2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
30-08-2013 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
3 puan
-
bende diyorum niye kulaklarım çınlıyor öncelikle multijet konusunda pek bilgili değilim ne yakar ne eder ama mertol abinin değerlerine bakınca yakmıyor resmen kokluyor genel olarak tabiki aradaki sınıf farkını hissettirecektir ama ben buna kesinlikle attan inip eşeğe binmek demem iyi bir attan biraz daha kötü bir ata geçiş diyebiliriz amaç nakit para olduğundan son derece mantıklı bir değişim olur skydome açıldımı diğer olumsuzluklar unutulur2 puan
-
2 puan
-
2 puan
-
Zafer Bayramımız kutlu, şehitlerimizin ruhu şad olsun.Şehitlerimize her yönden layık olmak dileği ile.....2 puan
-
ben nisan ayında taktırdım asıl fiyat 1250 lira idi plakalığa takılan kamerayı ekleyince 1.400 lira oldu worlde 9 taksit yapmışlardı. zaten biz iki arkadaş aynı anda aldık ama alırkende en uygun fiyat 1750 lira idi cetaş kampanya yapmıştı biraz biz zorlayınca bu fiyata geldi açıkçası. plakalığa takılan kamera sadece klipsliydi bizde herhangi bir işlem yapmaya gerek kalmadı ampülün olduğu yerin sol köşesine çıt diye oturuyor zaten ışığıda engellemiyor. bu arada ben seyir halindeyken tvyi çalıştırdım herhangi bir problem olmadı tabi araç durduğu zamanki gibi göstermiyor orası kesin. dvdye gelince seyir halindeyken dvd takıp hiç denemedim ama usb içindeki dosyalardan istediğini açıp izleyebiliyorsunuz herhangi bir sıkıntı yok. ben dvdyi açar diye düşünüyorum en kısa zmanda onuda dener yazarım2 puan
-
2 puan
-
6 ağustos günü başladığımız tatili 25 ağustos ta bitirerek konya ya döndük. güzargah konya-karabük, karabük-zonguldak, zonguldak-yalıkavak(bodrum), yalıkavak-konya şeklindeydi. ş.içi lerle beraber 2407 km yol yaptım. araçta eşim ve ben le beraber 2 çocuk vardı, zaman zaman bu değişti. ilerde açıklarım. bagajda ise 3 valiz, bir çanta ve ıvır zıvır. öncelikle yollar gayet güzeldi, ilk aracımı duble yollara ve taş vuruklarına kurban verdikten sonra focus umun başına böyle birşey gelmemesi çok sevindirici oldu benim için. focus a gelince, 1.0 motorun performansından çok memnun kaldım. çoğu zaman 6. vites son hız limitine yakın değerlere sabitleyerek yoluma devam ettim. sadece 3 tırmanışta 5. vitese düşürmek zorunda kaldım. onuda şöyle izah edeyim. konyadan karabük e giderken, ankara ya kadar 2 yetişkin, 2 çocuk vardı. ankara da bacanağı aldık, iftarımızı yaptık, karabük e yola çıktık. ankaraya kadar yavaşlamam gereken yerler hariç hep 115 km hızla bölünmüş yollarda hız sabitleyci (hs) ile gittim. indi çıktı araba, tepe bayır bana mısın demedi. 90 kg lık bacanağı bir de valizini aldık, gerede ye yaklaşırken ki tırmanışların 3 ünde araç 5 e düşür diye ok çıktı. tabi burada hız hs ile 120.. tüketim 17 litrelerde, hız 120 den 110 a düşünce, yb 5 e düşür diye ok çıkardı. 5 e düşürünce araç 110 km gibi hızlarla bu 3 yeri tırmandı. hiç 4 e düşürmek zorunda kalmadım. bayramda 2 gün karabük te kaldıktan sonra, zonguldak a kayınbiladerin yanına gittik. karabük-zonguldak arası iniş gibi görünsede (rakım 250 den 0 a), oldukça iniş çıkışlı ve virajlı yollara sahiptir. 