2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
16-05-2014 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Çok Değerli Focusseverler! Uzun bir araştırma neticesinde aldığımız 2013 model (Ararlık ayı) titanyum+smart+nav donanımına sahip sedan beyaz aracımızın ilk beş bin kilometresini tamamladık. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki bu arabayı alma aşamasında bu forumdan çok yararlandım. Emeği geçen ve değerli katkılarıyla bu forumu zenginleştiren herkese çok teşekkür ederim. Burada tereciye tere satmak niyetinde değilim. Onun için biraz farklı bir üslupla focus'la olan bağımızı ve izlenimlerimizi aktarmaya çalışacağız. FOCUS'UN KATI HALİ: her ne kadar yeni kasası çıkmış olsa da- ki ben şu anda kullandığımı daha çok beğeniyorum- yeni alacaklar için izlenimlerimizi paylaşmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Bir aracı diğer araçlarla kıyaslamanın doğru sonuçlar vermeyeceği kanaatindeyim. Çünkü her araba belirli bir standardın ve zevkin ürünüdür. Bir arabayı sever, beğenir ve alırsınız. Aldıktan sonra başka arabalarla kıyaslamak bana her zaman saçma gelmiştir. O nedenle araca ait yorumlarımı yazarken başka arabaları referans almadım. 1- Sedan kasa oldukça dikkat çekici. Ben buradayım ve güzelim diyor. Yolda size takılan gözler bunun ispatı... 2- İç mekan konusunda çok sorun yaşamadım. Dar olduğunu düşünmüyorum. 3- Kokpit oldukça başarılı, Far düğmeleri inip binerken dizinize takılmasa harika olabilirdi. 4- Direksiyon simidinin tasarımında eleştirdiğim şey; telefon ve radyo kumandalarının sabit olmaması. Bazen sürüş sırasında eliniz kumandaları yakalayamıyor. Parmaklarınızın mutasyona uğraması işten değil... Tepkiler ise çok güzel. 5- Sony ses sistemi ve snyc 10 üzerinden 8 puan alır. Yüksek desibelde özellikle iç aynanın müziğin ritmine katılması aynadaki görüntüye değişik bir hava katıyor. 6- Navigasyon ve geri görüş kamerası çok başarılı. 7- Otomatik park mükemmel. Tanıtım yaptığım herkes çok beğendi. 8- Kolçak berbat. kolunuzu koymak için bir hayli çaba sarf etmeniz gerek. sakın taktırmak için uğraşmayın. 9- Özellikle kolçak altındaki dandik plastik en ufak bir tırnak darbesini meteor düşmüş gibi gösterebiliyor. 10- İlk başta ön konsol ve kapılardan gelen gıcırtı sesleri size -acaba bu nedir kardeşim? Vidaları sıkmayı mı unuttular dediriyor. 11- Bagaj hacmi yeterli sıkıntı yok. 12- Yol tutuş denilen kavramı anlamak isteyenler mutlaka denesin. 13 Romatizması olanlar mutlaka otomatik vites alsınlar. Şehir içinde vites değiştirme dizinizde ağrı yapabilir. 14-Uzun yolda inanılmaz keyifli yolculuklar sizi bekliyor. Yolcuların ifadesiyle -yer uçağı- gibi. 15- ön ve arka camlar arasındaki renk farkı aracı önden başka arkadan başka gösteriyor. İki araba almış gibi oluyorsunuz... 16- Her iki gösterge ekranının geniş olması harika. 17- Focus çiçeğinin sürüş performansınızı ölçüp puan vermesi çok hoş. 17- Dizel motora alışıp hakkını vererek kullandığınızda dikiz aynanızda bir sürü araba görüyorsunuz. FOCUS'UN SIVI HALİ: Yakıt tüketimi konusunda oldukça iyi. Özellikle hız sabitleme yapılabilen sürüşlerde mükemmel performans sunuyor. Şu anda genel ortalama 6.4 Tam depo dolum yaptığınızda içeriye gelen ses, sizin kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Müthiş bir şelale sesi... FOCUS'UN GAZ HALİ: Focus oldukça havalı bir araba. Konforlu ve burada saymaya gerek olmayan bir çok güzel özelliği var. Her bindiğinizde size sürprizler yapıyor. Özellikle benim gibi heçbek arabadan focusa geçmeyi düşünenler alışmakta biraz zorluk çekebilir. EKSİKLER: Otomatik vites. Dokunmatik ekran ve forumda belirtilen diğer hususlar. Hepinize kazasız belasız sürüşler dilerim. umarım faydalı olmuştur.1 puan
-
Bu inceleme 2011 model Focus III 1.6 Ecoboost Titanium paketli 5 kapı HB araç ile ilgilidir, kendilerini yaklaşık bir aydır tanımaya çalışıyorum, erken izlenimlerim Yakup Çağatay'ın tanıtım yazılarından alıntılarla süslenmiş hali ile aşağıdadır. Son yazmam gerekeni en baştan yazayım da okuma tembelleri sıkıntı çekmesin, Focus'un 3. nesline çok çabuk ısındım, incelemede bu modeli sınıfına ve marka standartlarına göre sürüş keyfi, sürüş konforu, sürüş güvenliği ve performans açısından başarılı buldum ve hedef kitleyi de iyi tanımlamak kaydı ile alınası bir araç olduğu görüşündeyim. Kuşkusuz zaman içerisinde kullanıcı talepleri doğrultusunda iyileştirmeler gerçekleşecek ve bu haliyle dahi çok olgun bir izlenim uyandıran model daha da gelişecektir. Şimdi gelelim okuma meraklılarına yönelik açılıma. TASARIM Modeli incelemeden mutlaka Ford'un hedeflerini de gözetmek lazım. Yeni Focus ile Ford ilk kez dört kıta ve 120 ülkede standart bir modeli tüketicinin beğenisine sunmaya karar verdi. Bu da Kenya'lı ile çinli'nin, Brezilya'lı ile İngiliz'in ve hatta Amerikalının zevklerine hitap edebilecek bir model üretme gerekliliğini beraberinde getiriyordu. Hal böyle olunca uç tasarım öğelerinden uzak, genelde iyi kabul görmüş halefi ve Ford'un diğer modelleri ile ilişkisini koparmayan, herkesin kolayca beğenebileceği, ya da belki daha doğru ifade etmek gerekirse rahatsız olmadan benimseyebileceği bir modelin tasarlanması kaçınılmazdı. Sonuçta