Liderlik Tablosu

Kusura bakmayın ama oldukça anlamsız olmuş, virajın açısı, yüzey özelliği, eğim, hız, devir gibi parametreler varken böyle genel açıklamalar ancak yanıltıcı olabilir, hatta deneyimsiz birinin kaza yapmasına dahi neden olabilir.

Performans arttırma amaçlı sorduğunu düşünüyorum. Prensipte kısıtlayıcı dört unsur var egzoz sisteminde: Egzoz manifoldu: Her silindirin kanalı ortak boruya açılıp türbulansa neden olduğundan boşalmayı zorlaştırır, ki bu durumda işimize yaramıyor bu özellik. Katalitik konvertör ya da DPF: Temizleme süreci için havayı filtre etmesi gerek ve bu da akımda yavaşlamaya neden olur. Orta ve son susturucular: Genelde akım hızını çok olumsuz etkilemez, sesi emer niteliktedir, performansa katkısı sanıldığından azdır. Boru çap ve uzunluğu: Fabrika çıkışı üzerinde gelen en verimli çalışan ebaddır ve sanılanın aksine boruyu büyütmek psikolojik etki dışında performansa katkı sağlamaz. Uygun boru çapı için motordan geçen hava akımının hesaplanması gerekir, normalde (devir x hacim)/2 gibi basit bir formülle bu bulunsa bile içine katılan yakıt miktarı ve ısı ile genleşme oranı katsayısı gibi muğlak parametreler bu basit hesabın duyarlılığını olumsuz etkiler, hele bir de işin içine turbo girmişse. Bu durumda genelde HP başına akım olarak ifade edilen ve önceden hesaplanmış değerler kullanılır. Genelde 1 HP için egzoz atımı 0,062 m3/dakika esas alınır. Bu da 180 PS'de (EB için yazıyorum) 11,2 m3/dakika eder. Genelde 1 cm2 alanlı borunun yaklaşık 0,5 m3/dakika akıma izin verdiği düşünülürse bu akımı karşılamak için yaklaşık 5,4 cm çapında bir boru gerekecektir. Üstündekini ölçmedim ama yakındır. Daha geniş boru kullanılması hava akımını olumsuz etkiler ve drenajı özellikle alt devirlerde düşürerek torku azaltır. Bunun bilinmesi önemli, çünkü genelde yanlış yapılır. Tabii performans için esas yapılması gereken standart egzoz manifoldu yerine her silindir çıkışını ayrı bir boru ile 30-50 cm civarında uzağa taşıyan ve orada birleşen "headers" diye tabir edilen sistemin kullanılmasıdır. Hazır "headers" bulmak kolay olmadığından ve yenisini yapmak da özellikle blokla bağlantı için standart manifolda boru kaynatmak, dört ayrı boruya yer bulmak vb. sorunlar nedeniyle zor olduğundan bu modifikasyon pek kullanılamıyor. Katalitik konvertörü sökmek de performansta hissedilir artış sağlayacakken çevreye getireceği yük nedeniyle devre dışı bırakılması sakıncalı görülmeli... Bilmem sorularına cevap oldu mu? Tabii bizim atölye işi susturucuların ne kadar akım kısıtlayıcı olduğunu saptanak pek kolay değil. Bu nedenle egzoz ne kadar çok dayanırsa o kadar mutlu olacağım.

Ben de diyorum LPG kısmı nereye gitti bu yazının diye:) İspanya-Hollanda maçını izlerkendaldım sandım..Meğer moderatör hemen müdahale etmiş.İnşallah buna da müdahale etmez konu dışı diye:) Özetle yarın ÇİFT KİLİDİ DENEMEYE gerek yokmuş

set geldi alelacele çekimler bunlar montaj sırasında tekrar yeni fotolar da eklenecek

Başlıkta da yazdığım gibi Apple bugün bildiri yayınladı; Tüm Türkiye (Avrupa) Garantili iPhone 3GS, 4, 4S sahiplerininin USB adaptörlerini güvenlik riski doğurabilir diye. Yapmanız gereken şey aşağıdaki fotoğrafa bakıp eğer soldaki gibiyse adaptörünüz, yani ''A1300'' ise değiştirmeniz faydanıza. Apple ücretsiz olarak bu değişimi sağlayacak. Eylül 2009'dan Ekim 2012'ye kadar satılan modeller de bu adaptör yollanmış Aşağıdaki ülke cihazları Albania Austria Belgium Bulgaria Croatia Czech Republic Denmark Egypt Finland France Germany Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Latvia Lithuania Luxembourg Macedonia Moldova Montenegro Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia Slovenia South Africa Spain Sweden Switzerland Turkey Vietnam Yahu o kadar türkçe yazdık meğer yazılmışı varmış işte link: Haber linki O link'e tıklayarak nereden değişim yapabileceğiniz öğrenebilirsiniz: Randevu Linki i5 sahipleri de buraya bakmayı unutmasın Bizde varmış 4S bu

