Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

17-01-2016 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. 3 puan
  2. Saçma bir açıklama olmuş. Eski ve yanan balatayı değiştirirken orayı temizlememişler mi? Klasik servis mantığı, sorgulayan müşteriye saçma sapan bir cevap vermek. Hill holder yok mu araçta?
    1 puan
  3. Bende öyle düşünüyorum. F3 de alıcılar arka tarafta mı acaba?
    1 puan
  4. Benimkinde hiç böyle birşey olmadı. Daha önce @Kaan Yagizer abi nin bloğunda yazdığı bir yazı geldi aklıma. Yine bu soruna benzer bir sorunla alakalı başından geçen bir olay. Aracın içindeki alıcılardan arka taraftakindeki sorunla alakalıydı. Belki fikir verebilir.
    1 puan
  5. Vay arkadas, optimal siralamayi nasi bir servis bilemez. Nasil sorun haline donusur bu is, cok saskinim bu konuda.
    1 puan
  6. Haklısınız... Ama kullanıcı kılavuzu/Ford her iksinin de kullanımına izin veriyor. Alıntı: "WSS-M2C950-A teknik özelliklerine uygun bir yağ bulunamaması halinde ACEA C2 teknik özelliklerini karşılayan SAE 0W-30 kullanmanız gerekmektedir. WSS-M2C913-D veya ACEA A5/B5 teknik özelliklerini karşılayan SAE 5W-30 yağını da kullanabilirsiniz." ACEA C2'nin A5/B5'ten farkı hem DPF'nin öncelenerek fosfor ve sülfür kökenli sülfatlanmış kül (SAPS diye geçer) oranının hem de HTHS değerinin 2,9 yani göreceli düşük olması. Diğer bir deyişle C2 uyumunda DPF ömrü göreceli uzun olur. Yine de tekarlamakta yarar var marjinal ve neredeyse teorik değerlerden bahsediyoruz. Özetle: Her iki yağ grubunu da %25'i aşmayacak şekilde birbirine karıştırmak mümkün olduğuna göre kolay erişilebilir 0W-30 WSS-M2C950-A bulana kadar alternatifiyle devam edersiniz. Bir-iki sene içerisinde de orijinal yağ piyasada daha kolay bulunur hale gelir diye umalım. İşin komik yanı kılavuz 1.5L Ecoboost için de C2'yi serbest bırakmış. Tabii sehven değilse...
    1 puan
  7. @Doğan Kurban 5.0 Mustang almışsın hayırlı olsun
    1 puan
  8. Merhaba Arkadaşlar, Hem Yakup beyin ricası kırmamak hemde bu satırları okuyan herkese fikir verip faydalı olur düşüncesiyle yazıyorum. Eskiden beri araçlara çok meraklı olan biri değilimdir ama önceden beri fiesta hep hoşuma giderdi. Kasası ve iç duruşu çok modern, hele hele bayide ilk içine oturduğumda parlaklığından gözüm kamaşmıştı resmen (bu arada bayanlarda bu yüzden, yani parlak olduğundan sanırım çok çok beğeniyorlar) o anda kararımı verdim aslında. Gerçi o sırada showroomdaki araç benzinliydi ama bu arada dışarıda bi müşteriye teslim edilmek üzere bekleyen 1.5 dizel aracı görünce satıcıdan rica ettim bi çalıştırabilirmiyiz diye, sağolsun kırmadı.. Bir çalıştırdım ama o ne! sanki araba benzinli,, ne bi ses ne bi titreşim. Sonra pazarlığımı yaptım eniştemin gazıyla klima dijital olsun diye titanium a yöneldim ama iyikide yönelmişim, insan sıfır araç aldıktan sonra başkalarında gördüğü özellikler kendi arabasında olmayınca arabadan soğuyor (karartılmış arka camlar, alaşım jantlar, dijital kilima, hız sabitleme, otomatik kararan iç dikiz aynası, sis farları, gündüz led farları, cam altı nikelajları vs) Polo sahibi arkadaşımdan biliyorum (itiraf etmiyor ama her fırsatta da hayıflanıyor, neyse) Pazarlıkla koç ailem indirimi derken baya uygun bi şekilde aracı almış oldum. Merak etmeyin bundan sonrasını hikaye olarak