Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

19-03-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Biraz uzun ama lütfen sabredip okuyunuz... Çanakkale belediye başkanı'nın dün yaptığı konuşmadır.. saygıdeğer konuklar, sevdalısını geride bırakıp, anasının nasırlı ellerini öpüp 100 yıl önce bizler için kavgaya tutuşanları, istikbalimiz için istiklal mücadelesi verenleri, savaştan barış çıkartanları, cumhuriyetimize önsöz yazanları anmaya geldiniz. beklendiğiniz topraklardasınız. çanakkale’de değil çelikten kaledesiniz. “siperlerde bize de yer açın” diye haykıranlar, “dedeciğim biz geldik” diyenler, dünyadaki mahşerin 100 yıllık iftiharını yaşamaya hoşgeldiniz. biz çanakkalelilere onur verdiniz. değerli konuklar, sesime kulak verenler, sizi tanıyorum. sesimin şu an ulaştığı sizleri; adınızı, hayatınızı bilmesem de tanıyorum. yanınızda değildim, ama duydum. çanakkale türküsü söylenince eşlik ettiniz. görmedim ama biliyorum, siz de kınalanıp cepheye gönderilen aslanları, kendi cenaze namazını kılanları duyunca gözyaşı döktünüz. 15 yaşında toprağa düşenleri, okullarını bırakıp cepheye koşanları duyunca yandınız. nice acıları ve kahramanlıkları duyunca boğazınız düğümlendi, vücudunuz ürperdi. dualarınızda, dudaklarınızda onlara da yer verdiniz. evet sizleri biliyorum. seyit onbaşı kadar olmasa da ağır yüklerin altına girdiniz. anafartalar’da mustafa kemal kadar olmasa da, acılara şahit oldunuz, nice darboğazlardan geçtiniz. mustafa kemal gibi siz de kalbinizden vuruldunuz. onurunuzu, namusunuzu, inancınızı çanakkale gibi korudunuz. hayatınızın bir yerinde çanakkale gibi saldırılara uğradınız, çanakkale gibi direndiniz. artık siz de çanakkale’siniz. çanakkale sizsiniz. değerli konuklar müsaadenizle şimdi sizlere seslenmeyeceğim. sizlere siperleri, gemileri, birlikleri, tüfekleri de anlatmayacağım. çünkü bugün bütün kelimeler kifayetsiz, bütün cümleler yetersiz. 100. yıl nedeniyle bu defa aziz şehitlerimize hitap etmek, onların manevi ruhlarına seslenmek istiyorum. ey bu topraklar için toprağa düşenler, bir hilal uğruna güneş gibi batanlar, siz kara toprağın üstünde de, altında da bir oldunuz, bizse ayrıştık, bölündük, hatta birbirimizi öldürdük. siz fakirlik içinde kazandınız, bizse, zenginleştikçe kaybettik. siz düşmanınızı bile kucağınıza aldınız, bizse dostumuzun dahi boğazına sarıldık. dün bir avuç yer ne kadar çok kişinin olmuş, bugün koskoca bir memleket ne kadar az kişinin kalmış, siz şimdi ebedi istirahatgahınızda uyuyorsunuz, bizse derin uykulardayız. ve asıl uyuyan biziz. ve seyit onbaşı’ya sesleniyorum. sen sadece 215 kiloyu değil koca seyit, sen vatan yükünü de sırtlayıp kaldıransın. oysa biz senin gibi ağır yüklerin altına giremedik. kolayı seçtik, sana layık olamadık. sen düşmanın dümenini bombalarken, biz düşmanın dümen suyuna girdik. takımıyla yahya çavuşa sesleniyorum. 63 kişilik birliğinle kenetlenip bir olan yahya çavuş, sen 2000 kişiye karşı destanlar yazansın. bizse senin gibi, takımın gibi zorluklara karşı bir olamadık. 