103 km lik bu kısa yolu 1.5 saatte gidebildik. aracımızın bence en iyi test edildiği yol zonguldak-yalıkavak yolculuğu idi. sonuçta 0 dan 0 a gidildi, 1000 metrelerin üzerine tırmanıldı, inildi. ortalama hız 88, klima yolun %90 ı kapalı, sabah 9 dan sonra açıldı; tüketim 6.2... 2 yetişkin, 3 çocuk = 300 kg + 3 valiz, 1 çantalık full bagaj..akşam saat 22:30 gibi yola çıktık, 3 moladan sonra sabah 11 de vardık. 12.5 saat.. google maps ten 3 güzargah çıkıyor ama ben afyon yolunu tercih ettim bölünmüş geniş yollarından dolayı; 964 km(maps e göre 12s 39 dk, ben bu süreyi 3 mola ile yaptım) bölünmüş yollarda hs 115 e, otobanda 125 e sabitledim. 6. vites 2750 devir 125 km/s hız.. bu arada güzargahı bilenler denizli-muğla-yatağan-milas arasının ne kadar inişli çıkışlı ve virajlı olduğunu bilir. bu yollarda kısmen düz olsaydı tüketim daha da düşerdi.... yeniçağ-ankara arasında otoban var, bacanak ve valizi inip, benim 50 kg lık oğlum araca binince, daha önce vites düşürdüğüm yollarda bu sefer araç 6. vitesle tırmandı.tabi burada 125 km hız ve 2750 devirinde önemi vardır. belki aynı yolu 6. vites 2000 devir 95 km hızla çıkamaz. güzargah ve tüketim: konya - karabük (1000 den 250 metre ye): 470 km, ort. hız: 83, tük: 6.4 ..%50 klima açık. karabük - zonguldak : 103 km, ort. hız: 75, tük: 7.5 ..klima açık. zonguldak - yalıkavak : 964 km, ort. hız: 88, tük: 6.2 ..%10 klima açık yalıkavak - konya (0 dan 1000 metre ye): 650 km, ort. hız: 83, tük: 7.2 ..klima açık benzin: 797 tl / 2407 km (220 km ş.içi) : 33.1 krş / 4.96 : 6,7 lt tüm tatil ortalaması klima 1-1.3 litre gibi fazla yaktırıyor focus 3 ile ilgili birşeyler yazmak gerekirse; araba yüklü iken virajlardaki yol tutuşu mükemmel, ama boşken arkayı gezdirmeye meğilli bunu daha önceki mesajlarda yazmıştık(tabi buna sebep aslında, virajların hız limitlerinin üzerinde dönmeye çalışmamız). konfor b sınıfı olan eski aracıma göre çok çok iyi, diğer C lere binmeden kıyaslamak istemem. titaniumdaki bel desteğine ihtiyacım vardı ama. araç ağırlığını yolda, gerek görsel gerekse sürerken hissettiriyor. görsel derken dönüşte biladerle geldik o arkamda iken dikiz aynasından bakınca focus 3 ün ne kadar oturaklı bir araba olduğu izlenimine hemen kapılıyorsunuz.basık, yere yapışan ve kaslı bir duruşu var. sürüşte ise en çok 160 a çıktım araç hafifleyip kontrolü kaybettirecek hissi vermiyor. oldukça stabil. direksiyonu hissiz diyenleri anlamak zor. yüksek hızlarda direksiyon kolay olarak 10 derecelik sağ-sol a dönebiliyor, sonrasında yeterli derecede sert. ben 115-125 lerle giderken düzde beni geçip ilerdeki rampada arkamda kalanlar herhalde gıcık olmuşlardır, birde arabanın 1.0 olduğunu bilseler kudururlardı sanırım . 1.0 motor sessiz, eski asfaltta 90 üstü hızlarda epey yol sesi alıyor. bagaj yeterli benim gibi 5 kişilik aile için bile ama şu bagaj ağzı yüzünden önce sola, sonradan sağa en son ortaya bavul yerleştiriyorsunuz, sanki yap-boz oynuyoruz belki denk gelmedi rüzgar sesi almadım yol boyunca. 0.5 litre daha az yaksaydı mükemmel olurdu. (uzun yolda 5-5.5 litre yaktım diyen arkadaşlar anlaşılan ya basmıyorlar yada içi boş yolculuk yapıyorlar, yada benim araçta sorun var , işin doğrusu dinar-çay arası düm düz ova ve 2 şeritli yol, 95 e sabitleyince hiç 6 litrenin üzerinde bir değer yazmadı, 5 - 5.7 gibiydi ) hgs etiketini sökmeden sarı kağıt bantla ön cam daki siyah gözenekli bölgeye yapıştırdım, sorunsuz okudu. zaten okuma gerçekleşince yeşil lamba yanıyor. sonra söktüm, ruhsatın içine koydum bakalım bir daha kim bilir ne zaman kullanacağım.1 puan
