Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

08-05-2015 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Allah rahmet eylesin Güldüren insanlara teker teker aramızdan ayrılıyor...
    3 puan
  2. Son iphone bükücü
    3 puan
  3. ...millet soruyor.. - Bu yaz ne yapacaksınız? - Memlekete gidicem ... diye cevap veriyorum fazla detaya girmeden. - Yayla'ya falan mı çıkacaksınız? - Hee ... diyip geçiyorum. Duygu'nun pasaportu alıyorum, şimdilerde de geçerli olan randevu sistemi yeni başlamış. Elçilikten onun için bir randevu alıp zamanı geldiğinde - bana takılsana, bişi yapıcaz ... diyorum, detay'a girmeden. Hatun beni biliyor, napicaz? nedicez? falan diye kasmıyor. İstinye'ye çufçuflayıp kapının karşısında bir yere arabayı park ediyorum. - işte randevu kağıdın, bu da dosyan ... içeri gir, dosyanı vize servisine ver. biraz bekletip seni mülakata çağıracaklar. Türkçe konuşmak istediğini belirt, gerekli evraklar dosyanda var zaten. Fazla bir şey sormazlar, sorarlarsa da tatil için vize istiyorum dersin. - vize'mi alacağım? - evet - bilemediğim bir şey sorarlarsa sana telefon açayım mı? - açamazsın, elçilik duvarının az dışından itibaren Jammer alanı var. Telefonun çalışmayacaktır, illa konuşmamız gerekirse vize görevlisinden rica et beni karasal hat üzerinden arasın. - peki Elçiliğin kapısının karşısındaki café'ye geçip oturuyorum ... bir saat kadar sonra Duygu elinde kargo makbuzu ile kapıda beliriyor. - pasaportu iade etmediler - evet ... kargo ile eve yolluyorlar - vize alıp almadığımı da söylemediler - aldın - nereden biliyorsun? - almamış olsan bana aldım mı diye sormazdın - bilirdim yani - evet - ....peki Pasaport bir hafta kadar sonra geliyor, vize'yi kontrol ediyorum ... cimri p*z*v*nk bir yıllık vermiş. Neyse diyorum, işimizi görür ... sonra uzatırız. On gün kadar sonra sabah kalkıyoruz ... kahvaltıdan sonra taksi ile Kadıköy'e giderken ufaktan mızmızlanıyor. - eminmisin? - ...hıı Duygu'nun söylenmesinin nedeni ayağımızın dibine koyduğum omuz çantası kaynaklı. Ufak çantanın içinde fotoğraf makinesi, birer t-sihrt, çorap, don ve diş fırçaları var ... pasaportlar cebimizde ... hepsi bu. Başka eşyamız yok, bavulumuz yok, kabin içi el bagajımız bile yok. - çantanızı siz mi hazırladınız? - bavulunuzu bir yerde bırakıp göz temasını yitirdiniz mi? ...bu soruları omuz çantasını göstererek cevaplıyorum. - başka eşyamız yok, hepsi bu işte. - bavulunuz yok mu? - yok - ...peki THY'nin comfort koltuklarına kurulup uzun uçuş için hazırlanıyoruz. Ayakkabılar fora, omuz çantası koltuğun altında, kulaklıklar hazır konumda ... 10 kusür saat o koltuklar evimiz olacak. LaX'ta uçaktan ilk inenlerdeniz ... hemen gümrük'e geçiyoruz, bavul yok ... bagaj bekleme yok. Kasmadan gümrük ve göçmenlikten geçip kontrol noktasındaki dijital kameraya poz veriyoruz. - hadi otobüse - O.K Otobüs bizi Terminal 21'e atıyor ... Avis'e dalıyoruz. Bankonun arkasındaki tiplere bakıyorum, hangisi işimi görür? Hangisine yazmam lazım? ... Duygu'ya başımla bekleme bölümünü işaret ediyorum. - Sen uza abi ... Duygu olayı biliyor ve bozuntuya vermeden uzuyor. Mid-Class Sedan book etmişim ve beleş upgrade peşindeyim. Banko elemanlarının bu yetkisi var, biliyorum ve hayvani cazibemi kullanarak upgrade yaptırmayı planlıyorum. ..orta bankodaki hafif chubby filipinli abla'ya yanaşıyorum. Voucher'i gösterip işlemi başlatıyorum, Ford'dan dolayı ek indirimim de var ... onu falan yaptırırken "meslektaş" muhabbeti koyup ufaktan cilveleşiyorum. Çok geçmeden elimdeki anahtarları Duygu'ya sallıyorum. Aslında bir Opel Omega olan Cadillac Seville artık bizim. Hyundai veya benzeri olarak belirtilen mid-class'tan full-size sedan'a yaptığımız bedelsiz geçişin verdiği moral ile arabaya atlıyoruz. L.A'da iki gün kalacağız, en azından plan bu ... daha doğrusu bu elimizdeki tek plan. Türkiye'ye Miami'den döneceğiz ve Seville'yi orada bırakacağım ... yani yolculuğumuz batı kıyısında, L.A'de başlıyor ve doğu kıyısında Miami'de bitecek ... arada ne yapacağız? O belli değil ... zaten işin zevkli kısmı da bu. Vadi'de yer ayırttığım Best Western'e gidip bir duş atıyor, saat farkı ve jet lag'ı atmak için azıcık kestiriyor ... ondan sonra da en yakın J.C.Penny'e gidiyoruz. - bizi üç gün idare edecek kadar şeyler kap, ama bavul alma ... eşyaları arabaya poşet ile koyarız. - O.K ...aynen öyle yapıyoruz. Sonra L.A gezimiz başlıyor. Venice Beach, Rodeo Drive, Film Stüdyoları falan derken iki gün boyu neredeyse hiç durmadan geziyoruz. - Las Vegas'a gidelim mi? Bulvar'da yemek yediğimiz Meksika lokantasında taco grande'ye dalarken soruyorum ... uyar diyor Duygu. Sabah kalkıp doğu'ya doğru yola koyuluyoruz. L.A'nin içinde trafik kötü, ne de olsa Rush Hour denen sabah işe gidiş geyiği orada da var ama banliyö hattını aştığımızda taaaaaaaaa Hoover Barajına kadar yol mis gibi akıyor. - Harita'da Moapa'yı bulsana, ne kadar yolumuz kalmış - o ne? - kızılderili bölgesi ... sarı renkte yazacak - nasıl yazılıyor - mo-a-pa ...yada öyle bir şeydi sanırım - taam Moapa Las Vegas yolu üzerinde reservoir denen eski bir sürgün alanı. Beyaz adam kızılderilileri yeninde onları ölsünler diye çöle sürmüş, orada ikamet etmek zorunda bırakmış. 1970'li yılların sonunda Kızılderililer dava açmış ve reservoirlerin mülkiyetini almış, bu da yetmemiş Amerikan hükümetini bu bölgelerin -yarı bağımsız- olması konusunda da ikna etmiş. Özellikle güney'de hemen her kızılderili bölgesinde ya bir kumarhane vardır (hükümet karışamaz) ya da bir fabrika satış mağazası/seri sonu satış merkezi (bir çoğunda ikisi birden) Moapa'da bunlardan birisi ... hem kumarhanesi var, hem de AVM'si ... işin güzel yanı kızılderili bölgesinde vergi yok. ...yani alış veriş yaparken VAT (Amerikalıların KDV'si) ödenmiyor... İki tane öküz kadar Samsonite alıyoruz ve Duygu mağazadan mağazaya akıyor - Taam, bu kadar yeter ... dediğinde bakıyorum kız kardeşinin henüz planlamaya başladığı çocuğun ilk okul son sınıf'ta giyeceği Hilfiger mont'u bile almış. ...kasmıyorum, eywallah diyorum. Alış veriş tribine girmiş hatun ile kasanın arasına giren erkek ya akılsızdır, ya da Kara Murat'ın soyundan gelen bir korkusuz. ...ikisi de olmadığım için gidip bir bavul daha alıyorum. Seville'nin bagajı büyük, üç XXL Samsonite'yi gayet rahat sığdırıyoruz.. - Tamam mı? - Taam - Huzura erdin mi? - Alış veriş adına evet, ama fena halde kumarım geldi - Günah şehri bir kaç saat uzakta, sık dişini kızım - Eywallah ...devam edecek...
