Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

26-10-2013 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Berk konuyu gündeme getirdiğinde de yazmıştım yine yazayım. Focus'un tüm serilerini kullandım, hepsinin de sınırını bilecek kadar deneyimli sayarım kendimi, sınırı bulmayı da beceririm, o konuda da kuşkunuz olmasın ve Fatih'ün düşündüğünün aksine hemen tüm araçların kendine has birbirine pek benzemeyen yol tutuş özellikleri vardır limitte, deneyimli biri bunu pekala ayırt edebilir. FIII daha fazla yatan, daha konfor odaklı bir süspansiyona sahip, bu kısa turlu ve hızlı tepkili direksiyon ile birleştiğinde başta bir tedirginlik yaratıyor. Ayrıca yine sessizliği ve konforu ile eski serilere göre hızını daha az göstermeyi beceriyor. Bunları alt alta koyduğunuzda aslında viraj hız limitleri değişmeyen ancak sürüşte daha oynak hissi veren bir araç ile karşı karşıyayız. Daha yeni Datça ve Bozburun yarımadalarında 500 km'ye yakın yol yaptım, geniş - dar, düzü hemen hiç olmayan, inen - çıkan yollarda çoğu insanın "deli gibi" diye tabir edeceği şekilde dolaştım, sollama isteklerimde hızlanıp yol vermemeye çalışan araçlar oldu, geçemediğim ve saniyeler içinde gözden uzaklaşamadığım araç olmadı, ve bu süreçte sadece birkaç kere ESP arkayı toparladı, tabii tam kontraya başlamışken hevesim yarıda kaldı maalesef. Bütün bunları övünmek adına yazmıyorum yanlış anlaşılmasın yol şartlarına göre uygun kullanıldığında süspansiyon sistemi 182 PS'lik motorun gücüne bile uyum sağlayacak başarıda, hızlı ve düzgün tepkili, artı bir de konforlu... Hissiyata bakarsanız benim 3 kapı Sport Trend 2000 motorlu FI en iyisi idi, ama bununla da onunla döndüğüm hızlarda aynı virajları kolaylıkla dönüyorum. Gevşek yüzeyli yollarda limit denemek anlamsız olur, aracı değerlendirmek de öyle, ancak o durumlarda da ESP'nin çok düzgün çalıştığını söyleyebilirim. Hissiyatı düzeltmek için coil-over iyi giderdi, ayrı konu.
    5 puan
  2. Selamlar, EZPARa(şaşmaz) 5" Navigasyonlu ekranlar gelmiş birini bugun aldık 6 tane kalmış. ekranlarda ufak tefek yüzeysel defolar var açınca belli olmuyor. 350tl sony tuş takımı navigasyonsuz 2 tane var 350tl çerçeve yok. çerçevenin otosan fiyatını yakında paylaşırım gibi. EZPARda uzun zamandır bulunan My Ford Touch 8" dokunmatik sistem(Ekran-Tuş-Çerçeve) 1000TL (eskiden 2000 istiyorlardı) detay: 278 13 63 Elvan Fordda(yıldız çıkmacı) smart paketle gelen 4.3"(tam emin değilim 4 küsürde) ekran sony tuş takımı ve çerçevesi var 3ü 700tl MFT ekran ve tuş takımı 500tl (tuş takımı dahilmi 500e emin değilim ama pazarlıkla dahil olur) 0544 637 00 08 daha fazla fiyat çıkarsa selamımı söyleyin.
    3 puan
  3. Yoksa bunlar Focus'u bile satmayı beceremiyorlar, ST bile istemiyorlar, bunu pazarlamayı hiç beceremezler diye mi düşündüler acaba??? Malum filoya gidecek araç değil, merkezdekiler de aptal değil!
    3 puan
  4. Bizim beygirler sıska, onlarınki Alman atı. 160-170 kg'lık ağırlık farkını hacim ve muhteşem tork siliyor, arabaları değiştiğimizde de sonuç değişmiyor. Hatta BMW +30 kg olmasına rağmen, esas darbeli matkap o. Yani sonuçta benim izlenimlerim bu yönde, benim araba gitmiyor olabilir
    2 puan
  5. Bu ne demek şimdi, "gezmek", gidip gelmek mi, kasanın yatması mı, lastikler bu esnada kayıyor mu? Daha önce de yazdım viraja gereğinden hızlı girer ve ayağınızı gazda sabit tutarsanız Focus diğer pek çok önden çekişli araç gibi hafif hafif burundan açıyor, yani ön tekerleklerin üzerinde dışarı doğru kayıyor, bu esnada korkar ayağınızı gazdan çekerseniz hızınıza bağlı olmak kaydı ile ağırlık değişimi ile hafiften arkayı açmaya çalışıyor, yolda kopmadan, frene basarsanız ise kuvvetle arkayı açıyor ve ESP devreye girerek "hart" diye yola sokuyor. Benim kullandığım bütün Focus'lar bunu yapıyor. Gezme mezme yok yani... Bu sayede yıllar içinde çok efektif bir teknik geliştirdim, özellikle yeni Focus'ta çok etkili, viraja hızlı giriyorum, burundan kaydığını hissettiğim anda gazı ani bırakıp tekrar köklüyorum, bu hareketle arka hafif açıp burnu yoluna sokuyor ve ben de tam gaz devam ediyorum, ideal çizgiden çok az dışa kaçıyor, onu da girerken içe yatarak dengelemek mümkün. Böyle çok hızlı dönebiliyorum, özellikle pürüzsüz asfalt ve geniş - hızlı virajlarda. Yalnız bu his kısmı çok önemli zamanında yapmazsanız geldiğiniz istikamete devam edebilirsiniz, hoş ESP frenler... Neyse siz denemeyin iyisi mi! Uzun ve virajı bol yola gideceksem lastikleri ön 34 arka 36 Psi yapıyorum, daha iyi tutunuyor, ve yukarıda yazdığım tekniğe en uygun basınçlar bunlar. Aslında birkaç Psi daha bassan daha da iyi tutar ama konfor olumsuz etkileniyor.
