar (bu ben oluyorum) iç mekan ferahlığı ve saklama gözlerinin fazlalığı ve kullanışlılıktan acaip memnunlar. Meriva dev boyutları ile artık bu segmentte değerlendirilmemesi kompakt sınıfa alınması gereken bir model. Boyutları neredeyse eski focus cmax boyutlarına yakın dingil açıklığı günümüzde pek çok kompakttan daha büyük veya eşit. Bu irilik fazla kilo olarak geri dönüyor bu da bu segmentte kabul edilemeyecek berbat bir tüketim, çok yüksek emisyon ve düşük performans demek. Genişliğin ve ferahlığın dezavantajı bu tabii ki.. Son olarak sözkonusu düz vites jazz 43350 TL etiketliyken (ki bayiiler fazla indirime yanaşmıyor) bahsettiğimiz handikaplara sahip meriva 41000TL etikete sahip ve bayiide daha ucuza (39lu fiyatlara tabii araba varsa ) alınabiliyor. Bmax bence niş sayılabilecek düşük volümlü bu segmente bir hareket getirebilir. FORD fiyatları hiç satılmayan meriva fiyatlarına göre konumlandırırsa güzel satışlar elde edebilir. 1.0T 100 bg titanium biraz dolu olarak 40K civarlarını aşmayacak şekilde gelirse güzel satabilir. Teorik olarak bu arabayı romanyada üretme sebepleri düşük maliyetti. Yani alman veya japon işçiden ucuza işçi ve yan sanayi bulmak için oradalar. Dolayısıyla Bmax fiyatları ucuz olmalı, Fiesta fiyatlarını aşmamalı bence..

Psikolojik değerini nasıl ölçüp fiyatlandırıyorlar.?

Marka Değeri, o markanın reel değeri değil, psikolojik değeridir. Marka değeri ile reel değer her zaman aynı değildir ama çoğunlukla doğru orantılıdır. IBM ters orantıya ilişkin bir örnek olmuş burda. Zira IBM, yukarıda bahsettiğim üzere PC pazarından çekildiğinden beri marka değerinin belirlendiği kamu oyu nazarında unutulmuştur. Ancak tablodaki veriye bakılırsa marka değerinden pek birşey kaybetmemiş.. Tablonun güvenilirliği ise tartışmaya açık elbette. Millward Brown'ın sahibi de Yako gibi Apple kullanıcısıysa 1. olması normal.. eskiye hürmeten de IBM'i 2. yapmıştır. Açılış sitesi de Google'dır bilgisayarında.. o da 3. Daha da uzatabilirim isterseniz

Kavga etmeyin arkadaş yaa... Arabayı alacak olan Ahmet, herkes birbirine girmiş.. Ahmetçim, sen de Aylin'in peşini bırakma bence.. Ne varsa yine forumdaşlarda var.. Aylin'in dediğine katılıyorum, fiyatlar bi otursun...

Araba 1.6 olsa liste fiyatı 59400 olacaktı. 1.0T 1500 pahalı olduğuna göre listesi 61e falan gelir. Sana da 57-58 civarı verirler sanırım (artı eksi 2bin oynar herhalde). Çılgınca olur bu fiyat. Bırak direksiyon titreşmesin, kol dayama sonradan taktırırsın gel şu HB style beyazı al :D

titanium isteyen sensin al işte...Durduğun kabahat..Titanium diye diye başımızın etini yedin neyi bekliyorsun

Son Türkçe Açıklamalar Türkiye'ye gelen ilk B-Max Daha eski açıklamalar ve yorumlarımız Buyrun Resimler

Herhalde evi Edirne'de,iş yeri de Kars'ta. Ancak öyle yapılır herhalde bu kadar yol

