Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

05-12-2013 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Yeni Sitemizi Açalı; 2 yıl, 8 ay, 1 gün oldu. (976 gün - 23,424 saat -1,405,440 dakika - 84,326,400 saniye) Ailemiz hergün büyümeye devam ediyor! Herkese Teşekkür Ederiz Bugün aramıza 4,000. arkadaşımız geldi. Kimmiş görelim Geçtiğimiz günlerde ise 200,000 mesaj'ı devirdi. SOSYAL MEDYA'DAN TAKİP İÇİN Facebook Twitter Youtube
    11 puan
  2. 1. Çok çekirdek bir aileyiz 2. Çok gevezeyiz. 200.000 mesajın %99'unu taş çatlasın 70-80 kişi üretmiştir... Neyse, böylesi daha iyi!
    7 puan
  3. Ben böyle bir forum görmedim. Aktif üyeler arasında acaba x abi nerede, y nin sınavı nasıl geçti acaba, Ozan İzmir'e ulaştı mı, Mertcan'ın arabanın arkasında unuttuğu pet şişe hala duruyor mu hiç kimseye zarar vermeden diye düşünebildiğimiz, en önemli günlerimizi, en büyük sorunlarımızı paylaşabildiğimiz ve paylaşabileceğimiz çok nadir sitelerdendir. (Benim için tek site, zaten başka hiç bir foruma da takılmadığım için FocusClubTR yi hiç aldatmadım.)
    5 puan
  4. Yakup eline koluna emeğine ayırdığın vakitlere herşey için teşekkurler. Forumda iyisi oldu kötüsü oldu, yanlışlarımız doğru yaptıklarımız oldu. Tek amacımız kimsenin kimseye hakaret etmediği aşağılamadığı adil ve katılımcı bir ortam kurmak oldu. Otomobillerin birer araç, önemli olanın dostluk olduğunu söyledik hep, anlayan oldu anlayamayan oldu yinede gelen katılan 1 tane bile olsa mesaj atan paylaşımda bulunan herkese teşekkurler. Nice güzel sohpetlere, iyiki varsın FocusClubTr.
    4 puan
  5. yarın "X yere gidiyorum.yolculuk var" denildiğinde içtenlikle ve samimi bir şekilde "iyi yolculuklar" denildiğine inandığım forum ahalisine sevgiler... içinde olmaktan mutlu olduğum tek forum...
    4 puan
  6. Üyelerin niceliği değil niteliği, daha doğrusu foruma katkısı önemli.. Ama antin kuntin 100.000 üyedense adam gibi 100 üye olsun daha iyi... Nice aile gibi olabilecek binlerce üyeye diyeyim ben de...
    4 puan
  7. Daha nice 200.000'ler devirmek temennisi ile bol mesajlı, muhabbetli mesajlaşmalar..
    4 puan
  8. Aile gibiyiz, bazen ileti sayımız biraz çok da olsa sohbetten kaynaklı...açıkcası ben keyif alıyorum forumda olmaktan.....
    4 puan
  9. Bunlar hayatın gerçekleri malesef. Ben bunları sürekli göz önünde bulunduracak kadar sabırlı bir insan olamadığımdan trafikte bir şey illaki olacaksa önce başkasının canına, sonra benim canıma, sonra başkasının malına, sonra kendi malıma bir şey gelmemesi için dua ediyorum. Sıralama da belki yanlış ama teorik olarak bence doğru. Bir kaza videoları serisi hazırlayım size, çoğunluğu Rusya'dan, focusları satar rollcageclubtr açarız Roll cage resmi: Bence tırnaklı olmalı hepsi. Patlayan cam parçalarının zarar verip vermediğini araştırmadım, onu araştırırsam eklerim buraya. Onlar zarar veriyorsa ki ben denemiştim onla bir yerinizi kesmek imkansız, her şey zarar verebilir. Bayan çantaları için aklıma gelen, Yalın'ın iphone kabındaki mıknatısı keşfedince aklıma geldi bu Ozan, çantaların altına mıknatıs konulursa aracın herhangi bir yerine konduğunda otomatikmen belirli bir güce kadar sabitlenmesi işe yarayabilir Bunlara benzer onlarca video daha vardır, Bilkent'te sticker almak için girdiğimiz oryantasyonda gösteriyorlar bunları ciddi olarak da işe yarıyor bence.
    4 puan
  10. Ohh bee internet Ohhh rahatladım yurt'a geçtim bugün sonunda http://www.speedtest.net/my-result/3144988846
    4 puan
  11. 3 puan
  12. hadi bi msjda benden olsun daha nice mesajlara maşallah
    3 puan
  13. Aynen Bu arada ben Yakup abimi tebrik etmeyi unutmuşum ayıp etmişim. Abi emeklerine sağlık gerçekten bu yaptığını herkes başaramaz.
    2 puan
  14. Aile ortamında emeği geçen herkese teşekkürler....
    2 puan
  15. Keyifli ortam için herkese teşekkürler. Ilk başta Yakup'a tabikide.
    2 puan
  16. Hayırlı olsun nice nice güzel yıllar görürüz inşallah ankarada bunun bir kutlamasını mı yapsak Mertcan ?
    2 puan
  17. Daha önce de belirttiğin gibi abi az ve öz olması bence de daha iyi. Şu an benim yavaş bulduğum tek şey kaynaşma hızımız. Daha sık buluşmak gerek Bir de indeks gibi ekstra bir kaç şey olsa daha da iyi olacak bence de moderetörlük sıfatımın hakkını veremediğimden biraz geç olacak gibi onlar
    2 puan
  18. hayırlısı olsun bence çok iyi rakam tüm focusuna değer verenler burada bu arada facebook sayfasındaki mustang reklamında arabadan çok manken ön planda olmuş, arabayı gölgelemiş.
