2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
08-04-2014 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Vignale serisi Mondeo ile başladı S-Max devam edecek. Bugün İtalya'da tanıtılan vignale gelecek yıl satışa sunulacak olan Mondeo'dan sonra satışa sunulacak. Mobilya ve Moda trendlerinden esinlenen S-Max Vignale Concept kendine özgü 21'' alaşım jant ile sunulacak, detaylarda koyu krom cilalı alüminyumlar yer alıyor, özel Vignale ızgarası da var Mondeo gibi. Yine abisi gibi özel dikim premium deri koltuklara sahip olacak ve yine özel bir renk ile sunuluyor ''Milano Grigio'' Premium dizayn,işçilik ve özellikler sunacak S-max Vignale. Aksesuar ve Deri Çeşitleri için --> Tasarımcı Yorumları4 puan
-
Vignale Modelleri: & Yöneticiler diyor ki; ''Müşterilerimiz bizi diğer markalardan ayıran tasarımı için yeni yaklaşımlar bekliyor'' bu sebeple vignale'ye başladık vs vs fazla uzatmayacağım aşağıya aksesuar ve deri detaylarını ekliyorum. Yukardaki başlıklarda ise araç detayları mevcut yeni bilgiler geldikçe o başlıklara ekleyeceğim. İyi Seyirler Vignale Aksesuarları Deri çeşitleri ve işçiliği3 puan
-
3 puan
-
2 puan
-
2 puan
-
Siyahın (PS ) Kasko yenilemesi yine aksigorta dan %60 hasarsızlık ve 100 bin karşı taraf teminatlı 674 ₺ ye yarin poliçe elimde olacak.. Edit; biraz önce mail geldi, indirim oranı 5 yıl %65 olarak geçmiş....tabii 9 taksit..2 puan
-
geçmiş olsun. insanların boyalı araba almamasının en büyük nedeni ton uyuşmazlığı. önceden boya işi göz kararı idi. renk paletleri ve boya karıştırıcıları her yerde yoktu. parça boyandığı zaman aracın her parçası farklı bir tonda. arabaya her bindiğinizde farklı tonda araç parçaları gören göze kötü görünüyordu. bu da zaman içinde gelenek görenek olmuş ton farkı olmasa bile kimse boyalı araç almak istemiyor. boya olayının çıkış yeri burası. şimdi çizik için kapıyı komple boyatmak akıl işi değil. Bir arkadaş rötuş işini iyi anlatmış. yapabilirseniz öyle yapın. Yok yapamam diyorsanız makine ile pasta cila uygulaması yaptırın. Çiziğin büyük bir kısmı gidecektir. Sonrada kalan çiziği unutun. böylece aracınız boyalı diye addedilmez.2 puan
-
http://www.dailymotion.com/video/xai3qk_ajda-pekkan-sen-mutlu-ol_music Alperen için youtube linki atmadım2 puan
-
2 puan
-
arabayı yıkattığınız yere yaptırın. ne ile yaptığını sorun, olmadı yukarıdakilerden birini alıp siz götürün sadece işçilik ödeyin.. 50 tl mesela..yıkama dahil olmalı.. meguiars ların çoğu slikon içerikli, kullanmıyorum her ne kadar kalitesi tartışılmaz olsada. profestonel ürünler belki makina ile uygulanması gerekiyordur. amatör elle. turtlewax ı alabilirsiniz, tereddütsüz. yanlız tüm cilaların üzerinde şunu yazar, verniği kalkmış boyaya uygulamayın diye.. sanırım petrol ürünü olan bu cilalar, vernik koruması kalkmış boyayı çok fazla inceltiyor belki hatta kaldırıyordur bile.. veya o riski almamak için tüketici uyarılıyor.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Abi yengeyle benim hatunu tanıştırmayalım bence.Yoksa birbirlerini ateşleyip bitirirler bizi.Bu saatten sonra lpg li şahine binmeyelim.1 puan
-
1 puan
-
Amaaaaan iyiki eşim üyedeğil buraya yoksaaa...saç saç paraları olacaktı:):1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Ben olsam aynı renk boya alır, (servislerden ya da oto boyacıları koda göre yapıyorlar) sağlam bir ustaya rutuş, zımpara, pasta ve cila uygulaması yaptırırdım gibi geliyor.1 puan
-