    2 puan
  6. BMW'nin bir radyo reklamı var ya "sürüş keyfi ne zaman başlar" diye, ben onu her dinlediğimde gülüyorum, bazıları için "sürüş keyfi ne zaman biter" olabiliyor. 520i'lerde hiç zorlanmıyorum, 520D'ler biraz uğraştırıyor, dalgınlığı affetmiyor, ama onlarda da sürüş keyfi bitiyor Focus ile tanışınca. 320D ile çok uğraştım, çok sevdiğim bir arkadaşımda vardı yeni sattı, kopmadan izleyebiliyorum, o da çok zorlanarak, asla geçemiyorum. Tabii hepsinde iyi ve motive sürücüler olduğunu varsayıyorum. Yani bir EB sahibi olarak 320D ile dalaşmamayı yeğlerim. Motor çok iyi ve 320'nin göreceli hafif kasası ile kendini buluyor, hele rampada çok acımasız olabiliyor.
    2 puan
  7. viraja limitlerinin üstünde girerseniz kaymaktan çok araç komple dışa doğru geziyor, bu da komple burnunun kayıp, 180 derece dönmesinden daha iyi midir kötü müdür, mühendisleri değerlendirmiştir. aşağısı uçurumsa gezmesi pek iyi olmaz.. ama bizim burada aşağı inerken sağa bir viraj vardır ve yol eğimi sol dışa doğru hatalıdır-ters açılı yani.. eski aracım Hyundai era da o virajı öyle dönüyordu sanki, ha burada şu var, limitler biraz daha zorlansa focus taki güvenlik aracı daha iyi yolda tutar.. lastik basınçlarınıza da dikkat edin..bende ermenek te çalıştım 1.5 yıl, bilirim az çok oraları. bütün bunlar bir kenara uzun yolda, genelde yolların üzerindeki hız tabelalarına en fazla +20 km ile uyarım.. trafik 30 km tabelası koymuşsa oraya max 50 ile dönerim.. birde gece-gündüz yolda navigasyonu açık tutarım, asistana ihtiyacım olmasa bile, virajları haritada görmek iyi oluyor
    2 puan
  8. Hanımda, ben bir kere yıkamaya götürebildim, vermiyor! Oldukça da müsrif kullanıyor, sanırım tüketimi Şİ 6,5L'lerde. Sabahları beraber çıktığımızda ben zor yetişiyorum. Kaza yaptı uslanmadı, ona sorarsan korkarak ve yavaş kullanıyor, ama arkasından gidince tüyler diken diken benim! Uzun yol yapamadık, hep benim EB ağır basıyor Olumsuz bir değişiklik yok. Hayırlısı...
    2 puan
  9. Cumhurun korumalarına alırlar, birkaç protokol aracı olur, yani gene filo kotasından gider. Tabii üretilir ve gelirse, bence Mondeo direkt bir sonraki kasaya geçse iyi olacak.
    2 puan
  10. Benim tavsiye ettiğim tek ürün çeşidi OEM parçalar..
    2 puan
  11. İlk defa 1976 yılında yollara çıkan Ford Fiesta yıllardan beri Ford’un B segmentinde oldukça başarılı olmuş, özellikle 4.nesili ile 90’lı yılların sonunda dikkat çekmeyi başarmış haylaz çocuğu olarak algılanabilir. 2008 yılında bugünkü 6.nesil tasarım özelliklerine kavuştu. Kama tarzı yan çizgi dinamik ön tasarımla birleştiğinde çoğu kişiye çekici gelen ve doğrudan satış başarısına dönüşen bir özellik oldu. Değişik motor alternatifleri, oldukça ekonomik kullanım, yine oldukça geniş iç mekan özellikleri aracın segmentinde sağlam bir yer edinmesine yetti. Bu arada bu yılın Nisan ayında Köln-Niehl’deki fabrikadan 7 milyonuncu Fiesta banttan indi. Ford bu başarıdan etkilenmiş olarak durmadı, aracı geliştirmeye devam etti ve yıl başında 6.neslin makyajlı halini piyasaya sürdü. Bu arada nesil sayılarında bir karışıklık var, nedenini çözemedim, şu andaki model değişim sürecinde 6.nesil iken özellikle İngiltere'de Mk.VII olarak anılıyor. İlk bakışta Aston Martinvari görkemli ön ızgara, yanlara doğru uzatılmış farlar ve kaputa oturtulmuş motor içine sığmıyormuş havası yaratan yükselti ve yeniden şekillendirilmiş arka stoplar ile araç daha da dinamik bir karakter almış. Ancak aracı biraz kullanınca değişikliklerin sadece dış tasarıma sınırlı kalmadığı hemen anlaşılıyor. Özellikle ses izolasyonu ve yürüyen aksam üzerinde çok çalışılmış, ayrıntılar az sonra! İç mekanda çoğu şey eskisi gibi. Kapı kollarındaki pencere kontrolleri daha ergonomik hale getirilmiş ve süsleyici plastik alanlar piyano siyaha dönüştürülerek daha şık ve hoş görünümlü bir hava yaratılmış. Kullanışlılık açısından hemen hiç sorun yaratmayan iç tasarımda büyük bir değişiklik yapılmamış olması normal karşılanabilir. Ancak rakiplerin (Peugeot, Renault) geniş ekranlı kontrol sistemlerine geçiyor olmaları Ford’un da en geç bir sonraki kuşakta artık bu minik monokrom ekranlardan kurtulması gerektiğinin uyarısıdır. Bu girişi niye yaptım? Çünkü bahçeye yeni bir Fiesta park ettik. Eşimin bir önceki Fiesta’sını ciddi sayılabilecek bir kazada kendisine zarar vermeden pert edebilme başarısını, Allianz sigortadan sağlanan doyurucu hasarlı araç geri ödemesini de kullanarak, yeni ve yine bir Fiesta ile kutlamak istedik. ; İki şartım vardı: Araçta ESP olacak, ki kolay kaymasın Motoru 1.0 EB olacak, ki traktör gibi çalışmasın Koca ülkede bu şartları karşılayan iki araç bulabildik, biri şeker mavi Sony’li Titanium X + güvenlik paketli; diğeri ise bakır kahve Titanium X + güvenlik + tekno paketli. Maalesef sineye çekmek zorunda kaldığımız bir olumsuzluk vardı, araçların fiyatı: İlki 42.700, ikincisi 43.000 idi. Doğrusu