Ford web içeriğinden (Eylül 2011): Aracınızda en yeni cep telefonları ve medya oynatıcılarını kullanabilmeniz için bunlar sürekli olarak Ford Bluetooth ve çoklu ortam sistemi ile uyumlulukları açısından test edilmektedir. Bazı durumlarda Ford Bluetooth ve çoklu ortam sistemlerinde bir USB Stick ile yazılım güncelleştirilmesinin yapılması gerekli olabilir. Güncelleme 20 dakikaya kadar sürebilir. Güncelleme işlemine başlamadan önce, taşıt bataryasının yeterince şarj olduğundan emin olun. Güncelleştirme sadece USB bağlantılı bir Ford Bluetooth el bağlantısız donanımı ile mümkündür. Ford KAs’ların güncelleştirilmesi mümkün değildir. Güncelleme işlemi ile ilgili bir video talimatını burada bulabilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=v1QB39zr5Ck 1. Aşağıdaki dosyayı yükleyin: http://ford-mobile-c...udio_update.zip ve bunu USB Stick’inizin üst dizinine ayıklayın (örneğin: E:...). 2. Araç radyosunu ve kontağı kapatın. Şimdi radyoyu, kontak veya motoru açmadan ON tuşunu/Döndür-Bastır anahtarını kullanarak açın. 3. Şimdi USB Stick’inizi aracın USB bağlantısına bağlayınız. 4. Şimdi kontağı açınız. Güncelleme işlemi sırasında motoru çalıştırmayınız ve aracınızın diğer fonksiyonlarını kullanmayınız. • Anahtarsız çalıştırma (Start butonu) sistemine sahip araçlarda lütfen debriyaj pedalına basmadan start düğmesine basınız. • Otomatik vitesli araçlarda lütfen vites değiştirme kolunu P’nin üzerine getiriniz ve fren pedalına basmadan kontağı açınız. 5. Güncelleştirme şimdi USB Stick tarafından başlatılır ve yaklaşık 20 dakika sürer. Güncelleştirme işlemi sırasında radyo kapatılır ve radyo ekranında şu mesaj görüntülenir: "Güncelleştirme sürüyor… Lütfen bekleyiniz!". Güncelleştirme işleminin tamamlanmasından sonra ekranda "Güncelleştirme başarılı" mesajı yalnızca kısa bir süre görüntülenir ve radyo açılır. 6. Güncelleştirme işleminin tamamlanmasından sonra radyonuzu tekrar kapatıp açınız. Araçtaki telefon tuşuna basarak Ford Bluetooth ve çoklu ortam sistemlerinin işlevini kontrol ediniz. Radyo ekranında telefon menüsünün görüntülenmesi halinde güncelleştirme başarılı olmuş demektir. Böyle bir durum söz konusu değilse lütfen işlemleri 2. adımdan itibaren yeniden uygulayınız. Güncelleştirmenin başarıyla tamamlanmasından sonra icabı halinde cep telefonunuzu yeniden Ford Bluetooth’u el bağlantısız donanımına bağlamamanız gerekmektedir. Lütfen dikkat ediniz: Devam eden güncelleştirme işlemine rağmen zaman zaman radyonun kendiliğinden açılması mümkün olabilir. Lütfen bu gibi durumlarda yaklaşık 20 dakika bekleyiniz ve sonra 6. adım ile devam ediniz. Kaynak: http://www.ford-mobile-connectivity.de/home http://www.ford-mobile-connectivity.de/downloadsUpdates

2012 Marka Değeri Araştırması Şirket: Millward Brown Kaynak: 9to5mac.com

Bir oyuncak arayışı içerisindeyim. Bu oyuncak hem benim viraj keyfimi makul şekilde karşılayacak. Hemde hafta içi hanım kullanacak. Fiyatları uygun 12-14k TL arası donanımı benim donanım anlayışıma göre yeterli. Motorunun LPG uyum sorunu yok zannedersem. en önemli olan şey benim için bu aracın dinamikleri. Birkaç arkadaşımda bu kasa ve bu kasanın makyajsız kasasından fiesta vardı. Çok överlerdi yolda gidişini. Hatta 2005 yılında amatör organizasyonlarda 1,25 fiestanın 0-1400 sınıfında birincilikleride vardı. Ne dersiniz ? Sizce bu araç alınır mı ? Bu arada kabul etmeliyim ki sahibinden.com siztesinde vasıta bölümünde en çok Ford marka otomobillere bakıyorum. galiba bende Fordcu oldum Sanırım hastalık. Ne dersin Yakup ? Bak yoksa 93 Sİ alacam

