2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
15-02-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Türkiye'de yaşayan aklı başında insanlar için popülaritesi hiç gerilemeyecek bir başlık5 puan
-
Test araçlarının o an ellerinde olmadığı için sürüş notları henüz yok ama mümkün olan en kısa sürede buraya eklenecek bu sebeple video ile buraya gelen arkadaşlardan şimdilik bu konu için özür dilerim. Amaç sizi yanıltmak değil videoyu ileriye yönelik hazırlmaktı. Sürüldü: Tıklayınız DİKKAT BOL FOTOĞRAF İÇERİR. KOTALILAR DAHA SONRA GELMEK ÜZERE HEMEN ÇIKABİLİR Yaklaşık 30 mb Gelelim Passat'a. Volkswagen'in Phaeton'dan sonraki sedan amiral gemisi olur kendisi, özetle önemli bir araç. Eskiden Golf'ün Passat'tan bile daha önemli olduğunu düşünürdüm ta ki bugüne kadar... Vw için tabi Şuan şürüş şansı olmadığı için yorumlarım sadece iç dış mekan ve malzeme & işçilik hakkında olacak. Eksiler çok az onlardan başlayalım; - Eşya gözü - Arka baş mesafesi - Yüksek şaft tüneli - Çok pahalı opsiyonlar (detaylı liste en altta) Eşya gözü konusunda eli zayıflamış çünkü eski versiyonda bardaklıklar etrafında ekstra alan yer alıyordu ve kol dayama iç bölümü daha genişti bunlar azalıp yerine yeni bir yer açılmadığı için olan yerlerde azalmış oldu. Panaromik cam tavan (opsiyon 3.500 tl) seçeneği ile arka baş mesafesi 1.84 boylular için sınır durumunda. Arka bölümü 2 kişiye mecbur kılacak yükseklikte şaft tüneli. Büyük dijital gösterge ve navigasyon sistemi 9.500 tl. Sürücü destek opsiyonları tek tek alınıyor ve sadece şerit takip asistanı 2200 tl Ciddi Artılar + Napa deri döşeme (fotoğraf) + Genel malzeme kalitesi + Rahat koltuklar Detaylara fotoğraflar ile devam edeceğim, buyrunuz. Unutmadan şu kapak (aşağıda) hariç dış malzeme birleşim konusunda sıkıntı yer almamakta. Ayrıca diz mesafesi konusunda sorunu bulunmuyor. Videolu Anlatım FOTOĞRAFLARI GÖREMİYORSANIZ SEBEBİ YÜKLENDİĞİ ADRESİN ENGELLEDİĞİNDENDİR. Yenilenene kadar buradan ulaşabilirsiniz Genel görünüm yoruma açık bir tasarıma sahip bence 10 üzerinden 7-8 alır Şansız 1.dakika golü Far yıkama kapağı içine kaçmış, ya biri zorladı ya da hatalı gelmiş. Bu farlar Highline ile standart diğer donanımlarda 4.700 tl civarı Sürücü kapısı ve diğerleri, ince bir beyaz aydınlatma ile şık biçimde karşılıyor. Gösterge High ve Comfort için bu şekilde Direksiyon fiziki olarak Golf gibi Konsolda yer alan 6.5 inç'lik dokunmatik ekranın küçük kaldığını söylemem gerek bu tür araçlarda biraz daha detay istiyor insan dediğim gibi bunun için Discover Pro Navigasyon sistemini satın almanız gerekiyor; dijital gösterge ile 9.500 tl. Çoook pahalı. ErgoActive Highline ile standart birde bunların havalandırmalısı var o birazcık pahalı Masaj özellikli bu koltuk yeterli olacaktır herhalde. İçi kadife kaplı eşya gözleri Far kumandası Led makyaj aydınlatma Tamamen kadife kaplı torpido gözü yine led aydınlatmalı fakat kapattığınızda eğer dışardan dokunursanız ileri geri oynama yapıyor video'da mevcut. Dış malzemesi sert fakat yumuşak doku kaplı kesinlikle sırıtmıyor. Direksiyon üzerindeki düğmeler kaliteli. Perdeler opsiyon, yanlar manuel arkadaki elektrikli zaten karartmalı oldukları için almanızı tavsiye etmem. Çift taraflı akıllı tasarım, alt kısmı aydınlatırken arkadan gelenleri uyarıyor. Sırası ile donanımlara 16 - 17 ve 18 inç alüminyum geliyor bu gördüğünüz oldukça şık. Bagaj yükleme ağzı bir sedana göre iyi. Tutamaç, halı kaldırılınca koyulacak yer düşünülmemiz. Bknz Golf. 2'ye 1 oranla yatabiliyor. İsofix bağlantı noktaları Gereksiz yüksek olan tünel ve arka sıra koltuklar. Düğmeyi aşağı iterek koltuğu yatırıyorsunuz mekanizma sayesinde koltuk kendi düşüyor. Ayıca koltuğun taban kısmı kalkmıyor bu şekilde yeterli düzlük sağlanabiliyor (yaklaşık 4-5 cm yükseklik var ama eğim ile çözülmüş) Baganda led yerine klasik aydınlatma seçilmiş. Çeşitli bağlantı noktaları mevcut. Eskiye göre tasarımı değişen detaylardan bagaj bölümünden arka sıra koltukların sırtlıklarını yatırmanız mümkün. Kol dayama içinden arka kısma ulaşmak mümkün ve kol dayama içinde 2 adet bardaklık mevcut. Bu bölümde kullanılan parçayı ince ve ucuz buldum. Bu araç üzerinde herhangi bir sürücü destek sistemi yok bu sebeple cam üstü temiz. Videoda bahsettiğim detay, çakmaklık bölümündeki kapak tutmacı tasarımı biraz kullanımı zorlaştırıyor, anlatılmaz yaşanması lazım Bu araç ise Comfortline donanımlı Yukarda bahsettiğim geçiş bölümü ve kol dayama High'a geri döndük; LED'leri görelim Bu da Trendline donanım içi Trend ve Comfort ile bu bölüm plastik Highline ile parlak kaplama ile geliyor. Koltuk altlarında cep yok. Variant Comfortline İnternette olmayan Opsiyon Listesi Bonus Golf Bonus Jetta En kısa sürede sürüşe dair notlar burada yer alacak. Teşekkürler3 puan
-
http://youtu.be/616SAiMCkA43 puan
-
Biliyorsunuz Sanayi Bakanlığı'nın EC kurallarını güncellemesi gereği artık yeni araçlarda Lastik basınç sensörü ve düşük basınç uyarı sistemi zorunlu hale geldi. ...lastiğiniz iyice inmeden, sizi parasal açıdan sıkıntıya sokmadan ve güvenliğinizi tehlikeye atmadan önce sistemin sizi uyarması güzel ... AMA!! ... hemen her konu da olduğu gibi bu yeniliğin de bir "AMA" kısmı var. Önce sisteme bir bakalım ... Sözünü ettiğimiz parça bu ... subap'ın dibinde, jant'ın iç kısmında bulunuyor ve radyo frekansı RFA üzerinden kontrol sistemlerine lastik içindeki basıncın seviyesini bildiriyor. ...limitleri aşan basınç kaybı varsa sistem uyarı veriyor ve siz de gösterge panelinde ve/veya yol bilgisayarında bir ışık ve/veya yazılı metin ile uyarılıyorsunuz (gerekli tedbir'i almak sürücünün insiyatifinde) parça jant'a bu şekilde takılıyor. kablo yok, enerji sensör üzerindeki bir pil ile sağlanıyor ve basit bir ekipman olduğu için arıza yapma olasılığı az. AMA!! ... geldik işin "AMA" kısmına ... Lastik tamir amacı ile sökülecek ise (yani lastik jan'tan ayrılacak ise...) dikkat edilmesi gereken bir konu var. Yetkili servisteyseniz sorun yok, servisler bu konu ile alakalı uyarıldı, bülten yayınlandı ... yani onlar biliyor (en azından serviste çalışan lastikçiler biliyor) ama bu işi dışarıda yaptırıyorsanız henüz piyasada ki arkadaşlarımız LBS hakkında pek bilgiye sahip değil. Patlak lastiğinizi lastik sökme takma makinesine bağlayıp lastiğinizi janttan sıyıracak kaşığı koyduklarında "doğru pozisyon" seçilmeli. Yani kaşık subap veya yakınlarından konmamalı ... bir zahmet jant el ile çevrilmeli ve kaşık subap'ın tam karşısından