    2 puan
  4. Tabii bazı kaba et diye tabir ettiğimiz yerlere kaba demek de çok kaba olabilir[emoji3] Örn; shakira. [emoji4][emoji4][emoji4]
    2 puan
  5. Kaba et diye tabie ettigimiz bolgede telefon tasima isi hala bitmedi mi ya? Ben en son 2001 kışında buzda kayip telefonun sag lobda mor iz birakmasi olayiyla karsilasinca birakmistim o isi.. Demek ki Burak'in da telefon egmesi gerekiyormus.. Sonuc olarak gecmis olsun.. Can sıkıcı, cuzdan yorucu bi is.. Malbda yalan mulk de yalan var biraz da sen oyalan.. Takma kafaya..
    2 puan
  6. Bu kadar basit mi? Denedin mi hiç hocam? İbretle izliyorum seni abi
    2 puan
  7. Katlanabilir telefonlar çıkacak diyorlardı, çıkmış bile
    2 puan
  8. Makyaj öncesinde; tekno paket ve navigasyon paketi hariç küçük ekran geliyordu. Makyajda yanılmıyorsam titanyum paketinde standart.
    2 puan
  9. Nevada'nın göbeğinden New Orleans'a menzil yaklaşık 2,000 mil, ben var ya ben uçana beş, kaçana on çakarım deseniz yapacağınız en fazla günde 1,000 mil, o da hız limiti nedeni ile -nah- mümkün... . ... üstelik arada Houston'a uğramak var kafamda. Bunalım Hakan (Buno) Houston'da ikamet ediyor, en azından adamı göreyim istiyorum, yani iki günde ~2,500mil yapacağım. Sonrasında Mardi Gras başlıyor... offf yaaa ... kasar be. Yazık yahu bana! Oysa ben bu yolculuğu 4 - 5 günde ... salına salına yapmayı planlıyordum. Gazlamak da mümkün değil, hız sınırı genelde 45, kimi yerler de ise 35 ... 55'e çıktığı sadece bir kaç nokta var. Yani kaba hesapla 72km/h ile günde 1,000 kilometre yapmaya kalksam bu 13 - 14 saat kesintisiz hem de üç gün üst üste direksiyon başında kalacağım demektir. ... mola yemek vs. eklerseniz uyumak için ayıracağım saatler dışında gelecek 72 saatte Cadillac ile -samimi- olacağız ... olayın en kaba ama aynı zamanda en açık ve gerçekçi tarifi bu. ...kısacası s*çt*k Yapacak bir şey yok, emir demiri keser (kesti de...) tırmandım Seville'nin direksiyonuna, Duygu açtı harita kitabını ... arada bana komut veriyor. - I101'den çıkacaksın, 65. çıkışı kaçırma, !61'e gireceğiz ... sonra 500 mil dümdüz 61'i takip edeceğiz. - Sir , Yes Sir! Arada gazlayayım diyorum ama polisler işi abartmış (ben görmeyeli) ... Bilboard'a ilan vermişler. - Reduce your speed or we will (kabaca ... ayağını gazdan çek, yoksa biz çektiririz!) ...bunu okuyup gazlamak mümkün mü? (Yusuf Mode=ON) O üç gün hakkında söylenecek fazla bir şey yok aslında. Araba kullandım,kullandım,kullandım,kullandım ... yemek yedim, benzin aldım, araba kullandım,kullandım,kullandım, yemek yedim, helaya gittim, benzin aldım ... Duygu eğleniyor. Arada uyuyor, cep telefonunda oyun oynuyor .. arada bana haber veriyor. - İstanbul'da o biçim kar yağıyormuş ...bizim klima açık, güney'e doğru indikçe sıcak daha da artıyor. Ben araba kullanıyorum, kullanıyorum... Buno ve karısı ile yarım gün ve bir akşam geçirdikten sonra yeniden yol ... araba kullanıyorum, kullanıyorum, kullanıyorum. Sonunda New Orleans ... auWWW ... daha önce gelmişim New Orleans'a ama Mardi Gras zamanı ne oluyor bu kent'e? Herkes sokaklarda, özellikle yer bulduğumuz (nasıl yer bulduk? ... inanın fikrim yok, tamamen kısmet.) otelin olduğu Kanal caddesi'ne girmek neredeyse imkansız. Duygu açtı harita kitabiını, New Orleans şehir merkezi sayfasına geldi ... başladı bana yol tarif etmeye. - Amedeus'tan sağa gir ... düz git sonra ilk soldan sap ... ...atıyo... ...pis sallıyo... ...kaybolduk... ...diyorum kendi kendime (sessizce tabi) ama yok! Otelin arka girişine, oto-park kapısına götürdü bizi. Oha! Hatunuma sessiz bir saygı içinde baktım dersem bana inanın. (artık kısmet midir? onu bilmem...) otele yerleşip kendimizi sokağa atıyoruz, millet barları mekanları bitirmiş sokakta dans ediyor, kafa çekiyor. Bütün bir şehir -azgınlık- havasına girer mi? New Orleans girmiş vallahi... TGIF var yakında, dalıp pork ribbon ve gumba istiyorum ... madem güneydeyiz o zaman güneyli adetlerine uymak lazım, öyle değil mi? ...yorgunum ama şehirdeki o aşırı pozitif enerji beni de etkiliyor. Bir ara geçit konvoyuna katılıp boncuk atarken buluyorum kendimi, bir başka aralıkta da sokakta dans ederken. otele nasıl döndük? kendi başımıza gelebildik mi? ...anılar bölük pörçük ama akşamdan kalma ve fecaat bir baş ağrısı ile kalkıyor, biberli domates suyu ve votka içerek güne başlıyorum. Çivi çiviyi söküyor ... - ey New Orleans, biz geldik ... hadi gezelim. - French Quarter'e gidelim... - yakın zaten, gidelim a.q - taam a.q L.A'den çıktığımızdan beri ideal rota ile alakamız olmamış, Amerikanın güneyinde testere ağzı gibi bir iz bırakmışız ( mavi çizgi ideal rota, kırmızı ise bizim yaptığımız ...şey) ...devam edecek
    2 puan