değil artı ve eksilerini sıralayarak fazla uzatmadan anlatmaya çalışacapım, ancak çokda kolayolmayacak,, neyse buraya kadar tanışma faslımın anlatmamın sebebi bilirsiniz herkesin bi aşkıyla tanışma hikayesi vardır Öncelikle aracın motordan kaynaklanan sesi soluğu hiç yok gibi (havalar ciddi anlamda 3-5 derecenin altına düşerse rölentide ne kadar beklesenizde ilk 2. vitese takıp 50-100 metre gidinceye kadar ses yapıyor biraz, ki bununda yağla ilgili olduğunu düşünüyorum) sanırım aracın 1500 cc ve 4 silindirde sadece 75 bg güç ile sınırlandırmasından kaynaklı bi durum, evet çok güçlü değil, 100-120 üzerindeyken gaza abanınca sizi koltuğa yapıştırmıyor ama 160 a kadar çok rahat, sonrasında 180-185 kadar da gidiyor (yokuş aşağı 190 gördüm) 2500 devrin üstüne çıkılmaya başlandığında ise motor sesini belli etmeye başlıyor. Yasal sınır olan 120 km kadar ise (ki oda otobanda) araba gidiyormu gitmiyormu belli değil (bu arada hep aklımdan geçer; çok daha iyi bir arabaya sahip olupta 120 gitmek zorunda olmak ), 140 a kadar böyle ancak 140 geçmeye başladığınızda 150 den itibaren b sınıfı bi araç kullandığınızı anlıyorsunuz (yada ben fazla korkuyorum bu hızlardan). 120 den sonra rüzgar gürültüsü almaya başlıyor ama onun dışında iyi, bu arada üzerinde gelen hankook ventus s1 evo ler performans olarak iyi bir lastik ama hem kışın çok feci kayıyorlar hemde gürültü olayı çok fazla. Ben şahsen borç harç Nokian Weatherproof 4 mevsime geçtim, bi araba ne kadar iyi olursa olsun yere temas ettiği yer lastikler, çok dikkat edilmesi gerekiyor; can taşıyorsun, sağlık kaybedilmeden değeride bilinmiyor. Herneyse konumuza dönersek sıcak asfaltta sıkıntı yok ama sakın heee soğuk asfalta girmeyin, aman Yarabbim, böyle bi gürültü olamaz, kafanız şişiyor (yada arabayı hiç sıcak asfaltta kullanmayın, aradaki farki bilemezsiniz böylece ) abartıda olmasın sınıfının gerisinde de değil. Aracın bana göre en önemli özelliği yolda sürücüye yaşattığı haz, yani direksiyonu inanılmaz hisli, tek kolla kullanırsanız ve lastik havanız olmanız gerekenden aşağıdaysa kolunuz yorulur evet (hatta ben bazen lastik havalarını ordan tahmin edebiliyorum, araçta lastik basınç sensörü var ama o sensörlerin çalışması için sanırım havanın en az %25 i kaybedilmesi gerekiyor, ne mantıksa artık) otopark sitesinde Mehmet beyin dediği gibi bir aracın direksiyonu nasıl olmalı derseniz işte böyle olmalı, aynen katılıyorum. Aracın iç mekanı çok güzel, ama şöyle birşeyde var beş parmağın beşide bir olmadığı gibi herkesin güzellik algısıda farklı oluyor, eğer modern bi tarz seviyorsanız fiestanın özellikle titanium da kullanılan piano black kaplama çok şık duruyon, konsol kaplama yumuşacık, hatta daha üst segmentte bir çok araçta bulamayacağınız bir malzeme. koltukların desenini gözünüzden kıskanırsınız resmen. Amma bi teyp ve yol bilgisayarı göstergesi var ki iğrenç, sanki bilgisayarın ilk icat edildiği zaman yapmışlar, onu yapan mühendis ölmüş yada kaçırılmış, ondan sonrada kimse dokunamamış bu sisteme çünkü bilmiyorlar gibi duruyor, polo filan çokdan dokunmatik arkadaşım bu ne?? yol bilgisayarında ise toplam km, resetten sonra km, anlık tüketim, resetten sonra ortalama tüketim dışında birşey yok.. poloda (polo ile kıyaslamamın nedeni bu segmette tek rakibi polo, o da ülkemizdeki anlamsız