basmaya başlamalı. Bu ufak hususa dikkat edilmez ise kaşığın bastığı topuk jantın içine doğru myil edeceğinden LBS'yi kırıyor, işlemez hale getiriyor. Yani lastikçi ne yaptığına dikkat etmez ise LBS'ye hasar veriyor. LBS hasar görürse lastiğinizde fiziksel sıkıntı olmasa dahi sisteminiz size "uyarı" vermeyi sürdürecektir. Bu uyarıyı devre dışı bırakmanın yolu ise servise gidip parasını vererek yeni sensör satın almak, lastiği bir kere daha söktürmek, yeni sensörü taktırmak (Focus için tanesi 115TL+KDV) ve IDS ile yeni sensörü sisteme tanıtmaktan geçiyor. Anlayacağınız hem zaman hem de para adına sıkıntılı bir durumdan bahsediyoruz. Sonuç : Lastiğinizi dışarıda / piyasada tamir ettirmeniz gerekirse lastikçinizi sensör konusunda uyarmanızı tavsiye ederim. Not: Stepne'lerde sensör yok, yani lastiğiniz patlar ve stepne takarsanız sistem uyarı vermeyi sürdürecektir. Endişeye mahal yok, lastik tamir ettirilip yerine takıldığında sistem uyarısı kendiliğinden geçecektir.2 puan
-
Öncelikle herkese Selamlar... Açıkçası aracı incelemeden araç hakkında yorum yapmak istemiyordum ama kendimi tutamadım desem yeridir,yeni passatı ayrıntılı incelemiş biri olarak küçük karşılaştırmalar yapacağım ama şunu da belirteyim vw'e nefrete yakın duygular beslemekte olan biri olarak yapacağım karşılaştırmamı ve eski mondeoyu az çok bilen biri olarak(yorumlarım en dolu versiyon olan passat highline,yeni mondeo titanyum ve eski mondeo selective içindir,yorumlarımı ayrıntılara girmeden yapacağım) Öncelikle dışardan başlarsak ,ford amblemini söktüğümüz takdirde acaba Aston orta gelirli tüketiceler için yeni bir araç üretmiş vede çok iyi yapmış filan gibi yorumlar getirilebilecek düzeyde araç sportif ve çok güzel görünüyor ve eski mondeodan önden ve yandan çok farklı ve daha güzel(arka taraf zaten güzeldi dahada iyileştirilmiş) Passat bu konuda çok dikkatli bakmayan gözler tarafından b7,b8 farkı fazla belirgin değil ama otomobil meraklıları aradaki farkları rahat fark edecektir,benim açımdan b8 kasa şuana kadar ki passatlar içerisinde en güzeli olmuş,ama malesef almanlardan beklenmeyecek şekilde passatın içinde ve dışında işçilik hataları mevcut(Yakup bey birtanesininden passat incelemesinde bahsetmiş),Aracın dışından bahsetmişken benim beğendiğim donanımlardan biri olan cam tavanın sadece liftback ve sw de olması mondeo için eksi diyebiliriz,passat sedan da bu seçenek mevcut,sonuç olarak dışardan bakınca mondeo passatan daha kaslı,sportif,heybetli yani daha güzel görünüyor İç kısma geçtiğimizde kaba tabirle passatın her yerini en ince ayrıntısına kadar mıncıkladım,orta sınıf için olması gereken her yerde yumuşak malzeme kullanmışlar ama malesef küçük işçilik hataları var,mondeonun sadece fotoğrafını gördüğümüz için passatında sadece görüntüsünden bahsedeyim,herşey yerli yerinde ve o baştan sona uzanan ızgara ile uyumu çok iyi ve kalite algısı sınıfının üstünde gözüküyor,ses sistemi sınıfının biraz altında,mondeonun yani sony nin daha iyi olacağı kesin,koltuklara gelirsek ben bej koltuklara hayran kaldım,okadar ki kullandığım araçlar içerisinde en konforlu oturma pozisyonuna ulaştım diyebilirim,özelliklede baldır desteği bunda çok etkili ve bej malzeme içeriye çok ferah bir his katıyor,mondeodan bahsedersek malesef fotoğraflarda kalitesi sınıfın altında görünen plastik malzeme kullanılmış hissi veriyor,kullanılan siyahın tonu bunda etkili olabilir,ahşap çıtanın olmayışıda ayrıca üzücü,koltuklara gelirsek siyah renk koltukları pek sevmiyorum ve sanırsam opsiyonsuz titanyumda sadece siyah koltuk var ve buda benim için eksi bir özellik umarım opsiyonsuz kişiselleştirmeler artar,biraz eski mondeodan bahsedeyim,eski mondeo malzeme kalitesi olarak b8 den daha üstün daha yumuşak ve kaliteli malzeme kullanılmış,yani yeni mondeo eski kasadaki kaliteyi korursa görüntüde olmasa bile kalitede passatın önüne geçer Birazda sürüşten bahsedeyim ama şunu ekleyerek;gelişen teknoloji artık tüm markalarda belirli standartlar oluşmasına sebep oldu ve D sınıfı araçlarda bu standart bayağı yükseklerde,gelelim passata;hani derler ya araç sanki rayda ilerlercesine viraj alıyor işte bu benzetmeyi yeni passat için rahatlıkla söyleyebiliriz,160-180 km hızlarda bile tatlı virajları keyifle alıyorsunuz,yoldaki ufak tefek girinti ve çıkıntıları hissetmiyorsunuz yani süspansiyonlar tatlı sert tam kıvamında,içerde duyulan motor sesi dizel motor için desibel olarak fena sayılmaz yalıtım sınıf ayarında,ama rüzgar sesi malesef tahminimden fazla bence bu sınıfta daha az olmalıydı,şanzımana gelince gerçekten kullanım olarak mükemmel ama dsg sorunu yüzünden hala uzak durulmalı diye düşünüyorum,anlattığım motor 1.6 tdi ama b7 de tsi kullanmıştım performans olarak eş değer sayılabilir ama motor sesi daha güzeldi,şimdi sıra eski mondeoda passata övgüler dizdik ama mondeo 2011 model olmasına rağmen çok az bir farkla virajlardaki verdiği güven b8 den daha önde diyebilirim,koltukların deri kalitesi çok hoşuma gitmişti,rüzgar sesi olarak mondeodaki yine 2011 olmasına rağmen daha azdı yeni mondeo üzerine yalıtım konusunda eklemeler yaptı ise bizi bir kütüphane bekliyor olabilir,1.6 ecoboost motor ses olarak mükemmel,sanki 2.0 üzeri güçlü bir benzinli motor hissi veriyor,performans aracın gövdesini düşününce fena sayılmazdı,baş ve diz seviyesine hiç değinmeyeceğim kullandığım D sınıfı araçların hiç birinde bu konuda sıkıntı çekmedim bu tamamen boyutlarla alakalı,sonuç olararak sürüşte ikiside çok iyi ama genel değerlendirmede eski mondeo çok az farkla bence daha önde buradan yapacağım çıkarımlar yeni mondeo sürüş konusunda en azından 2 adım öndedir diye düşünüyorum. Şimdi sıra yakıtta ama yakıttan çok bahsetmeye gerek yok her iki aracın 1.6 dizelleri yeterince az yakıyor performansları ise bildiğiniz gibi vasatın üstü,devletimize ÖTV kazığı için buradan selamlar fazla söze gerek yok,şunuda belirtmeliyiz tsi bu konuda ecoboosttan 2 adım önde En son donanımdan bahsedeyim ama şunu belirttikten sonra malesef bagaj konusunda boyutlarının daha büyük olmasına rağmen mondeo passattan çok geride ilginç,bu büyük bir eksi,otomatik uzun far bence çok kullanışlı ve gerekli bir özellik titanyumda standart olması büyük bir artı,ısıtmalı koltuk her ikisindede var güzel,ön arka park sensörü ikisinde de var güzel,elektronik park freni ikisinde de,kör nokta bence standart olmalıydı bence çok gerekli malesef ikisindede yok,adaptif hız sabitleyici ikisinde de yok keşke?,kendi kendine