Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

09-09-2012 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. İzmir'in Kurtuluşu - 9 Eylül 1922 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi'nin kazanılması ile Yunan ordusu imha edilmiştir. 1 Eylül 1922'de "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" emrini verir. 9 Eylül 1922'de ordumuz İzmir'i alır. Atatürk İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf (Orbay) Bey'e telgrafta: "Birliklerimiz İzmir doğu sırtlarında düşmanın son direnişini kırdıktan sonra bugün mağlup düşmanla beraber İzmir'imize zaferle girdik. Ben yarın öğleden itibaren İzmir'de bulunacağım"der. Aynı gün Yunan'ın ateşe verdiği Kasaba'ya (Turgutlu) varıp burayı ve yanan köyleri geçer. Armutlu'ya gelinir. Burada mola verilir Mustafa Kemal koyu bir güneş gözlüğü taktığı için tanınmaz. Orada bulunan bir ihtiyar, koynundan bir resim çıkarır, bir kaç kere önce resme, sonra Mustafa Kemal'e bakar. Mustafa Kemal gözlüğünü alnına doğru kaldırınca ihtiyar daha yakına yanaşır ve daha dikkatli bakar. Birdenbire yüzünün rengi değişir, her yanı titreyerek, "Bu sensin, bu!"diye bağırır. Sonra orada bulunanlara dönerek, haykıra haykıra "Ey ahali koşun, koşun! Bu odur, Kemalimiz geldi!"der demez bütün halk otomobile koşar. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı kimi toprağı, kimi tekerlekleri öpüyor, kimi Mustafa Kemal'in boynuna, eline sarılıyor kimi otomobili omuzlarında taşımaya çalışıyordu. Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 Cumartesi günü karargahı ile Belkahve'ye varır. Bir incir ağacının altında Kadifekale'de şanlı bayrağımızın dalgalandığı İzmir'i uzun uzun seyreder. Düşman devletlerin karma donanması körfezdedir. Hava kararıncaya kadar burada kalır. Geceyi geçirmek için Nif (Kemalpaşa)'ya gelinir. Rüşen Eşref Ünaydın anlatır: "Seni, bir iki basamak merdivenle ilk katına çıkılan, zaten sanırım o ev sadece bir katlı idi, o evin kapısından içeri girişte, başları beyaz örtülerle sımsıkı sarılı köy kadınları karşıladılar. ....Yedi sekiz kadın... Gölgeler gibi çekingendirler. Seni o dar girişte görünce, yerlere doğru eğildiler; sarılıp dizlerinden öptüler; baş örtülerinin ucu ile ayaklarından tozlar aldılar, bir ikisi o tozları gözlerine sürdüler! Ve onların gözlerinden senin ayakkabılarına yaşlar damladı. Sen onları ağır başla selamladın. Onlar senin önünde el bağladılar, yaşlı gözlerle sana uzun uzun baktılar. Bu el bağlayışlar, bu susuşlar sana bir sonsuz minneti ve hayranlığı bin sözden ne kadar daha iyi anlatıyordu." Atatürk yanında Mareşal Fevzi (Çakmak) Garp Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa ve karargahı ile 10 Eylül 1922 günü İzmir'e girmiş burada Fahrettin (Altay) Paşa İle buluşarak doğruca Hükümet Konağına gitmiştir. İzmirliler kurtarıcılarını büyük bir törenle, sevinç ve coşkunlukla karşılamışlardır. İzmir Hükümet Konağı balkonundan, Konak alanını hınca hınç dolduran İzmirlileri, selamlayarak kısa bir konuşma yapar. "Bu başarı milletindir" der. Daha sonraları da yapılan her türlü hamleyi ve başarıyı hiç bir zaman kendine değil, canından çok sevdiği milletine mal etti. Konak Meydanı'na İzmirli Türklerin büyük kurtarıcılarına armağanı olan bir açık otomobil getirirler. Otomobilin