12 eylül’de bölündük, sivas’ta yüreğimize ateşler düşürdük, maraş’ta ve daha nicelerinde insanlığımızı öldürdük. sevdiğini geride bırakan kahraman, sen yârinin kokusunu, barutun kokusuna terk edensin. yar diye vatanını bilen, ölümü beklerken bile kadınına mektup yazıp, ruhum diye hitap edebilensin. bizse kadınlarımızı hak ettiği yere getiremedik, özgecanları ve daha nice kadınlarımızı hayatta tutamadık. sen kadınına mektubunun arasında çiçekler gönderirken, biz gözlerinin altından morluğu, vücudundan karayı, yarayı eksik edemedik. sizlerin vücudundaki kurşunlar onur madalyanız, kadınlarımızın vücutlarındaki morluklarsa bizim utanç vesikamızdır. biz erkek olduk, ama adam olamadık. anafartalar kahramanı mustafa kemal’e sesleniyorum. sen mektubunda düşmanların evlatları için “kahramanlar” diyensin, onların annelerine “gözyaşlarınızı dindirin” diye seslenensin. ve sen onları da evlat bilip, bu toprağı dost diye tanıtansın. biz senin gibi hoşgörülü olamadık. bu vatanda herkesi kucaklayamadık. değil yabancı anaların gözyaşlarını dindirmek, kendi analarımızın bile gözyaşlarını durduramadık. * sözün özü “1915 çanakkale ruhu” sınavından çok da başarılı çıkamadık. ama çok şey öğrendik. ben de çok şey öğrendim. büyük balığın, küçük balığı her zaman yiyemeyeceğini, nusrat senden öğrendim. merminin mertlikle, tüfeğin yürekle boy ölçüşemediğini siz atalarımızdan öğrendim. çanakkale’de, küllerinden yeniden doğmayı prangaları kırıp, yeniden ayağa kalkmayı öğrendim. çanakkale’yle ilgili birçok şeyi bildim, öğrendim, anladım. ama bir tek şeyi anlayamadım. ey büyük atatürk, seni anlayamayanları anlayamadım. *** ey analarının goncagülleri ve babalarının koç yiğitleri gene de üzülmeyiniz ve huzur içinde uyuyunuz. sizlerin huzurunda diyorum ki, anafartalar’da ki gibi türkiye’ye hücum da etseler, arıburnu gibi direniriz. conkbayırı’nda ki gibi kalbimizden şarapnelle de vurulsak, namazgah tabyası gibi topla da dövülsek, çimenlik kalesi gibi dik, kilitbahir kalesi gibi sağlam dururuz. 57. alay gibi gerektiğinde son neferimize, son nefesimize kadar mücadele ederiz. yürüdüğü yolda iz bırakmayan, o yoldan geçmiş sayılmaz. ey şehitlerimiz, siz de çanakkale’de iz bıraktınız. haşa ne çanakkale’si, tarihimizde de, yüreğimizde de, ruhumuzda da iz bıraktınız. bizler ilhamımızı siz şehitlerimizden alıyoruz, biz de sizin gibi özgürlüğümüze ve barışa bu kentte sahip çıkıyoruz. 100 yıl önce hiç düşünmeden canından vazgeçen sizler bağımsızlığınızdan, özgürlüğünüzden vazgeçmediniz çocuklarından, analarından kopan sizler hürriyetinizden koparılamadınız. şimdi, mehmet akif gibi hep bir ağızdan haykırarak diyeceğiz ki; ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. aziz şehitlerimiz size söz; barışın kenti çanakkale’de, ülkemizde ve dünyada barışı yücelteceğiz. kardeş olacağız. çünkü çanakkale savaşı kardeşlerle, düşmanların savaşıdır. çünkü kardeşliğe yapılan bir hücum, tek kelimeyle ihanet katarına eklenmektir. türkle - kürt çatışırsa ne türk kalır ne kürt aleviyle - sünni ayrışırsa ne alevi kalır ne sünni. oysa türkle - kürt, aleviyle-sünni birleşirse ne zalim kalır ne de zulüm. onun için barışın kenti çanakkale’den, savaşın 100. yıldönümünden haykırıyorum; meriç