bu segmentte bir arabaya bu kadar para yatırmak hiç de hoşuma gitmedi, ama donanımı benzer alternatiflere baktığımda fiyatların çok da fark etmediğini görünce kabul ettik mecburen. Sonuçta küçük ama tam donanımlı bir aracımız oldu. DRL’li far grubu, otomatik yanan farlar, otomatik kararan dikiz aynası, yağmur sensörü, karartılmış arka camlar, 15” alaşım jantlar, ön konsolda kolçak, USB ve Aux girişi, şık iç mekan aydınlatması, elektronik iklim kontrollü klima, deri direksiyon, direksiyonda hız kontrol ve radio kontrol özellikleri, aktif şehiriçi güvenlik sistemi, ısıtmalı ön cam, anahtarsız giriş ve çalıştırma, elektrikli ısıtmalı katlanan yan aynalar, aynalarda kapı aydınlatma ışıkları, ESP (Elektronik Denge Programı), TCS (Çekiş Kontrol Sistemi), EBA (Acil Durum Fren Desteği), HLA (Yokuş Kalkış Destek Sistemi), sürücü ve ön yolcu yan hava yastıkları, sürücü ve ön yolcu perde hava yastıkları, sürücü diz hava yastığı ve bir takım şeyler daha. Uzun uzun yazdım, ödenen paranın acısı dinsin diye biraz… Açıkcası kullandığım araçlarda donanımdan çok sürüşü beni ilgilendirir, ancak bu kadar kolaylık sağlayıcı teknoloji olunca kısa sürede alışkanlık yapıyor ve insan şımarıkça aramaya başlıyor bu özellikleri. Mesela anahtarsız giriş benim Focus’ta yok, şimdi her gidişimde niye yok diye hayıflanmaya başladım. İnsan nankör bir yaratık! Neyse, bir haftadır da hanımın yokluğunu fırsat bilip rodaj dönemini atlatmak için ben kullanıyorum haylazı ve şöyle özetlemeliyim izlenimimi: Sabahları evden her iki aracın anahtarı cebimde çıkıyorum, bahçeye inince bir ona bir buna bakıyorum ve fazla tereddüt etmeden Fiesta’ya yönelip Focus’u oracıkta bırakıyorum. Nedenlerini biraz daha ayrıntılı anlatayım ve de bir Fiesta incelememiz olmuş olsun: Anahtarsız giriş sisteminde aracın kapı kolundaki minik lastik kaplamalı düğmeye dokunduğunuzda kilitler açılıyor, rahat ve geniş açılan kapıdan herhangi bir yere takılmadan sınıfına gore rahat ve geniş sayılabilecek iç mekana yerleşiyorsunuz. Dört yönlü hareketli direksiyon ve koltuk ile rahatlıkla kendinize uygun bir oturma pozisyonu ayarlayabiliyorsunuz ve tüm düğme ve kumandalar bu durumda kolay erişim mesafesinde oluyor. Koltuklar yeterli baldır ve sırt yan desteği veriyor, sertliği iyi ayarlanmış, kafalıklar rahatsız etmiyor ve güvenlik ekipmanı olarak olması gerektiği gibi konumlandırılabiliyor. Yükseklik ayarlı emniyet kemerini de ayarlayıp kolay ulaşılabilen tokasına taktığımız anda yola çıkacak konuma geliyoruz. Koltuklarla ilgili belki küçük bir eleştiri benim gibi iri cüsselilere göre kürek kemiği hizasında hafif bir öne doğru çıkıklık yapıyor olması, bu da bel desteğinin yeterince etkin olmasını engelliyor ve hafif öne ittiği için uzun yolda rahatsız eder mi emin olamadım, boyu 1.70-1.75 civarında olanlar bu yazdığımı hiç algılamayacaklardır. Yola çıkmadan sağa sola bir göz atalım, öncelikle belirtmem lazım kahverengi araçla gelen kahverengi kokpit parlak siyah vurgularla birlikte çok şık ve sınıfının üstünde bir algı yaratıyor. Kokpit üst malzemesi yumuşak plastikten, ancak kapılar vb. alıştığımız sert plastikten. Hepsinin kolay çizilebilir olduğunu eklemekte yarar var. Genel olarak malzeme kalitesi iyi, işçilik kalitesi de mükemmel olmasa da rahatsız eden bir durum yok. Neredeyse beş senedir üretimde olan bir model için bu beklenir bir durum olmalı zaten. Tek kusur olarak bagaj kapağı kaplamasında bir tarafta birkaç milimlik bir açıklık fark ettim, o da nazarlık şimdilik. Kapı cepleri oldukça uzun, arkaya doğru genişliyor ve pek çok ıvır zıvıra yer bulunur. Orta konsolda eşya gözü de barındıran bir kolçak var, ancak çok geriye konumlandırılmış, bana uygun olsa da kısa boylular için asla kullanışlı olmayacaktır. Yine orta konsolda birini küllüğün işgal ettiği iki bardaklık ve hemen onun önünde Aux ve USB girişlerinin bulunduğu küçük bir göz var, buraya bellek takınca eşya koymayı pek düşünmemek lazım. Torpido gözü yolcunun bacaklarını sıkıştırmayacak şekilde açılıyor, oldukça geniş, tepeden girişli olduğu için de ne var ne yok kolaylıkla görülebiliyor ve aydınlatmalı. Araçtaki ses sistemi basit altı istasyon hafıza düğmeli CD/MP3/Radyo ünitesi, önlerde bas ve tiz olmak üzere dört, arkalarda iki hoparlör var. Kullanımı son derece kolay, ses kalitesi de basit görünümüne karşın bence en az Focus’taki sistem kadar başarılı, baslar çok derin olmasa da kontrollu ve hacimli, midler yeterince detaylı, tizler de keskin olmadan belirgin. Kısacası böyle bir arabaya bence yeterli. Özellikle çok arzulanan Sony müzik sistemine göre en önemli avantajı da basit ve kullanışlı yapısı. Ben kısa sürede parmak izleri ile dolacak parlak yüzeyli küçük birbirne benzeyen düğmeli Sony panelden hiç hoşlanmıyoum, defalarca yazdığım gibi. Ses sistemi menüsünden yol bilgisayarına girerek sürücü güvenliği için olan donanımları kontrol etmek mümkün olduğu