park gereksiz en azından erkekler için sadece göstermelik olur benim için bak benim arabada bu var filan,şu farların ikisinde de standart olmaması fiyatları düşününce düşündürücü???Unutuğum bişey oldu buraya sıkıştırayım,mondeo tam anlamıyla dışarıdaki o heybeti içeride tokluk,ağırlık,sağlamlık hissi vs tam olarak kelimelerle ifade edemeyeceğim o ağırlığı 2011 mondeoda hissettiriyor fakat passat için bunu söyleyemeyeceğim Sonuç olarak kullandığım eşyalarda her zaman fiyat kalite endeksine bakmışımdır,buradan çıkacak sonuç her iki araçta da yakıt fiyatlarından ötürü dizel alındığı taktirde yaklaşık olarak mondeo 20 bin tl daha ucuza geliyor ve muhtemelen daha kalite bir araç passattan ama herkesin farklı değerlendirme ölçütleri var ve sizler bunların neler olduğunu biliyorsunuz tekrara gerek yok Ekleme olarak,teknik verilere girmek istemedim herkes bikaç dakikada internetten ulaşabildiği için,unuttuğum yada yanlış aktardığım bilgiler olabilir bunlar için özür diler yazdıklarımın subjektif düşünceler olduğunu hatırlatmak isterim..İyi geceler2 puan
-
http://youtu.be/ADq97jEPtiA2 puan
-
Genel amaçlı yağlayıcı ve pas sökücü Uygulama Alanları: ● WD-40 formülünde bulunan metale karşı yüksek çekim özelliği sayesinde, yüzeyleri nemli koşullar altında bile tamamen kaplar. Püskürtülerek, fırçalı uygulamalarda veya daldırma yönteminde dahi metal yüzey ile nem arasına girerek koruyucu bir tabaka oluşturur. Bu özelliği ile WD-40, nemle alakalı kısa devreleri hemen ortadan kaldırdığından, elektrik kontağının söz konusu olduğu durumlarda çok kullanışlıdır. ● WD-40 metal çekim özelliği ile paslı ve aşınmış yüzeylere nüfuz ederek, metal, tel, halatlardaki pası çıkarır, sıkışmış somunlar, bağlantılar, kontrol mekanizmaları ve diğer metal parçalardaki aşınmayı ortadan kaldırarak, parçaların serbest bir biçimde çalışmasını sağlar. ● WD-40 metal yüzeylere tamamen yayılarak mikroskopik gözenekleri dahi kaplar. Oluşan bu tabaka ve WD-40ın nem atıcı formülü sayesinde metal yüzey üzerinde neme ve diğer pas oluşturucu maddelere karşı koruma sağlar. Metal düzenli bir şekilde kullanılıyorsa, koruma devam edecektir. ● WD-40 formülü hiçbir aşındırıcı madde içermeksizin çok kalın tabakalı gres yağı ve kiri, etiket ve yapıştırıcı madde kalıntılarını yüzeyden tamamen temizler. Ayrıcı oluşturduğu film tabaka ile çürüme ve paslanmaya karşı korur. ● WD-40 yüksek çekim özelliği sayesinde içeriğinde bulunan yağlayıcı maddelerin tüm yüzeye yayılarak hareketli parçalara mükemmel bir şekilde tutunmasını sağlar. WD-40 silikon veya toz ve kir toplayıcı herhangi bir katkı maddesi içermediğinden yüzeyde kir tabakası oluşturmaz. Aman dikkat... Özellikle yukarıda alıntıladığım son maddeden anlaşılacağı üzere bölgeye sıkılan WD40 disk ve balatalara da bulaşarak fren performansını olumsuz etkiler. Yineliyorum, bırakın paslı kalsın...2 puan
-
Bir haftadır Goodyear Efficient Grip Performance'ı kullanıyorum bende. Bence f/p olarak şuan piyasanın en iyisi. 215/55/16 4ü'nü 1000TL'ye aldım. Kasislerden artık daha sessiz ve daha yumuşak geçiyorum Yol tutuşu standart bir kullanıcı için zaten çok çok iyi.... Pişman değilim, yine olsa yine alırım2 puan
-
Herkese açık face sayfasından alıntıladığım için fotoğraf yayınlamam da sakınca yoktur umarım,Eren Tekin muhtemelen bugün Mondeo incelemesini paylaşacak,daha önceki testlerinden aracın sınırlarını anlayabileceğimiz bir test olacağını tahmin ediyorum...2 puan
-
Bugunki haberlerden sonra Alperen Bey gibi düşündüm. Birkaç ülke görmüşlüğüm var. İnsanin kıymetli olduğu bir yer istiyorum. Yunanistan olabilir. Hem bize benziyorlar hemde eve yakin Hem bana kotu davransalar alinmam. Vatandaşlık satıyorlar mi acaba.2 puan
-
@Erdoğan G., Conti Sport Contact 5 yol tutuşta bu grubun lideri olabilir, muhtemelen de öyledir. Ancak bizim gibi genel kullanıcı kitlesi için önemli olan yol tutuş, yakıt tüketimi, ıslak performansı ve lastiğin ömrü. Çok fazla yol tutan lastik çok fazla aşınır diye bir genel kabul var. Ne kadar doğrudur bilemiyorum ama bana göre doğru. Ve bu genel kabule göre de Sport contactlar çabuk aşınabilir diye düşünüyorum. Conti Premium contact 5, Primacy 3 ve Efficient Grip Performance arasında tercih yapardım ben olsam. Ki ben Goodyear Efficient Grip Performance aldım. Hem testlerdeki başarılı sonuçları, hem de 215/55/16 ebatında yukarıda saydığınız lastikler içinde muazzam uygun fiyata aldığım için tercihimi goodyear dan yana kullandım.2 puan
-
ORTADOĞULULAR’DAN NİÇİN NEFRET EDİYORUM? Bu başlık için çok düşündüm. Çoğu insanı kızdıracak bir başlık. Ama olsun. Yalan yazmıyorum. Dürüstüm… Herkesten önce kendime… Bir yaz sıcağında bütünleme sınavlarına hazırlanıyordum. Yanımızdaki daire boyanıyordu. İçindeki işçiler durmadan gülüyorlar, alaycı bir şekilde bağırıyorlardı. Gürültüleri yüzünden ders çalışamıyordum. Yanlarına gittim. Ortalarında bir kişi çaresiz bir şekilde bana bakıyordu. Ötekilerin hepsi ona alaycı bir şekilde gülüyordu. “ Ne oluyor burada? İki saattir gürültünüzden ders çalışamıyorum. “ dedim. Alaycı bir şekilde o adamı gösterdiler. Durumu anlamadığımı gösterir şekilde kafa salladım. “ Romanyalı “ dediler. “ Ne olmuş? “ dedim. Güldüler, “ Yabancı “ dediler. Ertesi günde aynı adamla yine dalga geçiyorlardı. Yanlarına gittim, bu sefer kızgındım. “ Adamla derdiniz nedir? Bir şeyi yanlış mı yapıyor? “ dedim. “ Yooo, Romanyalı, yabancı “ deyip gülmeye devam ettiler. Kızdım ve biraz sert sesle. “ Adam adam gibi çalışıyor, niye durmadan kafa buluyorsunuz? “ dedim. Ustabaşlarına “ Bu adam kim? Yanlış bir şey mi yapıyor? “ dedim. Ustabaşı “ Romanya dağılınca buraya gelmiş çalışmaya. Biz de iş verdik, acıdık “ dedi. Acıyıp iş verdikleri adam zaten ucuz olan inşaat sektöründe sıradan bir işçinin aldığının dörtte birini alıyordu. Üstüne üstlük bir de durmadan dalga geçiliyordu. İş bitince öteki işçiler eve gidiyor, o biraz daha fazla tek başına çalışıyordu. Bir akşam yanına gittim. Harika bir resim çizmişti duvara… 3-5 kelime İngilizcem ile harika resim çizdiğini söyleyip, nerede öğrendiğini sordum. Romanya’da bir Üniversitede resim hocasıymış. O yıllar Sovyetler Birliği’nden birçok kadın Türkiye’ye çalışmaya ya da ticaret yapmaya geliyordu. Hepiniz hatırlarsınız o kadınlara birer hayat kadını muamelesi yapılıyordu. Her birisi potansiyel orospuydu bizim insanların gözlerinde ve durmadan “ Nataşa “ diye alay ediliyorlardı. Ülkeye gelen birçok Batılı turisti gördüm, tanıdım ama onlar sadece turistti. Çalışmıyorlar, geziyorlar ve gidiyorlardı. Bir çeşit dokunulmazlıkları vardı. Ancak Romanyalılar, Ruslar ya bizimle çalışıyor ya bize çalışıyorlardı. Yollarımız değil, yaşamlarımız kesişiyordu. Okul bittikten 2 sene sonra yurtdışına gittim. Yabancılarla çalışmaya başladım. İçimde hep bir korku vardı… Kendi ülkeme çalışmaya gelen insanlara bizimkilerin yaptığı davranışlar bana da yapılacak mı? Gözlerimin önüne hep, çaresiz bakışlarla bana bakan Üniversite’de resim hocası o Romanyalı adam geliyordu. Yabancı olmak böyle bir şey miydi? Sıra bende miydi? Yurtdışına gittiğim gün ilk elden beynimde dolanan sorular bunlardı… İlk bir Türk’ün yanında çalışmaya başladım. Hemşerimdi, neredeyse tuvalette bile namaz kılacak kadar ibadete düşkündü. Bana “ İngilizce ve iş bilmiyorsun. Bunları öğrenene kadar takıl burada. Öğrenince ücretini konuşuruz “ dedi. 10 saate yakın çalışıyordum. Toplam 10 dolar veriyordu. 