2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
09-09-2016 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Michelin bizim yollarımıza pek uygun değil, benim arabada da fabrika çıkışı primacy var hiç memnun değilim. Son 18 yıldır para verip Michelin almadım, fransız sevmiim4 puan
-
3 puan
-
2 puan
-
Vitesi düşürün. 125 beygiri 6000 dd'da alıyorsunuz unutmayın.2 puan
-
Herşeyi görüp söylemen mi lazım --0 dakika sonra eklendi-- Allah Allah...2 puan
-
Son 18 yıldır para verip Michelin almadım, fransız sevmiim Sonra niye ehtiyarrrr diyolar diyon2 puan
-
İlk bilgi olarak S40'larda 2 tip xenon sistemi var. Bir tanesi normal bi-xenon, sadece otomatik yükseklik ayarı vardır.Orijinal xenon olup olmadığını anlamak için far anahtarında far yükseklik ayarı varsa orijinal değildir. Diğeri ise adaptif bi-xenon.Buda virajlarda sağa-sola dönen xenon oluyor. Bunu anlamak içinde far anahtarında 4 tane pozisyon olması gerekir (0-park-far-adaptif). Resimde adaptif fara sahip olan S40 far anahtarı gözükmektedir , Anahtardaki ayar çubuğu(sağdaki) gösterge parlaklık seviyesidir , far yükseklik ayarı varsa(manuel) solda ayrıca oluyor. Kısaca far anahtarında solda yükseklik ayarı varsa kesinlikle orijinal xenon değildir. Orijinal Xenon ise her türlü otomatik yükseklik ayarı sensörü(ön aks ve arka aksta) vardır. Otomatik yükseklik ayarı sistemi ise akslarki seviye sensöründen gelen sinyal beyinde işleniyor. Akabinde farın içindeki step motora gerekli gerilim verilerek ağağı yukarı hareketi sağlanıyor. Far içindeki step motorlar arızalı olabilir yada step motorların merceğe hareketi verdiği yuva yerinden çıkmış olabilir.2 puan
-
Aaah ah, başladık gene... En güçsüz motorla neredeyse en iyi performansı ve en düşük tüketimi (tabii güce orantılı) yakalayan da nedense aynı marka. Kompakt sınıfta çift kavramalı şanzımanı yaygınlaştıran ve düzgün bir otomatik şanzıman kullanma şansı tanıyan da aynı marka. Evet önceleri mekatronik arızaları, sonra da sentetik yağ kaynaklı sorunlarla müşterilerini bir hayli üzdüler. Ancak VW olabildiğince mağduriyeti gidermeye çalıştı ve bu nedenle de pek müşteri kaybına uğramadı. Güncelde sınıfındaki benzer şanzımanlardan farklı olmayan arıza oranları ve fakat iyi yönde farklı şanzıman performansı (hızlı geçiş, sarsıntısız geçiş, vites aramama, yakıtı olumsuz etkilememe) ile başarılı kabul edilmeli. Zaten tüm bu süreçte müşterileri de sadakatsizlik yapmadılar ve sizin deyiminizle ama açık ara pazar lideri... Nedeni belli. Avrupa Birliğinin öngördüğü ECE ölçüm metodolojisi ile Amerika'nınki farklı. ABD'de EPA (Environmental Protection Agency) tarafından yürütülüyor, farklı bir protokolleri var.1 Bakın Focus 1.0 EB otomatik için değerler nasıl: ABD Şi 8,4 Şd 5,9 Ort 7,4 L/100km (mpg değerinden çevrilmiştir) 2 Avrupa Şi 7,4 Şd 4,4 Ort 5,5 L/100km 3 Yani sizin tabirinizle sahtekarlık tüm firmalarda var. Bence böyle karalayıcı açıklamalar yaparken daha dikkatli olmak lazım. Kaynakça: 1 https://en.wikipedia.org/wiki/Fuel_economy_in_automobiles 2 3 http://www.ford.de/cs/BlobServer?blobtable=MungoBlobs&blobcol=urldata&blobheadervalue1=attachment%3Bfilename%3D"Ford+Focus+-+Broschüre.pdf"&blobheadervalue2=abinary%3Bcharset%3DUTF-8&blobheadername1=Content-Disposition&blobheadername2=MDT-Type&blobheader=application%2Fpdf&blobwhere=1214518244193&blobkey=id2 puan
-
Dik rampalara her zaman ivmelenmenizi iyi tutarak girin. Genellikle 4e düşürmek hatta virajlıysa 3e düşürmek zorunda kalabilirsiniz. Ama merak etmeyin yokuşlarda geçildiğiniz her aracı inişte ve düzlükte yol tutuşunuz ve göreceli güçlü motorunuzla yakalarsınız. (Bkz: Avuntu nedir?)1 puan
-
bu kadar tatlı şeker yapmasın sonra çok sipariş oldu sanki hepsini bitiremezsen yardım ederim1 puan
-
Arkadaşlar bugün aracın cam temizliği yapıldı. Fotoları yükledim, cam cilası ve kil ile çıktı.1 puan
-
Çok takılmayın. Bu Michelin'e özgü bir durum değil maalesef. 20.000 km'yi geçen hemen her marka ve model lastik asfalt niteliğine de bağlı olmak kaydı ile bu hareketleri çekiyor (bkn. Antalya kaymak asfaltı ve daha 10K olmamış F1 Asymm 2).1 puan
-
... Türkiye'ye yeni dönmüşüm. BMW'de servis delegeliği yapıyorum, ev tutmuşum (Anadolu Yakasında) ve her gün servise binmekten gına gelmiş. Çalar saat çaldığında kalktın, kalktın ... yoksa toplu taşıma ile işe (Firuzköy) yarım günde gidiyorsun. LAN! Bir akşam üzeri serviste otururken karar verdim. "Bana araba lazım!" ...her gün kullanmayacağım tabi ki, ama oldu ki servis'i kaçırdım. Atla arabaya, işe git. Ya da akşam bir yere uzanacak ... sabahtan araba ile git, akşam ortama ak. Hemen ertesi günü bir yoklama çektim. - Bana şirket aracı verir misiniz? ...vermezlermiş, bi s*kt*r*p gidecekmişim. Lan! ...yahu bir çaycıda şirket aracı yok, bir de bende be. hımmm... ne yapmalı? ne yapmalı? ...çözümü 48 saat kadar sonra buldum. - Madem onlar (BMW) bana araba vermiyor, o zaman ben de kendi arabamı (parası ile...) alırım. Hemen o hafta sonu açık pazara gittim, öğle saatlerinde kaparo vermiş ve aracımı bağlamıştım. nihahoho! 