2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
28-04-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Selamlar, Turbosmart bilindiği üzere basınçlı araç malzemeleri üzerinde uzman firmalardan biri. Wastegeteler, boost controllerlar, valfler vs derken geniş bir ürün yelpazesine sahip. Son zamanlarda ürettiği ürünler içerisinde ülkemizdede satılmış olan 1.6 Ecoboost araçların performans upgrade'inde yaşanan eksiklikleri gidermek adına iki ürünü birden anons ettiler. Bu ürünlerden birisi fazla veya gereksiz basıncı atmosfere atan dump valve, bir diğeri ise turbonun çalışma aralığını belirleyen faktörlerden birisi olan wastegate. Bu parçaları upgrade etmekteki genel amaç listesi şöyle: Valve eğer kaçak yaparsa veya yük altında dengesiz çalışırsa aracınızda dengesizlikler gözlemleyebilirsiniz. Bunu ortaya çıkarmak ve birazda tıss-tuss ses duymak için Wastegate ise tamamen hassasiyet ve basınç kazancını uzun süre tutabilmek adına kullanılıyor. Kısacası performans için uğraşınız varsa gerekli parçalar listesinde yerini alması gerekir bence http://www.turbosmartusa.com/news/turbosmart-dual-port-kompact-shortie-and-iwg-for-fords-fiesta-st4 puan
-
...sene iyi geçmiş, Ford bizi eşlerimiz ile birlikte "teşekkür" gezisine çıkarmaya karar vermiş. Ford ve bayi çalışanları, Setur operatörleri falan derken yaklaşık 300 kişiyiz. İki uçağı silme doldurduk, beleş gezi'nin verdiği overdose neşe ile yola çıktık. Otel baba, hatta fazla baba ... Excelsior otelden çok müze gibi, odalarda ağır kadife perdeler, filmlerde falan gördüğümüz kenarları sütunlu (ya da artık ona ne deniyorsa) yataklar falan. ...bize bir kaç alternatifli program yapmışlar. Benim de sadece ilk günüm dolu, komite toplantısı var ... Hatun'da Vatikan'ı görmek istiyor. Ona dedim ki... - Hacı sen Vatikan'a git, ben de komite toplantısına katılayım. Ama geri kalan programları pas geçeriz, Roma'yı sana ben gezdiririm. ...kırmadı beni, sadece vatikan programına katılmayı seçti ... dolu dolu üç günümüz var ve o zamanı güzel geçirmeyi kafamda planlamışım. Mesela Pantheon'a gidip oradaki resmi rehberi "tavanı niye kapatmadınız ki? Ortası delik kalmış ... paranız mı bitti?" diye ayar edicem ama daha önemlisi Pantheon'un karşısında ki Dolche Vita'da oturup Expresso içicem vs.vs. Her gittiğim yerde otelime veya konakladığım yere yakın mekanları şöyle bir gözden geçirir, genelde "esnaf lokantası" kıvamında bir iki "beslenme" noktası seçerim. Komite toplantısı pazarlama programının sunumu fazla uzamayınca erkenden bittiği için kendimi otelden dışarı atıp arka sokaklara ... yani Excelsior'un üzerinde bulunduğu ana cadde'den (via) uzaklara doğru başladım yürümeye. Bir de baktım aradığım mekanı bulmuşum ... tataaaaa Restore edilen bir binanın altında, daracık bir merdiven ile inilen bodrum kat ve onun da altında ki mahzen denebilecek salon tam da aradığım şey. Bu Ristoranté aile işletmecisi ... baba şef garson, anne kasaya bakıyor, oğlan çocuk ve iki kuzen yemek yaparken kız kardeş ve yeğen servis ile ilgileniyor. ...kapıdan girdim ki anne ile kızı kavga ediyor ama yemek servisi aksamıyor ve tümü italyan olan müşteriler durumu sallamıyor. Kadın ingilizce bilmiyor ama kocasında biraz hayat var. Akşam için iki kişilik yer ayırtıp çıktım dışarı... acele etmeden otele döndüm, bu arada mezeci/soğukçu arıyorum ... neden derseniz parmesan'ı çok severim ve hazır gelmişken biraz alayım diyorum. ..buldum da, vakumlanmış paketlerde 7-8 parça parmesan ile italyanların evde yemek yerken tükettiği "masa şaraplarından" iki tane aldım, otele mutlu mesut döndüm. Masa şarabını almışım, parmesan tamam ... mekanı da bulmuşum ... ohhh yani. Akşam üzeri hatun geldi, yorulmuş biraz ... Vatikan'ı da sevmemiş (aynen) akşam için nehir kenarında yemek programı var ama ben ısrar edince o gün bulduğum aile lokantasına giyme fikrime O.K verdi. ...millet otobüslere doluşup nehir kenarına giderken biz üzerimizde rahat kıyafetler ile çıkıp -özel- mekanımıza doğru yola koyulmuştuk bile. ...restoran tam tahmin ettiğim gibiydi. Bir sayfadan oluşan menü ... üç - dört çeşit pizza, iki - üç çeşit pasta ... iki çeşit tatlı ve açık şarap. Ortam temiz ama şaşalı değil, arka planda sicilya müzikleri (mandolin) çalıyor ve aile kavga halinde ... çat - pat italyancamla kavgayı takip etmeye çalışıyorum. Siparişimizi alan kız benim lasagnia talebimi iletiyor ama "bu defa düzgün pişir" diye de ekliyor. ocağın başındaki kuzen'de ona "sen iyi yemekten ne anlarsın ki.." diye cevap veriyor anne onlardan bir ton fazla bağırıp "gürültü yapmayın saygısızlar" diyor, baba o karmaşada sesini biraz yükseltip (başka nasıl duyuracak ki?) calzone söyleyince kız - anne ve kuzen ona "sağırmıyız biz? neden bağırıyorsun?" diye geri bağırıyor. ...ama yemekler muh-te-şem ... açık şarap hafif biberli gibi ancak yemek ile çok güzel gidiyor. Çok geçmeden hatun itiraf ediyor. - mekan dandik ya, yemekler de boktan olur sanıyordum ama yok abicim, nefis hepsi. Otele dönerken biraz yolu uzatıyoruz, tepeleme dolmuşuz ya ... diğer türlü uyku tutmayacak, belki biraz yürümek iyi gelir diyoruz. Başlıyor günlerimiz böyle geçmeye ... sabah kahvaltı edip çıkıyoruz dışarı. Programa