Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

23-03-2014 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Ayakkabısını çıkartıyorum abi kesin çözüm
    3 puan
  2. Sert bir bakış atılacak, sonra çocuk alışacak
    2 puan
  3. Kompakt bir araç hb olmalıdır lafına katılmadan edemiyorum ama, sedan da yakışıklı değil mi? Focus 1, Focus 2 bir araç alacak olsam hb daha çok düşünürdüm, ancak F3 e sedan'ın daha çok yakıştığını düşünüyorum, tamamen arka stoplar yüzünden, öncüsü olduğu bir uygulama olan stopları arka direklere koyma işinden vazgeçmese arka tasarımı belki de daha heybetli, focusa daha çok yakışan ve bundan daha şık bir tasarıma sahip bir Focus 3 hb ortaya çıkabilirdi.
    2 puan
  4. Bu inceleme 2011 model Focus III 1.6 Ecoboost Titanium paketli 5 kapı HB araç ile ilgilidir, kendilerini yaklaşık bir aydır tanımaya çalışıyorum, erken izlenimlerim Yakup Çağatay'ın tanıtım yazılarından alıntılarla süslenmiş hali ile aşağıdadır. Son yazmam gerekeni en baştan yazayım da okuma tembelleri sıkıntı çekmesin, Focus'un 3. nesline çok çabuk ısındım, incelemede bu modeli sınıfına ve marka standartlarına göre sürüş keyfi, sürüş konforu, sürüş güvenliği ve performans açısından başarılı buldum ve hedef kitleyi de iyi tanımlamak kaydı ile alınası bir araç olduğu görüşündeyim. Kuşkusuz zaman içerisinde kullanıcı talepleri doğrultusunda iyileştirmeler gerçekleşecek ve bu haliyle dahi çok olgun bir izlenim uyandıran model daha da gelişecektir. Şimdi gelelim okuma meraklılarına yönelik açılıma. TASARIM Modeli incelemeden mutlaka Ford'un hedeflerini de gözetmek lazım. Yeni Focus ile Ford ilk kez dört kıta ve 120 ülkede standart bir modeli tüketicinin beğenisine sunmaya karar verdi. Bu da Kenya'lı ile çinli'nin, Brezilya'lı ile İngiliz'in ve hatta Amerikalının zevklerine hitap edebilecek bir model üretme gerekliliğini beraberinde getiriyordu. Hal böyle olunca uç tasarım öğelerinden uzak, genelde iyi kabul görmüş halefi ve Ford'un diğer modelleri ile ilişkisini koparmayan, herkesin kolayca beğenebileceği, ya da belki daha doğru ifade etmek gerekirse rahatsız olmadan benimseyebileceği bir modelin tasarlanması kaçınılmazdı. Sonuçta ortaya çıkanı hepimiz görüyoruz, nefret eden hemen hiç yok, ama ileriye bir tasarım adımı olarak algılayan ve sırf tasarımı nedeniyle araca hayranlık duyan da pek yok. Aslında yakından incelendiğinde Ford'un kinetik tasarım ilkelerine uyumlu, geniş ön panjur, gösterişli farlar, çamurluklardaki vurgulamayla daha da etkileyici hale gelen yüksek omuz çizgisi, bir-iki santimetre fark ile de olsa eski modelden daha uzun (hem boy, hem dingil mesafesi), daha dar ve daha alçak yapısı ile tasarım dinamik ve oldukça da etkileyici bir görüntü oluşturuyor. Yeni tasarım sürtünme katsayısını da 0,318'den 0,295'e düşürerek %7 oranında azalmasını sağlamış. Bu arada anlamsız tasarım öğeleri de yok değil, öndeki üçgen simetrik yan kör panjurlar (ya da adına ne demek gerekirse), sedanlardaki fazla oynanmış bagaj kapağı yapısı ve sedanın benzin depo kapağı buna birer örnek. Sonuçta tasarım zevk meselesi, bu araçta tasarım çoğu kişi için bir edinme kriteri olmadı ya da olmayacak büyük olasılıkla Kişisel görüşüm: Focus imrendiren bir tasarıma sahip değil, ancak çizgileri yine de ilgi çekici ve aracı özellikle siyah renk ağırbaşlı ve güçlü gösteriyor. Bence sınıfın tasarım şampiyonu hala Astra, dün yan yana durduklarında bunu bir kez daha anladım, ama Focus'a da hayranlıkla olmasa bile beğenerek bakabiliyorum. Tasarım öğelerinden HB'de özellikle beğendiklerim: + Benzin depo kapağının yerleşimi, + Yana doğru uzayan arka stoplar, + Kenardaki sahte panjur üçgenleri bir kenara bırakmak kaydı ile dinamik ön görüntü, özellikle seksi spoyler dudakları İÇ MEKAN Ses sistemi övgüyü hak ediyor. Bir arkadaşım araca bindiğinde "Aaaa Vertu mu yapmış bunu!?" diye hayretini gizleyemedi. Gerçekten Ford yetkilileri de bu sistemin tasarımında cep telefonlarından esinlenildiğini belirtiyor. Sağ tarafta sayısal tuşlar, solda ise kaynak seçim tuşları var. Ortada konumlanmış ses ayar düğmesi aynı zamanda açma kapama işlevini de yerine getiriyor, onun üstünde de beş yollu imleç sistemi var. Cihaz CD üzeriden mp3 çalabildiği gibi torpido gözünde yer alan USB veya 3,5 