ortaya çıkanı hepimiz görüyoruz, nefret eden hemen hiç yok, ama ileriye bir tasarım adımı olarak algılayan ve sırf tasarımı nedeniyle araca hayranlık duyan da pek yok. Aslında yakından incelendiğinde Ford'un kinetik tasarım ilkelerine uyumlu, geniş ön panjur, gösterişli farlar, çamurluklardaki vurgulamayla daha da etkileyici hale gelen yüksek omuz çizgisi, bir-iki santimetre fark ile de olsa eski modelden daha uzun (hem boy, hem dingil mesafesi), daha dar ve daha alçak yapısı ile tasarım dinamik ve oldukça da etkileyici bir görüntü oluşturuyor. Yeni tasarım sürtünme katsayısını da 0,318'den 0,295'e düşürerek %7 oranında azalmasını sağlamış. Bu arada anlamsız tasarım öğeleri de yok değil, öndeki üçgen simetrik yan kör panjurlar (ya da adına ne demek gerekirse), sedanlardaki fazla oynanmış bagaj kapağı yapısı ve sedanın benzin depo kapağı buna birer örnek. Sonuçta tasarım zevk meselesi, bu araçta tasarım çoğu kişi için bir edinme kriteri olmadı ya da olmayacak büyük olasılıkla Kişisel görüşüm: Focus imrendiren bir tasarıma sahip değil, ancak çizgileri yine de ilgi çekici ve aracı özellikle siyah renk ağırbaşlı ve güçlü gösteriyor. Bence sınıfın tasarım şampiyonu hala Astra, dün yan yana durduklarında bunu bir kez daha anladım, ama Focus'a da hayranlıkla olmasa bile beğenerek bakabiliyorum. Tasarım öğelerinden HB'de özellikle beğendiklerim: + Benzin depo kapağının yerleşimi, + Yana doğru uzayan arka stoplar, + Kenardaki sahte panjur üçgenleri bir kenara bırakmak kaydı ile dinamik ön görüntü, özellikle seksi spoyler dudakları İÇ MEKAN Ses sistemi övgüyü hak ediyor. Bir arkadaşım araca bindiğinde "Aaaa Vertu mu yapmış bunu!?" diye hayretini gizleyemedi. Gerçekten Ford yetkilileri de bu sistemin tasarımında cep telefonlarından esinlenildiğini belirtiyor. Sağ tarafta sayısal tuşlar, solda ise kaynak seçim tuşları var. Ortada konumlanmış ses ayar düğmesi aynı zamanda açma kapama işlevini de yerine getiriyor, onun üstünde de beş yollu imleç sistemi var. Cihaz CD üzeriden mp3 çalabildiği gibi torpido gözünde yer alan USB veya 3,5 mm jak girişi ile değişik ses kaynaklarının bağlanmasına izin veriyor. Söz gelimi ben 16 GB'lık bir flash bellek takarak binlerle parça arasından seçim yapıp dinliyorum. Çok güzel! Ses kalitesi fazlası ile yeterli hatta fazla bas ağırlıklı denebilir, sanki subwoofer var gibi çalıyor. Ancak bas, mid, tiz ton ayarları, o da yetmezse değişik seçenekler sunan eşitleyici (equalizer) ile zevkinize uygun bir ses çıktısı almanız mümkün ve HiFi konusunda da oldukça meraklı ve titiz bir kişi olarak detaylı, doğal, keyif veren bir ses verdiğini, sık dinlediğim klasik müzikte bile çok doyurucu olduğunu söyleyebilirim.. Cihazın kullanımı da oldukça işlevsel ve sürüş esnasında dikkat dağıtmıyor. Burada parantez açıp bu tasarımın Sony'den daha iyi olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bluetooth üzerinden telefonu da ses sistemine bağlayıp tümüyle ses sistemi üzerinden kullanabiliyor, telefonun rehberine ulaşarak ya da ses sistemi tuşlarından numara çevirerek arama yapabiliyorsunuz. Ayrıca sesli komut sistemi de radyonun pek çok işlevine konuşarak kumanda etme imkanı sunuyor, binenleri çok şaşırtan bir özellik ve sorunsuz çalışıyor (hoş bu Linea'da bile iki sene önce vardı ayrı mesele). Sesli komut sistemi aynı zamanda klimayı kontrol etmek için de kullanılabiliyor. LCD ekranlı çift yönlü otomatik klima sistemi kumandaları ses sisteminin hemen altında ayrı bir bölmede yer alıyor. Görsel olarak şık, kullanım olarak da başarılı bir sistem. Havalandırma mazgalları çok yönlü ayarlanabiliyor, fan sessiz ve güçlü üflüyor ve klima kısa sürede soğutuyor. Isıtmalı ön cam nedeniyle buğu gidermede klimaya pek ihtiyaç kalmıyor. Klimanın hemen altında değişik kontrol düğmelerinin konumlandığı bir alan var, benim aracımda orada ön cam, arka cam ısıtma ve otomatik start/stop sistemi düğmeleri var. Genel görüntüye uyan, ulaşması zor olmayan bir düğme paneli olmuş. Orta konsol asimetrik yerleşimli vites kolu ve hemen solunda yer alan el freni kolu ile devam ediyor. El freninin sıradışı yerleşiminin avantajı belli: Kolçak ve bardaklıklar için iki koltuk arasında geniş bir alan sağlıyor. Ayrıca direksiyona yakınlığı nedeniyle el frenli manevralara meraklılara kolaylık sağlıyor. Dezavantajı ise vites kolunu biraz direksiyondan uzaklaştırması, ancak bu pratikte sorun oluşturmuyor, ben kendimi genelde seyir esnasında sağ dirsek kolçakta, sağ el vites topuzunda ve sol el 9 hizasında direksiyon çatalını üç parmakla tutar vaziyette yakalıyorum, o kadar rahat sürülüyor yani... Titanium harici donanımlarda da vites kolunun yeri değişmiyor, ancak kolçak olmadığından el freni normal yerinde ve vitesin sol yanında küçük bir eşya gözü bulunuyor. İç mekanda tavanda önde ve arkada birer tane olmak üzere LED'li iç aydınlatma üniteleri var, aynı zamanda okuma lambalarını da içeriyorlar, ışıkları güçlü ve göreceli geride, baş hizasında konumlandığı için sürüş esnasında yakılmak zorunda kalınırsa göz almıyor. Ayrıca kapı içi cepleri, açma kolunu, orta bardaklığı aydınlatan loş kırmızı bir LED ışıklandırma var, o da hoş (!), ancak zevk meselesi doğal olarak, beğenmeyenler menüden