-
Merhabalar, bildiğiniz üzere style pakette ayak aydınlatması yok. Ama biz yaptık artık var Çalıştığım iş yerinde pert bir Megane'nın plaka lambalarını komple yuvasıyla beraber söktüm. Ve çalışmalara başladım. Zaten lambalar için Focus'a yer yapılmış. Lambalar cuk diye oturdu. Elektriğini tavan lambasından aldım. Kapıları açınca, kilitleyince ve araç çalışınca kısılarak yanıyor ve sönüyor yani orjinal sistem. Yuvanın içindeki ampul bildiğiniz sarı park lambası bunu beyaz led ampulle değiştirerek daha güzel bir görüntü elde edebilirsiniz. Bütün pazar günümü buna ayırdım ve sonuç Fotoğrafların bazıları biraz bulanık ve makinenin sarjı bittiği için bu kadar resim çekebildim herkese şimdiden teşekkürler.. Ve yardımlarından dolayı Sn. Sabri Özer'e ayrıca teşekkürler Lambanın dış kapağı takıldı1 puan
-
Merhaba FocusClubTr ailesi, Okul iş derken unutup gidiyorum forumu arada aklıma gelince girip 1-2 şey okuyorum ama bir şey katamıyoruz. Şuanda da şirkette sıkıntıdan ölmek üzereyim. İşler çok durgun ne gelen var ne giden. Bende size son zamanlarda internette gezinirken karşıma çıkan sonrada merak edip araştırdığım bir konuyu paylaşayım dedim. Son yıllarda popüler film serileri klasik araçları çok fazla kullanır oldu. Ee buda doğal olarak klasik araçların piyasasını arttırdı. Para etmiyen araçlar 50-60 bin TL ye edenler ise ütopik fiyatlara satılır oldu. Bu durumu gören bir kaç üretici abimiz 'Dur ben şuna bi el atıyım.' demiş ver kit car olayını başlatmış. Bu olay tutuncada klasik araçların yanına yeni egzotik araçlarıda eklemiş. Öncelikle nedir bu Kit Car? Kit Car dünya üzerinde az bulunan sınırlı sayıda üretilmiş veya nesli tükenmekte olan efsanevi araçların orjinaline neredeyse bire bir benzerlikte fakat farklı bileşenler kullanılarak yapılan hobi araçlarıdır. Halk arasında replica diye geçer. Bazı üreticiler bu araçları o kadar kaliteli yapar ki trafiğe çıkma izni dahi alırlar. Fakat bu işe hobi denmesinin bir yanı var tabikii. Oda bu araçların demonte olarak gelmesi. Evet yanlış duymadınız demonte. Üretici araç parçalarını üretir paketler ve size adeta ikea gibi motorda dahil olmak üzere gönderir. Siz bu parçaları alıp birleştirip zevkinize göre boyayıp aracı oluşturursunuz. Bu üreticilerin çoğu İngilterede bulunuyor ama sebebi nedir bilmiyorum. Benim kişisel favorim ve hayalim Lancia Stratos olmuştur. Ralli efsanesi Lancialardan tasarım olarak efsanedir bana göre. Tabii ben Stratosu araştırdığım için fazla site bulamadım fakat bu üreticinin çok popüler ve kaliteli olduğunu buldum. http://www.hawkcars.co.uk/ Sitede farklı modellerde var ve modeller için motor ve opsiyonel seçenekler bulunuyor. Üretici bütün fiyatları açık olarak yazmış bu da hoşuma giden bir diğer konu. http://www.kitcarlist.com/ Bu sitede de bir çok markanın araçları bulunabiliyor ama en sağlıklı sonuçları googleda model marka ve kit car yazarak elde edebilirsiniz sanırım. Konumu bir kaç video ve resimle tamamlıyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. http://www.youtube.com/watch?v=KRLQo7WTWJo http://www.youtube.com/watch?v=wj8dkMhqVng http://www.youtube.com/watch?v=IpQsWpZfQrQ1 puan