falan takılmadan geziyoruz, akşam üzeri de otele dönüp biraz dinlendikten sonra bizimkilere (artık işletmeci aileye böyle diyoruz) gidip masamıza oturuyoruz. Seyahatin dördüncü akşamında "gala" yemeği var. Rahmi Bey Roma'nın en güzel mekanlarından bir tanesini bizler için kapatmış. Villa Milani denen bu işletme sadece güzel yemek değil, aynı zamanda da tüm şehrin panaromik manzarasını sunuyor. http://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g187791-d4504580-Reviews-Villa_Miani-Rome_Lazio.html ...diğerlerinden sıyırdık ama gala yemeğine de gitmemek olmaz. Cicilerimizi giyip otobüse biniyor ve altı - yedi otobüslük kafile halinde yola çıkıyoruz. Mekan'ın manzarası gerçekten enfes, kış olmasına rağmen şansımıza hava açık ve söz verildiği gibi roma ayaklarımızın altında serilmiş. ...masalara dönüp yerleşiyor ve menü'ye bakıyoruz. - O ne lan? ...elimde olmadan atar'a bağlıyorum. Menü - ekşi kremalı yabani kuşkonmaz çorbası , trüf mantarlı ördek sote falan şeklinde. Hatun ile göz göze geliyoruz... - aç kaldık sanki? ... diyor ... valla öyle, aç kaldık a.q Teşekkür konuşmalarından falan sonra afiyet olsun diyorlar, yemekler servis ediliyor ama ıhhh ... çorba ber-bat ... bu ne yaaa? Hanıma fısılıyorum ... - kaçalım mı kız? - kaçalım valla ... bizimkilere gidelim - taam. Gidip bir setur görevlisi buluyor ve ondan bize taksi ayarlamasını talep ediyorum ... masaya dönüp hanımı alıyorum ve fazla dikkat çekmeden (low profile) uzuyoruz. - isterseniz biraz bekleyin ... başkaları da otele erken dönmek istedi, onlar için otobüs ayarladık ... diyorlar. İyi de biz otele değil, pizza kemirmeye gitmek istiyoruz. - yok, teşekkürler ... biz taksi ile devam edelim ... diyorum. Arkadaşlar ile biraz geyik yapıyoruz (onlar otobüsü bekleme kararı almış...) sonra da taksi'ye binip sicilyalı'ların mekanına akıyoruz. Yemek nefis, Milani'de önümüze konan -şey-den en az on kat daha güzel ... gene eşek gibi yiyip yürüyerek otele dönüyoruz. Daha kapıdan içeri giriyoruz ki başlıyor telefonum çalmaya. - Alo? - iyimisin? ... nerdesin? - İyiyim oteldeyim ... ne oldu ki? ...telefon kapanıyor ama bir kaç saniye sonra gene çalıyor, bu defa arayan patron ... iyi olup olmadığımızı soruyor ... ne oluyor ya? Sonra öğreniyorum ... bizden hemen sonra kalkan ve milleti Villa Milani'den otele getiren otobüs kaza yapmış, yoldan aşağıya uçmuş. http://arsiv.sabah.com.tr/2006/02/08/gnd106.html ...hadi be?!? Hanımı otel'de bırakıp hastaneye topukluyorum. Kötü haber üzerine kötü haber geliyor ... o gece resmen bir kabus. Sabah Ali bey (Koç) Roma'ya gelip bize katılıyor, T.C. Büyükelçilik çalışanları da resmen üzerimize titriyor. ...Ali bey bize özel uçaklar ayarlıyor, pasaport kontrolünden dahi geçmeden ülkeye dönüyoruz ... yaralılar ve vefat eden arkadaşlar ise daha sonra ambulans uçaklar ile getiriliyor. Herkes şok tabi ... iyi başlayan bir gezi nasıl olur da böylesine b*k* sarar? Kimsenin aklı almıyor... ...günler sonra taksi'ye binme kararımızı ... otobüs teklifini red edişimizi konuşuyoruz. Ortak noktamız ise şu. - Sicilyalılar biraz daha kötü yemek yapmış olsa biz de büyük ihtimal ile o otobüste olacaktık... Kısmet işte ... ya da kısmetsizlik. Canımızı kaliteli yemeğe borçluyuz (bir anlamda)2 puan
-
Bizim muhitte iniş çıkış haddinden fazla.Onun etkisidir büyük ihtimal.Fakat Eryaman a taşınma planları yapıyorum.İşte bahane de buldum yakıttan 1.5 lt tasarruf.Hatuna diyimde belki kandırrım.2 puan
-
Bende bunu anlamıyorum. Aynı şehirdeyiz ama sanırım girdiğimiz trafik ve benim motor sesini sevmem yüzünden 7,2 den aşağı düşemedim. Aman boşver seside güzel namıssızın ama.2 puan
-
2 puan
-
Buno (Bunalım Hakan) bir kız'a fecaat yanık, kız da ona bosch değil ama bir yandan da kendini ağırdan satıyor. Buno hiç bir fırsatı kaçırmıyor, her türlü desteği ve de aklı (..ki buna gerçekten ihtiyacı var) alarak yazıyor da yazıyor ... kız Sainte Pulchérie'de okuyor (acaip sosyetik bir okuldur) ... bizim eleman üni'den erken kaçıp onların çıkışa yetişicem diye dili bir karış dışarıda Taksim'in yolunu tutuyor. Diyeceksiniz ki tutuyor da ne oluyor? ...hiç! Kız okul çıkışı servis'e binerken iki satır muhabbet ediyorlar, o kadar. ... Buno'nun kız kardeşi olası yengesini tanıyor, aynı arkadaş grubundalar. Bu sayede Buno Manitu'nun sosyal aktivitelerini takip edebiliyor ve alakalı - alakasız ortamlarda kızın karşısına çıkıp "ceee" yapabiliyor. Aslında biz de eğleniyoruz, neden derseniz? Hakan'ın gösterdiği amacını aşan çaba büyük ihtimal ile kızın bir tarafını extra kaldırıyor ve de abla bu sayede hiç kasmadan Buno'nun saçmalıkları ile kafa buluyor. ... ama kabul etmek lazım. Buno azimli... Affetmiyor ve asla işin peşini bırakmıyor. ...azim ile s*ç*n taşı delermiş ... kız'da en sonunda pes ediyor ... tamam diyor. Hakan manitu'yu FB Klübünde düzenlenen yaz partisine (havuzbaşında canlı müzik + yemek) götürecek. Arkadaşları olarak biz de seviniyoruz, neden sevinmeyelim ki? Herif ortalıkta inleyip dolaşıyordu, belki biraz rahat ederiz. ...araya adam falan sokup buna düzgün bir masa ayarlıyoruz. Piste ne yakın, ne uzak. Böylece müzik dinlenebilecek ama aynı zamanda da muhabbet konabilecek. Havuz'a görece uzak ama deniz kenarına yakın, böylece ortam romantik olacak... Hakan berber'e gider Conan saç kesimini medenileştirir ve de çenesinde 11'er den maç yapan sakalını temizletirken biz de ona bir araba buluyoruz. Buno'nun babasında bi Renault12 var ama daha düzgün bişi lazım ... bulduğumuz araba ise Chevrolet Nova ...h.sonu geliyor ve sırtını sıvazlayıp takım elbise giydiği için garipsediğimiz Buno'yu b*k rengi emanet Nova ile yolluyoruz. Biz de çınar altına geçip (f.bahçe girişindeki çay bahçesi - kave) başlıyoruz hesabına king çevirmeye. Ses seda yok ... demek ki sorun da yok. (bkn.no news, good news) ... sonra Hakan'ın kız kardeşi beliriyor tepemizde. - Hakan'a bakmaya gitsenize... - Ne oldu ki? ...