girip devre dışı bırakabilir. Far ayar düğmesi güzel tasarlanmış, kullanımı kolay, ayrıca güzel bir ayrıntı da yükseklik ayar düğmesinin gömük olması ve basınca çıkması. Böylelikle her yıkatmadan sonra ayarı düzeltmeye gerek kalmıyor. Farlar standart halojen, adaptif falan da değil, Xenon farlar X-paketle birlikte geliyor ve birkaç önemsiz ilave ile bu paketin maliyeti 5000 TL'yi bulduğundan bana cazip gelmedi. Şu haliyle bile farlar gayet yeterli. Gece yağmurda kullanırken dahi sıkıntı çekmedim. Sinyal ve silecek kumanda kolları da çok kaliteli ve kullanışlı. örneğin uzun far devreye girerken çat çat ses yapmıyor, kısa bir dokunma ile değişim gerçekleşiyor. Bu arada silecekler hassasiyeti ayarlanabilen yağmur sensörü ile düzgün tepki vererek çalışıyor, ortadan iki yana açılıyor ve camda silinmemiş nokta bırakmıyor. İşi bittiğinde de mahcup bir hareketle kaputun altına çekilerek aerodinamiyi bozma veya ses üretme gibi olumsuzluklara izin vermiyor, güzel bir detay. Genel anlamda iç mekanda insanı tatmin eden bir kalite hissi var. Hız kontrol sistemi direksiyon göbeğinin solundan, ses açma kapama, telefon açma kapama ve sesle kontrol düğmeleri ise göbeğin sağında yer almış durumda. Sonuçta direksiyon üzerinde toplam yaklaşık 20 hareketli parça ile onun birkaç misli işlevi kontrol ediyorsunuz ki bu belli bir öğrenme ve alışma süreci gerektiriyor. İç mekanda çok sayıda göz var, kapı içi cepleri oldukça geniş, far düğmesinin altında gizli bir göz, kolçak içinde geniş yer, dikiz aynasının hemen üstünde gözlük kılıfı, arka kapı içi cepleri, arka koltukların yanlarında ikişer cep, kolçak önünde iki bardaklık (biri küllüğü de içeriyor) bunlara örnek. çakmak ve küllük kolçağın önünde ulaşılması zor bir yerde ve sürüş esnasında kullanımı ciddi güvenlik açığı oluşturacaktır. Zaten küllük hemen stepnenin yanında ebedi istirihatgahına gitti. Ön koltuklar göreceli sert ve fakat çok rahat, ayrıca yan destekler çok iyi kavrıyor ve virajlarda koltuktan savrulmayı önlüyor. Ayarlanabilir bel desteği de konforu arttırıyor. Ancak beld destek ayar kolları kolçak tarafından kapatıldığı için kullanımı çok kolay değil. Zaten bir kez ayarladıktan sonra çok değişmeyeceği için bu da sorun değil. Arka koltuklar da rahat ancak bacak mesafesi sürücü iri, arkada oturan da iri olunca yetersiz kalabilir. Ancak ben önde, eşim arkada çok rahat sığdık. Yine de uzunluğu artmış bir araçta arka yerleşimin daha rahat olmasını beklerdim, maalesef yatık cam ve geniş ön konsol tasarımına gitmiş kazanılan alan. Bir de arka kafalıklar çıkıkken görüşü azalttığı, inikken de oturanda omuzların arasına basınç uyguladığı için nasıl ayarlayacağımı bilemedim. Uzun yolda arkada birisi oturacak olursa çıkartmaya karar verdim. Aykırı bir diğer özellik de (sanırım tüm yeni modellerde var) kapılar kapandığında B sütünu ile kapı trimi arasında kalan ve parmak girecek genişlikteki mesafe. Bir arkadaş bunu işçiliğin kötülüğüne bağladı mesela, ki alakası yok. Sanırım sürtünebilecek yüzeyleri azaltarak ek sesleri engellemek amacı güdülüyor. Bagaja da değinip motor özelliklerine geçelim. Daha önce de çok konuşuldu, "coupe" benzeri tasarım çizgisi nedeniyle arka oldukça alçak sonlanıyor, bu bagaj yüksekliğini olumsuz etkiliyor, buna bir de tam boy stepneyi ekleyince derinlik ve genişlik olarak yeterli ancak yükseklik olarak yetersiz bir bagaj söz konusu. Bu haliyle çok çocuklu ailelerin yaz tatiline çıkarken lastik tamir kiti alıp stepneyi köpüğü ile birlikte evde bırakması tek çare gibi görünüyor. Yine de çok dramatize edilecek bir durum değil ve zemin halısının altında kalan çok gözlü alan da birçok ıvır zıvırı ortadan kaldırıyor. Muhtemelen 2012 modellerindeki diğer bir iyileştirmede yarım stepne olacaktır. Bagaj kapağında içten tutacak yerler mevcut her iki tarafta ancak yukarıdan aşağıya çekip kendi haline kapanmaya bırakırsanız çok kuvvetli çarpıyor, ortalarda yakalayıp frenlemek gerek. MOTOR ve ŞANZIMAN Motor kaputu ön panelin sol alt yanındaki kolla açılıyor, ve kaputun sağında kolay ulaşılabilen bir kilit mandalı var. Kaput bildiğimiz sabitleyici çubuk ile sabitleniyor, asansörlü sistem henüz(!) yok. Motorun üstü izolasyon malzemesi ile doldurulmuş bir kapak ile örtülü, aynı şekilde altta da sıkıştırılmış elyafa benzer bir maddeden yapılmış kaplama mevcut. Birincisi ses izolasyonu için yararlı iken ikincisi de motorun temiz kalmasına ve aerodinamiğe katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Tüm bakım ve ikmal noktalarına ulaşmak kolay. Bu arada çamurlukların içleri çok etkili bir davlunbaz sistemi ile kaplanmış ve bu davlunbazlar tekerleğin önüne ve yanına doğru birkaç santimetre uzuyor, tuhaf bir görüntü - sanki kesilmesi unutulmuş gibi, ne amaçla yapıldığı konusunda bilgim yok, ama çamurluk içlerini temiz tutmak veya araç altındaki hava akımını düzenlemek gibi varsayımlarda bulunabilirim. Araçta kullanılan EcoBoost motor hafif, komple alüminyum yapısı ile üç önemli teknolojiyi kullanarak verimliliği arttırıyor: merkezi olarak yerleştirilmiş yüksek basınçlı doğrudan enjeksiyon sistemi, düşük ataletli turbo ve çift bağımsız değişken zamanlamalı eksantrik (Ti-VCT). Bu kombinasyon daha büyük hacimli