-
Bir de lastikleri indirsen...camlara en siyahından film,içeriye de kırmızı ışık... tadından yenmez.1 puan
-
30 Ağustos Zefer Bayramımız Kutlu Olsun M.Kemal ve silah arkadaşlarinin ruhlari şad olsun1 puan
-
1 puan
-
Daha demin Turkiyede alinabilecek en pahali focusu gordum plakasini goremedim yabanci olabilir cunku 18" lansman janti vardi Seker kirmizi SW titanium X sunroof Tdci. Adam bayiye gidip bana en pahali focusu verin demis gibi1 puan
-
1 puan
-
@Faruk Çevik arkadaşim bugun kar oto ile görüştüm ekim ayinda tr gelen partine istediğin donanım da araç var hatta biri sunrooflu dilersen görüştüğüm kişinin cebini özelden verebilirim.1 puan
-
işte ozan'da kötü dememiş demekki soruları sorularan yer değilde kimin lafını alacağın önemli onu diyorum. Ozan'ın ohh deme kriteri kendine kalmış ben hangi marka olursa olsun sınıf atlarsam ohh diyebilirim. Örn: Passat,Mondeo,İnsignia'dan inip bmw1 merco a audi 3 volvo v40'a binmem1 puan
-
Ozan var işte Eğer kotu olsaydi punto Ozan ohhh derdi focusa geçince Şoylede olabilir konu sahibine soyluyorum punto yerine 2008-9 fiesta alinabilir tdci1 puan
-
Uşağım kullandın mı punto? Kullananların yorumunu almanız yeterli ağzı olan konuşur heryerde olan birşey. Değerlendirmek önemli meziyet.1 puan
-
1 puan
-
Bana cikti. Kendimi bi kotu hissettim. Nr yani biz ozrl dehmgil miyiz derken brnim gibilerin oldugunu gormek guzel.1 puan
-
Daha kötü olan motor için söyledim zaten onu octavialarda kullanılan 90 hp motor diye. EGR nin yeri hakkında bilgim yok. Sanayiide hallederler ama. Düzgün bi dizelci bul.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Tabiri caizse attan inip eşeğe binmiş olacaksınız. Bu durum sizin için önemli değilse focustan sonra punto bana zevk verebilir diyorsan. Değiştir. Ama maddi durumunuz işin içinden çıkılamaacak gibi değilse eğer bence focustan vazgeçmeyin derim. Ayrıca dizel punto 1,3 mj motora sahip olmasına rağmen ş.içinde focustan daha çok yakıt tüketecektir. Uzun yolda 90 km/h sabit hızla aynı yakıtı yakar. 120-130 la gitmeye kalkarsan mazotu sömürür. Karar senin yinede.1 puan
-
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun...Halkımızın bu kadar duyarsız oluşu gerçekten düşündürücü ! Nerde eski kutlamalar ,törenler ,vs. milli bayram kutlamak bile suç olacak nerdeyse sonumuz pek hayır görünmüyor ...Allah sonumuzu hayır etsin .1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
onlar sayesinde bugün rahatız.Allah mekanlarını cennat eylesin.Zaferimiz kutlu olsun1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
https://www.youtube.com/watch?v=gkAvNLhAhO0 Kutlu olsun.! Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Nedense içimde hiç bayram havası yok. Acaba şehitlerimizin emanetine yeterince sahip çıkamadığımız için mi ?1 puan
-
Htc wildfire ım da ne app ne de işletim sistemi sorunu yaşıyorum..taş gibi makine.. Htc wildfire > diğerleri...1 puan
-
F3te ayni ses icin bir başlıkta ben acmıştım, o günden beri servise gitmeye fırsatım olmadı.1 puan
-
1 puan
-
Sayın Ayhan C. sanırım kokoreç de seviyorsunuzdur. Artık şu sevimsiz "Sayın" hitabından kurtulsak diyorum.1 puan
-