mm jak girişi ile değişik ses kaynaklarının bağlanmasına izin veriyor. Söz gelimi ben 16 GB'lık bir flash bellek takarak binlerle parça arasından seçim yapıp dinliyorum. Çok güzel! Ses kalitesi fazlası ile yeterli hatta fazla bas ağırlıklı denebilir, sanki subwoofer var gibi çalıyor. Ancak bas, mid, tiz ton ayarları, o da yetmezse değişik seçenekler sunan eşitleyici (equalizer) ile zevkinize uygun bir ses çıktısı almanız mümkün ve HiFi konusunda da oldukça meraklı ve titiz bir kişi olarak detaylı, doğal, keyif veren bir ses verdiğini, sık dinlediğim klasik müzikte bile çok doyurucu olduğunu söyleyebilirim.. Cihazın kullanımı da oldukça işlevsel ve sürüş esnasında dikkat dağıtmıyor. Burada parantez açıp bu tasarımın Sony'den daha iyi olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bluetooth üzerinden telefonu da ses sistemine bağlayıp tümüyle ses sistemi üzerinden kullanabiliyor, telefonun rehberine ulaşarak ya da ses sistemi tuşlarından numara çevirerek arama yapabiliyorsunuz. Ayrıca sesli komut sistemi de radyonun pek çok işlevine konuşarak kumanda etme imkanı sunuyor, binenleri çok şaşırtan bir özellik ve sorunsuz çalışıyor (hoş bu Linea'da bile iki sene önce vardı ayrı mesele). Sesli komut sistemi aynı zamanda klimayı kontrol etmek için de kullanılabiliyor. LCD ekranlı çift yönlü otomatik klima sistemi kumandaları ses sisteminin hemen altında ayrı bir bölmede yer alıyor. Görsel olarak şık, kullanım olarak da başarılı bir sistem. Havalandırma mazgalları çok yönlü ayarlanabiliyor, fan sessiz ve güçlü üflüyor ve klima kısa sürede soğutuyor. Isıtmalı ön cam nedeniyle buğu gidermede klimaya pek ihtiyaç kalmıyor. Klimanın hemen altında değişik kontrol düğmelerinin konumlandığı bir alan var, benim aracımda orada ön cam, arka cam ısıtma ve otomatik start/stop sistemi düğmeleri var. Genel görüntüye uyan, ulaşması zor olmayan bir düğme paneli olmuş. Orta konsol asimetrik yerleşimli vites kolu ve hemen solunda yer alan el freni kolu ile devam ediyor. El freninin sıradışı yerleşiminin avantajı belli: Kolçak ve bardaklıklar için iki koltuk arasında geniş bir alan sağlıyor. Ayrıca direksiyona yakınlığı nedeniyle el frenli manevralara meraklılara kolaylık sağlıyor. Dezavantajı ise vites kolunu biraz direksiyondan uzaklaştırması, ancak bu pratikte sorun oluşturmuyor, ben kendimi genelde seyir esnasında sağ dirsek kolçakta, sağ el vites topuzunda ve sol el 9 hizasında direksiyon çatalını üç parmakla tutar vaziyette yakalıyorum, o kadar rahat sürülüyor yani... Titanium harici donanımlarda da vites kolunun yeri değişmiyor, ancak kolçak olmadığından el freni normal yerinde ve vitesin sol yanında küçük bir eşya gözü bulunuyor. İç mekanda tavanda önde ve arkada birer tane olmak üzere LED'li iç aydınlatma üniteleri var, aynı zamanda okuma lambalarını da içeriyorlar, ışıkları güçlü ve göreceli geride, baş hizasında konumlandığı için sürüş esnasında yakılmak zorunda kalınırsa göz almıyor. Ayrıca kapı içi cepleri, açma kolunu, orta bardaklığı aydınlatan loş kırmızı bir LED ışıklandırma var, o da hoş (!), ancak zevk meselesi doğal olarak, beğenmeyenler menüden girip devre dışı bırakabilir. Far ayar düğmesi güzel tasarlanmış, kullanımı kolay, ayrıca güzel bir ayrıntı da yükseklik ayar düğmesinin gömük olması ve basınca çıkması. Böylelikle her yıkatmadan sonra ayarı düzeltmeye gerek kalmıyor. Farlar standart halojen, adaptif falan da değil, Xenon farlar X-paketle birlikte geliyor ve birkaç önemsiz ilave ile bu paketin maliyeti 5000 TL'yi bulduğundan bana cazip gelmedi. Şu haliyle bile farlar gayet yeterli. Gece yağmurda kullanırken dahi sıkıntı çekmedim. Sinyal ve silecek kumanda kolları da çok kaliteli ve kullanışlı. örneğin uzun far devreye girerken çat çat ses yapmıyor, kısa bir dokunma ile değişim gerçekleşiyor. Bu arada silecekler hassasiyeti ayarlanabilen yağmur sensörü ile düzgün tepki vererek çalışıyor, ortadan iki yana açılıyor ve camda silinmemiş nokta bırakmıyor. İşi bittiğinde de mahcup bir hareketle kaputun altına çekilerek aerodinamiyi bozma veya ses üretme gibi olumsuzluklara izin vermiyor, güzel bir detay. Genel anlamda iç mekanda insanı tatmin eden bir kalite hissi var. Hız kontrol sistemi direksiyon göbeğinin solundan, ses açma kapama, telefon