her yanı kırmızı beyaz kurdelelerle küçük beyaz güllerle süslenmiştir. Gül bahçesi gibi arabayı beğenerek seyreder. İzmirlilerin inceliğinden duygulanır. Fakat; çiçeklerin arasındaki kuzuyu fark edince, Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey'e dönerek: "Aman! Çabuk gidin söyleyin; şu kuzuyu kesmesinler..." Ruşen Eşref Bey anlatır: "Aşağıya çok hızla koştum. Fakat; kapını önüne varınca gördüm ki beyaz mermere al kanlar yayılmış, vaktinde yetişemediğimi arz için başımı ve ellerimi kaldırıp yukarı sana doğru baktım. Gördüm ki balkondan çekilmişsin şimdi o anı bir daha hatırladıkça, saldırgan ordusunu yok etmiş bir Muzaffer Başkomutanın bir kuzu kanı dökülmesine bakamayacak derecede bir insan yüreği taşır olduğunu hasretle bir daha anıyorum." İzmir'de Düşman Bayrağına Saygı Aynı gün öğleden sonra bir atın kuyruğuna bağlanmış yerde sürüyen Yunan bayrağını görünce "Bayrağı ters taşıyabilirler fakat; yerde süründürmesinler, bu bizim adetlerimize yakışmaz" diye haber gönderir ve bayrak atın kuyruğundan kaldırılır. Daha sonra Mustafa Kemal yanına yazar Ruşen Eşref'i ve yaverlerini alarak otomobiline biner, biri otomobilinin önünde diğeri arkasında yer alan iki kısraklı süvari bölüğünün arasında, Konak Meydanı'ndan Karşıyaka'da onu konuk etmek için hazırlanmış eve gitmek üzere ayrılır. Karşıyaka'daki kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir Yunan bayrağı serilmiştir. Üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. Kadın ve erkek orada bulunan İzmirliler: "Buyurunuz geçiniz.... Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir"diye yalvarıyorlardı. Mustafa Kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak; "O geçmişte kötü etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edemem"der. Bayrağı kaldırtır ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girer. Ruşen Eşref Ünaydın "İşte sen İzmir'e ilk gün zaferinle böyle girdin"der. İzmir Hemşehriliği İzmirliler Atatürk'e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif ederler ve Atatürk tarafından kabul edilir. Atatürk, 24 Eylül 1922 tarihinde İzmir Muhterem Hamiyetli Ahalisine hitabı ile yazdığı mektupta: "İzmir Belediye ve Yönetim Meclisleri aracılığı ile bana İzmir Hemşehriliği sanı verildiğini öğrendim. Ülkemizin Akdeniz'e karşı ışığı olan, düşman işgalinden kurtulması için bütün ülkeyi seve seve yıllarca sıkıntılara sürüklemiş bulunan İzmir'imizin hemşehrileri arasında sayılmak bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur. Bundan yaklaşık üç yıl önce İzmir felaketi ile yüreği en büyük üzüntü ve aynı zamanda en güçlü bir inanç kararlılığı ile çarpmış; başladığımız bağımsızlık savaşında bana en güçlü umutları vermiş olan yiğit Erzurum halkı da beni hemşehrileri arasına almakla ödüllendirmiş oluyordu. Bana ulusal savaşımızın, önemli bir girişiminin başlangıcını anımsatmakta bulunan Erzurum hemşehriliğine, savaşımızın zaferini müjdeleyen İzmir hemşehriliğini ekleyerek, değerli bir ödül vermiş oluyorsunuz. İzmirli hemşehrilerime sevgi ve bağlılıkla teşekkürlerimi sunarım. İzmir'in acılarını gidermek için genel görevlerimizin verdiği zorunluluktan başka özel ve içten bir ilgi ile çalışmak, benim için bir ülkü olacaktır. Hepinize selam ve sevgi hemşehrilerim"der.