1980 model Mercedes 280SEL (resimdeki SE aama rengi tuttuğu için bu görseli kullandım) benim Merso uçak gemisinden hallice, 100km'de 20 litre felan yakıyor ama her şeyi var. Açılan tavan, elektrikli koltuklar (çalışmıyor) deri döşeme (epey yıpranmış) klima (aslan gibi üflüyor...ama sıcak) elektrikli camlar, merkezi kilit. 80 model kuZu'da yok yok yani Aldım arabayı çektim kapıya, tam ana girişin karşısına. Hemen o gün sormuşlar ... - Personel park alanındaki Mercedes kimin? ...hehehe Millet öğle tatilinde falan gelip ben kuZu ile uğraşırken çene çalıyor. Klima klepelerini tamir edince A/C devreye giriyor. Elektrikli koltuk motoru sağlam, sadece spiral bozulmuş. Spiral alınıp koltuğa takılınca ... tataaaa ... o da aslanlar gibi çalışmaya başlıyor. Cam yıkama motoru kireç ile tıkanmış, yanmış... onu değiştiriyorum, bombaaa! Hemen her gün öğle saatlerinde bir - iki kişi Merso'yu mıncıklıyoruz. Hem de bürolardan görülecek bir yerdeyiz. Bir gün, iki gün ... sonra Personel Müdürü odasına çağırdı beni. - Kaan senin Mersedes'i bizim parka sokma, çok itici duruyor. Eywallah dedim, artık Merso kaldırımda (ana girişin tam önünde) park ediyor. Öğle saatlerinde mıncıklanıyor tabi ki ... bir gün açılırken ses yapan kapı gergisini değiştiriyoruz, bir başka gün motor ayarı yapıyoruz. Yani "operayon taciz!" tam gaz sürüyor. Merso'nun merkezi kilidi "Pnomatik" yani hava ile çalışıyor. Arabanın marşına basmadan kapıları birkaç kez açıp kapatırsanız Westinghouse ünitesi içindeki hava bitiyor ve kapılar açılamıyor (ya da kapanmıyor) ...gülmeyin yahu! 80'lerin ileri teknolojisi bu Kapılardaki hava kaçağını tamir ederken (sistemi söküp kurumuş, bozulmuş contanın yerine silikon çekmeniz yeterli) haber geliyor ... Genel Müdür Yardımcısı beni çağırıyormuş. ...hehehe Gittim tabi (istersen gitme) .. kulakları çınlasın Müşerref hanım direk konuya girdi. - Kaan kapıdaki o ceset ne? - Aaa! Kırıldım şimdi, güzelim Merso'ma "ceset" denir mi hiç? (tabi ki kırılmadım) ...gidip geliyorum efendim, ayağımı yerden kesiyor sonuçta. - Oğlum hiç öyle şey olur mu? Neden BMW almadın? ...para s*ç*y*r gibi mi gözüküyorum? (öyle demedim tabi ki) - Bütçem ancak ona yetti efendim. Baktım patron kaşlarını çatmış ... şebeklik yapayım dedim. - Aslında epey konforlu, aybaşında bir de teyp aldım mı.. çiçek (bkn.ehüe modu!) - Git sat bunu, o "şeyi" kapımın önünden kaldır Kaan. - .... ee .. ben işe nasıl? kem-küm ve de gak-guk? - Sana şirket aracı vereceğiz. Tamam mı? - Taam Tatataaaaa ... Operasyon Taciz başarı ile sonuçlandı (bkn. Mission Accomplished) https://eksisozluk.com/mission-accomplished--161932 Sonra ne mi oldu? Ben 318İS'e binerken Merso Göztepe'de bir galericinin kapısına çekildi. Haftasında satıldı ve Kayseri'ye gelin gitti. Bu hikayeden çıkacak ders : Azim ile s*ç*n taşı deler1 puan
-
Abi senin duruma benzer bir durum benim başından geçti.Bende 98 model opel astra vardı.Arabayı iyi diye aldım ama benden önceki sahibi pek bakımlarını düzgün yaptırmayınca bana her gün bir masraf çıkartıyordu. Arabayı aldığım paraya 4 e bir masraf harcadım.Neyse senin gibi bende hergün araba ile uğraşmaya başlayınca bir akşam patronun Abisi akşam eve giderken ben yine kaputu açmışım pırkalıyorum bana -Osman,şu arabayı satda sana başka araba alalım dedi ve ben olur dedim.Ee söz bir kere çıktı geri gelmez o hafta sattım naleti.Sonra doğru Ford bayisine ve kuZu nun anlaşmasını yaptım ve burdayım nasıl?Fakat benim ki tesadüfi oldu.Senin katına çıkamasak da idare eder.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
O da doğru. Diğer arabaların en azından sürücü kapısını boş bırakmak gerek. Videoda da buna uyulmuş netekim Bahsi geçti mi bilmiyorum. Ford'un Avrupada focuslarda opsiyonel olarak verdiği kapı çarpma plastiğini skoda da kodyak ile birlikte sunacak.1 puan
-
bir Türk büyüğünün dediği gibi "Whover thinks about his final, cannot be a hero!"1 puan
-
Ben tam anlayamadım üstadım. Sorun başka birinin kapısını açması mı? yoksa otomatik parkın, yandaki aracın kapısının açıldığını algılayıp algılamadığı mı? Başka birinin küt diye kapı açmasını (en azından şimdilik) engeleyen bir sistem yok.. öte yandan park sistemi zaten sürücünün nezarerinde, tahminim anahtarlık üzerinden (BMW 7 serisindeki gibi) , işletildiği için sürücü kapının açıldığını görüp süreci durdurabilir diye düşünüyorum. --4 dakika sonra eklendi-- o değilde 1:07 ye hasta oldum... küçükken oynadığımız uzaktan kumandalılar gibi... ahaa süper... Erkekler büyüdükçe, sadece oynadıkları oyuncakların fiyatları ve ebatları büyür.1 puan
-
1 puan
-
LPG kullanımı bizim arabalarda şart yoksa insan mustang sürdüm sanıyor. hayırlı olsun @Osman Türkol performans testini en güzel 0-100 değerlerinde belli oluyor, ha birde son hızda. bi gün bende 0-100, 50-90 ve 80-120 hızların lpg li ve benzinli videolarını çekmeyi düşünüyorum daha kısmet olmadı.1 puan
-
C-Max'e ve Connect'e de eklendi SYNC 3 Bu dönemde (Ağustos) üretilen araçlar ile birlikte. Kuga'yı saymazsak malum o artık üretilmiyor! -Makyajlısı çıktı meydana- Dokunmatik ekran kullanıp SYNC 3'e sahip olmayan tek araç Focus kaldı RS'in hatrını kırmayın bari1 puan
-
