Başlıktaki haberin HaberTürk'te yer alan şeklinde şu cümle ilgimi çekti: Emniyet Genel Müdürlüğü, trafik kazalarının neden olduğu kayıpların istenilen oranda azaltılamaması üzerine, trafik denetimlerinde yöntem değişikliğine gidiyor
Diğer bir deyişle bugüne kadar yapılan o kadar radar kontrolu ve hız sınırlamalarına rağmen trafik kazalarında istenilen düzeyde azalma sağlayamamışlar.
Tabii bu durumda ister istemez acaba trafik kazalarında esas rol oynayan etken hız değil mi düşünmeden edemiyor insan...
Kemer takma kontrolunun yapılmasını akıl etmeleri (!) iyi olmuş, hedefledikleri 2 yılda %70 şehir içi takma oranına kavuşmak.
Günaydın demek lazım, sonra da desteklemek...
Antalya'da hala bu oran %20'nin altında şahsi örneklem değerlendirmelerimde.
Sonra mesela karayollarının döktüğü ve bıraktığı mıcır için niye kimse ceza ödemiyor?
Ya da araca da yayaya yeşil yanan ışıklarda belediyenin niye suçu olmuyor, üç kere ihbar ettim 15 günde, hala düzeltilmedi.
Ya da tek beygirlik arabayı sürecek zeka ve eğitimden yoksun adamlara 100 beygirlik araba sürme ehliyetini veren kârdaşların hiç mi suçu yok.
Hız konusuna dönersek şehirler arası yollarda hız limitini aşan araç oranı nedir sizce? Bence %1-2'yi geçmez.
Onlar da uçsuz bucaksız uzanan geniş ve boş yollarda hız yapanlardır.
Peki otoyollarda genelde büyük şehir çevre yollarında can alıcı makaslar yaparak seyredenleri ne yapacağız, kaç kere plaka vererek kimliğimi bildirerek ihbarda bulundum, genelde ilgili arkadaşlara bildireceğiz diyorlar, ama telefonumu almaya bile gerek duymuyorlar, nasıl irtibata geçecekler yakaladıklarında şikayetçi olan ile? Zaten verdikleri cevaptaki samimiyetsizliği ses tonundan fark etmek olası.
Geçiniz....
Yani sonuçta dostlar alışverişte görsün, tabii veren hep sürücüler alan hep devlet olsun, eller oğuşturulsun, bir taşla kaç kek vurduk hesabı yapılarak.
Ben de inanmıyorum içten ve gerçekten kazaları azaltma gayreti içinde olduklarına!
Tribünler, bir alkış vermeyi çok görmeyin, bu ustalıkla hak ediyorlar!