açma kapama ve sesle kontrol düğmeleri ise göbeğin sağında yer almış durumda. Sonuçta direksiyon üzerinde toplam yaklaşık 20 hareketli parça ile onun birkaç misli işlevi kontrol ediyorsunuz ki bu belli bir öğrenme ve alışma süreci gerektiriyor. İç mekanda çok sayıda göz var, kapı içi cepleri oldukça geniş, far düğmesinin altında gizli bir göz, kolçak içinde geniş yer, dikiz aynasının hemen üstünde gözlük kılıfı, arka kapı içi cepleri, arka koltukların yanlarında ikişer cep, kolçak önünde iki bardaklık (biri küllüğü de içeriyor) bunlara örnek. çakmak ve küllük kolçağın önünde ulaşılması zor bir yerde ve sürüş esnasında kullanımı ciddi güvenlik açığı oluşturacaktır. Zaten küllük hemen stepnenin yanında ebedi istirihatgahına gitti. Ön koltuklar göreceli sert ve fakat çok rahat, ayrıca yan destekler çok iyi kavrıyor ve virajlarda koltuktan savrulmayı önlüyor. Ayarlanabilir bel desteği de konforu arttırıyor. Ancak beld destek ayar kolları kolçak tarafından kapatıldığı için kullanımı çok kolay değil. Zaten bir kez ayarladıktan sonra çok değişmeyeceği için bu da sorun değil. Arka koltuklar da rahat ancak bacak mesafesi sürücü iri, arkada oturan da iri olunca yetersiz kalabilir. Ancak ben önde, eşim arkada çok rahat sığdık. Yine de uzunluğu artmış bir araçta arka yerleşimin daha rahat olmasını beklerdim, maalesef yatık cam ve geniş ön konsol tasarımına gitmiş kazanılan alan. Bir de arka kafalıklar çıkıkken görüşü azalttığı, inikken de oturanda omuzların arasına basınç uyguladığı için nasıl ayarlayacağımı bilemedim. Uzun yolda arkada birisi oturacak olursa çıkartmaya karar verdim. Aykırı bir diğer özellik de (sanırım tüm yeni modellerde var) kapılar kapandığında B sütünu ile kapı trimi arasında kalan ve parmak girecek genişlikteki mesafe. Bir arkadaş bunu işçiliğin kötülüğüne bağladı mesela, ki alakası yok. Sanırım sürtünebilecek yüzeyleri azaltarak ek sesleri engellemek amacı güdülüyor. Bagaja da değinip motor özelliklerine geçelim. Daha önce de çok konuşuldu, "coupe" benzeri tasarım çizgisi nedeniyle arka oldukça alçak sonlanıyor, bu bagaj yüksekliğini olumsuz etkiliyor, buna bir de tam boy stepneyi ekleyince derinlik ve genişlik olarak yeterli ancak yükseklik olarak yetersiz bir bagaj söz konusu. Bu haliyle çok çocuklu ailelerin yaz tatiline çıkarken lastik tamir kiti alıp stepneyi köpüğü ile birlikte evde bırakması tek çare gibi görünüyor. Yine de çok dramatize edilecek bir durum değil ve zemin halısının altında kalan çok gözlü alan da birçok ıvır zıvırı ortadan kaldırıyor. Muhtemelen 2012 modellerindeki diğer bir iyileştirmede yarım stepne olacaktır. Bagaj kapağında içten tutacak yerler mevcut her iki tarafta ancak yukarıdan aşağıya çekip kendi haline kapanmaya bırakırsanız çok kuvvetli çarpıyor, ortalarda yakalayıp frenlemek gerek. MOTOR ve ŞANZIMAN Motor kaputu ön panelin sol alt yanındaki kolla açılıyor, ve kaputun sağında kolay ulaşılabilen bir kilit mandalı var. Kaput bildiğimiz sabitleyici çubuk ile sabitleniyor, asansörlü sistem henüz(!) yok. Motorun üstü izolasyon malzemesi ile doldurulmuş bir kapak ile örtülü, aynı şekilde altta da sıkıştırılmış elyafa benzer bir maddeden yapılmış kaplama mevcut. Birincisi ses izolasyonu için yararlı iken ikincisi de motorun temiz kalmasına ve aerodinamiğe katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Tüm bakım ve ikmal noktalarına ulaşmak kolay. Bu arada çamurlukların içleri çok etkili bir davlunbaz sistemi ile kaplanmış ve bu davlunbazlar tekerleğin önüne ve yanına doğru birkaç santimetre uzuyor, tuhaf bir görüntü - sanki kesilmesi unutulmuş gibi, ne amaçla yapıldığı konusunda bilgim yok, ama çamurluk içlerini temiz tutmak veya araç altındaki hava akımını düzenlemek gibi varsayımlarda bulunabilirim. Araçta kullanılan EcoBoost motor hafif, komple alüminyum yapısı ile üç önemli teknolojiyi kullanarak verimliliği arttırıyor: merkezi olarak yerleştirilmiş yüksek basınçlı doğrudan enjeksiyon sistemi, düşük ataletli turbo ve çift bağımsız değişken zamanlamalı eksantrik (Ti-VCT). Bu kombinasyon daha büyük hacimli bir motorun güçlü düşük devir torkunu çok daha küçük bir motorun boyutları, ağırlığı ve yakıt ekonomisiyle sunulmasına olanak tanıyor ve dizelle benzinlinin performans avantajlarını