Doğan Abi sizin yaşadığınız sıkıntıyı (2.maddeyi) ben de bugün yaşadım. Olur da aracınıza bu sorunun giderilmesiyle ilgili bi müdahale yaptırıp netice alırsanız bizimle yine buradan muhakkak paylaşın. Saygılar.1 puan
-
aratırsanız bir başlıkta bulabilirsiniz. ama yazayım. doğrudur; pasta boyayı inceltir ama yılda 3-5 kere yaptırılmaz zaten gerekte yok..uzun süre veya hiç yaptırmamış olan bir kere yaptırsa yeter. cila ise; arabayı çok güzel yıkatın, kapı kolları v.gibi yerlerdeki suyu hava ile atsınlar. cila yerine gidene kadar kurur zaten. bir kova su ile ben tekrar arabayı baştan silerim. bezin bayağı kirlendiğini görürsünüz, böylece temiz bir kaporta elde edersiniz. taş vurukları varsa rütüş yaparsınız. boyayı sertleştirici(hardener-akripol tavsiye edilir-akzo nobel ürünüdür) ile kararsanız 5 dk da cila atabilecek kadar kurur.. şu küçük scotch brite tarzı süngerin sarı tarafı ile cila yapılır. her seferinde 1-2 parça cilalanır-kaput-çamurluk vb. cila sürüldükten 1-3 dk içinde pudramsı bir hal alır. o hale gelir gelmez, microfiber tüylü bir bezle silinir..tüm araba bittikten 30 dk sonra mümkünse yeni bir temiz bezle tekrar kabaca bir daha silin, çünkü yağlımsı yüzey toz tutar silinmezse.. unutulmaması gerekenler. bazı cilalar kaporta üzerindeki siyah plastk aksamda leke yapar. hemen nemli bezle temzilenmeli. üzerinde "no white residue" gibi ibare olanlar siyah aksamada sürülür. silecek kollarına sürmeyin boyası zamanla kalkıyor. amaç çok titiz olmaksa cilaları 3 e ayırabilirsiniz. boyası sıfır olanlar için, 4-5 yaş üzeri olanlar için, ve yıpranmış olanlar için. elbette hepsi bir diğeri için kullanılır ama boya yıprandıkça daha koruyucu özellikli olanlarla yapılsa iyi olur. yada en baştan koruyucu özelliği fazla olanla yapılır. size kalmış. ben kapı kolları seviyesinden aşağıyı koruyucu özelliği fazla olan "hard shell" dediğimiz cila kullanırım. üst tarafa siyah yüzeylerede kullanılanlardan. 1- koruyucu yıpranmış boyalara: sert cila çabuk kurur erken silinmezse kol kası yapar http://www.n11.com/turtle-wax-original-liquid-wax-boya-koruyucu-cila-P13873305 eğer siz pasta yaptırmayacaksanız daha koyu formatlısını alın..biraz bastırarak uygularsınız..sünger yerine bez yada üstübü kullanın.. http://www.n11.com/turtle-wax-hard-shell-shine-car-wax-pasta-cila-P15061811 2- normal kullanım için: http://www.n11.com/turtle-wax-sealer-wax-titanyumlu-boya-koruyucu-cila-P14885953 ben 40 tl ye aldım, aramak lazım: http://www.n11.com/3m-performance-finish-maxboya-koruma-cilasi-39030-P21460089 ** kimileri slikon içerir diye belirtiyor, kimileri slikon içermez diye özellikle belirtiyor. ben doğal olan carnubua içerikli, slikonsuz cila tercih ediyorum. 3- bu üründe sıfır boyalara uygun(-tamamen sentetik- ne slikonlu nede carnabua lı) veya ilk ciladan sonra yenilemeye çok uygun. 30 dk ayıran isterse her 3 ayda bir uygular.. en az 10 kere cilalar arabayı.. http://www.n11.com/turtle-wax-synthetic-liquid-wax-sentetik-likit-cila-seti-P15287028 siyah plastik ve kauçuğa uygun.. 4-arabayı her yıkatmadan sonra hızlı cila uygulayabilirsiniz. yıkmacıya yanınızda götürün..yıkama bitince püskürtülür ve araç kurulanır..cilalı yüzeyin gerçekten etkili kalmasını sağlıyor.. sonax ınki iyi değil http://www.n11.com/turtle-wax-wax-it-wet-hizli-cila-P13873303 ** hava kirliliği ve deniz kenarında oturanların yılda 2-3 kez, normal şartlarda yılda 2 kez yapılsa, iyi olacağı üretici tavsiyesidir.. kolay gelsin okuyanlara1 puan
-