    2 puan
  19. Bunu da izlemenizi tavsiye ederim Sonuna kadar http://youtu.be/CLOQfzeOp1c Genel Tanıtım http://youtu.be/k2v4zVy1bbE Yeni Fotoğraflar ayrıca resmi açıklama ilk mesaja eklenmiştir.
    2 puan
  20. Amerika ile aynı anda forumda, işte hizmette kalite diye buna denir.... Klasik çizgisini koruyarak gelenekselliği bozmamış olması güzel. Genel olarak da albenili, ancak ne ön gündüz farlarını ne de arka stopları sevemedim, içi ve kısmen dışı da bana fazla oyuncaklı geldi, daha fazla sadelik isterdim. 2.3 EB motor çok güzel, ben onu Focus kasasında hayal etmeye devam edeceğim...
    2 puan
  21. Çalışması lazım, kullanım klavuzunda yazmıyor. sadece sert frende devreye girmiyormuş.
    2 puan
  22. İlk defa 1976 yılında yollara çıkan Ford Fiesta yıllardan beri Ford’un B segmentinde oldukça başarılı olmuş, özellikle 4.nesili ile 90’lı yılların sonunda dikkat çekmeyi başarmış haylaz çocuğu olarak algılanabilir. 2008 yılında bugünkü 6.nesil tasarım özelliklerine kavuştu. Kama tarzı yan çizgi dinamik ön tasarımla birleştiğinde çoğu kişiye çekici gelen ve doğrudan satış başarısına dönüşen bir özellik oldu. Değişik motor alternatifleri, oldukça ekonomik kullanım, yine oldukça geniş iç mekan özellikleri aracın segmentinde sağlam bir yer edinmesine yetti. Bu arada bu yılın Nisan ayında Köln-Niehl’deki fabrikadan 7 milyonuncu Fiesta banttan indi. Ford bu başarıdan etkilenmiş olarak durmadı, aracı geliştirmeye devam etti ve yıl başında 6.neslin makyajlı halini piyasaya sürdü. Bu arada nesil sayılarında bir karışıklık var, nedenini çözemedim, şu andaki model değişim sürecinde 6.nesil iken özellikle İngiltere'de Mk.VII olarak anılıyor. İlk bakışta Aston Martinvari görkemli ön ızgara, yanlara doğru uzatılmış farlar ve kaputa oturtulmuş motor içine sığmıyormuş havası yaratan yükselti ve yeniden şekillendirilmiş arka stoplar ile araç daha da dinamik bir karakter almış. Ancak aracı biraz kullanınca değişikliklerin sadece dış tasarıma sınırlı kalmadığı hemen anlaşılıyor. Özellikle ses izolasyonu ve yürüyen aksam üzerinde çok çalışılmış, ayrıntılar az sonra! İç mekanda çoğu şey eskisi gibi. Kapı kollarındaki pencere kontrolleri daha ergonomik hale getirilmiş ve süsleyici plastik alanlar piyano siyaha dönüştürülerek daha şık ve hoş görünümlü bir hava yaratılmış. Kullanışlılık açısından hemen hiç sorun yaratmayan iç tasarımda büyük bir değişiklik yapılmamış olması normal karşılanabilir. Ancak rakiplerin (Peugeot, Renault) geniş ekranlı kontrol sistemlerine geçiyor olmaları Ford’un da en geç bir sonraki kuşakta artık bu minik monokrom ekranlardan kurtulması gerektiğinin uyarısıdır. Bu girişi niye yaptım? Çünkü bahçeye yeni bir Fiesta park ettik. Eşimin bir önceki Fiesta’sını ciddi sayılabilecek bir kazada kendisine zarar vermeden pert edebilme başarısını, Allianz sigortadan sağlanan doyurucu hasarlı araç geri ödemesini de kullanarak, yeni ve yine bir Fiesta ile kutlamak istedik. ; İki şartım vardı: Araçta ESP olacak, ki kolay kaymasın Motoru 1.0 EB olacak, ki traktör gibi çalışmasın Koca ülkede bu şartları karşılayan iki araç bulabildik, biri şeker mavi Sony’li Titanium X + güvenlik paketli; diğeri ise bakır kahve Titanium X + güvenlik + tekno paketli. Maalesef sineye çekmek zorunda kaldığımız bir olumsuzluk vardı, araçların fiyatı: İlki 42.700, ikincisi 43.000 idi. Doğrusu bu segmentte bir arabaya bu kadar para yatırmak hiç de hoşuma gitmedi, ama donanımı benzer alternatiflere baktığımda fiyatların çok da fark etmediğini görünce kabul ettik mecburen. Sonuçta küçük ama tam donanımlı bir aracımız oldu. DRL’li far grubu, otomatik yanan farlar, otomatik kararan dikiz aynası, yağmur sensörü, karartılmış arka camlar, 15” alaşım jantlar, ön konsolda kolçak, USB ve Aux girişi, şık iç mekan aydınlatması, elektronik iklim kontrollü klima, deri direksiyon, direksiyonda hız kontrol ve radio kontrol özellikleri, aktif şehiriçi güvenlik sistemi, ısıtmalı ön cam, anahtarsız giriş ve çalıştırma, elektrikli ısıtmalı katlanan yan aynalar, aynalarda kapı aydınlatma ışıkları, ESP (Elektronik Denge Programı), TCS (Çekiş Kontrol Sistemi), EBA (Acil Durum Fren Desteği), HLA (Yokuş Kalkış Destek Sistemi), sürücü ve ön yolcu yan hava yastıkları, sürücü ve ön yolcu perde hava