şaşırıyoruz tabi. Eleman'ın FB Klübünde yemek yiyiyor olması lazım, neden gidip bakıcaz ki? - Abim Kızıltıoprak karakolundaymış ... annem duymasın, siz bi ilgilenir misiniz? ...ilgilenmesine ilgileniriz de ... niekine? Kızıltoprak karakolu tanıdık, semtin p*çl*ri olarak zırt-pırt oraya gittiğimiz için amirinden memuruna herkes bizi tanıyor, biz de onları. Atlayıp gidiyoruz tabi. Bizi gören kapıdaki bekçi doğru şekilde yönlendiriyor... Hakan nöbetçi amirin odasında oturmakta. - Hayırdır? ...cevap yok. Ama Buno'nun canı sıkkın. Amir kaş - göz işareti yapıyor ... - gitmeyin üzerine, bu akşam kalsın, siniri yatışsın ... sabaha salarız. ...eh ! peki! ...en azından Buno iyi durumda. Dışarıda konuşuyoruz ... biri diyor ki ... - Fark ettiniz mi? - Neyi? - Buno ıslaktı - Nasıl ıslak? - ne bileyim? denize mi düştü acaba? resmen ıslaktı herif... lan? ... Nova orada (emanet) arabada hasar falan da yok. Demek ki araba ile düşmedi suya ...ee? ne oldu buna? Sabah erkenden (börekçiye uğrayıp su böreği alarak) karakola gidiyoruz ... çay gelsin diye bekliyor ve kahvaltı ediyoruz. Çok geçmeden bir iki evrak düzenleyip Hakan'ı salıyorlar. ...bizim oğlanın ağzını bıçak açmıyor ama... ...üsteliyoruz ... yok, çıt yok anam! - olm ne oldu? ...tıSSSS Bu dönüp evine gidiyor ... alalala? ne oldu be? ...herkes bir şeyler uyduruyor. - Dans ederken kızı suya atmıştır bu hayvan, sonra da pişman olup arkasından atlamıştır. ...bir başkası diyor ki... - kız buna çektir git dediyse denize atlayıp intihar etmeye kalkmıştır. ..vs.vs. ama işin gerçeği ne? ...bilen yok. Atlayıp evlerine gidiyorum. Zaten uzak da değil ... kız kardeşi karşılıyor beni. - kapattı kapıyı, hiç birimiz ile konuşmuyor. ...alalala? - cigaran var mı? - var... - gel bi... kapının önüne çıkıyoruz. Hakan'ın kız kardeşi olup biteni kendi arkadaşlarından duymuş ... cigara içerken anlatıyor. Hakan iki dirhem bir çekirdek kızı almaya gidiyor. Buraya kadar her şey normal ... Nova'yı tam apartmanın dış kapısına çekip aşağıdan zile basıyor ... kız balkona çıkıp buna "bi saniye" yapıyor. Annesini balkona çağıracakmış meğer ... "ben bununla dışarı çıkıyorum" hesabı Buno'yu anasına göstercekmiş. Bizim Buno biraz geri çekilip bekliyor ... apartmanın kapıcısı'da o sırada bahçeyi suluyor. Bizim Buno arabayı tam dış kapıya çekmiş ya, ona ayar olmuş. - Kardiş! Girişi tıkadın, ordan çeksene arabayı ... diyor. Buno gergin, Buno'nun hormonlar coşmuş durumda. Kapıcı o an aklının kapsama alanında değil. - *kt*r g*t lan, kırarım boynuzunu deyyus ...diyor Kapıcıya. ...yahu! öyle söylenir mi? Eleman apartmanın sorumlusu, sen de tabir-i caiz ise onun krallığına dalmışsın ve de elemana atarlanıyorsun. Artık düşünerek mi bunu yaptı bilmem ama kapıcı küfürü yiyince elindeki hortumu Buno'ya doğru çeviriyor ve balkonun altında müstakbel kayınvaldesini görmek için bekleyen Buno'yu tepeden tırnağa ıslatıyor. ...Hakan önce ne olduğunu anlamamış. Sonra bakmış ki kapıcı buna hortum ile su tutuyor. Kendi bunu doğrulamıyor olsa da bir efsaneye göre Conan gibi nara atıyor! - Crom, ölüleri say! ...ve kapıcıya dalıyor. Dalıyor derken cidden dalıyor ... kapıcıya ağız - göz girişiyor Buno. Gürültüye evden kapıcının karısı ve oğlu fırlıyor, onlar da karışıyor kavgaya ve foursome hesabı ön bahçede yermisin? yemez misin? kavgaya tutuşuyorlar. ...kız yanında annesi ile birlikte balkona bir çıkıyor ki Buno apartman hizmetlileri ile Malazgirt 2.0'ı başlatmış. Anası bunun kolunu tutup kızı içeri sokuyor. - Ne işin var bu serseri ile? ...diyor ve kapı kapanıyor. Kapanan sadece kapı değil tabi ... Buno dediklerine göre o an tamamen kopuyor ve kapıcı, kapıcının karısı ve hatta kapıcının ergen oğlunu fecaat dövüyor. Konu komşu yardıma geliyor ama Buno bir kere "berserk" mod'a geçmiş ... polisi çağırıyorlar, o arada da bizim eleman ile aralarına mesafe koyuyorlar. Polis Hakan'ı karakola, kapıcı ve ailesini de hastaneye gönderiyor ... sonrası malum ... tutanak, alkol raporları ... herkes birbirinden davacı falan - filan. ... ama olan oluyor ve kız bir daha Hakan'ın gözüne dahi bakmıyor. Bakmıyor ama bizim Buno'da bu huy oluyor. Hani Matador'un salladığı pelerin Boğa'da ne tepki yaratırsa kapıcının markete falan giderken kullandığı sepet onda aynı etkiyi yaratıyor. Adam o anın ve red edilmenin acısı ile f.bahçe/kalamış/dalyan civarında ne kadar kapıcı varsa yolu kesiştiğinde kavga çıkarıyor. Kolunda sepet olan adam gördüğü zaman Buno'nun ağzı köpürüyor, yanında onu zapt edecek biri yoksa Hakan kuduz köpek gibi saldırıyor ve ne olup bittiğinden haberi olmayan kapıcı'nın haşatını çıkarana kadar adamcağız'a dalıyor. Anlayacağınız "arıza" DNA'sına kadar işliyor ...pıFFF2 puan