vw hayranlığından kazanıyor, yoksa gerçekten bu segmentten bi araç alacaksanız fiestayı, özellikle dizelini tavsiye ederim) vites göstergesi (ki benim ihtiyaç duyduğum bi göstergedir kendisi) yok, arabayı çalıştırdıktan sonra ki (resetlemeden ayrı olarak) yok. eee ne var? dijital ısı göstergesi var (madem dijital yapacaksın en azından derecesi göreydik) ki bence kar amaçlı bir durum. Ayrıca titanium en kötü yeri kolçakla geliyor olması, o kadar gerideki kolunuzu koymanız mümkün değil, orta konsolla birleşik olduğundan dışarıdan kolçak alayım kendim takayımda yok, nasıl halledicez halen düşünüyorum. Sanırım üzerine kaplama yaptırıp uzatma taktırıcam ama konsola zarar vermeden nasıl yapcaz belli değil. Orda derin eşya gözü olarak duruyor yoksa kolçak olması için yapılmamış belli, giydirmeye hazır başlamışken ayrıca fordun akıllı yakıt sistemi akıllı olması güzel birşey ama kilit koyaydılar, kötü niyetli içine şeker atmak isteyen kişilere karşı bi koruma olurdu. Gelelim en önemlisi yakıt olayına,, valla hiç kasmadan depodan depoya ölçümlerimde şehir içi dışı karışık 5,5 ile 5,8 litre civarında 6 pek olmuyor (bu arada şehir içi kastım bizim burası çerkezköy, istanbul gibi değil, iş yerimle ev arası 4 km hep 1-2 araç ısınamıyor bile) ama bu dediğim gerçek depodan depoya ölçümdür (yol bilgisayarı 0,5 e kadar az gösteriyor üç kağıtçı), vw cilerin söylediği gibi yol bilgisayarına göre ölçüm değildir. Bu arada ilk aldığım zamanlar bi kere 7 ye çıktı ancak sanırım o zaman DPF devreye girmiş, ford göstergeye bi işaret koymamış DPF için regeneration başladı uzun yolda bi temizle diye, olan bize oluyor, devreye girdiğini anladın anladın anlamadın nananay. Bu arada şehirler arasında hız sabitleme ile 4 lt tutturduğumda oldu (90-92 le gitmek şartı ile) dönerken araba full doluydu 4.5 ile döndüm (200-300 kg civarında fazladan yük vardı sanırım). Bu arada benim bilgisizliğdenmidir yoksa bu segmente göre fazla hızlımı giriyorum bilmiyorum ama araca virajda gaz verince sanki daha dengesiz oluyor, gaz kesince daha böyle yağ gibi dönüyor sanki (bahsettiğim durumlar 95-110 için). Bi arkadaş bahsediyordu makyajsız kasaların ergonomisi daha iyi diye ama kullanmadım bilmiyorum. Aracın herşeyi ile çok memnunun gerçekten aşık oluncak bi araç, yani gittikçe gideseniz geliyor, istiyorsunuzki yol hiç bitmesin. Uzun yolculuklarda yormuyor ama ne yapsanızda b sınıfı araba. 1 vitese takıp yürüyeyim diyince arabada bi ileriye atılma isteği varki bazen hoş bazende yavaş be kızım bu ne ateş yawww diyorsunuz. Bu arada iç mekan olarak fazlasıyla yeterli, 1.90 boyu olan bi arkadaşım var, hem öne hem arkaya biniyor hiçde bişey dediğini duymadım, hatta koltuğu bile o kadar geri yada ileri çekmiyor, içi küçük görünebilir ama yeterli. Sonuç olarak bence bu segmentte alınabilecek en güzel, en modern, yol tutuşu ve yola gidişi ile en iyi araba. Hee siz arabayı sadece bir noktadan bir noktaya ulaşım aracı olarak görüyoranız o ayrı (sizin içinde umut var merek etmeyin ) ama bu aracın hedef kitlesi arabadan zevk almak isteyenler için, şehir içinde keyifle araba kullanmak isteyenler için 10 numara 5 yıldız. Ayrıca body çok fena yakışıyor, 300-500 tl verince çocuklar yarış arabası sanıyorlar ateş ediyor Herkese keyifli forumlar, keyifli hayatlar, sağlıcakla kalın.