birleştiriyor. EcoBoost motor 5700 d/d'da oluşan 180 BG'lik yüksek gücü, çok geniş ve düz bir tork eğrisiyle birleştiriyor ve 1,600-5000 d/d arasında 240 Nm tork sunuyor. Motor ayrıca geçici olarak turbo basıncını yükseltme özelliği ile sollama ya da sıkı hızlanma sırasında 15 saniyeye kadar süreyle 1,900 ile 4,000 d/d arasında torku 270 Nm'ye yükseltebiliyor. Kağıt üstünde böyle, peki gerçek hayatta nasıl? Motor Start/Stop düğmesi ile çok hızlı bir şekilde devreye giriyor ve daha soğukken bile sarsıntısız ve düzenli çalışıyor. Motor sesi özellikle rölantide iç mekana hemen hiç yansımıyor, hatta müzik dinlerken otomatik start/stop sistemi devrede iken motorun durduğunu çoğu zaman göstergelere bakınca fark ediyorsunuz. İlk kalkıştan itibaren ivmelenme güçlü ve istikrarlı. Geniş tork bandı nedeniyle sık vites değiştirmek gerekmiyor, neredeyse 1000 d/d'dan itibaren kesintisiz ivmelenme mümkün, ve bir üst vitese geçtiğinizde gene ideal tork değerleri ile devam ediyorsunuz. Ancak klasik Ford özelliği yine de hissediliyor, emisyon kontrolü adına gaz pedalı hareketlerine hafif (ama gerçekten hafif) bir ataletle cevap alınıyor, ya diğer bir deyişle "arkana tekme yemiş gibi" fırlamıyor. Muhtemelen bu etki nedeniyle daha önce forumlardaki performans meraklısı bazı arkadaşlarımız bu motordaki beygirlerin kalitesi konusunda kuşkuya düşmüşlerdi. Sonuçta bir yarış arabası değil, sportif bir aile arabası söz konusu, ancak bu motorla her şartta kesinlikle çok akıcı, hızlı, keyifli ve konforlu bir sürüş yapmak mümkün. Diğer bir deyişle motor çok ama çok tatmin ediyor. Turbo motorlardaki manifold özelliği nedeniyle kabine yeterince ses gelmemesi ve sportif araç sürüş algısının sağlanamaması yüzünden Ford emme sistemine bir "ses üreticisi" eklemiş, bu seçilen motor frekanslarında sesi güçlendirerek, hoşa giden motor seslerini kabine aktaracak şekilde ayarlanmış. Sistem normal yolculuk sırasında düşük ve konforlu bir gürültü düzeyi sağlarken, hızlanma sırasında hoş, sportif denebilecek bir ses sağlıyor (komik ama etkili). Motoru 115 BG TDCi ile karşılaştırmak gerekirse düşük devirden ivmelenmesi sanki daha bir akıcı, tork ve buna bağlı çekiş ikisinde de benzer, ancak dizelin 3500-4000 d/d'da soluğu tükenirken benzinlide 5500-6000 devire kadar akıcı ve etkili bir hızlanma sağlanıyor, bu benim için önemli bir keyif faktörü 6 ileri şanzıman da motorla mükemmel uyum içerisinde, vites aralıkları gayet iyi seçilmiş; vites yolları oldukça kısa, geçişler çok net ve kolay, sık sık zevkine vites değiştirmek geliyor içinizden. 5 ve 6.vitesler tasarruf vitesi gibi düşünülmüş, 5.viteste 1000 d/d hızı 40, 6.viteste ise yaklaşık 47 km/saat; diğer bir deyişle 3000 d/d ile 6.viteste 140 km/saat üzerinde bir hızınız oluyor. Bu düşük oranlara rağmen üst viteslerde bile güçlü tork nedeniyle ivmelenmede hiçbir zaman eksiklik hissedilmiyor. Maksimum hızı hiç denemedim ama muhtemelen 5.viteste ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Otomatik Start/Stop sistemi araç boşta dururken, frene basıldığında, örneğin trafik ışıklarında, otomatik olarak motoru durduruyor ve sürücü hareket etmek için debriyaja bastığında motoru yeniden çalıştırıyor ve araç dururken harcanan yakıttan tasarruf ediyor, bu miktar benim trafik ve kullanım şartlarımda 0.4 l/100km civarında. Otomatik sart/stopun gerçekleşmesi için akünün dolu, motorun sıcak olması ve klimanın devrede olmaması gerekiyor. İstenmezse konsoldaki düğme vasıtası ile veya debriyajı basılı tutarak sistemi devre dışı bırakmak mümkün. Sistem artık çok hızlı ve güvenli çalışıyor, başta kafasına göre takılıyor ve bazen devreye giriyor bazen girmiyordu, küçük bir araştırma sonrasında aracın sergi alanından şasi kutup başı sıkılmadan çıkarılmış olduğunu fark ettim, sıktıktan sonra her şey normale döndü. Bu sistem gerekli mi derseniz çok kolay cevap veremem, çok hızlı devreye girmesi, biraz ağır dur kalklı trafikte sürekli motorun kapanıp açılmasına neden olabilir, bunu debriyaj yolu ile kontrol etmeye çalışmak da ayrı bir stres konusu. Ayrıca bu kadar sık durdur-çalıştırın uzun vadeli sonuçları konusunda henüz fazla bilgi ve deneyim birikimi de yok. Kısacası aracında bu sistem yok deseler hiç üzülmezdim. Bu arada daha 1000 km