-
...yaz günü, daha veletiz (yani fiii tarihinde geçiyor bu hikaye) biri çıktı dedi ki ... - Bizim yazlığa gidelim mi? - Nerde sizin yazlık - Çanakkale'de.. ...çok yol değil, gidilir tabi. Pedere yaLakalık yaptım, o zaman Doğan SLX'imiz var (hem de 5 ileri ... peHHH) genişletilmiş h.sonu için arabayı ondan kaptım. Beş kişi ... ben - hakan, kız arkadaşlarımız ve bir yancı (o da hatun/ev sahibi) Cuma günü sabah namazını müteakiben ç.kale'ye çuf-çuf edeceğiz. Hakan'ın lakabı -bunalım- herif (..ki kendisini acaip severim) suratında depresif bir ifade ile dolaşıyor, hem de 7/24 ... hayattan bıkkın, ultra c00l ve tepkisiz bu yüz ifadesi nedeni ile adama bunalım (ya da kısaca buno) diyoruz. Ama aslında Hakan'ın bunalım ile falan alakası yok ... çizgi kahraman Conan vardı ya , Hakan onun yanlış zaman diliminde dünyaya gelmiş ruh ikizi ... kafasında toplam 5A'lık (amper) bir cam sigorta var ve o sigorta -çıt- ettiğinde Hakan komple arıza! moduna geçiyor. ...ama can bir arkadaş. İçi - dışı bir, yamuğu olmaz. Bela var ise sırtını Hakan'a dayar ve k*ç*nd*n endişe duymazsın ... o derece yani. Sabahtan buluştuk (Hakan o gece bizde kalmıştı) kızları ve beraberlerinde getirdikleri 8,541 tane bavul+çantayı arabaya doldurduk... klasik atarımızı yaptık. - ne gerek var ki bu kadar eşyaya ... bi hafta sonu kalıcaz yaw ...ve klasik cevabımızı aldık. - bunların hepsi lazım bize, siz anlamazsınız. ...kapattık çenemizi, bastık marş'a... Yazlık nerede? - ben tarif ederim ... ç.kale'nin hemen dışında bir koy var, orada. - iyi ...tırtır gidiyoruz işte, kaset çalıyor ... orta karar muhabbet dönüyor. Eceabat'a kadar sıkıntısız gelip orada durduk ... evde bir şey yokmuş, işte su - kola - bira - şarap - ekmek - pril - patates - ayçiçeği yağı - hıyar falan aldık eceabat'tan ... arabanın içi pazarcı kamyonetine döndü. Herkesin kucağı, ayağının altı falan dolu ... kaset çalıyor Buno kucağındaki karpuza vurarak tempo tutuyor, kızlar arkada ultra detone şekilde La Chante Mi Cantare söylüyor ..bilmem o parçayı hatırladınız mı? (bi ara marş gibiydi... asansörler dahil her yerde çalardı) ben de o gürültüde arada sırada gelen yol tarifini kaçırmamaya çalışıyorum. Koy girişinde bir motel var, onun yanından yamaca tırmanan şose'ye sardık ve toplam üç evden oluşan bir ev öbeğinin önünde durduk. Bahar sonu, yaz başı ... diğer yazlıklar henüz boş. Motel'de de yaz'a hazırlık yapan bir kaç işçi var o kadar. Yani ortam -sakin- ötesi. ...indik arabadan, eşyaları toparladık ve taşıdık. İşte kendi çapımızda yerleşiyoruz eve. TiVi'nin anten kablosu kopmuş, Buno kabloyu takip edip dama çıktı. Sonra da aşağı düştü ... kızlar mutfağı falan yerleştiriyor. Ben arabaya atladım, Buno'yu Eceabat'a Eczaneye götürücem, eksik bir iki şey var, onların da listesini yapmışlar. Bastık gaza ver elini Eceabat. çarşı içinde Buno'nun sağını - solunu düzeltip ona bakım yapacak bir eczane bulduk. Kafasındaki küçük patlağa bakıp -sağlık ocağına git istersen- dediler ... saLLa ya!, bizim eleman sağlamdır. Yalandan bi hediye paketi yaptılar buna. Bakkala uğrayıp eksikleri aldık, elektrikçiden yirmi metre TiVi anten kablosu yaptırdık ve basıp eve geri döndük. ...baktık ki kızlar evi paspaslıyor. Biz de anten kablosuna giriştik ... onlar işlerini bitirene kadar TiVi devreye girmiş, TRT1 dışında bir şey çekmiyor (konum gereği) ama ne önemi var ki. Ama benim aklıma bir şey takılmış ... ev sahibine sordum. - Ya gelirken levhalara gözüm takıldı ... bu koyun ismi ne biliyorsun di mi? - Hee ... Morto - Morto ne demek biliyor musun peki? - Yooo! - Ölüm demek... - Valla mı? - Hee Cidden Morto -ölüm- demek ... Çanakkale savaşları sırasında binlerce insanın can verdiği bir mekandayız yani. Kim tutup buraya yazlık yapar ki? Nasıl bir akıldır bu? ...çok bıdı-bıdı yapmadım tabi. Sonuçta h.sonu güzel vakit geçirmeye gelmişiz. Ama huzurlu falan da değilim yani. Hava kararırken biz terasa masayı kurduk, kızlar yemek yaptı (iyrençti!) hava tertemiz ama serin, üstümüze battaniye falan aldık, ışıkları kıstık .. arka planda teyp kafasına göre takılıyor başımızın üzerinde kent ışıkları tarafınca gölgelenmemiş samanyolu, az ötemizde ise deniz ... ortam Uber! - ya ne diicem!? Baktım Hakan'a ... herif koltuğunun altındaki manitası ile mırmır edeceğine gene bi saçmalık peşinde. - ne? - şimdi burada tonla eleman ölmüş dimi? - evet ... yani sanırım - nerde bunun mezarları? - bilmem ... buralarda bir yerdedir her halde - mezarlığı soyalım mı? - ya bi s*kt*r git Buno ...bu sustu, ben battaniyemin altına geri döndüm... - kaan - e*e*n, ne var? (hırladım bu defa) - ciddiyim olm ... manyak deli demir haçlar falan var o mezarlarda, birer tane araklıyalım olm. - neden ölüyü rahatsız edelim ki? yapmam öyle bir şey sana da yaptırmam ... geç onu. ...konu kapandı (nah kapandı) hava iyice soğuyunca girdik eve, herkes odasına çekildi. bir süre sonra da vurduk kafayı uyuduk. - kaan, kalk ... kalk ...sabahın körü be! - hay a*an* ... ne var be? ...diye uyandım. Hakan'ın manita yanında ev sahibi ile tepemizde dikiliyor. Biz de biraz -uygunsuz* durumdayız tabi. Toparlandım az. - hakan kaza geçirdi ... gel çabuk. - hay bin kunduz! of beee kızları kovaladım, giyindim ve çıktım dışarı. ...evler hafif bir yamacın dibine yapılmış. Yamacın öbür tarafında da (meğer) harbiden mezarlık varmış. Kafasına takıldı ya, sabah gün doğar doğmaz bizim Buno atmış kendini dışarı, ev sahibinden aldığı tarif ile mezarlığa gitmiş. Abana abana bir mezardan haç sökmüş... öyle dandik bir haç'ta değil bu. Kocaman, ağır ve bir buçuk metrelik falan döküm demir'i sırtlanmış. ...eve geri dönerken de yamaçta bir ayağı kaymış ... kayış o kayış. (bkn.