'13 Eylül Frankurt Fuarında Makyajlı Focus veya Focus ST görürseniz şaşırmayınız anacım1 puan
-
Sayın Duman, otel ;şaka bir yana harikaydı. Paramın karşılığını aldığımı söyleyebilirim. Tek eksiği çocukların çok az düşünülmüş olmasıydı. Ayrıntılar harikaydı... Tatil bitti ve döndüm. Toplam 4200 km yol yaptım. Bunun 3000 km si Lpg ile ve bana yakıt maliyeti 687 TL oldu. Sanırım 0,22 TL/km. (Gerçi Sayın Boneval bu hesapları beğenmiyor ama...Onun tarzında söylersek 8 lt/100 km)...Şİmdilik memnunum.1 puan
-
Her Zaman Beyaz Araba Hayalim Olmustur ve HayaL Gerçekleşti... Beyaz Focus 3 e en güzel yakışan renk bence1 puan
-
Yazının ruhuna katılmakla birlikte "padişah ve osmanlı" hakkında sarf ettiği sözlere katılmıyorum. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışını ve bu mücadelenin tohumlarını atmasını sağlayan kişi "son Osmanlı Padişahı'dır " Bu gün bizi birbirimize kırdırmak isteyenlerle ulu tarihimizi çarpıtarak yalan yanlış tarih kitaplarına sokanlar aynı soysuzlardır ! Bayramımız kutlu olsun.1 puan
-
Kuru kuruya kutlamayla geçiştirmek yetmez. Anmak ve düşünmek lazım... Bakın Mustafa Mutlu neler yazmış: ------------------------------------------ Dünyada bir ilk! Bundan beş yıl önce, 30 Ağustos 2007‘de, “Değerini Bilenlerin Bayramı Kutlu Olsun!” başlığıyla aşağıdaki yazıyı yazmıştım: *** Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşması’yla yurdumuz tamamen elimizden alınmıştı. Topraklarımız işgalci devletler arasında pay edilmişti. Osmanlı Padişahı ve hükümeti... İstanbul basını... Devleti yöneten bürokratlar teslim olmuştu... Düşman ordusu, İstanbul Üniversitesi’nin kalbine karargâh kurmuştu da “akademik dünya” bunu ayakta alkışlayarak karşılamıştı! İstanbul sosyetesi ise teslim olmaktan da öteye gidip, Fransızların, İngilizlerin şerefine balo düzenleme, onlarla akraba olma gayretine düşmüştü: “Ayyy monşer, ne kadar yakışıklı ve cesursunuz... Müziğiniz ne kadar hoş, yemekleriniz ne kadar leziz... Hatta çişiniz bile ne kadar farklı! Size hayranız efendim!” İstanbul’daki bu soysuz tavra karşı ilk tepki, Atatürk’ten geldi... 19 Mayıs 1919’da o vapura bindi; sonrasını biliyorsunuz... Gazi Mustafa Kemal’in başkomutanlığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922’de düşmana saldırdı, 30 Ağustos’ta son yumruğu vurdu! Peki; ülkenin düşmandan kurtarılmasına en çok kim üzüldü biliyor musunuz? Osmanlı Padişahı... Çünkü bu zafer, onun saltanatının bitmesi demekti! Bir de üç yıl öncesine kadar işgal kuvvetlerine övgüler düzen sözüm ona “devlet ve hükümet adamları” ile İstanbul sosyetesi... Hani çocuklarını savaştan kaçırmak için Paris’e gönderen paralı züppeler... İçleri kan ağladı Fransız sevgilileri gitmek zorunda kaldı diye; bu yüzden sadece, “Ay bağımsızlık ne hoş duygu, monşer!” diyebildiler yalancıktan! Anadolu’daki sevinç ise gerçekti... Çünkü canlarıyla, kanlarıyla savaşan insanlar için “hoş bir duygu” olmaktan çok farklıydı bu zafer... “Hayatta kalmak”, “Ezilmemek”, “Aşağılanmamak”, “Tebaa olmaktan vatandaş olmaya terfi etmek” demekti! İşte biz bugün, 30 Ağustos 1922’deki o büyük zaferi kutluyoruz... Bugün bazı devlet adamları “bayramımızı kutlayacak”lar... Ama iş olsun diye! Anlamını kavramadan... “Demokrat” kisvesine bürünmüş Osmanlı sosyetesinin