Rütüş zımpara uygulaması yapabilirsiniz ya da yaptırabilirsiniz.Benim megane aracımda vardı derin çizik ben yapmıştım yakından bakınca belli oluyordu belli müddet sonra ben bile unutmuştum.1 puan
-
@Servet Özkan'e gıcıklık olsun diye yazacağım işte... İdeal basınç diye bir şey yoktur. Çünkü kullanım özellikleri, yol şartları ve beklentiler farklı basınçlara yönlendirebilir. Kapı içlerinde ve kullanım kılavuzunda verilen değerler de önerilen değerlerdir. Uyulması zorunlu değildir. Öncelikle aşırı değerlerden kaçınmak gerekir, burada kast ettiğim belli yük şartları için fabrika önerilerinin yaklaşık %15 altı ve üstüdür. Yani önerilen 31 Psi ise 27 altına ve 36 üstüne ayarlamak belli olumsuzlukları da beraberinde getirir. Örneğin aşınma durumu: Lastik basınçları neyi etkiler: 1. Sürüş konforu 2. Direksiyon hissi 3. Yol tutuş 4. Yakıt tüketimi 5. Lastik ömrü Önerilen değerler bunlar arasında dengeyi gözetir. Söz gelimi yakıt ekonomisi düşünüyorsanız, keskin direksiyon hissi hoşunuza gidiyorsa, yol tutuşta bir nebze düzelme istiyorsanız ve uzun yola çıkacaksanız (artan lastik ısısı) normal değerlerin %10 üstüne çıkabilirsiniz. Tek kaybınız bir miktar konfor olur. Ya da aracın yol tutuş özelliklerini değiştirmek istiyorsanız, ki önermem, ön arka aks arasındaki basınçları farklı tutabilirsiniz, prensipte düşük olan önce kayar. Lastik kullanımında performansı etkileyen ve pek bilinmeyen ya da pek sözü edilmeyen önemli bir faktör de ısıdır. Isınan lastik daha çabuk aşınır ve tutunma özellikleri bozulabilir. Yüksek viraj hızları lastiklerin yanak burulmasını dolayısı ile ısı oluşumunu arttırır. Bu durumda yüksek hava basıncı burulma direncini arttıracağından olumlu etki gösterebilir. Sonuçta lastik havasını %10'a kadar artırırsanız yukarıda saydığım maddelerden 1 olumsuz, diğerleri olumlu etkilenir; düşürürseniz 1 olumlu, diğerleri olumsuz etkilenir.1 puan
-
aynı sorun benim aracımda da vardı çözümü gerçekten havanın iyi bir şekilde alınması bazı ustalar termostata delik açılacak dedi bazıları üst kapak sökülüp hava alınacak dedi sakın bunlara aldırmayın kalorifer hortumunu açıp 1,5 - 2 litre civarında suyu boşaltın daha sonra maksimum ile minimum um çizgisinin ortasına kadar antifriz veya su ekletin ondan sonra arabayı dağ bayır vurun hararet göstergesindeki sorununun gittiğini göreceksiniz çözüm bu kadar kolay . gerçi bende çözümü öğrenen kadar müşür ve termostatı değiştirmiş oldum boşu boşuna ... fort focuslarda motor koruma denen bir sistem var hararet gerçekten yükselince motor stop ediyor ve daha sonra sorununu çözene kadar çalışmıyor anlıyacağınız conta yakma ihtimali sıfır.1 puan
-
Sanki araba yapıldı, satıldı da bir lükse modeli kaldı. Komik bu adamlar, ayrıca Vignale de rüküş ötesi olmuş... Mondeo giderek ölü doğuma hazırlanıyor!1 puan
-
Ekonomik kullanmak kolaydır, ama performansı ekonomik olarak sağlamak zordur. Neyse kelime oyunlarına girmeden bir kaç öneride bulunayım. 1.0 EB motoru 1000-2500 dd arasında kullanırsanız azami ekonomi sağlarsınız. Zaten vites değiştirme göstergesi de 2000 dd'yı biraz aştığınız zaman uyarı vermektedir. Kaba bir ifade ile araba hareket eder etmez 2, 30 km/h ile 3, 40 km/h ile 4 ve 50 km/h ile beşinci vitesi seçmek bir kural olarak benimsenebilir. Hızlanma sürecinde de yukarıdaki vites değiştirme koşullarına uyarak gaz pedalına 2/3-3/4 arası basıp bir an önce seyir hızına çıkmanızı öneririm. Geçmişte kullandığım "gaz pedalının altında yumurta var gibi