Şuan 1.5 EB PwS 182'lik test aracı var bende... Ben çok beğendim yahu Şanzıman kuru PWS olmasına rağmen, ATM'deki gibi hoplama zıplama yapmıyor, sanırım kavramada bir modifiye mevcut. Sanki DSG gibi, bayağı iyi geldi. Bunda turbonun olması da etki etmiştir, hızlı hissettirmesi açısından. O nalet İstanbul trafiğinde 10,2 ortalamayla geziyorum, ATM focus'tan çok da farklı değil aslında...1 puan
-
Buyrun http://anasayfa.focusclubtr.com/ford-sync-3-incelemesi-apple-carplay-android-auto/ Biri rezistif (eski) biri kapasitif (yeni)1 puan
-
Avrupa fiyatı ve donanımı açıklanmış. Teknik değerlerin detayı henüz yok (çok yakında çıkar, yeni başlığını hazırlarız) olduğu kadar yazayım. Titanium ve ST-Line arasında 2.400€ fark var. SYNC 3 her ikisinde de mevcut. Elektronik el freni her ikisinde de mevcut. Key-Free sadece Titanium'da mevcut. Her ikiside çift bölgeli otomatik klimalı. Parçalı deri-kumaş koltuklu geliyor Titanium. Titanium ile 17'' geliyor. ST-Line'a geçince ek olarak. Body-kit haricinde tavan rayı geliyor. (TR'de Titanium ile standart geliyor) Led gündüz farı Süet deri karışımı koltuk geliyor. Otomatik park. 18'' jant. Türkiye için donanım değişiklikleri tabii ki olacaktır bu sebeple şimdiden pek takılmamak lazım. Gelelim motora ve fiyat detaylarına. (dizel otomatik değerleri henüz yok malum onun üretimi yıl sonu veya yeni yıl başında olacak -Aralık/Ocak-) Türkiye'de satılan araçtan gidelim; 4x4 1.5 otomatik 33.550€ 4x2 1.5 dizel manuel 29.750€ TÜRKİYE fiyat hesaplamalarını yapınca aralarında 12 bin TL fark olduğunu söylebilirim. F/O ne kadarını yansıtacak? Bilemiyorum tabii ki. Tiguan fiyatına yaklaştırması yüksek olasıdır bir sebebi şu; benzinli Kuga bizde biraz ucuza satılıyor, direkt dizel fiyatı TR'ye uygulanırsa eğer Titanium Kuga 98.000 TL oluyor. Bugün 105 bin TL ise Titanium 1.5 otomatik aynı şartlar altında dizel manuel T. 93 bin TL olması gerekir. Icon kadjar 1.5 dci 94.500 TL Trendline Tiguan 1.6 tdi 100.200 TL Bu fiyat ile ciddi rekabetçi olur. 1.5 TDCI 2x4 120 PS (3500 rpm) 270 NM (1750-2000 rpm) 6 ileri manuel Son hız 173 km/h 0-100: 12.7 sn Tüketim: 4.8 - 4.2 - 4.4 LT 1.5 EcoBoost 4x4 182 PS (6000 rpm) 240 NM (1600-5000 rpm) 6 ileri otomatik Son hız 200 km/h 0-100: 10.1 sn Tüketim: 9.3 - 6.2 - 7.4 LT Ağırlık ve ara hızlanma değerleri mevcut değil.1 puan
-
2.0 150PS dizel Kuga kullandım bir hafta, o bile zor kalkıyor yerinden, 1.5 dizel için performans beklentisi içinde olmayın.1 puan
-
Ve gelmeye başladılar. Bugün GALAXY gelmiş aaaa bir baktım ki SYNC 3 var Otosan istemeden güzellik yapmış oldu Bunlar önceki üretimlerde SYNC 2 ile geliyordu. Geç getirerek özellik sınıf atlamış oldu. Kontrol ettim, MAYIS (gününü bilmiyorum) üretimli Mondeo'lar da da SYNC 3 olacak. (Avrupa öyle en azından bizim için aksaklık olmaz.) Yarın videosunu çekeceğim, çok beğendim.1 puan
-
Abi 308 de olduğundan çok daha performanslı bir his var,örneklemek gerekirse tucson ve mondeonun 0-100 leri kağıt üzerinde aynı ama tucsonda çok daha performanslı bir hissiyat var. Kağıt üzerinde focusla 308 arasında çok büyük fark olmamasına rağmen 308 çok daha performanslı hissettiriyor(PS 120 Focusu çok defa kullandım)ayrıca araç direksiyona müthiş yanıt veriyor ben hayran kaldım,küçük simidin ele oturma hisside çok iyi Süspansiyon ise bir diğer şaşırtıcı nokta C segment araçların belkide hepsinden daha sessiz ve konforlu,yumuşak ise yol tutuşu kötü muhabbetide kesinlikle yok.Tabi Golf,Focus,308 arka süspansiyonları belli,308 in arka koltukları çokta iyi değildir diye düşünüyorum ama oturmadım Sonuç olarak çok güzel bir güzergahta aracı test ettim ve araç beni çok şaşırttı,sürüş keyfi açısından tam F/P olmuş Abi kusura bakma yazdıklarım çok derli toplu olmadı,malum 2 gündür haberleri geri viteste izlemek,az önce olan patlama derken,bu ülkede sevdiğim hemen herşeyden soğumuşken sanırım araçlardan soğumam da yakındır,Allah pisi pisine gidenlerin yakınlarına sabır versin1 puan
-
2014 Yılının Otomobili Seçilen 308'i test ettim. Buyrunuz... Öncelikle Peugeot'un Levent'deki bayiisi EFE Otomotiv'e, Satış Danışmanı Banu Hanım'a ve Müşteri İliş. Sorm. Mine Hanım'a teşekkürlerimi iletiyorum, çok ilgilendiler sağolsunlar yazdığım içeriği buraya da aktarıyorum; DİZEL OTOMATİK İÇİN: 5K ve SW olarak sunulan 308 şıklık ve kaliteyi bir arada sunuyor. PSA’nın yeni EMP2 platformunu kullanan 308, uzunluk olarak daha kısa fakat bagaj alanı daha büyük :yeah:> Bu yeni yapı ile 140 kg'a (donanıma bağlı) kadar hafiflik elde edilmiş.Bunun sonucunda daha fazla performans ve daha az yakıt tüketimi elde edilmiş. Ülkemizde giriş modeli 1.200cc benzinli ve 82 beygir'e sahip bir diğer benzinli modelinde ise turbo besleme mevcut bu da 1.600cc 156 beygir'e sahip. Ortalama 5.0-5.8 lt tüketiyor. Dizelde ise 92 ve 115 beygir olmak üzere 2 seçenek mevcut. Ortalama 3.7-3.8 lt tüketiyor. Şuan sadece manuel olarak satışa çıktı motorlar, ilerleyen aylarda otomatik versiyonları da eklenecek. Fiyat konusunda ise şuan lansman olduğu için özel bir kampanya yok, fakat bayii kar oranını sıfırlayarak (söylenen)indirim yapıyor, aktarıyorum; (ŞİMDİ almak isteyenler için bunlar ilerde ne olur bilinmez.) Baz model 1.2vti 48.750 tl Baz model 1.6 hdi 92 ps 57,500 tl Orta model 1.6 hdi 92 