1 paket sigara parasıydı. O dönem saat ücreti o ülkede 10 dolar idi. 1 aydan fazla zaman geçmişti. Her işi yapar olmuştum. Ücreti konuşmak istediğim zaman sürekli hazır olmadığımı söylüyordu. Çaresiz kalmaya başlamıştım. Bir gün bir Türk arkadaşa rastladım. “ Nerede çalışıyorsun “ dedi. Söyledim. “ Adam hemşerim dedim. “ Bırak hemşeriyi. Hemen oradan çık, el altından bir iş bul ve sakın kalma. O adam ilk gelen Türkler’i alır, para vermez, aylarca kullanıp atar. Türkler’i boş ver. Yabancıların yanında çalışmaya çabala. Türkler asla hakkını vermez. Oyalarlar seni. “ dedi. Bir Batılı’nın yanında iş buldum. Ne verirse almaya razıyken ummadığım şekilde saatime 12 dolar verdi. İngilizcem yoktu. Yeni öğreniyordum. Adamlar bunu bana karşı asla kullanmadılar. Her defasında bir bebekle konuşur gibi yavaş yavaş iş bilgilerini aktarıyorlar, sabırla beni dinliyorlardı. Ortadoğu ile Batı’nın iki ayrı dünya olduğu konusunda ilk ışıklar o zaman içimde yanıp sönmeye başladı. Patronum, yerleri silmemi isterken bile büyük bir kibarlıkla bana “ Sir “ diye hitap ediyor, arkadaşları ve ailesi ile tanıştırırken “ Bu centilmen Türkiye’den yeni geldi aramıza katıldı “ diyordu. İNANIN benimle kafa buluyorlar sanıyordum YİNE İNANIN Adamların kültürü buydu ve samimiydiler. Devlet dairesine vize uzatmaya ya da bir sorun halletmeye gittiğimde memurlar “ Sorununuzu bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz. “ diyorlardı. İnanamıyor, bana mı dediler acaba diye sağa sola bakıyordum. Yine içimde aynı duygu beliriyordu: “ Yok yok, ben yeni geldiğim ve fazla dil bilmediğim için bunlar kafa buluyor benimle “ Asla inanamıyordum devlet memurundan, belediye şoföründen, polisinden, patronuna kadar böyle davranışlarla karşılaştığıma… Daha sonra dil konusunu halledip, eğitimim üzerine profesyonel bir iş bulup, işte de deneyim kazandıkça statü elde etmeye başladım. Ama içimdeki korku geçmiyordu. Ya bir gün içlerinden birisi “ Yeter ama sen de kimsin, daha dün geldin boktan bir ülkeden; şimdi bize ağalık taslama “ derse ne yapacaktım? Romanyalı işçi geliyordu hep aklıma… Ancak asla böyle birşeyle karşılaşmadım, herkes işini yapıyor, farklı kimliğiyle, insani değeri ve çeşitliliğiyle saygı görüyordu.. Ortadoğulular’ı tanımaya başladım. Benden yıllar önce gelip orada yaşayanları… Bir ara Lübnanlılar’ın mahallesine taşındım. Sidney’de Lakemba denilen bir mahalle. Küçük Ortadoğu olarak bilinen bir yer. Mahalledeki Lübnanlılar’ın çoğu Lübnan iç savaşından kaçıp gelmişti. Ancak mahallede sürekli olay oluyor, polis basıyordu. Avustralya gazetelerinde o dönem birkaç ayda bir 5-10 Lübnanlı tarafından kaçırılıp tecavüz edilen 17-18 yaş civarlarında kızların haberleri yer alıyordu. Sadece tecavüz olaylarıyla değil, gasp, soygun ve öteki suçlarla da Lübnanlılar anılıyordu. İnanamıyordum olanlara. Lübnanlılar’a sorduğumda gülerek Avustralyalılar’ı gösterip “ Bunlar kafir “ diyorlardı. Maria adında bir kız çalışıyordu yanımızda. Bir gün işten acilen çıkma kararı aldı. 2 hafta önceden bildirmesi gerektiğini, yerine adam bulmak zorunda olduğumuzu söyledim. Bana “ Erkek arkadaşımdan ayrıldım “ dedi. “ Ne olmuş.. “ dedim. “ Erkek arkadaşım Lübnanlı. Acil kenti terk edeceğim. Bulurlarsa ya öldürürler, ya toplu tecavüz ederler. “ dedi. Lübnanlılar’ın bu tip olaylarını görünce çıldırma noktasına gelmiştim. Her türlü pislikleri için yaptıkları açıklama hep aynıydı : “ Bunlar kafir “ Düşünün… Kendi iç savaşınızdan kaçıp dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisine kaçıyorsunuz. Bu ülke size bakıyor, işsizlik parası veriyor, bedava ev veriyor yaşamanız için. Bütün sosyal haklarını ve konforlarını size açıyor. Siz “ Bunlar Kafir “ diyerek hem kızlarına tecavüz ediyor, hem mallarını gasp ediyor hem de sosyal sistemlerini sömürüyorsunuz. En son sahillerdeki bikinili kızlara saldırmaya başladılar. Sebep yine aynıydı : “ Siz kafirsiniz “ Avustralya halkı artık dayanamamıştı ve hem Lübnanlılar’ın bu davranışlarına hem de kurdukları mafya organizasyonlarına karşı büyük bir ayaklanma başladı. Lanet olsun böyle adamlara diyerek mahalleden kaçtım. IŞİD’e katılan gruplar arasında Avustralya’dan gelip katılanlar dikkat çekiyordu. Kimse böyle bir katılımı beklemiyordu. BBC’de geçen çıkan bir habere göre, Avustralya’dan gelip IŞİD’e katılanların büyük çoğunluğunu Lübnanlılar oluşturuyordu. Beni hiç şaşırtmamıştı. Yaşadıkları medeni ülkelerde kavgayla, gürültüyle, avaz avaz bağırmayla hiçbir iş halledilemeyeceğinin çaresizliğini yaşıyordu Ortadoğulular… Bütün kıvranmalarının temelinde bu vardı. IŞİD’e katılmak bir çeşit özlemini duydukları kavganın, gürültünün ve birbirine acı vererek mutlu olmanın gerçekleştirilme yoluydu.. Bir çeşit Ortadoğulu için mutluluk iksiriydi, çok geç kalmış bir rüyaydı… Hava atamayacağınız, gösteriş yapamayacağınız, bağırarak, kavga ederek hüküm kuramayacağınız yaşam bir çeşit cehennemdi… Kaliteli sıradan bir insan olmak büyük bir hayat yüküydü… Yıllarca dillere dolanan “ göçmenlerin entegrasyonu “ problemi yıllarca yüzlere takılan bir maskeydi… Gittikleri yerleri, geldikleri yerlere çevirememenin acısı vardır Ortadoğulular’ın yüzlerinde… Lübnanlılar kadar olmasa da Türk mahallelerinde duyduğum, gördüğüm hikayeler çok benzerdi. Yalandan aldıkları sahte sağlık raporları ile işsizlik fonlarını, sigorta şirketlerini dolandırmak çok revaçtaydı. Birçok Türk kendisini ya hasta, ya işsiz göstererek, gizliden çalışarak devletten para yürütüyordu. Kahkahalarla birbirlerine üç kağıtçılıklarını anlatıyorlar, Türk