kullanın" ifadesini okuduklarım ve buna yönelik yaptığım denemeler sonucunda revize ettim. Şimdiki sloganım "çabuk hızlan ve bir an önce aracı kendi akışına bırak". Trafiği dikkatli izleyerek en az fren yapacak şekilde kullanmayı ("öngörülü" olarak da tanımlanıyor) hedeflemek lazım. Söz gelimi önünüzde trafik engeli varsa (ışık, tıkanıklık vb.) oraya herkesten önce varmak yerine arabayı en üst viteste kendi akışına bırakarak ulaşmayı hedefleyin. Özellikle meyilleri ve trafik durumunu dikkate alarak olabildiğince aracı kendi akışına bırakın, fazla hızlanmaya çalışmayın. Hızınızı korumak için arada kısa fakat güçlü dokunuşlarla gaz verin. Lastik havalarını kontrol edin, önerilenin altında gitmeyin. Aynı şekilde araçta gereksiz yük taşımayın. 50-80 km/h hıza kadar serinlemek için etkili olacaksa açık camı kullanın, klima fazla yakmanıza neden olur, ancak bu hızlara ulaştığınızda camları kapatıp klimaya geçin hava direncini düşürmek için (hız aralığının değişkenliği aracın aerodinamik özelliklerine bağlı) Sonuçta ekonomik kullanma herşeyden önce eğitim, alışkanlık ve sabır işidir. Trafikte sinirleriniz alınmış halde seyrediyor olmanızı gerektirir. Yazdıklarımı uygulayarak daha iyi kavrarsınız. Kolay gelsin...1 puan
-
Turbonun geç devreye girmesinin değişik nedenleri var, sistemin ataleti, sürtünme direnci, kompresyon yükü vb. Yeni nesil motorlarda küçük ancak yüksek devirli ve düşük dirençli turbolar kullanılarak neredeyse rölantiden itibaren turbonun devrede olması sağlanabiliyor. Bu kadar hızlı oluşan ve uzun süre stabil kalan torkun nedeni de bu. Turbo egzos gazlarının çevirdiği bir türbin sonuçta, bu nedenle devrede olmama durumu pratikte yok, sadece pasif sürüşte yani ayak gazdan çekildiğinde atık gazlar bir atık sistemi üzerinden turbo pervanesini zorlamadan egzos sistemine geçer. Uzun süre yüksek devirde kullandıktan sonra motoru stop etmeden 30 saniye kadar turbo lamellerinin soğumasını beklemekte yarar var, bu konu çok tartışıldı, normal kullanım için söylemiyorum, 5000 dd civarında bir saat yol aldığınızı varsayın mesela, ancak o zaman. Stop ettikten sonra turbo çalışmaz, çalışırsa da yağlanmayacağı için metal kaynar. Duyduğunuz su soğutma sisteminin fanı. Yeni Focus'larda kontaktan bağımsız çalışabiliyor, özellikle dizellerde DPF rejenerasyonu süregeliyorsa... Gaza aşırı yüklenmediğiniz ve yumuşak kullandığınız sürece sorun olmaz, ben nadiren 2000 dd üzerinde vites değiştiriyorum mesela, sessiz ve ekonomik gidiyor. Gaza yüklenirseniz çiğ yakıt oranı artabilir, o da zamanla biraz kurum yapabilir, çözümü 3000-4000 dd civarında 30 dakika araç sürmektir.1 puan
-
Sevgili Eren, turbo araçların stop edilmesi bu forumda çok tartışıldı ve bilginin yenilenmesi gerek. Bekleme süresi sadece motor uzun süre kullanılmış ve aşırı ısınmışsa söz konusu olmalıdır. Şehir içinde düzgün trafikte yumuşak kullanılmış bir araçta park ederken geçen süre dahi turbo milinin arzulanan ısıya düşmesi için yeterlidir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da kuvvetli gaz verip ayağını gazdan çeker çekmez kontağı kapatmamaktır. Gereğinden fazla abartılan ve insanları bir dakika aracında esir eden ya da çabuk çıkması gerektiğinde vicdan azabı yaşatan bu konunun güncellenmesi gerekiyor artık. Bakın kullanım kılavuzu sayfa 122 nasıl belirtmiş durumu, tartışmaya mahal veremeyecek netlikte: Start - Stop sistemleri motor pek çok parametreyi kontrol ediyor elbette ve bunların arasında motor ısısı da var. Bu çerçevede sistemin kullandığım araçlardaki tutumu daha önce de yazdığım gibi hemen daima küt diye stop etmesi yönünde. Rahat olun...!1 puan