    7 puan
  2. Başkan Aziz Kocaoğlu, 9 Eylül kutlamalarında her yıl yapılan hükümet konağına bayrak çekme ve süvari geçiş törenlerinin önce iptal edilip ardından tekrar izin verilmesine değindi. BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, 9 Eylül kurtuluş etkinlikleri kapsamında, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde, “Smryna’dan İzmir’e 90 yılın birikimi” konulu panel düzenledi. Prof. Dr. Bayram Bayraktar’ın yönettiği panele Prof. Dr. Ergün Aybars, Türkmen Parlak ve Yaşar Aksoy konuşmacı olarak katıldı. Başkan Aziz Kocaoğlu, 9 Eylül kutlamalarında her yıl yapılan hükümet konağına bayrak çekme ve süvari geçiş törenlerinin önce iptal edilip ardından tekrar izin verilmesine değindi. “İzmir yine İzmirliliğini yaptı” diyen Kocaoğlu, kamuoyu yaratan basına teşekkür etti. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da çaba gösterdiğini ve kendisinin de törenlere katılacağını belirten Kocaoğlu, “Bakanımıza da, bu çabaları için İzmirliler adına teşekkür ediyorum” dedi, şunları söyledi: En gurur duyduğum şey “Tarih coğrafyanın üzerine oturuyor. Ama biz ülkemizi, geleceğimizi, bağımsızlığımızı korumak, gerekeni yapmak durumundayız. Bugün İzmir’i anlamayan, tanımayan, İzmir insanının ne olduğunu, nasıl bir duruşu olduğunu bilmeyen birçok insan ‘İzmir’e bir şeyler verip alırım’ diyebiliyor. Ticari bir işmiş gibi bakıyor. Ama İzmir böyle bir kent değil. Hayatımda en gurur duyduğum şey, böyle bir kentin 8 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Cumhuriyet Meydanı’nda 9 Eylül konuşması yapmaktır.” Bayrağın yeri geldi Yaşar Aksoy ise son dönemlerde yaşanan sıkıntılardan ve arka arkaya alınan şehit haberlerden duyduğu üzüntüyü dile getirerek kendisine Sıhhiye Gönenç’in verdiği ve Türk ordusu İzmir’e girerken evindeki kumaşlardan diktiği Türk bayrağını göstererek, “Bana ‘Evladım yeri gelince bunu göster’ demişti. İşte şimdi yeri geldi” dedi. Prof. Aybars da, bugün Kurtuluş Savaşı dönemindeki şartların yaşandığını vurgulayarak, “İstiklal Savaşı’nı kazanan bir neslin çocuklarıyız. Belki yaralanacak ama ülkesinin bağımsızlığından ödün vermeyecek bir Türkiye’yi devam ettireceğiz” diye konuştu. Türkmen Parlak ise Bangladeşli bir ressamın o dönem çizdiği bir resmi hatırlatarak, “Resimde Atatürk’ün tümen geçişi gösteriliyor ve iki Türk askeri aralarında konuşuyor. Birisi, ‘Özgür ve bağımsızsan varsın, değilsen ölürsün’ diyor. Ben de karamsar olmak istemiyorum” dedi. Milli değerlerin içi boşaltılıyor MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Kültür ve Turizm Bakanı Ertğrul Günay’ın İzmir’in 90’ncı Kurtuluş Şenlikleri ile ilgili, “O bayrak 9 Eylül’de asılacak” açıklamasına tepki gösterdi. Vural, şunları söyledi: “Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalan Yönetmeliği’yle İzmir’in kurtuluş şenliklerini yasaklayan hükümet şimdi geri adamı atıyor. 5 Mayıs 2012 tarihli genelgede Bakan Günay’ın da imzası var. Bu bakanlar kurulu kararı ile çıkan bir yönetmelik. Kapsamadığını söylemesi doğru değil. Bakan Günay, medyanın ve İzmir kamuoyunun gösterdiği tepki ve hassasiyet üzerine böyle bir açıklama yaptı. Bu hükümet, milli değerlerin içini boşaltıyor. Milli değerleri örseliyor. Ayrıca, Bakan Günay’ın programına bakıldığında sadece Zafer Koşusu’nda ödül verileceği görülüyor. İzmirli bunun hesabını sandıkta soracaktır.”
