2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
06-04-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
...bilmem kaldı mı? (...dedi "gezici") ...bak yüz - göz gazdan şişmiş ... sokak köşelerinde yatmaktan üst baş leş gibi ama daha önemlisi vicdan temiz, eller temiz ... kendi adıma sessiz kalmadım (bu güne kadar) eh ... sonrasında da kalmam inşallah (yeter ki halim olsun) ...hiç sesini çıkarmayanlar+g*t büyütüp mırmır konuşanlar düşünsün. Benim karnım ağrımıyor ...10 puan
-
Detaylar belli olmaya başladı ... öncelikle fiyatlar. Jetta güncel fiyatları: (tablo eskimiş) Trendline: 78.300 tl Comfortlin: 85.300 tl Highline: 89.300 tl ...ve karşılaştırmalı teknik data ...hayırlı olsun efendim. Not: Araklayacaksanız lütfen focusclubtr'yi referans olarak göstermeyi unutmayın.10 puan
-
ek yapayım (siz sormadan) - Start/Stop = Standart - Direksiyondan Kulakçık ile vites değiştirme = Titanium'da Standart - Yeni Şanzıman Otomatik Park ile uyumlu mu? = Evet - Yeni Şanzıman Tekno Paket ile uyumlu mu? = Evet6 puan
-
Erişim yasağı sonrası gençliğin durumu Yeni hükümet politikası Gel VPN; gel...5 puan
-
az bile .. aslında biz muhalif münafıkların üzerine benzin dökülüp yakılması lazım. O da yakındır ... sabırla bekliyoruz.5 puan
-
değerli savcımızı zamanın da kurtaramadılar görüntülerin servisini engelleyemediler ama başka erişimleri engellediler pek manidar geldi seçimler yaklaşırken4 puan
-
onlar bildiğin beceriksiz zaten ... hayır madem sahte belge üreteceksin biraz dikkat et dimi? nerdeee ... ben en çok "peçete" üzerine yazılan versiyonu beğendim. ...bilmem bunu gördünüz mü?4 puan
-
yapar + yapıyor da... Açık olmak gerekirse bizim (sektör genelinin) zaten bu yönde beklentimiz vardı. Ocağın iyi, Şubat'ın daha iyi gittiğini gördüğümüz zaman "Çok geçmeden yapıştırırlar bize bi tane!" diyorduk, hatta iş planlarımızı bile bu beklenti ile yaptık. İlk üç ay iyi gideriz ... seçim furyasında bi uçar tekme yeriz ... altıncı + yedinci ay sersemler, sendeleriz ... sekiz zaten ramazan, bayram seyran ... dokuzuncu ay sonrası ufaktan toparlar, elimizde kalan son araçları da yıl sonu satarız diyorduk. ...sağolsunlar tahminlerimizi boşa çıkarmadılar. Milletin araç alma olayına gelince, müşterilerimizin çoğu (en azından orta segmentte) gerçekten ihtiyacı yoksa alımlarını erteliyor (haklı olarak) ve bıçak kemiğe dayanana kadar bekliyor. Yani yaptığımız satışın (perakende) büyük çoğunluğu eli mecbur olduğu için aracını değiştiren müşteri frekansından geliyor. Hükümet kanadı bzim (Otomotiv'in) dahili ticarette büyük kalem olmamızı istemiyor, Maliye bürokratları bire bir yaptığımız konuşmalarda bunu suratımıza karşı söylüyor ... neden istesinler ki? ...bizden destek alabiliyorlar mı? Hayır (sektörün geneli olarak konuşuyorum) ...bizden "Nemalanmak" mümkün mü? ...Hayır! eee? Oy desteği yok, para da gelmiyor ... babayiğit'de çıkmadı (sektörden) doğal olarak ülkenin kısıtlı kaynaklarının "İnşaat"a yönelmesi kararı alınmış, bu karar gereği biz ne zaman başımızı kaldırsak aynen -biniyorlar tepemize- ve doğal olarak sizin de tepenize. ..son derece açık ifade ile olay bundan ibarettir. Bizim sektörün (otomotiv) büyümesi istenmiyor. edit : imla4 puan
-
@Teoman Akyar, Aynen dediğin gibi Üstad, her ne kadar fiyat/ekipman/teknik data karşılaştırması Ford - VW ve Renault arasında yapılmış olsa da bizimkilerin gez-göz-arpacık yaptıkları bir müşteri grubu + marka yok. ...Onlar işi biraz daha büyütmüşler Deyim yerinde ise "Herkese" gider yapıyorlar ...gazetelerde ve basında çıkacak ilanın görselini paylaşayım ... ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. İlan bu ... ...resim, ek bilgi vs.vs. yok ... sadece bu (tam sayfa)4 puan
-
Sene 80’li yılların sonu, henüz bademin ucunda açmış çiçeğim ve yaz stajı yapıyorum. Gorbi (Gorbaçov) iktidarda ve k*ç*ndan Glasnost (Açıklık) diye bir şey uydurmuş. Yani Demir Perde inmiş gibi gibi, gıcırdıyor … arada direniyor ama perde iniyor. Sovyetler (henüz dağılmamışlar) açlıktan geberiyor, henüz Batı’ya hammadde ve enerji satmaya yeni başlamışlar ve doyuracak boğazlar, aylardır maaşları ödenmemiş memurların cebine girecek paraya ihtiyaç var ve doğal olarak ellerine geçen her şeyi (özellikle dolar ödemeye razı kişi ve kuruluşlara) satıyorlar. Dedim ya staj yapıyorum ve şansıma Koçtuğ’a düşmüşüm… iyi bir şirket Koçtuğ ve gemileri görece yeni (aslında yeni falan değil ama Türk Ticaret filosunun diğer gemilerine göre daha iyi durumdalar… yani benim ki yaşlılar yurduna gidip orada 100+ yaşındakilerin arasında görece bomba gibi duran 65’lik amca’ya aslan gibisin deme vakası.) -Stajyerler- normalde “değiştirmeci” olarak çalışır, yani gemi Türk karasularında ise esas personel evinde dinlensin diye onu destekler. Ben de Milas1’e