-
Aldıktan sonra sahip olduğunla mutlu olmayı bileceksin. Sihirli formül budur... Gözün oynaşta ise hiçbiri ile mutlu olamazsın, çünkü her zaman daha iyisi olabilir. Bunu evlilik için düşünmüştüm ama otomobil için revize ettim1 puan
-
Yok ayrıca böyle donanım ayrımı olmaz. Not: ilk sayfada zaten bu soru sorulmuş ve yanıtı verimiş.1 puan
-
Bu otomobil turboları konusunda üretildiği kadar başka hiç bir parça konusunda şehir efsanesi üretilmemiştir diye düşünüyorum. Bir yağ buharı eksikti o da geldi. Kısaca yazayım, mühendis değilim, teknik jargona hakim olamayabilirim: Turbo denilen aygıt motorun egzos manifoldundaki havayla döndürülen bir pervane ile emme manifoldunda havanın sıkıştırılarak basınçlı olarak yanma odasına pompalanmasını sağlayan bir aygıttır. Motorun tüm hareketli parçaları gibi bu da motor yağı ile sürtünme aşınmalarına karşı korunur. Ancak turbonun özel bir durumu var, turbo pervanesi hem sıcak atık hava ile itildiği için hem de saniyede dakikada 150.000 devir civarında bir hızla döndüğü için aşırı ısınabilmektedir. Bu nedenle de yağlanmasına özel bir önem gösterilmesi gerekir. Bu zor şartlarda ve yüksek performans ile çalışması nedeniyle de siz çok gayret gösterseniz de 100-120k km civarında ortalama sağlıklı ömrün üzerine çıkması pek mümkün olmaz. Yağlanma konusunda kullanıcı olarak nelere dikkat etmeliyiz: 1. Önerilen bakım aralıklarına uyarak yağın her zaman tam performans verir durumunda olmasını sağlamaya gayret edeceğiz. 2. Motor soğukken yağlanmanın mükemmel olmaması nedeniyle asla zorlamayacağız ve yüksek devirlere çıkmayacağız. Bu rölantide çalıştırıp bekleme anlamına gelmez, çünkü rölantide yeterince güçlü ve ısı üretici patlamalar oluşmadığından motorun ısınması daha uzun sürecek, dolayısı ile motor daha uzun süre soğuk çalışacak ve motor korunacağı yerde daha çok zarar görecektir. Rölanti tuttuğu anda kalkışla 1500-2000 dd aralığında dikkatli bir şekilde kullanmak daha yararlıdır (bu devirler kış ısıları için geçerlidir, yazın ilk çalışmada %30-40 ilave edilebilir) 3. Uzun süre yüksek devirli kullanılmışsa motoru kapatmadan 30-60 saniye bekleyeceğiz. Neden mi? Turbo pervanesi aşırı sıcakken motoru aniden kapattığınızda yağlanma kesilecek ve fakat atık gazlar nedeniyle kısa bir süre pervane dönmeye devam edecektir, bu da yağ filminin kopmasına ve pervane milinin içinde bulunduğu yuvaya aşırı ısı nedeniyle az veya çok kaynamasına neden olabilir. Bir süre beklediğinizde pervane normal çalışma ısısına gelecek ve bu risk ortadan kalkacaktır. Ancak günlük şehir trafiğinde ya da medeni devirlerde kullanıldığından risk oluşturacak düzeyde bir ısınma gerçekleşmeyeceğinden bu bekleme süresine uymak gerekmez, bu konuda varsa start-stop sistemine güvenebilirsiniz. 4. Düzgün yakıt kullanılmasına özen gösterilmeli, kötü yakıt kullanıldığında tam yanma gerçekleşmez ve çiğ yakıt egzos yolu ile atılırsa kurumlaşma olarak turbo pervanesine oturacak ve bir süre sonra sıkışmaya neden olacaktır. Sonuç: - Rölantide bekleme yarardan çok zarar getirir - Aşırı zorlanmış motor dışında 5-10 saniyeden fazla beklemek gerekmez - Start-stop çevre açısından faydalı bir araçtır, çok yönlü kontrollü çalışması nedeniyle motora ve turboya zarar verme olasılığı çok düşüktür.1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.