2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
02-08-2016 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Selamlar ... yeniden aranızdayım ... yalan yok yoruldum, resmen tabanlarım patladı ... ama değdi mi? Evet. Bu yıl ki Neste - Finlandiya Rallisi ya da daha çok bilinen adı ile 1000 göller rallisi iki ayrı kategoride tarihe geçti. Öncelikle yarışı İskandinavya dışından (İrlanda) bir sürücü kazandı (1950'li yıllardan beri bu altıncı kez oluyormuş) ve tarihin en hızlı (ortalama 120+ Km/h) 1000 göller rallisi yaşandı. Tabi bir de gayrı-resmi istatistik var ki ... o da ralliye katılan araçlar ve ekipler resmen "kırıldı" ... neredeyse her köşede bir kaza vardı dersem sanırım abartmış olmam. Zamanında müdahale, güvenlik önlemleri ve bilinçli organizasyon can kaybını önledi, mal kaybını azalttı ama takımlar cidden "döküldü" ... gelin en başa dönelim ve ralli dışında ne yapılıyor, nasıl gidiliyor, nedir bu iş? Bir bakalım ... Öncelikle Finlandiya'ya nasıl gidilir? ... elemanların elçiliği var, doğrudan vize başvurusu yapabilirsiniz ama bence hiç kasmayın. Arkadaşlar bir ay sonrasına randevu veriyorlar. Onun yerine gidin sağlam bir Schengen vizesi alın (Örn:Fransa / Almanya) ...sınırdan geçin ... gidin. THY İstanbul'dan (Atatürk) Helsinki'ye her gün (bazı günler birden fazla) uçuyor. O nedenle THY'yi rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ama iş Helsinki'ye ulaşmak ile bitmiyor. Aslında daha yeni başlıyor bile denebilir. Adamlar "Wellcome to Hel!" diye boşu boşuna söylemiyor ... HEL sadece Helsinki hava alanının kısaltması değil, ulaşımınızı daha önceden ayarlamadıysanız aynı zamanda "durumunuzun" özeti. Neden derseniz ralli zamanı trenler, otobüsler vs. tamamen dolu. O nedenle 1000 göller izlemeye gidecekseniz otel ve lokal ulaşımınızı da dikkatle ve epey önceden planlamanızı tavsiye ederim. Castrol'un davetlisi olarak gittiğim için (heyooo!) benim o konuda endişe duymama gerek yoktu. Hava alanından dışarı adım attım ki ... anamm ... M-Sport yarış takımı "TEMSA" otobüsleri ile bekliyor. (bkn.heyooo!) Hemen Castrol ve Ford'dan gelen arkadaşlar ile birlikte otobüse doluştuk tabi ki ... pass'lar dağıtıldı, küçük bir brief verildi ve yola çıkıldı. Hava alanı ile (ralli boyunca üst olarak kullandığımız) otelin arası 250+ Km olduğu için genelde uyuyarak, uyunmadığı zamanlarda da geyik çevirerek (malum, Finlandiya geyik için en ideal mekan) yolu resmen yedik ... Arada bir takım kararlar aldık tabi ki ... Fince'ye kimsenin dili dönmediği için otel'e "OTEL" , kaldığımız ilçe'ye "YOZGAT" kod isimlerini verdik. Tabi biz otele yerleşir, yemek yer, etrafı keşfederken lokal yarışçılar çoktan tezgah açmış, trafiğe kapalı alanda oyuncaklarını ralli için gelenlerin beğenilerine sunmaya başlamıştı. Bu arada bir not. Yarış döneminde lokantalar ve pub'larda (özellikle makul ücretli olanlarda) yer bulmak mümkün değil. Bizi Castrol davet ettiği ve adamlar para harcamaktan çekinmediği için (bkn.kesenize bereket yahu) gayet kaliteli mekanlarda yemek yedik, eğlendik ama solo giderseniz bir ton aç + susuz İskandinav arasında başınızın çaresine bakmak zorunda kalacaksınız. (bkn.benden uyarması) Yemekler lezzetli, özellikle somon (ne de olsa milli yemek) ve et ürünleri hem kaliteli