değiştirmeci olarak gitmişim. Enspektör gemi Mersin limanına varınca Kaan beni arasın diye haber yollamış, ben de aradım tabi. - Kısa sefer atar mısın? Bu sene ki ve önümüzde ki yıl ki staj defterini tam doldururum + sana tam maaş veririm, üçüncülük yaparsın …dedi. Yaparım tabi … üçüncü iyi maaş alır (…aslında almaz ama öğrenciye göre aldığı para süperdir) üstelik iki yıllık staj O.K’i almak demek bir sonraki yaz (son yılımda) tatil yapabilmek demek … yani Obarey! Salağım ya … “nereye gidicez?” diye sormayı unuttum. Mersin limanında ikmal yaptık, vira bismillah dedik … Bülent diye bir ikincim var, adam deniz kuvvetleri emeklisi … suratı 7/24 sirke kıvamında ama işi biliyor. Ana makineleri falan devreye aldık, kayıt defterine not düşüyoruz … sancak makine şu saatte, iskele makine bu, kıç balastta şu kadar su var, sintine temiz vs.vs. - Efendim nereye gidiyoruz? …dedim laf arasında … hırlar gibi Novaya Zemlya dedi. Ben de biliyormuş, Novaya bilmem nerenin taaa içindenmişim gibi “Hıı..tamam!” dedim. İşim bitince hemen yaşam mahalline topuk. Orada öküz kadar bir dünya haritası asılı … ara, ara … ulan nerede bu Novaya Zemlya? Sonra bir yağcı ızdırabımı fark etti, gösterdi. …hadi be? Novaya Zemlya dünyanın k*ç*nda, ya da tepesinde (bakış açısına göre değişir tabi) ama Amerikalılar der ya “Middle Of Nowhere” işte mekan Middle Of Nowhere’nin Middle Of Nowhere’i … ohanZi yani. …kimse daha önce oraya gitmemiş. Zaten birkaç ay öncesine kadar “yasak” bölgeymiş, Sovyetlerin askeri üsleri falan oradaymış … o sulara gireni mermi manyağı yapıyorlarmış. …hadi be? Beni karalar bağladı tabi, gemi ile ilk uzun yoluma çıkıyorum, gittiğim yere bak! Havasındayım. Ege’yi geçtik, Akdeniz’i ve gibraltar’ı geçtik, Biskay’ı sancağa alıp başladık kuzeye çıkmaya. Çık, çık, çık … bitmez … beHHH. Bir de boş gidiyoruz, resmen azıcık borda havası yesek yelkenli gibi yatıyor bizim yaşlı kız. Uskurun yarısı içeride, yarısı sudan dışarıda … arkamızda uçak gemisi gibi dümen izi bırakıyoruz (yani 7-8 knot ile sürünüyoruz) İstanbul’da palamar saldıktan yaklaşık otuz gün sonra Novaya Zemlya (New Land = Yeni Topraklar demekmiş.) karşımızda belirdi. Kuzey kutbuna doğru uzanan ve –şey’e- benzeyen (siz anladınız neye benzediğini) bu garip adanın güney tarafındaki limana (…ki zaten başka sivil liman yok) ve o limana adını veren şehre (…ki zaten başka şehir de yok) yani Belusha Guba’ya bağlanacaz. …öyle de oldu. Limanda bizden başka gemi yok, zaten ortalıkta pek de insan yok. Dediler ki Novaya Zemlya’da 2,000 kişi yaşar, onlar da Belusha Guba’da kalır. Ama silolar var ve içleri maden cevheri (manganez ve çinko) dolu … peki o maden nereden geliyor? Sovyet döneminde adada ceza kolonileri (madenler) varmış ve mahkumlar o cevheri çıkarıyormuş. (şimdilerde kim işletiyor o madenleri? …bilmiyorum) …hıııı … dedim. (bkn.s*çt*k) Eeee? Ne yapılır bu şehirde? …limanı KGB’nin (o zamanlar daha FSB olmamış) omuzları “yeşil” apoletli askerleri tutuyor. Resmi kura göre 1 ruble = 1 dolar , karaborsada ise 1 dolar = 40 ruble … ama kaçak dolar satarken yakalanırsan … nasıl diyeyim? Çinko madenleri neye benziyor? İlk elden tecrübe edinirsiniz. Zaten b*kt*n bi mekan, aslında risk almaya gerek yok ama işi bilen bi abimizin (dedim ya çitlembiğim daha … yol iz bilmem) peşine takılıp geçtik gümrükten. Biraz dolar var yanımızda, parayı ayakkabının astarına saklamışız. Bir karton Kent ve bir şişe JB verdik muhafızlara … free pass aldık J daldık şehre. Zaten iki bar, bir k*rh*ne ve bir de kapalı yüzme havuzu var Guba’da … yani istesen de fazla seçenek yok. Biz de önce ilk bara, sonra ikincisine … sonra k*rh*neye ve en son olarak havuza gittik. Yaz mevsimi olduğu için (bkn.white nights) zaten gece olmuyor … bi ara ortalık hafifçe loş hale geliyor ama o kadar … geri kalan zamanda her yer aydınlık. (bir de bunun tersini düşünün) İçtik, s*çt*k, yüzdük ve gemiye döndük (25 metrelik olimpik havuzun suyunu ısıtmışlardı … beHHH) gemi mürettebatı bir gün içeri, bir gün dışarı çalışıyor. Yani ilk gün biz çıktık, ikinci gün gemide kalıyoruz ve sonra bir gün daha limana çıkacağız … plan bu. Öyle de oldu, gün devrildi … liman sıramız geldi. Sivilleri giyip çıktık dışarı. Ruslar gömlekle, biz uzun fanila ve yünlü kazakla dolaşıyoruz (dışarısı 5 derece falandı) içmeye gittik. Şimdi öncelikle içki … Guba’da millet Votka olduğu iddia edilen bir şey içiyordu. (antifreeze tadında ve kesinlikle çok ama çok sert) üstelik votka öyle şişe ile satılmıyor. Bara gidiyorsun, orada sürahiler var … bildiğiniz cam sürahi. Bir sürahi alıyor ve istediğin miktarı söylüyorsun. - Yarım kilo votka ver. Eleman terazide votkanızı tartıyor, yanında azıcık limon ve bir kase turşu veriyor … o kadar. Oturup bildiğiniz su bardağından votka içiyor, turşu