2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
05-09-2016 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
@Murat Kavuk sağolsun yardımcı olur her zaman... Güle güle kullan Tamer.2 puan
-
2 puan
-
1 puan
-
Murat Kavuk Bey, sağolsun bizim arabanın hillhold ve otokilit özelliklerini açtı. Bir sorun çıkmadı Allaha şükür. Tekrar teşekkürler..1 puan
-
İşin zor Ümitcim Ford bilmiyor mu onu1 puan
-
1 puan
-
Risk gerçekleşme oranına bağlı. Sigortacının deyimi ile "düşük risk" grubundaysanız FKasko çok iyi fiyat verebiliyor. Yardımcı oluruz, N.P üstat.1 puan
-
Böyle bir sistem var doğrudur. Sitede paylaşmıştık ama navitech yapmış mıydı bilmiyorum. Sağlıklı olur mu? Kullanan kişiye sormak lazım ve kimse bende bu var demedi şimdiye kadar SYNC 2'nin sağ üst kısmına tıkladığınızda navitech kısmına geçecek öyle oluyordu benim dediğim parça ile.1 puan
-
ohoooo... biraz güncel tutun kendinizi sayın müyendis bey... Tabi girdiler, ancak F Kasko'n olması lazım haberiniz olsun. (bu benim en son bildiğim durum, benimde güncellenmem gerekebilir, birazdan görürüz )1 puan
-
Benzer performansı farklı tarzlarda sunuyorlar. Burada tercih kriteri performanstan çok tarz olacaktır.1 puan
-
O kadar abartmaya gerek yok, forum içinde ilgilenen arkadaşlara bir hizmet olsun yeter. En iyi fotoğraf homojen ve gölgesiz ışıkta çekilir, bunun için de küçük bir ışık çadırı çok iş görür. Bende bir köşede vardı, fırsat bulursam paylaşırım görselleri. Gün ışığı yeterli olabilir, ama sonradan fotoğrafla biraz oynamak gerekir. Biz işi profesyonelce yapmak eğiliminde değiliz. Maksat saatler bir köşede paslanmasın.1 puan
-
1 puan
-
istanbulda manuel kullanmak kendine eziyetten başka bişi değil kanımca. değiştirmekle en güzelini yapacanı düşünüyorum.1 puan
-
üniversite ve ilk iş günlerinde aldığım saatleri sahibinden üzerinden get ile satmıştım. en ilginç satış bi servis şöförünün abi öğrencileri bırakayım gelip elden alayım demesiydi. adam geldiğinde nerden geldin diye tekirdağ demez mi saati istanbul maltepede teslim ettim adam 5lira kargo parası vermemek için tekirdağdan gelmişti ahanda şu saat --4 dakika sonra eklendi-- Öncelikle koleksiyon yapmış olsaydım satmazdım hocam. ama siz madem karar verdiniz bi yol çizmek için ikinci başlıklar. nerlerden satış yapılabilir ne kadar komisyon verilir hangisi en optimum çözümü sunar hangisi müşteri taraflıdır fotoğraf çekiminde nelere dikkat etmeli (bu en önemlisi) bu arada kaç saat satmak istiyorsunuz1 puan
-
easy... keep calm and wait for watches Danimarka ve İsveç Kronu olarakda tahsil edebiliriz, haftaya lazım olacak1 puan
-
Yapabilir... Ustanın işçiliğine bağlı. Bu işi çok iyi yapan yerler var (istanbul maslakta) fakat istedikleri para neredeyse bir çift titanium far parası. Yerinde olsam; farı açtıracağıma piyasadan temiz bir çift oem titanium far alıp elimdekileri satardım.1 puan
-
Gündüz farı mekanik destek istiyor.1 puan
-
1 puan
-