hem de ucuz. 1/2 litrelik yerel bira ise 0,95 ile 1,5 Euro arasında bedeller ile tüketilebiliyor. Yani aç ve susuz kalmazsınız ... yukarıda da belirttiğim gibi tek sorun oturacak / yemek yiyecek mekan bulmak. ... gelelim işin yarış seyretme kısmına. Öncelikle belirteyim. WRC'nin tamamını, en azından 1000 göller'i seyredemezsiniz. Teknik olarak mümkün tabi, ama çok zor. Etaplar birbirlerinden kopuk, üstelik ortam çok kalabalık. Araç ile ulaşacağınız yere gidip arabanızı orada bırakıyor ve sonra yola yaya devam ediyorsunuz. Genelde park alanları ile etaplar arası 3-4 kilometre mesafede oluyor ve siz de diğer binlerce (abartmıyorum) seyirciye takılıp tabana kuvvet etaba gidiyorsunuz. ... yani ayağınızda sağlam / trekking ayakkabıları olacak, su ve katlanır iskemle taşımanızı da tavsiye ederim. Yapılacak en iyi şey yarış güzergahlarını gösteren haritalardan (bedelsiz) edinip kendinize bir rota çizmeniz. Bir yarış gününde 4 etap seyrederseniz bilin ki başarılısınız ... 5 - 6 etap planlarsanız çok zorluyorsunuz demektir. İşin güzel yanı doğa kelimenin tam anlamı ile muh-te-şem, hava güzel (20C civarı) ve resmen oksijen sarhoşu oluyorsunuz. ...tabi iş etaba ulaşmakla bitmiyor. Her yer insan dolu ... LAN! diyorsunuz, ben nereden yarış seyredeceğim? ... böyle düşünen sadece siz değilsiniz. Resimdeki gibi vinç getiren de var, karavanını sürüp onun tepesine şezlong atan da. Tabi "Parama geçer hükmüm" diyenleri de görüyorsunuz. Burası ViP noktası. Her etapta bunun benzeri yapılar kurulmuş. Millet yemek yerken yarış seyrediyor (dev ekranlarda kurulu) isterse tribünlere yayılıyor ve iş bittiğinde ViP'ler helikopter ile bir sonraki etaba geçip orada keyfe devam ediyor. (bkn.kelle başı 12k Euro) Hizmet vericiler sırf bu amaç için 5 (beş) tane helikopter kullanıyor (bkn.zengin abileri 25'lik partiler ile uçurmak) ... yok usta !! ben o parayı vermem! derseniz başlıyorsunuz elden gelenin en iyisi için milleti itip - kakarak kendinize yer açmaya. ...tabi hem para vermeyip hem de konfor arayanlar var. Yanında "Jakuzi" getiren mi istersiniz? At ile gelen mi? Drone ile yarış seyreden de var, uzak / hakim noktaya yerleşip askeri dürbün kullanan da. 1000 göller ilk rallim değildi, daha önce Monte Carlo'yu da seyretmiştim ama orası Finlandiya gibi değildi. Millet karnı burnunda karısını da yarışa getirmiş, 30 günlük bebeğini de. 90 yaşındaki dede yanında 5 yaşındaki torunu ile oturmuş radyo'da yarışı dinlerken torunu ona zaman çizelgesini okuyor ... ralli başladığında İskandinav'lar her ne yapıyorsa durup yarış seyretmeye geliyor dersem inanın abartmış olmam. Tabi ki tek eğlence ralli değil. Fabrika takımları bir yandan marka reklamı yaparken bir yandan da milleti eğlendiriyor. İnsanlar pilotlar ile tanışıp imza topluyor, resim çektiriyor ... pilotlar bir çeşit "kahraman" muamelesi görüyor. Tabi kapalı alanlara geçip süre kısıtlı pit'lerde araç onarımı yapılışını da seyredebiliyorsunuz. Para her yanda resmen oluk - oluk akıyor. WRC kesinlikle "gariban" işi değil ... örnek mi? ... sizce bu jant + lastik kaç para? Takım sezon boyunca bundan kaç tane kullanıyor? 