Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

24-03-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. kendimden alıntı yapayım ... Sistem şu şekilde çalışıyor ... (kabaca) diyelim ki Burhan üstadım sen bayisin, ben de Köln'de ki Ford EU lojistik sistemiyim.... hadi çalışmaya başlayalım. Ben - Burhan, canım ... bana Mart siparişlerini hazırlasana ... sana alokasyon mektubu yolladım (o mektupta ne sipariş edebileceğiniz ve alt kırılımları vs. yazar) Burhan - Taam, sen takıl ... ben bi ara sipariş yollarım. .....aradan zaman geçer. Burhan - Kaan ... şişşt Hacı! Ben - Buyur gülüm? Burhan - Yolladım siparişleri.. bi baksana. Ben - Taam, bakıyorum ... ımmm ...ımmm (bkn.bakma sesi) tamam, bu siparişleri kabul ediyorum (araçlar 41 statü ile sisteme eklenir, artık sipariş intranet üzerinde görünmektedir.) Burhan - Gelişmeleri bildirirsin di mi? Ben - Ayıpsın. ....aradan zaman geçer. Ben - Pedro Pedro - Aye? Ben - Burhan'ın arabasını yapmaya başla Pedro - !!!...Si El Jefe ...aradan zaman geçer. Pedro - Oi... Ben - Si Compadre? Perdo - Burhan'ın aracı yapmaya başladım. Ben - O.K, aynen devam et. (Araç 49 statü'ye yükselir) ...aradan zaman geçer. Pedro - Oi ... oi diyorum be!! Ben - Pardon bilader, Bayern'in maçını seyrediyordum da ... buyur Pedro kardeş? Pedro - Burhan'ın aracını bitirdim, sevkiyat parkına yolluyorum. Ben - Eyvallah (Araç 51 statü'ye yükselir) ...aradan bir gün falan geçer. Ben - Juan .. şu şase numaralı araç sana geldi mi? Juan - Bakiiiiiiiiiimmm... bakiiiiiiiiim (bkn.bakma sesi) evet gelmiş. Ben - Taam, onu gemiye ver. Türkiye'ye gitsin. Juan - Taam (Araç 55 statü'ye yükselir) ...aradan zaman geçer. Ben - Olaf Olaf - Ja? Ben - Nerdesin? Olaf - Kıç üstünden zoka attık, bişi çıkarsa akşam şnaps - balık yapıcaktık ... nooldu ki? Ben - Onu sormuyorum be... yola çıktınız mı? Olaf - Ah...evet. Fransa - İtalya - Yunanistan yapıp en son Gölcük'e gideceğiz. Ben - Taam, hayırlı seyirler o zaman Olaf - Eywallah (Araç 61 statü olur) ....aradan zaman geçer Ben - Mustafa... Mustafa - He canımın içi? Ben - Burhan'ın araç geldi mi? Mustafa - Geldi abi, şimdi TIR için hazırlıyoruz. Ben - Kolay gelsin o zaman (Araç 65 statü olur) ...aradan zaman geçer. Mustafa - Kaan? Ben - Efem? Mustafa - TIR ayarlandı, araç sevk'e hazır Ben - O.K BUrhan ile konuşayım o zaman (Araç 70 statü olur) ...aynı gün. Ben - Burhan... Burhan - Geldi mi bizim araçlar? Ben - Geldi ... keselim mi faturayı? Burhan - Kes abi. Ben - Taam ... hayırlı olsun. Burhan - Cümlemize. ...aynı akşam fatura kesilir, Araç statüsü 75 olur ... TIR gece yola çıkar. Seyfettin - Burhan abi. (Seyfettin Burhan'ın PDI görevlisidir.) Burhan - He gözüm? Seyfettin - TIR sabah karşı araba dökmüş ... şase numaraları burada. Ben PDI yapıyorum, siz teslimat zamanlarını söylersiniz. Burhan - Eywallah (Araç 85 statü'ye yükselmiştir...) Burhan alıcı ile görüşür, eksik evrak - kredi vs. işini çözer, trafik muamelesi başlar. ...takip eden günün akşamı Burhan - Sizi Seyfettin ile tanıştırayım, aracınızı anlatıp size teslim edecek, ben de yanınızda olacağım. Sorunuz olursa lütfen çekinmeyin,sorun... Alıcı - Taam ...Seyfettin aracı teslim eder, imzaları alır - aracı anlatırken Burhan bilgisayarına girip not düşer "Araç Teslim Edildi" Benim Köln'de ki bilgisayarımda not belirir. "Araç Statü Durumu 100 - Teslim Edildi) ...aradan zaman geçer. Ben - Burhan, canım ... bana Nisan siparişlerini hazırlasana ... sana alokasyon mektubu yolladım (o mektupta ne sipariş edebileceğiniz ve alt kırılımları vs. yazar) Burhan - Taam, sen takıl ... ben bi ara sipariş yollarım. Sonuç : Aracınızın durumunu en iyi bayiniz bilir, BSS dediğimiz sistemden sıra numarası ile aracın güncel statüsünü kontrol eder ve size tahmini teslim tarihini bildirirler.
    6 puan
  2. - elektrikli koltuk - deri koltuk - elektrikli bagaj kapağı - style a park sensörü ve - Eu 6 motorlar dedim. Bunlardan en büyük -afedersiniz ama- eşeklik style 'a park sensörü koymamaktır. 85-90 ver 200Tllik park sensörü olmasın. Bu segmentte deri döşeme opsiyonu veya üst donanımda standart olması şart Elektrik koltuk şart. Eklemek istediklerim var. Açık renkli iç mekan (kumaş ve/veya panel) şart Son olarak kumaş da olsa , deri de olsa koltukların daha sportif ve gözalıcı olması gerekir.