    3 puan
  3. Ledlerin birleşmiş halleri. Monteli hali. İlk bitmiş haliyle testler.Ledler çizgi halinde ışık hüzmesi olarak işlevini yapıyor.Tane tane gözrünmüyor çok yakın çekimdede gayet iyi görünüyor. Son görünüş hali böyle. Bu şekilde yaklaşık 30 metre mesafeden tırt telefonumla bu görüntüyü alabildim resimde işaretledim ve resimdeki görüntüden daha net görünüyor. Farları toparlama aşaması.Yine silikon temizliği vardı.Çok fena halde kalın silikon vardı oldukca çok kullanılmış.Bu arada daha far camı falan temizlenmedi kirli haliyle duruyor farı kapatmadan cam iyice temizlenecek. Cam yerine oturunca ledler çokta göze batmıyor bence fena olmadı sizce? Karanlık bir pozda ledlerin görünüşü.Resimden daha düzgün görünüyor. Yaklaşık en az 10 metre geriden.Bu resim saat 15 sularında çekildi Araç üzerinde en kısa sürede resimleyeceğim.
    3 puan
  4. yakup benim evdekinn star warsdüşkünlüğü malum evdekinler yıkılmış maketler ama ipuclraı vereyim dedim birisi en az phantom menace filmiyle aynı tarihte verilmişti...örnekler..
    2 puan
  5. Cekiş kontrol sistemi diyelim yada.. İlginçmis Edit: Sabri bu bilgiyi ekranı göstermek için yazdı diyenler bunu beğensin
    2 puan
  6. Omsatuning den aldığım cam çıtalarının montajını yaptım.Bence güzel oldu, ürün kaliteli tavsiye ederim.
    1 puan
  7. 2.5 focus farı mercek değişimi için işe başlandı ve ben aklımdaki gündüz farı tarzındaki çalışma için fırsatı bulunca işlemlere koyuldum.Sıkıntılarımdan dolayı işi uzunca süre yapamadım son haftalarda işlemleri daha temiz bir sakinlik ile bitirdim.Farın orjinal mercekleri ampullerin tam oturtulamamasından dolayı iç reflektör kısımları erimiş vaziyette idi içi son derece kirli idi sıkı bir tamirden geçmiş ama berbat şekilde satışa sunulmuş bir far.Dıştan temiz görünüyor olması yanıltmış. Mercekler değişti.İşe el atmışken bende projem için onay aldıktan sonra işleri kısa süre bitirmiştim ama özelimden dolayı askıya alınca ve daha güzel montaj fikirlerinide geliştirince sonuç oldukca tatmin edici şekilde noktalandı.Her bir farda galiba en az 132 led kullandım.Smd 3528 serisi gün ışıgı ledleri 4 erli seri ve toplamda hepsi paralel şekilde baglantı yapılarak en az 11.60 volt olacak şekilde direnç kullanarak gerçekten iyi bir sonuç aldım.Ledleri son limitlerinde zorlamamak için voltajı bu şekilde ayarladım ışık şiddeti açısından çok bariz fark yoktu.Ledleri dizmek oldukca zor oldu her bir far için acele etmeden yönleri şaşırmamak için ledleri dizmeye 4 er gün uğraştım ama değdi.Yinede arada yön hataları olmuş .Ledleri düzgün yerleştirebilmeye çok özen gösterdim ama yinede biraz hatalar mevcut buda yakından bakınca görünüyor.Ledlerin sarı görünümlü olması beni tereddütte bıraktı ama sanırım çokta çirkin durmadı diyebilirim.İlk testlerimde odanın camına dogru koyarak ev dışından en az 60 metre mesafeden gözlemlediğimde işte oldu dedim oldukca rahat görülebiliyordu.Far içine toplandıgında sonuç dahada iyi olacagı kesindi ve öylede oldu. Aslında ilk düşüncem smd5050 led kullanmaktı sonra kendimi aşırı zorlayacagım hissine kapıldım ve bu ledleri kullandım.Smd5050 olsa idi gerçekten iyi olabilirdi ama son derece fazla ışık olacagınıda bu iş bitince anladım çakma xenon ışıgı yansımasından daha beter olacaktı. İşte resimlerle detaylar.umarım sizlerde begenirsiniz. Orjinal mercek ve tas.Mercek bi-xenon sınıfından