çıtlatıyorsunuz. Öyle takılıyoruz arada çat-pat İngilizce konuşan Ruslarla geyik yapıyoruz. Biri demez mi? - Sizin içtiğiniz votka’yı biz bebeklerin biberonuna koyuyoruz! …hadi be?!? Bu laf dokundu tabi bize. Dokundu ama ne denir ki? Çünkü elemanlar cidden ağır götürüyor. Bizim suratlar düştü tabi … millet geberiyor gülmekten (bize laf sokan rus yüksek sesle çeviri yapmıştı) sonra bir hatun kalkıp demez mi … - Siz bayılana kadar içki yarışı yaparım, hem de hanginiz isterse onunla … …hatun liman işçisi. Yakasında hala pass kartı var. 1,50 falan boyunda, 1,50 falan genişliğinde. Onu limanda forklift kullanırken görmüşüm. Abla bodur ve kilolu, “leyn!” dedim kendi kendime … “Bunun her tarafı içse nolcek ki?” (bkn.evet malım!) - Tamam lan! …dedim (bi de ağabeylerime kendimi ispat edicem ya) getirin ordan bi kilo votka. Geçtim ablanın karşısına, sürahiden birer bardak doldurduk …. Güm diye çaktım. Bi turşu çıtlattım ve gözlerimden akan yaş azalınca abla’ya baktım. Abla bana fare’yi köşeye kıstırmış kedi gibi pish pish sırıtıyor. Gözünü kırpmadan bardağı çaktı kafaya, anında ikinciyi doldurdu ve bir daha çaktı. …LAN! … abla 30 saniyede 90cc falan içti hem de yanakları, boynu falan kızarmadan. Hani bataklığa düşersiniz ve çırpınınca batacağınızı bilirsiniz ama çırpınmadan da duramazsınız ya! Benim durum aynen öyle … belki deprem olur, darbe olur, bir nükleer silah denemesi daha yaparlar diyorum. (…gidince öğrenmiştik, meğer Sovyetler orada yıllarca nükleer silah denemeleri yapmış) ama na-fi-le. …kısmen ayıldığımda dilim şişmiş ve bir daha asla ağzıma geri sığmayacağını düşündüğüm boyutlara ulaşmıştı. Baş ağrım ve susuzluğum efsanevi seviyedeydi ve ciddi denge sorunu çekmekteydim. Aya kalkıp ortalıkta dolaşmaktan geçtim, yatağın yanında yerde duran ayakkabıya bile isabet ettiremiyordum (ya da kapılardan çıkana kadar en az bir kere duvara çakıyor, kaşığı ağzıma isabet ettirmek için özel çaba harcıyordum) Bütün geminin eğlencesi olmak işin çabasıydı. Dediklerine göre bar’da aniden yıkılmışım … önce masaya vurup sonra yere düşmüşüm, beni taşırlarken bir ara ayılıp soyunmaya başlamışım ve yüzmek istemişim (liman kıyısında denize atlamaya kalkmışım) …tabi ki bunların hiç birisini %110 hatırlamıyorum. …hatırlamadığım bir başka şey ise beni yıkan forkliftçi abla enseme şaplak patlatıp bana “pussy” demiş … anlayacağınız Novaya Zemblya’da epey kötü bir ün edinmiştim. L Finlandiya karasularına varana kadar içki banyosunun etkilerini üzerimden atamadım (üç gün) ve yolun geri kalanı boyunca her terlediğimde votka koktum dersem bilmem bana inanır mısınız? …neymiş? S*çt*ğ*m*nın Rus’u ile (o ufak tefek bir kadın bile olsa) Votka içme yarışına girmemek lazım mış. Geç öğrendim ama iyi öğrendim … bakın üzerinden kaç yıl geçti, o zamandan beri bir daha aynı halt’ı bir daha yemedim J3 puan
-
Focus'un adaptifi de sağa ve sola dönmekten ibaret değil canım neyse ben şunu söyleyebilirim MCA Focus'un arka diz mesafesi dışında o da çok değil hiçbir artısı yok golf'ün. Bir video çektim bu akşam yayınlarım sanırım. Satış rakamı şu bu onları büyükler düşünür artık, otomobil çok iyi ona bakmak yeterli tercih etmek için. Trend x şirketleri şimartır nitelikte, style herkese yeter. Titanium forum müşterileri için; ben böyle düşünüyor!3 puan
-
Valla otomatik dizel focus oldukca iş görür. Performans ve çevik olarak tabiki. Bende de focus 3 var. Aile Arabası olarak kullandığım için bagajı ve ic hacmi beni hic tatmin etmiyor. Ama uzun yolda cok keyif alıyorum. Şehir içinde de atak. Focusun sedan bagaj kapağı Octavia gibi olsa tadindan yenmez bir arac olurdu. Dizel verileri rakiplerini oldukca geride bırakıyor. En guzeli eşi araç kullanan için (ben) otomatik vites tekno paket ile uyumlu olması. Vatana millete hayirli olsun diyelim.3 puan
-
Almanya'dan ikinci bir 100.000 km testi "auto, motor un sport" dergisinden geldi. Başlıkta "Birinci sınıf bilanço", sonuçta "daha iyisi olmaz" diye nitelendirilmiş. Motor her zamanki gibi övgü alıyor. Özetle steyşın karoseri için yazılanlar Artılar + Keyifli, dengeli çalışan motor + Geniş iç hacim + Konforlu seyahat + Atak sürüş + Uzun yolda rahat ettiren ön koltuklar + Sakin kullanıldığında düşük yakıt tüketimi + Sessiz + Çevreyi görüş yeterli + Güvenli sürüş + Traksiyon sorunu yok + Şanzıman oranları başarılı + Hassas direksiyon sistemi + Turbo boşluğu yok + Yükleme alanı kullanışlı + Akıllı kapı koruma sistemi + Yeterli performans + Yeterli donanım + İyi dozlanabilen frenler + Çok sayıda sürüş asistanı Eksiler - Zorlayınca yükselen tüketim (test ortalaması 8,2L/100km) - Demode "infotainment" sistemi - Küçük navigasyon göstergesi - Karmaşık kullanım - Arka koltuklar çok başarılı değil - Bazı sürücü yardım sistemleri sinir bozucu olabiliyor. Bu arada araçta planlı bakımlar dışında bir onarım olmamış ve zorunlu servis ziyareti gerçekleşmemiş. http://www.motor-talk.de/forum/aktion/Attachment.html?attachmentId=7365913 puan