    1 puan
  9. Bizim buralarda da bunlardan çok var, sanayi işi bildiğim kadarı ile maliyeti 7-8 bin civarında, en azından işlevsel ve heybetli
    1 puan
  10. @Çağatay Özsoy bir kaç konuyu gündeme getirmişsiniz ve de fikir alışverişi amaçlı olduğunu yazmışsınız, arkadaşlar da yeterince tatminkar cevaplar vermişler. Öncelikle şunu belirtmek lazım yağ konusu fazla abartılıyor. Nedenini de aşağıda açıklamaya çalışacağım. Yine de birkaç noktada bilgilerimi paylaşayım: 1. Ford ve talep ettiği yağ özellikleri Bu konu daha önce 1.0 EB için öngörülen ve ülkemizde zor bulunan ve pahalı satılan 5W-20 yağ ile gündeme geldi, şimdi benzeri kör bir tartışma 1.5 TDCi ve 0W-30 ile devam ediyor. Ford'un yağ tanımında standart koruma ve ısı değerlerine uygun olmanın ötesinde önemsediği ve özellikli olarak vurguladığı şey düşük emisyon/yakıt ekonomisi. Temelde yatan en önemli etken bu. Nokta. Ford'un kendi açıklamasından alıntıdır (ABD sitesinde idi, kopyalamıştım bilgiyi, ancak adresi hatılamıyorum): "Some customers are reluctant to follow Ford's recommendation to use 5W-20 oil in their engines based on the incorrect assumption that Ford and other Auto Manufacturers only recommend 5W-20 oil in order to increase fuel economy. Using 5W-20 oil can increase fuel economy by about 6/10ths of a percent compared to 5W-30 and more if you are currently using a higher viscosity oil. This equates to an additional savings of 125 million gallons per year when used in all applicable Ford vehicles. Since its introduction in the 2001 MY, 5W-20 oils have saved up to 640 million gallons of gasoline in the U.S. or an equivalent 5.6 million metric tons of carbon dioxide emissions. 5W-20 oil is a thinner oil with lighter viscosity that creates less drag on the crankshaft, pistons and valvetrain. Additionally, the oil pump can pump thinner oil more easily, improving oil circulation. Any increase in fuel economy may not be noticed by the average motorist. Machined internal engine parts are more precise than the parts of 20 years ago. This means that clearances between moving parts are smaller and more exact. Thinner oil such as 5W-20 can flow more freely through the engine while still filling the spaces. Thicker oil is harder to push through the spaces between the parts. This causes the oil pump to work harder, which in turn increases oil pressure while simultaneously decreasing oil volume. A lack of oil volume results in a decrease of lubrication and cooling, which may decrease engine part life." Özetle kullanıcı bireysel düzeyde fark etmese bile kümülatif düşük emisyon ve tüketimin önemli olduğu vurgulanıyor. Daha ince yağın motorda direnç oluşturmadan akabildiği için ekonomiyi de beraberinde getirdiğini vurguluyor. Viskozite değerleri ile ortam ısısı arasındaki ilişkiyi de hatırlarsak (bknz. grafik) yeni dizel motorlarda aşırı soğuk çalışmada rahatlamayı sağlamak adına 0 değerinde yağ talebi belirlenmiş diyebiliriz. Araçlar dünyanın her bir köşesinde çalışabilir olma zorunluluğu taşıdığından bu yağı genel standart olarak tanımlamak gerekli olabilir. Bizim yaşadığımız iklim koşullarında ise 5W etiketli yağın da fazlası ile işinizi göreceğini söylemek mümkün. Peki onca kalitesini kanıtlamış tam sentetik yağ varken, Castrol Edge ve Mobil 1 gibi, niye Ford'dan vize alamıyorlar? Neden gene aynı. Düşük emisyon hedefi. Ford yağlarında HTHS değerinin düşük olmasını tercih ediyor. High Temperature High Shear Viscosity'nin kısaltılmışı olan bu özellik yağın yüksek ısıda iyice akışkan olmasını sağlayarak direnci düşürüyor ve hem emisyon, hem yakıt, hem de güç değerlerine olumlu