yapabildim, hepsi şehir içi, ekonomi odaklı kullandığım da söylenemez, tüketim göstergesi şu anda 7.8 - 8.2 l/100km arasında göstermekte, sanırım ve umarım daha da düşer zamanla. bu haliyle bile bence çok iyi bir değer. Bir-iki kelime de aktif ızgara sistemi üzerine: ön panjurun hemen arkasında radyatöre giden hava akımını kontrol eden bir ızgara sistemi var. Motor soğukken lameller kapanarak hava girişini kesiyor ve ısınma daha hızlı gerçekleşiyor, ısınınca da açılıyor ve radyatör soğutuluyor. Doğal olarak kışın soğuk havalarda bu sistem kapalı kalarak hem hızlı ısınma hem de aerodinamiye olumlu katkı sağlayarak tüketimi düşürüyor (ihmal edilebilecek bir düzeydedir olasılıkla). Antalya'da pek kapalı kalabileceğini de zannetmiyorum bu arada... Gerçekten motor henüz çevre ısısı düşük olmasa bile şaşılacak derecede çabuk ısınıyor ve birkaç dakika içinde start/stop devreye giriyor. Ancak fark ettiğim diğer bir husus da eski aracımın aksine bunda stop ettikten sonra çok daha sık ve uzun süreli fanın çalışmaya devam etmesi, hele ki hava sıcak değilken bunu yapması ilginç. Alttan üstten izolasyonlu motor yazın +35 derecelere bakalım nasıl dayanacak... SüRüŞ öZELLİKLERİ Müthiş, evet aynen öyle, müthiş. Direksiyon sistemi elektronik destekli, direksiyon aktarma oranı kısaltılmış (16:1'den 14.7:1'e), tur sayısı da düşürülmüş (2.6), böylelikle hızla tepki veren bir direksiyon sistemi sağlanmış, elektronik destek motor gücünden çalmadığı gibi hız arttıkça sertleşecek şekilde de programlanmış, park ederken pamuk gibi dönen sistem yüksek hızlarda direnci arttırarak güvenli hale geliyor. Bununla beraber dönüş çapının 10.6'dan 11 m'ye uzadığını da belirtmek gerek, manevralarda biraz sevimsiz bir sürpriz olarak kendini belli ediyor. Gövde yapısında yüksek güçte çelikler %55 oranında kullanılarak gövdenin esnemeye direnci ortalama olarak bir önceki nesilden %47 daha yüksek hale getirilmiş. Burulmaya karşı sertlikte eski modelden %15 daha fazla. Dinamik özellikleri iyileştirmek ve daha sessiz ve yumuşak çalışmayı sağlamak için bağlantı noktalarındaki yerel sertlik %75'e varan oranlarda arttırılmış. Tatlı sert dengelenmiş süspansiyon sistemi ile birleştiğinde tüm bu yapısal değişiklikler adeta ray üzerinde gidiyormuş etkisi ile eğilmeden bükülmeden her türlü virajı hızla dönebilen bir araç çıkarmış ortaya. Virajı görüyorsunuz, direksiyonu kırıyorsunuz ve bir anda viraj geride kalıyor. Şimdiye kadar yardımcı sürüş sistemlerini devreye sokacağım bir durum olmadı, genelde fazla zorlandığında hafif bir burundan kayma meylini hissettim, incelemem devam edecek. Yardımcı sürüş sistemleri demişken fiyakalı listeyi buraya da eklemiş olalım, elektronik denge programı (ESP) şunları içeriyor: * ABS fren sistemi, ayrıca Elektronik Fren Gücü Dağıtımı (EBD) ve Viraj Fren Kontrolü (CBC) * Acil Fren Desteği (EBA), Elektronik Fren ön Hazırlığı (EBP) ve Acil Fren Uyarısı * çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Motor çekiş Kontrol Sistemini (ETCS) ve Fren Kilidi Diferansiyeli (BLD) * Hidrolik Arka Dingil Takviyesi (HRB) * Motor Yavaşlatma Tork Kontrolü (EDC) * Dinamik Tork Kontrolü (TVC) * Yokuş Kalkış Desteği Antalya'nın sıcaktan parlamış cam gibi kaygan asfalt yollarında özellikle hızlı kalkışlarda TCS çok etkili, kaydırmadan sağa sola çekmeden hızlanmaya imkan veriyor. Aynı şekilde ESP de aracı çok fazla frenlemeden yola sokacak düzenlemeleri çaktırmadan ve gayet başarılı yapıyor. Ani ağırlık değişimleri iyi tolere ediliyor ve Focus I için ben viraj ustası derdim, bu durumda buna ancak sihirbaz diyebilirim. İki küçük eleştiri ekleyebilirim, ilki Mk.1 ve Mk.2 Focus'lar yolu daha keskin hissettirirdi, direksiyonda milimetrik ayarların sonuçları, yol yüzeyi vb kolay anlaşılırdı. Mk.3 bu konuda biraz daha kibar, yanlış anlaşılmasın etkili, hassas ve hızlı yönlendirme mümkün ama his biraz daha künt işte. Tarifi zor yaşamak lazım, eski Spor Trend'i bu anlamda arıyormusun derseniz kesinlikle hayır, ama fark var, yenisi daha Golfvari... İkincisi süspansiyon ilginç bir progresif yapıya sahip, çok yüksek yük binene kadar çok az yatıyor, ancak yük daha da artınca biraz abartılı bir yatma ya da mesela çok sert frenlemede öne yığılma gözleniyor; bu biraz şaşırtmakla beraber