kıyısındaki minicik bir kum tanesinden, ağrı dağı’nın yamacındaki yabani bir ota kadar her yere barış istiyoruz sinopta şu anda sahile vuran bir dalganın köpüğünden, hatay’ın kızılçat köyünde açan çiçeğe kadar herşeyde barış istiyoruz. istiyoruz ki; etrafımızdaki çember daralmasın, barış ve özgürlük nefes alsın. barışın kenti çanakkale’nin belediye başkanı olarak; inatla ama umutla barışın hakim olduğu bir dünya hayalimi sürdüreceğim. biliyorum ki ; şehitlerimizin mezarlarında ki her bir kitabeyi öpen çanakkale rüzgarı, koparılmış güller gibi solan kahramanlardan her yere barış taşıyacak. biliyorum ki; 100 yıl önce kavuşma hayallerinin eriyip kül olduğu bu yerden, barış adıyla bir kıvılcım yanıp, çoban ateşiyle dağları dolaşacak. bunun için biz de siz şehitlerimiz gibi; ekmeğimizden tasarruf edeceğiz, ama şerefimizden asla candan olacağız, yardan olacağız, ama özgürlük ve barış kokan bir dünyadan asla biz de sizler gibi; düşmanımızı kucağımızda taşıyacağız, ama sırtımızda asla. son nefesimizi tüketeceğiz, ama onurlu mirasınızı asla. bedenimizi çiğnetiriz, ama özgürlük ve barış yeminimizi asla. ey aziz şehitlerimiz, siz toprağın altındakiler, biz üstündekilere ilham olsun. bükülmez bileklerinize, korku bilmez yüreklerinize selam olsun. özgürlük için toprağa düşüp, toprak olan siz şehitlerimizin ruhları şad olsun. saygıdeğer misafirler, 18 mart şehitler günü ve çanakkale deniz zaferi’nin 100. yılı anma konuşmama son verirken; bizlere bağımsız, başı dik bir ülke, özgürlükçü bir ruh miras bırakan başta mustafa kemal atatürk ve mücadele arkadaşları olmak üzere, onların kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetimizi korumak ve kollamak ülküsüyle, ülkemizin varlığı ve bütünlüğü için dün olduğu gibi bugün de hiç düşünmeden canını vermiş türk silahlı kuvvetlerimizin, emniyet teşkilatımızın tüm şehitlerini rahmet, gazilerimizi minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. çanakkale gibi tarihi sorumluluğu çok büyük bir kentin belediye başkanı olmanın onuru ve 1915’in omuzlarımızdaki derin sorumluluğuyla sizleri sevgi ve saygıyla selamlarken son sözüm şudur; yaşasın kardeşliğimiz , yaşasın özgürlüğümüz ve yaşasın barış... canakkale belediye baskanı ülgür gökhan
    11 puan
  2. Olay güncelleme de değil bencede güncelleyebilende Savaş ustam sağolsun...
    2 puan
  3. Buda benim aldigim kolcak. Delmesiz. Otoparkta cektigim icin karanlik (ama kolcak parlamis)cikmis olabilir.
    2 puan
  4. Arkadaşlar dün itibariyle focus 1,6 dizel style aracı aldım beyaz düşünmeme ragmen kalmadıgı için( birde beyazdan daha güzel falan dedi satış temsilcisi) aytozogri aldım inş güzel renktir.Ay sonuna teslim edecekler araç gelince ilgili bölüme konu açarım yardımı olan arkadaşlara teşekkür ettim..
    2 puan
  5. Arkadaşlar, benim focusun küllüğü yok. Bir önce ki arabam 2010 fiestaydı. Onda iki bardaklık vardı. Bardaklığın bir tanesinde kapaklı küllük vardı. Focusta da o şekilde mi yoksa bardaklık önünde, çakmaklığın sağında küçük bir bölme var orası mı? Merak etmeyin sigara içtiğim için sormuyorum. Ona bozuk paraları koyacaktım.