ps 60,950 tl Orta model 1.6 hdi 115 ps 63,000 tl Üst model 1.6 hdi 115 ps 67,900 tl Üst model 1.6 turbo 156 ps 64,000 tl Bence fiyatlar bu ortama göre çok iyi Biraz daha donanımdan bahsetmek istiyorum sonuçta araba yeni ve tanımak lazım; (Çok yoğun opsiyon listesi var hepsi tek kalem) Başlıca dikkat çeken standart donanımları; Esp,Perde Hava Yastıkları,C.C.,Bluetooth,Led gündüz farları Üst donanıma eklenebilen opsiyonlar; Kör nokta uyarı s.,Çarpışma riski uyarı s.,Acil durum otomatik frenleme s.,Deri döşeme,Masajlı Ön koltuklar,Elektrikli Sürücü Koltuğu,Isıtmalı Ön koltuklar, Dinamik Hız Sabitleme ve LCD ekran(gösterge arası) ,Anahtarsız Giriş ve Çalıştırma,220V güç çıkışı, Navigasyon,Geri görüş kamerası,Panaromik cam tavan ve elektrikli perdesi,18'' alaşım jantlar. İç döşeme rengi (açık-koyu) ise tamamen şansınıza ne gelirse bir standart'ı yok. (DERİ hariç) Gelelim Sürüşüne Araç son dönemdeki klasik özelliklere sahip ama alışma evresi yok denilecek kadar az. Pedallar yumuşak, direksiyon yumuşaktan hallice ve maalesef hissiz ama kullanması keyifli. Vites geçişleri güzel çok kemikli değil ama.Aracın ses seviyesi normal, sesli değil.Rüzgar sesi 120'den sonra biraz başlıyor, devamını ve yüksek hızda motor sesine birşey diyemiyorum. Genel olarak motor seside mevcut ama rahatsız etmiyor. Yol tutuşuna çok birşey demek istemiyorum çünkü uzun ve detaylı sürüş olmadı ama küçük hamlede esp devreye girdi video'da göreceksiniz yer de ıslak sayılır unutmayalım. Özellikle darbe emişlerinde çok memnun kalamadım bana C4'ü hatırlattı, arkalar sesli çalışıyor yine kasis geçişlerinde arkası kopuyor. Düz gidişi ve frenleri de güzel. Malzeme - İşçilik - Kullanım - Özet Malzemeleri gayet iyi, işçilikte sorun göremedim fakat bazı yerler daha iyi olabilir, ama çok önemsiz şeyler. Ergonomi olarak tek sorun koltuk ayar kolunun çok geride kalmış diyebilirim. Kapı kapama tokluğu almanlar gibi değil ama atasına göre çok çok iyi. Genel anlamda araç olması gerektiği gibi olmuş, eskisine göre çok rahat sınıf atlamış diyebilirim. Fakat bana göre hiç bir konuda benchmark olamamış; ciddi rakipleri olan Golf,Focus ve Astra'nın üzerinde bir otomobil değil. Fiyatına göre iyi araba Videolarla Peugeot 308 Bu video sürüş izlenimini içerir Bu video multi-media özelliklerini içerir Fotoğraflarla Peugeot 308 Dış Mekan Tasarım olarak bazı güçlü rakipleri ile benzer çizgiler görmekteyim, genel olarak çekici tarzı var; fakat kimlik konusunda emin değilim henüz. Şimdi Dışardan Detaylara İnelim Meşhur LED'ler Aslan'ım Kromaj sadece üst donanım ile gelmekte Ayna altı aydınlatma da led kullanılmış Aero dinami düzenlemeleri Yine aracın dışında led'e rastlıyoruz. Orta donanım dış görünüş Bu donanımda ise kol dayama olması ford'un örnek alması gerektiğini gösterir nitelikte.Basit de olsa konulmalı. Foto bulanık ama eklemek istedim önünü merak eden olacaktır. Alt Donanım dış görünüş Ne kadar alt donanımda olsa kapı kolları,aynaları ve jant hariç ucuz görünüm yok. Test Aracı Bu renk çok yakışmış.. İç Mekan Konsol üstü tamamen yumuşak malzemeye sahip, kaliteli Canlı panel. Direksiyon maalesef ufak - NOT: Uygun oturma pozisyonu ile göstergeler çok rahat okunur durumda - Buradaki top hızlı hareket için çok iyi. Keşke bazı kontrol elemanları burada da yer alsaydı. Malzemelerde sıkıntı gözükmüyor, gayet iyi. Detaylarda boş verilmiş bir durum yok. Konsol altı ve kol dayama altları bu sınıfın vazgeçilmezi sert plastik. Kapı üstleri ön tarafta yumuşak kaplanmış ama göğüs gibi değil bir tabaka düşünün.Arka kısımlarda ise bu durum sadece üst donanım için geçerli diğer modellerde sert plastik ile karşılaşıyoruz. Torpido'yu çekmeyi unuttum fakat golf gibi değil normal plastik kaplı normal görünümlü. Kromajlar kaliteli gözüküyor - Mat görünüm kalite algısını yükseltiyor - Unutmadan Kumandası bu şekilde - Anahtarsız giriş ile - Baz donanım gösteleri - küçük ekran- Baz donanım iç mekan Kumandalar daha iyi olabilir mesela bu tür bazı detaylarda güçlü rakiplerinden biraz gerideler ama corolla gibi japondan çok iyi < < < ) İçerde esp off ve donanıma bağlı olarak start-stop off düğmeleri var Direksiyon iç-üstü sert plastik ile kaplı derinlerde deri kaplama var Burada bardaklık görüyorsunuz ama iyi bakın birazdan göremeyeceksiniz Çünkü katlandı içine Bakın altında ne var Kol dayama çok geniş değil Diz mesafesi sınıf ortalamalarında hiçbir sığmama sorunu yok.Diz,baş,ön, arka... Çok garip yerde bulunan arka aydınlatma Arka kol dayama Üst donanım'a opsiyonel 220v Güzel detay Bagajda yalıtım malzemesi kullanılmış. Güzel. Bagaj oldukça geniş Buradaki ip elastik yapılmış, üst bölmeye eşya koymayı severiz bu haliyle aç kapa yaparak ağırlıkdan dolayı ip'in özellik yitirmesi bence olası.Daha sonra sarkma yapabilir.Ne gerek vardı buna anlamadım.. İçerde led yerine normal ampül görüyoruz, bagaj ve ayak aydınlatmalarında İleri-geri hareketli kol dayama Üst donanım koltuğu Orta donanım koltuğu Üst olmayan donanımda arka kapı Prizsiz kol dayama arkası BONUS TEST ARACI İÇİ - yukarda dediğim gibi iç döşeme rengi şansınıza ama genelde renk'e zıt geliyormuş. Cam tavanı Kontrol Mekanizması FocusClubTr.com Sundu! Devamında Görüşmek Üzere... Teşekkürler1 puan