ama ışık toplaması berbat hiç hoşuma gitmedi.Mercek yerine 3 adet vida ile tuturulmuştu ve vidalar araya yay konularak sabitlenmeye çalışılmış buda mercegin sarsıntı yapmasına sebebiyet verecek bir montaj hatası bence ve dudydugum mercek titriyor şikayetleride bence bu sabitleme işlemi ile alakalı.Bu mercegin ölçüsüde küçüktü. Kullandıgım Bi-xenon mercek. Sabitleme için deliklerini genişlettim.Kullandıgım vidalar ise orjinal vidaların üzerine ara bir somun kullanılarak yükseltmekle çözümü buldum ve gayet güzel bir sonuç aldım.Mercek ayarından sonrada kırmızı silikon ilede işlemi daha iyi hale getirdim.Vidaları ve mercegi tasın iç kısımlarına silikondan köprüler yaparak ve aralarınıda doldurarak hallettim.Fakat bu şekilde resim çekmedim ama çekecegim.Yükseklik motoru taktım onun testi yapılacak ve far kapatılacak.Bu esnada umarım unutmam. Tasın orjinal mercek boyutunun dar olması nedeniyle yeni takılacak mercek için genişletme işleminden sonra gayet uzun bir düzleme zımparı sonrası iyi olduguna kanaat getirdikten sonra boyama için hazırdı. İlk başta desenli kısımları krom renkte kalmasını düşünmüştüm ama desen çok çirkin geldi gözüme ve zımparalayı verdim komple siyah olsun dedim. Led projem için far çerçevesinin gerekli bölümlerini kestim.Düz olması için epey uğraştım fenada olmadı.Tırtıklı yerleri biraz daha pürüssüz hale getirdim ve ledlerden sonra oldukca belirsiz hale geldi.Ledler istediğim gibi yerine oturdu.
    1 puan
  8. İyi geceler, çocuklardan fırsat bulup ancak yazabiliyorum, resimler gecikti affedin. Arabamı 5 Eylül' de teslim aldım. Paketsiz bir Titanium ve dizel. Çok düşündüm, önceki aracım yine dizel bir Fiat Bravo 1.6 idi. 290nm torkuyla bana 3,5 yıl başka araba aratmadı ama artık geniş bir araba ihtiyacı hissetmeye başlamıştık. Bu nedenle yine bu gücü hissettirecek bir araca ihtiyacım vardı. Ağustos ayında C-Maxler için 2 katına çıkarılan Koç indirimi + Vodafon indirimi ile Ford imdada yetişti. Bu ikinci Fordum ama bu kez turnayı gözünden vurmuş gibi hissediyorum. Allah herkesin aracını nazardan gözden saklasın, kazasız belasız sürüşler nasip etsin. Bukez kendime sözverdim, arabamın hiçbiryerini değiştirmeyeceğim, araç içi ses ve görüntü sistemlerine, jantlara v.b. meraklıyımdır ama C-Max' ime dokundurtmayacağım. Sadece çocuklarımı düşündüğüm için kafalıkları değiştirdim, bir de alışkın olduğum için park sensörü eklettirdim. Bayinin hediye ettiği sensör 2. gün arızalandı ben de Cyclone marka kameralı bir sistem aldım. Çok sevdim, tavsiye ederim. Bunların dışında üzülerek itiraf ediyorum, forumun heryerini okuma fırsat bulamadım. Yazılımla ilgili birşeyler okudum, biraz da yakıta baktım. Bu nedenle aşağıdaki soruların cevabı verilmişse şimdiden affola, cevabın bulunduğu bölümü link verirseniz incelerim. Herkese iyi geceler dilerim, sorularım ve izlenimlerim şöyle. - Arka koltuklar, düz bir biçimde yatabildiği gibi arka alt kısımdaki bir mandal yardımıyla birkez daha katlanıyor ve lastikli bir kancayla ön kafalığa sabitleniyor. Tabi diğer koltuklar da aynı şekilde. Ama neden? Yeri daraltmaktan başka bir işe yaramıyor gibi görünse de bir hikmeti vardır diye düşündüm fakat bulamadım - 1. vetesten 2. vitese geçmek için debriyaja bastığımda sanki şanzımanı tutan vidalar varmış da hepsi gevşemiş ve şanzıman sallanıyormuş gibi bir langırtı geliyor. Normalse umrumda