İstersen hacettepe'ye ilet biz değişiriz

Bende bu ara çevremdekilerin sürekli LPG ile yaptıkları km leri anlatınca önce aracımızı dizel başka bir araçla takas etmeyi düşündüm (forumda konu açmıştım 2013 model focus ile ) sonra LPG düşünmeye başladım yıllık en fazla 10 bin km yaparım (genelde 7-8 bin) şimdi siz 15 bin km demişsiniz bu durumda en mantıklısı benzin ile sürüşe devam gibi görünüyor.

Arkadaşlar tünaydın Aşırı iş yoğunluğundan buraya yazamadım. Hafta sonu Murat arkadaşımızın önerdiği Muşluoğlu servisine gittim. personel çok sıcak ve samimi bir şekilde karşıladı. kilometre ayarlarını ve gerekli güncellemeleri arabaya attılar bu işlemler için herhangi bir ücret talep etmediler. Gittiğimde bizim servisi nasıl duydunuz diye sorduklarında bende bizim focusclub daki Murat arkadaşımız vasıtasıyla olduğunu söyleyince. Servis Satış müdürü Kaan Kanık isterseniz sizin club üyelerine bizim servisimize gelirse özel indirimler sağlayabiliriz gibi bir öneride bulundu. Bende bu konuda külüp adına cevap veremeiyeceğimi ama önerinizi külüp ile paylaşacağımı forum yöneticilermizinde uygun görürse sizlerle irtibata geçip detayları konuşabileceğini söyledim. Bilgilerinize.....

Tabiki 3000TL ona verecek param yok. Hem öğrenmek istiyorum hemde belki ucuz ama efektif birşey yakalarsam bilinçli olarak almak istiyorum. Şayet benim hayatıma 3000TL edecek bir fayda katmayacak

Headers sistemleri 4 - 2 -1 veya 4 - 1 olabilir, mesafe olarak da 30 cm bağımsız gitmesi gerekli ve yeterli, yani en kısa olanı dersek standart manifoldun günahı kalmaz. Borular birleştiğinde genelde birleşen boru çapı gelen borunun çapının 1,3 katı ya da alan olarak 1,75 katı olmalı.

Cat-back konvertör tabiri doğru değil, cat-back egzoz sistemi denilebilir, bu da konvertörün hemen arkasından tampona kadar bütün sistemi anlatır. Buradaki "cat" catalytic converter"in "cat"ı... Konvertörü ya tümden çıkaracaksın, "downpipe", yani düz boru, takacaksın ve çevreyi kirleteceksin, ki bu bireysel anlamda bakılırsa verdiği zararı abartıyorum diye algılanabilir, ama örnekler çoğaldıkça dünyanın gelecek nesillerini koruma adına sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz, ya da yüksek akımlı konvertör bulacaksın, bunlara da ulaşmak hem kolay değil hem ucuz değil. Bulduysan linkleri paylaş bakalım.

Sizcesi bizcesi yok. Ses yapıyorsa tabiki değişecek. Garantiden olmasaydı ve sizce diye sorsaydınız ''değer mi o ücrete'' diye düşündüğünüz için sorduğunuzu anlardım Fakat aracınız garantide.Ücretsiz olarak devirdaim sıfırlanıyor. Daha ne olsun.

Ben de volanti degistirmistim ama degisen bisey olmamisti ☺

@Halil İ., Forumun neredeyse tüm bakım başlıklarında sorulan sorular bunlar biraz baksanız bulabilirsiniz özel bir başlık yok. Uygun parça olduğu sürece herşeyi yapabilirsiniz

Drag arabasının benzin ibresi bizim km saatinden hızlı hareket etti

Nostalji takılıyorum Aha bu da son

Kime yaptirdiniz kaça yaptirdiniz xenon mu bi xenon mu iyileri kötüleri nelerdir acaba ?