yastıkları, sürücü diz hava yastığı ve bir takım şeyler daha. Uzun uzun yazdım, ödenen paranın acısı dinsin diye biraz… Açıkcası kullandığım araçlarda donanımdan çok sürüşü beni ilgilendirir, ancak bu kadar kolaylık sağlayıcı teknoloji olunca kısa sürede alışkanlık yapıyor ve insan şımarıkça aramaya başlıyor bu özellikleri. Mesela anahtarsız giriş benim Focus’ta yok, şimdi her gidişimde niye yok diye hayıflanmaya başladım. İnsan nankör bir yaratık! Neyse, bir haftadır da hanımın yokluğunu fırsat bilip rodaj dönemini atlatmak için ben kullanıyorum haylazı ve şöyle özetlemeliyim izlenimimi: Sabahları evden her iki aracın anahtarı cebimde çıkıyorum, bahçeye inince bir ona bir buna bakıyorum ve fazla tereddüt etmeden Fiesta’ya yönelip Focus’u oracıkta bırakıyorum. Nedenlerini biraz daha ayrıntılı anlatayım ve de bir Fiesta incelememiz olmuş olsun: Anahtarsız giriş sisteminde aracın kapı kolundaki minik lastik kaplamalı düğmeye dokunduğunuzda kilitler açılıyor, rahat ve geniş açılan kapıdan herhangi bir yere takılmadan sınıfına gore rahat ve geniş sayılabilecek iç mekana yerleşiyorsunuz. Dört yönlü hareketli direksiyon ve koltuk ile rahatlıkla kendinize uygun bir oturma pozisyonu ayarlayabiliyorsunuz ve tüm düğme ve kumandalar bu durumda kolay erişim mesafesinde oluyor. Koltuklar yeterli baldır ve sırt yan desteği veriyor, sertliği iyi ayarlanmış, kafalıklar rahatsız etmiyor ve güvenlik ekipmanı olarak olması gerektiği gibi konumlandırılabiliyor. Yükseklik ayarlı emniyet kemerini de ayarlayıp kolay ulaşılabilen tokasına taktığımız anda yola çıkacak konuma geliyoruz. Koltuklarla ilgili belki küçük bir eleştiri benim gibi iri cüsselilere göre kürek kemiği hizasında hafif bir öne doğru çıkıklık yapıyor olması, bu da bel desteğinin yeterince etkin olmasını engelliyor ve hafif öne ittiği için uzun yolda rahatsız eder mi emin olamadım, boyu 1.70-1.75 civarında olanlar bu yazdığımı hiç algılamayacaklardır. Yola çıkmadan sağa sola bir göz atalım, öncelikle belirtmem lazım kahverengi araçla gelen kahverengi kokpit parlak siyah vurgularla birlikte çok şık ve sınıfının üstünde bir algı yaratıyor. Kokpit üst malzemesi yumuşak plastikten, ancak kapılar vb. alıştığımız sert plastikten. Hepsinin kolay çizilebilir olduğunu eklemekte yarar var. Genel olarak malzeme kalitesi iyi, işçilik kalitesi de mükemmel olmasa da rahatsız eden bir durum yok. Neredeyse beş senedir üretimde olan bir model için bu beklenir bir durum olmalı zaten. Tek kusur olarak bagaj kapağı kaplamasında bir tarafta birkaç milimlik bir açıklık fark ettim, o da nazarlık şimdilik. Kapı cepleri oldukça uzun, arkaya doğru genişliyor ve pek çok ıvır zıvıra yer bulunur. Orta konsolda eşya gözü de barındıran bir kolçak var, ancak çok geriye konumlandırılmış, bana uygun olsa da kısa boylular için asla kullanışlı olmayacaktır. Yine orta konsolda birini küllüğün işgal ettiği iki bardaklık ve hemen onun önünde Aux ve USB girişlerinin bulunduğu küçük bir göz var, buraya bellek takınca eşya koymayı pek düşünmemek lazım. Torpido gözü yolcunun bacaklarını sıkıştırmayacak şekilde açılıyor, oldukça geniş, tepeden girişli olduğu için de ne var ne yok kolaylıkla görülebiliyor ve aydınlatmalı. Araçtaki ses sistemi basit altı istasyon hafıza düğmeli CD/MP3/Radyo ünitesi, önlerde bas ve tiz olmak üzere dört, arkalarda iki hoparlör var. Kullanımı son derece kolay, ses kalitesi de basit görünümüne karşın bence en az Focus’taki sistem kadar başarılı, baslar çok derin olmasa da kontrollu ve hacimli, midler yeterince detaylı, tizler de keskin olmadan belirgin. Kısacası böyle bir arabaya bence yeterli. Özellikle çok arzulanan Sony müzik sistemine göre en önemli avantajı da basit ve kullanışlı yapısı. Ben kısa sürede parmak izleri ile dolacak parlak yüzeyli küçük birbirne benzeyen düğmeli Sony panelden hiç hoşlanmıyoum, defalarca yazdığım gibi. Ses sistemi menüsünden yol bilgisayarına girerek sürücü güvenliği için olan donanımları kontrol etmek mümkün olduğu gibi “Ecomode” yonca yaprak sisteminin farklı bir sürümüne de erişmek mümkün. Titanium serisine özel ortam aydınlatması bunda da var, torpidonun üstünde ince bir enlemesine çizgi, kapı cepleri ve orta konsol loş kırmızı bir ışıkla aydınlatılıyor gece vakti ve güzel duruyor. Klima ile ses sistemi arasındaki alanda yolcu hava yastığının aktif olup olmadığını gösteren ışıklı bir uyarı var, aktif olduğunda da sürekli yanıyor, sadece aktif değilken uyarsa daha az dikkat çekici/dağıtıcı olurdu, sürekli gözümüze girmesine gerek yok bence. Klima kontrolu eski modeldeki gibi derli toplu ve kullanışlı. Isıyı arzuladığınız dereceye ayarlayıp "Auto" düğmesine bastığınız anda oldukça kısa sürede konforlu bir ortam ısısına ulaşılabiliyor. 