    4 puan
  3. ... mesajımda yazdığım gibi bu "kişisel fikrim" aracımda sel vurursa diye cankurtaran yeleği, göle düşersem diye dalgıç tüpü+regülatör, T-Rex saldırırsa diye roketatar veya bir biyolojik salgına denk gelirsem diye Tip3 Koruma elbisesi'de taşıma gereği duymuyorum. (ehliyetime bakayım...baktım) 1984 yılında almışım (çok olmuş yahu) Antartika hariç her kıtada araç sürdüm, daha bir kere bile lastiğim yarılmadı ... yani tamamen istatistiki nedenler ile stepne taşımaya gerek duymuyorum. ...diğer yandan siz aracınızda stepne isteyebilirsiniz tabi ki, bundan doğal bir şey de yok.
    3 puan
  4. Dizel Siyah Style Bunun klima ünitesini daha şık buluyorum Burada kayıp foto var. Sorusu ise şu; Akünüz bitti kapıyı nasıl açıp içeri bineceksiniz ? Bonus
    3 puan
  5. Olaylar olaylar, basit bir başlığın geldiği hale bak. Araba isminden insan sevgisine, ordan Cem abinin mesleğine kadar gittik, burdan Cerne atom parçalamaya gittik, aforizmalar havada uçuştu, ordan döndük dolaştık Kırat'a geldik. İnsan cümbüşü
    2 puan
  6. Sevgili Tevfik, burayı makasladım. Çünkü, ben de espri yapmayı çok severim.Hatta ince dokundurmalarla hata yapanları uyarmak bazen hoş bile gelir bana. Ancak işte tam da söylediğin gibi bizim kuşaktan olmayanlar, yani yaşadıklarımızı yaşamamış olanlar bizim takılmalarımızı anlamakta zorlanıyorlar. Aslında basitçe okunduğunda bile "takılma" olduğu belli olan sözlerimiz ciddiye alınıp alınganlığa hatta kırgınlığa kadar varıyor. Ben de bunu önlemek için takılmalarımın çoğuna elimden geldiğince komik yüz ifadeleri koyuyorum. Yazından dolayı seni tebrik ediyorum. Sayın Boneval, siz de bana istediğiniz kadar takılabilirsiniz. Geçen yıl ben de bazı konularda sinirlenip alınıyordum. Ama baktım ki forumun daimi kadrosu hiç birbirine alınmıyor. Kimse birbirinin politik ya da hayat görüşünü kınamıyor.Kınayanlar da zaten eriyip gidiyor. Yahu yarı yaşımda gençler bile bazen benden daha olgunlar. Çok hoşuma gidiyor. Aferin onlara bana çok şey öğretiyorlar. Ölümlü dünya işte,yaşa gitsin anasını satayım... Not: "Anasını satayım" sözü ile asla anneleri hedef almıyorum,onları tenzih ederim. Edit: Komik yüz ifadesi koymayı unutmuşum.
    2 puan
  7. Yapım aşamasının fotoğrafları sonunda tamamdır, Araç şuanda boyada o tamponlar ve marjbiyeller boyanıyor onunda çekimleriyle gelecem ve bittiğinde yine gelecem yapım aşamasının bi kısmı budur
    2 puan
  8. Bu segment için olmaması ayıp olur dediklerim. -Deri koltuk opsiyonu, açık renk başta olmak üzere iki renk kokpit seçenekleri kumaş ve deri koltuk farklı renk opsiyonları. -Park sensörleri (standart olmalı) -Elektrikli bagaj (standart olmalı) -18" ve 19" jant opsiyonu -10 yönlü elektrikli koltuk (standart olmalı) - Anahtarsız giriş opsiyonu
    2 puan
  9. Bu güne kadar hiç lastiğim yarılmadı, lastik patlattım tabi ki ama yarılma? hayır ... ola ki yarıldı ... Ford'a telefon açar, yol yardımı isterim, sorun değil. 444 3673 ... bitti, gitti. ... kendi adıma konuşuyorum, başıma gelmesi çok düşük bir olasılık için bagajda o ağırlığı taşımaya (...doğal olarak onun için fazladan yakıt tüketmeye+hacim kaybetmeye) ihtiyacım yok. Tabi bu benim görüşüm ... ben kendimi daha güvende hissediyorum diyen de çıkacaktır, o fikre de saygı göstermek gerek.
    2 puan
  10. Evet arkadaşlar. @Ozan Karsavuran @Bekir B. @Yakup Çağatay ve ben araç içi kamera montajı esnasında
    2 puan
  11. Cerruti 1881 swiss, bugün ki Tevfik buba kombinini tamamlayan saat
    2 puan
  12. Aynı problem 1.6 EB Mondeolardada var gibi görünüyor. Onların boruları şekil olarak farklı fakat anlaşışan yapısal problem ondada var. 1.6 EB Mondeo sahiplerinin dikkat etmesini öneririm.
    2 puan
  13. Sevgili hocamın sözünü ben yanlış (kötü) anlamadım, tanıyan herkes karıncayı incitmeyecek biri olduğunu zaten biliyor buna kimsenin itirazı olmaz ancak bu konun amacı "arabanıza ne isim taktınız" yani çok basit bir soru, bir ismi vardır yada yoktur bu kadar basit, arabanızı ne kadar seviyorsunuz ne bileyim ne kadar aşıksınız gibi bir soru yok ortada kimsenin de böyle bir derdi yoktur zaten... fakat yine şu gerçek var Türk kültüründe at-avrat-silah gerçekten sevilir ilgi gösterilir bunun sadece Türk'lere ait bir kültür değil tüm erkeklere doğasına özgü bir ilgi alanı olduğuna inanıyorum, günümüzde ki atlarımız yani arabalarımızı normal bir eşyadan daha fazla seviyor ve ilgileniyoruz ve bu bence gayet normal bu bizim doğamızda var, şaşılacak yada hayret edilecek bir durum yok ortada, hafta sonu Cumartesi aileme ayırırım, pazar günü sabah arabamı yıkar temizler ayda bir kez de silahımı temizler yağlarım bundan başka bir eşya ile böyle ilgilenmiyorum. İşin özü hepimiz küçükken arabalarla ve silahlarla oynayarak büyüdük en azından büyük çoğunluğumuz böyle büyüdü bu yüzden onları sevmemizden daha doğal birşey olamaz, büyüdüğümüz halde sahip olduğumuz en pahalı oyuncağımızdır o. Aşk değil bu, diğer eşyalara göre daha fazla ilgi ve alaka o kadar... fazlasını aramak anlamsız hatta kırıcı olur.