kahvelerinde birbirlerine nasıl devlet soyulacağı konusunda akıl veriyorlardı. Sosyal kurumların önünde sahte kağıtlarla devleti dolandıran Türkler’e bakıyordum.. İçlerinde en Şeriatçısından, en Komünistine. Alevi’sinden Sünni’isine, Türk’ünden Kürt’üne hepsi vardı. İdeolojileri ve kimlikleri ne kadar farklı olursa olsun davranış kültürleri ve düşünme biçimleri hep aynıydı. Aynı işi yapıp aynı parayı alan yerlilere, Türkler’in yaptığı gibi yapmasını ve devleti dolandırıp ekstra para almasını söylediğimde çoğunun tepkisi aynıydı: “ Sistemime zarar veremem, çünkü ülkemi seviyorum. “ Ortadoğulular’a bu adamlardan aldığım cevabı söylediğimde, söyledikleri hep aynıydı. Büyük bir alaycı kahkahanın ardından: “ Bunlar aptal “ Devletini soymayan yerli halkları aptal gözüyle görüyorlardı Ortadoğulular’ın anlattığım bu özeliğinin yanında başka bir özellikleri de Güç gösterisi. Yani hava atmak. Ülkemizde bilirsiniz. Cebine 3 kuruş giren adamın ilk yaptığı şey hemen hava atmaktır. Ya bir lüks araba, ya bir telefon, onu da bulamazsa hava atacak muhakkak bir şey bulmaktır. Var olmanın dayanılmaz hafifliği hava atmaktır. Güçlü görünmektir. Kibir ve dokunulmazlık duvarları örmektir. Yükseklerde görünmektir. Sokakta tesadüfen tanıştığım ve davranışlarından giyimlerinden çıkartmadığım insanların vali, belediye başkanı, milletvekili çıkmasına çok şaşırıyordum. Hemen gözlerimin önüne Ortadoğu geliyordu. Tabi Ortadoğu’da vali, belediye başkanı, milletvekili olmak… Türkiye’de yanına bile yaklaştırılmadığımız adamlar, burada yolda yürüyen, ekmek alan, gazete alan, ayaküstü tanıdıklarıyla konuşan, benimle tanıştırılınca memnun olduklarını söyleyen insanlardı… Anlatacağım bir milyon örnek var bu anlattıklarıma paralel.. Twitter’da anlatıyorum da yeri geldiğinde… Asıl konuya döneyim tekrar… Ortadoğulular’ı yurtdışında tanıdım. Nasıl yalancı, ahlaksız, kendilerinden başka hiçkimseye saygısı olmayan, tek dertlerinin üstünlük, güç ve ego olduğunu başka ülkelerde gördüm. Türkler, Iraklılar İranlılar, Afganlılar Pakistanlılar, Lübnanlılar… Aklınıza gelen Ortadoğu’nun bütün halkları… Aynı kalıptan çıkmış gibi sahtekarlıkta,dolandırıcılıkta, riyakarlıkta muazzam hünerlerini göstermekte yarışıyorlardı. Birçoğunun bütün derdi devleti, sosyal kurumları kısaca önüne geleni soymaktı. Bir de, din adına bu soygunları yaptıklarına inanıyorlardı. Oturma haklarını almak için her türlü yalanı, palavrayı ve üç kağıdı çevirdikleri devletleri rahatladıkları ilk an soymaya başlıyorlardı. Nicin boyle yaptıklarının cevabını vermeden önce atacakları alaycı kahkaha hep hazırdı: “ Bunlar Kafir “ Bir ara ticaret yapmıştım. Hem Ortadoğulular’a hem Batılılar’a mal satıyordum. İş üzerinde ahlaklarını görme fırsatım olmuştu ve çok büyük bir deneyimdi benim için. Bir Batılı’ya mal satınca söylediği şey “ Ayın şu günü benim ödeme günümdür. İsterseniz parayı hesabınıza gönderelim, isterseniz çekinizi o gün gelin alın. “ Ortadoğulu’ya mal satınca cevap hep aynıydı : Mal satılınca parayı alırsın, “ Mal satılınca da para verilmez, bahaneler uydurulur ve hep başka günlere ertelenirdi. İsyan ederdim. Sabah akşam din diyanet satan, ahlak dersi veren adamların bütün işlerini üç kağıtçılıkla, dolandırıcılıkla, riyakarlıkla yapmalarına isyan ederdim. Durmadan Ateistler’le dalga geçip, Batılılar’a sonsuz nefret kusan adamların nefret ettikleri, dalga geçtikleri adamların binde biri kadar ahlaka ve dürüstlüğe sahip olmamaları isyan ettirirdi beni… Kanadalı bir arkadaşım vardı. Amerika’ya et ihraç ediyordu. Bir gün sohbet ediyorduk. Yeni parti canlı hayvanları ihraç etmişti. “Ödemeyi neyin üzerinden yapıyorlar? Hayvan başına mı yoksa kilo başına mı ödeme yapıyorlar?“ diye sordum. “Kilo başına.“ dedi. “Kaç kilo sattin?“ dedim. “Bilmiyorum“ dedi. Şaşırdım. “Nasıl öğreneceksin? “ dedim. “Hayvanlar Amerika’ya ulaştığında, Amerikalı alıcı hepsini teker teker tartıp bana bildiriyor. “ dedi. Şok olmuştum. Adam Amerikalı et ithal eden firmadan öğrenecekti ne kadar kilo hayvan sattığını… Dürüstlüklerinden endişe etmiyordu… Allah aşkına … Ortadoğu’da hiç böyle bir örnekle karşılasanınız var mı? Hemen bin sene öncesinden peri masalına dönmüş örnekleri vermeyin. Ortadoğu ülkelerinden sadece birisinde böyle bir örnek yaşanıyor mu? Dürüstçe cevap vermeyin ama dürüstçe bir düşünün lütfen… Türkiye’de iken Atatürk karşıtı idim. “ Muasır medeniyetler seviyesine çıkmalıyız. “ sözü ile dalga geçerdim. Ancak yurtdışına çıkıp, özellikle medeni ülkelerdeki halkları ve oradaki her türlü imkana ve rahata rağmen kendi ülkelerindeki soygun, vurgun düzenini kuran Ortadoğulular’ı görünce Atatürk’ün değerini anladım. Türkiye’deki arkadaşlarıma Atatürk’ün değerini anlattığım zaman benden duyduklarına inanamıyorlardı ve nasıl oldu da Atatürkçü oldun diyorlardı. “ Atatürkçü değilim, Atatürk’ü anladım. Daha da önemlisi sizlerin ne mal olduğunuzu anladım. “ diyordum. Sabahtan akşama kadar birbirine ahlak dersi veren Ortadoğu ülkelerine ve halklarına bakın. Tek uzman oldukları şey içlerine tesadüfen doğdukları yerel, etnik ve dini değerleri mutlak üstünlük ve yücelik olarak görüp, o kimliklerden ve inançlardan gelmeyenlere yeryüzünü zindan etmek. Dillerinden düşürmedikleri “ Hepimiz Kardeşiz “ sözü en büyük yalanları. Bu sözü söyledikten sonra arkanızı dönünce gizliden fısıldadıkları bir söz daha var: “ Hepimiz kardeşiz ama abi benim. Ben ne dersem o olur. “ Bütün hikayeleri bu cümlede özetlenmiştir. Tüm amentüleri devlet soymak, devlet soyulmazsa birbirini soymak. Ve gittikleri yerleri geldikleri yerlere benzetmek … Farklı inançtan, mezhepten, kimlikten gelenlere “kendi yüce ve üstün“ değerlerini dayatmak. Batılı bir Sosyolog arkadaşıma Batı – Doğu kıyaslaması yaparken her Ortadoğulu’nun aspirin gibi her soruna tedavi olarak söylediği sözü söyledim: “Siz bizi sömürdüğünüz için biz bu haldeyiz.“ “Hayır“ dedi. “Biz sizi sömürdüğümüz için bu halde değilsiniz. Aksine siz bu halde olduğunuz için sömürülüyorsunuz.“ Doğu toplumunu Batı’da tanıdım. Türkiye’deyken “ Kahrolsun Batı, Kahrolsun Doğu sömürüsü“ der dururdum. Ancak yaşadıkça şunu gördüm ki, Doğu’nun büyük bir “Doğulu“ sorunu var. Kaynak: suyunrengi.wordpress.com2 puan
-