Sevgili dostum, yazdığımız her şey maalesef ciddi ve önemde yıllardır deneyimle de sınanmış bilgidir. Ben benzinli motorda bile 2000 dd civarında vites değiştirebiliyorum. Dizel motorlarda 1200-1300 dd altına pek düşmemek ve bu devirlerde seyir halindeyken gaza fazla yüklenmemek koşulu ile hem ekonomik hem de motoru koruyucu seyir yapmış olursunuz. Ekranın size sunduğu vites değiştirme önerilerine uyabilirsiniz. Sadece ayda bir 3000-3500 dd civarında yarım saatlik bir sürüş de kurumları yakmanızı kolaylaştırır, şart değil ama olursa iyi olur.1 puan
-
Memlekette yarın ne olacağı belli olmaz tabi ama 2017 başlarında otomatiğe geçmeyi ciddi şekilde düşünüyorum.1 puan
-
Böyle uzaktan bu yeter, bu yetmez demek zor. @ER-OL Otomotiv'den fiyat almayı unutmayın.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Oğuzhan bey merhaba. Aracı kullanacak olan sizsiniz aklınıza ve gönlünüze yatanı alıp kullanmak en doğrusu. Bu konudaki benim fikrim 52.000 tl 1.6 atmosferik motorlu benzinli ve trendx (en boş paketin birkaç opsiyon eklenmiş hali) focus için çok fazla. Aynı fiyata aynı aracın dizelini alabilirsiniz diye düşünüyorum. Araçta spor paket ( iki maşpiyer, tampon eki ve 17 janttan ibarettir bu paket) var diye bu fiyat isteniyor diye düşünüyorum ki bence son derece gereksiz. 1.6 atmosferik motorlu focus alacaksınız, çok benzin yakacak. Sonra lpg ile uğraşacaksınız. Bence aynı fiyata 2012-2013 1.6 dizel trendx ve hatta style focus bile bulabilirsiniz. Focus alacak olsam kesinlikle dizel Hatcback titanium alırdım. İyi akşamlar.1 puan
-
VAG grubunun temel özelliklerini taşıyor: Akılcı ve fakat sıkıcı. Piyasa Türkiye'de nasıl karşılar bekleyip görmek lazım. Kör bir Qashqai eğiliminin önünü keser mi, Kadjar'ı geçer mi, Tıguan'ın pazarından çalar mı? Hep beraber göreceğiz...1 puan
-
Siyah iyi siyah Yalnız full deri değil de parçalı deri daha iyi. 3 hafızalı elektirikli koltuk da süper ama tuzludur, zati TR2ye de gelmez..1 puan
-
Pazar günü bir arkadaşın focusuna değişiklik yaptık. CC'yi, hız limitlemeyi, otomatik kapı kilidini, yokuş kalkışı, lastik basıncı aynı anda aktive ettik. Bir anda bu kadar özellik ekleyince, arabayı upgrade etmiş gibi oldu.1 puan
-
Zevkle okudum abi eline sağlık. 2000 yılında bir heves gemicilik kurslarına katılıp "Gemi adamı" belgemi aldım hatta gemici pasaportumu dahi hazırladım amma velakin gözüm kesmedi sonradan bu mesleğe...1 puan
-
kendi kendini temizleyen Scavenge Box fikri geldi aklıma sonra süperfan dediniz onun için düşündüm. (Mesleki defermasyon problem görünce çözüm üretmek)1 puan
-
Şurdan okuduğumuz bir iki bilgiyle çocuğa artislik yapalım dedik, bak temizle skavençi vs diye, Adam "abi bizim makine dört zamanlı vs vs vs (buralar anlamadığım tonla kelime ile dolu) özet olarak bizde skavenç yok" dedi ya la1 puan
-
Var hemde 2 tane. Ama koca yürekliler için, pısırık dizelcilere yok 2.0 TDCI 180 PS PWS 1.5 STCI 182 PS AUTO1 puan
-