aracın iz sürüş ve frenleme mesafesini kesinlikle olumsuz etkilemiyor. Ne demek istediğimi ESP performansını gösteren videoda anlamak olsaı belki: http://www.euroncap....0b-45b5f4c09b9e Peki konfor ne alemde? Daha önce de yazdığım gibi süspansiyon tatlı sert, küçük engebeleri pek rahatsız etmeyecek düzeyde hissediyorsunuz, genelde iyi emiliyor; büyük kasislerde ve yüksek hızda ise çok başarılı, hem göreceli iyi emiyor hem de kontrolsuz salınımlara izin vermiyor. Genel olarak birlikte gelen Conti Premium Contact 2 215/55-16 lastiklerle süspansiyon iyi bir uyum içinde ve sürüş keyfine kesinlikle olumsuz katkısı yok. Ayrıca kabin gürültüsü de çok makul düzeylerde, lastik gürültüsünü neredeyse hiç almıyor, motor sesi zaten yapay olarak içeri veriliyor, bir tek 90-100 km/saat civarında biraz daha net hissedilmeye başlanan rüzgar sesi olabiliyor ki o da rahatsız edici düzeyde değil. Son olarak iki kelimeyle frenler: çok iyi. önde 30 arkada 27 cm çapında diskler aracı kaymadan, savrulmadan, ve ABS'ye pek nadir ihtiyaç göstererek etkileyici bir şekilde durduryor, fren pedal hissi, sertliği ve yolu da tam kıvamında. Eleştirecek bir şey bulamadım. SONUÇ İşteyken bile biran önce işi bitirip gezmek istiyorum hala, bakın dikkatinizi çekerim eve gitmek değil gezmek, mesela bu akşam eve Burdur-Isparta üzerinden gidesim var. Şimdilik öyle bir şey! Bakalım zamanla heveste azalma, eleştirilerde belirginleşme olacak mı? İzlemeye devam edin.
    1 puan
  5. Farın üstündeki vidayı tornavida veya 30 torx anahtar ile sökün. Farın sol altındaki yaklaşık 30 mm genişliğindeki tırnağa tornavida veya bir çubuk ile bastırıp tırnak tarafından farı hafifçe öne çekin. Aynı işlemi sağ alttaki tırnak içinde yapın. Farı hafif oynatarak öne doğru çekin. Ampül bölümünün koruma kapağında bulunan 4 adet tırnağa teker teker basıp kapağı aralayın ve alın. Ampül soketlerini oynatarak çıkartın.(Ampül için sadece ampül soketini,Farı komple almak için bütün soketleri çıkartın) Ampül arkasındaki tel sekmana bastırıp hafif çevirin ve kaldırın,Ampülü alın. Yeni ampülünüzü koyduktan sonra(Cam kısmına el sürülmemesi öneriliyor) Yaptığınız işlemleri geri doğru tekrar edin ve farı yerine takın. Eski Sitemizden Alıntıdır.
    1 puan
  6. Bugün uğraştım arkadaşlar aux çıkışını bulmak için. 2008 collectionda aux çıkışı yok ama tesisat döşeli sadece çıkışı yapmamışlar. Aux jak'ı hangi kabloya bağlanır onu çözemedim fotoğraflarda mevcut üst sağda kablolardan biri ama anlayamadım çok karışık bilenler varsa yazarsanız sevinirim. Burdaki plastik hassas yavaşça yukarda itilerek açılıyor. Altında vida var. Toplam 7 tane vida ile tutturulmuş zaten. Sökmesi ve takması kolay. Takarken Haznesi direk oturtup takmayın. Hemen üstteki fotoğrafta kapağın tırnakları var dışarda kaldı ben tekrar sökmek zorunda kaldım Takarken kapağı hafif kaldırıp öyle oturtmak gerekiyor. İçerisi çok karışık ben anlamadan kapattım tekrar Fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz. Foto linkeri öldüğü için kaldırıldı.
    1 puan
  7. Ter için en iyisi serviste kullanılan o naylon koruyucu Buna ter sinerse daha kötü olmasın
    1 puan
  8. Garantili araç eğer kullanıcı hatası değilse ücret istenmez fakat ustayı görebilirsiniz
    1 puan
  9. Muratcım bence fiesta'da xenon olmadığını öğrenmen gerekir unutma ki her sakallı dede olmuyor Hadi kolay gelsin fotoğrafın uygun değilse sileriz zaten
    1 puan
  10. Benim arkadaşta Kia sportage var aynı zamanda aldık. Cilalayalım diyorum senin arabayı da. Yok diyo cilalı zaten arabam dedi sonra yan yana koyunca arabaları Cumartesi öğleden önce mutlaka cila yapalım diyor
    1 puan
  11. Bekir abi adres ver geliyorum arabayı yıkamaya
    1 puan
  12. havalar ısındı artık kızdırmaya gerek olmuyordur zaten soğukta yanıyor kızdırma bujisi
    1 puan
  13. Gerekmiyorsa yanmaz. Test moduna girip led test ekranına girin yanar.
    1 puan
  14. Niye eklenmesin. Ama kumandadan yönetmek için onun da değilmesi gerekiyor. Uğraşmaya değmez
    1 puan
  15. Hayır onu zaten biliyorum. Normalde herhangi bir f3te bagajda varmı bu soket orjinal olarak?
    1 puan
  16. Sigorta kutusundan aldığınız yere göre değişir ister sürekli ister Kontaga bağlı. Normalde sigortası neresiymis ona bakmak lazım.