    2 puan
  14. Cem üstadım bana diyorsun ki neden yazmıyorsun...nedeni bu yaklaşık 2-3 yıl oldu forumdan gittiğim ve geri döndüğüm bizim hedefimiz neydi günlük tabloid gazete gibi bir şey oluşturmaktı...Yani forum üyesi kişi hem araba konularında hemde hayata dair diğer konularda bilgi edinecek hemde kaynaşmayı getirecekti.Ama döndüğümde yaşça yada kafaca belirli gruplaşmaların olduğunu gördüm ve kendi aralarında mutluydular bende baba naber diye katılamazdım çünkü yaş sorunu ve hayat görüşü çıkıyor...herkes nerede ve nasıl mutluysa öyle olsun bizim Borayla bir nevi karagöz-Hacivat atışmalarımızda altıma işedğimi biliyorum ben...bu konuyu da gördüm ..ama cevap yazmadım çünkü hayatımızda o kadar sorun varken hani her kuşu şaaptında bi leylek mi kaldı hesabı iplemedim...koyanada karışmam koymayanada..benim garibime giden arabası çizildi diye balkona çıkan insanların toplumsal olaylarda yada ciddi konularda hiçbir görüş beyan etmemesi...Birde herkes alıngan olmuş sizin ve Kaan Bey gibi kişilerin Yakupun foruma yaptıkları hizmetler kesinlikle hakkı ödenmez...Ama şunu gördüm keşke gelmeseymişim çünkü forum kültürü çok nankördür atomu parçala formülünü yaz ohooooo hocam oda birşeymi bak ben atomun çekirdeğini çitleyip yiyorum diyen insanlar var...o yüzden çok ta umursamıyorum evinizdeki buzdolabı çamaşır makinesi tv de aynı yapıda yani makine komut veriyorsunuz yapıyor...Bana bu arabalara çok düşkünlük biraz garip geliyor açıkçası yani isim terim şu bu konulabilir ama benim görüşüme göre saçma çünkü makineye ruhumuzu üfleyemeyiz..İnsanlara önem vermemiz gerekirken bunlarla uğraşılması garip geliyor..Ha beni tanımayanlara da bir sözüm var çok donanımlı biriyimdir bilmediğim konuda yoktur arabaları bilmem binerim giderim bozulur servise veririm banane ilişkim bu kadardır...Ama hayat akıp gidiyor...bunu bizim gibi 50 li yaşlarda anlayacaksınız.Seven sevmeyen çok umurum olmadığı için işlerinizde başarılar...Çünkü kimsenin sevgisi içinde yaşamadım nefretide bana pek bir şey yapamadı...Saygılar... Forum bilmez...Cem Beye birgün telefon etmiştim...dediki üstad şu an bir parçadan bir çocuğa yemek borusu yapmaya uğraşıyorum...Bu sözü ben beynimde yıllardır taşıyorum...düşünün adamı...biz uyduruk salakça şeylerle uğraşırken o vücudun bir parçasından bir yemek borusu imal ediyor...Ve küçücük bir bedene yerleştirmeye uğraşıyor...Soruyorum size arabayı gözü kapalı söküp taksanız nolur...atomu parçalasanız..o küçük çocuğa yemek borusunu verebilirmisiniz..Onun için Cem Beyin ellerinde öperim...Onun varlığı bile hep yeterli olmuştur...Bana en kötü sözü bile söylese hep o yukarıdaki sözü gelir susarım...çünkü o bizim gibi biri değil...