Yeni Makyajlı Ford Focus, otomobil endüstrinde ilk kez sunulacak olan Kayma Önleme teknolojisini barındıracak -ETS- Gelişmiş Proaktif Denge Özelliği Sistem, aracın kaymasını tahmin eder ve önler. Devam etmeden önce bazı linkler: MK3 MCA Genel Başlık Yeni gelen akıllı teknolojiler Focus'un ilk incelemesi Teknik Detayları ESC'nin (esp) bir derece artmış hali oluyor kendisi; Enhanced Transitional Stability (ETS) sistem kızaklama öncesi müdehalede bulunarak sürücünün kontrol kaybetmesini engellemeye çalışıyor. Endüstride ilk kez sunulacak olan bu sistem hız'dan veya direksiyondan kaynaklanacak olan kızaklamaya önceden tespit edip müdehale ettiği için ESP'ye göre daha yumuşak bir seyehat sunar. Bu teknoloji geliştirilmiş şasi kontrol sistemleri arasında yer almaktadır, bu teknolojiler yeni focusun daha dinamik ve güvenli olmasını sağlamaktadır. Yeni Focus sürüş deneyimini arttırmak için elektrikli direksiyonunu yeniden düzenledi (EPAS), yeni amortisörler eklendi, süspansiyon burçları yenilendi ve yapısal sertliği güçlendirildi. Yeni Focus ayrıca sınıfında en sessiz kabine sahip olabilmek için; gürültü, titreşim ve sertlik iyileştirmesi yaptı. Direksiyon sistemi, yönlendirmenin daha az efor sarfedecek şekilde değiştirildi, nötr hissedilen bölgeler ortadan kaldırılarak daha içgüdüsel sistemle direksiyondan alınan yol tepkileri arttırıldı. Sessizlik olarak, daha önceden de söylediğimiz yeni kalın yan camlar ve halı (yalıtım) kullanıldı. Yeni tekerlek kemer kaplaması kullanıldı ayrıca kapı trimleri değişti. Hava emme sistemi değişti (daha akustik ve yeni contalar mevcut). Ayna menteşeleri ve bagaj kapağı da bunların arasında yer almaktadır. Mühendislar Focus'un ön uç yapısal sertliğini düzenlerek daha net ve çevik olmasını sağladı; motor içinde daha kalın bağlantı noktaları kullanılarak metal güçlendirilmesi yapıldı. Multi-Tune Valve Damper teknolojisi kullanılarak darbe emişi, performans ve dayanıklılığı arttırıldı ayrıca bu sistem araç kontrolü ve konforu arasında optimum dengeyi sağlıyor. Ek olarak süspansiyon geometrisi değiştirilerek %20 daha sıkı (sağlam-sert) hale getirildi.Bu durum virajlardaki esneklik miktarını azaltır istenmeyen tekerlek hareketlerini en az'a indirir. Ayrıca ön burçların bağlantı şekli değiştirilerek oradaki bileşenlerin hareketi azaltıldı. Daha fazlası için her zaman FocusClubTr.com1 puan
-
...eskiden öyle her sokak köşesinde Nike, Adidas veya Reebok falan yok. Ortalama tüketicinin bulabileceği en baba lastik (eskiden spor ayakkabıya öyle deniyordu ... lastik) ayakkabı ise RAF veya Mekap ... yani kot pantalon veya düzgün spor ayakkabı isteniyorsa öncelikle paranız olacak ... bu bir, ikincisi de gideceğiniz yeri bileceksiniz. Alamanya'dan eniştegiller falan getirmiyorsa bu tür kaçak alışveriş yapılabilecek iki nokta var o günlerde ... tophane'de ki amerikan pazarı, şimdilerde yıkıldı ... yerine bir ton nargileci açıldı ama tophane rıhtımına gelen gemilerden alınan kaçak malların satıldığı yerdi amerikan pazarı (isminden belli değil mi?) ya