    1 puan
  17. Bundan sonra ilgili başlıkta sorarsanız çok iyi olur. Sonra taşımak üzere yanıtlıyorum; ilgili kategoriye gidilir ve yukardaki noktalar tıklanır.
    1 puan
  18. Adı üzerinde ''Yeni konu'' yani sizin okumadıklarınız.. Buraya yeni mesaj gelirse o zaman orada gözükür.
    1 puan
  19. Çakmak için sigorta değeri 20 amp dir.
    1 puan
  20. Emrah rahat ol bendeler de öy İşte resimler
    1 puan
  21. yok abi komple boyatmayı düşünüyorumda dikkatimi çekiyor ne zamandır. Aynı hizada olması için bi takıntım yok ama nerdeyse 1 parmak dışarda duruyor marşpiyel o bakımdan garip geliyor gözüme..
    1 puan
  22. Boş bir sigorta yuvasına uygun degerde sigorta takarak hat alabilirsiniz.
    1 puan
  23. Neşeli bir Pazar yazısı: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26064592.asp?yazarid=488&hid=26065532 Bu arada IP bazlı engelleme gelmiş, hatada ısrar devam ediyor. https://www.torproject.org/
    1 puan
  24. Anten değiştirmek için ekranı söktüm
    1 puan
  25. Polis bayrak yada Atatürk düşmanı mı neden ondan yapsın. Yanlış anlaşılma var sanırım ortada yoksa gündüz farı yasak değil. Bazı arkadaşlar gibi gece vakti sade gündüz farı ile gitmeye çalıştıysanız ondan söylemiş olabilir.
    1 puan
  26. Yanlış, hava yastığı modülüne entegre bir eğim sensörü varmış, verileri ondan alıyor. Sonuçta hava yastığı tüm araçlarda olduğuna göre tüm donanım seviyelerinde çalışıyor olabilir, ama tabii denemek lazım.
    1 puan
  27. Yurdumun kuşu ötmüyorsa bunun sebebi iktidarsızlıktır...
    1 puan
  28. Bende bugün arkadaşlara etli çiğköfte yaptım bulguru istediğim yerden alamadım o yüzden ben bulguru beğenmedim ama millet bayıla bayıla yedi sesimi çıkarmadım etsiz yapılana çiğköfte diyemiyorum malesef
    1 puan
  29. Geçen Pazar sokak fotoğrafçılığı etkinliği vardı Fuji sponsorluğunda, işte özet videomuz, bakalım beni gören olacak mı?
    1 puan
  30. Sayın Ankara Belediye Başkanı ne yapacak şimdi? Kapatmadan sonra attığı tvitler
    1 puan
  31. Cevabı eksik soru şu: Polen filtresi değiştikten sonra hava akımında hissedilir bir fark oldu mu? Eğer olduysa o kadar kısa sürede polen filtresi dolmuş olamayacağından fabrikasyon hatalı olmuş olabilir. Yok olmadıysa yanlış tanı ve yanlış tedavi demektir. Ayrıca polen filtresinin bildiğim pedallarla alaksaı yok, torpido gözünün altındaki kaplamayı sökünce iç yanda kapağı gözüküyor, yani değişimi atla deve değil. Ama tabii 4 ayda bir değişim kabul edilemez. Bende ortalama iki sene gidiyor.
    1 puan
  32. http://huvrtech.com/
    1 puan
  33. Hangisi uçurabilirse
    1 puan
  34. Neyse ki bir gün garanti bitecek. Biz tüketiciler olarak fahiş fiyatlara tepki göstermezsek öpülmeye devam ederiz. Yetkili serviste yapılan işlemlere verilen ekstra paraları bir kenara koysanız garanti dışı onarımları bedelsiz gibi yaptırabilirsiniz belki de. Neyse, herkesin tercihi kendin. Ben yetkili servis baskısı kurulması ve bunun kazanca çevrilmesini her anlamda protesto etme taraftarıyım.
    1 puan
  35. Ürünün OEM olabilmesi için aynısının Ford markası altında satılıyor olması lazım, yani fason yaptırıp alıp araçlarına taktığı ürünü biz Ford'dan değil de esas üreticiden alırsak OEM ürünü kullanmış oluruz. Bu ürünlere gelince hepsinin birbirine çok benzer olduğunu düşünüyorum, ne kalite ne yazılım olarak birinin diğerinin belirgin önüne geçmesi mümkün olmayacaktır. Size güven veren satıcıdan alın gitsin... Ancak gerçek işlevsellikten çok göz boyayıcı özellikleri olursa pek de şaşırmam.