    2 puan
  15. Ford, hız sınırını aşan sürücüler için yeni limitörünü tanıttı. Ford Avrupa, hız sınırlarını aşan sürücüleri önlemeye yardımcı olabilecek yeni bir teknolojiyi tanıttı ve olası radar cezaları ortadan kaldırmayı hedefliyor. Intelligent Speed Limiter ''Akıllı Hız Sınırlayıcı'', yasal sınırlar içinde kalarak maksimum sürüş hızını otomatik olarak ayarlanmasını sağlar; Kamera işaretleri algılar ve sınırı geçmemenize yardımcı olur. Ayrıca daha önceden de bahsettiğimiz yaya algılama ve frenleme sistemi S-max'de sunuluyor. Sistem 30 ile 200 km/h hızları arasında çalışıyor ve hız azaltılmasını gaz keserek yapıyor yani pürüzsüz geçiş sağlıyor eğer yokuş aşağı sürüş varsa sistem sesli uyarı iletiyor sürücüye. Akıllı Hız Sınırlayıcı, tabela dışında yerleşik navigasyon sistemi ile de uyumlu yani oraya daha önce girilmiş olan hız sınırlarını da sisteme adapte edebiliyor. Araç hakkında sunulan diğer yenilikler için aşağıda verdiğim linki mutlaka kontrol ediniz Yeni adaptif direksiyon sisteminde; Şehir hızları, orta hızlar ve otoban hızları diye 3 seçenek yer alacak. Eski başlıklara bakalım; http://www.focusclubtr.com/topic/8370-2015-yeni-s-max-fotoğrafları-ve-detayları-ile-seri-üretim-versiyonu/ http://www.focusclubtr.com/topic/5657-yeni-ford-s-max-konsept-karşınızda-eşsiz-güzel-akıllı/ http://www.focusclubtr.com/topic/7410-ford-s-max-vignale-concept/ http://www.focusclubtr.com/topic/8431-yeni-mondeo-ile-yeni-ford-yaya-algılama-teknolojisi-ve-yeni-dizel-motor/ Araç üzerindeki ön kamera 180 derece açı ile görüntü aktarabiliyor. Bi-Turbo dizel motor 210 ps güç üretiyor 450 Nm tork üretiyor. Yeni, akıllı hız limitörü. (Ç)almadan, paylaşılabilir. Teşekkürler
    1 puan
  16. Kırmızı versiyonu Türkiye'ye geldi ve sipariş ile geldiği için sahibi çoktaaaan onu bekliyordu Ön incelemesini! biz yapmış olduk Kaan abiye tekrar teşekkür ediyorum Önce eski başlıklar: (Burada teknik detayları ve hızlanma bilgileri vs mevcut) Bir zevk makinası için sürülmeden ne denilebilir ki ? Araç durduğu yerde bile hareketli görünmeyi becerebiliyor Artılar - Eklenen tüm red black detayları çok güzel adapte edilmiş. - Çok güzel - Klima standart. - Arka kapı içleri öldürülmemiş; eşya gözleri yeterli. Eksiler - Koltuk mekanizması daha akıllı olmalıydı (Nasıl yani? Cevap: Ayarlanmış pozisyona elcek çekildiğinde yatıp ileri gidecek ve sırtlık kaldırıldığında otomatik eski yerine dönecek) Peki bunda nasıl ? Sırtlık yatıyor ve koltuk ayarlanabilir hale geliyor yani ikiside birbirine bağımlı ve manuel. - Genel bir Fiesta sorunu olan; ön kapı trim yetersizliği. (Nedir? Cevap: Saç ve birleşim noktası ortada, çok dikkat çekiyor) - Gözlük kabı yok, neyseki kol dayama standart - Şekil itibarı ile; 4 disk fren ve renkli kaliper. Ne lazım? Opsiyon listesindeki siyah jant ve Sony Ekran ve tuşların renk uyumu için. Jant ise siyah olunca daha güzel görüneceği aşikar. Otomatik far yok, yağmur sensörü var. Ayrıca spor süspansiyonlar mevcut. Video sadece aracın akışını gösteriyor 30 sn'cik Ön kapısı tahmin edebileceğiniz üzere çok ağır olmuş, kapatırken güven veriyor ne de olsa güçlü araba o his de lazım. Pedal seti kromajlı Kapak yok ! Nirye kayboldu acaba Standart versiyonda vardı halbuki küçük bile olsa Destekler yalandan değil, var Baş ve diz mesafesi 5k abisi gibi; sorun yer almıyor. Direksiyonda ki siyah kaplama ve kırmızı dikişler ise diğer farklılıklardan. Led ve mercekler standart. Dinamikliğini tamamlayan çizgiler karşınızda. 205/40 R17 ile kasis dostu Paspas'lar da unutulmamış. Mini yedek lastik ile bagaj. Budget usulü Trend x version Al buna çevir Yakut kırmızısı Mondeo abisi ile birlikte Anlatmak istediğim detay Bu arada fotoğrafları (ç)almayın anacım Konuyu paylaşmak daha kolay. Teşekkürler
    1 puan
  17. "Aptallarla tartışmayın,görenler aranızdaki farkı anlamayabilirler" demişti İmam-ı Gazali...
    1 puan
  18. instagram adreslerimizi de yayınlasak diyorum...benimki madmax4474....teşekkürler
    1 puan
  19. Sagolun hocam...bugünkü Yeşilay haftasına bende çok güldüm hatta evde anlattım...Bir ara liseliler vardı forumda çok gürültü yapıyorlardı onlara liseliler bölümü açtırmıştım aratınca bulunabilir..şimdide yeni kuşak üniversiteliler var tren öpsün seni zeki müren deyip gülen...onu bunu döven dövmeye kalkan falan oluyor bunlar...başkasınınkini görmeyen kendininkini piyade tüfeği zannedermiş misali....napıcaksınız idare edicez...
    1 puan
  20. Ben de isim takmaya karar verdim. Higgs Bozonu diyorum ben artik..
    1 puan
  21. Stepne istemek en doğal hakkıdır ona katılırım. Ben istermiyim istemem. 1997'den bu yana hiç lastik patlatmadım, ha ola ki lastiğim patladı elimi bile sürmem, lastik sigortam var kasko yol yardımım var dünya para ödemişim bunlara, gelsin işlerini yapsınlar onlar taş kökü mü yiyecekler
    1 puan
  22. Bir Kaan Bey, bir de Sayın Boneval... Güzel,güzel...
    1 puan
  23. benim bir defa geldi basima . arkadaşımın ve kuzeniminde başına geldi...ford yol yardım gelene kadar !!!veya yolda tel. Çekmiyor diyelim.diyelimki uzun yolda giderken yarildi en yakin ford yardim gelene kadar ben gidecegim yere varirim..allah askina 5-10kg lik lastik ne yakiti artiracak.ha hacim konusu eyvallah.bende cok yer kaplamasını istemiyorum ama yinede bi ince stepne iyi olur.ince stepneninde edeceği en fazla 7-8kg
    1 puan
  24. Ankette Ecoboost manuel vites seçeneği yok mu yada SW HB dizel. ...En büyük eksiklik bunlar donanım dışında stepne mutlaka olmalı ama ince stepne lastik yarilirsa ne olacak sprey bir ise yaramaz?
    1 puan
  25. Hemen hepsi D sınıfı bir araçta opsiyon veya standart olarak olmalı zaten. Spor paket türü opsiyonlar veya ısıtmalı direksiyon gibi kış paketi opsiyonları D sınıfı olduğu için bence gerekli değil.