35 derece ortam ısısında benim tercihim olan 22 dereceye ayarladığımda yaklaşık 8 dakikada fan sessizleşiyor. Fan göreceli gürültülü çalışsa da rahatsız edici değil ve hava debisi fazlası ile yeterli. Ve bir de müjde bunca yıldan sonra ve donanım zenginliğine rağmen hala kapı üstlerinde tutamaç yok, arkada ceket askısı var, tutunacak yer yok. “Yuh” diyebiliyorum ancak. Neyse böyle şeylerle sinirimizi bozmadan yola çıkalım: Kolay ulaşılabilir “Start” düğmesi ile motoru çalıştırıyoruz. Ve dizel Fiesta’dan gelen biri olarak ilk tepkim “aaa, ne kadar sessiz çalışıyor” oluyor. Alışılmıştan çok uzak ve göreceli tiz bir motor sesi inceden duyuluyor, gaza asılınca da bu keskin bir hırıltıya dönüşüyor, eski altı silindir BMW’lerin motor sesinin adeta kötü bir taklidi, üç silindirin kendine has hırıltısı, rahatsız edici kesin değil, kimine hoş bile gelebilir. Dikkat çeken diğer bir özellikte rölanti devrinin 900dd civarında göreceli yüksek olması. Ama yol bilgisayarından hemen anlık tüketim değeri olarak 0,5L/h okuyarak rahatlıyorum, yüksek rölanti devri yüksek rölanti tüketimi anlamına gelmiyor. Yol bilgisayarı ekranına bir de dijital hararet göstergesi eklenmiş, motorun ideal çalışma ısısına ulaştığını buradan gözlemlemek mümkün. Sinyal kolunun tepesine basarak yol bilgisayarında değişik parametreleri izlemek mümkün, tabii Focus’ta eş zamanlı beş parametre izleme lüksüne alışınca bu pek çelimsiz kalsa da iş görüyor. Göstergeler rahat okunuyor, hız göstergesinde 100 km/h'da yaklaşık %4'lük sapma oluyor, ki bu makul, mavi aydınlatmalı ibreler şık ve panelin bakmaktan sıkılmayacağınız dinamik bir tasarımı var. Pedallar düzgün yerleşmiş, sadece debriyaj pedalına yakın olan sol ayak desteği nedeniyle bazen debriyaj ayağı bu desteğe sürtebiliyor, alışkanlıkla önlenebilir bir yakınlaşma gibi duruyor. Debriyaj bir şehir aracı için arzulanan yumuşaklıkta, yani pamuk gibi değil, ama rahatsız edici de değil, buna karşılık kısa kollu ve göreceli kısa yollu vites kutusu mükemmel çalışıyor. Motor gaz tepkimesi yeterli ve kalkış son derece rahat ve silkeleme, titreme, tıklama yapmadan gerçekleşiyor. Sürüşte vites değiştirme ikazını yol bilgisayarı ekranından takip etmek mümkün biraz köşeye sıkışmış görünse de, genelde 2100-2500dd aralığında değişim öneriyor. Ani gaz vermelerde aynı büyük EB gibi önce tatlı bir atalet oluyor sonra fırlayıp gidiyor. Performansı 1500dd’dan itibaren hissediyorsunuz ve kırmızı alan 6500dd’de; henüz pek denemedim, ama istekli hızlanması ile kolaylıkla bu devre ulaşacağından kuşkum yok. Aynı büyük EB’u kullanıyormuş gibi son derece sakin ama atak bir sürüş sergileniyor şehir içinde. 100 PS/6000dd güç ve 1400-4000dd aralığında 170 Nm tork üreten minik motor yaklaşık 1100 kg ağırlığındaki aracı taşımakta hiç zorlanmıyor. Klimanın devrede olması, 3-4 kişi seyahat ediyor olmak gibi durumlarda da performans sorunu yaşanmıyor. Bence Fiesta ile çok uyumlu olmuş bu motor. IB5 şanzıman da eski bir tanıdık, aktarma oranları beş ileri için iyi ayarlanmış, birinci vites hemen bitmeyecek kadar uzun, beşinci vites de ekonomi ile performans arasında iyi bir denge sunuyor ve 1000dd hızı yaklaşık 42 km/h, yani otoyollarda makul devirlerde yol almak mümkün. Fabrika verilerine göre 0-100 km/h 11,2s ve son hız 180 km/h. Bence rahatlıkla ulaşılabilecek değerler ve fazlası ile yeterli. Daha önce aynı modelin dizel motorlu olanını da kullandım. Hacmi eskisine göre 100 cc ve gücü de 8 PS arttırılmış ünite eskisine göre daha sessiz çalışıyor, ya da ses izolasyonu iyi olduğu için öyle algılanıyor, ve gaz pedalı tepkilerine düşük devirden başlayan çok canlı bir cevap veriyor. Çok başarılı buldum. Ancak genelde şehir içi arabası olarak tercih edilen ve yaptığı yıllık yol çok fazla olmayacak bir