  10. Kaan kafaya takmış, kariyerini yarış alanında yapacak. Ünlü olucam, paraya para demiycem, adımı pistlere altın harfler ile yazdırıcam havasında. Bir şeyler öğrenmeye çalışıyor, sanayi sitelerinde sürtüyor, Şişli Turing'te ve Marmara Café'de bolca zaman geçirip yarışçı abilerinden kırıntılar kapmaya çalışıyor. ...bir gün bana geldi. - Kaan - hıı? - ben yarışa katılıcam - ee? - bana co-pilot lazım - ee? - sen olur musun? - ne? - co-pilot - o ne ki? - oturuyon yanımda, haritaya bakıp sağa git, sola git falan diyon - arada ben de kullanıyom mu peki? - yok - niekine? - kurallar öyle olm - hııı Kaan başladı ballandıra ballandıra anlatmaya. Yarış bitecek arabanın üzerine çıkıp şampanya patlatacağız ... ama çamurluk kenarında dikileceğiz, kaputun üzerine hayvan gibi çıkıp kaportayı çökertmeyeceğiz. Yarış üzerine yarış kazanacağımız için bize kovalar ile para verecekler. - neden kova ile? yani neden bavulla değil de kova ile para veriyorlar? - bilmiyorum ... hep kova diyorlar, daha bavul ile para alanı duymadım - ilginç... - evet ...anlayacağınız Carlos Sainz ve Louis Moya havasına girmişiz ... bir kere karar verdikten sonra kim bizi durdurabilir ki? - ama antreman yapmamız lazım ... video seyrettim, adamlar devamlı antreman yapıyor - ii ... yapalım - taam iki motorsiklet kaskı ayarladık (kolay) iki tane de bildiğiniz işçi tulumu, ayakta lastik ayakkabı, boyunda da fularlar. - fular ne iş be? - olm bütün baba yarışçılar takıyor bunları, pederin çekmeceden arakladım ... çaktırma - i*n* gibi oldum ben bununla, çıkartıcam - çıkartma olm ... uğursuzluktur - harbiden mi? - valla - ... peki Kaan'ın babasının bi Opel Manta'sı var. İki litrelik bu kuZu adamın gözünün bebeği, o zamanlarda ... o araba yokluğunda tek kapı spor otomobilim var diye hava atıyor adamcağız. ... hatırlamayanlar için kuZu işte böyle bir şey. ...zamanının güzel arabalarından yani. Pazar sabahı erken Manta'yı alıp uzayacağız. Kilyos'a gidip orada köy yollarında gazlayacağız. Kaan bir yıl önceki istanbul Rallisinin etap notlarını bulmuş, oradan uğraşıp bir harita çıkarmışız ... hatta üzerine not bile almışız. Yarım A4 kağıda el ile çizdiğimiz harita'da böyle bir şey ... ... düz beyaz kağıda tükenmez kalem ile çizilmiş haritamız, motorsiklet kasklarımız, iş tulumu ve fularlarımız ile Pazar sabahı erkenden buluşup sessiz olmaya özen göstererek Kaan'ın pederin kuZu'yu çalıyoruz. Artık yollar bizim... Arabayı Kızıltoprak benzinciden full'leyip Ümraniye üzerinden basıyoruz köy yollarına. Kısa zaman sonra kask'lardan dolayı ter basıyo ... çok sıcak be, bir şey de göremiyorum kapalı motorsiklet kaskı ile ... - ya bize bişi olmaz, ben çıkartıcam bu kaskı - beynim kulaklarımdan aktı lan, s*k*r*m kaskını, ben de çıkarıcam kasklar arka tarafa atılır, camlar açılır ve tulumların fermuarları gevşetilir. Kaan yanlamakta, ben de elimdeki kağıt parçasından ona bir sonraki virajı söylemeye çalışmaktayım. Tabi teoride ... çünkü o sallanan , debelenen ve savrulan arabada harita'ya bakarken midem bulanıyor. ...dur lan dur - ne oldu? - kusucam Şarampol'de içimi temizledikten ve biraz nefeslendikten sonra elimi yüzümü yıkayıp arabaya geri dönüyoruz. - olm harbiden iyi gidiyoruz ha, yarışta bu tempo'yu tutturursak ve de sen kusmazsan birincilik kesin - harbiden mi? - valla - kova ile para vericekler ... dimi? - aynen ... kova ile - vay be! O gaz ile arabaya biniyor, gazlıyor ve .............. ilk virajda şarampolden aşağı uçuyoruz. Opel önce sağ tekeri düşürüyor, Kaan toparlamaya çalışıyor ama arka kayıyor ve biz buzda kayıp kıç üstü oturan teyze hesabı alçak şarampolden aşağı langır - lungur yuvarlanıyoruz. ... bir tavandayız ( kaan ile birlikte) bir yerde ... bir sağ direğin orada birbirimize sarılmış vaziyetteyiz, bir arka pandizot civarında romans ortamında. Sonra Manta tavanın üzerinde duruyo , ön cam yerinden fırlamış ... zaten emniyet kemeri takılı değil, oradan çıkıp biraz uzaklaşıyoruz. - aa ... Walkman'ım arabada kaldı Kaan Opel'e sürünerek girip Walkman'ını alıyor. Birer cigara içiyoruz, kafa göz şişmiş ama kanamamız falan yok. Kol - bacak da kırık değil (bkn.Allah baba'nın aptalları koruması vakası) - sigorta var , salla a.q doğru diyor, Kaan'ın babası sigortacı zaten ... saLLa yola çıkıyor, ilk gelen minibüs ile köye geri dönüyor. Kave'den bir amca buluyor ve üç kuruş karşılığı onun traktör ile arabayı düzeltip yola çekiyoruz. Opel'in yağı boşalmış. Araba hem ezik, hem de leş gibi... ...yeniden yola çıkıyor ve bu defa benzinciye gidip iki plastik patlak yap alıyor, yağ koyuyor, yerinden çıkan akü'yü takıyor ve basıyoruz marş'a ... karbiratör biraz pislik yapıyor ama çalışıyor Manta. ...araba ikinci dünya savaşında düşman tank'ının ateşi altında kalmış gibi ama hala yürüyor ... yolun sağından tın-tın gelip arabayı park'a çekiyoruz. Kaan tembih ediyor ... - hiç ses etme, peder arabayı görünce manyağa bağlar ama biz saf'a yatalım ... mahallenin piçleri çalmış, yatırmış - kaldırmış ve yerine bırakmış ayağı çekeriz... - taam eve gidip yıkanıyor ve standar pazar günü aktiviteme (bkn.göbekten pamuk çıkarmak) başlıyorum ki biri kapı'ya abanıyor ... ev yıkılıyor yahu. Kapı'ya gidiyoruz ki ... auwww ... Kaan'ın peder gelmiş. Yanında da suç ortağım : - bizim piçler arabamın ağzına *çm*ş diye beni pedere şikayet ediyor. Kaan'ın babası arada ona bi tane çakıyor, benim peder de bana yazıyo .. resmen stereo dayak yiyiyoruz be. Arada olay çapraz'a döner mi? Gangbang'a kurban olur muyuz diye ufaktan endişe duyuyorum ama olmuyor... buna da şükür. Kaan'ın babası işi biliyo... - Bunlar arabayı alıp gelmiş ama olmaz ki ... arabayı aynı yere götürücez, olay yerine jandarma çağırıcaz ve rapor tutturucaz, gerisini ben hallederim. ...eder de, adam sigortacı. Peder çizgili