bir motorun güçlü düşük devir torkunu çok daha küçük bir motorun boyutları, ağırlığı ve yakıt ekonomisiyle sunulmasına olanak tanıyor ve dizelle benzinlinin performans avantajlarını birleştiriyor. EcoBoost motor 5700 d/d'da oluşan 180 BG'lik yüksek gücü, çok geniş ve düz bir tork eğrisiyle birleştiriyor ve 1,600-5000 d/d arasında 240 Nm tork sunuyor. Motor ayrıca geçici olarak turbo basıncını yükseltme özelliği ile sollama ya da sıkı hızlanma sırasında 15 saniyeye kadar süreyle 1,900 ile 4,000 d/d arasında torku 270 Nm'ye yükseltebiliyor. Kağıt üstünde böyle, peki gerçek hayatta nasıl? Motor Start/Stop düğmesi ile çok hızlı bir şekilde devreye giriyor ve daha soğukken bile sarsıntısız ve düzenli çalışıyor. Motor sesi özellikle rölantide iç mekana hemen hiç yansımıyor, hatta müzik dinlerken otomatik start/stop sistemi devrede iken motorun durduğunu çoğu zaman göstergelere bakınca fark ediyorsunuz. İlk kalkıştan itibaren ivmelenme güçlü ve istikrarlı. Geniş tork bandı nedeniyle sık vites değiştirmek gerekmiyor, neredeyse 1000 d/d'dan itibaren kesintisiz ivmelenme mümkün, ve bir üst vitese geçtiğinizde gene ideal tork değerleri ile devam ediyorsunuz. Ancak klasik Ford özelliği yine de hissediliyor, emisyon kontrolü adına gaz pedalı hareketlerine hafif (ama gerçekten hafif) bir ataletle cevap alınıyor, ya diğer bir deyişle "arkana tekme yemiş gibi" fırlamıyor. Muhtemelen bu etki nedeniyle daha önce forumlardaki performans meraklısı bazı arkadaşlarımız bu motordaki beygirlerin kalitesi konusunda kuşkuya düşmüşlerdi. Sonuçta bir yarış arabası değil, sportif bir aile arabası söz konusu, ancak bu motorla her şartta kesinlikle çok akıcı, hızlı, keyifli ve konforlu bir sürüş yapmak mümkün. Diğer bir deyişle motor çok ama çok tatmin ediyor. Turbo motorlardaki manifold özelliği nedeniyle kabine yeterince ses gelmemesi ve sportif araç sürüş algısının sağlanamaması yüzünden Ford emme sistemine bir "ses üreticisi" eklemiş, bu seçilen motor frekanslarında sesi güçlendirerek, hoşa giden motor seslerini kabine aktaracak şekilde ayarlanmış. Sistem normal yolculuk sırasında düşük ve konforlu bir gürültü düzeyi sağlarken, hızlanma sırasında hoş, sportif denebilecek bir ses sağlıyor (komik ama etkili). Motoru 115 BG TDCi ile karşılaştırmak gerekirse düşük devirden ivmelenmesi sanki daha bir akıcı, tork ve buna bağlı çekiş ikisinde de benzer, ancak dizelin 3500-4000 d/d'da soluğu tükenirken benzinlide 5500-6000 devire kadar akıcı ve etkili bir hızlanma sağlanıyor, bu benim için önemli bir keyif faktörü 6 ileri şanzıman da motorla mükemmel uyum içerisinde, vites aralıkları gayet iyi seçilmiş; vites yolları oldukça kısa, geçişler çok net ve kolay, sık sık zevkine vites değiştirmek geliyor içinizden. 5 ve 6.vitesler tasarruf vitesi gibi düşünülmüş, 5.viteste 1000 d/d hızı 40, 6.viteste ise yaklaşık 47 km/saat; diğer bir deyişle 3000 d/d ile 6.viteste 140 km/saat üzerinde bir hızınız oluyor. Bu düşük oranlara rağmen üst viteslerde bile güçlü tork nedeniyle ivmelenmede hiçbir zaman eksiklik hissedilmiyor. Maksimum hızı hiç denemedim ama muhtemelen 5.viteste ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Otomatik Start/Stop sistemi araç boşta dururken, frene basıldığında, örneğin trafik ışıklarında, otomatik olarak motoru durduruyor ve sürücü hareket etmek için debriyaja bastığında motoru yeniden çalıştırıyor ve araç dururken harcanan yakıttan tasarruf ediyor, bu miktar benim trafik ve kullanım şartlarımda 0.4 l/100km civarında. Otomatik sart/stopun gerçekleşmesi için akünün dolu, motorun sıcak olması ve klimanın devrede olmaması gerekiyor. İstenmezse konsoldaki düğme vasıtası ile veya debriyajı basılı tutarak sistemi devre dışı bırakmak mümkün. Sistem artık çok hızlı ve güvenli çalışıyor, başta kafasına göre takılıyor ve bazen devreye giriyor bazen girmiyordu, küçük bir araştırma sonrasında aracın sergi alanından şasi kutup başı sıkılmadan çıkarılmış olduğunu fark ettim, sıktıktan sonra her şey normale döndü. Bu sistem gerekli mi derseniz çok kolay cevap veremem, çok hızlı devreye girmesi, biraz ağır dur kalklı trafikte sürekli motorun kapanıp açılmasına neden olabilir, bunu debriyaj yolu ile kontrol etmeye çalışmak da ayrı bir stres konusu. Ayrıca bu kadar sık durdur-çalıştırın uzun vadeli sonuçları konusunda henüz fazla bilgi ve deneyim birikimi de yok. Kısacası aracında bu sistem yok deseler hiç üzülmezdim. Bu arada daha 1000 km yapabildim, hepsi şehir içi, ekonomi odaklı kullandığım da söylenemez, tüketim göstergesi şu anda 7.8 - 8.2 l/100km arasında göstermekte, sanırım ve umarım daha da düşer zamanla. bu haliyle bile bence çok iyi bir değer. Bir-iki kelime de aktif ızgara sistemi üzerine: ön panjurun hemen arkasında radyatöre giden hava akımını kontrol eden bir ızgara sistemi var. Motor soğukken lameller kapanarak hava girişini kesiyor ve ısınma daha hızlı gerçekleşiyor, ısınınca da açılıyor ve radyatör soğutuluyor. Doğal olarak kışın soğuk havalarda bu sistem kapalı kalarak hem hızlı ısınma hem de aerodinamiye olumlu katkı sağlayarak tüketimi düşürüyor (ihmal edilebilecek bir düzeydedir olasılıkla). Antalya'da pek kapalı kalabileceğini de zannetmiyorum bu arada... Gerçekten