da kapalıçarşı bedesten. Üstelik öyle her istediğin modeli her numarasını falan da bulamıyorsun ... ayağına uyan ayakkabı, ya da kıçını sığdırdığın kot denk geldi mi? Fazla cıvıtma ... yap pazarlığı, al gitsin ... o noktadayız. ...normalde acaip zil! takılırım, ama Yorgun'un abisi Selim'e koltuk çıkmış ... bahar geliyor, gidin kendinize faça yapın demiş. Yani sponsorumuz var ... biz de atladık Selim ile birlikte vapura, önce amerikan pazarı ... converse falan var ama bize uyan deri ayakkabı yok. Benim de, Selimin de ayaklar aynı numara 45 ... yani 10,5 ... o kadar talep edilen bir ayak numarası değil, doğal olarak amerikan pazarında beyaz uzun konçlu converse dışında ayakkabı bulamıyoruz. ...ee napicez? Aynen (yaya olarak) kapalıçarşı'yı tuttuk ... bedestende ki ufak dükkanlarda tezgah altı iş yapılıyor ... polis falan basar diye de en az iki - üç erkete ortalıkta. Sorduk soruşturduk ... bi dükkana gittik, ikinci dükkan derken üçüncü dükkan'da ... aHanda! Adam bize demez mi ... - Yeni Adidas'lar geldi ... ..ulen adama sarılıp öpesim geldi ... abi daldı tezgahın altına, çıkardı iki kutu ... Adidas'lar, hem de kısa konçlu ve de deri ... auwww ... ağlayacağım yahu. Stan Smith o dönemin en popüler ayakkabılarından ... şimdilerde pek bir havası kalmadı ama o zaman STANSMITH!!! falan havasındayız ...ve de herif bize iki çift birden teklif ediyor. ...hafif bir pazarlık denemesi, yaLan tabi. İki tane de Wrangler alırsak ne olur ... abi b*k*n* yiyim yol paramız kalmadı falan geyiğinden sonra al takke ver külah anlaştık. Attık ayakkabıları ve kot'ları poşetlere ... mercan yokuşundan sallanıp vapur'a yollandık. Akşam F.B klübünde yaz eğlencesi var ... çekelim kız gibi Stan Smith'leri ... kot'ları, hava atalım falan diye konuşuyoruz bir yandan. Ama öyle sevinçliyim ki ... anlatılmaz yani. ...Yorgun'un evde hemen deniyoruz kotları, Adidas'ların bağcıklarını takmaca ... sıfır kilometre beyaz çorap'lar falan da hazır (ne iğrenç dimi? beyaz çorap ... ama o zaman moda, M.Jackson bile beyaz çorap giyiyor) traş oluyor, Yorgun'un abisinin aqua velva losyonuna tecavüz ettik sonra atıyoruz kendimizi sokağa. Ulen yürüyorum ama nasıl? Sanki ayağım yere değmiyor, bembeyaz Stan Smith'ler kirlenecek diye kaldırımdaki tozlardan bile kaçınıyorum ... o havadayım yani. ...çay bahçesinde takılıyoruz biraz ... millet haset yapıyor biz de eğleniyoruz. - ne o lan banka mı soydunuz *bn*l*r falan diyorlar, gevrek gevrek gülüyoruz ... keyifler yerinde. Akşam olunca geçiyoruz klübe, giriş paramız yok ... o nedenle komşu Yelken Klübüne sızıp plaj bölümünden Fenerbahçe klübüne yatay (ve beleş) sızma yapıyoruz, hemen kalabalığa kaynamaca. Havalar beşyüz, keyifler gıcır ve masa masa dolaşıp beleş tuborg gold bira otlanıyoruz. Milletin yaşı tutmuyor, o kalabalığa içki satılmaması lazım ama kimin umrunda? Herkes gidip klüp bahçesindeki büfe'den bira alıyor, getiriyor. ...bir ara F.B liseli kızların masasında takılıyorum. Bi hatun