gibi “Ecomode” yonca yaprak sisteminin farklı bir sürümüne de erişmek mümkün. Titanium serisine özel ortam aydınlatması bunda da var, torpidonun üstünde ince bir enlemesine çizgi, kapı cepleri ve orta konsol loş kırmızı bir ışıkla aydınlatılıyor gece vakti ve güzel duruyor. Klima ile ses sistemi arasındaki alanda yolcu hava yastığının aktif olup olmadığını gösteren ışıklı bir uyarı var, aktif olduğunda da sürekli yanıyor, sadece aktif değilken uyarsa daha az dikkat çekici/dağıtıcı olurdu, sürekli gözümüze girmesine gerek yok bence. Klima kontrolu eski modeldeki gibi derli toplu ve kullanışlı. Isıyı arzuladığınız dereceye ayarlayıp "Auto" düğmesine bastığınız anda oldukça kısa sürede konforlu bir ortam ısısına ulaşılabiliyor. 35 derece ortam ısısında benim tercihim olan 22 dereceye ayarladığımda yaklaşık 8 dakikada fan sessizleşiyor. Fan göreceli gürültülü çalışsa da rahatsız edici değil ve hava debisi fazlası ile yeterli. Ve bir de müjde bunca yıldan sonra ve donanım zenginliğine rağmen hala kapı üstlerinde tutamaç yok, arkada ceket askısı var, tutunacak yer yok. “Yuh” diyebiliyorum ancak. Neyse böyle şeylerle sinirimizi bozmadan yola çıkalım: Kolay ulaşılabilir “Start” düğmesi ile motoru çalıştırıyoruz. Ve dizel Fiesta’dan gelen biri olarak ilk tepkim “aaa, ne kadar sessiz çalışıyor” oluyor. Alışılmıştan çok uzak ve göreceli tiz bir motor sesi inceden duyuluyor, gaza asılınca da bu keskin bir hırıltıya dönüşüyor, eski altı silindir BMW’lerin motor sesinin adeta kötü bir taklidi, üç silindirin kendine has hırıltısı, rahatsız edici kesin değil, kimine hoş bile gelebilir. Dikkat çeken diğer bir özellikte rölanti devrinin 900dd civarında göreceli yüksek olması. Ama yol bilgisayarından hemen anlık tüketim değeri olarak 0,5L/h okuyarak rahatlıyorum, yüksek rölanti devri yüksek rölanti tüketimi anlamına gelmiyor. Yol bilgisayarı ekranına bir de dijital hararet göstergesi eklenmiş, motorun ideal çalışma ısısına ulaştığını buradan gözlemlemek mümkün. Sinyal kolunun tepesine basarak yol bilgisayarında değişik parametreleri izlemek mümkün, tabii Focus’ta eş zamanlı beş parametre izleme lüksüne alışınca bu pek çelimsiz kalsa da iş görüyor. Göstergeler rahat okunuyor, hız göstergesinde 100 km/h'da yaklaşık %4'lük sapma oluyor, ki bu makul, mavi aydınlatmalı ibreler şık ve panelin bakmaktan sıkılmayacağınız dinamik bir tasarımı var. Pedallar düzgün yerleşmiş, sadece debriyaj pedalına yakın olan sol ayak desteği nedeniyle bazen debriyaj ayağı bu desteğe sürtebiliyor, alışkanlıkla önlenebilir bir yakınlaşma gibi duruyor. Debriyaj bir şehir aracı için arzulanan yumuşaklıkta, yani pamuk gibi değil, ama rahatsız edici de değil, buna karşılık kısa kollu ve göreceli kısa yollu vites kutusu mükemmel çalışıyor. Motor gaz tepkimesi yeterli ve kalkış son derece rahat ve silkeleme, titreme, tıklama yapmadan gerçekleşiyor. Sürüşte vites değiştirme ikazını yol bilgisayarı ekranından takip etmek mümkün biraz köşeye sıkışmış görünse de, genelde 2100-2500dd aralığında değişim öneriyor. Ani gaz vermelerde aynı büyük EB gibi önce tatlı bir atalet oluyor sonra fırlayıp gidiyor. Performansı 1500dd’dan itibaren hissediyorsunuz ve kırmızı alan 6500dd’de; henüz pek denemedim, ama istekli hızlanması ile kolaylıkla bu devre ulaşacağından kuşkum yok. Aynı büyük EB’u kullanıyormuş gibi son derece sakin ama atak bir sürüş sergileniyor şehir içinde. 100 PS/6000dd güç ve 1400-4000dd aralığında 170 Nm tork üreten minik motor yaklaşık 1100 kg ağırlığındaki aracı taşımakta hiç zorlanmıyor. Klimanın devrede olması, 3-4 kişi seyahat ediyor olmak gibi durumlarda da performans sorunu yaşanmıyor. Bence Fiesta ile çok uyumlu olmuş bu motor. IB5 şanzıman da eski bir tanıdık, aktarma oranları beş ileri için iyi ayarlanmış, birinci vites hemen bitmeyecek kadar uzun, beşinci vites de ekonomi ile performans arasında iyi bir denge sunuyor ve 1000dd hızı yaklaşık 42 km/h, yani otoyollarda makul devirlerde yol almak mümkün. Fabrika verilerine göre 0-100 km/h 11,2s ve son hız 180 km/h. Bence rahatlıkla ulaşılabilecek değerler ve fazlası ile yeterli. Daha önce aynı modelin dizel motorlu olanını da kullandım. Hacmi eskisine göre 100 cc ve gücü de 8 PS arttırılmış ünite eskisine göre daha sessiz çalışıyor, ya da ses izolasyonu iyi olduğu için öyle algılanıyor, ve gaz pedalı tepkilerine düşük devirden başlayan çok canlı bir cevap veriyor. Çok başarılı buldum. Ancak genelde şehir içi arabası olarak tercih edilen ve yaptığı yıllık yol çok fazla olmayacak bir modelin yaklaşık 4000 TL fark verilerek EB yerine dizel motorla alınması bana hem kullanışlılık açısından hem de ekonomik olarak çok anlamlı gelmedi. Bir eleştirim, daha doğrusu tespitim var, motor 2000dd altında karoseride vibrasyona neden oluyor, hani düşük devirde üst viteste gaza yüklendiğinizde olan türden, ilk başta “yanlış vitestemiyim?” endişesi yaratsa da rahat