beyzadeleri de “Ay, çok hoş duygu... Acaba hangi barda kutlasak” demeye devam edecek... Sözüm onlara: Haydi; işinize! Siz bu bayramın anlamını, önemini ne bilirsiniz ki? Bilseydiniz; 85 yıl öncesinin o karanlık günlerini, o teslimiyetçi zihniyeti, o kaderci yönetimi, o dini kalkan yapan anlayışı bugün de hortlatmaya çalışır mıydınız? Ve bugün benim gibi ortaya çıkıp da ciğerinizdeki havanın tamamını kullanarak hanginiz bağırabilirsiniz: Yaşasın İstanbul sultasına aldırmadan yokluktan, hiçlikten, sıfırdan kurulan Türkiye Cumhuriyeti... *** Aradan beş yıl geçmişti... Bu yılın başlarında, ‘Maraton’da Sona Doğru isimli kitabımı yazıyordum. Yukarıdaki yazıyı olduğu gibi aldım ve “2012’den bakınca” başlığı altında eklemelerde bulundum. O bölüm de aynen şöyle: *** Bu yazının yayınlanmasından yıllar sonra, 2011‘in kasım ayında ilk kez Kocatepe‘ye gittim. Bırakın savaşmayı, arabayla çıkarken zorlandım, yoruldum! Sadece Mustafa Kemal‘in askerlerini değil, Yunan Ordusu‘nu da takdir ettim; inanır mısınız? O dağlarda ne işiniz var be kardeşim? Bugün bile beş dakika durduğunuzda donduğunuz o ayaza, hem de on binlerce askerle aylarca nasıl dayandınız? Ne yediniz, ne içtiniz, nasıl gelip gittiniz? Hele hele sizi o dağlara gönderen İngilizlerin, Fransızların İstanbul‘da lüks apartmanlarda düzenlenen davetlerde mekik dokuduğunu duydukça hiç mi, “Ne işimiz var burada?” demediniz? Verilen mücadelenin ihtişamını, yapılan savaşın kutsallığını ve orada yazılan destanın büyüklüğünü anlamak için o coğrafyayı görmek lazım! Aksi takdirde çok şey yazar, söyler insan... Ama eğer sağlığınız yerindeyse; bu ülke, kurulan bu düzen umurunuzdaysa... Ne yapın edin gidin Şuhut‘a ve Kocatepe‘ye... İki roman yazdım ama benim kalemim yetmez o dağları, soğuğu ve insanı vatanı için ölmeye azmettiren o havayı anlatmaya! Gidin; o kayaları görün sadece, tırmanmadan... Tırmanamazsınız zaten; düşman kovalamıyorsunuz ki! Aradan geçen 89 yılın yok edemediği o müthiş kan kokusunun toprağa, dikene, çalıya dönüşüp de hâlâ genizlerinizi yaktığına tanık olun... Eğer o saatten sonra bile, hâlâ o tanrısal mücadeleye saygı duymazsanız... Zaten iflah sınırı aşmışsınız demektir! *** Bu eklemeyi yaptığım günün üzerinden en fazla altı ay geçti... Bugün yine 30 Ağustos; geçen yıl terör olayları nedeniyle yapılmayan Köşk‘teki tören, bu yıl da “Cumhurbaşkanı’nın kulağındaki iltihap” nedeniyle iptal edildi! Dünyada bir devlet adamının rahatsızlığı nedeniyle ulusal bayram kutlamasını iptal eden ilk ülke olarak tarihe geçtik! Olsun varsın; zaten bu bayram seçkinlerin değil, ulusun bayramı... Köşklerde yapılmasa da biz yaşamasını ve yaşatmasını biliriz! Hepinizin bayramı kutlu... O büyük mücadelede can veren kahramanların ruhları şad olsun! *** GÜNÜN SORUSU 26 Ağustos-30 Ağustos 1922 tarihleri arasında yapılan meydan savaşlarında verdiğimiz şehit sayısı 2 bin 318... Yani son otuz yılda terör yüzünden kaybettiğimiz asker ve sivillerin sadece yüzde altısı... Sorum size: Tamam; 1922’deki o müthiş savaşlarda zayiatımızın bu kadar az olması, Atatürk’ün askeri dehasını gösteriyor da... Otuz yıldır teröre verdiğimiz kurbanların sayısının bu kadar çok olması neyi gösteriyor?1 puan
-
1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.