100km'de ortalama 75litre yakan (yola döken) kuZu'nun fiyatından bahsetmiyorum bile. Ama takımlar memnun, sponsorlar memnun ve en önemlisi halk memnun. ... herkes kazanıyor, herkes eğleniyor. Gidilir mi? ... imkanınız var ise kaçırmayın derim. Hadi biraz da eğlenelim ... ufak anılar paylaşayım (izninizle) "Yozgat ekibi" - Haberim yokmuş gibi çek kanka - Beşinci olduk ama buna da şükür. I believe I can fly! Sevmiyorum seni ... 70'li yıllardan kalma gibi gözüken (disko topu bile vardı) otelimiz. Kaza yapmadığı (ender) durumlarda hep gülümseyen Camilli (ortada M-Sport yöneticisi St.Andrew) "Yabancı bi cisim yaklaşıyor" Kaç kere dedim filtreler ile o kadar oynama diye ... ... son olarak kısa bir video. Önce açıklama. Ev sahibimiz Castrol bizi yarış sonrası M-Sport'un üssüne davet etti. Yozgat'ın hemen dışında bir çiftliği kiralamış ve TIR'ları oraya çekmişler. Takım ile tanıştık, geyik yaptık ... bir şeyler içtik ... kaza geyiği yaptık. Arada haber geliyor ... bilmem kim hastaneden çıktı, Çin'de yarışabilecek vs. Sonra (üzerinde WRC ayarlı motor olmayan) Camilli'nin kuZu'suna bindik. ... araç yakın zamanda çok ağır kaza geçirmişti. Mekanikler kuZu'yu toplayıp üzerine -test- motoru atmışlar. Camilli bizi yanına aldı ve çiftlikteki toprak alanda biraz dolaştırdı. (her tur yaklaşık 3 dakika sürüyordu) ... yeniden burnu kanamaya başlayınca (kaza nedeni ile sol kulağında ve burnunda bir sıkıntı varmış) takım doktoru onu arabadan indirdi. Muayene etti ve uçağa binmeyi yasakladı. (eleman eve feribot + kara yolu ile döndü) ...bu tur sırasında Fiesta RS'in sağ arkasını bir yere vurduk. Sağ paçalık gitti, aks koruyucu yerinden çıktı vs.vs. işte video. (interkom bağlantımızda bir sorun var ... Camilli'nin söylediklerini duyamıyorum) ... the end. ek: İki minik video daha ... Bir - Etap içinde yer bulma (beyhude) savaşı. İki - kuZu'lar start alıyor (ortaya karışık)8 puan
-
Birkaç not da benden... İskandinav ülkelerinde ralli halk sporu, özellikle Finlandiya'da. Ve Uçan Finli lafı boşuna değil. Tabii Britanya Adası İskandinav ülkelerini takip eden ikinci lokasyon. *** Gençliğimde Hannu Mikkola için yaygın yapılan espri idi, yazın tatile gittiğinde sinekleri yan camlardan temizliyormuş diye... *** Çoluk çocuk toplanıp hafta sonlarında arka bahçe denilebilecek yerlerde kros yarışları düzenliyorlar. Kış sert geçtiği için kaydırarak kullanma (ya da dört tekerlekle kayak yapmaya) çocukken başlıyorlar. *** WRC son yıllarda biraz kan kaybetse de hala gözde sayılır. Ford resmi fabrika takımı olarak yarışmayı bıraktığından beri rekabetçi olamıyor. Piyasayı da burada önce Citroen'e sonra VW'ye kaptırdılar, şimdilerde Hyundai bile nal toplatıyor. *** Araçlar beygir gücü olarak pek etkili olmasalar da yüksek tork hafiflik ve kısa aktarma oranları ile birleşince dolambaçlı yollarda roket etkisini sağlıyor. WRX'te aynı Fiesta'nın 600 PS'lerde dolaştığı düşünülürse... *** Yıllarca keyifle parkur tozu yuttum. Bu arada komşumuz Yunanistan'da yapılan Akropol rallisinde bile sadece bir etaptaki seyirci sayısının bizim WRC'de bütün rallinin seyircisinin neredeyse 10 katı olması beni hep hayrete düşürmüştür. Bu sporu tanımıyor, bilmiyor, anlamıyor ve imkansızlıkların da etkisi ile sevmiyoruz. *** @Kaan Yagizer paylaşım için çok teşekkürler. İki şeyi merak ediyorum, koltuktan kendi imkanlarınla inebildin mi, ve demo sürüşünde çarpmayı dengesiz ağırlık dağılımına bağlayan bir densiz çıktı mı acaba (bkn. benim gibi)? Gitmiş, görmüş kadar olduk.4 puan