şemsiyenin açılması) Buno yere düşüyor, haç'a kafa atıyor ... yuvarlanıyor ... haç Buno'ya bir tane patlatıyor ... bir kere daha yuvarlanıyor ... haç'a gene çakıyor ... yani yamaçtan aşağı paldır-küldür iniyorlar ve demir haç bizim Buno'nun ağzına özenle bi güzel s*ç*y*r. Sonuçta maç Demir Haç : 20 Hakan : 0 şeklinde gerçekleşiyor. ...bir gittim ki Buno evin dibinde inleyerek ve kafa göz patlamış (gene) yatıyor. - eşşedü ... falan diyor bu! Buno'dan arta kalanları toparladık, kızlar hala geyik yapıyor - Altına gaste kağıdı koysak mı? ...cevap vermiyorum ama aslında fena fikir de değil hani... Aynen Eceabat, gittik eczaneye ... eczacı çıktı bizim elemana baktı. - cık! dedi ... buna elimi sürmem. limanda sağlık ocağı var oraya gidin. Gittik... ...Buno'yu muayene ettiler, isterseniz ç.kale devlet hastanesine gidin dediler. Bir ağrı kesici yaptılar bizim elemana, kafasında iki patlak var, bir tane'de sol tarafında. Onları diktiler, tetanoz iğnesi yaptılar bir de bize "kendi isteğim ile hastaneye gitmedim" diye kağıt imzalttılar. Bi de reçete yazdılar ... saldılar. - Gece kusarsa, çok derin uykuya falan dalar gibi olursa uyutmayın, hastaneye götürün ... dediler. Hakan'ı koyduk arabaya, eczaneye uğradım ... ilaçlarını aldım. Aynen eve döndük. ...bunu yatırdık salona, herif hala ... - demir haç'ım nerde? ...falan diye inliyor. Şeytan diyor al bi yastık bas suratına. Çıktım dışarı, haç bıraktığımız yerde. Sırtlandım ... tırmandım yamacı ... biraz yürüdüm ... mezarlık önümde. Hakan bunu bir mezardan sökmüş ama .... hangisinden? Etrafta bin tane haç var, hangi mezara saygısızlık yapmış ki bizim hayvan? ...ara - ara ... en sonunda buldum tabi. Sırtım kırılmış, İsa kendi haçını bütün Kudüs sokaklarında taşımış ... o an bunun ne kadar b*kt*n bir iş olduğunu daha iyi anlıyorum. Yalandan yerine oturtuyorum haç'ı ... Buno abanırken dibindeki mermer kaideyi kırmış, tam yerinde durmuyor ama elimden ne gelir ki? ... özür dileyip (arkadaşım adına) bir de yalandan dua okuyorum ... çarpılmanın, lanetlenmenin gereği yok ... di mi abi? Eve dönerken pis, yorgun ama görece rahatlamış hissediyorum. - dönmemiz lazım! ...diye karşılıyorlar beni.. - neden? efendim Hakan'ın manitası Hakan'ın annesini aramış, durumu anlatmış. Kadıncağız telaşlanmış, yeminler ettirmiş. Hemen getirin oğlumu diye tutturmuş. - ee? daha karpuz kesicektik? ...nasıl yani?!? ...cidden mi? ...Hakan da başlamaz mı sızlanmaya - ölüyom ben, gidiyom ... annemi - babamı göreyim öyle öleyim bari. ...hay *b*n ... offf ya, off. Toparlandık tabi. Eşyaları toparla, Hakan'ı toparla ... evi toparla. Canım burnumda ... yanağıma öpücük konduran manitaya bile hırlıyorum, o derece yani. ...şarkı falan çalmadan döndük İstanbul'a, Hakan'dan arta kalanları evine bıraktım. Bir de sanki oğlanı o hale ben getirmişim gibi fırça yedim annesinden. Laf dilimin ucuna kadar geldi ... - senin oğlan mezar soyuyordu teyze, sen ne diyorsun? ... ama sustum, çünkü bir onu severim, muhterem teyzedir ... iki oğlanın durumu harbiden b*k, morali bozulmuş. ...herkesi evine döküp ben de evin yolunu tuttum. Epey bir süre -suratsız- dolaştığımı söylememe gerek yok tabi. Bir kaç gün sonra Hakan'ı görmeye gittim. Kapıdan girdim eleman sordu. - Haç nerde? - Götürüp geri bıraktım tabi. ...aaa? Eleman bana küstü be! ... inanmazsınız ama mezardan çaldığı demir haç'ı yerine geri koydum diye adam benimle aylarca konuşmadı. Neymiş efendim? Onu hak etmiş ... uğruna kan bile dökmüş... ...var mı böyle bir dünya?2 puan
-
Bir Mustang haberi daha... Yeni Ford Mustang 5.0 lt v8 0-100'ü 4.8 sn içinde tamamlıyor. Bu değer Avrupa'da satılan yüksek satışlı hızlı araçların zirvesi oluyor. Mustang 2.3 litre Ecoboost ile 0-100'ü 5.8 sn'de tamamlıyor bu motorun ortalama tüketimi 8.0 lt / 100km CO2: 179 g/km 2,200'den fazla müşteri şimdiye kadar siparişi verdi hem fastback hemde convertible modelinden; Temmuz sonrası satışı başlamıştı (İngiltere ise Ekim) Sürüş eğlencesini arttırmak için araçlar içerisinde Normal, Spor+ ve Kar/Islak sürüş biçimleri mevcut. Ayrıca araçlarda Pist Uygulaması yer alacak; Launch kontrol (En iyi kalkış için), ivme kaydeder (hızlanma kaydı) ve arka tekerleri ısıtmak için Line lock sistemi Performans ve sürüş dinamikleri Avrupa sürüş beklentilerini karşılamak için ayarlanmış. Gelişmiş süspansiyon, sert gövde ve hafif malzemeler; denge, tepki ve virajlarda 0.97'ye kadar g-kuvveti sunuyor. Avrupa için üretilen Mustang'lar Amerika Michigan'da yer alan Flat Rock fabrikasında üretiliyor. Eylül-Ekim ayı itibarıyla ülkemizde yerini alacak ve Mayıs İstanbul Otomobil Fuarında sergilenecek. İşte hızlanma videosu 5.0-litre V8 421 PS ve 530 Nm Tork - 4.8 sn 2.3-litre EcoBoost 317 PS ve 432 Nm Tork - 5.8 sn Ölçümler manuel vites ve fastback modeli ile yapılmış. Yukarıya ek olarak direksiyon sistemi de 3 farklı sürüş biçimine sahip; normal, konfor ve spor. Genel: Türkiye için bilgiler: Yarım milyon sipariş: Daha fazlası için: http://www.focusclub...um/160-mustang/1 puan