-
1 puan
-
2011'den beri iki farklı araçta uzun süre tsi+dsg kullandım. 2008 Jetta hala bende, hem de 170 hp twincharger, yani en riskli grup, 5 yılda eklediğim yağ toplam 1 litre ancadır. Diğeri 122'lik Octavia idi, 70.000 km'ye yakın sattık, bu süre boyunca bir kere bile yağ eklenmedi. Yağ yakma olayı Polo GTI'larda ekseriyetle ortaya çıktı, bunda da aracın hedef kitlesinin kullanım tarzının ciddi etkili olduğunu düşünüyorum. DSG problemi iki araçta da çıktı, ancak bu beni VW'den soğutmadı açıkçası, çünkü halen rakibi olacak bir kombinasyon yok. Ford benim arabadaki 180'lik Ecoboost motorla birlikte Powershift getirseydi Focus'ta? Ama Yeni Mondeo'da bile Nuh nebiden kalma türbinli şanzımanla satıyorlar Ecoboost'u.1 puan
-
Simdi hedef sapıtıyorum. Dikkatli bakın. Abicim nedir o Pegout'un direksiyonu. Birde satarken öyle boyle diyorlar. [emoji23]1 puan
-
Arkadaşımın CC sini bir süre kullanmak zorunda kalmış ve epeyce bir garipsemiştim. Direksiyon tüy gibi hafif, dönüyor ama sanki lastik dönmüyormuş gibi hissettim, hatta ilk kullandığımda direksiyonda boşluk mu var acaba bile düşünmüştüm. Aynı arkadaşım benim focusu kullandığında yerin dibine sokmuş hiç beğenmemişti. "Bu ne odun gibi direksiyon" "Şahin mi kullanıyoruz" gibi tepkiler vermişti. Sanırım direksiyon hissiyatı alışkanlıklara bağlı ve fazlaca göreceli.1 puan
-
kapılardaki trim seslerinin çok büyük oranı bu sekmandan kaynaklanıyor 3-5 yıl sonra yuvarlak geniş bölgedeki yumuşak lastik tamamen eziliyor ve plastikle sac arasında sessizleştirme yapamıyor, bazende fabrikasyon ezik denk geliyor ses yapıyor. bu sekmanı kim en kalitelisinden kullanırsa ömrü uzun oluyor.sessizlik daha iyi oluyor1 puan
-
Sonunda ilham oldunuz bana bir makale çıkar burdan1 puan
-
I-ıh, sonradan VW alıp rahatsız olan görmedim (hesapta olmayan arızalar hariç).1 puan
-
Uzun uzun cevap yazan arkadaşlara ilgi ve bilgileri için teşekkürler. Her iki aracıda yeterince tanıyan biri olaraak ben kısa yazacağım: Enes Bey, geçmiş olsun, tez zamanda Focus'u satıp Golf'e geri dönün. Bir daha da böyle hataya düşmeyin...1 puan
-
Ford yazılımda akıllılık etmiş. C-MAX ve Kuga'da bombeli tasarım vardı alt kısma dokunulmuyordu. Şimdi menü seçimlerinin tamamını alta taşıyıp butonu büyütmüş, böylelikle o kısma basamama sorunu ortadan kalkmış. Nice1 puan
-
Daha önce bu başlıkta yazışmıştık ve ben Peugeot'nun yeni nesil araçları ile ve özellikle 308 ile orta sınıfta rekabetçi olabileceğine inandığımı yazmıştım. http://www.focusclubtr.com/topic/4974-peugeotdan-değişik-bir-soluk-yenilenmiş-308/?page=1 Genelde Fransız araçlarına antipatinin farkındayım, belki bu duygu zaman zaman haklı gerekçelere de dayanıyor olabilir. Ben yine de Fransızların son yıllarda önemli ilerlemeler kaydettiklerine inanıyorum ve olabildiğince ön yargısız yaklaşmaya çalışıyorum. Bütün bunları niye yazdım? Çünkü geçen hafta sonu medikal direktör olarak görev aldığım Boğaziçi Rallisinde bana görev aracı olarak bir Peugeot 308 tahsis ettiler. Kırmızı, eHDi 1.6L 120 PS, EAT 6 ileri şanzımanlı, Allure donanım paketli ve ek olarak cam tavan ve Sport Pack bulunan ve sanırım satın alma maliyeti 90Bin TL dolaylarında olan bir araç. Üç gün boyunca tanıyıp değerlendirecek kadar kullandım ve sonucu baştan yazayım: Çok da başarılı buldum... Dış tasarımın zevk meselesi olduğu tartışılmaz, ama eski konuda da yazdığım gibi Peugeot tuhaf çizgilerinden vazgeçerek genelde hoşa gidecek, dengeli, uyumlu, gözü yormayan, tanıdık görünen bir tasarım dili kullanmış. Güncel pek çok araçtan esintiler bulmak mümkün olsa da özgünlüğü yine de çok etkilenmemiş. Tasarım aynı zamanda işlevselliği de dikkate almış, çevre görüşü rahat, pencereler yeterince geniş ve iç mekan ferah, bagaj da yeterli. Belki arka koltuk mesafesi biraz eleştirilebilir, ama Golf'ten dar olsa da Focus'tan farklı değil. İşçilik düzgün, tüm açılır kapanır kaporta parçaları tok bir sesle, güven verir şekilde ve sağlamlık hissi uyandırarak yapıyorlar bu işlevlerini. İç mekan açık renk döşeme ve sade orta konsol sayesinde çok ferah. Oturma pozisyonu iyi, koltuklar önde mükemmel, arkada da yeterli. Malzeme kalitesi de başarılı, rahatsız edici hiç bir unsura rastlamadım. Kokpit tasarımı da eleştiri alsa bile özgün ve farklı, bu nedenle birkaç kelime yazmaya değer. Direksiyon küçük, kalın, altı düz ve ele iyi oturuyor. Ben bayıldım. Üzerinde ses sisteminin kumandaları var, kolay kullanılabiliyor, yalnızca çevirmeli gömük düğmeler biraz alışma gerektirir görünüyor. Gösterge paneli yukarıda konuşlanmış, seviye olarak görmeyi kolaylaştırsa da belli konumlanmalarda direksiyon simidi gösterge panelini kısmen perdeleyebiliyor, nitekim bende de öyle oldu, fotoğrafta da görülebilir. Bununla yaşanır mı? Bence evet... Devir saatinin tersten yükselmesi güzel olmuş. Vites kulakçıkları direksiyon simidine değil de sütuna sabitlenmiş, ki bu bence çok doğru ve gerekli bir şey. Normalde kulakçıklardan kullanırken direksiyon turu bir uçtan bir uca 1-1.5 tur değilse kulakçıkların beraber dönmesinin hiç anlamı yok, çünkü eliniz sürekli yer değiştiriyor ve