-
2 puan
-
Bunlar boyalı parçalar. Maalesef piyasadaki temizleyicilerin hepsi bu malzemelere uygun değil. Temizlik malzemelerinin içindeki çözücü kimyasallar, bu tür parçaların kaplamasını aşındırıp, zamanla dökülmesine neden olabiliyor. O nedenle, çok gerekmedikçe içeriyi nemli bez haricinde hiç bir şeyle silmeyin. Leke falan olursa da, ancak sonax vb bu işte uzmanlaşmış güvenilir marka ürünler kullanılmalı. O ürünleri kullanırken bile dikkat etmek gerekir, her parçanın malzemesi ayrı. Sizin durumunuzda itiraz hakkı var diye biliyorum. Eğer siz bu tür malzemeler kullanılmadığına eminseniz, otosana itiraz edip, konunun tekrardan incelenmesini sağlayabilirsiniz.2 puan
-
YB yarım kontakla çalışıyor olabilir, ama emin değilim. Yarım kontak, anahtarlı modellerde kilit konumunu II'ye getirmek, düğmelilerde debriyaja basmadan düğmeye basmakla sağlanır. Kızdırma bujisi ısınının eksilere düşmesi durumunda devreye girecektir ve ihtiyaç oluşmuşsa işlevini tamamlamadan, ya da ışık sönmeden motorun çalışmasına izin vermeyecektir. Ciddi soğuk olmadığı sürece bekleme yapmayın, dondurucu soğuklar ışığın sönmesini bekleyin.2 puan
-
Satın alma esnasındaki fiyat farkı dizeli kabul edilmez hale getiriyor. Aşağıdaki tabloda, biraz karışık görünse de, fabrika verileri üzerinden ne kadar menzil ve sürede dizelin kendini amorti edeceğini görebilirsiniz. Fabrika verileri normal kullanımda ulaşılamayacak düzeyde düşük olsa da aralarındaki fark nispeten gerçekçi bir değerdir. LPG değerlerini de Ford'un 1.6 Ti-VCT Flex Fuel fabrika verilerinden aldım. Özetle dizele ödenen paranın geri kazanılması onbinlerce km veya yıllar sürüyor. İkinci el değerinde biraz daha pahalı satılacak olması da bu gerçeği pek değiştirmiyor bence. Not: Tablo yıllık 15.000 km'ye gröe hesaplıdır. Geri dönüş, katedilen yol ve son sütunda ay olarak verilmiştir. Yani ekonomi açısından bakarsanız pek mantıklı değil. Torkun keyfi açısından bakarsanız da çok pahalı bir zevk oluyor. Kısacası ille dizel olacaksa ya ikinci ellere de bakılacak ya da Ford dışı çözümlere de göz atılacak. LPG tüketim açısından başarılı ama her zaman sevimsiz sürprizlere açık, bir ölçüde risk almayı gerektiriyor. Tabii motorun göreceli güçsüz olduğu gerçeği değişmiyor.2 puan
-
2 puan
-
Araştırmacı Yazar Prof.İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI, Atatürk'ü anlatıyor. En azından beni sevenler 1 saatini ayırsın ve etrafına izletsin, tanımaya doyamadığımız ATA'mızı !1 puan
-
Lastik basınçlarıyla ilgili konuları aratırsanız, faydası olur. Ben 32-34 psi kullanıyorum yük durumuna ve havaya göre. Servis elbette garanti kapsamında bakar ancak sensörler nazik biraz. Lastik değişimi vs. yüzünden başına bir hal gelmiş ise ne olur bilemiyorum.1 puan
-
debriyajdan çalışmak derken? Çalıştırmak için debriyaja basma zorunluluğundan bahsediyorsanız, güvenlik önlemi, vitesteyken yanlışlıkla çalıştırıp yürümesin diye. Yol bilgisayarında sürücü destek altında yok yokuş yardımı varsa vardır.1 puan
-
Facebook'ta bi furya var onla ilgili zaten kuyuya taş atıp çıkarmayı seven milletiz [emoji3]1 puan
-
1 puan
-