etkisi oluyor. Nerede kaybı var? Aşınmada. Yüksek ısıda motoru zorlarsanız aşınma göreceli fazla olacaktır. Çözüm olarak yağ özelliklerinde aşınma ile verimlilik arasında bir denge yakalanmaya çalışılırken, motorun da düşük HTHS değerlerine uygun üretilmesi sağlanıyor ve 1.0 EB bunun için çok uygun bir örnektir. Ford 3 civarında bir HTHS değeri hedeflerken az önce sözünü ettiğimiz yağlarda bu değer sınır kabul edilen 3,5 üstünde. Bu yüzden de onay alamıyorlar. Onay almamaları kullanımlarının yanlış olduğu anlamına gelmez. Zaten şüphede kaldığınızda en temel standart olarak kullanılan ACEA değerine bakarsınız ve A5/B5 karşılanıyor ve viskozite değeri tutuyor ise kullanırsınız. Farklardan bahsediyoruz ya, peki bunlar gerçekten aracın motor ömrünü hissedilecek düzeyde etkiler mi? Hayır... Bakın yakıt ekonomisi için 5W-20 yağda %0,6'dan bahsedilmiş. Motor ömrünü de bol bol atayım taş çatlasın %10 etkilesin, yani 300.000 km'yi deviremeyip 270.000'de beni ustaya götür diyebilir. Kaldı ki motor da saat gibi çalışıp bir gün bir daha çalışmamak üzere yığılıp kalmıyor ki. Yağ yakmaya başlıyor, performansı düşüyor, tüketimi artıyor, kısacası yaşlanıyor. Böyle bir süreçte birkaç bin km fazla ya da eksik önemsiz. Turbo ayrı bir konu ve yağın türünden oldukça bağımsız çalışma koşullarının etkisinde ve yapısal olarak da arıza olasılığı yüksek. Açıkcası bunu temel standart içinde kullanılan yağa bağlamak da bence yanlış olur. 2. "Biz 3.Dünya ülkesiyiz, bizi önemsemiyorlar" sorunsalı Üretici dünyanın her yerinde çalışacak bir araç üretmek zorundadır. Yine de farklı ülkelerin kullanım koşulları bazı değişikliklere gidilmesine neden olabilir. Söz gelimi ekvator kuşağında kullanılacak bir Fiesta ile ne bileyim Grönland'da kullanılacak kardeşini bir tutmak şartları zorlamak demektir. Ülkenin iklim ve yol koşulları, kullanıcının eğitim ve bilinç düzeyi, pazarın satın alma özellikleri ve rekabet durumu gibi pek çok etken ülke dağıtıcı ile ana üreticinin ortaklaşa araç özelliklerinde uyumlu oynamalar yapmasını gerektirir. Söz gelimi Türkiye alım gücü düşük, kullanıcının araç teknik ve kullanım bilgisi göreceli az, donanım beklentileri farklı (lüks ve gösterişi severiz), yolları bozuk, aşırı tozlu ve kıyılar da nemli. Bu koşullar ülkemizi farklı yapar. Buna 3.Dünya dersiniz veya demezsiniz... Dağıtıcı firma bu koşullara uygun değişimleri sağlar, sağlamak zorundadır. Ve elbette bunları yaparken var olmak ve hizmetini belli bir kalite ile tüm ülkede benzer koşullarda uzun yıllar sürdürmek için kârlılığını da düşünmek zorundadır. Bakın kimsenin pek üstünde durmadığı farklardan biri Avrupa'da servis aralığa 20.000km iken bunun Türkiye'de 15.000km olmasıdır. Sizin bireysel beklentileriniz olabilir, araca kazancınıza göre çok para verdiğiniz için el üstünde tutulmak istiyor olabilirsiniz. Ama sadece 2015 yılında 27.000 Focus, 10.000 Fietsa satıldı. Bu da 20-30.000 biryesl kullanıcı demek, hepsinin de özel istekleri ve beklentileri olursa ne yapacağız? Sonuça Ford - Otosan hem müşteri memnuniyeti hem de firma kârlılığını dengeleyerek elinden geleni yapmaya çalışıyor. Her şeyi doğru yaptıklarını iddia edemem. Ama olabildiğince kullanıcı geri bildirimlerini takip ettiklerini ve kurum politikası esnekliğinde cevap vermeye çalıştıklarını biliyorum. Beğenmeyenler de özgürdür, gidip başka bir marka ile farklı bir macera aramaya karar verebilirler. Son söz: Arabanızın keyfini sürün, 5W-30'u gönül rahatlığıyla kullanın, gereksiz kaygılara ve sanrılara da kapılmayın. Kötümser de olmayın, iyimser de kötümser de aynı yere varırlar, ama iyimserin yolculuğu her zaman daha iyi geçer.