vites değiştirmek için neredeydi diye aramaya başlıyorsunuz, halbuki sabit olunca yeri belli. Bol virajlı yollarda sürekli kulakçıklardan kullandım ve işlevsellik mükemmeldi, şanzıman da öyle ama o sonra. Orta konsolda hemen her şey büyük ekrandan kontrol ediliyor, navigasyon dışında menü düzeni akıcı, kolay kullanılabilir ve anlaşılabilir planlanmış, zorluk çekmedim. Ben her şeye rağmen bu kadar çok veri içeren büyük ekranların sürüş esnasında kullanımının düğmelere göre daha dikkat dağıtıcı olduğunu iddia edenlerdenim. Orta konsolda ekran dışında dikkat çeken bir ses düzey düğmesi var. Ayrıca araç çalıştırma ve otomatik el freni düğmeleri var. Sport Pack olunca buna bir de basmalı "Sport" konum düğmesi ekleniyor. Daha önce de yazdığım gibi araçta pozisyonu ayarladıktan sonra çevre görüşü, aynalar dahil, çok rahat ve sürüş konumu başarılı. Bundan inip Focus'a binince ilk anda tabuta girmiş gibi oldum ve hayret ettim. Donanımda geri görüş kamerası da olunca park sorunu da olmuyor. Akıllı asistan sistemleri olarak bir tek kör nokta uyarı sistemini fark ettim, başka ne vardı bilemiyorum. Kullanılan motor 1.6L 120 PS 8 süpablı pek öne çıkan özelliği olmayan ve dikkat çekmeyen bir motor. Ancak çalışması sessiz, devirlenmesi ve ivmelenmesi çok başarılı, hem düşük hem yüksek devirde canlı ve tüketim olarak da üzmeyen bir motor, yani Focus'un yeni dizelinden pek geri kalacağını düşünmüyorum. Genel olarak aracın ses izolasyonu da başarılı, motor ve yol sesi düşük, rüzgar da kabul edilebilir düzeyde. Motor EAT 6 ileri otomatik şanzımanla çok uyumlu çalışıyor. Şanzıman ise çok başarılı, bekletmeden, sarsmadan vites geçişlerini tam olması gerektiği gibi yapıyor ve akıcı sürüşe izin veriyor. Hele kulakçıklardan manüel olarak kullanılırsa keyfi bir başka oluyor, geçişler son derece hızlı ve dinamik kullanımda hiç üzmüyor. Araç kullanılan yeni modüler teknoloji ile 12XX kg civarında olunca bu motor/şanzıman bileşimi ile dinamik ve rahat bir sürüşe izin veriyor ve pek güç eksikliği hissedilmiyor. Gelelim Sport Pack'e, baştan yazayım müthiş eğlenceli, daha çok bir Playstation oyunu gibi. Devreye alındığı zaman, motor gaz pedalı tepkimesi artıyor, vites karakteri değişiyor, daha yüksek devirde değiştirip, gaz kesildiğinde kompresyonda tutuyor, gösterge paneli kızarıyor ve ortadaki ekranda motor gücü, turbo basıncı ve tork değer hem sayısal hem grafik olarak görülebiliyor, dilerseniz dört yönde G değerini de verebiliyor. Direksiyon da sertleşiyor ve tepkisi artıyor. Ama en ilginci motor yapay bir ses üretiyor ve bu çok başarılı, adeta üst düzey bir spor araba kullanıyormuşsunuz hissi veriyor ve çok ama çok keyifli. Kısacası o sevimli dizel aile arabası adeta bir GT araca dönüşüyor. Yapay mı? Evet. İnandırıcı ve etkileyici mi? Kesinlikle. Kısıtlı zamanda amatörce bir video ile yansıtmaya çalıştım, sonuna doğru sesi açarsanız ne demek istediğimi daha kolay anlarsınız. Gelelim süspansiyona, konfordan ödün vermeyen sertlikte. Üzerinde 225/40-18 lastikler vardı. Küçük engebelerde haliyle dar yanağın etkisi fark ediliyor, ama genel anlamda kullanımda konforlu ve sarsmıyor. Hızlı sürüşte de hemen hiç yatmayan karoseri, iyi ayarlanabilen direksiyon ve geniş lastiklerle çok güzel ve hızlı viraj dönüşlerine izin veriyor, genel karakter olarak da arkası hafif bir his veriyor, küçük kopmaları da ESP kolaylıkla toparlıyor. Ben çok keyif aldım ve genelde Focus'un o neredeyse nörotik denebilecek direksiyon tepkilerine göre daha dengeli ve kolay sürülebilir buldum. Frenlerde de eleştirecek bir durum yok, kolay ve iyi dozlanan frenler sert frenlemelerde de kendini bırakmıyor ve ABS'ye ihityaç duymadan etkili yavaşlama sağlıyor, lastiklerin etkisi burada da olumlu. Görev bitip Focus'uma döndüğümde açıkcası motor gücü dışında bana cazip gelen bir yanı olmadığını fark ettim. Biraz buruk bir veda ve yeniden buluşma oldu. Birkaç görselle de süsleyelim...1 puan
-
... eleman aynı zamanda yolun çaprazındaki köhne otelin de sahibi. 70'li yılların sonunda s*k*r*m havasına girip nesi var nesi yok satmış, savmış ve Bangkok'a taşınmış. Önceleri bizzat o duruyormuş ocağın başında, ama sonradan yetiştirdiği thai'li personeline işi devretmiş. mekan aslında leş gibi, üst kat resmen döküldüğü için hizmete kapatılmış. Ahşap zemin ve duvarlar aşırı nem nedeni ile renk değiştirmiş ama ne gam? Dışarıdaki masalara kurulup geç sabah kahvaltısı (aslında öğle yemeği) götürmeyi, ya da akşam üzeri kendime bir guiness söyleyip muhabbet koymayı seviyorum. Mekan aynı zamanda bin tarakta bez dokumuş ve iki nefes almak için bangkok'a gelmiş tayfanın durak yeri. Burada Endonezyanın teneke madenlerinden gelen mühendisler ile de karşılaşabilirsiniz, tatile geldiği için koca sakalını yeni kesmiş ve hala kulağından Afganistan tozu dökülen paralı askerlerle de. Ön kolunun iç tarafında Air America dövmesi taşıyan moruk ile ... hadi ona Johnny diyelim Old Dutch'ta tanışıyorum. Dövmesini görüp sorunca bana sırıtıyor. https://en.wikipedia.org/wiki/Air_America_(airline) - hala hatırlayan var mı Air America'yı? ...onur duydum ... diyor. tabi ki hatırlıyorum / biliyorum A.A'yı ... bilmemek