OoooHoo bana şöylesi oldu Geçen emniyetteyiz -Pasaport sırasında- Telefon geldi bana numara 0545 .... ... .. standart bir numara yani 444 y ZZZ gibi değil. Her neyse açtım telefonu. YKB'den arıyorum isminiz şu mu, evet. Görüşmeler kayıt altında geyiğinden sonra, abcd ile başlayan ve ef ile devam eden kartınızdan (TÜM YKB kartlarının ilk 6 hanesi zaten AYNI) bugün 10xx tl çekilmeye çalışılmış siz mi yaptınız? Hayır ben yapmadım. İnternet bankacılığına girip şifrenizi değiştirmişler ve kredi başvurusu yapılmış 10.xxx tl, peki bu sizin mi? Hayır tabii ki. Peki efendim zaten şüpheli işlem olarak görülmüş ve kartınızı iptal ettik dedi yenisi adresinize gelecek derken araya girdim - Sen kimsin de beni uyarıyorsun vs nesin sen dedim saçma bir numaradan arıyorsun ne bileyim kim olduğunu derken (Cümle aynı bu tonda ) Cevap olarak: Efendim bizim kim olduğumuzu kapatınca google'a bakarsınız dedi çat diye suratıma kapattı ve atarlandı -önceden atarlandı sonar kapattı- Neyse peşine YKB'yi aradım ve her zamanki gibi müşteri hizmetlerine gitmek için 3-4 kere uğraştım geri git ileri git geri git ileri git. Sonunda bağlandım. ASIL KOMEDİ BURADA başlıyor. - Beni böyle böyle biri aradı nedir bu. - Kontrol ediyorum efendim. - Güzel - Böyle bir işlem gözükmüyor ve kartınızda da hareket yok. - Nedir peki bu dedim. - Dolandırıcı birimleri tarafından aranmışsınız dedi. - Yani böyle bir işlem yapılmış ama sorun yok mu dedim. - Hayır efendim sorun yok dedi. - Dolandırıcı birimi dedin, o nedir dedim. Sizden ayrı bir birim var onlar bu iş için ayrı yerden mi arıyor vs dedim. - Hayır efendim. - O zaman dolandırıcı birimi niye diyorsun dedim. (Cevabı unutttum artık ne dediyse aklımda değil) - Dolandırıcı kişiler beni aradı yani dedim - Evet efendim - Peki iyi nöbetler, bye. YKB'ye mi yanayım, dolandırıcı tribine mi?1 puan
-
Abi sorma. Yollar dümdüz gaza bastığımı farketmiyorum bile. Bi de dün kaz dağları milli parkına tırmandı ondan ortalama arttı. Şuanki1 puan
-
Kredi kartinizi internetten alisverise ve telefon bankaciligina her daim kapali tutun, bankanizdan sanal kart actirip alisveris tuturi kadar limit acin, isiniz bitince limitini sifirlayin. Bu sayede hicbir bilginiz calinmaz. Kredi kartinizi veya banka kartini bankamatige sokmadan once kart kopyalayici cihazlar var mi diye kontrol edin, kopyalayabilirler. Sacma yerlerden alisveris yapmayin, kartinizi kopyalayabilirler. 3d secure gibi ozellikleri olsun sms gelmeden kartinizdan alisveris yapilamasin. Mail-order asil kartinizla asla yapmayin.1 puan
-
Büyük geçmiş olsun. Daha 1 saat önce bankadan arayıp bu tip durumlar için sigorta yapıyoruz falan filan dediler. Sallamadım, istemiyorum teşekkürler diyip kapattım Pos cihazlarından kopyalama yapabiliyorlarmış. --1 dakika sonra eklendi-- Ha birde bir kaç ay önce arkadaşın kartı ile scooter almışlardı. Bankaya söylediğinde belki alıp unutmuşsunuzdur demiş Neyse aldı parasını.1 puan
-
yok.. benim de hep binerken dizim çarpıyor ve kapalıya dönüyor.1 puan
-
Bursa da oturuyorum. Sıcak bir bölgede tatile gittiğimde fark ettim . Kaplama kabarmıştı. Parmak ucuyla yapıştırayım derken o hale geldi. Kesinlikle sert bir cisimle çizme söz konusu değil. Servisteki yetkilde güneşten olmuş olabilir vs. demişti. Grantinin verdiği cevap kimyasal teması. 97 den itibaren kendime ait aracım var çok çeşitli marka araç kullandım. Hiç böyle bir durum ile karşılaşmadım. Her ne ile temas etmiş olursa olsun bu malzemenenin dayanıklı olması gerektiğini düşünüyorum.1 puan