    1 puan
  11. @şakir sakızlı , geçenlerde sizin aracınızın montajına benzer bir montaj gördüm. enjektörleri aynen sizin aracınızdaki gibi saklamıştı. beğenmiştim gerçekten, Konuyu tekrar görünce aklıma geldi canlısını gördüğüm için fotoğrafta şimdi görebiliyorum enjektörler nerde diye
    1 puan
  12. O halde biraz beklesen belki kendi kendine düzelir. Bizim Fordlar böyle kendi kendini tamir edebiliyor
    1 puan
  13. Diğer arkadaşlara haksızlık olur.Gelmek isteyen herkesi Mardin de misafirimiz edelim daha güzel olmaz mı ?
    1 puan
  14. 2009 Focus (makyajlı kasa) 109 hp 1.6 tdcı tam dolu depodan ışık yanana kadar olan verilerdir. Işık yanınca depo 45 lt mazot aldı. Ş.içi yol yapıyorum genelde uzak biyere pek gitmem. Yol bil. 6.3lt/100 km - 28 km ort. hız - 665 km toplam yol. Benim hesabıma göre 6.7lt/100km yani km'de 27 krş mazotun litresi 4 tl den.
    1 puan
  15. Hafta sonu Adana'ya git gel 1.6 eb ile 800 km yol yaptım ortalama 7.4 son 1 saati geldiğim gibi gelseydim 6.3 olarak kalırdı
    1 puan
  16. 2013 powershift ort. hız 15km/h , ortalama yakıt 12.5 litre.
    1 puan
  17. 100 tl lik yakıt, 200 tl lik yakıt böyle ölçüm zor, depo hesabı yapmalısınız.. hatta 3 depo ile ideal ölçümü alırsınız..çünkü bizim depolarda tabanca erkende atabiliyor çünkü.. elbette bu 3 depoda ne kadar ş.içi dışı az çok belirtmek lazım.. benim hala 5.8 devam, klimayı açana kadar yukarı çıkmaz. hatta ramazan a mahsus 5.5 a düşer. okul tatil daha uzun yol olan çarşı ağırlık kazanacak bu ay..
    1 puan
  18. Özel isimler özeldir, Nasıl Apple bilgisayarlara Elma bilgisayar diyemiyeceğiniz gibi. Neyse sayın okutman Marka ismini Türkçeleştirecek kadar bizde diyosunuz Efsaneymiş. Bir ara Ford'uda Türkçeleştirince cehaletimiz gidiversin bi anda
    1 puan
  19. Aslında bir kaç hata için kimse birşey demiyor, bu konuda ısrarcı olunması sıkıntı yaratıyor...
    1 puan
  20. Aşağıdaki dökümanları yanınızda bulundurun ve polise gösterin, sonrada birlikte cama bakın Tabii bu kadar anlayışlı ve sabırlı bir ekip bulursanız... EGM_Genelgesi.pdf Ford Otosan Karartilmis Camlar Bildirgesi.pdf EGM_Genelgesi.pdf Ford Otosan Karartilmis Camlar Bildirgesi.pdf
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.