hımm peki ozaman birileri sallamış...kendince yorumlar yapmışlar...bizde ekonomist olarak yapalım birazcık... Bir firmanın Piyasa değeri, ciro ve kârının neticesidir. Cironuzu arttırırsanız, doğru fiyatlama ile kârınız artar, o da piyasa değerinizi artırır. Neticede üçünü birbirinden koparmak mümkün değildir Ancak piyasa değeri ile şirketin mali durumu, gelecekteki pozisyonuı ve güvenilirliği de önemlidit.Piyasa değeri yüksek olan şirketlerin kredi fizibilitesi (borçlanabilmesi) daha yüksek, hem de borçları daha az olduğundan başarılarını bununla ölçmek daha kolaydır. Dünyada hangi şirketlerin daha değerli ve büyük olarak tanımlandığı konunun içeriğine bağlı. Örneğin konumuz bugün hangi şirketlerin ekonomide daha büyük rol oynadığı, mal piyasasında lider olduğu ya da istihdamda rolünün ne kadar büyük olduğu ise ciro önemli bir ölçü. Yine cirosu yüksek bir şirketi piyasa değeri yüksek anlamına gelmez tek başına bir ölçüt değildir çünkü.Bugün piyasa değeri büyük olan birçok şirketin ciroları düşük olabilir ve bu yüzden kısa vadede ekonomide çok önemli bir etkileri olmaz. Ayrıca piyasa değeri fazlasıyla değişken olduğu için dünün çok değerli şirketleri bugün tüm piyasa değerlerini kaybedebiliyor. Hızla büyümekte olan sektörlerde piyasa değeri çok önemli. Mesela bilgisayar yazılımı, biyoteknoloji, internet gibi değerinin büyük kısmı uzun vadede büyüme potansiyelinden gelen şirketlerden oluşan sektörlerde piyasa değerleri çok yüksek olabilirken, bugünkü ciroları bunu yansıtmayabilir. Onun için piyasa değer ölçüleri bir şirketin benzer şirketlerle olan nakti ve ayni kıymetlerinin birçok ekonomik rasyo ile karşılaştırılması sonucu oluşur,ciro,karlılık,borç durumu,gelecekteki satışlarının durumu,sektördeki hızla yükselmesi,üretim girdi maliyetlerinin düşük olması ve pazarının gelişmesi bunların hepsini bütünü benzer sektördeki bir şirketten yüksekse değeri de yüksek demektir.Elbette işin birde borsa ayağı varki karlılık ve hisse başı temettü ile hissedarların sermaye piyasalarındaki davranışlarıda bunu etkiler. Örneğin;büyük bir şirket satışlarını devamlı arttırıyor olabilir ama satışlarındaki kar marjını yükseltemiyorsa cirosu nekadar yüksek olursa olsun belki ciroda yüksek yerlerde olabilir ama şirketin piyasa değeri ondan daha küçük bir firmanın altında kalabilir. Günümüzdeki teknoloji şirketlerindeki dünün devlerinin bugün piyasadan silinmekte oluşuda bu pazar paylarını arttıramama ve sektördeki ilerisi için projeksiyonlarını arttıramamasından kaynaklanmaktadır.... Ülkemiz için bir örnek verirsek Koç-Sabancı hangisi daha büyüktür.Koç şirketleri ciro olarak Sabancının çok üstündedir.Ama diğer unsurları eklediğimizde Sabancı Holdingin piyasa değeri Koç Holdingten yüksektir...