pijamalarını çıkarıp giyiniyor, bizim arabaya biniyorlar (Doğan SLX - Füme Renk) biz de Kaan'ların Manta'ya tırmanıyoruz ... iki araba başlıyoruz olay yerine gitmeye. - Burası mı? - evet - epey de yüksekmiş be, kaç takla attınız? omuz silkiyoruz, ne bileyim be? takla atarken 7 - 8 - 9 diye saymayı unuttuk işte (bkn.gençlik cehaleti) Kaan'ın babası olayı ele alıyor. - yaklaştırın arabayı, aynı yerden sallayalım aşağı. - taam aynen dediğini yapıyoruz ve Manta'yı yolun kenarına iyice yanaştırıp bi abanıyoruz ... lümp! aynen langır - lungur gidiyor aşağı ve... GÜMMM! ...hasss! Araba yanmaya başlıyor ... muHAHAHA ...ilk defasında vermediğimiz hasarı ikinci yuvarlamada verdiğimiz için veya onu devirince kızgın motora benzin döküldüğünden araba alev alıyor .. lan - hop falan diyene kadar, hatta babam bizim arabadan koltuk altı spreyinin hallicesi yangın söndürme! aletini alıp gelene kadar Opel ocak çırası gibi alev alıyor. Şarampolün kenarına tespih gibi dizilip oturuyoruz, peder bi tane daha çakıyor enseme... - eşş*ğl* e**k diye kazıtıyor. Şimdi ben bu şaplağı neden yedim? Ulen hep beraber atmadık mı arabayı? - en azından jandarmayı çağırmaya gerek kalmadı... birazdan gelirler ... diyor Kaan'ın babası. Adam haklı, gerçekten çıkıp geliyor Jandarma. Onlar rapor falan tutarken Kaan mırıldanıyor. - Ulan kaza'da almadığımız hasarı babalarımız verdi be ... her tarafım çürük içinde a.q - aynen - haftaya sizin araba ile antreman yapalım mı? peder'in Doğan'a göz ucu ile bakıp sırıtıyorum - neden olmasın? kova ile di mi? - kova ile a.q : : :
    2 puan
  11. Ben baştan söyleyeyim +18 Söylemedi demeyin...
    1 puan
  12. Di di çekinme yengeme söylemem merak etme.Bu kozu ikinci sıraya koydum.Çok gerekirse söylüycem.
    1 puan
  13. Wayyyyy diyorum da başka bişey demiyorum......
    1 puan
  14. Hadi serdar uzak diyip sallamadın.Peki benim burayı okumayacağımı mı düşündün Abey. Avukat Beeeğ Bekir abiye SEN BİTTİN yazsam ceza alır mıyım?
    1 puan
  15. Hahahahha [emoji4] Yazdığım gibi tamamen konuyla ilgili örnek olarak verilmiştir[emoji4]
    1 puan
  16. Bekir abi yengenin numarasını alabilir miyim?
    1 puan
  17. Bende iphone'cu idim , iphone 5s'e kadar kullandım ... sonra 6 plus'a bakmaya gittim ... telefoncuda elimde 6 plus bakarken dedim bunun gerçeğini görebilirmiyim ; adam dedi elindeki gerçek ; ben dummy(maket) zannettim ... Hayatımda android kullanmadığım ve içimde hep ios iyidir mantığıyla ; 6 plus'ı beğenmediğim için android telefon baktım baya uzun bir süre ... Lg g3 çok narin geldi , en sonunda acaba diyerek samsung note4 aldım , birdaha da hayatta iphone'a para vermem ...
    1 puan
  18. Ve bu güzel ADAM sefalet içerisinde vefat etmiştir . Mekanı cennet ruhu şad olsun .
    1 puan
  19. Geceden şarja bırakmışsın sabaha kadar dahada eğrilmiş buldun. Daha önceki eğriliğini açıklamıyor bu. Bir de daha çok eğrileceğini tahmin edip öncesi fotoğrafını çektin herhalde Lennnnn
    1 puan
  20. Üzüm suyu bazen telefonlarda eğilme Kırılma bükülme yapabiliyormuş diye okumuştum bir yerlerde[emoji4]
    1 puan
  21. Tabiiiii canııııım[emoji3]
    1 puan
  22. Yakup ekranın sağ kısmında beyazlık var... siyah zeminde çok net belli Yahu telefonumda nokta çizik yok. Dikkatli kullanmışımdır hep bütün cihazlarımı, Kullanıcı kaynaklı bi sorun değil bence
    1 puan
  23. Birde zayıfladı, eski hali olsa ne olurmuş acaba [emoji4][emoji4]
    1 puan
  24. @Kutluhan A., Geçmiş olsun kardeşim. Mahkeme falan hiç uğraşma ne kafanı yor ne paranı harca. Bende focusumla 3 kaza yaptım. Aldığımız fiyatın yaklaşık 10.000 lira altına sattık. Ama gel gör ki tecrübem arttı. Benim de babamın arabasıydı. üzülüyolar tabii. ama canın sağolsun diyip nasihat etmekten öteye geçen bi şey olmuyor. Değer kaybını çok dert etme. Canın sağolsun
    1 puan
  25. Geçmiş olsun. Allah beterinden saklasın. "Değer kaybı artık sigorta şirketinden tahsil edilebiliyor" gibi bir haber okumuştum biryerlerde ama aklımda kalmamış. Araştırmanı tavsiye ederim. http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2015/04/03/aracin-deger-kaybini-da-sigorta-oduyor
    1 puan
  26. Allahhhh Metinnnnnnnnnnnnnnnnnnn tiradı unutulmayacak..yasaklar,beyoğlu Beyoğlu gibi müzikal komedileri ile zamanın en güzel örneklerini yaşatmışlardı...Mekanı cennet olsun...
    1 puan
  27. evet doğan bey . beni arayacak bugün iletirim
    1 puan
  28. Merhaba Arkadaşlar, Dün ankarada hava çok güzeldi. Sıcaklıkta 29 derece olunca kilimayı açtım. Ben gayet rahat bir şekilde serinlemeye başlarken, yanımda oturan eşimin yüzü kızarmaya başladı . Hatta camı falan açtı . İçimden bir ses dediki bu işin gidişatı kötü, çözüldü denilen sorun belli ki çözülemedi. Elimi sağ tarafın kanallarına doğru uzatınca cayır cayır sıcak havanın geldiğini fark ettim. Benim tarafım buz gibi, sağ taraf sıcak. Hiç düşünmeden Tan otoya gittim, fatih bey'e verdim anahtarı. Artık neresini söküyasanız sökün, komple göğsü mü indirirsiniz, kilima sistemini mi sökersiniz, kalorifer peteğini mi açarsınız ben karışmıyorum dedim. Yeterki düzeltin geri verin bana araba mı . Adım adım sürecin detaylarını buradan paylaşmaya devam edeceğim. En azından benzer sorunu yaşayanlar için fikir olur.