motor henüz çevre ısısı düşük olmasa bile şaşılacak derecede çabuk ısınıyor ve birkaç dakika içinde start/stop devreye giriyor. Ancak fark ettiğim diğer bir husus da eski aracımın aksine bunda stop ettikten sonra çok daha sık ve uzun süreli fanın çalışmaya devam etmesi, hele ki hava sıcak değilken bunu yapması ilginç. Alttan üstten izolasyonlu motor yazın +35 derecelere bakalım nasıl dayanacak... SüRüŞ öZELLİKLERİ Müthiş, evet aynen öyle, müthiş. Direksiyon sistemi elektronik destekli, direksiyon aktarma oranı kısaltılmış (16:1'den 14.7:1'e), tur sayısı da düşürülmüş (2.6), böylelikle hızla tepki veren bir direksiyon sistemi sağlanmış, elektronik destek motor gücünden çalmadığı gibi hız arttıkça sertleşecek şekilde de programlanmış, park ederken pamuk gibi dönen sistem yüksek hızlarda direnci arttırarak güvenli hale geliyor. Bununla beraber dönüş çapının 10.6'dan 11 m'ye uzadığını da belirtmek gerek, manevralarda biraz sevimsiz bir sürpriz olarak kendini belli ediyor. Gövde yapısında yüksek güçte çelikler %55 oranında kullanılarak gövdenin esnemeye direnci ortalama olarak bir önceki nesilden %47 daha yüksek hale getirilmiş. Burulmaya karşı sertlikte eski modelden %15 daha fazla. Dinamik özellikleri iyileştirmek ve daha sessiz ve yumuşak çalışmayı sağlamak için bağlantı noktalarındaki yerel sertlik %75'e varan oranlarda arttırılmış. Tatlı sert dengelenmiş süspansiyon sistemi ile birleştiğinde tüm bu yapısal değişiklikler adeta ray üzerinde gidiyormuş etkisi ile eğilmeden bükülmeden her türlü virajı hızla dönebilen bir araç çıkarmış ortaya. Virajı görüyorsunuz, direksiyonu kırıyorsunuz ve bir anda viraj geride kalıyor. Şimdiye kadar yardımcı sürüş sistemlerini devreye sokacağım bir durum olmadı, genelde fazla zorlandığında hafif bir burundan kayma meylini hissettim, incelemem devam edecek. Yardımcı sürüş sistemleri demişken fiyakalı listeyi buraya da eklemiş olalım, elektronik denge programı (ESP) şunları içeriyor: * ABS fren sistemi, ayrıca Elektronik Fren Gücü Dağıtımı (EBD) ve Viraj Fren Kontrolü (CBC) * Acil Fren Desteği (EBA), Elektronik Fren ön Hazırlığı (EBP) ve Acil Fren Uyarısı * çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Motor çekiş Kontrol Sistemini (ETCS) ve Fren Kilidi Diferansiyeli (BLD) * Hidrolik Arka Dingil Takviyesi (HRB) * Motor Yavaşlatma Tork Kontrolü (EDC) * Dinamik Tork Kontrolü (TVC) * Yokuş Kalkış Desteği Antalya'nın sıcaktan parlamış cam gibi kaygan asfalt yollarında özellikle hızlı kalkışlarda TCS çok etkili, kaydırmadan sağa sola çekmeden hızlanmaya imkan veriyor. Aynı şekilde ESP de aracı çok fazla frenlemeden yola sokacak düzenlemeleri çaktırmadan ve gayet başarılı yapıyor. Ani ağırlık değişimleri iyi tolere ediliyor ve Focus I için ben viraj ustası derdim, bu durumda buna ancak sihirbaz diyebilirim. İki küçük eleştiri ekleyebilirim, ilki Mk.1 ve Mk.2 Focus'lar yolu daha keskin hissettirirdi, direksiyonda milimetrik ayarların sonuçları, yol yüzeyi vb kolay anlaşılırdı. Mk.3 bu konuda biraz daha kibar, yanlış anlaşılmasın etkili, hassas ve hızlı yönlendirme mümkün ama his biraz daha künt işte. Tarifi zor yaşamak lazım, eski Spor Trend'i bu anlamda arıyormusun derseniz kesinlikle hayır, ama fark var, yenisi daha Golfvari... İkincisi süspansiyon ilginç bir progresif yapıya sahip, çok yüksek yük binene kadar çok az yatıyor, ancak yük daha da artınca biraz abartılı bir yatma ya da mesela çok sert frenlemede öne yığılma gözleniyor; bu biraz şaşırtmakla beraber aracın iz sürüş ve frenleme mesafesini kesinlikle olumsuz etkilemiyor. Ne demek istediğimi ESP performansını gösteren videoda anlamak olsaı belki: http://www.euroncap....0b-45b5f4c09b9e Peki konfor ne alemde? Daha önce de yazdığım gibi süspansiyon tatlı sert, küçük engebeleri pek rahatsız etmeyecek düzeyde hissediyorsunuz, genelde iyi emiliyor; büyük kasislerde ve yüksek hızda ise çok başarılı, hem göreceli iyi emiyor hem de kontrolsuz salınımlara izin vermiyor. Genel olarak birlikte gelen Conti Premium Contact 2 215/55-16 lastiklerle süspansiyon iyi bir uyum içinde ve sürüş keyfine kesinlikle olumsuz katkısı yok. Ayrıca kabin gürültüsü de çok makul düzeylerde, lastik gürültüsünü neredeyse hiç almıyor, motor sesi zaten yapay olarak içeri veriliyor, bir tek 90-100 km/saat civarında biraz daha net hissedilmeye başlanan rüzgar sesi olabiliyor ki o da rahatsız edici düzeyde değil. Son olarak iki kelimeyle frenler: çok iyi. önde 30 arkada 27 cm çapında diskler aracı kaymadan, savrulmadan, ve ABS'ye pek nadir ihtiyaç göstererek etkileyici bir şekilde durduryor, fren pedal hissi, sertliği ve yolu da tam kıvamında. Eleştirecek bir şey bulamadım. SONUÇ İşteyken bile biran önce işi bitirip gezmek istiyorum hala, bakın dikkatinizi çekerim eve gitmek değil gezmek, mesela bu akşam eve Burdur-Isparta üzerinden gidesim var. Şimdilik öyle bir şey! Bakalım zamanla heveste azalma, eleştirilerde belirginleşme olacak mı? İzlemeye devam edin.1 puan
-