Ortalığı boş bırakma diyoruz iste saaaa

İyidir Ogünüm. Hep olumlu görüşler duydum bu araçla ilgili. Sen tam oyuncak niyetine kullanırsın bunu

Her Apple lafında boyle derseniz paylaşım yapamam bilgisiz kalırsınız

full müş süper kaçırmayın Ahmet bey

Biz, paraya mevkii'ye doymuş kişileriz..Bizi bunlarla tehdit etme alacaksan al almayacaksan bizi yorma hadi bakalım al sana

Al işte bunu kaçırma, şeker kırmızı ecoboost tam avrupai... Broadway beyazı alma kızıyorlar ama

Gelsin bakalım şu A3 ...

Cenk abi merakla 'yeni focusum yada yeni arabam''başlığını açmanı bekliyorum.Focusclubtr için bir devrin bitişi-başlangıcı olacakmış gibi geliyor bana

Neyi atıp tutmak ? Bir kere de yansız açıklama yapın tevfik bey, yeter artık

Eee niye bize öyle diyorsunuz o zaman..Bırakta alan düşünsün onları Biz zevkimizi söyleyemeyecekmiyiz broadwayciler dağılın

Marka değeri nedir ? Bir futbolcu vardır 15 milyon euro'luk fakat takımlar buna 10 milyon euro bonservis verir...Yani şirket satışa çıktığında vs yukarda yazılan rakamların anlamı yoktur... IBM gibi yoktu eskiden Türkiye'de bile tüm devlet dairelerinde görebiliyorduk..Ey gidi günler..

Demek ki gemicik yapıyorlar aslında

Aramadım ki henüz.. Belki arasam bulurum.. Belki de bulamam, bilmiyorum.. Engin Bey fazla naz aşık usandırır, yüzük atıcam şimdi :kıhkıh:

Arkadaşım özel belki, yazmak istemiyorum belki. Arabanın kıçındaki bir düğmeyi bulamıyorsun.Nasıl Ford'cusun sen.

bir de temizlik olayı var tabi..

Hayatta almam ve alana engel olurum mümkünse.Akdeniz ege ve güneydoğu anadolu bölgelerimizde alınacak son renktir.Siz istanbullular dilediğiniz gibi binin ama o arabayla ancak yazın o bölgelere indiğinizde anlarsınız demek istediğimi.

Bana pek anlamlı gelmedi. Samsung gerçekten dev gibi bir firma. Gemi yapım işinde bile varlar.

Test aracidir veya kosiflerde oraya buraya gitme arbasidir daha acik oluyim ortaligin malidir

Nabıyonuz be ya ?

Şaka gibi tesadüf'e bak arkadaş, şimdi mail geldi..Buyrun detaylar ektedir. (tanıtım mailleri gelmeye başladıysa, yakındır ) Çok fazla detay beklemeyin sitedeki şeylerden farklı değil

ben de haftasonu yaptığım basit uygulamaya ait fotoları yüklüyorum. garaj karanlık olduğu için fotolar çok iyi değil gibi.

Şiirlerimde küfür etme diyorlar usulsüz...... Lan bu kadar or...pu çocugunu nasıl anlatayım küfürsüz... Can YÜCEL...