var aralarında, pek muhabbete katılmıyor ... genelde sessiz kalıyor ... ne bileyim? Biraz mesafeli, biraz c00l tavırlar sergiliyor. Kız ilgimi çekiyor ... gidip yanına oturuyorum. Bahçedeki çınar ağacının etrafındaki alçak duvarın üzerinde oturuyor hatun, ben de yanında park etmişim. Kafama göre geyik yapıyorum, kendimi tanıtıyorum ... bir - iki şey söylüyor, kendi çapımda bağlama çekiyorum ama nafile, kızcağız arada sırada gülümsüyor olsa da ses çıkarmıyor. ...alalala??? o kadar da itici bir tip değilim ki??? Elimdeki tuborg şişesini ona doğru uzatıyor ve soruyorum. - içer misin? Kızcağız elimdeki bira şişesine bakıyor, bana bakıyor, şişe'ye bir kere daha bakıyor ve ... Abi ahir ömrümde ben öyle bir daha benzerini görmedim diyeyim ... kız resmen itfaiyenin basınçlı hortumu vardır ya, hani açarlar ... önünde duramazsın ... aynen öyle bir şiddet ile kusuyor. Aslında kusmuyor, o boya tabancası, ben de motor kaputuymuşum gibi beni tepeden tırnağa (...hem de kelimenin tam anlamı ile..) resmen ... nasıl desem?? Sıvıyor. Saç diplerimden (evet o zamanlar saçlarım var) ayağımdaki Stan Smith'lere kadar komple kusmuk ile kaplanıyorum ... nasıl ya? nasıl ya????? ...inanılmaz derecede sinirleniyorum tabi. O an kaşındığımın, kusmak üzere olan bir kızın yanına gidip oturduğumun, deyim yerinde ise bela aradığımın ve sonunda belayı'da bulduğumun bilincinde değilim. Kıza bir tane çakasım var ama hayır ... ömrüm boyunca kadına el kaldırmadım (hala) kaldırmam da ... ben de gidip hemen çaprazımda dikilen ve bizim durumumuzu hayret ile seyreden (konu ile kesinlikle ilgisi - alakası olmayan) ve kim olduğunu hala bilemediğim bir oğlanın ağzının ortasına oturtuyorum yumruğu. ...oğlan OHŞ falan diye kapaklanıyor yere, ben de o hırs ile yürüyüp gidiyorum. Adım attıkça ayaklarımdan forş - forş diye sesler geliyor ... kızın kusmuğu ayakkabılarımın içine bile dolmuş...pıFFF Selim'lerin eve gidip soyunuyorum, duş alıp kot ve ayakkabının durumuna eğiliyorum. Kot lavabo'da soğuk su ile yıkanınca idare eder hale geliyor ama Stan Smith'lerin durumu kötü. Diş fırçası ile dikişlerin arasını, kürdan ile ayakkabı bağı deliklerini ve havalandırma için açılmış noktaları falan temizliyorum. Islak bez ile ayakkabının içini temizleyip sökülen tabanı ayrıca yıkıyorum ... sonra da kurusun + havalansın diye Adidaslar ile Kot'u balkona asıp bir kere daha duş alıyor, banyoyu temizliyorum. Artık son duruma sabah bakacağız. Elimden daha fazla ne gelir ki? Sabah kalkar kalkmaz duruma göz atıyorum, kot iyi durumda ama Stan Smith'ler için aynı şey söylenemez ... ayakkabı'nın gözünün fer'i gitmiş ... o bembeyaz deri lekeler ile dolu. Giymeye giyilir ama Adidas'larımın o auwww durumu bir daha geri dönmemek üzere bizim hane'yi terk etmiş. Biri dokunsa ağlayacağım yani ... Allahtan kimse dokunmuyor da karizma'yı çizmiyorum. O hafta okula giderken Stan Smith'leri giyiyorum ama Kabataş'ta kimse -yeni- ayakkabılarımın farkına bile varmıyor ... hava falan da atamıyorum. Anlayacağınız mutsuz çocukluk : Bir , gariban ben : Sıfır durumu bir kere daha tecelli ediyor. Ahanda Stan Smith'ler ... ulen hala güzeller be !!! Gidip bi koşu alasım geldi valla ...1 puan