-
500 tl lik işi 100 e düşürdüyse, olmaz orası.. müşterinin ayağı alışsın diye bile olmaz.. güzel bir iç temizlik yapıp, cila atarlarsa öpüp başa koymak lazım3 puan
-
... açık konuşacağım (biz bizeyiz nasıl olsa) ...çok ta TıNNNN! Bildiğim/Bildiğimiz = Kimse bizi (bundan sonra) Dizel+Oto yüzünden dövemeyecek... Bildiğim/Bildiğimiz = Araç satamadığımız bir frekansta ürünümüz olacak (heyOOO) ...ürün iyi (Volvo'da denendi...sıkıntı yok) , fiyat iyi (bence) Satar mı? Satacak (tabi ki...) VW müşterisi Ford'a yönelir mi? ...yukarıda belirttiğim gibi çok ta TINNNN ... diyeceksin ki neden? Biz MCA ve yeni şanzımanı nasıl olsa satarız, akıl+kalp adına iyi bir tercih ... VW müşterisi almak isterse alır (bize laf düşmez) ama onlar alsın diye ne bir "özel" çalışmamız var, ne de planımız. ...Soruna ancak bu kadar açık/net cevap verilir (bence)3 puan
-
Bugün bıcı bıcı yaptık akşam birde bi kaç kare resim Çekmek geldi içimden [emoji2][emoji2][emoji2][emoji2]3 puan
-
İstemiyorum... Neyse ben sokağa çıkma yasağı gelmeden bi spora gidip geleyim...2 puan
-
Savcıyı kurtamadık resimlerini kurtarmaya çalışıyoruz.. Teror propagandası şimdi mi aklınıza geldii..İşid milletin boğazını keserken oturup milletçe izledik ,hatta ülkemizden katılımlar bile oldu..Pkk yıllardır Dağ şarkıları vb görüntüleriyle youtubeye video paylaşırken neredeydiniz.....Youtubeye yazın bakalım ne zamandan beri teror örgülerinin paylaşımları varmış..2 puan
-
2 puan
-
Mesele ilgili hesapları kapattırmak veya fotoğrafları kaldırmak. Yoksa toptan erişim engelleyince kafasını kuma sokan salak kuşlar gibi oluyor. Yurt dışından girince fotoğraflar orada. E ne oldu o zaman? Ne elde etmiş olduk. Amaçla yapılan işin bir bağlantısı olması lazım. Bir daha sefere söylesinler söz gözümü kapatıp bakmıycam o fotoğraflara.2 puan
-
yenilenen accent blue nun dizel versiyonlarınada yeni duyurulan i30 lar gibi DCT şanzıman eklenmiş, benzinli cvt devam ediyor, darısı benzinlilere.. eklenen şanzıman ilk mesajdaki dizel tüketimlerine %3-5 artış olarak yansımış DCT- 7 ileri çift kavrama otomatik şanzıman manuel - DCT - CVT(4 ileri) eski otomatik Yakıt ; Ş içi ; 5.4 LT - 5,7 - 7,1 Yakıt ; Ortm ; 4.4 LT - 4,6 - 5,6 Yakıt ; Ş dışı; 3.9 LT - 4,0 - 4,5 2015 öncesinde 128 bg olan 1.6 dizel motor, şimdilerde 136 bg ve yukarıdaki değerlere bakacak olursak dct şanzımanla manuel şanzıman neredeyse aynı yakıyor, bir önceki 4 ileri cvt şanzıman a göre ise %10-20 yakıt tasarrufu var.. çok yaktığı iddia edilen hyundai ler, eğer yeni dct şanzımanın sorunsuzluğu ile ön plana çıkabilirlerse, gelecek 3-5 yılda, bayağı iş yapacağa benziyorlar.. en ucuz dizel dct 60.000 en pahalı dizel dct 67.000 tl dct farkı 5.250 tl(manuel almak için düşün bu fiyatı) bu sıralar 20.000 tl 20 ay sıfır faiz2 puan
-
Gençlik üzerine somut bir etkisi olmasa da özellikle Facebook'u herkesin kullandığı şu günlerde kapatılmasını garip bulamıyorum malesef. Hem gerçeklerin ortaya çıkmasından hem de insanların ne gerçek ne değil ayırt etmeye çaba bile göstermemesinden. Bakınız: Yeni Şafak http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/243945/Yeni_Safak__1962_nin_belgesini_2009_da_cikan_Windows_karakteriyle_yazdi.html Ben bile ilk olarak o Türkçe'den şüphelediysem vay yalan haberlerin geldiği seviyeye. Ben en çok bir devlet büyüğünün yakınının VPN hizmeti vermeye başlamadığına şaşırıyorum.2 puan
-
Sayın Bakanım açık ifadeler ile "Zam / Artış yok" dedi ... bunun Türkçe Meal'i "Evet, b*k gibi artacak" ... açıklamadan alıntı yapıyorum "gri alanları temizleyeceğiz" bilin bakalım bu temizliğin sonunda çer - çöp kimin bahçesine dökülecek? Not : Doğru cevap Uganda değil ...çıkıp "Teyzemin kızına aşıktım, onu da manifaturacı seyfi aldı" deme ihtimali daha yüksek. bize doğru ... evet ... ama bizi "hedefleyerek" yani kucak değil ... popo hedeflenerek yapılıyor yeni düzenleme. (bkn. insan insana bunu yapar mı? C.Yılmaz'ın Alman Porno'su skecinden alıntı)2 puan
-
2 puan
-
Teyfik abi zaten espiri olsun diye yazdım. Sonunda birinin rengini yada tipini beğenecek tekrar film bastan başlıyacak. Ben arabadan memnunum bir dahaki isyana kadar rahatım su an. Mazda alsaydık kesin ford bakardık. [emoji4] Cem abinin dedikleri çok doğru.[emoji106] Sanırım araba bakmayı seviyoruz. Bizi dar alana sıkıştıran konu otomatik vites aramamız. Benim kendim icin tespitlerim: 1- Denemeden araba alma. 2- Arabanın sınıfını değiştirmeden önce o sınıfa ihtiyacın var mi emin ol. 3- Arabayı kim kullanıyorsa o seçsin. 4- İdeal araba yoktur. Varsada paran yetmez. 5-Dün begendigin yarin sıkıcı gelebilir o yüzden çok stres yapma. [emoji41] Not: Focus'umu seviyorum.2 puan