Ünlülerin ölümden önceki son sözleri... Reha Muhtar - [email protected] Dün haber 7 isimli internet sitesinde “ünlülerin ölmeden önceki son sözleri” başlıklı bir haber potburi gözüme çarptı... Ölüm anında söylenenler sanırım “hayattan aldığımız dersleri” sembolize ettiğinden, biraz yaşadığımız bedensel hayatın rezümesi gibi oluyor... Haber 7 sitesinde yer alan ünlülerin son sözleriyle ilgili çalışmayı bu yaz gününde sizlere aktarmayı doğru buldum... İşte siteye göre ünlülerin ölümden önceki son sözleri: *** “Allahume Er-Refik el-Ala (Allah’ım Yüce Dosta)”- Hz Muhammed *** “Rabbimiz beni kendi hazretine davet ediyor... Artık gitme zamanıdır... Ya Azrail! Çabuk ol... Beni Rabbime çabuk kavuştur”- Hazreti Mevlana *** “Sen de mi Brütüs?..” Julius Caesar (Roma İmparatoru MÖ 44) *** “Vealeykümmeselam...” Mustafa Kemal Atatürk *** “Allah memleketi korusun... Millete zeval vermesin... Haydi Allah’a ısmarladık” Fatin Rüştü Zorlu *** “Demek böyle ölünürmüş...” Necip Fazıl Kısakürek *** “Ben görevimi burada bitiriyorum...” Albert Einstein *** “Tanrı ruhunu affetsin” diyen Papaza; “Neden olmasın?.. Ne de olsa kendi malı...” Charlie Chaplin *** “Vur korkak herif... Sonuçta sadece bir adam öldüreceksin...” Ernesto Che Guevara *** “Ölüyorum tanrım... Bu da oldu işte... Her ölüm erken ölümdür... Biliyorum tanrım... Ama ayrıca aldığın şu hayat Fena değildir Üstü kalsın...” Cemal Süreyya *** “Biraz dinleyin...” Namık Kemal... *** “Haşa ben ölümden korkmuyorum... Çünkü ben Müslüman’ım... Her Müslümana yakışan da ölümü tebessümle karşılamaktır... Hakikaten ölüm ebediyete açılan ilk perdedir...” Muhammed İkbal *** “Komedi bitti...” Ludvig van Beethoven *** “Beni göğsümden vurun...” Benito Mussolini *** “Yaşasın tam bağımsız Türkiye... Yaşasın Marksizm Leninizm... Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği... Yaşasın işçiler köylüler... Kahrolsun emperyalizm!..” Deniz Gezmiş *** “Beni bir antika olarak saklamaya çalışıyorsun... Ama işim bitti öleceğim...” George Bernard Shaw İngiliz yazar (1950 hemşireye hitaben söylenmiş sözler...) *** “Bir merdiven... Çabuk bir merdiven getirin...” Nikolay Gogol *** “Hadi oradan... Son söz, yeterince doğru söz söylememiş aptallar içindir...” Karl Marx *** “Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişmediği için, Tanrıyı ve insanları gücendirdim...” Leonardo da Vinci *** “Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile arlatmadım...” Marco Polo *** “Ölümün tadı dilimin ucunda... Bu dünyada olmayan bir şey hissediyorum...” Wolfgang Amadeus Mozart *** “Merak etmeyin... Daha ölmedim...” Oğuz Atay... *** Buna bir çare yok mu ya Rabbil alemin?..” Yahya Kemal Beyatlı... *** “Ya duvar kağıdı gidiyor, ya da ben... Ölüm kaderde var... Yaşayıp köhnemek hazin...” Oscar Wilde... *** “Bir imparator ayakta ölmeli...” Vespasien Roma İmparatoru *** “Siyah bir ışık