    1 puan
  29. forda şikayet edin araçta sorun var. gösterge takmamak, acil olmayan güncellemeleri yapmamak tamam ama lastik basınç, eco mode aracınızın standart özelliği. Ford kayıtlarıda bunları gösteriyor zaten, düzeltmek zorundalar.
    1 puan
  30. Büyük Kanyon bir millipark, yani orada kafana göre takılamıyorsun. Girişte para ödeyip gişeden geçiyorsun ve hava giderek soğuyor. Leyn ... daha sabah çöl'de terden geberiyordum, şimdi sümüğüm dondu bea. ...Allahtan bizim gibi kazmalar için bir alış-veriş meydanı kurmuşlar. Duygu buzdolabı magnet'i , 1,000 parçalık kanyon yap-boz'u falan kovalarken ben parmaksız eldivenler ve yünlü montlar alıyorum. Artık rahatız ... ... kafanızdaki "büyük" kavramını bir belirleyin önce. Sonra "büyük" dediğiniz şeyi 100 ile (yazı ile yüz) çarpın ... işte büyük kanyon öyle bir şey. Konya vilayeti kadar bir uçurumlar, düzlükler, tepeler bileşkesi. Onu ilk gördüğünüzde ağzınızdan bir ... - hadi be!?! ... kurtuluyor. Duygu'ya alternatifler öneriyorum ... - Helikopter turu var, katılalım mı? - cıK - Balon turu var ... ona ne dersin? - cıK - Askı turu var, o olur mu peki? (küçük balon, paraşüt tesisatı gibi koşum ile balonun altına asılıyorsunuz ... yani altınızda sepet falan yok ... en önde sırtında motor olan kılavuz var .. siz de tespih gibi arkasına takılıyorsunuz, kılavuz arkasındaki 7 - 8 balonu çekiyor ... acaip zevkli bir şey) - o hayatta olmaz - len! sen yüksekten mi korkuyorsun? - ...evet - hadi be - valla - ee? napicez? - IMAX var burada, ona mı gitsek? - canlısı yanıbaşımda dururken sanal tur mu atacağız? - oğlum korkuyom lan yüksekten... - ıHHHH ... peki, IMAX'a gidelim. Akşam yenen güzel yemekten sonra IMAX'a gidiyoruz. Bir jet uçağı ile Kanyon'a dalıyorlar ... kamera bunu manyak detaylı çekmiş, IMAX'ın dev ekranında görüntü fazla gerçekçi ... Duygu'nun midesi bulanıyor ... çıkıyoruz. ...IMAX serüvenimiz 10 dakika falan sürdü Akşam kalın battaniyelere sarınmış durumda şezlong'ta yatar (kaldığımız otelin küçük havuzu ufaktan buzlanıyordu, o derece soğuk ama hava temiz ötesi ... o ayrı) samanyolu'nu seyrederken duygu mırıldanıyor. - 51.bölge ne kadar uzakta? - New Mexico sınırı ... 600 km falan sanırım, belki de 700 - oraya gidelim mi? - uzaylılardan korkmuyormusun? - divanda mı yatmak istiyorsun? - .... evet iyi fikir, 51.bölge'ye gidelim. - sabah çıksak ... - kahvaltı eder uzarız ... uyar mı? - ....uyar. Aynen öyle yapıyoruz. Yolda mola veriyor, kamyoncu lokantasında 18 tekerleklilerin arasına kiralık arabamızı çekip t-bone kemiriyor ve akşam olurken -shady- motel'e çöküyoruz. ...otelin ismi gırgır , ama temiz ... ucuz ve yakında güzel bir yemek mekanı var. Limonlu turta nefis, omlet ağlatıyor ... kahve de güzel ... sabah ünlü black mailbox'a bakma kararı alıyoruz. Adı Black olsa da Groove yakınındaki kutu aslında beyaz ... daha doğrusu bir zamanlar beyazmış. Adet olduğu üzere uzaylı amcalara bir not bırakıyoruz ... - İstanbul'a gelirseniz bize de uğramayı unutmayın, pas geçerseniz kırılırız ... diyoruz. (temsili) ardından ET karayolunu (üzerinden ikide birde uçan daire geçermiş) müzeyi falan geziyoruz. Akşam yemeği yerken Duygu'nun gözü haberlere takılıyor. Spiker New Orleans'ta ki Mardi Gras (Büyük Perhiz kutlamaları) hazırlıklarını anlatıyor. - Aaa .. Mardi Gras başlıyormuş. - ....evet - New Orleans uzak mı? - ...evet - Ama yolumuzun üstü ... dimi? - Sayılır - Gidelim mi? - New Orleans'a mı? - Evet ... - Mardi Gras zamanı otellerde yer yoktur ki, Baton Rouge'ye gidelim daha iyi ... - Sen bi baksana, kesin bi yer bulursun ... - Resepsiyoncu ile kırıştır diyorsun yani? - Ben cigara içmeye dışarı çıkarım... - O kadar istiyorsun yani? - ...hııı - Peki o zaman
    1 puan
  31. ...L.A'i terk etmeden önce kaldığım Best Western'in yöneticisine yapışmışım ... Amerika'da Hintliler blok halinde Taksi işletmeciliği ve Otel işindedir. Best Western Valley'in yöneticisi de bir istisna değil ... eleman bir Singh ve beklediğim üzere Las Vegas'ta otellerde çalışan bol miktarda Singh var. - Kumarhanesi olsun ama pahalı olmasın, beni Bellagio'ya falan yollama ... Strip'in ucunda, arkasında olsun ama yeni - temiz ve ucuz olsun. - Aye, Aye Sire .. diyor ve bize SLS'te yer ayırtıyor. Otelin Geceliği 65 dolar (kahvaltı dahil) ..yani biz SinCity'e doğru yol alırken otelimiz belli, odamız belli. Las Vegas'ın en büyük hikayesi -Strip- denen rota. Strip kenti ikiye bölen ve her iki yakasında da otellerin, kumarhane ve gece klüplerinin, barların ve mağazaların yer aldığı bir çeşit cadde. ...strip uzaydan bile gözüküyor. O derece yani ... Ahanda uzaydan çekilmiş Las Vegas resmi ... ...kuzey - güney doğrultusunda dümdüz uzanan ışık çizgisi ünlü -strip- bizim kalacağımız SLS'de strip üzerinde ... kuzey ucunda, az daha ilerlediğin zaman çöle dalıyorsun ama olsun strip'teyiz abijim... Las Vegas'ın olayı şu ... odalar falan gayet lüks, bizim kaldığımız geceliği 65 dolarlık mekan böyle bir şey işte... tavanda "ayna" bile var, masaj yapan duş, banyo'da jakuzi ... arka bahçede tam boy olimpik havuz ... geberene kadar yiyebileceğin açık büfe, o büfenin daha da aşmış! modeli akşam kuruluyor ve adam başı sadece 7 dolar ... oto-park beleş vs.vs. ...tüm hikaye kumarhane de ... Las Vegas'ta önce kumarhane yapılır, sonra onun etrafına otel kurulur derler ... bizim otel'de farklı değil. Gırgırına Mirage ve Bellagio'ya gitmiştik, orada da durum aynıydı. ...Otele giriş yapıyorsun, resepsiyondan asansörlere gitmek için kumarhanenin ortasından geçiyorsun, havuza gideceksin ... asansörden çıkıp gene kumarhaneyi kat ederek cubidibap (suya atlama efekti) yapıyorsun. Tuvaletlere ödül olarak prezervatif veren kollu kumar makinesi koymuşlar ... gerisini siz gözünüzde canlandırın. Odaya yalandan yerleşip iniyoruz kumarhaneye ... ben canlı pokere geçiyorum, duygu'da elektronik kumar aletleri bölgesinde lokasyon tutuyor. ... prensibim var ... belli bir miktar parayı "bu para bana battı..." diyerek ayırırım, o parayı gözden çıkardım ya ... kaybetsem de koymaz. Las Vegas için ayırdığım para 300 dolar, bunun 200'ünü Duygu'ya veriyorum, bana 100 dolar yeter. 