mümkün mü? Laos ve Kamboçya'da hala afyon yetiştirilip dünyanın Eroin ihtiyacının önemli kısmı bu bölgeden sağlanıyorsa bu ticaretin bir sorumlusu da A.A. Tamam dağ kabilelerine silah veren, onları eğiten ve onların Afyonunu pazarlama işini başlatan CIA ama o afyonu dünyaya taşıyan ve karşılığında silah getiren de A.A ... onları nasıl unuturum? Johnny epey hareketli geçen -çalışma- süresinin sonuna geldiğinde emekli olmuş ve Güney Doğu Asya'ya geri dönüp evlenmiş, yerleşmiş. En büyük kızının okul (üniversite) işleri varmış, o nedenle gelmiş Bangkok'a ... işim bitince köyüme döneceğim, şehir yaşamı bana göre değil ... diyor. Gidip birer Ale kapıp (bir çeşit bira ... herkesin ağız tadına göre değil ama ben severim) şişeyi masanın kenarında açarak ona ikram ediyorum. Dutch personeli öyle yapmamdan nefret ediyor ama biraz old school takılmanın kime ne zararı var ki? - ya sen diyor? sen ne yapacaksın? - emekli olmayı düşünmüyorum, belki bir büro işi bulup çalışırım -sıkılmayacak mısın? ...düşünüyorum. -büyük ihtimal ile sıkılırım ama ne fark ederki? artık göçebe hayatını bırakacağım... Sırıtıp parmağı ile havada küçük bir daire çiziyor. - bizler telefon numarasını çeviren, tüplü televizyon seyreden, emniyet kemeri takmadan araba kullanan nesiliz. Yerleşik düzene geçip dijital çocuklar ile birlikte yaşamayı becerebilecek misin? -bu soruya deneyip ne olduğunu görmeden cevap vermek zor. boşalan Ale şişesini gösterip mırıldanıyor. - bir sonraki tur benden, içersin öyle değil mi? ...kafam onun sorduğu soru ile dolu, başımı sallıyorum. Adam durduk yerde içime kurt düşürdü be! ...yerleşik düzene geçmeyi becerebilecek miyim harbiden? Bu gün o sorunun cevabını biliyor olsam da ihtiyar Johnny ile konuştuğumda ne biçim endişe yapmıştım, hala aklıma geldiğinde midem kasılıyor dersem bilmem inanır mısınız?1 puan
-
...millet soruyor.. - Bu yaz ne yapacaksınız? - Memlekete gidicem ... diye cevap veriyorum fazla detaya girmeden. - Yayla'ya falan mı çıkacaksınız? - Hee ... diyip geçiyorum. Duygu'nun pasaportu alıyorum, şimdilerde de geçerli olan randevu sistemi yeni başlamış. Elçilikten onun için bir randevu alıp zamanı geldiğinde - bana takılsana, bişi yapıcaz ... diyorum, detay'a girmeden. Hatun beni biliyor, napicaz? nedicez? falan diye kasmıyor. İstinye'ye çufçuflayıp kapının karşısında bir yere arabayı park ediyorum. - işte randevu kağıdın, bu da dosyan ... içeri gir, dosyanı vize servisine ver. biraz bekletip seni mülakata çağıracaklar. Türkçe konuşmak istediğini belirt, gerekli evraklar dosyanda var zaten. Fazla bir şey sormazlar, sorarlarsa da tatil için vize istiyorum dersin. - vize'mi alacağım? - evet - bilemediğim bir şey sorarlarsa sana telefon açayım mı? - açamazsın, elçilik duvarının az dışından itibaren Jammer alanı var. Telefonun çalışmayacaktır, illa konuşmamız gerekirse vize görevlisinden rica et beni karasal hat üzerinden arasın. - peki Elçiliğin kapısının karşısındaki café'ye geçip oturuyorum ... bir saat kadar sonra Duygu elinde kargo makbuzu ile kapıda beliriyor. - pasaportu iade etmediler - evet ... kargo ile eve yolluyorlar - vize alıp almadığımı da söylemediler - aldın - nereden biliyorsun? - almamış olsan bana aldım mı diye sormazdın - bilirdim yani - evet - ....peki Pasaport bir hafta kadar sonra geliyor, vize'yi kontrol ediyorum ... cimri p*z*v*nk bir yıllık vermiş. Neyse diyorum, işimizi görür ... sonra uzatırız. On gün kadar sonra sabah kalkıyoruz ... kahvaltıdan sonra taksi ile Kadıköy'e giderken ufaktan mızmızlanıyor. - eminmisin? - ...hıı Duygu'nun söylenmesinin nedeni ayağımızın dibine koyduğum omuz çantası kaynaklı. Ufak çantanın içinde fotoğraf makinesi, birer t-sihrt, çorap, don ve diş fırçaları var ... pasaportlar cebimizde ... hepsi bu. Başka eşyamız yok, bavulumuz yok, kabin içi el bagajımız bile yok. - çantanızı siz mi hazırladınız? - bavulunuzu bir yerde bırakıp göz temasını yitirdiniz mi? ...bu soruları omuz çantasını göstererek cevaplıyorum. - başka eşyamız yok, hepsi bu işte. - bavulunuz yok mu? - yok - ...peki THY'nin comfort koltuklarına kurulup uzun uçuş için hazırlanıyoruz. Ayakkabılar fora, omuz çantası koltuğun altında, kulaklıklar hazır konumda ... 10 kusür saat o koltuklar evimiz olacak. LaX'ta uçaktan ilk inenlerdeniz ... hemen gümrük'e geçiyoruz, bavul yok ... bagaj bekleme yok. Kasmadan gümrük ve göçmenlikten geçip kontrol noktasındaki dijital kameraya poz veriyoruz. - hadi otobüse - O.K Otobüs bizi Terminal 21'e atıyor ... Avis'e dalıyoruz. Bankonun arkasındaki tiplere bakıyorum, hangisi işimi görür? Hangisine yazmam lazım? ... Duygu'ya başımla bekleme bölümünü işaret ediyorum. - Sen uza abi ... Duygu olayı biliyor ve bozuntuya vermeden uzuyor. Mid-Class Sedan book etmişim ve beleş upgrade peşindeyim. Banko elemanlarının bu yetkisi var, biliyorum ve hayvani cazibemi kullanarak upgrade yaptırmayı planlıyorum. ..orta bankodaki hafif chubby filipinli abla'ya yanaşıyorum. Voucher'i gösterip işlemi başlatıyorum, Ford'dan dolayı ek indirimim de var ... onu falan yaptırırken "meslektaş" muhabbeti koyup ufaktan cilveleşiyorum. Çok geçmeden elimdeki anahtarları Duygu'ya