Soğuk günler bitti, yaz geldi peki ya yaz için yapmanız gereken kontrolleri biliyor musunuz? Lastikler,silecekler,amortisörler,aydınlatma elemanları, soğutma sistemi, akü vb parçaların kontrol edilerek fren balataları, motor yağı, yağ, yakıt ve hava filtreleri ile varsa bujilerinde kontrol edilip değiştirilmesinde fayda var. 1-Lastikler Öncelikleriniz lastikler olsun,sürüş güvenliği ve yakıt tüketimini en çok etkileyen parçalardan biri. Diş derinlikleri ölçülmeli ve yan yüzeylerde hasar varsa yenisi ile değiştirilmelidir. Ayrıca kış lastikleriniz hala takılı ise mutlaya yaz lastiklerine geçmelisiniz. --- Lastik Seçimlerimiz ile ilgili başlıklarımız burada yer almaktadır --- Focus (tüm jenerasyon) araçlarınız için lastik basınç değerleri http://www.focusclubtr.com/topic/2718-yaz-geldi-lastik-hava-kontrollerini-yaptınız-mı-uygun-değerler-neler/ 2-Silecek Kış mevsiminde yıpranan silecekleriniz de yaz için hazırlıklı olması gerekiyor. Kontrol edilip eğer işlevi yitirmiş ise tabi ki. Ayrıca silecek suyu tankı da özel temizleyici karışımı ile dolu olmasında fayda var 3-Akü Soğuk havalarda en çok etkilenen parçalardan biri de aküdür. Şarj yoğunluğu kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa yeniden şarj edilmeli ya da saf su miktarı tamamlanmalıdır. Kontroller sonunda hala verim alınamıyorsa yenisi ile değiştirilmelidir. Özellikle ilk parti tdci ve tüm ecoboost sahipleri Start&Stop için daha fazla dikkatli olmalıdır bu konuda. 4-Soğutma Sistemi Öncelikle radyatörün içerisindeki sıvı miktarı, genleşme kabından kontrol edilerek tamamlanması gerekiyor. Ardından sızıntı kontrolü de yapılmalıdır ve termostatı da kontrol ettirmelisiniz bu kontroller sonucunda yoğun yaz trafiğinde yolda kalma riskinizi azaltacaksınız 5-Klima ve Polen Filtresi Yazın en çok ihtiyaç duyacağımız donanım klima. Hem performansı hem de çalışırken insan sağlığını riske sokmaması için kontrol edilmesi gerekiyor. Klima gazı kontrol edilirken havalandırma kanalları temizlenip polen filtresi de değiştirilmelidir. 6-Boya Boya koruma uygulayarak, aracınızın boyasını güneş ışınlarından etkilenmesini azaltabilirsiniz ve ek olarak bu koruma toz,toprak vb şeylerin yapışmasını zorlaştırır. Bu işlemin kesinlikle uzman kişiler tarafından yapılmasını tavsiye ederim tabi siz de dikkatli biriyim derseniz uygulayabilirsiniz. 7-Araç içi koruma Otomobilin kokpiti ve kapı içi plastiklerinin güneşte ısınıp deforme olmaması için yine araç içi koruma malzemelerini kullanmakta fayda var. 8-Aydınlatma Kış mevsiminde yoğun kullanılan far yorulmuş olabilir ki zaten farların ne zaman işlevini yitireceği şansınıza kalmış. Ayrıca eksik aydınlatma ile gezmenin cezasını da hatırlatmış olalım --- Focus 2.5 için ampül değişimi http://www.focusclubtr.com/topic/6839-makyajlı-focus-2-far-sökümü-ampül-değişimi-2008-2009-2010-2011/ Bunları ben yapamam veya bir kaçı için servis'e gitmem gerekir diyenler için ford yaz kampanyasını başlatmış bile, buyrun detayları burada http://www.focusclubtr.com/topic/7588-ford-2014-yaz-servis-kampanyası/1 puan
-
GÜNCELDİR Hep aklımda vardı ama pratiğe dökmek için yazmaya fırsat bulamadım. İstanbul'da aynı karoser ve benzer donanıma sahip olan araçları farklı yakıt ve şanzıman kombinesi ile test edelim mi? Video'ya da çekeceğiz ve bu şekilde hem eğlenmiş oluruz hem de yeni kullanıcılara gerçek bir değer verebilmiş olacağız. Güzergah'da 2 köprü de olacak ama muhtemelen pazar günü bunu yaparız ve trafik olabilecek sahil yollarında da gideriz diye düşündüm hem daha gerçekçi olur hem de pazar günü çok aşırı trafik olmaz. Eğer test yapabilirsek; Herkesin full depo gelmesini rica etmek zorunda olacağım ve hep beraber buluşup tekrar tek bir istasyona gidip aynı anda full'leyip ardından teste başlayacağız. Test sonunda ise bitireceğimiz yerde tekrar depoları aynı şekilde fulleyeceğiz ve bu şekilde tüketimi hesaplayacağız çünkü biz yol bilgisayarlarına güvenmiyoruz Hem de bu şekilde aracınızın doğru mu göstermiş olduğunu görecek olacaksınız (katılanlar tabi) Ayrıca test esnasında harcanan tüm yakıt masraflarını sitemiz karşılayacak yani sizlerin tıkladığı reklamlar ve sponsorlarımız. Kriterler: 1-) Ağırlığının ve sürtünmesinin aynı olması için aynı karoser olması gerekiyor yani 4k veya 5k (Buna talepkarların çoğunluğu ve uygunluğu gösterecek yani isteyenler sürekli yazsın ki seçebilelim) 2-) Yukarıya ek olarak donanım ve jantların benzer olması gerekiyor ayrıca lastik türleri de (artık herkes kışlıktan kurtulmuştur diye düşünerek). Yani standart trend-x style veya titanium (veya standart yerine yine 16'' jantlı) olsun. Hatta hepsi aynı donanım olursa şahane olur yine buna talepkarların araçlarına bakılarak ayarlanacak. 3-) Araçta ekstra yük olmayacak zaruri haller dışında ek yolcu alınmayacak. Benzer donanımlar kullanılarak gidilecek yani klima ve cam konumları aynı olacak.Sis farları kullanılmayacak gibi gibi. Gerekli Araçlar: - 1.0 Eb 125 ps 6 ileri Manuel - 1.6 Atm 125 ps 5 ileri Manuel - 1.6 Atm 125 ps 6 ileri Powershift - 1.6 Eb 182 ps 6 ileri Manuel (bulunamaz ise de test yapılır) - 1.6 Tdci 115 ps 6 ileri Manuel - 1.5 tdci 120 ps 6 ileri Powershift (Not: 95 ps dizel'e gerek yok çünkü hem çok tercih edilmiyor hemde şehiriçi diğeri ile benzer) Not: Ben depomu tam doldurmuyorum ama size katılmak isterim ve video çekimleri için size yardımcı olabilirim diyenler olursa onlar da katılabilir 1 araca kadar onun da yakıtı karşılanacaktır hem de video için diğer arabalarda ağırlık yapmamış olurum ben diğer arkadaşlar da bizimle eğlenmek için masrafını kendi verecek Tabi ki diğer marka model araçlı kişiler de katılabilir Ayrıca buluşma öncesinde veya tahmini zaman ile sonrasında buluşma yapıp oturabiliriz de Tam ne zaman olur diye soracak olursanız yine talepkarların uygun zamanları değerlendirilecek aşağıdaki tarihleri mesajlarınıza motor,karoser ve donanım ile birlikte yazarsanız tamamdır ayarlarız Bu seçimlerde eğer hepsinde ortak nokta bulunmaz ise öncelikli ortak noktayı zaman ve karoser de aramaya çalışacağız, donanımlara takılmayacağız. 14 Haziran 21 Haziran 28 Haziran 5 Temmuz 12 Temmuz Şimdiden katılımcılar için teşekkür ederiz. Bu güzergah örnektir, fikirlere açığız tabiki1 puan