-
Aksesuarların ve Paketlerin fiyatları zaten belli ... Bi-Xenon Farlar + Dinamik Far Sistemi : 4,000TL Tekno Paket : 5,000TL Navigasyon Paketi : 2,100TL Metalik Boya : 1,600TL (Şeker Kırmızı Hariç) Sunroof : 2,600TL Fena mı olur? ... hep beraber eğleniriz işte2 puan
-
Aha Volkan'ın eşi ile iyi anlaşırlar. Nedir bu hanımların Focus düşmanlığı? Ben de hiç bir hanım arkadaşa Focus aldıramadım.2 puan
-
2 puan
-
2 puan
-
2 puan
-
Geçmiş zaman, okulu bitirmişim ve burs anlaşmamın gereği Cadillac’da çalışıyorum. Çalıştığım yer o zamanlar GM’in kendisine ait olan ve genelde fabrika işi modifiye işi yapan “alt marka” NorthStar’a ait. NorthStar işe motor serisi olarak başlamışsa da kullanıcılardan gelen talep doğrultusunda ufak dokunuşlar yapmaya başlamış … daha alçak ve sert süspansiyonlar, ne bileyim elektrikli sofa koltuklar veya all leather kaplama vs.vs …her neyse, parasızım (hala) okul yeni bitmiş ve saatte 8,5 dolara çalışmaktan avurtlarım çökmüş. Gece mesaisine geçersen sana 11.5 veririz ve haftada en az 50 saati garanti ederiz demişler ki bu benim için obareyyyy!!! Çekilecek bir durum. Ama konu ile ilgili olarak şirketin, daha doğrusu sendikanın avukatı ile görüşmem ve onların bana olur vermesi lazım. Randevu aldım adamdan, sendika olur verirse akşamları “tam mesai” yapmaya başlayacağım … bu yemek yiyebilmek için geceleri nöbetçi pizzacıda çalışmaktan çok daha iyi bir opsiyon, kaçırmamam lazım. Sabah kalktım, giyindim, traş oldum, okul belgelerimi ve NorthStar’ın mektubunu yanıma aldım, işe gidiş saati geçsin diye evde bekledim sonra da atladım arabaya. Sendika’nın avukatı Manhattan’da, normalde oraya araba ile gitmem ama adam bana yolladığı randevu kabul notuna bir de “bedava” park fişi eklemiş (standart uygulama) yani adam benim araba sahibi, kelli felli biri olduğum kanısına kapılmış (nedense?) Arabam var tabi (daha önce de bahsetmiştim) ama o araba ki (okula başladığımda almıştım) efsanevi derecede kötü … hatta “dandik” kelimesinin cisimlenmiş hali gibi bir şey. Kafasına göre çalışır veya çalışmaz, acaip kötü bir şanzıman ve bir o kadar da verimsiz motora sahip. Bu özellikleri barındıran başka araçlar yok mu? Var tabi … ama benim arabam aynı zamanda da –tipsiz- Size şöyle anlatayım, o zamanlar bir sevgilim var ve kız orta diklikte bir yokuşun orta kısmında oturuyor. Buraya kadar iyi, kızı alıp dışarı çıkacağız diyelim … NAH! Çıkarız, çünkü benim arabam kızın yokuşunu tırmanamıyor. Çare yok mu? …var … şöyle. Sokağın başına geliyorum, yokuşu geri viteste tırmanıyorum. (malum geri en kuvvetli vitestir) … kızı alıyorum, salıyorum yokuş aşağı. Akşam eve mi bırakacağım? Gene aynı şey … yokuşun başına geç, tak geri vitese. …Araba bu! http://pl.wikipedia....e_brown_ext.JPG AMG Pacer… hamam böceğinin otomotiv sanayindeki kuzeni. Hamam böceği kadar sevimsiz, bir o kadar da yararsız. (işin komik yanı şimdilerde klasik olarak kabul edilmeye başlandı) tabi bu resimdeki araba ile benimkinin kondisyon açısından en ufak bir alakası yok ... bu kuZu cillop gibi, benim ise ... nasıl desem? Daha mütevazi! durumdaydı (epey...epey daha mütevazi) Her neyse .. konumuza dönelim. Atladım arabaya … bu arada belirteyim arabam “kusmuk” rengindeydi … çıktım 139’a, amacım Holland tüneline kadar ufaktan ve de sağdan akmak, sonra da tünel bağlantısı ile Manhattan’a geçmek. Pacer ile ilgili söyleyebileceğim en iyi şey o araba ile kimsenin hız cezası yiyemeyeceği … araba 30 – 32 mil/h’den hızlı gidemediği için sıkıntı yapmanıza, kilometre saatine bakmanıza gerek yok. Otoyol’a çıkınca sağ şeride geçiyorsunuz, gaz pedalına sonuna kadar basıp yanınızdan geçen 18 tekerleklilerin size ettiği küfürleri (şeridi tıkadığınız için) duymamak adına teybin sesini açıyorsunuz (o teyp ki arabadan daha fazla edere sahipti) Neyse, …. Holland tüneline geldim, gişelerden geçtim ve tünele girdim … tünelin ucu Manhattan …. …ama o kadar, tünelin ortasına varmadan benim araba öhö – ıhı – pıhh – ohşşş dedi, ardından kelime-i şahadet’e benzer bir ses çıkardı ve geride bıraktığı (yaklaşık 300,000km’den sonra) yolları hızla gözünün önünden geçirip araba cennetini boyladı. Lan! Tünelde trafik var, sağ şeritteyim ama anında arkamda kuyruk oluştu. Millet kazıtıyor (haklı olarak) ama kaputu açıp baktım ki … auuuuwww … blok resmen yarılmış. (bkn.sıçtık) Döndüm arabaya tabi … çok geçmeden baktım NYPD arkamda. Bir bauww çekti, camı açıp ellerimi dışarı çıkardım (o zamanlar da kıllandıklarını mermi manyağı yapıyorlardı) herif duruma baktı. Bana baktı, arabaya baktı ve havladı. - Vitesi boşa at Dediğini yaptım ve horŞŞŞ … arabamı mahmuzladı. Polis aracının önündeki takviyeli mahmuzlar ile bir yüklendi, başladı benim