Teşekkür ederim haber bekliyorum sizden

Merhaba Arkadaşlar; Her ne kadar süresinden emin olamasam da 8 yaşındaki aracımızın motoru en azından 4 yıldan beri temizlenmiyordu. Aracın motorunun ilk halini, kullandığım malzemeleri görebilirsiniz... Resimde sonax motor temizleyicisi, bim marketlerinde satılan 2'li paket halindeki mikrofiber bez, küçük ebattaki boya fırçası, streç film, yeteri kadar su, bulaşık süngeri ve elektrik bandını görebilirsiniz. Temizleme aşamasında bulaşık süngerini ve elektrik bandını kullanmadım. Mikrofiber bezin su tutma kapasitesi oldukça işe yaradığı için süngere ihtiyaç bile duymadım. İlk resimde de görüldüğü gibi yalıtım yaptığım tek yer streç film kullanarak kapladığım şarj dinomosudur. Elektrik bantını belki soketleri kaplamak amaçlı kullanırım diye düşünmüştüm ancak gerek kalmadı. Sonrasında tüm motor temizleme spreyini her yere gelecek şekilde sıkıyoruz. En az 4 yıllık bir kir olduğu için elimde olsa 2. kutuyu da kullanırdım. Sonrasında mikro fiber bezi kirlendikçe durulayacak şekilde tüm motoru siliyoruz. Ben yaklaşık 4 kova su kullandım. Suyu hiç bir şekilde motora doğrudan püskürtmedim Sadece bez yardımıyla silme amaçlı olarak kullandım. Yaklaşık 2.5 saat süren çaba sonucunda motor son halini almıştır., Boya fırçasını kirin beton halini almış yüzeylerde kullandım.

yasadışı demek de abartının bayrak sallayanı olmuş özel servislerin vergi lehvası ustalık belgesi yok mu sanki merdiven altı araç mafyası

Adliyeci olunca da boyle oluyor iste. Ben olsam muadil bir aracla degisimini isterdim. Ve kullanmaya devam ederdim galiba. Tabi vermezler saniyorum ama... Size paranizi iade etseler cekmis oldugunuz krediden dolayi zarar edersiniz. Ve ozer ozturk bey bu konuda iyice yol katetmis bir uyemiz. Konusunu ayrintilariyla okumaniI ve kendisiyle iletisim kurmanizi tavsiye ederim.

Aynen Cem abinin dediği gibi arabayı hissetmek lazım kimi değil çoğu zaman aracı gaz'a basarak yolda tutmanız lazım

Bu ne demek şimdi, "gezmek", gidip gelmek mi, kasanın yatması mı, lastikler bu esnada kayıyor mu? Daha önce de yazdım viraja gereğinden hızlı girer ve ayağınızı gazda sabit tutarsanız Focus diğer pek çok önden çekişli araç gibi hafif hafif burundan açıyor, yani ön tekerleklerin üzerinde dışarı doğru kayıyor, bu esnada korkar ayağınızı gazdan çekerseniz hızınıza bağlı olmak kaydı ile ağırlık değişimi ile hafiften arkayı açmaya çalışıyor, yolda kopmadan, frene basarsanız ise kuvvetle arkayı açıyor ve ESP devreye girerek "hart" diye yola sokuyor. Benim kullandığım bütün Focus'lar bunu yapıyor. Gezme mezme yok yani... Bu sayede yıllar içinde çok efektif bir teknik geliştirdim, özellikle yeni Focus'ta çok etkili, viraja hızlı giriyorum, burundan kaydığını hissettiğim anda gazı ani bırakıp tekrar köklüyorum, bu hareketle arka hafif açıp burnu yoluna sokuyor ve ben de tam gaz devam ediyorum, ideal çizgiden çok az dışa kaçıyor, onu da girerken içe yatarak dengelemek mümkün. Böyle çok hızlı dönebiliyorum, özellikle pürüzsüz asfalt ve geniş - hızlı virajlarda. Yalnız bu his kısmı çok önemli zamanında yapmazsanız geldiğiniz istikamete devam edebilirsiniz, hoş ESP frenler... Neyse siz denemeyin iyisi mi! Uzun ve virajı bol yola gideceksem lastikleri ön 34 arka 36 Psi yapıyorum, daha iyi tutunuyor, ve yukarıda yazdığım tekniğe en uygun basınçlar bunlar. Aslında birkaç Psi daha bassan daha da iyi tutar ama konfor olumsuz etkileniyor.