    1 puan
  36. Bunlarin zaten hepsi Çin malidir. Çin sitelerine bakarsaniz aşağı yukari fiyatlar bu civarda zaten. Ha serviste neden pahali derseniz bence servis kendi garantisi kapsaminda taktığı icin bir mikrar garanti adi altinda fiyat kasiyor. E malum servis politikalarını da göz önünde bulundurursak o fiyatlara satmalari normal. Bence hepsi ayni hiçbiri bir işe yaramaz servistekiler de dahil ha takilmaz mi derseniz takılabilir bir dünya özellik oluyor sonuçta
    1 puan
  37. arkadaşlar reklam amacım değil ford agrasa gelin otomatik park çalışıyor multimedya sistemi ( geri görüş kamerası ) 1500 tl kredi kartına 10 taksit elimizden geleni yapmaya hazırız.
    1 puan
  38. forumda aylar önce bir arkadaş astra alacağım demişti bizde aracı yerden yere vurmuştuk.. neden mi benzinlisi hem yağ hem hem fazla benzin yakar, dizeli çekmez diye. arkadaş çevresinden sabittir, yalan dolan yok bizde.. çocuğu rahatsız bir abimiz tedavi için her 15 günde 1 antalya yaptı 1.5 sene, torosları çıkmıyor diye dövünüp duruyordu. bugün hurriyet.com.tr de türkiyenin 2013 çok satan markaları listesi var. opel in yeri oldukça aşağıda adet olarak.. http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay/77703/4369/1/25518718/2013te-markalar-ne-kadar-otomobil-satti geçen yıl 650.000 i binek 200.000 i hafif ticari olmak üzere yaklaşık 850.000 sıfır araç satılmış..daha büyük ve küçükler dahil değil
    1 puan
  39. Focuslarda sadece kısa hüzmede arıza olunca ikaz veriyor. Bmw, Vw araçlarında arka plaka sol aydınlatma diye çıkıyor arıza durumunda
    1 puan
  40. beyaz ampul sis verimli değil yakından beyaz uzaktan bakınca yine sarı görünüyor zaten birisi patladı bende eskileri yerine taktım 50 tl boşa gitti bu hafta sonu aksaraydan xenon alıp sislere xenon yapıcam eski aracıma almıştım çin malı ama yaklaşık 2 yıl hiçbirşey olmadı
    1 puan
  41. Cmax yakmıyordu Buda yakmıyordum bence, kullanan yanıtlar ama, yaksa bile paralel 33ohm11watt tas direnc bağlarsanız soner.
    1 puan
  42. Dizel + Kış = Sorun Çok yakar Kurum yapar Soğuk çalışır Kaloriferi zor ısıtır Sesli çalışır Mazot donar Of anam of...
    1 puan
  43. Maalesef hala pek şehirler arası gidemedim, en fazla Belek - Kemer, onlar da 30 km mesafede. Antalya şehir içinde (13 km yolu yarım saatte alıyorum, yoğunluk hakkında fikir versin diye) ort. şu sıralarda 8.4, soğuktan etkileniyor... 8'e düştüğü oldu, 9'a çıkmadı sayılır. Sakin ama olabildiğince hızlı kullanıyorum. Vites değiştirme 2000-2500dd, dizel gibi gaz yediği için çok rahat gidiyor.
    1 puan
  44. Yakın zamanda yapmayı planladığım test ve buraya yazacaklarım için bana çok ciddi ışık tutan muhteşem bir makale olmuş. Citation Index'e eklenir, bir hakemli dergide de yayımlanır kalitede... Teşekkürler, her kelimesinden keyif aldım.
    1 puan
  45. Cem hocam yazınızın en sonunu okumamışm şimdi gördüm Bazen bende sadece focusumu kullanmak için hafta sonları kemere olimposa giderim bir çay içer donerim hem kafamdaki doluluğu atmak hemde sadece focusun keyfine varmak için yalnız değilmişim
    1 puan
  46. Zevk işi abi Ben genel tabir söyledim Kompakt bir araç HB tasarlanır sadece
    1 puan
  47. Nazik mesajlarınıza teşekkür ederim. Genelde nesnel kalmaya gayret ederim, ama belli bir iyimserliğim de vardır, bu marka ve sahiplik ile ilgili de değildir. Bu arada eklemem gereken bilgiler de var: Araç 2011 Titanium, düz, başka bir eklentisi yok. Benim seçimimdi. Hediyesi 51.000 TL oldu. Şeker kırmızı Tit X vardı, 57'ye, gereksiz geldi bana. Siyah da bu araca gidiyor, ağır bir hava veriyor, kağıt üstünde dudak bükmüştüm, ama havalar ısınana kadar hoşuma gitmeye devam edecek büyük olasılıkla... Birinci ay sonunda iç mekanda ek ses yok. Ancak ön düzenden gelen bir tıkırtı nedeniyle bakıldı, amortisör üst bağlantıları ile ilgili sorun bulundu, parça bekliyorum, muhtemelen değişecek. Şimdilik nadiren tıkırdamak dışında sorun yaratmıyor. Ayrıca lastiklerden birinde taban deformasyonu var, değişim müracaatında bulundum. Zaten erken dönemde alınca çocukluk hastalıklarına razı olmak lazım, şimdilik rahatsız edici bir durum yok. 3 yıl garanti var, ne dersiniz bir yıl da ek güvence almalı mı?
    1 puan
  48. Aracınız da mevcut olarak Bluetooth alıcısı yoktur. Teybin öyle olması standart üretim olmasıdır. Çeşitli üreticilerden ihtiyacınız a karşılık urunler bulabilirsiniz.
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.