10 dolar pot'lu Texas Hold'em masasında 100 dolar yeter de artar bile (huyum değildir, canlı kumarda para kaybetmem ... cidden) Saat 03,00 civarında masa değiştiriyor, 50'lik tezgaha oturuyorum, Duygu iki kere beni ziyaret edip kavımdan fiş çalıyor (parası bitmiş...) sabaha karşı'da uykumuz geldiği için odaya çıkıyoruz. ...sabah (aslında öğleden sonra) yaptığımız kahvaltı sonrasında küçük bir hesap yapıyoruz. 300 dolar tatil bütçesine geri iade ediliyor, Duygu 500-550 falan kaybetmiş ama geceyi onun kayıplarından sonra 250 dolar kazanç ile kapatmışız. Anlayacağınız Strip konaklaması bedavaya gelmiş ... - Bir gece daha kalalım mı? - Olur, ama kumar baydı artık. Akşama kadar havuz kenarında leşlenelim ... sonra çıkıp yemek yer, şov falan seyretmeye gideriz. MGM'de güzel atraksiyonlar oluyor, oraya falan topuklayalım - Taam MGM'de David Copperfield var, arka taraflarda falan oturulursa yer var ve ücret kelle başı 55 dolar ... uyar diyoruz, bilet alıyoruz. Şov 22,00'de başlıyor yani yemek vs. için bolca zaman var. ...yemek yiyip strip'te yaya olarak tur atıyor ve şov zamanı MGM Grand'a gidiyoruz ... revü kızları, ön gösteriler falan derken Copperfield gene döktürüyor. Otele dönerken soruyorum ... - Buradan nereye gideceğiz? Var mı kafanda bi yer? - Büyük Kanyon ne kadar uzakta? - Sonora çölünün diğer tarafı ... 200 kilometre falandır. - Kaç mil yani? - Şimdiden mil hesabına mı geçtin kızım? - çevreye uyum sağlamak lazım ... dimi? - hehe ... 130-140 mil falan. - taam, oraya gidelim - sabah erken kalkıp topuklarız - eywallah ...devam edecek.
    1 puan
  32. Tri-State'ye (New York/New Jersey ve Connecticut bölgesi) yaz gelmiş. N.Y'da yaz pis geçer ... nasıl kışın East River'i buz ile kaplayacak kadar soğuk yaparsa yaz geldiğinde de N.Y'a pis, yapışkan ve sıcak hava dalgası resmen tecavüzcü coşkun abimiz endamı ile (bkn.biliyorum sen de istiyorsun) tırmanır. ...O.Ç Tamer ile ortak kullandığımız evden N.J'ye daha yeni taşınmışım ... eski kız arkadaşım, yeni karım ile birlikte gereksiz yüksek bedel ile aldığımız ikinci el kontraplak evimizi adam etmeye çalışıyoruz. İşe gitmediğim zaman evde bir şeyler ile uğraşıyorum çünkü Amerika'da özellikle kalifiye tamirci bulmak neredeyse imkansız ya da aşırı pahalı. Türkiye'de bir sokak arasında sıkışıp kalmış tesisatçı amca orada son model Corvette'ye biniyor ve özel dikim gömlek giyiyor diyeyim, gerisini siz anlayın. Dediğim gibi hava acaip sıcak ... ter bile üzerinize yapışıyor ve bizim klimamız yok. Evimiz bahçeli olsa da, banliyöde yer alsa da (gerçi bizim evin bulunduğu yere banliyö denir mi? ...o ayrı tabi) sonuçta ufak, bir yatak odamız ... bir salon+mutfağımız (ikisi bir arada, ikisinden de azıcık) bir depo/yüklük/dolap gibi odamız ve banyo ile hol'den ibaret olan 90m2'lik evi soğutmak için bir tek klima yeter de artar ama bizde o klimayı alacak para ... nasıl desem? Bulunmamakta. Mercedes (Wife No.1) işe yeni girmiş, Citibank'ın Help Desk'inde çalışıyor, hani kredi kartınızı yitirdiğinizde banka'ya telefon açıp "imdat" dersiniz ya? İşte Mercedes sizin telefonunuzu cevaplayan kişi. Hatun yarım gün alo diyor (henüz tam güne geçememiş) bir yandan da giderek şişen göbeğini taşıma işi ile iştigal ediyor. ...anlayacağınız genç, parasız ve de hafiften batmış (finansal durum itibarı ile) şekilde idare etmeye çalışıyoruz. Formen'in gözünün içine bakıp 7/24 yalaka mode:ON takılıyorum, belki bana bir - iki saat mesai yaptırır da üç-beş kuruş cebimize girer davasındayım. O.Ç Tamer ise bildiğiniz gibi ... çalıyor, çırpıyor, aldatıyor ve kafasına göre takılıyor. Hani Karınca ve Ağustos böceği masalı vardır ya, biz aynen öyleyiz işte (ben bu masalda ki devamlı fazla mesai yapan karıncayım ne yazık ki) ...Tamer'in temel felsefesi basit. "Gerekmedikçe Çalışma" ... aslında burada demek istenen şey çalışma değil, çalma olmalı ama Tamer motto'sunu telaffuz ettiğim ilk şekilde dillendirmeyi tercih ediyor. Bir mağazaya giriyor, cebinde kuvvetli mıknatıs ... sergilenen fotoğraf makinesini alıyor, mıknatıs ile alarm'ı saniyeler içinde çıkarıyor ve sonra aldığı askı kayışı ile kasa'ya gidiyor. - bu askı kayışını almak istiyorum, sizden bir de ricam olacak ... bu makine bana hediye edildi ama içine nasıl film konuyor bilmiyorum, yardımcı olur musunuz? ...diyor. Amerikalılar temelde "inanma" eğilimli insanlar, yani bir şey söylerseniz elemanların doğal tepkisi size -inanmak- şeklinde oluyor. O.Ç Tamer aşırı soğukkanlı şekilde davranış sergilediğinden ona inanıyor ve makineye nasıl film konacağını ve hatta nasıl pozlama yapılacağını gösteriyorlar. Tamer askı kayışına 10 ve film için de 3 dolar ödeyip boynunda 1,500 dolarlık kamera ile mağazadan çıkıyor ve malı en yakın rehincide 350 - 400 dolar'a bozduruyor. ...para bitene kadar çalışmaya gerek yok. Para mı lazım? Wallmart'a gidiyor, bir market aracı alıp deterjan reyonuna dalıyor ve alabildiği en büyük boy deterjan kutusunu arabaya koyuyor. Sonra genel tuvalete gidip ortam müsait olduğunda alttan açtığı deterjan kutusunu içindeki malzemeyi tuvalete döküyor. (ondan sonra tuvalete girip sifonu çeken kim bilir nasıl korkuyordur?) Artık alış verişe hazır ... yükte hafif paha'da ağır şeyler alıyor/çalıyor. Mesela bir oto teyp'i, saat, telesekreter cihazı vs. Deterjan kutusu dolduğunda yanında getirdiği şeffaf koli band'ı ile kutunun altını kapatıyor ... yanına bir kaç ucuz şey alıp kasaya gidiyor ... deterjanı kasa'da okutuyor ... kaç para? 9.95'mi? ...tabi buyrun ... sonra adres en yakın rehinci (gene) ...anlıyacağınız O.