Merhabalar profilimdeki aracımızı yeni aldık ve bir takım eksikleri olduğundan dolayı bu eksikleri kendim tamamlamaya çalışıyorum. Malum en ufak bir sorunda 20 40 tl arası işçilik ücreti çıkıyo hal böyle olunca bizde kendimizce onarım yoluna gidiyoruz. Torpido ışığının yanmadığını görünce hemen bir ampül alıp takarım diye düşündüm ama kazın aya öyle değilmiş haliyle ustaya gittim usta bunu bu şekilde takamıyacağını ve torpidoyu sökmek gerektiğini söyledi 65tl ampülde dahil fiyat verdi koşarak uzaklaşım oradan eve geldim operasyona başladım. İşleme başlamadan önce foto almayı unutmuşum bunun için kusura bakmayın. torpido gövdeye 7 vida ile bağlı vida başları yıldız alyan, vidalar çıkarıldıktan sonra hafifçe kendinize çekin çünkü aux girişiniz orda olabilir(aux girişinin orda olmasına hiç bir anlam veremedim müsait bir zamanda onu oradan teybin altındaki boşdüğmelerin birine taşıyıcam )bildiğim kadarıyla hepsinde yok ama sizin aracınızda var ise, hafifçe çektikten sonra aux girişinin soketini çıkartıktan sonra torpido haznesi komple bir parça halinde yerinden çıkıyor bu arada tortido kapağıyla hiç işimiz olmuyor sadece açıp bırakıyoruz. Ayrıntılar fotoğrafta NOT:Fotoda kullanılan vida temsili olarak vida delikleri görünsün diye kullanılmıştır. Torpido haznesini çıkardıktan sonra torpido çerçevesindeki parçayı söküyoruz Parçayı sökerken dikkatli olun tırnaklar biraz ince tırnakları sıkıp ileri doğru bastırıyoruz. parça çerçeveden kurtulduğu halde bile ampülü takmak hala zor bir iş benim gibi kalın parmakları olan biri için bundan dolayı soketide söktüm ben ve ampülü yuvasına taktım Ve montaj montajda dikkat edilmesi gereken en önemli husus torpido haznesini yerine takarken soğutucu girişini (eğer varsa) iyice oturtmak aksi halde vidalar yerine takılsa bile kapak kapanmıyor buna çok dikkat edin. ve sonuç akşam karanlığı çöktü tam toplayamadım ama çalışır duruma getirdim. Umarım faydalı olur selametle1 puan
-
Yeni C-max artık daha akıllı ve daha tarz, Grand c-max ise ailelere konfor ve detay sunuyor. Öncelikle yapılan iyileştirmelerin Focus'a benzer olduğunu söyleyerek mevcut başlıklarımızı hatırlayalım Buarada yeni tanıtılan S-Max'a göz atmak için; Yeni C-Max ve G. C-Max geliştirilmiş yakıt ekonomisi ve azaltılmış CO2 salınımını sunuyor, akıllı teknolojiler ve yeni yükleme olanakları sağlıyor. Yeni C-Max ailesi yeni yüzü ve sezgisel hazırlanmış iç mekanı ile daha duygusal ve şık tasarıma sahip. El kullanmaksızın açılabilen bagaj kapağı, dikine park sistemi ve çalışma üst hız limiti 50 km/h'a yükseltilmiş Aktif Şehiriçi Güvenlik sistemi gibi özelliklere sahip. Yeni 1.5 Ecoboost ve tdci motorlar C-Max'te de yerini alacak ayrıca ilk kez sunulacak olan EcoNetic modeli (1.5 tdci) 99 gr/km CO2 salınım'a sahip Yeni C-Max ailesi daha yüksek konforlu, daha rafine ve sürüş kalitesine sahip. Avrupa'da 2015 başında (Mart-Nisan) satışa çıkacak, bizde ise tam olarak Fuar zamanı (21-31 Mayıs 2015) hazır olmuş olacak. Haziran ayında ise piyasaya girecek. 1.5 tdci otomatik versiyon ise Ekim ayında ülkemizde olacak. Avrupa'da ilk olarak 2003'de satışa sunulan C-Max 1.2 milyondan fazla satışa ulaştı. Sınıfında pazar payının %12'si C-max'e ait. Yeni C-Max'de One Ford tasarımına uygun hale getirilerek iki yeni renk seçeneği eklendi bunlar; Red Rush (Kırmızı) ve Caribou (Kahve-Gri). Yine yeni focus'da olduğu gibi iç mekanda müşteri odaklı değişimler yapılarak daha kolay kullanıma sahip butonlar yani kontrol elemanları konulmuş, koyu saten trimler ve krom ince detaylar ile daha modern görünüme kavuşmuş. Araç içi fonksiyonların kullanımı artık daha kolay örneğin, klima ünitesi butonlarını birbirinden ayırmak ve tanımak daha kolay. Yeniden tasarlanmış merkezi saklama konsolu ve kayar kol dayama mevcut. Daha derin sakmala gözü ve usb fonksiyonları bu saklama gözüne alınmış. Gürültü, titreşim ve sertliği azaltmak için daha kalın yan camlar, bagaj kapağı etrafında daha emici contalar ve yeni dikiz aynası kullanıldı.Motor bölgesinde hem akustiği emmesi için hem sıcaklık için yeniden yalıtıldı ve dizel motorlarda ekstra malzeme kullanıldı. Otomatik Start&Stop sürecinde aracın titreşimizi azaltmak için yeniden tasarlanan çift yönlü volan kullanıldı. Dışarıdan gelen titreşim,sertlik ve gürültüyü optimize edebilen yeni alaşım jantlar kullanılarak rezonans titreşimleri azaltıldı. Özelliklere gelecek olursak tıpkı focus gibi; Çapraz trafik uyarı sistemi eklendi, 40 metreye kadar araçları uyarıyor. Paralel park noktalarından sizi çıkartmaya yardımcı oluyor. Aktif ş. güvenlik sistemi çalışma maksimum hızı 30'dan 50 km/h'a yükseltildi. Hareketli obje algılama ile Aktif Frenleme Sistemi; 8 ila 180 km/h hızları arasında çalışacak. Ayrıca araçta Adaptif Hız kontrol sistemi de yer alacak (ülkemizde genelde sunulmuyor) Yine araçda SYNC 2 sistemi ve 10 hoparlörlü Premium Sony ses sistemi opsiyonu bulunacak. Motorlar Euro 6 normuna uygun; 1.0 Ecoboost 100 Ps - 125 Ps (Bu yıl satılan C-Max'lerin %25'den fazlası 1.0 Ecoboost oldu) 1.5 Ecoboost 150 Ps - 182 Ps 1.5 Tdci 95 Ps ve 120 Ps Ayrıca yeni C-Max ailesinde gündüz Led farları, Bi-xenon HID ön far sistemi ve MyKey'de yer alacak. (Adaptif olarak tıpkı focus gibi) Detay için: Fotoğraflar ile Yeni C-Max1 puan
-
Forum Kurallarına EK olarak: İlan Kuralları Aşağıda Belirtilmiştir. 1- Focus Club Tr Satış Köşesi satılık ilan listelemeleri ve ilan sahiplerinin devam eden güncelleme mesajları yetkili onaylıdır. İlanlar ve mesajlar kurallara uygun ise 24 saat içinde onay bilgisi gelecek ve yayına açılacaktır. Focus Club Tr.com'da satılık ilanları 20 Haziran 2012'den sonra yoruma kapalı olarak yayınlanmaktadır. Alıcılar İlan sahiplerine satılan ürün hakkındaki soru ve taleplerini özel mesaj (varsa diğer iletişim araçları) ile sorabilirler. İlanlarla ilgili bir hata veya problem olduğunu düşünüyorsanız mesaj üzerindeki rapor butonu ile yetkililere haber verebilirsiniz. 2- Sadece şablon'a göre konu açan üyelerin ilanları yayınlacaktır. (Düzgün,renkli) 3- İlanlarda satılan ürün için net fiyat belirtmek mecburidir. Fiyatsız ilanlar onaylanmaz. 4- Üyeler açtıkları ilanların başlıklarında, ne sattıklarını veya ne aradıklarını net bir şekilde belirteceklerdir. Başlıklarda belli bir düzen olması aranılan şeyin rahatça bulunması için önemli olduğundan alıcı içinde satıcı için de çok önemlidir. Detayları ilanda belirtebilirsiniz. 5- Satılan ürünle ilgili olarak tüm ayrıntıların belirtilmesini tavsiye ediyoruz. 6- Satılan her ürünün ilanında mutlaka resim olmalıdır. Orijinal ürün resmi çekilemiyorsa belirtilerek temsili resim kullanabilirsiniz. 7- Alışveriş bölümlerinde bir ürünü satmak veya almak amacı dışında başlık açmak yasaktır. 