-
Her durumda doğrudan çalıştırabilirsiniz, beklenmesi gereken bir şey varsa kendisi bekler.1 puan
-
Dizel yerine benzinli araç alınır. Daha işin başında tonla para cepte kalır. İlk üç ay yeni ve cici araba almış olmanın tesiri ile mutlu,mesut geçer. Daha sonra yavaş yavaş göz tüketim verilerine kayar , yaw bu araba çok tüketiyor,dünya kadar para saydık gittik yine benzinli araç aldık denmeye başlanır. Bu aşama da alırken kazandığın onca para aklına gelmez, çünkü artık yeni araç alma tatmin duygusu tamamlanmış, gerçeklerle baş başa kalma durumuna gelmişsindir. Sonrasında bir müddet daha hayıflanma ve akabinde LPG süreci başlar. O da ayrı bir maceradır. Kendime sonuç: Benzin iyidir, araba da sessizdir. Diğer sonuç: Aldığınız arabayı olduğu gibi kabullenin ve sevin. O artık aileden biri. Şimdiden hayırlı olsun.1 puan
-
Cem Hocam gibi düşünüyorum, araç alımında 10 bin fazla ver satarken 3-4 bin fazlaya sat Çokda cazip değil gibi Hele 1,2 benzinli ( örneğin vw ler )varken1 puan
-
1 puan
-
2013 Fiesta 1.0 EB Titanium GP Trafik 438, genişletilmiş kasko 578. Allianz. Eski günler iyiydi...1 puan
-
Bu adamlara başka bir tanıdık vasıtası ile gitmiş yıllardır gittiği kişiymiş, güvenilirmiş. O adam için inmiş de olabilir ekstra artık gerisi insanların vicdanına kalmış1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Her cama tek tek bunu mu yapacaz .. Hep bunlar Fordun hedö hedö , gulu gulu dansı işleri1 puan
-
Bende konuya destek olabilmek adına aslında hepimizin ezbere bilmesi gereken Atatürk İlkelerini ve Bütünleyici ilkeleri ekleyeyim... ATATüRK İLKELERİ Atatürkçülük, Türkiyenin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk milletinin iredesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük, her şeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. Atatürkçülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmadır, batılılaşmadır;bir diğer anlamda da modernleşmedir; hür düşünceyi temsil eder, hürriyet ve demokrasi anlayışıdır. Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir; laik bir düzen kurma, müsbet bilim zihniyetiyle devleti yönetmedir. Bu iki anlamıyla Atatürkçülük, Türk toplumuna uygun sosyal ve siyasal kurumları kurma ve modern toplum olma demektir. Atatürkçülük ilkelerini “Temel İlkeler” ve “Bütünleyici İlkeler” olmak üzere iki grupta değerlendirmekteyiz. “Temel İlkeler”: Cumhuriyetçikik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılıktır. “Bütünleyici İlkeler” ise: Milli Egemenlik, Milli Bağımsızlık, Milli Birlik ve Bereberlik, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”, çağdaşlaşma, Bilimsellik ve Akılcılık, insan ve insanlık sevgisidir. ATATüRK’üN KENDİ İFADESİYLE İLKELERİNİN TANIMI I.TEMEL İLKELER 1-Cumhuriyetçilik: Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.