    1 puan
  26. Kaput olayını biz ilk etapta anlamamışız, meğersem iki mandalın birini kapatamadığımızdan havada kalıyormuş Ben de kolay kapansın bir şey olmasın diye sağdan bastırıyordum; ortadan kapatmak lazımmış
    1 puan
  27. 1 puan
  28. Cep telefonu ile giriyorum Yakup bey mesajınızı aldım dolduruyorum bilgileri ama onaylayamiyorum anlamadım akşam bilgisayardan deneyeceğim
    1 puan
  29. Van'daki ford bayisinin önünde bir tane kırmızı var, test aracı olabilir, bir ara uğrayıp kullanmayı düşünüyorum.
    1 puan
  30. Herkese selamlar uzun süredir forumu üye olmadan takip etmekteydim bu gün sabah üye olup aktif olarak kullanmaya karar verdim geçtiğimz günlerde aracımla ilgili yaşadığım problemleri ve yapılanları sizinle paylaşmak istiyorum. Aracım 2009 model 167,00km focus tdci ilk sahibiyim alındığı günden beri bakımları hiç aksatılmadan yapılır.Geçen aylarda giderken arıza lambası yandı araç 3000dd geçmedi.Kontağı kapattım açtım sorun düzeldi iş yoğunluğu nedeniyle tamirciye gidemedim bir kaç gün sonra tekrar oldu tekrar açtım kapattım düzeldi daha sonra tekrar yandı ve bir daha sönmeyince araç cihza bağlandı kızdırma bujisi hatası verdiği söylendi.Ustam bujileri değişti(değişirken bir tanesi kırıldı) aracımda rolantide titreme sorunu vardı üst kapağı açtığımızda gördükki bir göz su almış ve hafif paslanma var üst kapak contası değişti.Sökülmüşken turboda bir bakıma girsin dedik turbo revize edildi.Üst kapak contası,kızdırma bujileri,manifolt contası değişti.Aracın filtreleri ve yağı değiştikten sonra aracı aldım.Aracın titremesi düzelmişti kaynağının contanın deforme olması sonucu bir göze giren su olduğu daha öncede söylenmişti nitekim o sorun düzeldi.Fakat aracımda ne eski performans kaldı nede yakıt ekonomisi.Şehir içi 5,5-5,8 aralığında olan yakıt tüketimim 7,5l den aşağı düşmemeye başladı.Ayrıca araç eski performansında değildi sanki 1,4 90bg fiesta gibi gidiyor.Tekrar cihaza bağlandı arıza çıkmadı.Egr valfi temizlendi ve egr nin çıkışı kapatıldı.Turbo selenoid valfi değişti.Selenoid valfi değişiminden sonra araç eski performansına kavuştu fakat hala yakıt çok yüksek.Geçtiğimiz günlerde seyir halinde yakıt göstergesini sıfırladım ortl.5,2l civarına geldi fakat ışıklarda durduğum an bu değer rolantide iken hızla 7-7,5l seviyelerine yükseliyor.Ortalama 50km yol yaptım şu anda tüketim 7,4 civarlarında.Yıllardır gidip geldiğim yolllar aynı trafik aynı fakat yakıt tüketimi aynı değil anlayamadım gitti.Konuyla ilgili değerli yorumlarını düşüncelerinizi beliyorum. Motorda çalışmada düzensizlik yok Egzozda duman yok(kötü bir koku mevcut) Turbo boruları sağlam üfleme sesi yok Lastikler bayağı kötü durumda bu hafta değişeceğim(Lastik 2lt yakıt etkilermi sizce?) Debriyajda kaçırma yok Aracı yapan kişi yıllardır bakımlarını yapan usta alınan parçalar yine her zamanki parçalar Subap kapağı havalandırmadan yağ bırakıyor turbo borularında terleme yapıyor bu bir etken olabilirmi yada bu sorunla ilgili bilgisi olan varmı?
    1 puan
  31. Ahhhhhh Yakıp Ahhhhhh yaniyommmm yaniyoooommm bugün ışıkta biri yanımda durdu aynı renk . Ağzım açık yeşil sonrası çalan kornalarla sağ taraftan ağır ağır ilerledim iç çeke çeke
    1 puan
  32. Valla İsteyen isim takar isteyen takmaz..ne varki bunda..madem böyle bir başlık açılmış bende fikrimi söyleyeyim bari.. Bu arada istediğinizi söyleyebilirsinizde bana ben alınmam pek... Bundan önceki aracım siyahtı,adıda ARAP dı...Motorsikletimin rengide siyah onun ismide halen ARAP.. Canım Focusumda beyaz adıda Beyaz Prenses... Yağmurda dışarı gezmeye çıkarmam,kar nedir hala bilmez zavallıcık....Gecede arada bir kapalı garaja iner bakarım üşüyormu ,bir şeye ihtiyacı varmı diye,Bazen acıkmış olur,bir bardak ılık benzin içirir,uykuya dalmasını beklerim.. Bende böyle valla..yalan yok..
    1 puan
  33. Arabasına isim koyanları anlarım. Fakat arabasının üstüne sevdiklerinin ismini yazanlara anlam veremiyorum. Benim arabamın da bir ismi var, RED Niye Red? Şeker kırmızı diye. Birde trafikte böyle tescilli. Peki niye bir ismi var? Benzerlerinden biraz farklı olduğu için. Duygusal bir ilişkimiz var mı? Evet seviyorum arabamı. Ama sadece seviyorum bir aşk yaşamıyoruz. Sevdiklerimden daha mı çok seviyorum arabamı? Hayır. Olayı sosyolojik alanda tartışmaktan çok nükte olarak görenlerdenim. Örneğin trafikte gördüğüm serçe model arabanın arka camına küçük puntoyla "sensin serçe" yazan adamın kafasındayım
    1 puan
  34. Sanırım algıda bir sorun yaşıyoruz Cem bey arabaya veya bir esyaya isim vermek onla ask yaşadığınızı göstermez. İsim vermemekte yaşamadığımızı göstermez. Sahip olduklarımızı kisiselestiriz. Cocuklar bunu daha çok yapar. Çocuk ruhumuzu kaybetmeyelim.