gaz yediğini görünce bunun engellenememiş bir rezonans sarsıntısı olduğu anlaşılıyor ve birkaç günde alışılıyor. Dizel kullanmış dikkatsiz bir sürücü bunun büyük olasılıkla farkına bile varmaz. Bir de motorun ayağınızı gazdan çekince kompresyonu, yani motorun frenlemesi neredeyse sıfır, aynı hızla yoluna devam ediyor, üstelik yakıt tüketimi 0,0'a düşmesine rağmen, bu özelliği doğru kullanarak ekonomik seyir daha da kolaylaşır eminim. Tüketime gelirsek henüz 200 km ancak yaptım ve sağ ayağıma pek hakim kullandığım da söylenemez, şimdilik ortalama 6,3L/100km civarında, zamanla biraz daha düşer ve dikkatli bir kullanımla Antalya şehir içi için 5,8-6 arasında dengelenir diye düşünüyorum. Bu performansa gayet uygun. İyi kaçan arabanın iyi de durması lazım. Bu konuda da sıkıntı yok, önler disk, arkalar kampana olmasına rağmen Fiesta’nın frenleri kolay dozlanıyor, panik frenlemede stabil kalıyor ve ABS’yi pek fazla devreye sokmadan kısa mesafede duruyor. Pedal basıncı güzel ayarlanmış, çok hafif bir elastikiyet hissi olsa bile yokuş aşağı test parkurumda sık ve değişik şiddetlerde fren yapılması gerektiğinde gayet kontrollu kalıyor, ısınıyorsa bile bunu fren gücünde azalmaya neden olmadan yapıyor. Tabii fren performansında ve az sonra bahsedeceğim yol tutuşunda üzerinde standart gelen lastiklerin de olumlu katkısını unutmamak gerek. 195/50-15 Hankook Ventus S1 evo lastikler markayla ilk tanışmam ve ben çok etkilendim. Yol tutuş, frenleme, konfor ve sessizlik konularında çok başarılı buldum, herhangi bir hüküm veremeyeceğim tek konu ömrü, onu da kullanıp göreceğiz. Gelelim süspansiyon özelliklerine; ilk dikkat çeken konfor! Araç yol üzerinde sınıfına göre sessiz, süspansiyondan kesinlikle ses gelmiyor, direksiyon kutusundan bile! Ve kötü yola düşse bile son derce tok ve stabil bir gidişi var. Tek kelime ile etkileyici. Uzun süre kaba mıcırlı asflatta yol almama rağmen trimlerden de rahatsız edici ses gelmedi, sadece B sütünunda sağ kemer yuvasından inceden bir zırıltı vardı, devam ederse giderilmesi için servise uğrarım. Focus 2’den 3’e geçerken yaşanan konfor evrimini Fiesta’da Ford mühendisleri makyajda halletmişler. Geniş ve dar kasisler gayet iyi emiliyor, gereksiz salınımlar olmuyor, en çok rahatsız edebilecek olanlar küçük engebeler ki onlarda bile bir üst segment konforunda demek yanlış olmaz. Peki konfor iyileşirken yol tutuş olumsuz etkilenmiş mi? Kesinlikle hayır, makyaj öncesinin canlı ve kıvrak karakteri korunmuş. Elektrik destekli olmasına rağmen hızlı tepki veren ve yol hissini güzel yansıtan direksiyon sistemi aracın gayet kolay ve ölçülü bir şekilde yönlendirilmesine olanak sağlıyor. Gövdeyi fazla yatırmadan virajları kararlı ve dengeli bir şekilde dönmek mümkün, ESP’ye hemen hiç gerek kalmıyor, hatta bu konuda Focus’tan iyi desem abartmış olmam büyük olasılıkla. Yüksek viraj hızları ile zorlayınca bile belli belirsiz bir önden kayma eğilimi ile olabildiğince nötr kalıyor denilebilir, ancak limitte ağırlık değişimlerine, yani virajda ayağını aniden gazdan çekmek veya daha kötüsü fren yapmak ya da ıslağa girmek gibi durumlarda yapacağını hissettirerek arkayı açmaya başlıyor, ancak bu da kontrollu ve kontra hareketine hemen cevap verir nitelikte. Bu dingil mesafesinde de bu çok şaşırtıcı değil. Sanırım hafif motorun sağladığı uygun ağırlık dağılımının da katkısı var bu güzel yol tutuşa. Sevmediği tek şey dar, sert ve minik engebelerin olduğu virajlar, engebelerden sektikçe arka kayıp biraz yana konuyor, alıştıktan sonra zevkli gelebilir, ama ilk defa yaşayanlar ürkebilir. Bunu da torsiyon çubuklu arka aks yapısına bağlamak mümkün, ancak bu sınıfta bu yapı hem maliyet hem de arkada yer kazanma açısından standart oluyor. Tabii bu satırların yazarının aracın limitlerini zorlama konusunda belli bir hırsı ve deneyimi olduğunu buraya eklemek lazım. Ahmet Beyin ya da Fatma Hanımın bu tür densizlikleri yapacağından ve bu davranışları yaşayacağından çok kuşkuluyum. Boş ve geniş yolda hayali öküzlerden kaçma manevralarında da son derece başarılı bir iz sürüşü vardı. Yol düzse asla korkmayım, engebeli ise tedbirli olun, özeti bu… Düz gidişini biraz sorunlu buldum, kuzenin Focus’unda da aynı karakter vardı, direksiyon kutusu sanki ses yapmasın diye iyicene sıkılmış da ortayı kendiliğinden bulamıyormuş gibi, yani düz giderken yolu izlemeniz ve direksiyon sabit tutmanız lazım, hiç boşluğu yok. Bu ilk günlere göre bir hayli düzeldi, ama hala hissediliyor. Olumsuz mu değil, ama düz gidişte bisiklette eli bırakmak marifetken arabada değildir ya, bunda marifet! Zamanla normalleşeceğini düşünüyorum, ne kadar rahatsız edici olduğunu hanımın tepkisi belirler, o da artık bayram sonrasına… Bir de tur mesafesi bir hayli geniş, yanlış hatırlamıyorsam 10,75 m idi, araç küçük olduğu için, en azından Focus'a kıyasla pek rahatsız etmedi beni. Ne kaldı? İç hacim: Ön uzun boylular