(1924) Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. (1933) Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir... (1925) Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilatımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki, onun adı cumhuriyet’tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925) 2-Milliyetçilik: Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir. (1930) Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trakyalı, hep bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır. (1923) Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923) 3-Halkçılık: İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamızla tespit edilmiştir. (1921) Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir. (1921) Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve sosyal hayat için işbölümü itibarıyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir. (1923) 4-Devletçilik: Devletçiliğin bizce anlamı şudur: kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936) Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. (1930) Kesin zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir. (1937) 5-Laiklik: Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930) Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. (1930) Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926) 6-İnkılapçılık: Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum haline ulaştırmaktır. (1925) Biz büyük bir inkılap yeptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. (1925) II- BüTüNLEYİCİ İLKELER 1-Milli Egemenlik: Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu milli egemenliktir; milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir. Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitliğin ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması ancak ve ancak tam ve kesin anlamıyla milli egemenliği sağlamış bulunmasıyla devamlılık kazanır. Bundan dolayı hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir. (1923) 2-Milli Bağımsızlık: Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. (1921) Türkiye devletinin bağımsızlığı mukaddestir. O ebediyen sağlanmış ve korunmuş olmalıdır. (1923) 3-Milli Birlik ve Beraberlik: Millet ve biz yok, birlik halinde millet var. Biz ve millet ayrı ayrı şeyler değiliz. (1919) Biz milli varlığın temelini, milli şuurda ve milli birlikte görmekteyiz. (1936) Toplu bir milleti istila etmek, daima dağınık bir milleti istila etmek gibi kolay değildir. (1919) 4-Yurtta Sulh (Barış), Cihanda Sulh: Yurtta sulh, cihanda sulh için çalışıyoruz. (1931) Türkiye Cumhuriyeti’nin en esaslı prensiplerinden biri olan yurtta sulh, cihanda sulh gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve terakisinde en esaslı amil olsa gerekir. (1919) Sulh milletleri refah ve saadete eriştiren en iyi yoldur. (1938) 5-çağdaşlaşma: Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz. (1925) Biz batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz. (1926) 6-Bilimsellik ve Akılcılık: a) Bilimsellik: Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. (1924) Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet bilimdir. (1933) Akılcılık: Bizim, alık, mantık, zekayla hareket etmek en belirgin özelliğimizdir. (1925) Bu dünyada her şey insan kafasından çıkar. (1926) 7-İnsan ve İnsanlık Sevgisi: İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir. (1931) Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. (1936)1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.