Ç Tamer kafasına göre takılıyor. Herif için her mevsim bahar, ben ise kesintisiz kış'ı yaşıyorum. Bir akşam eve geliyorum ve bilin bakalım beni kim bekliyor? Tamer bizi ziyarete gelmiş. Mercedes onu sevmez, Tamer bir keresinde ona iş teklif etmişti , o günden beri Tamer'e ne güvenir, ne de ondan hazzeder. (işin detayına girmeyeceğim ... kusura bakmayın.) - bu ne istiyor gene? ... havasında. Soru güzel ... ben de merak ediyorum, ne istiyor bu? ...oturup kibarca soruyorum. - ne istiyon Tamer? ...bir şey istemiyormuş. Bize "yeni ev" hediyesi getirmiş. Hediye arabada, yardım et taşıyalım diyor. Dışarı çıkıyoruz, gerçekten arabada bir hediye var. O.Ç Tamer'in kuZu'nun tüm arka koltuğunu kaplayan öküz kadar bir Westinghouse klima ünitesi. ... hadi be? cidden mi? Eve taşıyoruz koli'yi ... Mercedes hala atarlı. - ne var onun içinde? ... falan havasında (Tamer'e o kadar güveniyor) koli'yi açıyoruz, harbiden klima var içinde. Hem de sıfır kilometre, uzaktan kumandalı falan. auWWW ...gevşiyoruz tabi. Meğer bu ön sevişmeymiş, esas muamele başlamadan Tamer bizi gevşetiyormuş. - Yardımınıza ihtiyacım var, kamyondan düşmüş (Amerikan Argosunda -Çalıntı-) biraz mal var ve bunları bir-iki gün sizin garajınıza koymak istiyorum. Mercedes atlıyor... - kaç para vereceksin? ... yahu kızım bi dur, bi dinle önce. Tamam acaip parasız durumdayız ama... Tamer sırıtıyor ... balık zoka'yı yuttu havasında. - 100 dolar veririm. Bir kaç hafta için 100 dolar, hem de peşin. - Anlaştık. Yahu sen ne yapıyorsun? ...manyak mısın? Tamer'e güvenilir mi? Mercedes gözümün içine baka baka parayı alıyor ve resmen buhar ediyor. Tamer memnun, kendine bir depo buldu. - yarın yollarım kutuları ... diyip uzuyor Tamer. Belli ki biz fikir değiştirmeyelim derdinde. - Ya başımızı belaya sokuyorsun, çalıntı malları eve yığmak neyin nesi? Biri ihbar etse... Mercedes lafı ağzıma tıkıyor. - Ona güvenmiyorum, ayrıca bana ettiği hakareti de unutmadım. Merak etme, kafam çalışıyor... ...somurtup oturuyorum. Akşam eve dönüyorum ... uuuu O.Ç Tamer'in arkadaşları/adamları malları yığmış. İki arabalık garajımız tepeleme (kapı zor kapanıyordu valla) eşya, koli dolu. Mercedes'e soruyorum ... - baktın mı içlerine? ...bakmış. Genelde mutfak gereçleri, fırınlar, kuzineler, mikser'ler falan varmış. Belli ki bunlar mutfak eşyaları satan bir yerin deposunu kaldırmışlar ... pıFFF Resmen -yataklık- yapıyoruz yahu. ...sevmem böyle işleri, hatunun peşine takıldık ama işin ucunda mahkemelik olmak var & ; (((& ; Gece sıkıntılı geçiyor ... sabah işe gidiyorum ... iş yerinde keyif sıfır, akşam eve geliyorum ... aAaAaAa??? ...lan? - Ne oldu kolilere? Mercedes cevap veriyor... - Başka yere götürdüler her halde, ya da sattılar. Ne bileyim? Sabah senden sonra kamyonla gelip aldılar... ...aaa? ne güzel! Aferin lan diyorum Tamer'e (içimden) kırk yılda bir düzgün iş yaptı. Klima'yı bağlıyorum, ohh miss ... haybeden gelen 100 dolar da cabası. O gece mis gibi uyuyorum. ...hayat kısa zamanda rutin'e dönüyor. Sabah 06,00 gibi kalkıp önce işe, iş çıkışı bir - iki saatliğine okula uğruyorum. Ardından ev ... halimden memnunum yani. Bir de borçlar ezmese ... Sonra bir gün akşam üzeri Tamer geliyor (iş yerine) ...iş çıkışı eve beraber gidelim diyor. - Taam - Bir de kamyon ayarladım, emanetleri alacaklar. - HÖNK?!? - Senin garajda ki emanetler, onları diyorum ... ....harbiden mi? - Eee? Aldınız ya onları? Bir gün sonra kamyon gönderdin ... aldırdın malları!. Tamer gökkuşağı gibi renkten renk'e giriyor. Adam kalp'ten gidecek ya ... - Ben bir şey aldırmadım ki... diye kekeliyor. - Nasıl ya?!? Sen malları getirdin, bir gün sonra da birileri gelmiş ... bizi Tamer yolladı malları alacağız demiş, yüklemişler ne varsa ve de götürmüşler ... diyorum. Resmen yığılıyor oğlan, ağzı köpürüyor ... hafiften baygınlık geçiriyor. - Soydular beni ... soydular beni ... inanmıyor, şaka yapıyorum sanıyor. Beraber eve giderken yol boyu yeminler ettiriyor bana. Garaj'ı boş görünce daha da fena oluyor, hırsından ön bahçedeki çimleri yoluyor ... ama yapacak bir şey yok ki. ...anlayacağınız O.Ç Tamer hayatında ilk ve belki de son kez hırsızlık kurbanı oluyor. Üzülüyorum haline, çok değil tabi ... belki bir parça ... ama olan olmuş. Bir saat kadar sonra çekip gidiyor, giderken ayaklarını sürüyor. Arabayı kullanıyor ama hali - mecali kalmamış. Adam resmen gözümün önünde yaşlandı yahu. ...gece itiraf ediyorum. - Çok üzüldüm haline... - Senin yumuşak kalpli olduğunu bildiğim için bir şey söylemedim zaten. - neyi söylemedin? - o malları biz aldık ... - Hadi be? - evet... Mercedes abisini aramış. Abi, yani benim Kayınbirader Purple üyesi (bir çeşit bölgesel çete) ...bir kamyon bulup gelip almışlar malları. Sonra da birilerine satmışlar. Yani Tamer'in yapacağı işi yapmışlar ve para da aile içinde kalmış. - 35k düştü payımıza. Geçen ve bu ayın taksitlerini ödedim ... artan para ile de bizim bankada bebeğimize fon açtım (eğitim) ... hep o bizden faydalanacak değil ya?! ...hadi be? ...harbiden mi? ...yemin et? Banka cüzdanını gösteriyor, iki aylık mortgage makbuzlarını (bir ay geride kalmıştık ... fecasi rahatladık o para ile) falan gösteriyor. Kızsam mı? Sevinsem mi? Bilemiyorum... ...ama klima iyi soğutuyor. Tri-State'de yaz bela gibi ortalığı kasıp kavuruyor ama benim Westinghouse klimam var ve mırıldanıyorum. - ohh ... es yiğidin bağrına.