    1 puan
  35. bu ne ki? ancak short list olur ... ana liste var ya ... uUuUuUu en az 100 sağlayıcı daha çıkar (bkn.sağlam bi silkelesen...) örnek mi? boya? saç? montaj malzemeleri? akü? lastik? kayışlar? kablolama sistemleri? kaynak malzemesi? ana montaj dalgası alt sağlayıcıları ... mesela bilyalar, fren kaliperleri, balatalar, ampüller , sigortalar , röleler ... vs.vs.vs. İmalat lojistiği ve hat için doğru parçanın doğru anda temin'i var ya, çılgın bir iş ... özel yazılımlar ve iç+dış satın alma uzmanları ile yürütülen ve yüzlerce kişinin başını kaşıyacak zamanı olmadığı cinsten bir iştir bu. Mesela Gölcük Courier fabrikası ilk "Forklift Free" üretim hattıdır (Ford için ve dünyada bunu becerebilen bir kaç fabrikadandır) yani fabrika içinde yarı-mamül / mamül ürün taşıyan forkliftler ve/veya robot taşıyıclar dolaşmaz. Hattın her yanında ara ambarlar vardır ve lojistik o ambarları doğru mal ile doldurur. Hat işçisiyseniz montaj noktanızın arkasındaki deponun kapısını açar ve oradan çıkardığınız ekipmanı araca takarsınız ... sonra kapıyı kapatırsınız ama lojistikçi diğer kapıdan sizin ihtiyacınız olan kadar malı hem de ihtiyacınız olmadan kısa bir süre önce oraya (dış kapıdan) doldurur. Tam bir çılgınlıktır ve düzgün işletildiğinde çok ama çok verimlidir. (bir o kadar da zordur)
    1 puan
  36. Şöyle bir baktımda bunu hissedenler genelde hep +30,neden acaba
    1 puan
  37. Arkadaş, ben de hissediyorum ama söylemeye çekiniyorum, bazen gerçekten... Ama virajda değil, zaman zaman
    1 puan
  38. Virajları eliniz viteste dönmeyin, direksiyonu iki elinizle tutun. Tehlikenin ürpertici esintisidir o. Dayanamadım...
    1 puan
  39. Yoldayim.....iste benim Cemim dedim....iste duymak istediklerim....bakin vatan icin soyke yazar izmir sehitliginde VATAN ve NAMUS herkes omrunu seve seve verir...ama sirf iki kisinin dudagindan dokulen bir soz yuzunden...orada yasanan acilar asla dile guetirilmedi...call of duty degil orasi beyler olunce yenid3n baslamiyorsunuz....ordaki doktorlar bile artik sonunda yaralilardan basitlerle ugrasip geri kalanini olume terkediyor cunku tedavi edemiyorlar...kan kokan itin kokan pacalarindan kan sizan dizanteri tifodan...ceset kokusundan hey 15 li sarkisindan tutun...m akif ersoy neden bedr in aslanlari gibiydik der sizce siirinde...600 milyonda bir ihtimal olan kursunlar havada carpismistir...neyse hayatta en nefrer ettigim sey savastir... Er ryani kurtarmak filminde soyle bi replik varfir hafizalara kazinan komutanim bizi muzaffer etmesi icin tanriya dua ediyoruzda onlar kime dua ediyor ...
    1 puan
  40. Biraz uzun ama lütfen sabredip okuyunuz... Çanakkale belediye başkanı'nın dün yaptığı konuşmadır.. saygıdeğer konuklar, sevdalısını geride bırakıp, anasının nasırlı ellerini öpüp 100 yıl önce bizler için kavgaya tutuşanları, istikbalimiz için istiklal mücadelesi verenleri, savaştan barış çıkartanları, cumhuriyetimize önsöz yazanları anmaya geldiniz. beklendiğiniz topraklardasınız. çanakkale’de değil çelikten kaledesiniz. “siperlerde bize de yer açın” diye haykıranlar, “dedeciğim biz geldik” diyenler, dünyadaki mahşerin 100 yıllık iftiharını yaşamaya hoşgeldiniz. biz çanakkalelilere onur verdiniz. değerli konuklar, sesime kulak verenler, sizi tanıyorum. sesimin şu an ulaştığı sizleri; adınızı, hayatınızı bilmesem de tanıyorum. yanınızda değildim, ama duydum. çanakkale türküsü söylenince eşlik ettiniz. görmedim ama biliyorum, siz de kınalanıp cepheye gönderilen aslanları, kendi cenaze namazını kılanları duyunca gözyaşı döktünüz. 15 yaşında toprağa düşenleri, okullarını bırakıp cepheye koşanları duyunca yandınız. nice acıları ve kahramanlıkları duyunca boğazınız düğümlendi, vücudunuz ürperdi. dualarınızda, dudaklarınızda onlara da yer verdiniz. evet sizleri biliyorum. seyit onbaşı kadar olmasa da ağır yüklerin altına girdiniz. anafartalar’da mustafa kemal kadar olmasa da, acılara şahit oldunuz, nice darboğazlardan geçtiniz. mustafa kemal gibi siz de kalbinizden vuruldunuz. onurunuzu, namusunuzu, inancınızı çanakkale gibi korudunuz. hayatınızın bir yerinde çanakkale gibi saldırılara uğradınız, çanakkale gibi direndiniz. artık siz de çanakkale’siniz. çanakkale sizsiniz. değerli konuklar müsaadenizle şimdi sizlere seslenmeyeceğim. sizlere siperleri, gemileri, birlikleri, tüfekleri de anlatmayacağım. çünkü bugün bütün kelimeler kifayetsiz, bütün cümleler yetersiz. 