değil, herkeste olup olmadığını merak ettim sadece. - Dizel arabalarda genellikle kızdırma bujisine ait bir uyarı lambası olur ve yarım kontak yapıp bu ışığın sönmesini bekledikten sonra marşa basılır. Bizim arabamız düğmeyle çalışıyor ve yarım düğme gibi bişey de olduğunu sanmıyorum . Bu durumda çalıştırırken uyulması gereken bir kural var mı? - Arabamın yakıt sarfiyatı 5000 km'den sonra normal rakamlara döner değil mi ? ( şuan şehir içinde ortalama tüketimi 8-9 litre filan görüyorum, şehir dışında 120 km sabit hızla en az 6.3 gördüm.) - Yine çok umrumda değil ama kabul edelim yol sesini biraz fazla alıyor içeriye. - Kendimi arabaya değil de uçan halıya binmiş gibi hissediyorum, bu da bende arabayı bahçede değil de evin salonunda parketme isteği uyandırıyor. - İçerideki kırmızı ambians özellikle geceleri bana ne iyi etmişim dedirtiyor. - Sesli komut sistemi süper, ses sistemi süper. 4 GB' tan büyük USB bellek okumaz dedi servis, 8 GB' ı taktım banamısın demedi. iPhone' un tüm rehberini aldı, sesli komut sistemi Türkçe karakterleri sorunsuz anlıyor ve söylüyor. - Yokuş performansını sevdim, beni hayal kırıklığına uğratmadı ama yine de acaba chip işine girsem mi diye düşünmüyor değilim.
    1 puan
  9. Koleksiyonu olanları görelim
    1 puan
  10. Bu akşam izmir fuarındaydık....geniş bir halk kitlesi ile katılımın en yoğun olduğu gündü....Hertürden insana rastlamak mümkündü...bu sene onur konuğu kentimiz Hatay dı ve oraya özgü hertürlü etkinlik,yemekler ve künefenin envai çeşidini bulmak yapılırken seyretmek mümkündü keşke eşim gidelim burdan demeseydi...sonrasında klasik arabalar ve motorsiklet tutkunlarına ait standlar vardı... ve Ford...bütün kamyonlar ve ağır taşıtlar gelmişti...ford teknolojiyi hakikaten getirmiş nefis hatunlar cinger ile geziyorlardı..çekemedim malum durumumdan... birkaç resim koyayım...
    1 puan
  11. facete vw begenmiş pis engin ispitcilik yapayım... :kıhkıh: :kıhkıh:
    1 puan
  12. 1 puan
  13. 1 puan
  14. Ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugün araç üzerinde test edildi.Far yükseklik motoru denendi ve yapay gündüz farımızda denendi.Far çizgisi kontrol edildi çok şükür sıkıntı çıkmadı bu şekilde farlar kapatılacak.Araçta park ampulüne gelen voltaj 13.40 çıktı ve aküye ise 14 volt sabit geliyor.Test için parklara baglamıştım haliyle ışık biraz düşük.Tam montajda kontak açık halde iken voltaj alınacagı için 14 volta göre ayarlayacagım.Durumu resimler anlatıyor. Mesafe yaklaşık 15,20 metre arası.
    1 puan
  15. 1 puan
  16. lpg ve devirdaim pompasının alakası var diye biliyorum. çünkü lpg regülatörüne su da gidiyor. benim başıma gelmişti. opel servisine gitmiştim eski aracım vectra için servis de beni lpg cilere gönderdi.
    1 puan
  17. Güle güle kullan Tevfik abim.
    1 puan
  18. hayırlı olsun Tevfik amca bizede bir tane gönder
    1 puan
  19. Bunu 70'e alıyoruz zenciden Hayırlı olsun efendim
    1 puan
  20. Aldık da bir türlü bitmedi
    1 puan
  21. Hayırlı olsun tekrar. Güle güle iyi günlerde kullan
    1 puan
  22. Paylaşım icin teşekkürler, pringles'lar ilginç. Hani yukarda aslan vardı ya Bak kim tutuyor english
    1 puan
  23. Güzel olmuş. Bazı açılardan fazla köşeliymiş gibi dursa da bu tasarımlar hacim avantajı sağlayabilirler, ayrıca binek kardeşlerinden ayırmak kolay olacağından ikilemde kalma olasılığı azalacaktır..