modelin yaklaşık 4000 TL fark verilerek EB yerine dizel motorla alınması bana hem kullanışlılık açısından hem de ekonomik olarak çok anlamlı gelmedi. Bir eleştirim, daha doğrusu tespitim var, motor 2000dd altında karoseride vibrasyona neden oluyor, hani düşük devirde üst viteste gaza yüklendiğinizde olan türden, ilk başta “yanlış vitestemiyim?” endişesi yaratsa da rahat gaz yediğini görünce bunun engellenememiş bir rezonans sarsıntısı olduğu anlaşılıyor ve birkaç günde alışılıyor. Dizel kullanmış dikkatsiz bir sürücü bunun büyük olasılıkla farkına bile varmaz. Bir de motorun ayağınızı gazdan çekince kompresyonu, yani motorun frenlemesi neredeyse sıfır, aynı hızla yoluna devam ediyor, üstelik yakıt tüketimi 0,0'a düşmesine rağmen, bu özelliği doğru kullanarak ekonomik seyir daha da kolaylaşır eminim. Tüketime gelirsek henüz 200 km ancak yaptım ve sağ ayağıma pek hakim kullandığım da söylenemez, şimdilik ortalama 6,3L/100km civarında, zamanla biraz daha düşer ve dikkatli bir kullanımla Antalya şehir içi için 5,8-6 arasında dengelenir diye düşünüyorum. Bu performansa gayet uygun. İyi kaçan arabanın iyi de durması lazım. Bu konuda da sıkıntı yok, önler disk, arkalar kampana olmasına rağmen Fiesta’nın frenleri kolay dozlanıyor, panik frenlemede stabil kalıyor ve ABS’yi pek fazla devreye sokmadan kısa mesafede duruyor. Pedal basıncı güzel ayarlanmış, çok hafif bir elastikiyet hissi olsa bile yokuş aşağı test parkurumda sık ve değişik şiddetlerde fren yapılması gerektiğinde gayet kontrollu kalıyor, ısınıyorsa bile bunu fren gücünde azalmaya neden olmadan yapıyor. Tabii fren performansında ve az sonra bahsedeceğim yol tutuşunda üzerinde standart gelen lastiklerin de olumlu katkısını unutmamak gerek. 195/50-15 Hankook Ventus S1 evo lastikler markayla ilk tanışmam ve ben çok etkilendim. Yol tutuş, frenleme, konfor ve sessizlik konularında çok başarılı buldum, herhangi bir hüküm veremeyeceğim tek konu ömrü, onu da kullanıp göreceğiz. Gelelim süspansiyon özelliklerine; ilk dikkat çeken konfor! Araç yol üzerinde sınıfına göre sessiz, süspansiyondan kesinlikle ses gelmiyor, direksiyon kutusundan bile! Ve kötü yola düşse bile son derce tok ve stabil bir gidişi var. Tek kelime ile etkileyici. Uzun süre kaba mıcırlı asflatta yol almama rağmen trimlerden de rahatsız edici ses gelmedi, sadece B sütünunda sağ kemer yuvasından inceden bir zırıltı vardı, devam ederse giderilmesi için servise uğrarım. Focus 2’den 3’e geçerken yaşanan konfor evrimini Fiesta’da Ford mühendisleri makyajda halletmişler. Geniş ve dar kasisler gayet iyi emiliyor, gereksiz salınımlar olmuyor, en çok rahatsız edebilecek olanlar küçük engebeler ki onlarda bile bir üst segment konforunda demek yanlış olmaz. Peki konfor iyileşirken yol tutuş olumsuz etkilenmiş mi? Kesinlikle hayır, makyaj öncesinin canlı ve kıvrak karakteri korunmuş. Elektrik destekli olmasına rağmen hızlı tepki veren ve yol hissini güzel yansıtan direksiyon sistemi aracın gayet kolay ve ölçülü bir şekilde yönlendirilmesine olanak sağlıyor. Gövdeyi fazla yatırmadan virajları kararlı ve dengeli bir şekilde dönmek mümkün, ESP’ye hemen hiç gerek kalmıyor, hatta bu konuda Focus’tan iyi desem abartmış olmam büyük olasılıkla. Yüksek viraj hızları ile zorlayınca bile belli belirsiz bir önden kayma eğilimi ile olabildiğince nötr kalıyor denilebilir, ancak limitte ağırlık değişimlerine, yani virajda ayağını aniden gazdan çekmek veya daha kötüsü fren yapmak ya da ıslağa girmek gibi durumlarda yapacağını hissettirerek arkayı açmaya başlıyor, ancak bu da kontrollu ve kontra hareketine hemen cevap verir nitelikte. Bu dingil mesafesinde de bu çok şaşırtıcı değil. Sanırım hafif motorun sağladığı uygun ağırlık dağılımının da katkısı var bu güzel yol tutuşa. Sevmediği tek şey dar, sert ve minik engebelerin olduğu virajlar, engebelerden sektikçe arka kayıp biraz yana konuyor, alıştıktan sonra zevkli gelebilir, ama ilk defa yaşayanlar ürkebilir. Bunu da torsiyon çubuklu arka aks yapısına bağlamak mümkün, ancak bu sınıfta bu yapı hem maliyet hem de arkada yer kazanma açısından standart oluyor. Tabii bu satırların yazarının aracın limitlerini zorlama konusunda belli bir hırsı ve deneyimi olduğunu buraya eklemek lazım. Ahmet Beyin ya da Fatma