görüyorum...” Victor Hugo *** “Herşey canımı sıkıyor...” Winston Churchill ***** GÜNÜN ANLAMLI SÖZÜ “BENİ ALDATMAYI DÜŞÜNÜYORSUN... BU POTANSİYELİ SENDE GÖRÜYORUM...” Bugün size “yansıtma” dediğimiz, kendi içimizde varolan bir duyguyu başkası üzerinde yansıtarak gösterme eğilimini Deepak Chopra’nın verdiği örneklerle aktaracağım... “Yansıtma çok etkilidir...” diyor Deepak Chopra; “Ben iyiyim... İyi olmayan sensin düşüncesine dayalı sahte bir kişilik yaratılır önce... Siz kendi kişiliğinizi sahte değil, olduğu gibi kabullenirseniz, o zaman başkalarını etiketleme ihtiyacı hissetmezsiniz...” Tipik yansıtma şekilleri ve anlamları şöyledir: Üstünlük; “Senden daha iyi olduğumu biliyorum... Bunu görmeli ve kabullenmelisin...” Gerçekte ise; Sizin başarısız bir kişi olduğunuz veya başkaları sizin gerçekte kim olduğunuzu bilirse reddedebilir duygusunun kılık değiştirmiş halidir... *** Adaletsizlik; “Bu kötü şeylerin benim başıma gelmesi haksızlık” veya “Bunu hak etmiyorum...” Gerçekte ise; Adaletsiz davranışlarınız günahkarlık veya suçluluk duygularınızı gizlemekteler... *** Kibir; “Canını sıktığım için kendimle gurur duyuyorum... Varlığın gerçekten beni rahatsız ediyor...” Gerçekte ise; Bastırılmış öfkeyi ve bunun altında yatan derin acıyı örter... *** Savunma; “Seni dinleyeceğim... Çünkü bana saldırıyorsun...” Gerçekte ise; Sizin zayıf ve değersiz olduğunuzu düşünmenizi gizlemeye hizmet eder... Kendinizi başkalarından korumazsanız, kendinize saldırmaya başlarsınız... *** Suçlama; “Ben birşey yapmadım... Bunların hepsi senin suçun...” Gerçekte ise; Gerçek suçlunun kendiniz olduğunu ve bundan utanç duymanız gerektiğini söyleyen duygunun üstünün örtülmesidir... *** Başkalarını model gösterme; “Ben küçükken babam evde Tanrı gibiydi...” veya “Annem dünyanın en iyi annesiydi...” veya “Evleneceğim adam benim kahramanım olacak...” Gerçekte ise; Sizin zayıf, bakıma ve korunmaya muhtaç çaresiz bir çocuk olduğunuz duygusunu bastırmaktadır... *** Önyargı; “O da onlardan biri ve sen onların nasıl insanlar olduğunu biliyorsun” veya “Dikkatli ol, onlar tehlikeli türlerden...” Gerçekte ise; Sizin başkalarından daha alçak konumda olduğunuzu ve bu yüzden reddedilmeyi hak ettiğinizi düşündüğünüzü göstermektedir... *** Kıskançlık; “Beni aldatmayı düşünüyorsun... Bu potansiyeli sende görüyorum...” Kıskançlık özgür kalma isteği ve iktidarsızlık duygusunun üstünü örtmektir... *** Paranoya; “Beni almaya geliyorlar...” veya “Ben hiç kimsenin göremeyeceği komploları görüyorum... Bir iş var bu işin içinde...” Gerçekte ise; Paranoya derinliklerimize işlemiş yenemediğimiz korkularımıza takılmış bir maskedir... *** “Bahsedilen bu davranışlardan herhangi biri ortaya çıkarsa, orada gölgenin içine saklanan ve sizin yüzleşmediğiniz yukarıda bahsedilen bir bilinçaltı duygunuz vardır...” (Deepak Chopra’nın Gölge Etkisi kitabından)