-
Michelin privacy 3 Kullandım focus 2.5 aracimda 30-35 bin km ancak yol yapabildim ,daha once pirelli kullanmıştım o michelinden 5 bin km daha fazla gitti arkadaş goodyear kullanıyor c max aracında 50 bin km yi gecti önleri değiştirdi arkalari hala kullanıyor birde arkadaş fazla hiz yapmaz onunda etkisi var tabiki bende conti yada goodyear alırdım sanırım goodyear daha sessiz michelin de sesssiz ama focus 1 ve 2 lerde hangi lastik olursa olsun lastik sesi çok fazla...1 puan
-
Hepsi doğru hocam bu kadar üstünde durmanıza gerek yok, inanın.1 puan
-
Goodyearda 50tl opette yakit hediyesi var belki onuda hesaba katmistir1 puan
-
sanırım sınıfının en az ses yapanlarından.. 68 db.. fiyatıda çok makul.. A sınıfı yağmur ve yuvarlanma direnci var, hoş diğerleride öyledir.. yanlız bu 590 nasıl, kaç lastik, pek anlamadım.. bu lastiğin tanesi 185 tl.. 4 ü 700 den aşağı pek bulunamaz gibi geliyor1 puan
-
Yabancı petrol devi şirketlere kalmaz önce bizim benzin istasyon sahipleri boğar seni1 puan
-
1 puan
-
abi çok teşekkürler sizin şu bilgeliğiniz ve samimiyetinize hastayım sabırsızxlıkla bekliyorum inşallah cumaya kadar hallorda 3 gün tatil boyunca keyfini sürerim kuzunun1 puan
-
gemi yeni geldi, bayilere sevkiyata sanırım yarın start verirler. ... kabaca hesap yapalım. Ben aracın lastiği plaza'da yere basmadan ve PDI onay vermeden muamele yapılmaması taraftarıyım ... çoğu bayi'de böyledir. Nakliye hasarı olur, araç'ı indirirken bir tarafı çizilir ... kuZu'nun sağlamlığından emin olmak lazım, öyle değil mi? ...hesaba devam edelim. Bayi diyelim ki benim gibi düşünüyor (..ki genelde öyledir) bu durumda nakliyeyi bekler. Çarşamba nakliye O.K'i alındı diyelim, bu durumda Perşembe sabah araç bayi'de olur (İstanbul için...) ama gemi'den çok araç indi ... bu sevkiyatı bir - iki gün geciktirebilir. ...güvenlik payı koyalım ve sevkiyat Cuma diyelim ... ama Cuma 1 Mayıs, yani Asbis üzerinden tescil kapalı olacak ... yani sevkiyat Cuma'da olsa, Cumartesi de olsa iş Pazartesi gününe kalır. Bu durumda tescil - teslimat için 5 Mayıs Salı diyebiliriz. Tabi bu yaklaşık bir hesaptır ... beklenmeyen şeyler nedeni ile bu programda sarkma yaşanabilir. (Örnek : Geçen ay yaşanan TRT bandrolü krizi) ...her durumda yüzdünüz yüzdünüz, kuyruğuna geldiniz. Bir kaç gün sonra kuZu'nuza kavuşacaksınız. İyi günlerde, sağlık ve sıhhat içinde keyfini sürün efendim.1 puan
-
nihayet aracım kredi işlemleri vs.yapıldı sistemden bağlayıp çektik dediler nezamana gelir kaan abi1 puan
-
Akabinden linklere baktım onlarda bu seyirde. Hadi en kötü 35 olsun kız gibi lpg'siz full servis dokunmalı1 puan
-
dediğiniz doğru. bu motorlara karşı hala bir ön yargı var. Son zamanlarda fiestaların girmesi ile büyük oranda iyileşme var ama genede tam olarak tüketiciler tarafından benimsenmesi zaman alacaktır. 1.5 * 4,63 = 6,9 TL. günlük kar . ayda 30*6,9 = 208 yapar. Evin aidat parası çıkar . ikna etmek için etkili olur :)1 puan
-
seside güzel kendiside . trafik ve yol şartları etkiliyodur mutlaka.1 puan
-
2014 focus 3 aracıma 28 martta BRC my 11 lpg taktırdım.şu ana kadar 3000 km yol yaptım.bir sorun yok.taktırdığım yerde çorum'da özençler otogaz bu aracımdan önceki iki aracımada özençlerde brc taktırmış ve herhangi bir sorun yaşamamıştım.inşallah bundan sonrada yaşamam.1 puan
-
O jant 7 değil 15-20 de yaksa değer [emoji4]neyse şimdi daha fazla yazmayayım üzülen kardeşlerimiz olacak[emoji4]1 puan
-
Yok abi valla 3 poşet malzemeyi depoya attım.Sanırım dünyalar yakışıklısı jantımdan ( @Mert Yürüyen e atıftır) kaynaklanıyor1 puan
-
1.0 ecoboost cok güzel bir motorda bizim millet kiymetini bilmiyor bayide dogru dürüst tanıtım yapmıyor..yılda 5-6bin km yol yapan bile gidip dizel alıyor..yada ekonomik Ecoboost motor varken atmosferik alıp lpg taktiriyor.1 puan
-
Ben Avrupalının neden dizel aldığı konusunda da yorum yapmadım. Bir arabanın fiyatını etkileyen çok faktör var. Km.si, kaza geçmişi, sınıfı, motoru vs hepsi ayrı bir etkendir. O nedenle hissiyatımıza değil, profesyonel araştırmacılara değerlendirmeyi bıraksak iyi olur..1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Kaan bey gerçekten meselenin özüne işaret ediyorsunuz, aynı fikirdeyim... Kendi adıma sık sık söylediğim birşey var; ben ancak 30 yaşımdan sonra ilkokuldaki "yerli malı" haftalarının tam olarak ne manaya geldiğini anlamış birisiyim... Cari açık, katma değerli kalifiye üretim, dünya markası çıkarmak bu ülkenin hala çözülmemiş en önemli yaraları...1 puan
-
BMW sevdiğim bir marka 3.20i ED veya biraz daha sınırları zorlayıp 520i alsam mı diyorum tam ama her seferinde servis bakım fiyatlarını görünce vazgeçiyorum, dışarıda da elletmeye gelmez... 1 serisinin bile bakım paket fiyatları ürkütücü.1 puan