Berk konuyu gündeme getirdiğinde de yazmıştım yine yazayım. Focus'un tüm serilerini kullandım, hepsinin de sınırını bilecek kadar deneyimli sayarım kendimi, sınırı bulmayı da beceririm, o konuda da kuşkunuz olmasın ve Fatih'ün düşündüğünün aksine hemen tüm araçların kendine has birbirine pek benzemeyen yol tutuş özellikleri vardır limitte, deneyimli biri bunu pekala ayırt edebilir. FIII daha fazla yatan, daha konfor odaklı bir süspansiyona sahip, bu kısa turlu ve hızlı tepkili direksiyon ile birleştiğinde başta bir tedirginlik yaratıyor. Ayrıca yine sessizliği ve konforu ile eski serilere göre hızını daha az göstermeyi beceriyor. Bunları alt alta koyduğunuzda aslında viraj hız limitleri değişmeyen ancak sürüşte daha oynak hissi veren bir araç ile karşı karşıyayız. Daha yeni Datça ve Bozburun yarımadalarında 500 km'ye yakın yol yaptım, geniş - dar, düzü hemen hiç olmayan, inen - çıkan yollarda çoğu insanın "deli gibi" diye tabir edeceği şekilde dolaştım, sollama isteklerimde hızlanıp yol vermemeye çalışan araçlar oldu, geçemediğim ve saniyeler içinde gözden uzaklaşamadığım araç olmadı, ve bu süreçte sadece birkaç kere ESP arkayı toparladı, tabii tam kontraya başlamışken hevesim yarıda kaldı maalesef. Bütün bunları övünmek adına yazmıyorum yanlış anlaşılmasın yol şartlarına göre uygun kullanıldığında süspansiyon sistemi 182 PS'lik motorun gücüne bile uyum sağlayacak başarıda, hızlı ve düzgün tepkili, artı bir de konforlu... Hissiyata bakarsanız benim 3 kapı Sport Trend 2000 motorlu FI en iyisi idi, ama bununla da onunla döndüğüm hızlarda aynı virajları kolaylıkla dönüyorum. Gevşek yüzeyli yollarda limit denemek anlamsız olur, aracı değerlendirmek de öyle, ancak o durumlarda da ESP'nin çok düzgün çalıştığını söyleyebilirim. Hissiyatı düzeltmek için coil-over iyi giderdi, ayrı konu.

Valla mıcırlı yolda Focus 3, Focus 2, Focus 1, Audi A5, VW Golf, Mercedes A vs gibi önden çekişli araçları peş peşe aynı viraja sokalım. İlk giren araba 70 le kayıyorsa son giren araba da 70 le kayacaktır. Ne güvenlik, ne şu, ne bu. Bu şekildeki bir zeminde yol tutuş, lastik vs her neyse bunların performansı test edilemez. Ben 150-160 km gibi bir hızla giderken, tamamen dümdüz bir yolda temiz bir zeminden, mıcırlı bir zemine giriş yaptım. O hızda düz yolda giderken araba hemen hemen 45 derede yön değiştirdi. Şimdi diyebilir miyim Focus 3 ün yol tutuşu kötü. Diyemem! Desem desem mıcırın araba tutuşu kötü diyebilirim.

Araç daha yumuşak ve virajda yatıyor F2 gibi sert değil fakat F2'den daha üstün destek sistemi var eğer araç limitini aşarsa mümkün mertebe tutuyor yani sonuç olarak benzer hızlarda gitmeniz mümkün olabilir bunları bire-bir aynı yerde test etmeden emin şeyler söylemek istemiyorum. His ve davranış ayrı şeyler.

Bir de kullanan yüreğini koyuyor sanırım

ses kuvvetlimi geliyor bilmiyorum ama tarifinden sanki vurma sesi gibi anlaşılıyor. benim araçta ayağımı debriyajdan hızlı çekince hafiften bir ses geliyordu. birde ayağını debriyajdan biraz daha yavaş çekerekten dene. muhtemelen kesilecektir.