-
abi senin farlar baya bi iskence ettik benim acemiligime geldigi icin biraz fazla harcadim ama arac uzerindeki fari kullanirsan eger 400 lira ile 700 lira arasinda bi maliyet olabilir.1 puan
-
pil ayvayı yediyse bekleyebilir diyeceğim ama 1.5 saat giden pilde henüz ölmemiştir.. en iyisi elinle teslim et. 25 günü kaçırma. açık yazayım ben toshiba nın sadece japon malı hafıza kartlarını kullanıyorum. çok memnunum. laptop um fujitsu, birini 5.5 yıl sonra babamın eve bıraktım, 2. si ni kullanıyorum şimdi çok memnunum.1 puan
-
Sen malından emin isen yollarsın bana ben senin için götürürüm pc'ni servise. Eğer istanbulda tanıdığın yok ve oyalandığını düşünüyorsan1 puan
-
adaptörü taktınız, bir süre beklediniz laptop açıldı.. sonra kapatıp 5 dk sonra açtığınızda sorunsuz açılıyorsa sorun yoktur.. siz pil bitikten hemen sonra takıyorsanız belki kondansatörler boşalıyor dolması içinde beklemek gerekyordur. ama benim bildiğim kondansatörler 5-10 sn de dolar. ***şöyle deneyin, pil boşalmadan, laptopu kapatın. pili sökün adaptörlü çalıştırın.. kullanın 5 dk, kapatıp tekrar açın..sorun var mı yok mu? sorun varsa vardır, anakartla alakalı..yoksa kesin pildir sorun. siz laptop u pilli ne kadar kullanıyorsunuz.. hemen her gün pilli kullanım yapıp 1-3 günde bir şarj ettiyseniz pil ölmüştür.. laptop pilleri 500 şarjlıktır genelde.. cep telefonlarının kılavuzunda bile uyarı vardır. eğer pil tamamen boşalır ve uzun süre kullanılmazsa şarj alması 2-3 dk sonra gerçekleşebilir diye ki benim başıma geldiği olmuştur. lithium pilleri %0 a kadar boşaltmak iyi değildir. %5 in altına düşünce şarj etmek lazım. pil hafıza kaybına uğradıkça performansı düşer. cep pili 1000-1500 mah, laptop pili 4-5000. şarj alması epey uzun sürebilir.. siz **** aşamasını deneyin o fikir verir1 puan
-
Taner bey birde bu sistem için küçük bir video ayarlamanız mümkünmü en azında arayüz menü geçişleri falan nasıl görmek için1 puan
-
Bizde de var o tuşlardan, ekranda alt satırda ek komutlar çıkar, onlar için...1 puan
-
Far olayını çözümledik. Servise gittim Ve far yağmur sensörü bozukmuş garanti den değiştirdiler şuanda normal a döndü.1 puan
-
2014 yılında hiç vermemişim, kimse de hatırlatmamış Hadi devam edelim Nisan 2014 ile Kısa kısa - Nisan ayında hem satışı hem pazar payı arttı. (Satış %6 arttı) - Son 5 aydır pazar payında sürekli artış oldu, son 11 aydır ise sürekli satış adeti arttı. - Toplamda pazar payı 0,2 artarak 7,9 oldu. - Ayrıca önceden 19 ülke vardı bu listelerde 2014 ocak itibarıyla 20 oldu sonuç olarak Romanya katıldı bu ülkeler arasına. - Son olarak ticaride de artış var ve Transit 2014 yılının tamamında sınıfının en çok satanı oldu.1 puan
-
Araba kalmamış ortada http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-hasarli-araclar-arazi-araclari-camlica-otodan-2011-x6-4.0-dizel-tam-dolu-plakali-163979413/detay1 puan
-
Bu videoyu her gordugumde izlerim. İlk defa izlemisim gibide gulerim [emoji2]1 puan
-
1 puan
-
Telefonlara bakmamaya bisey diyemem ama digerleri normal, firma zaten ithalat yapan (ufak) ve (yeni) bir firma, dükkan vs olmayabilir yani. Ben Facebook'tan iletişime geçtim bi kac kere ve sorularıma yanıt aldım.1 puan
-
Arkadaslar bilip bilmedn yorum yapip baskalarini kotulemeyelim. Uzun zamandir bakmiodum foruma bi girdim sedan stop yazio bi bakam dedim benim aracin resimleri. Ben urunu o adanada yeri fln belli deil dediginiz kisi sayesinde bulabildim. Saolsun Metin Bey, oldukca ilgilendi ve sayesinde ordaki fiyattan cok ta ucuza getirildi. Bunlarda resimleri. Taktirali baya oldu bi konu basliginda ekleyecektim ama zamanim olmamisti simdi bu yorumu gorunce yazmak istedim. Ha bide oldukca dikkat cekio ve cok guzeller. Parklar led bar , frenler led , arka sisler led , sinyaller normal. Bulundugum ilde kesin TR, de bi ihtimal sadece bende var arti Sivas' ta yasiyorum adanadaki metin bey ile bi akrabaligim fln yok yani die soleyim dedim. Bide onlerin resminide ekliyorum. Onlarda sayesinde geldi1 puan
-
Merhaba arkadaşlar, göçük 25-30 cm civarına etki yaptığı için mini onarıma girmedi, onun yerine ücretli onarım oldu. 260 tl ye Autoking'de yaptırdım. Alttarafta fındık büyüklüğünde bir kaç boya gerektiren yerde minionarım kapsamında ücretsiz yapıldı. Sonuçta aşağıdaki gibi tertemiz oldu. Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.1 puan
-