için dahi çok rahat ve keyifli. Arkada, öndeki 1.85 ise ancak 1.70’lik rahat edebilir, o da ancak. Ama öndeki 1.70 ise bol bol yer kalıyor. Arka koltukları da rahat buldum. Bagaj: Sürpriz! İnce stepne var ve bu sayede bagaj makyaj öncesine göre bayağı büyük geldi gözüme. Tek lamba ile aydınlatılması gece dolu bagajda bir şeyler aramayı işkence haline getirebilir, halı duvardaki askı lastiğe hemen bir el feneri geçirmek lazım. Kapılar, kaput ve bagaj kapağı düzgün kapanıyor, kapı menteşe frenleri yokuşta bile kapıyı tutacak kadar güçlü, üstüne üstüne gelmiyor, kaporta birleşme yerleri düzgün. Ön farlar mercekli halojen, tabii Xenon’a alışık biri için biraz sönük gelse de yeterli demek lazım. DRL’ler resimdekine kanmayın, o park konumu, çok güçlü yanıyor ve önde gidenlere kısmen caydırıcı etkisi var. "MyKey" özelliği ile ikinci anahtarı programlayarak hız sınırı, radyoda ses düzeyi sınırı gibi genç ergenlere aracı verdiğinizde işe yarayacak tedbirler alabiliyorsunuz, benim işime yaramasa da iyi bir özellik. Sert frenlemede flaşörler otomatik devreye giriyor, yıllar sonra bunu da uygulamışlar nihayet. Görüş: Öne ve yana doğru gayet iyi, arka ve yanlara da yeterli, yükselen omuz çizgisi ve C sütunu nedeniyle, arkaya ve yan-arkaya nispeten kısıtlı ama yine de yeterli, zaten genelde park manevraları aynalar ile yapılıyor. Ön camda ortada aynanın arkasındaki sensör kutusu özellikle trafik lambalarında görüşü olumsuz etkileyebiliyor, ama ona yapacak bir şey yok. Bir de silecekler camın üsteki 10 cm'lik kısmını silmiyor, bu da özellikle kar çamurunda ön camda görüşün biraz daralması demek. Bu da önemsenecek bir durum değil. Özetle: Dikkat çekenler olumlu Yol, motor ve süspansiyon sesi yok gibi, bravo! Sürüş konforu artmış Motor performansı başarılı Yol tutuşta gene bence sınıf lideri Bagaj ince lastikle genişlemiş Torpido gözü ve aydınlatması iyi Renk ve iç – dış uyumu güzel Zengin donanım, pahalı da olsa Göze çarpanlar olumsuz Şanzıman 1 ve 2.viteste inceden ses yapıyor, ama bu da bildik bir durum ve önemsiz 2000dd altında belirgin vibrasyon Kolçak çok geride Koltuk sırt yapısı ve bel desteği uzun boylular için kötü Tutamaç yok, gerçekten YOK! Park sensörleri de hiç bir donanımda yok. Kullanma kılavuzu okumaya kalkınca parçalanıyor, kimsenin niye kılavuzu incelemediğini artık daha iyi anlıyorum Motor alt kaplaması yok, hem tozdan hem de türbülanstan korurdu Motor üst kaplaması yok Yolcu hava yastığı devrede ışığı gereksiz Yolcu koltuğu yükseklik ayarı yok, ben koca cüssemle girerkençakı gibi katlanmak zorunda kalıyorum, sürücü tarafında sorun yok Start-Stop yok, evet o kadar donanım var ama bu arabaya en çok yakışacak olan start-stopu Otosan’daki hazretler getirmemiş. Kayınvalideye Punto aldık ucuzundan, 1.4 benzinli hem otomatik vites, hem de start-stoplu, üstelik bundan 10.000 TL ucuz neredeyse. Ayıp oluyor! Aracı Antalya Bilaller'den aldım. Gayet özenli bir teslimat yaptılar, lastik havaları gözümün önünde indirildi, boya ölçümü yapıldı, ilk yardım çantası, yangın söndürücü, kauçuk paspaslar, depo hunisi ve parçalanmaya yatkın kullanım ve bakım kılavuzu arabaya konulmuştu. Aklıma gelenler bunlar, arada değişik bir şeyler bulursam eklerim. Birkaç fotoğraf daha:
    1 puan
  12. Sırf tft direksyion önü gösterge 1.200 tl civarıydı diye hatırlıyorum. Bunu alırsınız sorun olmaz. MFT ise getirilemez durumda çünkü avrupa'da yok. Sipariş ile gelmez.
    1 puan
  13. Kelimelere dökemiyom amma ben bunları istiyom....
    1 puan
  14. arkadaş daha dün oğluna almış, 700 tl ye.. ekran koruyucuyu filmi takmayı becerememiş, bir tane daha alıp bana getirdi taktım 3 saat önce. sadece açtım baktım. sonuçta android bir telefon. ekranı başarılı geldi bana. performansını test etmedim. millet makinaları kasan oyunlar oynuyor falan..eğer telefon kitlenmiyorsa, bence her telefon başarılıdır. diğer mevzu donanım-ram-işlemci ile alakalı..resim içinse cep tel ne kadar iyi çekerse çeksin foto makina değil ya..en iyi cep kamera loş ışıkta çekendir. onuda iyi çeken ne var bilmem. ama ben kendime gm almam; samsung-htc-lg-nokia-iphone dururken..burada kriter kullanmak isteyeceğiniz işletim sistemidir..amaç tel görüşmesi yapıp, face de gezinmekse normal Nokia larda iş görecektir oldukça iyi şarj süreleri var..symbian çalıştıran 500-700 serisi.. eşime lumia 620 aldım, gayet iyi bir telefon..ekran 3.8..kibar ele oturuyor..ama stand by süresi zayıf, evde wifi işte ise oldukça çok tel görüşmesi yapıyor..1,5-2 gün gidiyor.. şarj yönünden 720 daha iyi, 2000 mah pil var içinde..performans ve ayrıntı için yeni 925 i beğeniyorum, 4,5 inç ekran büyük denmezse.. android olarakta htc desire 500 var yeni.. 1 ghz çift çekirdekli 720 nin 1.5 ghz lisi çıkarsa 2014 te, alacağım..wp8 henüz 4 çekirdekli işlemcileri desteklemiyor diye biliyorum.. hoş ben 4 çekirdekliyim diyenlerde aslında 2 çekirdekli sanırım..