Hanımın bu tür densizlikleri yapacağından ve bu davranışları yaşayacağından çok kuşkuluyum. Boş ve geniş yolda hayali öküzlerden kaçma manevralarında da son derece başarılı bir iz sürüşü vardı. Yol düzse asla korkmayım, engebeli ise tedbirli olun, özeti bu… Düz gidişini biraz sorunlu buldum, kuzenin Focus’unda da aynı karakter vardı, direksiyon kutusu sanki ses yapmasın diye iyicene sıkılmış da ortayı kendiliğinden bulamıyormuş gibi, yani düz giderken yolu izlemeniz ve direksiyon sabit tutmanız lazım, hiç boşluğu yok. Bu ilk günlere göre bir hayli düzeldi, ama hala hissediliyor. Olumsuz mu değil, ama düz gidişte bisiklette eli bırakmak marifetken arabada değildir ya, bunda marifet! Zamanla normalleşeceğini düşünüyorum, ne kadar rahatsız edici olduğunu hanımın tepkisi belirler, o da artık bayram sonrasına… Bir de tur mesafesi bir hayli geniş, yanlış hatırlamıyorsam 10,75 m idi, araç küçük olduğu için, en azından Focus'a kıyasla pek rahatsız etmedi beni. Ne kaldı? İç hacim: Ön uzun boylular için dahi çok rahat ve keyifli. Arkada, öndeki 1.85 ise ancak 1.70’lik rahat edebilir, o da ancak. Ama öndeki 1.70 ise bol bol yer kalıyor. Arka koltukları da rahat buldum. Bagaj: Sürpriz! İnce stepne var ve bu sayede bagaj makyaj öncesine göre bayağı büyük geldi gözüme. Tek lamba ile aydınlatılması gece dolu bagajda bir şeyler aramayı işkence haline getirebilir, halı duvardaki askı lastiğe hemen bir el feneri geçirmek lazım. Kapılar, kaput ve bagaj kapağı düzgün kapanıyor, kapı menteşe frenleri yokuşta bile kapıyı tutacak kadar güçlü, üstüne üstüne gelmiyor, kaporta birleşme yerleri düzgün. Ön farlar mercekli halojen, tabii Xenon’a alışık biri için biraz sönük gelse de yeterli demek lazım. DRL’ler resimdekine kanmayın, o park konumu, çok güçlü yanıyor ve önde gidenlere kısmen caydırıcı etkisi var. "MyKey" özelliği ile ikinci anahtarı programlayarak hız sınırı, radyoda ses düzeyi sınırı gibi genç ergenlere aracı verdiğinizde işe yarayacak tedbirler alabiliyorsunuz, benim işime yaramasa da iyi bir özellik. Sert frenlemede flaşörler otomatik devreye giriyor, yıllar sonra bunu da uygulamışlar nihayet. Görüş: Öne ve yana doğru gayet iyi, arka ve yanlara da yeterli, yükselen omuz çizgisi ve C sütunu nedeniyle, arkaya ve yan-arkaya nispeten kısıtlı ama yine de yeterli, zaten genelde park manevraları aynalar ile yapılıyor. Ön camda ortada aynanın arkasındaki sensör kutusu özellikle trafik lambalarında görüşü olumsuz etkileyebiliyor, ama ona yapacak bir şey yok. Bir de silecekler camın üsteki 10 cm'lik kısmını silmiyor, bu da özellikle kar çamurunda ön camda görüşün biraz daralması demek. Bu da önemsenecek bir durum değil. Özetle: Dikkat çekenler olumlu Yol, motor ve süspansiyon sesi yok gibi, bravo! Sürüş konforu artmış Motor performansı başarılı Yol tutuşta gene bence sınıf lideri Bagaj ince lastikle genişlemiş Torpido gözü ve aydınlatması iyi Renk ve iç – dış uyumu güzel Zengin donanım, pahalı da olsa Göze çarpanlar olumsuz Şanzıman 1 ve 2.viteste inceden ses yapıyor, ama bu da bildik bir durum ve önemsiz 2000dd altında belirgin vibrasyon Kolçak çok geride Koltuk sırt yapısı ve bel desteği uzun boylular için kötü Tutamaç yok, gerçekten YOK! Park sensörleri de hiç bir donanımda yok. Kullanma kılavuzu okumaya kalkınca parçalanıyor, kimsenin niye kılavuzu incelemediğini artık daha iyi anlıyorum Motor alt kaplaması yok, hem tozdan hem de türbülanstan korurdu Motor üst kaplaması yok Yolcu hava yastığı devrede ışığı gereksiz Yolcu koltuğu yükseklik ayarı yok, ben koca cüssemle girerkençakı gibi katlanmak zorunda kalıyorum, sürücü tarafında sorun yok Start-Stop yok, evet o kadar donanım var ama bu arabaya en çok yakışacak olan start-stopu Otosan’daki hazretler getirmemiş. Kayınvalideye Punto aldık ucuzundan, 1.4 benzinli hem otomatik vites, hem de start-stoplu, üstelik bundan 10.000 TL ucuz neredeyse. Ayıp oluyor! Aracı Antalya Bilaller'den aldım. Gayet özenli bir teslimat yaptılar, lastik havaları gözümün önünde indirildi, boya ölçümü yapıldı, ilk yardım çantası, yangın söndürücü, kauçuk paspaslar, depo hunisi ve parçalanmaya yatkın kullanım ve bakım kılavuzu arabaya konulmuştu. Aklıma gelenler bunlar, arada değişik bir şeyler bulursam eklerim. Birkaç fotoğraf daha:
    1 puan
  23. Yavrucak Canlı olanı sizce de şeker gibi değil mi ?
    1 puan
  24. Yağışlar başlamadan, mümkünse kapalı alanda olabilir neden olmasın. Ozan dönsün de haftaya haftasonu yapalım.
    1 puan
  25. ford dan arandım bugün, şikayetimin genel merkeze iletileceği söylendi, plakayı istedi. yağ fiyatını servisten mi aldınız dediler evet dedim ama ben servisimden şikayetçi değilim dedim, yağ fiyatından şikayetçiyim. bu yağ konyada da bu para van da da.. bakalım ne sonuç çıkacak, inşallah buradaki arkadaşlara ayıp yapacağımız bir sonuç çıkmaz. parçadaki genç i aradım fiyatı o verdi 265+kdv max %10 iskonto olur demişti..bu da van daki arkadaşların verdiği 265 tl ye denk gelir..
    1 puan
  26. O RJ11 telefon konnektörü değil mi ya , telefon mu çekmiş telekom arabaya ,teknoloji bu işte
    1 puan
  27. Bence önceki sahibi birşey kullanmış sonra sökmüş aletini fakat tesisatı bırakmış.
    1 puan
  28. Fatih söz konusu araç sanırım W210 E200 Kompressor. Eğer öyle ise 97-01 arası üretildi. 2L kompresörlü 186 PS/5300dd ve 260 Nm/2500dd güç üreten motoru var, 1500 kg ağırlıkta ve fabrika verisine göre 0-100 8,9s ve son hız 230 km/h Yani kağıt üstünde fena değil. Ancak Focus 1.6 EB'a göre gerek ağırlık, gerek yaş ve gerekse daha yüksek hava direnci nedeniyle şansı olacağını hiç düşünmüyorum, belki son hıza ulaşacak ve sabit tutacak bir yol olursa 10 dakika sonra geçebilir. Hele ki sıfırdan kalkışta hiç şansı olmaz. Bizim büyük kuzende var bundan, Niğde Antalya arasında kullanmış ve 4 saatin altında gelmiştim bir zamanlar, cüssesine göre atak olsa bile Focus'un dinamizmine erişemez ama yüksek hıza çıkar ve hızını güzel korur diyelim.
    1 puan
  29. Aslında 40Gbit bağlantı ama test ettiğim serverlar anca budur diyor
    1 puan
  30. Bizim burdaki taksicilere sorayım bakayım şu Adana'daki ustayı duymuşlar mı
    1 puan
  31. Düz mantık bu adam dayanıklı malzeme ile bu işi 350 TL'ye yapıyorsa Istanbul gibi herşeyi bulabileceğin bir şehirde de buna yakın olabilmesi lazım. Folyolar değişik kalite ve kalınlıkta, kullanılan en basit reklam folyosunun bile -ki bunun rengi kısa sürede matlaşıyor ve soluyor- bir araba için maliyeti 150-200 TL, bu arakadaş bir arabda 150-200 TL kazanmaya razı demek ki. Kaliteli 100-110 mikron folyoların malzeme maliyeti 600-700 TL'yi bulabiliyor. Benim Istanbul'da dolaylı tanıdığım ve güvenilir olduğunu değişik referanslardan öğrendiğim Serkan Usta var, Maslak Sanayide; pek taksi çalışmıyor, genelde sosyetik araba yapıyor ama yine de fiyat aldırdım 1400 TL altına inemem demiş. (http://www.protackaplama.net/iletisim.asp Serkan Usta) Folyonun en az 5 sene boyayı bozmayacağına garanti veriyor. Boyaya avantajı da yarın çıkardığında arabayı şahsi kullanım için tekrar boyatmaya gerek kalmadan satabilmen. Buna karşılık folyonun bir dezavantajı da -Allah korusu- ufak hasarlı bir kazada bile düzelttirmek üzere yaptırdığın yere gitme zorunluluğu, bu durumda Adana haliyle pek sevimsiz olur. Açıkcası ben ne idüğü belirsiz bir folyo ile maceraya girmezdim.
    1 puan
  32. Ankara'daki GMG'den fiyat alın, İstanbul'daki Folyo Cars ve Protac'tan fiyat alın. Bunlar bilinen iyi kaplamacılar, GMG'ye Ferarri Lamborghini filan teslim ediyorlar. Adana'daki ucuz diye Adana'ya bence gidilmez. Belirtildiği gibi bir sorun çıkarsa ucuz diye gittiğiniz yerin masrafı ucuzluğundan 5-6 kat daha fazla olabilir.
    1 puan
  33. Bu kaplama işinde garanti de veriyorlar sanırım Adana'da kaplattınız bir ay sonra patlama açılma soyulma oldu diyelim tekrar Adana'ya mı gideceksiniz ? Bence mantıklı değil.
    1 puan
  34. Dediğiniz gibi işçiliği gerçekten çok iyi ve iyi bir malzeme kullanıyorsa 950 -1000 TL' de bence gayet uygun ama Edirne' den Adana'ya gitmek orası düşündürüyor açıkcası
    1 puan
  35. Geçmiş olsun,gaz pedalına basarak yine de devreye girdiğine şahit oldum:-) hatta önüme yavaş giderken 10 yaşında çocuk çıktı ve durdu devreye girmişti
    1 puan
  36. Walla öyle ama otomobil aşkı başka bişey yaw...:):). Derim tabiiii
    1 puan
  37. Ozan geçmiş olsun... Aktif güvenlikle ilgili söyleyeceğim firen pedalına hafif basıyor olsan bile devreye girdiğini yaşadım.. Senin ki muhtamel ki görmemiş....