Şaka gibiymiş. Geçmiş olsun. Diğer çift kavrama şanzumanlardada böyle bir durum var mı? Varsada yoksada bence bu tip basit şeylerde araç insana uyar, insan araca değil. Nesi otomatik vistes olur aksi taktirde dimi. Ayrıca: frene basmışken öngörü yapacaksa, yapacağı öngörü vites düşürmesi olmalı. Gaza basıncada düzgünce kavrayıp devam etmesi lazım. Bahsi geçen tepki ise vites düşürmeyi becerememiş şanzumanın tepkisi. Şayet kullanıcı frene basmış yavaşlamış. Düşürsene vitesi dimi. Tepkilere gecikmiş ve vitesi ayarlayamamış demek. Nerde kaldı çift kavrama, pehey... Bu tip problemler yazılım optimizasyonu ile halledilmeli. Ama düzgün feedback verecek kanalı kim bilir nedir ne değildir bilemiyorum.1 puan
-
3 günde çinden kargoya veriliyor 7 gün gibi istanbul yada burs ya geliyor fakat 5 gün de bursa da elime ancak geliyor.yaklaşık 15 gün civarı.sipariş vereceğiniz zaman ne kadar kişinin istek yaptığına dikkat edin ilk olmak bazen iyi olmayabilir1 puan
-
Farları bugün değiştirebildim. Görüş kalıtem muazzam arttı. Sektör yapmak için trafikte hata aradım resmen )1 puan
-
Ben ve benim gibi sedan sahipleri merakla bekliyo led stop projesini. Ben mercek projesiyle öncü oldum sende led stopla öncü olmalısın Şaka bi yana sağlık olsun gerisi bi türlü halledilir )1 puan
-
Berk konuyu gündeme getirdiğinde de yazmıştım yine yazayım. Focus'un tüm serilerini kullandım, hepsinin de sınırını bilecek kadar deneyimli sayarım kendimi, sınırı bulmayı da beceririm, o konuda da kuşkunuz olmasın ve Fatih'ün düşündüğünün aksine hemen tüm araçların kendine has birbirine pek benzemeyen yol tutuş özellikleri vardır limitte, deneyimli biri bunu pekala ayırt edebilir. FIII daha fazla yatan, daha konfor odaklı bir süspansiyona sahip, bu kısa turlu ve hızlı tepkili direksiyon ile birleştiğinde başta bir tedirginlik yaratıyor. Ayrıca yine sessizliği ve konforu ile eski serilere göre hızını daha az göstermeyi beceriyor. Bunları alt alta koyduğunuzda aslında viraj hız limitleri değişmeyen ancak sürüşte daha oynak hissi veren bir araç ile karşı karşıyayız. Daha yeni Datça ve Bozburun yarımadalarında 500 km'ye yakın yol yaptım, geniş - dar, düzü hemen hiç olmayan, inen - çıkan yollarda çoğu insanın "deli gibi" diye tabir edeceği şekilde dolaştım, sollama isteklerimde hızlanıp yol vermemeye çalışan araçlar oldu, geçemediğim ve saniyeler içinde gözden uzaklaşamadığım araç olmadı, ve bu süreçte sadece birkaç kere ESP arkayı toparladı, tabii tam kontraya başlamışken hevesim yarıda kaldı maalesef. Bütün bunları övünmek adına yazmıyorum yanlış anlaşılmasın yol şartlarına göre uygun kullanıldığında süspansiyon sistemi 182 PS'lik motorun gücüne bile uyum sağlayacak başarıda, hızlı ve düzgün tepkili, artı bir de konforlu... Hissiyata bakarsanız benim 3 kapı Sport Trend 2000 motorlu FI en iyisi idi, ama bununla da onunla döndüğüm hızlarda aynı virajları kolaylıkla dönüyorum. Gevşek yüzeyli yollarda limit denemek anlamsız olur, aracı değerlendirmek de öyle, ancak o durumlarda da ESP'nin çok düzgün çalıştığını söyleyebilirim. Hissiyatı düzeltmek için coil-over iyi giderdi, ayrı konu.1 puan
-
Mıcırlı yolda her araba kayar savrulur herneyse artık Mesela bi şahin ile focus2 nin yol tutuşu arasında farkı kullanarak anlayabilirsiniz bu dogrudur ama focus 2 ile focus 3 arasındaki yol tutuş farkını nasıl hissediyorsunuz anlamıyorum. Ya hissetme kabiliyetiniz çok kuvvetli ya da kendinizi kandırıyorsunuz. Ben focus 1 de kullandım focus 2 de şu an seat toledo kullanıyorum. Yol tutuş farkı yok hepsi aynı benim gözümde sınırları zorladım ama tehlikeye atmadım kendimi. Şu an gördüğüm kadarıyla hepsi aynı farkı yok lastiklerinde etkisi büyüktür illaki. Ben bu yüzden piskolojiye bağlıyorum böyle durumları. Bi abimde astra g vardı arabasını bize bırakıp bizim arabayla memleketine gitti 1 ay bizde kaldı astra g de de aynı durum vardı focusla hiç bir farkı yoktu yol tutuş hakkında. Performansı ve fren mesafesi arasındaki farkı hissedebildim sadece. Bence bırakın akışına sınırları zorlamayın düz yolda gazlarım ama tehlikeli bi durum hissettiğim an herşeyden önce canımı düşünürüm1 puan
-
Valla mıcırlı yolda Focus 3, Focus 2, Focus 1, Audi A5, VW Golf, Mercedes A vs gibi önden çekişli araçları peş peşe aynı viraja sokalım. İlk giren araba 70 le kayıyorsa son giren araba da 70 le kayacaktır. Ne güvenlik, ne şu, ne bu. Bu şekildeki bir zeminde yol tutuş, lastik vs her neyse bunların performansı test edilemez. Ben 150-160 km gibi bir hızla giderken, tamamen dümdüz bir yolda temiz bir zeminden, mıcırlı bir zemine giriş yaptım. O hızda düz yolda giderken araba hemen hemen 45 derede yön değiştirdi. Şimdi diyebilir miyim Focus 3 ün yol tutuşu kötü. Diyemem! Desem desem mıcırın araba tutuşu kötü diyebilirim.1 puan
-
Kompakt bir araç hb olmalıdır lafına katılmadan edemiyorum ama, sedan da yakışıklı değil mi? Focus 1, Focus 2 bir araç alacak olsam hb daha çok düşünürdüm, ancak F3 e sedan'ın daha çok yakıştığını düşünüyorum, tamamen arka stoplar yüzünden, öncüsü olduğu bir uygulama olan stopları arka direklere koyma işinden vazgeçmese arka tasarımı belki de daha heybetli, focusa daha çok yakışan ve bundan daha şık bir tasarıma sahip bir Focus 3 hb ortaya çıkabilirdi.1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.