Hayırlı olsun, motor ne??? Yok, neden olarak da güvenlik bahane ediliyor (kaza anında içeride kapalı kalma durumu) Bende sorun yok. Kontak açıkken ses sistemini açıp kapatınca, ya da radyo veya CD'ye geçip dönünce ne oluyor? Var ama ışığı yok, alarmı da yok, hele ki çalan türünden hiç yok. Uyarısı yok, ama dile takılı olup tam kapanmadığı için sallantı ve ses yapıyor biraz hızlanınca, yeterli uyarı etkisi oluyor.

Süper olmuş, çok beğendim, aslında ST jantlarını artık neredeyse arabesk bulmaya başladıysam da bu iyi bir örnek olmuş. Güle güle kullanın. Marşpiyellerin boyanması da iyi olmuş, ben de bir heves boyacıma gittim boyatmak istiyorum dedim, başladı adam gülmeye, anlamsız anlamsız baktığımı fark etmiş olmalı, "abi senin araba zaten siyah, nesini boyatacaksın" dedi, ben de kös kös döndüm...

Forum da bir arkadaştan ilham alıp yaptığım ve sonucunu çok beğendiğim led sinyal uygulaması İlk olarak dikiz aynaları sökülüyor ve sonrasında sinyallerin takılı olduğu kutu Led hazırlandı ve kutuya girmeye hazır Led biraz zor olsada içeriye iktirerek takıldı Ve sonuç ne yalan söyliyim ben çok beğendim çok içime sindi

bu gün aklıma geldiği için ekleyeyim dedim. Bmax'te arka kapı'ya uzanan ve oldukça çirkin gözüken güç kablosu vardı ya, hani seri üretime geçildiğinde bir çaresine bakarlar demiştim. İşte size bir çare örneği (grand cmax'te o sorun nasıl halledilmiş?) şekil 4b'de görüldüğü gibi ... isteyince oluyor.

Ben amerikalıların tavrını çok merak ediyorum aslında. Adamların motosikletleri bile 1000 cc nin üzerinde.. Kız arabası sıfatına sokmaları büyük ihtimal bence (bettle da olduğu gibi)

Bende tam tersi onu çok sevdim mesela. İnmek binmek çok kolay. Fiyat konusunda birşey diyemem. Gelsin görürüz. Ben hala 1.0 lt motora biraz mesafeli durmayı tercih ediyorum. Çok yeni motor. Geçmiş ford tecrübem böyle radikal değişikliklerde fordun makyajını beklemenin avantajlı olacağını gösteriyor.

Bende bir süre önce bindim ve inceleme fırsatım oldu. Direğin ortadan kalkmış olması gayet başarılı. Koltuğun pozisyonu ile istedikleri gibi oyanaybilmişler bu sayede. Gayette ferah iç hacime sahip. O konuda seninle hem fikirim. Ancak f3 ile kıyaslamak b-max a haksızlık olur. Focusun içi çok dar. O dashboard u tasarlayan adam herhalde corvette e falan koyacağını sanmış. B-Max o anlamda focus3 ten çok daha başarılı. Daha doğrusu f3 o konuda başarısız. Aracın içinde kesinlikle kendinizi rahat hissetmiyorsunuz. En azından ben hissetmedim. Gerçi bana mondeodan sonra dar gelmişte olabilir ama sonuç bu işte.. Benim orada vurgulamaya çalıştığım fotoğraflarda b-max ın çok büyük gözüküyor olmasıydı. Neredeyse eski cmax kadarmışcasına bir imaj var. Ama değil. fusion kadar alet ancak gerçekten akıllı bir tasarım ve o direğin kaldırılması mevzuusu isabet olmuş.

Ahanda şimdi ayvayı yedik. Cenk bi 6 ay daha araba almaz artık.

o paspasları bana vermişlerdi zaten, ama ben beğenmedim pek çok ince. Edit; ama yok be ya benim şöfer tarafı daha uzun.

Mini Boy stepneye Ankara Tur Otoda 200 TL diyolar,orjinal boyuttaki stepne lastiğinizi verirseniz ise 150 TL diyorlar....Piyasada 290 TL.ye satılan lastiği adamlar 50 TL.ye alıyor...Ben ince stepne alsamda kalın stepneyi vermeyi hiç düşünmüyorum.Hatta ince stepneyi sadece tatil zamanları kullanacağımdan kalın stepne ile dursun daha iyi..

Ben bir daha zor giderim yıkamacıya.. Geçen yıkamacıma gittiğimde bir X3 ün içini köpükle yıkıyordu; araca zarar vermeyen bir döşeme temizleyicisiymiş herneyse.. İç döşemeler kapı içleri vs yıkandıktan sonra elemanın aracı yıkadığı bezi ve kovayı görünce resmen midem bulanmıştı; çıkan kirli su sapsarıydı bildiğiniz ter, yani sidik afedersiniz! O an düşündüm de milletin pisliğiyle sizin arabanız karışıyor birşekilde.. Bir bahane bulup çıktım o günden beri kendim yıkıyorum!!