Konuyla ilgili detaylı bilgi almak isterseniz: toyotayageksiltme.wordpress.com Burada Toyotanın yayınladığı TSB ve videolar (Türkçe ve İngilizce) var. Hem yazılı hem de videoda segmandan kaynaklı olduğu anlaşılıyor. Diğer bir konu ise turbo ve vakum pompasının şartları(bu çok özel bir konudur ve uzundur) ve motorun cinsi ne olursa olsun MOTOR KISA BLOĞUNU DEĞİŞTİRİN ibaresi tüm akış şemalarında var. Ama ne hikmetse altında Türkiye için sadece piston ve segman değişimi yapılacaktır notu var. İşte konunun en anlamsız yeri burası. Segman tolerans konusunu da şuradan biliyorum (benim tespitim değil yani). Ben hukuki ihtarnameyi gönderdikten sonra yeni yıla girmeden (malum harçlar artacak) tespit davası açtım. Birkaç gün sonra keşif duruşması yapıldı ve araç istenilen tespitlerin yapılması için bilirkişiye teslim edildi gösterildi. Aynı günün akşamı Toyota Gn. merkezden arayıp benimle görüştüler. Bana bazı teklifleri oldu. Ben hiçbirin kabul etmediğimi, bu araç bir yana Toyota markasına güvenim kalmadığını (nedenleriyle birlikte) anlattım ve açacağım davanın araç iadesi (TKHK md.4) üzerine değil "seriler halinde ayıplı üretilmiş malların toplatılması" (TKHK md.24) üzerine kurulacağını gerekçeleriyle anlattım. İşte o anda konunun ne boyutta olduğu dank etti. Çünkü bir ay önce gönderdiğim yazıya cevap bile vermemişlerdi. Ertesi gün apar topar tüm masrafları (mahkeme dahil) ödemeyi kabul edip davayı durdurmamı istediler. Ben kabul etmek zorunda kaldım (Sebebi uzun). Ama mahkemenin yaptığı duruşmanın ara kararı gereğince birkaç gün sonra bilirkişiye götürdüm. İşte uzman bilirkişi makine yük.müh. ile yaptığım görüşmede kendisi söyledi bunları. Çünkü daha önceki davalarda bu motorlardan çok sökmüşler ve araştırmışlar. Segman toleranslarının yüksek tutulduğunu bu nedenle genleşen segmanların gömleklere tam oturmadığını o söyledi. Zaten bu motorların sessizliğinin nedeni de bu. Tam sıkıştırma olmadığı için patlama kaçak yapıyor. Yağ çubuğundan aşırı üfleme yapıyor. Revizyon yapılan araçlarda motor sesi artıyor. Forumda bu konu ile ilgili çok şikayet(!?) var zaten. Bu konuyu açtığım yere taşıyorum ve oraya bazı belgeleri ekliyorum. Belki biri aratma yaparken bu foruma denk gelir de derdine çare olur. (Bu arada toyota yağ eksiltme yazınca gelen sonuçların hepsi bana ait) BİLİRKİŞİ RAPORUNU HENÜZ ALMADIM. ALINCA BURAYA EKLERİM.

Mahkemeye gitmeye cesaret edebilselerdi iyi bir tazminat da alırdık. Ama ben iade davası değil TOPLATMA davası açacaktım. Toyota ilk yazıma cevap bile vermedi. Ama daha hukuki bir dille TKHK md.24 üzerinden işlem yapacağımı yazdığım ikinci ihtarnameden sonra hemen arayıp dava açmamamı aracı hemen geri alacaklarını söylediler. Ama ben bu arada (yen yılda harçlar artacak diye) tespit davası açmıştım. Ertesi gün tüm masraflarımı ve dava için peşin verdiğim parayı da ödemeyi kabul ettiler. Parayı ödediler aynı gün aracı alıp götürdüler. http://i46.tinypic.com/2yper1w.jpg Aslında olan tam olarak AB ile ilgili değil o sonradan anlaşıldı. Ben araştırma yaparken 2005 yılındaki bir motor blok değişiminin servis bültenini buldum. Benzinli corolla motorları değiştirilmişti. Ve o seri corollalar piyasada değersiz kabul edilmektedir. AB ülkelerinde ve ABDde motor aracın ana unsuru değil parçası kabul edilir. Bu nedenle tescil belgelerinde motor numarası yazmaz. Ama bizim gibi motor numarası yazan ülkeler için o bültende "motor seri numarası tescil belgesinde yazan ülkelerde bunun işletilmesi gerekmektedir" ibaresi vardı. Bu durumda ruhsattaki ilk tescil tarihi ile tescil tarihi farklı olacaktır. Böyle bir ruhsatı gören kişi aracın ilkel olduğuna inanmaz. Çünkü araç iki kez tescil görmüştür. Bu durum otomatik olarak TKHK md 4.e göre araçtan beklenen ekonomik faydayı azaltan duruma girer ve açılan her dava kazanılır çünkü belgesi var. Araçtaki değer kaybını toyota ödemek zorunda kalır. Geçmişte Ford da motor değiştirmek zorunda kalmış. Servisin söylediğine göre değişecek aracın motor numarası Almanyaya bildiriliyormuş. Aynı numara basılmış motor gönderiliyormuş. Ancak şimdi kanunlar buna izin vermiyormuş. O nedenle toyota motor değişimi yapamıyor.

bu reklam filmini ilk çıktığında çok izlemiştim..