    1 puan
  15. sorma anlamadım ustamı beceremedi boyadamı sorun var alttaki sarı kendini gösteriyor. aytozuya taktığıda sarıymış ama onda yoktu bi sorun. Ederim
    1 puan
  16. boya ölçüm cihazı plastikte çalışmaz ki metale olan mesafeyi ölçerek çalışıyor zaten. işin kötüsüde boyalı damgasının sadece kalınlığa göre belirlenmesi o salak alet yaygınlaştıkça bilen bilmeyen ölçüp boyalı diyor 10 yere gitsen 9u benim kaputa boyalı der ama ustası bakınca değil diyor.
    1 puan
  17. Aslında lastik ve jantın büyüklüğü ideal ama leylek gibi havada duruyor araç ondan göze hoş gelmiyor.
    1 puan
  18. Lastik havalarından olabilir, kontrol ettirmekte fayda var. Diğer konu direksiyonun aşırı hassas olması da ani yön değişimlerine neden olduğundan yol tutui zaafiyeti gibi algılanabilir. İlk aldığımda bende tedirgin oldum hatta eşim acemi gibi kullanıyorsun demişti. 95 golften sonra herşeyiyle çok hızlı geldi bana. Alışınca oyuncak gibi oldu.
    1 puan
  19. tamam birazdan ararım yazarım buraya. bütçe ne kadar bence i4 ün modası geçti artık 5 alınmalı bundan sonra. s3 mini ve s4 mini ler fena değil güzeller aslında ama ara model oldukları için ben pek tercih etmem sanki abisi alamadık kardeşini aldık der gibi S4 miniyi inceledim biraz önce s3 ten ram i fazla ama fark göremedim bi uygulama açıp denemek lazım. Renkler s4 te daha canlı ama detaya inince s3 daha önde Ekran daha büyük olduğu için s3 ü tercih ediyorum ben kamerasını inceleyemedim s4 mininin. teknosa dan al kasko da yapıyorlar ben wave 2 mi değiştirmiştim yenisiyle
    1 puan
  20. esas onlar tam kasaptı sol köşedeki park sensörünü bile söktü önce tamamen bodozlama iş yaptılar fibercideki adamı hatırlamıyorum aslında memnunum onlardan işlerini beğeniyorum . senden sonra gelen arabanın tamponunuda götürüp onlara yaptırdım, 2cm kırık vardı tamponda, eğrilikte var onuda düzeltelim dedi iyi dedim düzelt ama servet abinin boyacısı sövdü orayı düzeltmek için kazıdıkları boyadan dolayı bide jet taşımı sürmüşler ne yapmışlar onunda zımpara yapması gerekecek ona kalsa sadece kırığı yapıştırcaktı yani çiğdem sallamadı düzeltti. bridgestonenun yarışmasından kazanmıştım 3 sene önce
    1 puan
  21. Hahahahaah... Yani cennette miymiş...:)):):):
    1 puan
  22. benim bi tanıdıkta var çok memnun, geçenlerde şarj aleti patlamış garantiye göndercekti.
    1 puan
  23. tampon hasarlarını kafaya takmayın eserse tamponu değiştirseniz bile sorun olmaz. Sabri rötüşla uğraşma sırıtır 50tlye filan lokal boya olur orası kimsede anlamaz bakmaz rahat ol. seninki beyazda ondan metalikte sırıtır alanda geniş. bu arada ayrıldıktan sonra aklıma geldi ön tamponu kendimiz boyasakmı la? sprey boyaya 10tl vermiştik mercedesin sis farının orda vuruk vardı orayı boyadık altta kalıyor tabi ama çok dikkatli bakmazsan anlamazsın vernikte atmadık ama seninkine zımparada atmak lazım sanki. macun değil astar
    1 puan
  24. süper olmuş , çok beğendim ... yanlız ford logosunu mavi takarsan daha güzel olur ...
    1 puan
  25. Şimdi Servet abinin niye "sen niye yolun ortasında durdun" filan diyerek dalga geçtiğini anlıyorum. 6-8 ay sonra tekrarlayamacağından tatlı anılar yaratıyormuş kendine Seni dikiz aynamızdan da seveceğiz abi rahat ol
    1 puan
  26. Sordugum biryere kaportaciya dukkanin yakinindaydi. Tampom oldugu icin rotus yeterli olur dedi. Pazartesiye kadar #dirensabri
    1 puan
  27. Sıkma canını; olur bazen. Keyfini kaçırmasın böyle şeyler. Rötüş + cila ile anlaşılmaz bile.
    1 puan
  28. En mantıklısı rötuş yap en azından baktığın zaman sırıtmaz, bu kadar da canın sıkılmaz.
    1 puan
  29. Sabri geçmiş olsun bende de sol arka çamurluk ta bunun daha derini bir çizik mevcut,2 sene oldu hala rötuş yaptıracağız,gözüm alıştı artık gerçi Böyle ufak şeyler için canını sıkma,unutma ki daha kötüsü de olabilirdi.