    1 puan
  33. Sola virajda ben çok sıkıntı çekiyorum . Bazen soldan geleni görebilmek için öne eğiliyorum mecburen . Direksiyonun sol tarafında kalan direğe ne deniyor bilmiyorum ama o çok kalın geldi bana
    1 puan
  34. İrlanda Felsefesi Endişelenecek sadece iki şey vardır: ya sağlıklısınızdır ya da değil; Sağlıklıysanız, endişelenecek bir şey yoktur. Değilseniz endişelenecek iki şey vardır: ya iyileşeceksinizdir ya da öleceksinizdir; İyileşecekseniz, endişelenecek bir şey yoktur. Ölecekseniz: endişelenecek iki şey vardır: ya cennete ya da cehenneme gideceksinizdir; Cennete gidecekseniz, endişelenecek bir şey yoktur. Ama eğer cehenneme gidecekseniz arkadaşlarınızla el sıkışmakla o kadar meşgul olacaksınız ki; endişelenmeye fırsatınız olmayacaktır...
    1 puan
  35. "Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar." Nasıl bir laftır...
    1 puan
  36. Bu tür durumlar acil olduğunda lütfen kullanım kılavuzunuza bakınız. İndirmek için: Tıkla
    1 puan
  37. Sagol Baba adam gerçekten cok farklıydı anlatımın için teşekkürler..dedimya salacak pilajı gibi ne yan öyküler ve kişilikler vardır kimbilir...böyle hayatınızda sagolun teşekkürler ilgi ve cavap için...
    1 puan
  38. ..bi kere Galip abi (benim tanıdığım kadarı ile) kibar - sessiz - devamlı bir şeyler düşünüyomuş gibi (...ki büyük ihtimal ile öyle de) sakin ... nasıl desem? kendi ile barışık bir adamdır/en azından öyleydi ... şimdilerde nasıl? bilmiyorum ... çizim masasını kemancı'dan sonra Sinan Çetin'in platosuna taşıdığını, yarı zamanlı öğretim üyeliği yaptığını falan duydum ama epeydir görmüyorum onu. ...kafası kıyak mı çizerdi? ...evet, benim tanıdığım zamanlarda öyle çizerdi. genelde masanın başında oturur, az miktardaki ziyaretçisi ile geyik yapar... genelde onları dinler, bazen bir şeyler ekler ve kağıda sanat eserlerini dökerdi. ben onları baskı öncesi görme fırsatını bulmuş azınlıktanım ... o çizimi basılmış hali ile de gördüğüm için size açık yüreklilik ile adam resmen döktürüyor be abi diyebilirim. sadece öykü değil (öyküler zaten aşmış...) üstadın çizimleri de muhteşemdir. Alıp çerçeveletseniz evinizin baş köşesine asabilirsiniz, o derece güzeldirler. Ortak bir arkadaşımız vardı (...ki kollarımı o çizmiştir) Dövmeci Ruhsel ... dönen muhabbetin kalibresi hakkında ipucu vermek adına size kısa bir anektod aktarayım. Ben - Ruhsel, sana bi kankam gelecekti, geldi mi? Ruhsel - Evet, kovaladım onu Galip - Neden? Ben - Harbiden, neden? Ruhsel - Koluna Unicorn istedi (boynuzlu at) Biz - eee? Ruhsel - Ama kanatta istedi Galip - Unicorn'a mı? Ben - ..... Ruhsel - evet Galip - Olmaz ki, herkes unicorn'ların kanatsız olduğunu bilir, kanatlı olan at pegasus'tur ... doğru yapmışsın. Ruhsel - Ben de aynen öyle söyledim Ben - Ya boynuzlanmışsa? Galip - Unicorn'mu? Ben - Evet ... Unicorn'un eşi onu aldatmışsa? O zaman boynuzu olmaz mı? Onlar - ...................... mantıklı, evet ... bu olabilir. Ruhsel - Kızın telefonu var dimi sende? Ben - Evet... Ruhsel - bi ara uğrasın bana, halledelim dövmesini. ...o ortamda böyle muhabbetler geçerdi. (bkn.evvel zaman içinde)
    1 puan
  39. İşte duygu dolmuş halde dinlediğim
    1 puan
  40. Mangalda fokurdayan pilavın sesini ve sucukların cızırtısını dinliyorum.
    1 puan
  41. Saydım çok güzeldi mesela..Öyle suya sabuna dokunmayan popüler şarkılar yapsa memlekete daha faydalı olur. Kendi garajında heavy metal yapsın biz dinlemeyelim yeter
    1 puan
  42. Merhaba Arkadaşlar, Bahsetmiş olduğum sorunum ile ilgili cumartesi günü polen filitresinden olabileceğini söyleyen servise gittim. Durumu sözlü olarak anlattım. Göğüs ksımının arka tarfında havalandırma panellerini kontrol eden bir motor varmış. Onun arızalı olabileceğini, tüm göğüsün sökülmesi gerektiğini bu işleminde en az 3 gün süreceğini belirttiler. Sorun ile ilgili tüm teşis süresinin sadece sözlü olarak geçmesi, araç üzerinde her hangi bir kontrol yapmadan bu teşisin konulması beni çok tatmin etmedi. Tatmin olmadığım için, aracımı başka bir servise daha götürmeye karar verdim. Diğer servise durumu anlattım, servis danışmanı kaydımı açtı beklememi söyledi. Daha sonra beni çağırdı beraber, elektirik ustasının yanına gittik. Ben ustaya durumu anlattım, usta incelemeye başladı kilimayı resetledi, tekrar çalıştırdı, bahsettiğim durum tekrar oluştu. Tamam dedi ben inceleyeceğim. Sonra bilgisayara bağladı aracı, zaten araba bu durumla ilgili arıza kaydını oluşturmuş. Torpido tarafının altınca, sıcak hava akışını sağlayan motor varmış. O arızalanmış. Şanslıydım, parçada ellerinde vardı. O gün değişimini yaptılar, saat 10:30 da girdiğim servisten 2'de ancak çıkabildim. Şu anda bir sorun görünmüyor. Özellikle servis isimlerini yazmadım, çünkü benim muhatap olduğum servis danışmalarıydı. Bir kişinin ilgisizliğini tüm servise mal etmek istemiyorum açıkçası. Önemli olan sorunun çözülmesiydi, oda çözüldü.
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.