hamamböceği resmen uçmaya. Herif beni (ve Pacer’i) tünel çıkışındaki cebe kadar itti … arabadan indi ve başladı ceza yazmaya. Trafiği engellemek, başkalarını tehlikeye atmak, yetersiz araç ile seyir vs.vs. adam ağzımı açtırmıyor. Makbuzu kesiyor, imzalatıyor, yenisini yazıyor. Lan! Polis 5 dakikada 600+ dolarlık ceza yazdı bana be. - Ya egzost gazından zehirlendim galiba, bari ambulans çağır … çekici çağır dedim. Santim sallamadı lavuk, çekti gitti. İndim arabadan (harbiden zehirlenmişim) biraz kustum çimenliğe, sonra bir telefon bulup önce çekiciye, sonra da sendika’yı aradım. Biraz gecikeceğim dedim avukata, adam doğal olarak sordu .. niye diye. Kabaca anlattım. - Bırak arabanı, atla bir taksiye gel … temizlenme, olduğun gibi gel. ..aha! Dediğini yaptım, beni kir ve kusmuk içinde alan bir taksiye binip sendika’ya gittim. Avukat ana holde karşıladı. Hemen bir iskemleye oturtup resimlerimi çektiler, ceza makbuzlarını aldılar ve sendikanın yeminli avukatı önünde (bir çeşit noterlik kurumu) ifademi aldılar. Ambulans ve çekici istediğimi özellikle belirttim (ifademde) ardından hastaneye gittik. Orada kan tahlili, oksijen verildi vs.vs. raporumu aldılar ve “şimdi git,biz seni ararız” dediler. …akşam vardiyası? Diye soracak oldum … sorun değilmiş, hallederlermiş. Bir başka taksiye (hastanede biraz temizlenmiş olduğum için bu defa fazla kasmadan) atladım .. hurdacıya gittim. ATM’den para çekip üzerine 75 dolar ödeyerek Pacer’i hurdaya çıkarttırdım (ve hurda belgesini aldım) sonra da trenle eve döndüm. Cepte cidden para kalmamış, Manhattan macerası beni resmen sıfır’a düşürmüş … başım dönüyor, hala midem bulanıyor ve leş gibiyim. Yattım uyudum. Birkaç gün sonra sendika’dan onay geldi, akşam mesaisine geçtim. Efendi gibi 17.00’da iş başı yapıyor ve gece yarısına kadar çalışıyorum. (böylece artık gündüzleri de ayrıca limanda kaçak olarak çalışabiliyor,eve para getirebiliyordum) Yani halimden görece mutluyum, burs karşılığı mecburi hizmetim bitsin diye bekliyorum. Sonra avukatlar aradı … postaya bir çek vermişler. Benim adıma başvuru yapıp belediye’den tazminat istemişler ve daha ileri gitmeden ön duruşmada anlaşma sağlanmış. Kendi komisyonları ve mahkeme masrafları düştükten sonra payıma düşeni de bana yollamışlar. Çek yolladılar da … kaç para ki o be? …sonra çek geldi. Auwww …. 22.000USD … Auwwww ve de auwwww. Yakınlarda bir yerde olsam o polisi öpecem, o derece yani J …peki Kaan o para ile ne yaptın? Ne yapıcam abi? Gidip araba aldım … hem de Lincoln TownCar (Cadillac’ta çalışırken…muHAHAHA)1 puan
-
eyvallah ... işe gidemedim (evde herkes hasta,onlara ilaç yetiştiriyorum ... biri grip salgını yok demişti değil mi?) ...neyse, madem başlık açtınız (sağolun) devam edeyim. Henüz Ford'a geçmemişim, Toyota'da "geçici görev" yapıyorum ve bir yandan iş bakarken (Toyota hiç sarmamıştı) diğer yandan ayıp olmasın diye %5 kapasite ile falan çalışıyorum. (bkn.adeta kendimi parçalıyorum) ...dediler ki. - Bayileri Japonya'ya götürücez, bizden dört kişi önden gidip sağı-solu öğrenecek ve orada bayilere mihmandarlık yapacak (bkn.imza karşılığı bayi almak ve seyahat sonunda hepsini sağ salim uçağa doldurmak) bizim ekip bayiler oraya varmadan bir hafta önce gidecek, sen de gitmek istermisin? Her ne kadar "ilk gözden çıkarılacaklar" listesinde olmak pek iç açıcı gelmemiş olsa da + Japonya'yı sevmesem de ...Maltepe'de ki merkezde masanın çekmecelerini resmi yerleşim planına göre dizmek ya da bizim salak Japonların Kemercountry golf hikayelerini dinlemekten iyidir ... diye düşündüm. ...tabi ki bu bir hataydı. Ben ve diğer üç "feda edilebilir" toparlandık, 10 gün kadar sonra da JAL'e binip Tokyo'nun yolunu tuttuk. İş planımıza göre 3 gün Tokyo'da kalacak, bayilerin gezeceği yerleri önden ziyaret edecek ... ardından da Toyota City'e geçip (şaka değil, Toyota'nın kendi şehri var orada) fabrika'yı ve diğer tesisleri ziyaret edeceğiz. Sonra Tokyo'ya geri dönüş ve bayileri karşılama. Plan bu... en azından kağıt üzerinde. (neden bir seyahat şirketi ile anlaşma yapmamışlar ki?) Neyse ... JAL uçağına bindik ... uçakta bir Alman var, bir de biz dört kazma türk. Uçağın geri kalanı toplu şekilde geziye çıkan 98.215 Japon ile dolu ... beHHH ... elemanlar birbirlerine tatil boyunca çektikleri 1.8 milyon fotoğraf karesini gösteriyor ... len Sultanahmet'in bahçesindeki kedi yavrusunun resmini çekmiş guuk (Amerikan argosunda çekik gözlülere öyle denir) sonra bir baktık uçağın yarısı zaten o kedi'yi çekmiş. Hayvan suratında patlayan flaşlardan kesin kör olmuştur ... manyak bunlar ya! ...henüz daha kaç kere "manyak bunlar ya!" diyeceğimin farkında değilim tabi <img alt=": class="bbc_emoticon" src="http://www.focusclubtr.com/public/style_emoticons/default/smile.pngstyle="border: 0px;" /> Öncelikle belirtmem lazım.. Caponlar kibar insanlar. 