    1 puan
  6. Faydası oldu, umarım bunları okuyanlara da olacaktır. Aynen, hiçbir çıkar olmadan deneyimlerden faydalanmak adına güzel bir şey.
    1 puan
  7. Traktörün 800 saatlik bakımı bile o kadar tutmuyo ya [emoji3]
    1 puan
  8. Hocam sizdeki USB girişi nerede? Torpido içerisinde olanlar da kolçağı oturttuğunuz kısım farklı sanırım. O yüzden soruyorum.
    1 puan
  9. inşallah diyorum abi neden ki?
    1 puan
  10. bekir abim, şu göstergeyi güncelletsekte mi kullansak güncellettirsekte mi kullansak... güncellenmemesinden bahsetmiyorum farkettiysen
    1 puan
  11. Bir ay bekleme pahasına gece grisi aldim. Secim asamasinda beyaz mi olsa dedim. Beyazin bildigin transit beyazi olduğunu gorunce gece grisinde dogru karar verdigimi anladim. Bence focus 3 sedan a en yakisan renk gece grisi.
    1 puan
  12. Tekirdağ'lı fardan son durum. İzmirden bir arkadaşımızın Fusion aracının sis farlarının çerçevesine Passat gündüz farında kullanılan Lensler ve her biri 130 150 lümen aralığında olan Edison power led kullanılarak ve İnsignia orijinal gündüz farı sürücü kartı ilede sürülerek montajı yapıldı.Rabbimin izni ile geçen yıl yapma imkanı olmuştu. Sis çerçevesinin uygun bölümlerine delikler delindi. Lensler derece açısı verilerek sabitlendi. Arka kısmınıda iyice silikona bulayarak izolesini yaptım. Yanış halleri 2 çerçeveninde tavana yansıyan ışık odagı. Araç üzerinde maalesef resimler gelmedi. Ankara'dan bir arkadaşımızın Seat aracı için kullandığı Afl sistem Valeo bi-xenon farları sıvı ile temizlik yaparak sonuç alınmaya çalışmış fakat iç kısımlarda ciddi lekelere yol açınca benim genelde yapmadığım işlem olmasına ragmen Arkadaşımızın ısrarı ile farların silikonu sert olduğu için kasadan keserek açtım iç temizliği,mercek temizliği ve mercekleri tutan ayak kısımlarındaki ciddi kırıklarıda orijinal hale en yakın şekilde sabitleyerek toparlayıp Rabbimin izni ile geçen yıl bitirmek kısmet olmuştu. Camın görünen hali.İç kısımdaki siyah taban çerçeve.Cam kırık gibi çıkmış. Mercek kısmının görünümü. Temzilik soınrası ve toplanmış hali. Çift mercekli Focus F1 farların Beyaz F1 üzerindeki halleri. Çalışmasını yaptığım son F1 focus farının araç üzerindeki siyah taban çerçeveli ve krom taban çerçeveli hallerinin görünüm. Kayseri ilimizden 2 ayrı arkadaşın F1 araçları için geçen yıl ortasında Rabbimin izni ile yapıp güzel sonuç ile btirmek kısmet olan gösterge led aydınlatmalarından görünüm halleri. Öylesine 2 renk denemesi. Son hallerinden görünüm.Araç üzerinden görünüm halleri maalesef gelmedi. Çakmaklık içinde kırmızı ve beyaz ledlendirme yapmıştım.
    1 puan
  13. Haklısın abi belki daha uygun fiyata bulabilirim Krem renk olan çok açık gibi. Siyah ideal . Ama yinede dediğin gibi görerek almak lazım
    1 puan
  14. Emre paylaştığın linkteki Kolçağın üst kısmı sağ sol hareketi ve arka kısımdaki Küllük gibi gördüğüm Kısım hareketten kasıt, bunlar çok çabuk deforme olur ve malum kullanım gereği destek alınacağı için kırılabilir, arka kısımda iniş biniş, oturan kişinin açıp kapatırken biraz sert davranması yine zarar verebilir ve görüntü ve işlev bozulabilir...bu gerekçeyle sonradan takılacağından ihtiyacı karşılayan basit kullanışlı tercih edilmeli kanısındayım... Kılasik içinde bir saklama haznesi olan gibi..