    1 puan
  38. Ben yine de eski aşkım olan aracı garajımda görmek isterdim.....
    1 puan
  39. Hayır, Kitapçığınıza bakın, torpidoya bakın en son güneşliklere bakın içlerinde etiket olması gerekir. En kötü servis'e gidiyorsunuz 5 dk'da açıyorlar.
    1 puan
  40. Basit örnek vereyim mesela 2000cc çok araç var 90lı yıllara ait. Tabi o yıllarda güçlü motorlar üretildi ama aralarında renaultun kullandığı 8v 115 hp motor vardı.(2000cc) Opelde aynı şekilde 1.8 motor kullandı vectralarda. Ford escortta 1.8 vardı yine. 115 hp civarında bu motorlar. Ama şimdi 125 hp 1.6 motor var focus 3 lerde. Sizin aracınız 115 hp yine aynı şekilde. Gün geçtikçe hacim küçüldü beygir gücü arttı. 1.0 ecoboostun kağıt üzerinde çoğu 1.6 atmosferik ve dizel araçlardan üstün. Eminim yol üzerindede öyledir. Yoksa isyan ederdi şimdi 1.0 eb sahipleri Baksanıza hiç birinin sesi soluğu çıkmıyor hepsi çok memnun
    1 puan
  41. valla burda kullanıcı arkadaşlar ve test edenler var 1.6 atmosferikten yokuşu daha iyi tırmanacagına eminim zaten 0-100 verileri aynı ..Kullananların hepsi aracın 1.0 motor olduğunu sürücüye söyleme kimse aracı sürünce 1.0 motor olduğunu anlamaz diyor .sonuçta turbolu 125 ps araç mesela vw passat 1.4 tsı 122ps millete sorsan çekmez 1.4 motor bu kasayı der benim kuzende var hem yokuşta hem düzde süper çekiyor valla 122 ps 1500 kg lık arabaya göre ..focus 1.0 motorunda iyi çekeceginden eminim ama bizim millete anlatamazsın 1.0 motor çekmez bayırda bayılır falan fistan ama siz kendiniz test edin ve görün dediğimde haklı olduğumu sürünce göreceksiniz bi 30 kuruş zamla mı kar düştü onu anlamadım ..önceden 30 tl kar ediyolardı her 1000km de şimdi de sıfır mı oldu kar? önceki kar olanları nasılsa lpg kullanıcıların şimdide kar: -30 Oldu ...atıyorum 100 liraysa 70 e düştü ..ama focus 1.6 alıp lpg taktırmak hiç mantıklı değil çünkü 1.0 ecoboost var
    1 puan
  42. bence şu durumda hiçbir avantajı yok lpgnin.Nerdeyse benzinle kafa kafaya.Taktırmış olanlar için kullanmaktan başka seçenek yok zira maliyetini çıkartmak durumundalar.Ama şu saatten sonra benzinli araca lpg taktırmak hiç mantıklı değil
    1 puan
  43. geçenlerde arabayı okulun bahçesine parkediyordum biraz aceleci davrandım karşımda küçük bir kaldırım ,kaldırımın hemen arkasında da ağaç vardı.Ama ağacın gövdesi uzakta olmasına rağmen dallarından birisi öndeydi.O an hiç aklıma gelmedi sistem yapraktan ne olacak diye öne biraz daha aceleyle yanaşmak istedim birden bir goonkk sesi zınk durdu araba ekrana baktım aktif şehiriçi güvenlik diyor. daha önce otomatik park asistanında bende saçma bişey yaşamış paylaşmıştım burda.Ford bu sistemleri iyi reklam ediyor ama gerçek hayatta hepsinin bi boşluğu var bence.Pek güvenmiyorum açıkçası.Geçmiş olsun bu arada ben o hasarı yaptırmazdım bile
    1 puan
  44. bence 1.0 ecoboost daha hesaplı dizele göre zaten yıllık 8 bin km ye kadar dizelle aynı yakıt gideri vergi avantajından dolayı ,birde alırken 7-8 bin lira daha ucuza eğer bu 8 bini de nakit değilde Yakup 'un dediği gibi kredi ile alıyorsak o zaman hiçbir karı kalmıyor dizelin ödeyeceğimiz kredi faizinden dolayı....Birde dizele 8 bin fazla vermek yerine bu 8 bini cebimize koyup değerlendirsek zaten bize mazot-benzin farkından daha fazla para getirisi olur ..dizel 1.0 ecoboosttan her 1000km de ancak 50 tl daha az yakar ..diğer hesaplarıda siz yapın artık hangisi karlı ..ilerleyen yıllarda aracımız 100 bin km ye geldi diyelim dizele en başta verdiğimiz 8 bin lira, 100bin km de olsun 2 araçta bu 8bin lira satarken 5 bine kesin düşer ...Şuan dizel alırken verdiğimiz ortalama 10 bin lira fark daha da düşük 2.el de (dizel-benzinli farkı) ama 2.el az km de uygun fiyata dizelde düşünüleblir ama sıfır alınıyorsa araç, kesinlikle 1.0 ecoboost daha karlıdır
    1 puan
  45. 1 puan
  46. Çok başarılı bir çalışma bende yakın zaman içinde bunu yapmak istiyorum. Elinize sağlık...
    1 puan
  47. Buyrun beyler, yapacaksanız böyle yapın
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.