-
Çok geçmiş olsun, geçen hafta Astra forumundan bir arkadaşım arka tampondaki ufak hasar için Autokinge aracı bırakmış, teslim almaya gittiğinde gözü önünde Autoking'de çalışan eleman araçta park sensörü olmasına ve arkasındaki aracın korna çalmasına rağmen geri geri başka bir araca çarpmış. Firma sorumlusu özür dileyip hasarı halledeceklerini söylemiş, arkadaşta özür olarak pasta cila istemiş kabul etmişler. Daha öncede kendi aracımın sol arka çamurluğunu gözümün önünde Opel servisinde sürtmüşlerdi. Servislerde işi yalnızca müşteri aracı kullanmak olan elemanlar olmalı, her Çırak çomak kalfa usta direksiyona geçince malesef bu tür olaylar kaçınılmaz oluyor1 puan
-
Boya konusunda ayni şey benimee başıma geldi. Sol arka camurluktaki cizik icin verdim ve verirken şart koştum boya farki olursa kabul etmem diye kabul ettiler bizde olmaz dediler. Araci biraktim 2 gun sonra almaya gittiğimde direk gözüme batti renk farki ve yetkiliyi cagirip arabayi teslim almiyacagimi soyledim. Ve ordaki usta bu sedefli boya anca bu kadar oluyo dedi biraz renk farki olucak dedi. Umrumda degil alirken bizde renk farki olmaz demeyi biliyosunuz dedim simdi bu kadarcik olur ne demek dedim. Zorda olsa tekrardan boyattim. Ertesi gun gittigimde aracin rengi oturmustu ve demekki ugrasinca oluyomus demi dedim. Bide bu arada full temizlik paketi almistim ve bundanda hic memnun kalmadim. Motor yıkamasi vardi kaputu actigimda sadece plastik aksamin silindigini gördüm ve isim acele oldugu icin araci almak zorunda kaldim ama bu memnuniyetsizligimide belirterek bos zamanimda tekraedan getircegimi ileterek teslim aldim araci. Bir daha gider miyim ? insallah yolum düşmez...1 puan
-
Geçmiş zaman, okulu bitirmişim ve burs anlaşmamın gereği Cadillac’da çalışıyorum. Çalıştığım yer o zamanlar GM’in kendisine ait olan ve genelde fabrika işi modifiye işi yapan “alt marka” NorthStar’a ait. NorthStar işe motor serisi olarak başlamışsa da kullanıcılardan gelen talep doğrultusunda ufak dokunuşlar yapmaya başlamış … daha alçak ve sert süspansiyonlar, ne bileyim elektrikli sofa koltuklar veya all leather kaplama vs.vs …her neyse, parasızım (hala) okul yeni bitmiş ve saatte 8,5 dolara çalışmaktan avurtlarım çökmüş. Gece mesaisine geçersen sana 11.5 veririz ve haftada en az 50 saati garanti ederiz demişler ki bu benim için obareyyyy!!! Çekilecek bir durum. Ama konu ile ilgili olarak şirketin, daha doğrusu sendikanın avukatı ile görüşmem ve onların bana olur vermesi lazım. Randevu aldım adamdan, sendika olur verirse akşamları “tam mesai” yapmaya başlayacağım … bu yemek yiyebilmek için geceleri nöbetçi pizzacıda çalışmaktan çok daha iyi bir opsiyon, kaçırmamam lazım. Sabah kalktım, giyindim, traş oldum, okul belgelerimi ve