    1 puan
  30. peki o zaman en kisa surede yapiyorummm artik sizde saliselerine kdr inceler bana gercekleri soylersiniz bende cok mutlu olurum gercektennn
    1 puan
  31. tamponda sanırım birşey olmaz bence resmini( plaka ile) sakla lokal boyat derim nazarlık olsun
    1 puan
  32. EcoSport Avrupa'da satışta.. • Ford, IFA 2013'de ilk 500 EcoSport SUV'un Avrupalı müşteriler için Facebook üzerinden sipariş geçebileceğini duyurdu. • Ford EcoSport Limited Edition, Ford'un ilk kez online satış gerçekleştirdiği model olacak. • Ford EcoSport Limited Edition, özel ekipman paketi sunuyor; SYNC AppLink paketi, 17 inç alaşım jantlar ve deri trimler. Diğer Ecosport başlıklarımızda detayları vermiştik hatırlatmak gerekirse; http://www.focusclubtr.com/forum/154-ecosport/ Bu ay itibarıyla Audioteka aracılığıyla EcoSport sahipleri araçlarına limitsiz müzik indirebilecek. SYNC faydaları vol 321 Bu ilk 500 müşteri Facebook aracılığıyla 1.0 EcoBoost 125 ps ve 1.5 tdci 90 ps dizel motoru seçebilecekler. Ayrıca Limited Edition Mars Kırmızı, Siyah ve Beyaz renkler ile sunulacak. Bu yıl sonuna gelmeden normal satışları başlayacak. Ülkemize de ne zaman gelirse artık bilgim yok. İşte rezerv ve satın alma sitesi: https://www.fordecosport.eu/EN_GB/ Sunulan ülkeler: 120 adet ingiltere,110 adet almanya,95 adet italya,30 ispanya,10 belçika,10 fransa vb gidiyor. -Not, şimdiden almanya'da stok bitti. İngiltere'de 88 tane kaldı. Heryerde bulamayacağınız video SYNC Applink'i tanımlar Merak edenler için tüketim ve performans değerleri IFA'dan
    1 puan
  33. Aksam bir bakayim Cunku cupraya farkli renkler cok yakisir >_>
    1 puan
  34. Yıllardır insanlar çatır çatır kaplatıp söktürüyorlar Sabri gözünde büyütüyorsun biraz. En son GMG'ye gittiğimde Lambo duruyordu orada. Başka bir forumdan 911 2 kere kaplattı, bir çok ciddi marka, Ferrari filan da kaplatıyor. Ankara'daki GTR ve STI sanırsam zaten Mustafa abinin onların da renkleri değişiyor sürekli. Protac'ı bilmiyorum da ben GMG'ye gözüm kapalı veririm arabayı o kadar diyeyim. Bir sıkıntı çıksaydı da şimdiye çoktan çıkardı bence, Facebook sayfasına göz atıver bence.
    1 puan
  35. Ben de kaplatmak istiyorum ama maliyet cok fazla 1500 tl den bahsediyorlar Bi de aklima plastidip ile komple boyamak geliyor mesela beyaza. Ama tr de cok pahali bu plastidip ler. Sprey degilde litre ile satilabilse fena olmaz bi kompressor bulur boyarim az arastirayimda onumuzde yaz yapabilirim
    1 puan
  36. Sabri geçmiş olsun, hiç canını sıkma ücretsiz mini onarımla halledilir....
    1 puan
  37. "Para var huzur var" ya da "zengin fakir ayrılsın" yazacak hali yok 225 nedir arkadaş içindeki RWD meraklısını serbest mi bıraktın abi. 205'lik UG8'lerimle mutluyum ben, özellikle yağmurda arabaya güvenebilmemi sağlıyor
    1 puan
  38. Boyayı mahvettiği bence yalan. Heleki sedefli seride boyanın hava alabildiği söylenmekte folyo daha kaliteli olduğu için. Kaplatıp söktüren bir çok kişi var henüz somut olarak boyası folyo yüzünden bozulan görmedim. Ancak hepsinin uyardığı nokta eğer öncede lokal olarak boyanmış yerler varsa folyo sökülürken kalkabiliyormuş onlar. Sen Cupra'yı al gel ankaraya ben seni GMG'ye götürürüm
    1 puan
  39. Mümkünse video isteriz. Videoda ölçüm yapmak sanıldığından daha kolay, youtube'dan indirip bir video editleme programında saliselerine kadar bakabiliriz.
    1 puan
  40. Bu konu'da neden Tr satışı olmadı diye düşünmüş olabilirsiniz yanıtı şu; Ford verelim demiş, fakat bize verilen sayı çok az olunca; otosan kabul etmemiş.. Bize verilmeyen değerin farkına yavaş yavaş varacaklar..
    1 puan
  41. Plasti dip setleri varmis 70$a al garajda boya bir kac gune sok istersen ruhsatla ugrasma
    1 puan
  42. Tesisatıyla birlikte Ford Touch var Çakma çin malları fiyatına hemde 2000TL 4500 nedir gözüm allasen. Çok sert.
    1 puan
  43. Çok değil çoooook değiştirir zaten 2 ekran
    1 puan
  44. Güncelleme: Bu özellik öncelikle Mondeo'ya gelecekmiş yani Focus için minimum tarih 2014 son çeyrek oluyor bana kalırsa 2015 model yılı ile hem makyaj hemde donanım eklenir. Son Bilgidir. İlgilenenler vardı özellikle bu arkadaşlar umarım faydalanmış olur. Keyifli Forumlar
    1 puan
  45. Valla mıcırlı yolda Focus 3, Focus 2, Focus 1, Audi A5, VW Golf, Mercedes A vs gibi önden çekişli araçları peş peşe aynı viraja sokalım. İlk giren araba 70 le kayıyorsa son giren araba da 70 le kayacaktır. Ne güvenlik, ne şu, ne bu. Bu şekildeki bir zeminde yol tutuş, lastik vs her neyse bunların performansı test edilemez. Ben 150-160 km gibi bir hızla giderken, tamamen dümdüz bir yolda temiz bir zeminden, mıcırlı bir zemine giriş yaptım. O hızda düz yolda giderken araba hemen hemen 45 derede yön değiştirdi. Şimdi diyebilir miyim Focus 3 ün yol tutuşu kötü. Diyemem! Desem desem mıcırın araba tutuşu kötü diyebilirim.
    1 puan
  46. 20 cm - 1.5 cm hocam, word'de nasıl yaptığımı unuttum baktım ama bulamadım
    1 puan
  47. Tokatçılar sarmış dört bir forumu, her nereye baksam beygir(hp) duruyor.
    1 puan
  48. Sonradan takılan ver işte neyse hocam o elektrik devresinin alındığı yer yanlış olmuş isterseniz baktırın fakat bana kalırsa abi o öyle diyecekler yolluyacaklar. İptal edin lambayı diyebilirsiniz. Ozan, yol bilgisayarından almışlar elektriği
    1 puan
  49. hasan bey size denileni doğru uygulayınız aracın heryerini kilitleyin akabinde açma kapama tuşuna aynı anda basılı tutun 4lü sinyal iki kere uzun yanacaktır sonra düzelecek arabanız sorununuzun camlarla olmadığı anlaşılırdır ..
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.