10 küsur saatlik uçuş boyunca yanımdaki (yan koltuğumda oturan) elemanı resmen otobüs yastığı gibi kullandım (hani yastığı cama dayar öyle uyursunuz ya) kesin öküz gibi de horlamışımdır da ... eleman çıT çıkarmadı. Öyle kibarlar yani. Bizim uçak Narita'ya indi, bagaj falan beklemiyoruz ... zaten vize olayı da yok + elimizde Toyota'nın mektubu var. Cort diye geçtik gümrükten, 60 gün kalmak süresi verildi ... ana salona geçtik (bu arada Narita çok büyük .... beHHH) yürüyen yollar ile araba kiralama noktasına gidiyoruz. Orada Toyota Wellcome Desk açmış, gittik elemanlara .. elimizdeki kağıdı gösterdik ... bize bir Raum verdiler. Raum? ...o ne be?? ...bize mi? ...harbiden mi? Oto-park alanına giden minibüs'e atladık ... atıyorum bizim araç Mavi E 15'te ... yakın bir yerde indik ve başladık Raum'a bakmaya. yahu araba var ya ... nasıl desem? Ayakkabı kutusu kadar ... Japonya ölçülerine göre bile ufak bu be! Biz dört tane yarma adamız, elimizde uçak içinde taşınabilecek boyda bavullarımız da var. Eee? ...nasıl olacak bu iş? Biri dedi ki ... - Kesin gizli kamera var, bizimle t*ş*k geçiyorlar. Sonra ben (Polyanna Mode=ON) dedim ki ... - Ey cemaat, biz bu işi çözeriz. Üçümüz mühendis, dördüncümüz de işletmeci ... bu kadar eğitim bir araya gelince biz bu arabaya sığarız. ...sığdık da... Nasıl? ...şöyle. Şimdi araba sağdan direksiyonlu, aramızda en ufak - tefek olan (180) ön koltuğa oturdu, koltuğu geriye çekti (yükseklik ayarı yok) ve araba kullanabilecek pozisyona geldi. Bir gitti kaldı üç kişi + dört valiz. Birimiz koltuğu (ön sol) öne çekti, ayakkabılarını çıkarıp bağdaş kurma ile oturma arasında bir pozisyon aldı. İki gitti, kaldı iki kişi + dört valiz. Valizlerden üçünü bagaja iteleme koyduk ve kasarak kapattık (nasıl olsa kırılacak bir şey yok hesabı) ama bagaj bir açılsa bizim valizler puFF diye ortalığa saçılacak ... o ayrı. Ne kaldı? Bir valiz + iki kişi. Sağ tarafa, şoförün arkasına bir kişi yan oturdu (sırtını kapıya dayayarak) son eleman sol arka koltuğa oturdu. Sağ tarafta yan oturan ayaklarını solda oturanın kucağına koydu ve kalan son valizi'de kucağına aldı. ...anlayacağınız kapılar kapandı ama tabi ki rahat falan değiliz. Park alanından çıkmayı denedik, yok abi ... araç sol tarafta oturan elemanın dizi nedeni ile vitese bile geçmiyor. (düz vites) vites atılacaksa sol önde oturanın olduğu yerde dönüp yüzünü cama yapıştırması ve kendini komple o tarafa çekmesi lazım. Olacak iş değil yani ... ...dedim ki "İnin arabadan, aklıma bir şey geldi." İndik ... anlattım planı ... kabul gördü. Atladık park alanında dolaşan minibüse ... aynen terminale döndük. Gittik Toyota'nın Wellcome masasına, bavulumu verdim bir arkadaşa, ceketi çıkarttım onu da diğer arkadaşa verdim, taktım güneş gözlüklerini. Gittim desk'e ... ufacık bir kız var orada. - Yardımcı olabilir miyim? ..dedi - Go, go call MANAGER kız böyle bir garip oldu ... bana bakıyor, arkamda ceketimi ve çantamı taşıyan sözde güruh'a bakıyor, böyle sinek savar gibi salladım elimi (japonların geleneksel hareketidir o ... s*kt*r git'e en yakın şey yani) ...gitti, az sonra yanında Menager ile geldi. Elimdeki kağıdı ve anahtarı attım desk'e, başladım "orta" volüm ile bağırmaya. -I AM BiG BOSS TURKEY, Very BiG BOSS .. Shame, shame .. what is this car lan? herif kızardı, bozardı ... bizimkiler arkamda eğilip kalkıyor (gülmemek için kasıyoruz tabi) ben devam ettim. - Shame on you, I'm Very ViP (o ne demekse artık) ViP, ViP do yo know what is ViP? - Yeş, yeş ViP (Japonlar Yes diyemez, "Ş" harfi ile vurgu yapar) - Give me big car ... BİİİİİİİİİG CR I'm Big ... I'm ViP - Yeş, yeş ...falan dedi keriz Bu caponlar manyak ya! Bizde olsa kesin dayak yerdim. Hemen yeni bir araba verdiler, herif bin kere eğildi kalktı, kız zaten bankonun altında kaybolmuş ... kaptım anahtarı ve adres kartını (eleman uyanmadan uzayalım abi) döndüm arkamı gittim. Gene minibüs, gene park yeri arama ... veeeeee.... ...zaferrr! Obareyyy ... falan modundayız. Attık bagajları, kurulduk arabaya. Arka camlarda kadife perdeler, koltuklarda beyaz kılıflar falan var. İki dakikada havaya girdik tabi "çek oğlum bilmemnereye" falan yapıyoruz. Çıktık hava alanından, elimizde harita var ... önce çevre yolu, sonra Downtown derken oteli bulduk. Bizde keyifler gıcır ... geyiğe vurmuşuz. -Lan bunu verip içinde bar olan bir araba mı istesek? ...falan diyoruz. Sonra gerçek türk filmlerinde *r*spunun suratında patlayan tokat gibi bize çarptı. Sorun PARK YERİ idi ... otelin önünde ve civarında park yerleri vardı (Parkomatlı) ama bizim araba bir buçuk capon arabası boyutlarında olduğu için onu hiç bir yere sığdıramıyorduk. Otelin oto park'ı vardı ama (hem de kapalı) park ücreti günde 60 Amerika Doları'na geliyordu (bkn.kova dolusu yen) yani B*K yemiştik (her zamanki gibi) - Arabayı terk edip kaçsak mı? - Arabayı uzak bi yere bırakalım, trenle gider geliriz - Birimiz arabada kalsın, nasıl olsa benzin bedava ... sıra ile uyuruz ...gibi çözümler ürettiysek de bunların hiç bir derdimize derman olmayacak gibiydi. Yenilgiyi kabul ettik (mecburen) otelin oto parkına girip arabayı park ettik, 60 dolar ödedik ve sonra da Toyota'yı arayıp ... - trafik çok yoğun, biz araba istemiyoruz. Arabayı otelin oto parkından alın ... dedik (bkn.nasıl rezil olunur) Bu caponlar manyak ya!!!1 puan