-
Yahu araba yeni niye değişmesi için çabalıyorsunuz zaten normal olan takılıdır onda. (Yeni ise tabi...) Ama 2014 Aralık'da girdiyseniz bu söylem doğaldır çünkü son çağrı taze bir gelişme; yakında ararlar eğer eskisi ise.1 puan
-
Hocam, öyle sahibinden.com'dan alıntı ile olmaz o karşılaştırma. Oradan alıntı ilanlarla, ben size ikinci el arabanın, sıfırdan daha pahalı olduğunu da ispatlarım. Mutlaka referans olacak ise, sigorta firmalarının ikinci el listelerine bakabilirsiniz. Lpg-dizel karşılaştırması ayrı bir konu, ben o konuda yorum yapmadım. Bertnard Russell dedenin kulakları çınlasın, asla hiçbir şeyden bu kadar emin olmayın. Size de iyi günler1 puan
-
Çağırmalarını beklemeyin. Servisi arayıp randevu alıp gidin. Sonuçta yayınlanmış bir bülten var. Ayrıca iletişim numaranızı hatalı işlemiş olabilirler.1 puan
-
valla anlamadım adana otokoç ta 2014 aralıkta servise girdim. o kadar bastırdım ama değişim yok dediler. şimdide herkesi arayıp çağırıyorlar galiba ama adana otokoçtan hiç ses yok. UYAN ADANAAA! motorun yanmasını bekliyorlar galiba.1 puan
-
1 puan
-
...sosyalleşicez ya, malum bu aralar moda oldu. Dedik ki Pazar günü buluşalım, kahvaltı edelim sonra da Go-Kart'a gideriz, eğleniriz. Yaw falan dedim ama ısrar büyük ... peki. Ülen diğer Ford bayileri ile sosyalleşsem ne olcek, sosyalleşmesem ne olcek? ...zaten beni sevmezler ki (ben de onları sevmem...ayrı) Neyse... Gittik sahilde kahvaltı yaptık, sonra da atladık arabalara Topkapı'da (kapalı alan) yeni açılmış (o zaman yeniydi, hala duruyor mu bilmem) mekan'a toplu olarak geçtik. Saat erken, pazar günleri 12,00'de açıyorlarmış ama mekan sahibini tanıyor bizim arkadaşlar, adam kıyak çekmiş (sağolsun) bizim için erken açmış. ...ee? daha iyi ... biz bize cartlıyacaz işte Getirdiler kaskları ... birer tane kask seçtik, arabalara geçtik. Millet biniyor go-kart'a, çalıştırıyorlar ... gidiyor. ...gidiyor da ... ben binemedim ki alete. Yahu alet ufacık, ben de kocaman bi herifim. Bacaklarım sığmıyor, dizlerim çenemde. Hadi bacaklarım sığdı ... kıçım sığmıyor be. Fiber koltuk iskeleti yanaklardan kasmış, göyya oturuyorum ama popom mindere değmiyor ki ... elemanın biri geldi, omuzlarımdan bastırıyor aşağı ... pOp ettim, koltuğa oturdum. ...oturdum da bu defa da sırtım/omuzlarım sığmıyor. 41 numara ayakkabıya 45 numara ayak sığdırıyor gibiyim. ...neyse Garip bir şekilde ... tarif etmek gerekirse at -şeyine- kelebek konmuş gibi bindim gok-kart'a, çalıştırdılar. Gaza bastım ... ıHHHHH 5 beygirmidir nedir? Alet çim biçme makinesi hızı ile gidiyor (benim altımda) 120 küsur kiloyum, eziyorum go-kart'ı ... eşeğin sırtına binmiş fil misali go-kart'tan garip sesler geliyor ve max. hızım 5km/h'i aşmıyor. ...aşmıyor ama diğerleri öyle değil ki! Elemanlar ufak - tefek, sırım gibi ... pis herifler yanımdan Uno'dan yol çalan Ferrari misali geçiyor. Spin atıyorlar, virajda yanlıyorlar ...ben ise çuf-çuf tramvay misali sağ şeritten ufak ufak gidiyorum. Serdar diye bir eleman var (kulağı çınlasın) bayiler arasında en sevmediğim kişi ... neden bilmem o beni seviyor (en azından öyle söylüyor) ...defalarca belirtmişim -hislerimiz karşılıklı değil, ben senden zerre hazzetmiyorum- demişim ama eleman sallamıyor, nedense kanı ısınmış bana (zevksiz adam) ... bu Serdar yanımdan her geçişte, yani bana her -tur- takışında niHaHoHo falan yapıyor, yani dalga geçiyor. Genel olarak insanları sevmem ama o durumda Serdar'dan ekstra hoşlanmıyorum ... go-kart yürüse onu virajda sıkıştıracağım, belki arka çaprazdan vurup go-kart'ını devirecek ve onun arabanın altında kalmasını ve boynunu kırmasını sağlayacağım ama ne mümkün? ..benim alet yürümüyor ki? Ülen yere inip tek ayağımın üzerinde seke-seke gitsem büyük ihtimal ile daha fazla hız yaparım. ...demek ki başka bir çare bulmak lazım... ama ne? Sonra "ceton" düştü ... bir yandan gidiyorum, bir yandan da bunun gelmesini bekliyorum. Gözüm arkada ... bir baktım bu geliyor ... gene kahkahalar atıyor ... niHaHoHo falan diyor. ...tam yanımdan geçerken uzanıp bunun go-kart'ın takla barını yakaladım. niHaHoHo sırası artık bende ... Serdar önce uyanmadı ... alet yanlıyor, gaza basıyor ama ilerleme yok. - Ne oluyo be? ..sonra bir baktı ki beni de çekiyor - bıraksana be! - ne bırakıcam ya ... niHaHoHo sırası ben-de artıkkkkk Öyle yapışmışım ki bunun arabaya, kurtulamıyor bir türlü. Biraz debelendi, baktım döndü elime vuruyor. Neymiş onu bırakcakmışım ... nah bırakırım. Kasıyorum arkadaş ... bı-rak-mam ... kaynak ile bile sökemezsiniz ... o derece yani. ...sonra dedim ki ... dur buna bir pislik daha yapayım. Taaaaa şirdenden çektim b*lg*mı ve tükürüğü ağzımda toplayıp tüm gücümle Serdar'ın suratına tükürdüm. Elime vuruyor ya ... tükürüğü yiyince afallayacak tabi. ...en azından plan bu! Unuttuğum nokta kafamda -KASK- olduğu ... ufak bir detay işte. ...attığım o efsanevi tükürük kask vizörünün (camının) içinde patladı ... şaşırdım, parmaklarım gevşedi ... Serdar kurtuldu ve bir niHaHaHo çekerek uzadı gitti. Önümü göremediğim için ben de yolun kenarındaki lastiklere yapıştırdım. İşletmecinin elemanları geldi, beni aletten çıkarmaya çalışıyorlar ama nafile. Kıçım koltuğa sıkışmış ... şarap şişesindeki mantar gibi resmen yerime kaynamışım. ...