100. yıl nedeniyle bu defa aziz şehitlerimize hitap etmek, onların manevi ruhlarına seslenmek istiyorum. ey bu topraklar için toprağa düşenler, bir hilal uğruna güneş gibi batanlar, siz kara toprağın üstünde de, altında da bir oldunuz, bizse ayrıştık, bölündük, hatta birbirimizi öldürdük. siz fakirlik içinde kazandınız, bizse, zenginleştikçe kaybettik. siz düşmanınızı bile kucağınıza aldınız, bizse dostumuzun dahi boğazına sarıldık. dün bir avuç yer ne kadar çok kişinin olmuş, bugün koskoca bir memleket ne kadar az kişinin kalmış, siz şimdi ebedi istirahatgahınızda uyuyorsunuz, bizse derin uykulardayız. ve asıl uyuyan biziz. ve seyit onbaşı’ya sesleniyorum. sen sadece 215 kiloyu değil koca seyit, sen vatan yükünü de sırtlayıp kaldıransın. oysa biz senin gibi ağır yüklerin altına giremedik. kolayı seçtik, sana layık olamadık. sen düşmanın dümenini bombalarken, biz düşmanın dümen suyuna girdik. takımıyla yahya çavuşa sesleniyorum. 63 kişilik birliğinle kenetlenip bir olan yahya çavuş, sen 2000 kişiye karşı destanlar yazansın. bizse senin gibi, takımın gibi zorluklara karşı bir olamadık. 12 eylül’de bölündük, sivas’ta yüreğimize ateşler düşürdük, maraş’ta ve daha nicelerinde insanlığımızı öldürdük. sevdiğini geride bırakan kahraman, sen yârinin kokusunu, barutun kokusuna terk edensin. yar diye vatanını bilen, ölümü beklerken bile kadınına mektup yazıp, ruhum diye hitap edebilensin. bizse kadınlarımızı hak ettiği yere getiremedik, özgecanları ve daha nice kadınlarımızı hayatta tutamadık. sen kadınına mektubunun arasında çiçekler gönderirken, biz gözlerinin altından morluğu, vücudundan karayı, yarayı eksik edemedik. sizlerin vücudundaki kurşunlar onur madalyanız, kadınlarımızın vücutlarındaki morluklarsa bizim utanç vesikamızdır. biz erkek olduk, ama adam olamadık. anafartalar kahramanı mustafa kemal’e sesleniyorum. sen mektubunda düşmanların evlatları için “kahramanlar” diyensin, onların annelerine “gözyaşlarınızı dindirin” diye seslenensin. ve sen onları da evlat bilip, bu toprağı dost diye tanıtansın. biz senin gibi hoşgörülü olamadık. bu vatanda herkesi kucaklayamadık. değil yabancı anaların gözyaşlarını dindirmek, kendi analarımızın bile gözyaşlarını durduramadık. * sözün özü “1915 çanakkale ruhu” sınavından çok da başarılı çıkamadık. ama çok şey öğrendik. ben de çok şey öğrendim. büyük balığın, küçük balığı her zaman yiyemeyeceğini, nusrat senden öğrendim. merminin mertlikle, tüfeğin yürekle boy ölçüşemediğini siz atalarımızdan öğrendim. çanakkale’de, küllerinden yeniden doğmayı prangaları kırıp, yeniden ayağa kalkmayı öğrendim. çanakkale’yle ilgili birçok şeyi bildim, öğrendim, anladım. ama bir tek şeyi anlayamadım. ey büyük atatürk, seni anlayamayanları anlayamadım. *** ey analarının goncagülleri ve babalarının koç yiğitleri gene de üzülmeyiniz ve huzur içinde uyuyunuz. sizlerin huzurunda diyorum ki, anafartalar’da ki gibi türkiye’ye hücum da etseler, arıburnu gibi direniriz. conkbayırı’nda ki gibi kalbimizden şarapnelle de vurulsak, namazgah tabyası gibi topla da dövülsek, çimenlik kalesi gibi dik, kilitbahir kalesi gibi sağlam dururuz. 57. alay gibi gerektiğinde son neferimize, son nefesimize kadar mücadele ederiz. yürüdüğü yolda iz bırakmayan, o yoldan geçmiş sayılmaz. ey şehitlerimiz, siz de çanakkale’de iz bıraktınız. haşa ne çanakkale’si, tarihimizde de, yüreğimizde de, ruhumuzda da iz bıraktınız. bizler ilhamımızı siz şehitlerimizden alıyoruz, biz de sizin gibi özgürlüğümüze ve barışa bu kentte sahip çıkıyoruz. 100 yıl önce hiç düşünmeden canından vazgeçen sizler bağımsızlığınızdan, özgürlüğünüzden vazgeçmediniz çocuklarından, analarından kopan sizler hürriyetinizden koparılamadınız. şimdi, mehmet akif gibi hep bir ağızdan haykırarak diyeceğiz ki; ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. aziz şehitlerimiz size söz; barışın kenti çanakkale’de, ülkemizde ve dünyada barışı yücelteceğiz. kardeş olacağız. çünkü çanakkale savaşı kardeşlerle, düşmanların savaşıdır. çünkü kardeşliğe yapılan bir hücum, tek kelimeyle ihanet katarına eklenmektir. türkle - kürt çatışırsa ne türk kalır ne kürt aleviyle - sünni ayrışırsa ne alevi kalır ne sünni. oysa türkle - kürt, aleviyle-sünni birleşirse ne zalim kalır ne de zulüm. onun için barışın kenti çanakkale’den, savaşın 100. yıldönümünden haykırıyorum; meriç kıyısındaki minicik bir kum tanesinden, ağrı dağı’nın yamacındaki yabani bir ota kadar her yere barış istiyoruz sinopta şu anda sahile vuran bir dalganın