    1 puan
  24. Biliyorsunuz kolum çıplaktı ve saatsiz yapamıyor ucuz bir model de takmak istemiyordum...sonuç bu hafta sonu kentte döndüğümde migros ve tansaşlarda saat standı açıldığını ve promosyon olarak cerutti guess toy wach adidas armani exchange gibi markaların saatlerinin 600 tlden 199 tlye 12 ay taksitle satıldığını görünce dayanamadım...sizlerede özellikle bayanlar için hoş saatler var...nette baktğımdada 600-700 arası değişen fiyatlarla bunu bulmak mümkün...
    1 puan
  25. Bauhaus dan 150 lraya aldım valla soylediğin sistem biraz sıkıntılı benim için eve uzak ilk başta süpürürken bianda süresi bitiyor çat diye kesiliyor deli ediyo insanı bazen sıra oluyor rahat rahat temizleyemiyorum sıkıntısı çok yani ben verdiğim parayada üzülmüyorum parasını amörti edecek sonuçta yıkamcıda sadece dışını temizletiyorum.Hem içim rahat oluyo hem yıkamacıların temizlemesine kıyasla daha temiz bi arabaya biniyorum öneririm:)
    1 puan
  26. Özür dileyecek bir durum yok canım, FocusClubTR ye emek veriyoruz sadece, Ayrıca iletini düzelttiğin için teşekkür ederim. Bi de abi deme ya, Ümit de, daha samimi,
    1 puan
  27. Tamam, FocusClubTR bence saygın, düzeyli ve kaliteli bir forum, bu türden şeyleri kaldımaz, boşver, sen düzgün olanını paylaş.
    1 puan
  28. Şükrü, şu dokumacı kızlar bunların arasına olmamış be, öyle saçma sapan küfürler vs. Yoksa neyse de, Ha bi de bütün şarkılar 3-4 dk kalık, sen maşallah 3-4 dk da 10 tane şarkı yapmışsın. :guitar:
    1 puan
  29. Mehmet Demirtaş'tan sonra bu yabancı şarkılar ağır gelmedi mi ? Hafif mi demeliydim. Zarar zarar, bünyeye zarar, bu kadar keskin geçişler yapma bence Şükrü :D
    1 puan
  30. http://www.youtube.com/watch?feature=fvwp&v=CxRMFwPpkBE&NR=1
    1 puan
  31. kesinlikle haklısın.Bugüne kadar nelerimi çaldırdım yıkmacı i..lerinde.Bıktım artık.Aracın başında beklicen bişeyin kaybolmaması için. Ayrıca; 15 lira veriyorum.Temizlik sonrası vites körüğünün arası,el freninin altı,göstergeler oyuntularındaki tozu parmağımı çalarak gösteriyorum adam bana " siz detaylı temizlik mi bekliyorsunuz" diyor. Bende aldım bu süpürgenin sinbosundan valla işimi görüyor.
    1 puan
  32. benim biladerde alfa romeo var bir kere boş depo ile fabrikanın garajına yokuşta kalıcak şekilde park etmiştim.Sonrasında bir türlü çalıştıramadık taki bizim tamirci depo boşsa doldurun benzin gitmiyordur demişti dediği gibi depoyu yarım doldurduk ve araba 3. marş ta çalışmıştı.
    1 puan
  33. Yaz için değil ama kışın özellikle çok soğuk havalarda el freni çekili bırakmak dolayısıyla rampada bırakmak pek iyi değil diye biliyorum..
    1 puan
  34. Devam... Kimsede yok sanırım. Diğer resimler benim demek istediklerim degil maalesef
    1 puan
  35. bende geçenlerde yaptım fena durmadı..araba yalnız biraz kirli kusura bakmayın .
    1 puan
  36. Bugün ben de aynı montajı gerçekleştirdim. Mertol Bey'in tavsiyesi üzerine Omsatuning'den aldım. Beraber gelen primer, yapıştırıcının hızla yüzeye tutulmasını ve temizliği sağlıyor. Bir de saç kurutma makinesi ya da sanayi tipi kurutucularla ısıtılırsa çift taraflı bantların yüzeye daha iyi yapıştığını biliyorum.
    1 puan
  37. 1 puan
  38. Dış çekimler Foto linkleri öldüğü için silinmiştir.
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.