NorthStar’ın mektubunu yanıma aldım, işe gidiş saati geçsin diye evde bekledim sonra da atladım arabaya. Sendika’nın avukatı Manhattan’da, normalde oraya araba ile gitmem ama adam bana yolladığı randevu kabul notuna bir de “bedava” park fişi eklemiş (standart uygulama) yani adam benim araba sahibi, kelli felli biri olduğum kanısına kapılmış (nedense?) Arabam var tabi (daha önce de bahsetmiştim) ama o araba ki (okula başladığımda almıştım) efsanevi derecede kötü … hatta “dandik” kelimesinin cisimlenmiş hali gibi bir şey. Kafasına göre çalışır veya çalışmaz, acaip kötü bir şanzıman ve bir o kadar da verimsiz motora sahip. Bu özellikleri barındıran başka araçlar yok mu? Var tabi … ama benim arabam aynı zamanda da –tipsiz- Size şöyle anlatayım, o zamanlar bir sevgilim var ve kız orta diklikte bir yokuşun orta kısmında oturuyor. Buraya kadar iyi, kızı alıp dışarı çıkacağız diyelim … NAH! Çıkarız, çünkü benim arabam kızın yokuşunu tırmanamıyor. Çare yok mu? …var … şöyle. Sokağın başına geliyorum, yokuşu geri viteste tırmanıyorum. (malum geri en kuvvetli vitestir) … kızı alıyorum, salıyorum yokuş aşağı. Akşam eve mi bırakacağım? Gene aynı şey … yokuşun başına geç, tak geri vitese. …Araba bu! http://pl.wikipedia....e_brown_ext.JPG AMG Pacer… hamam böceğinin otomotiv sanayindeki kuzeni. Hamam böceği kadar sevimsiz, bir o kadar da yararsız. (işin komik yanı şimdilerde klasik olarak kabul edilmeye başlandı) tabi bu resimdeki araba ile benimkinin kondisyon açısından en ufak bir alakası yok ... bu kuZu cillop gibi, benim ise ... nasıl desem? Daha mütevazi! durumdaydı (epey...epey daha mütevazi) Her neyse .. konumuza dönelim. Atladım arabaya … bu arada belirteyim arabam “kusmuk” rengindeydi … çıktım 139’a, amacım Holland tüneline kadar ufaktan ve de sağdan akmak, sonra da tünel bağlantısı ile Manhattan’a geçmek. Pacer ile ilgili söyleyebileceğim en iyi şey o araba ile kimsenin hız cezası yiyemeyeceği … araba 30 – 32 mil/h’den hızlı gidemediği için sıkıntı yapmanıza, kilometre saatine bakmanıza gerek yok. Otoyol’a çıkınca sağ şeride geçiyorsunuz, gaz pedalına sonuna kadar basıp yanınızdan geçen 18 tekerleklilerin size ettiği küfürleri (şeridi tıkadığınız için) duymamak adına teybin sesini açıyorsunuz (o teyp ki arabadan daha fazla edere sahipti) Neyse, …. Holland tüneline geldim, gişelerden geçtim ve tünele girdim … tünelin ucu Manhattan …. …ama o kadar, tünelin ortasına varmadan benim araba öhö – ıhı – pıhh – ohşşş dedi, ardından kelime-i şahadet’e benzer bir ses çıkardı ve geride bıraktığı (yaklaşık 300,000km’den sonra) yolları hızla gözünün önünden geçirip araba cennetini boyladı. Lan! Tünelde trafik var, sağ şeritteyim ama anında arkamda kuyruk oluştu. Millet kazıtıyor (haklı olarak) ama kaputu açıp baktım ki … auuuuwww … blok resmen yarılmış. (bkn.sıçtık) Döndüm arabaya tabi … çok geçmeden baktım NYPD arkamda. Bir bauww çekti, camı açıp ellerimi dışarı çıkardım (o zamanlar da kıllandıklarını mermi