8- Focus Club Tr Satış Köşesi ilanlarından yaptığınız alışverişlerde doğabilecek anlaşmazlıklardan veya sonuçlardan FocusClubTr.com Yönetimi sorumlu değildir. 9- Forumda üyeler arasında yapılan ya da yapılmak istenen alışverişlerin sonucunda, taraflardan herhangi birisinin sorgusuz sualsiz konu açması, aşağılayıcı, alaycı, başkalarını küçümseyen, kullanıcılara saygısızlık içeren, müstehcen, kaba, iftira niteliğinde, nefret dolu, tehdit edici, huzursuzluk çıkartmaya yönelik yazılar yazarak, başka kullanıcıların kimliğini izinsiz açıklaması yasaktır. Böyle bir durum olduğunda önce konuyla ilgili olarak Site Yetkililerine bilgi veriniz. 10- Focus Club Tr Satış köşesine satış sonucu oluşabilecek problemlerde üye kayıt bilgileri ve ISS bağlantı IP kayıtları talep sonucu ilgili kurumlara ulaştırılacaktır. 11- Fiyat indirimi dışında üste çıkma gayesi ile çok sık güncellenen ilan mesajları onaylanmaz. Link ve bilgi eklenmesi gibi durumlarda Alıntı butonu ile mesajınızı düzenleyin ve yollayın (Görevliler güncel mesajınızı ilk mesaj'a taşıyacaktır.) 12- 20 mevcut iletisi olmayan ilan açamaz. Neden Bu Sistem Var? : Burada geçerli olan tüm kurallar ve format sizlerin rahat bir şekilde alım satım yapabilmeniz için uygulamaktadır. Önemli Not: İlanım neden yayınlanmadı diye yetkililere gereksiz atılan mesajlara cevap verilmeyecektir. Yukarıdaki kurallara uygun ise ilanınız zaten yayınlanacaktır. Yayına çıkmadı ise üsteki kuralara uygun olup olmadığını kontrol ediniz, yayına girmeme sebepleri yukarıda açıkça belirtilmiştir.1 puan
-
Slm benim 2004 model focusum var. 1.5 yıl önce rolenti bozulmaya başladı. Boşa atınca bazen stop ediyordu. Benzinde de aynı sorunu veriyordu. Gün geçtikçe bozulma arttı rölantide çalışırken devir ibresi sürekli inip kalkmaya başladı. Daha sık stop etmeye başladı. Tamircilere götürdüm gaz kelebeği bujiler rolenti motoru hava akışmetre maf sensörü temizliğ felan yaptılar hiç değişiklillk olmadı. Benim arabam ın sesi hiç çıkmazdı bazen araba çalışırken marşa bile bastığım olur du. bu rolenti de dalgalanma başladığından beri motor seside yükseldi. hava filtresinin oradan fokurdama bile geliyordu. Tamirciler bu ses focuslarda normal diyorlardı. İskenderunda kın oto'ya götürdüm aracın direk sibaplara baktılar ve 1. ve 4. gözü kaçıryor dediler. Sübaplar rektefe oldu aracım tamamen eskiye döndü. Aracımın çalışırken sesini duymak için kulağını dayaman gerekiyor nerdeyse. rolentide dalgalanmadan felan eser yok aracım saat gibi oldu. Bir buçuk yıl boyunca okumadığım forum , site kalmadı. ben sorunu böyle çözdüm. Bu sorunla karşılaşanlar Sübaplara baktırmalarını tavsiye ederim, boş yere bir sürü masraf etmeyin.1 puan
-
Bize Tam boy, mini boy ve tamir kiti ile lt değişiyor, donanıma bakıp doğru cevabı aşağıdaki tablodan çıkarmak mümkün olacak, ne zaman? Yarın Aracın neredeyse hız limitine kadar rüzgar sesinin gelmemesi. Ses konusunda ciddi iyi araba bu.1 puan
-
Aslında yazıma çok dikkat ederim. Bu yazım biraz aceleye geldi. Düzeltmeler için teşekkürler. Rolenti sorunumu 1.5 yıl boyunca forumlarda araştırdım herkes konu açmış konu tartışılmış ama netice alınmamış. Birkaç kişi yazılım güncelleme ile çözüm bulduğunu yazmış. Yazılım güncelleme için servise gittim bana yazılım güncellemenin klimayı açtığında şehir içinde stop ediyorsa düzelttiğini söylediler. 150 tl ücreti var senin sorunun bu değil dediler. Klima açtığında stop ediyorsa yazılım güncelleme bunu ortadan kaldırıyor dediler. Benim gibi sorun yaşayanlara bir faydam dokunsun istedim. Ben çektim başkaları çekmesin:))))1 puan
-
Yakup kardeş, senin kıyaslamaların elbette daha teknik ve nesnel kıstaslara dayanıyor. Ancak sen Türk tüketiciye, bak kardeşim bu araç fazla yakıyor ama çift kavrama değil, daha ağır, şurası öyle burası böyle de ondan fazla yakıyor diye anlatamazsın. Tüketici sebep değil sonuç odaklıdır. Madem bu araç Passat'ın rakibi ve güncel bir araç, o zaman güncel Passat'ın karşısına TR'deki en önemli araç tercih sebeplerinden yakıt/performans ölçütü açısından daha kabul edilebilir değerlerle çıkacaksın. Bunlar Ford'un problemi. Bizi ne ilgilendirir. Tabuları yıkmak için en iyisi olacaksın. "Söz vermemiştir." tok satıcı mantığı. Böyle olunca oturulup Passat satışları izlenir tabi. Elbette daha nesnel sonuçlar ilerleyen vakitlerde çıkacak ama şu 13-14 litreler ne kadar zengin olunursa olunsun israf.1 puan
-
can bus aracın veri iletişim yoludur tüm bilgileri can bus lar üzerinden akar. örneğin aracın dijital klima bilgilerini veya aprk sensör bilgilerini ekrana can bus lar sayesinde aktarıyorsunuz. Hatam varsa uzman arkadaşlar düzeltirler1 puan
-
Makyajlı C-Max dizel otomatik gelecek , evladiyelik1 puan
-
Kuga ile pist'e ne zaman çıkıyoruz AWD'ye RS ayarı çektirdin mi tamamdır1 puan
-
Söylüyorum bu şanzıman modern değil, kararsizliklari çok. Amerikalı için sorun olmaz ama avrupada daha sık vites degistiriliyordur bu da kararsizligini artırır diye tahmin ediyorum. Görünen o ki ekonomi ve performansı sorunsuzluga feda etmiş oluyoruz.1 puan
-
Tekno paket yazıyor karşılarında yani ekstra opsiyon onlar zaten yoktur sizde eğer alınmadıysa1 puan
-
Tamam buradan c-Max i indirebilirsiniz http://www.ford.com.tr/SBE/e-brosur-indirin1 puan
-
WD40 işinizi görür Lastik konusunda ya aynısından devam edeceksiniz ya da daha konforlu olacak olan 225/50 r17'ye geçeceksiniz. Bu ölçüler biraz pahalı oluyor. Ekonomik olması için aynı ölçüden devam etmelisiniz onlardan bir örnek bana göre FALKEN yaklaşık 235 lira felan.1 puan
-
Bahsettiğiniz pas jantlarda değil fren diskinde. Zaten alaşım (Magnezyum - Alüminyum) jantlar paslanmaz. Diskleri de temizletip boyatsanız bile kısa zamanda gene oluşur. Yani görmezden gelin.1 puan
-
Evet yeni ürün, yorum zor bulursunuz fakat 4 mevsim lastiği.1 puan
-
Bu MTV sistemi de trafik sigortası gibi olmalı. Yani araca kim biniyorsa (ay bazlı hesaplanarak) vergiyi o ödemeli, aracı satan kişiye kalan mtv iade edilmeli. Neden başkasının kullandığı aracın vergisi peşinen ödensin ki. Sistemin peşinciliği, bu ve buna benzer haksızlıklar doğuruyor.1 puan
-
Öncelikle hayırlı olsun ve est. biz bunun için buradayız. Silecek konumunu; sıfır konumdan 1 tık yukarı kaldırmanız yeterli ve aynı kol üzerindeki hassasiyet bölümünü arttırıp azaltmanızda fayda var. Yine çalışmıyorsa bozuktur; servise gitmenizi tavsiye ederim. İçeriden açılmama şöyle var ''Otomatik Çocuk Kapı Kilidi'' aşağıda gösterdiğim konumdaki düğmeye basarsanız arka camlar ve kapılar içerden açılmaz hale gelir.1 puan