    1 puan
  15. Farlar bende degerli forum uyeleri, polemige girmem Yalniz Dogan abi saglam prim alacak belli, mondeo falan dedigine gore, allah gani gani versin abi
    1 puan
  16. Sayın Türk Milleti ,bu gün bu topraklar üzerinde varlığımız devam ediyor sa bunu başta,Ulu önder ATATÜRK'e ve onun silah arkadaşları olan şehitlerimize ve gazilerimize,bu uğurda canlarını feda eden her insanımıza canı gönülden minneti bir borç bilirim.Ruhları şad olsun mekanları cennet olsun.ALLAH,Hz.Muhammed (S.A.V )peygamberimize ve o şehitlere komşu olmayı nasip etsin.
    1 puan
  17. Ben saygısızlık yapmıyorum saygısızlığı o dönem daha kemikleri çürümeden boğazdan top atışlarıyla bando mızıkayla istanbula girişine izin verenlerdir.Siz bilim adamısınız üzgünüm ama bende sizden sevgi kelebeği gibi söz duymak istemezdim.Sevgi kardeşlik barış foklar ölüyor kutuplar eriyor gibi...Ben tarihimizin gerçeklerini istiyorum ölü sayısı nedir...gerçekte neden kıcı kırık bir fırkateyn yüzünden ülkemiz işgale uğradı...neden benim dedem traplusgarptan bir vagon içinde kendi dışkısını yiyer halde 40 gün yolculuk ettirildi tarihini bilmeyen bir ulusus hep makara hep mitler destanlar yok gökten indiler yok yeniçeriler savaştı yok sakallı adamlar geldi...Çanakkale savaşı benim açımdan hezimettir.Dini dua okur ne dediğini bilmez ama duvara işerken korkan destur deriz.tarihini bilmeyiz...osmanlıyı saraydan ibaret zanneder tv den öğrenir haremi merak eder gerçek türk halkının anadoluda nasıl yasadıgına dair tek kare resim bilgi v.s bilmeyiz...savaşları karadan denizden uçurur bolbol kahramanlık destanı yaparız ....boş muhabbet bunlar sadece gerçeği bilmek hakkımız yine övünelim yine aglıyalım yine gurur duyalım ama gerçeklerimizle timsah gözyaşlarıyla değil..... Not...Çanakkale savaşı Mustafa Kemal tarafından değil birçok komutan tarafından kazanılmıştır.Kendisi orduları başarı gösterdiği için ikinci gup komutanlardan biridir ve Yarbaylıktan birçok başarıya imza attığı içinAlbay rütbesine yükselir.Birçok Alman komutan vardır yani savaşı yarbaylar değil generaller yönetir.Onun için tarihi bilmek gerekir...birilerinin yıllarca empoze ettiklerini değil...
    1 puan
  18. Beni çok etkileyen fotoğraflardan biri... Fotoğrafın çekilmesinden kısa süre sonra şehadet mertebesine yükselmiş bir birliği görüyoruz. Yüzlerdeki inanç, vakur duruş yanında ve ölüme giderken bile, yanlarında bulundurdukları zayıf, çelimsiz, ama sevgi gördükleri belli olan iki köpek ve bir ceylan "Onlar"ın evrensel ölçüdeki sevecenliklerini de ifade ediyor. Bugünü "Onlar"a ve başlarında bulunan ve ertesi gün kalbinin üstündeki cep saati şarapnelle parçalanacak olan büyük askere borçlu olduğumuzu unutmayalım, unutturmayalım. İfade etmek istediğini anlıyorum, ancak Çanakkale bir savunma zaferidir, canı pahasına vatanını toprağını koruma destanıdır, bunun muhasebesini yapmak bence saygısızlık olur, en derin saygı ve şükranla anılması söz konusu olabilir ancak...
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.