-
1 puan
-
araba hasar alsa belki dicektimde uçuşların birinde çizik yoktu arabada son binada farı filan kırılmıştı gerçi aynen tam eğlencelik film1 puan
-
Maksat işiniz görünsün, bedava hizmetin reklamı mı olur (Bak bak yine reklam yaptım alttan alttan )1 puan
-
Terör propagandası mı yapılsın yani? Adamlar savcının başına silah dayamış ve her yerde resim video paylaşıyor. Buna hangi Avrupa ülkesi izin verir acaba? Yakın zamanda Almanya'da meydana gelen olaylarda basına yansıyan doğru düzgün kaç kare gördünüz? Ya da başka gelişmiş(!) ülkelerde... Söylediklerime siyasi gözle bakmayın. Ancak özgürlük birilerinin amacına hizmet mi etmektir? Zaten terörün istediği de bu değil mi! Ben de kapatılsın, kısıtlansın demiyorum; ancak varsa üçüncü bir seçenek söyleyin de bilelim.1 puan
-
1 puan
-
Yani elbetteki araba önemli bir şey kendimde focusu alırken eşim hb olduğu için ben sığabildiğim ve ozamanlar hb cok az olduğu için oğlumda sportif görünümlü olduğu için tercihimiz uzlaşmıştı...Mazda 3 benzinliydi o dönem ona aşıktım neyse işte kadınlara en çok yakışan param olsa alırım dediğim hatta tüm yabancı filmlere bakın mutlaka görürsünüz Volvo jeep xc90 mı xc60 mı ne işte sonrasında şimdilerde suv istiyorlar yada şehiriçi crossover yada sevimli tombik birşeyler micra gibi falan işte sedan seven çok azdır...otomatik viteste ise genellde arkadaşlarım eşlerine Toyota alıyorlar falanfilan sizin adınıza şimdiden gönlünüz neye karar veriyorsa marka önemli değil inşallah alırsınız...1 puan
-
Demek ki Golf hala 3500 civar gibi pahalı kalır. Golf deki akıllı far basit değil öndeki araca göre perdeleme yapıyor yanları aydınlatıyor, uzunlar otomatik, U led geliyor vs. Focus satışları artacak ama filo vs ile artar, yoksa görebildiğim Focus'u alanlar, seçenler bilinçli bir grup azınlık, diğer türlü vw tercih ediliyor. Hele ki HB kasada.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Beyaz sedanı böyle yapmıştım kıyarım. Kıymasına onu yapacak vaktim yok [emoji2][emoji2][emoji2] Aynen abi. Valla geçen yıl tam bugün koşturmuştuk [emoji2][emoji2][emoji2][emoji2]1 puan
-
Bozulunca takarız acelesi yok. Yapamadıkki otomatik sistem. Geri vitese takınca logo açılıp kamera çıkabilecek sistem yapamadılar ki.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Arkadaş yiyecem kafayı cidden Bu aksam biz yaris'e sığarmıyız topigi acildi yemekte. Bu büyük o küçük [emoji16] Kimdi o evlenecek evlenme [emoji25]1 puan
-
Kendim için almiyorum. Benim gönlüm kırmızı mondeo [emoji4] Hangisi cvt mi m/mmi ? Cvt hondanin teknolojisi m/m bilmiyorum.1 puan
-
Bugün Kayseri'de Ford Metinler'e gittim ve Ford adına ne kadar araç varsa inceledim. Test sürüşü yapmadım. Yeni Focus, aracıma göre daha rahat geldi. Koltuk pozisyonu daha iyi ayarlanmış. Epey oturdum, sağını solunu kurcaladım; ancak pek bir heyecan, iştah uyandırmadı bende. Ne bileyim, aracımı satıp üzerinde sattığım kadar da koyup Focus almak bana mantıksız gibi geldi. Hâlâ Focus 2 kokpiti tek geçiyorum. Mondeo'yu çok beğendim. İçine oturduğunuzda gerçekten premium hissi veriyor. Focus'ta ne kadar eleştirdiğim sıkıntı varsa Mondeo'da hiçbirine rastlamadım. Sanırım Focus'ta ne kadar yırtınsak da sesimizi duymayacaklar. Mondeo'yu satamayız korkusu var sanırım. Ama tekrar söylüyorum, Ford iyi iş çıkarmış. C-Max Focus'tan bence güzel araç. Ayrıntılara dikkat edilmiş. Şahsım adına Focus'a tercih edilir. Cam tavan süper. Yeni Connect'i de beğendim. İçi ferah ve düzenlemeler başarılı. Zaten haftada iki kez Courier'a binme fırsatı buluyorum. Araç gayet başarılı. Özellikle yalıtım ve donanım zayıflıkları çözülmüş. Connect de öyleyse çağ atlamıştır. Ford'dan araç alınacaksa 2.0 dizel otomatik ikinci el Mondeo süper olur. (Mezarcı demeyin.) Bu arada Kayseri'ye giderken henüz gerçekleşmiş bir trafik kazasına rastladım. Mercedes marka bir araç takla atmıştı. Biri ağır dört yaralı ambulanslarla taşındı. Elimizden geldiğince yardımcı olduk. Allah şifalarını versin. Lütfen aşırı hız yapmaktan kaçınalım. Zevk alarak bindiğimiz, ailemizin bir üyesi gördüğümüz araçlarımız tabutumuz olmasın.1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.