-
O testi yapan Halit Bolkan twitter hesabından alınma tüketim ile ilgili resimdir.1 puan
-
Sayın öğretmenimiz, paylaşımınız için öncelikle teşekkür ederim. LÜTFEN imla kurallarına dikkat ediniz, sizi uyarmak hoşuma gitmese de yazıların okunabilirliği için bunlar önemli, biraz düzenledim bu arada. Teşekkürler1 puan
-
2 ay sonra dizel otomatik gelecek Titanium versiyonu ise 80 bin liraya alınabilecek eğer onu beklerseniz onu tavsiye ederim. (Zam gelirse karışmam ) Manuel için 1.0 Ecoboost yetersiz kalmaz ilerde otomatik versiyonu da satılacağından popülaritesi bir nebze artacaktır diye umuyorum. Yine de 2.el satışı düşünüyorsa her zaman dizel almakta fayda var Sizin sınırınız önemli aslında birazda. Birde mevcut aracınızı keşke profilinize girseydiniz onun hakkında yorumlarınızı, ''benim arabam'' bölümünde okuyabiliriz1 puan
-
1 puan
-
focuslarin hepsi focus 1-2-3. hepside 10 litre civari yakıt kalınca uyarı veriyor.2008 model aracinizda 80 km kalınca uyarı vermesinin sebebi ortalama tüketimin fazla olmasından dolayi ...focus 3 lerde de bazen 80km civari kala bazen 130km civari mesafe kala lamba yakiyor..bunun sebebi eğer tuketim fazla ise yol bilgisayarında 80 km civari kalan mesafe gosterir.eger ortalama tüketim düşük ise 130km civari kalan mesafe gösterir...tüm focuslarda durum böyle.ben hepsinde denedim..yoksa eskisinde yenisinde farkli diye bir durum söz konusu değil...yani ford tüm araçlarında erken yakiyor lambayı sanırım yakıtın erken alınip yolda kalınmasını önlemek için böyle yapmışlar1 puan
-
1 puan
-
Sevgili Kaan, bu uygulama çok yerinde ve gerçekten yararları olacak bir uygulama sanıyorum. Pekiyi, aracında bu sensörleri olmayanlara da zorunlu hale gelecek mi? (Örneğin aracım 2013 F3...)1 puan
-
Üstteki amcayı iyi tanırız biz Orada kötü birşey demiyor, sadece çift kavramalara çok alışmış aynı tepkiyi bekliyor. Amaç tüketim ise düşünmeyin demiş bu da doğal 1.5 tonluk araçtan bahsediyoruz. 4 çeker kuga'dan az, focus'dan çok yakacak yani Ne alırsan al d sınıfında 9'lardan aşağı otomatik araç dolanması çok zor. Passat cc'i istanbul'da süren biri olarak 10 litre ciddi iyi değer. Kağıt üzerinde ki değerler araçlar büyüdükçe sapıtıyor. Dost acı söyler İnsanları okumaya çalışıyoruz canım : Bakalım... Hele ki ötv'ler yine artmaya devam ederse hesaplar karışır şuan olduğu gibi.1 puan
-
Kim diyor abicim boşver onları, büyük ihtimalle demek istenilen şey çift kavramaya göredir ki bu da normal. Çift kavrama değil 1-2 yıldır diyoruz zaten Aracın hızlanması gayet iyi, tüketimin diğerine göre yüksek olması doğal sonuç yapacak birşey yok; sorunsuz daim olursa bunlar deve de kulak kalır.1 puan
-
Adaptif far nedir ? Led nedir ? Bunları anlatacak değilim ama örnek verelim; Focus bu özellikli Xenon'a 4000 tl Golf bu özellikli xenon'a 4800 tl Passat bu özellikli led'e 6386 tl istiyor (comfort üzerine, titanium gibi) Bilmem anlatabildim mi ? Bunlar ford'a özgü şeyler değil. Ekmek ile köfte. Bu araç için 10 litre aşırı normal bir değer. Bu başlığı okuduğunuzdan emin miyiz ? Kontrol edin isterseniz Fiyat ve bilgiler girili Makyaj konusunu bilemem ama jaguar ile ford'un alakası kalmadı diyebilirim. Yukardaki fotoların mondeo ile alakası yok Ford Taurus o.1 puan
-
Masajlı koltuk alırsanız size böyle şeyler dokunacak Bunlarda merak edenler için açık renk kombinasyon örneği (Bundan fazlası Vignale seçeneği ile geliyor) Ön göğüsde yer alan eşya gözünden sonra buradaki cep yine işe yarayacak detaylardan. Passat'a göre göreceli artılarından bir kaçı bunlar oldu. Passat detaylarını araç inceleme kategorimiz ile ulaşabilirsiniz. Gösterge ortasındaki navigasyon sistem görüntüsü1 puan
-
Babamda arkadaşıyla kendi arabasını takas etmiş 2013 Passat 1.4 tsi Highline. Aradaki 11 yaşdan ötürü çok beğenip kabul etmiş. 2002 E270 cdi verdi. Direksiyon dışında iç mekanda pek bariz bir fark yok sanki1 puan
-
1 puan
-
Metalik Boya: 1.500 lt Platin Beyaz (özel renk): 3.000 tl Titanium Üzerine Açılır Tavan (Sunroof) (Sedan gövde seçeneğiyle): 3.000 tl Panoramik Cam Tavan (5K Hatchback gövde seçeneğiyle): 3.000 tl Açılır Panoramik Cam Tavan (SW gövde seçeneğiyle): 4.250 tl Masaj Fonksiyonlu Deri Döşeme: 7.600 tl Ford Dinamik LED Ön Farlar: 5.500 tl Tekno Paket (TP): 7.500 tl - Hava Yastıklı Arka Emniyet Kemerleri - Şerit Takip Sistemi - Şeritte Kalma Yardımcısı - Sürücü Dikkat Takip Sistemi - Kör Nokta Uyarı Sistemi - Aktif Şehiriçi Güvenlik Sistemi - Isıtmalı Ön cam1 puan
-
60 ay'a kadar vade var ... ama 48'i aşmamakta, hatta mümkün ise 36 civarında kalmakta bence (toplam maliyet adına) yarar var. İkinci soru "bu yakışıklılık genetik mi?" olabilir (çok soruyorlar, halkımız yolda yürürken bile çevirip düşüncelerini ifade ediyor ... ondan yani) cevap... öyle işte, napicen ... hayvani yakışıklıyım,biliyorum şeklinde olur.1 puan
-
1 puan
-
Hayırlı olsun, neredeyse 3 seneye yakın bir süredir kullanıyorum ve benim olmazsa olmazlarımdan. Gücü arttırmasa da hissettiriyor. Ama pahalı... Kaldık ki ben çok daha ucuza almıştım. Hiç değişmiyor. Temel prensip aynı: Efendi kullanırsan az, eşeklik edersen çok yakıyor. Taktığım ilk hafta ilk heves etkisi ile %10-15 fazla yaktım, sonra alıştım. Benim YB Antalya Şİ ortalamam 7,7 dolaylarında. Yaz - kış pek fark etmiyor. Ancak uzun yolda eşekliğim tuttuğundan pek de alına düşmüyor.1 puan
-
Yazının bütünü biraz kurmaca gelmekle birlikte çok sayıda doğru var. Uyanıklık ve kurnazlığı ahlaksızlık değilde akıllılık sananlardan hiç hoşlanmıyorum. Biz de biliyoruz uyanıklık yapmayı ama toplumda saygı ve kural olmayınca böyle oluyoruz işte.1 puan
-
Ilk gösterdiğinde ortalama tüketim daha fazladir büyük ihtimal sehir ici kullanmisinizdir o yuzden ortalama tüketime göre 70 km yazmıştır. Ikincide ortalama tüketim düşüktür büyük ihtimal uzun yolda kullanmisinizdir.o yuzden o tüketim degerine göre yazmıştır. .focusta depoda 10litre civari benzin veya mazot kalınca ışık yanıyor. .eger ortalama tüketiminiz fazlaysa ilk kullaniminizda o yüzden az km gostermistir..yoksa yol bilgisayarı doğru gösteriyor.yani depoda 10litre civari yakıt kalinca ışık yanar..ekonomik kullanirsaniz 200km gidersiniz çok performansli kullanirsaniz 100km gidersiniz dizel için bu deger tabi. ..1 puan
-
öbür tarafta çok hızlıydın.. burda yavaşladın (mesaj konusunda,) merak ediyoruz nerelerdesin?.. çok nadir yorum var... yeni bilgi hiç yok.. alışık değiliz ...1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.