köpüğünden, hatay’ın kızılçat köyünde açan çiçeğe kadar herşeyde barış istiyoruz. istiyoruz ki; etrafımızdaki çember daralmasın, barış ve özgürlük nefes alsın. barışın kenti çanakkale’nin belediye başkanı olarak; inatla ama umutla barışın hakim olduğu bir dünya hayalimi sürdüreceğim. biliyorum ki ; şehitlerimizin mezarlarında ki her bir kitabeyi öpen çanakkale rüzgarı, koparılmış güller gibi solan kahramanlardan her yere barış taşıyacak. biliyorum ki; 100 yıl önce kavuşma hayallerinin eriyip kül olduğu bu yerden, barış adıyla bir kıvılcım yanıp, çoban ateşiyle dağları dolaşacak. bunun için biz de siz şehitlerimiz gibi; ekmeğimizden tasarruf edeceğiz, ama şerefimizden asla candan olacağız, yardan olacağız, ama özgürlük ve barış kokan bir dünyadan asla biz de sizler gibi; düşmanımızı kucağımızda taşıyacağız, ama sırtımızda asla. son nefesimizi tüketeceğiz, ama onurlu mirasınızı asla. bedenimizi çiğnetiriz, ama özgürlük ve barış yeminimizi asla. ey aziz şehitlerimiz, siz toprağın altındakiler, biz üstündekilere ilham olsun. bükülmez bileklerinize, korku bilmez yüreklerinize selam olsun. özgürlük için toprağa düşüp, toprak olan siz şehitlerimizin ruhları şad olsun. saygıdeğer misafirler, 18 mart şehitler günü ve çanakkale deniz zaferi’nin 100. yılı anma konuşmama son verirken; bizlere bağımsız, başı dik bir ülke, özgürlükçü bir ruh miras bırakan başta mustafa kemal atatürk ve mücadele arkadaşları olmak üzere, onların kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetimizi korumak ve kollamak ülküsüyle, ülkemizin varlığı ve bütünlüğü için dün olduğu gibi bugün de hiç düşünmeden canını vermiş türk silahlı kuvvetlerimizin, emniyet teşkilatımızın tüm şehitlerini rahmet, gazilerimizi minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. çanakkale gibi tarihi sorumluluğu çok büyük bir kentin belediye başkanı olmanın onuru ve 1915’in omuzlarımızdaki derin sorumluluğuyla sizleri sevgi ve saygıyla selamlarken son sözüm şudur; yaşasın kardeşliğimiz , yaşasın özgürlüğümüz ve yaşasın barış... canakkale belediye baskanı ülgür gökhan
    1 puan
  41. http://www.rallycrossrx.com/2015_calendar Kaçıranlar için, mutlaka bekleriz...
    1 puan
  42. Merhabalar.Ayni sikinti benim aractada var.Hirdavatcilarda su zimparasi diye satilan en ince dis zimpara ile ben 10 dakikalik ugras sonucunda her iki koltuk basligi demirlerinide parlattim.Oyleki arka koltuk baslari gibi neredeyse hatasiz duruyordu.Bu sekilde en ince dis zimpara ile kesinlikle cozebilirsin.Yanliz isleme baslamadan once demirin altinda bulunan plastik ayar zimbirtisini ince bir bezle muhafaza etmekte fayda var aksi durumda ufak cizikler olusabiliyor
    1 puan
  43. Ben her seferinde attığı yerde bırakın derim. başında beklerim küsüratta attığı zaman tamamlamaya çalışırlar ama izin vermem. Benzin alırken dopa kapağını kapatana kadar yanında beklemek lazım. 139tl nere 209 tl nere. Abartmışlar fazlaca.Yenge hanım atınca bırakın diye söylemese sanırım bagajı falan da dolduracaklarmış.
    1 puan
  44. 2005 ghia da anlık yakıt tüketimi olmadığı için rahattım ben o konuda
    1 puan
  45. Ama o anda koltuğa nasıl gömüyor adamı
    1 puan
  46. Evet. Hatta gaza basmak yerine direksiyondan gaz verirsen resmen arkandan biri iktiriyor gibi oluyor
    1 puan
  47. Cruise kontrolun en sevdiğim yanı,yüksek vitesde gaza basınca yemiyor ama cruise de sanki pc oyunu gibi hızlanıyor mübarek
    1 puan
  48. Birinci kural, ne kadar yüksek devir, o kadar çok sürtünme, ısı üretimi ve artmış tüketim İkinci kural, ne kadar hız o kadar fazla hava/rüzgar direnci, o kadar fazla tüketim. Üçüncü kural, ne zaman ki yük binecek (araba, sollama, rampa tırmanma) maksimum tork düzeyine yakın devirde olacaksın. Özetle, olabildiğince düşük devirle olabildiğince yavaş. Dizellerin 1500 dd altında bir miktar bayılma eğilimi olacağından >1500 dd, < 2000 dd arası iyidir, hız ise tamamen sabrına bağlı, dizelde 6.vites 1500-1700 dd aralığı 80-90 km/h hız verir ki ekonomi öncelikte en makul seçenek olur, yük bindireceksen geçici vites küçültülebilir.
    1 puan
  49. Kesinlikle çok haklısın bende bir konuda gittiğim servisten olan memnuniyetimi yazmıştım. Diğer iletilerindeki google arama mevzusundada çok iyi düşünmüşsün. Bende siteyi F2 ile ilgili birşey ararken keşfedip müdavimi olanlardanım.Burayı keşfettikten sonra diğer sitelerin hiç birine girmiyorum bile.
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.