üç kişi koltuk altlarımdan tutup çekerek beni aletten çıkardığında resmen bir PAT sesi çıktı desem bilmem inanır mısınız? Kolum yanmış (sonradan bepanten sürdük ... itişip kakışırken egzost'a falan dokundum her halde) kıçım çürümüş, kaskım tükürük içinde ... ben de s*ç*r*m go-kart'ına havasındayım. Koştum start noktasına, orada 10 kiloluk bir yangın söndürücü var ... adamlar -aman- diyene kadar kaptım yangın söndürücüyü attım kendimi piste. Gelene veriyorum karbondioksit itkili köpüğü, spin atıp dağılıyorlar .. etrafı y.söndürücünün sis'i kaplamış ama o gün o saate kadar eğlenmediğim kadar eğleniyorum. Mekan sahibi ve köpük yiyen arkadaşlar aynı fikirde değil tabi (niye? ... ne güzel eğleniyorduk aslında) aldılar elimden yangın söndürücüyü, pisti falan temizlediler. Mekan sahibi ile de biraz tartıştık ... o gazla hafiften atar yapınca adam hepimizi kapı dışarı etmez mi? ... hehehehe ... bi ara kavga çıkartalım dedim ama bayi arkadaşlar benim tersime -efendi- tipler. - saçmalama, yakışık alır mı öyle şey? ...dediler. gözüm kesse gene kavga edicem de bunlar bana el vermez ki ... delikanlılık yapıcaz diye on kişiden dayak yemenin de alemi yok. Ben de gidip Serdar'ın arabasının kapı koluna iş*d*m ... maksat ödeşme olsun tabi. Anlayın nasıl içimde uhte kalmış ... ...öyle bir Pazar eğlencesiydi, o biçim sosyalleştik işte (zaten o zamandan sonra bir daha toplanıp birlikte aktivite falan da yapmadık ... acaba neden?)1 puan
-
...George ya da camia'da bilenen adı ile George of The Jungle Edinbourgh'lu bir eleman. Hatırlayan çıkar mı bilmiyorum? George of The Jungle bir çizgi film'di. https://youtu.be/EaXWy-HQefc ...bizim George hem tip olarak o beceriksiz Tarzan'a benziyor (iri yarı - elvis saç kesimli) hem de en az adını ödünç aldığı George of The Jungle kadar ... nasıl desem? Kısmetsiz. Peki George nasıl deyim yerinde ise "efsane" oldu? ... tabi ki hakkını vererek, onu anıtlaştıran olayların her biri için emek harcayarak. Örnek mi? ... kolay. George Malezya'da iş alıyor, çok da karmaşık bir iş değil bu. İşin özünde iyi bir saha mühendisi olduğu için halledebileceği, kalibresine uygun bu iş'i fazla zaman harcamadan hallediyor. Malezya'da iki ay kadar kalıp sonlandırma'yı yapıyor ve proje kapamasının onayını alıp geri dönmek için hazırlanıyor. ...hazırlanıyor da ... bizim GoJ (George of The Jungle) kauçuk plantasyonlarında fazlaca zaman harcamış, hava güzel, ortam sakin, yiyecekler lezzetli ama ormanın ortasında ki kauçuk plantasyonunda GoJ'un talep ettiği türden eğlence! yok. iş bitti, proje teslim edildi ya ... eve ... yılın yarısının yağmurlu, geri kalan yarısının da bulutlu geçtiği İskoçya'ya dönmeden önce Tayland'a geçeyim, bir hafta .. on gün dinlenip - eğleneyim diyor. Kuala Lumpur'dan Londra yerine Bangkok bileti alıyor ve kısa bir uçuş ile sincity'e (Bangkok'un lakabı) ulaşıyor. Hemen her falang gibi (thai'ler batılılara öyle diyor) gidip orta karar ve -guest friendly- bir otele yerleşiyor, eşyalarını otel kasasına koyuyor ve eğlenmek için dışarı çıkıyor. ...hikaye böyle başlıyor ve bir anlamda da bu şekilde bitiyor. diyeceksiniz ki ... nasıl? Şöyle... İki gün kadar sonra housekeeping GoJ'un odasına giriyor ... odada berbat bir koku. Ama öyle, böyle değil ... kadın hemen koşturup otel yöneticisini çağırıyor (müşteri öldü ve çürümeye başladı sanmış) bakıyorlar ki bizim GoJ yatakta yatıyor. Hem de ne yatma? ...herif yatağa böbreklerini ve bağırsaklarını boşaltmış ama uyumayı sürdürüyor. Camı pencereyi açıp GoJ'u uyandırmaya çalışıyorlar ama nafile ... GoJ gözünü açmıyor. 1155'ten turist polisini çağırıyorlar. Onlar gelip kontrol ediyor ... bizim GoJ resmen koma'ya girmiş. Ambulans çağırıyorlar ve GoJ'u sedye ile hastaneye kaldırıyorlar. ...eleman günler sonra kolunda serum, burnunda tüp ve altında ördek ile uyanıyor. Kabaca bir hafta'yı uyuyarak geçirmiş ve neredeyse hiç bir şey hatırlamıyor. ...bir bar'a gitmiş, bir hatun ile tanışmış ... otel'e davet etmiş (hatunu) yolda 7/11'e uğramışlar ... içecek bir şeyler almışlar. Oda'da aldıklarını buzdolabına koymuşlar ... sonra... ...sonrası yok işte. GoJ günler sonra hastane'de uyanıyor. Otelde'ki kasa boşaltılmış, pasaport - saat - cüzdan - kredi kartı vs. gitmiş. Ama işin ilginç yanı hırsız GoJ'un bütün ayakkabılarını da çalmış. Adamın gömleği, pantalonu duruyor ama dolabında, ayağında falan bulunan bütün ayakkabılar gitmiş. ...thai gazeteleri GoJ'un hikayesini yazıyor. Bir anlamda bizim Tarzan kamu malı oluyor, hatta seyahat sitelerinde falan nam'ı geçmeye başlıyor ... uyurken böbrekleri çalınan eleman gibi bizim GoJ'da -şehir efsaneleri- arasına giriyor. ...anlayacağınız GoJ bir tür bela paratoneri, mıknatısı ... tabi bu sadece bir örnek. Ne de olsa kimseye boşu boşuna "efsane" demezler. Sonuç : Kolay efsane olunmuyor ... çaba harcamak lazım :)1 puan
-
"Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar." Nasıl bir laftır...1 puan
-
Gün boyu bir bu çıkmaz sanırım diğerlerini de bekliyorum1 puan
-
1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.