manyağı yapıyorlardı) herif duruma baktı. Bana baktı, arabaya baktı ve havladı. - Vitesi boşa at Dediğini yaptım ve horŞŞŞ … arabamı mahmuzladı. Polis aracının önündeki takviyeli mahmuzlar ile bir yüklendi, başladı benim hamamböceği resmen uçmaya. Herif beni (ve Pacer’i) tünel çıkışındaki cebe kadar itti … arabadan indi ve başladı ceza yazmaya. Trafiği engellemek, başkalarını tehlikeye atmak, yetersiz araç ile seyir vs.vs. adam ağzımı açtırmıyor. Makbuzu kesiyor, imzalatıyor, yenisini yazıyor. Lan! Polis 5 dakikada 600+ dolarlık ceza yazdı bana be. - Ya egzost gazından zehirlendim galiba, bari ambulans çağır … çekici çağır dedim. Santim sallamadı lavuk, çekti gitti. İndim arabadan (harbiden zehirlenmişim) biraz kustum çimenliğe, sonra bir telefon bulup önce çekiciye, sonra da sendika’yı aradım. Biraz gecikeceğim dedim avukata, adam doğal olarak sordu .. niye diye. Kabaca anlattım. - Bırak arabanı, atla bir taksiye gel … temizlenme, olduğun gibi gel. ..aha! Dediğini yaptım, beni kir ve kusmuk içinde alan bir taksiye binip sendika’ya gittim. Avukat ana holde karşıladı. Hemen bir iskemleye oturtup resimlerimi çektiler, ceza makbuzlarını aldılar ve sendikanın yeminli avukatı önünde (bir çeşit noterlik kurumu) ifademi aldılar. Ambulans ve çekici istediğimi özellikle belirttim (ifademde) ardından hastaneye gittik. Orada kan tahlili, oksijen verildi vs.vs. raporumu aldılar ve “şimdi git,biz seni ararız” dediler. …akşam vardiyası? Diye soracak oldum … sorun değilmiş, hallederlermiş. Bir başka taksiye (hastanede biraz temizlenmiş olduğum için bu defa fazla kasmadan) atladım .. hurdacıya gittim. ATM’den para çekip üzerine 75 dolar ödeyerek Pacer’i hurdaya çıkarttırdım (ve hurda belgesini aldım) sonra da trenle eve döndüm. Cepte cidden para kalmamış, Manhattan macerası beni resmen sıfır’a düşürmüş … başım dönüyor, hala midem bulanıyor ve leş gibiyim. Yattım uyudum. Birkaç gün sonra sendika’dan onay geldi, akşam mesaisine geçtim. Efendi gibi 17.00’da iş başı yapıyor ve gece yarısına kadar çalışıyorum. (böylece artık gündüzleri de ayrıca limanda kaçak olarak çalışabiliyor,eve para getirebiliyordum) Yani halimden görece mutluyum, burs karşılığı mecburi hizmetim bitsin diye bekliyorum. Sonra avukatlar aradı … postaya bir çek vermişler. Benim adıma başvuru yapıp belediye’den tazminat istemişler ve daha ileri gitmeden ön duruşmada anlaşma sağlanmış. Kendi komisyonları ve mahkeme masrafları düştükten sonra payıma düşeni de bana yollamışlar. Çek yolladılar da … kaç para ki o be? …sonra çek geldi. Auwww …. 22.000USD … Auwwww ve de auwwww. Yakınlarda bir yerde olsam o polisi öpecem, o derece yani J …peki Kaan o para ile ne yaptın? Ne yapıcam abi? Gidip araba aldım … hem de Lincoln TownCar (Cadillac’ta çalışırken…muHAHAHA)1 puan
-
Ben söyleyeyim nasıl yaptığını 55W çeken bir direnç sistemini far yerine bağlıyor, farlarıda kısa hattından röle ile tetikliyor1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.