sallıyorum. Aslında bir Opel Omega olan Cadillac Seville artık bizim. Hyundai veya benzeri olarak belirtilen mid-class'tan full-size sedan'a yaptığımız bedelsiz geçişin verdiği moral ile arabaya atlıyoruz. L.A'da iki gün kalacağız, en azından plan bu ... daha doğrusu bu elimizdeki tek plan. Türkiye'ye Miami'den döneceğiz ve Seville'yi orada bırakacağım ... yani yolculuğumuz batı kıyısında, L.A'de başlıyor ve doğu kıyısında Miami'de bitecek ... arada ne yapacağız? O belli değil ... zaten işin zevkli kısmı da bu. Vadi'de yer ayırttığım Best Western'e gidip bir duş atıyor, saat farkı ve jet lag'ı atmak için azıcık kestiriyor ... ondan sonra da en yakın J.C.Penny'e gidiyoruz. - bizi üç gün idare edecek kadar şeyler kap, ama bavul alma ... eşyaları arabaya poşet ile koyarız. - O.K ...aynen öyle yapıyoruz. Sonra L.A gezimiz başlıyor. Venice Beach, Rodeo Drive, Film Stüdyoları falan derken iki gün boyu neredeyse hiç durmadan geziyoruz. - Las Vegas'a gidelim mi? Bulvar'da yemek yediğimiz Meksika lokantasında taco grande'ye dalarken soruyorum ... uyar diyor Duygu. Sabah kalkıp doğu'ya doğru yola koyuluyoruz. L.A'nin içinde trafik kötü, ne de olsa Rush Hour denen sabah işe gidiş geyiği orada da var ama banliyö hattını aştığımızda taaaaaaaaa Hoover Barajına kadar yol mis gibi akıyor. - Harita'da Moapa'yı bulsana, ne kadar yolumuz kalmış - o ne? - kızılderili bölgesi ... sarı renkte yazacak - nasıl yazılıyor - mo-a-pa ...yada öyle bir şeydi sanırım - taam Moapa Las Vegas yolu üzerinde reservoir denen eski bir sürgün alanı. Beyaz adam kızılderilileri yeninde onları ölsünler diye çöle sürmüş, orada ikamet etmek zorunda bırakmış. 1970'li yılların sonunda Kızılderililer dava açmış ve reservoirlerin mülkiyetini almış, bu da yetmemiş Amerikan hükümetini bu bölgelerin -yarı bağımsız- olması konusunda da ikna etmiş. Özellikle güney'de hemen her kızılderili bölgesinde ya bir kumarhane vardır (hükümet karışamaz) ya da bir fabrika satış mağazası/seri sonu satış merkezi (bir çoğunda ikisi birden) Moapa'da bunlardan birisi ... hem kumarhanesi var, hem de AVM'si ... işin güzel yanı kızılderili bölgesinde vergi yok. ...yani alış veriş yaparken VAT (Amerikalıların KDV'si) ödenmiyor... İki tane öküz kadar Samsonite alıyoruz ve Duygu mağazadan mağazaya akıyor - Taam, bu kadar yeter ... dediğinde bakıyorum kız kardeşinin henüz planlamaya başladığı çocuğun ilk okul son sınıf'ta giyeceği Hilfiger mont'u bile almış. ...kasmıyorum, eywallah diyorum. Alış veriş tribine girmiş hatun ile kasanın arasına giren erkek ya akılsızdır, ya da Kara Murat'ın soyundan gelen bir korkusuz. ...ikisi de olmadığım için gidip bir bavul daha alıyorum. Seville'nin bagajı büyük, üç XXL Samsonite'yi gayet rahat sığdırıyoruz.. - Tamam mı? - Taam - Huzura erdin mi? - Alış veriş adına evet, ama fena halde kumarım geldi - Günah şehri bir kaç saat uzakta, sık dişini kızım - Eywallah ...devam edecek...1 puan
-
Nevada'nın göbeğinden New Orleans'a menzil yaklaşık 2,000 mil, ben var ya ben uçana beş, kaçana on çakarım deseniz yapacağınız en fazla günde 1,000 mil, o da hız limiti nedeni ile -nah- mümkün... . ... üstelik arada Houston'a uğramak var kafamda. Bunalım Hakan (Buno) Houston'da ikamet ediyor, en azından adamı göreyim istiyorum, yani iki günde ~2,500mil yapacağım. Sonrasında Mardi Gras başlıyor... offf yaaa ... kasar be. Yazık yahu bana! Oysa ben bu yolculuğu 4 - 5 günde ... salına salına yapmayı planlıyordum. Gazlamak da mümkün değil, hız sınırı genelde 45, kimi yerler de ise 35 ... 55'e çıktığı sadece bir kaç nokta var. Yani kaba hesapla 72km/h ile günde 1,000 kilometre yapmaya kalksam bu 13 - 14 saat kesintisiz hem de üç gün üst üste direksiyon başında kalacağım demektir. ... mola yemek vs. eklerseniz uyumak için ayıracağım saatler dışında gelecek 72 saatte Cadillac ile -samimi- olacağız ... olayın en kaba ama aynı zamanda en açık ve gerçekçi tarifi bu. ...kısacası s*çt*k Yapacak bir şey yok, emir demiri keser (kesti de...) tırmandım Seville'nin direksiyonuna, Duygu açtı harita kitabını ... arada bana komut veriyor. - I101'den çıkacaksın, 65. çıkışı kaçırma, !61'e gireceğiz ... sonra 500 mil dümdüz 61'i takip edeceğiz. - Sir , Yes Sir! Arada gazlayayım diyorum ama polisler işi abartmış (ben görmeyeli) ... Bilboard'a ilan vermişler. - Reduce your speed or we will (kabaca ... ayağını gazdan çek, yoksa biz çektiririz!) ...bunu okuyup gazlamak mümkün mü? (Yusuf Mode=ON) O üç gün hakkında söylenecek fazla bir şey yok aslında. Araba kullandım,kullandım,kullandım,kullandım ... yemek yedim, benzin aldım, araba kullandım,kullandım,kullandım, yemek yedim, helaya gittim, benzin aldım ... Duygu eğleniyor. Arada uyuyor, cep telefonunda oyun oynuyor .. arada bana haber veriyor. - İstanbul'da o biçim kar yağıyormuş ...bizim klima açık, güney'e doğru indikçe sıcak daha da artıyor. Ben araba kullanıyorum, kullanıyorum... Buno ve karısı ile yarım gün ve bir akşam geçirdikten sonra yeniden yol ... araba kullanıyorum, kullanıyorum, kullanıyorum. Sonunda New Orleans ... auWWW ... daha önce gelmişim New Orleans'a ama Mardi Gras zamanı ne oluyor bu kent'e? Herkes sokaklarda, özellikle yer bulduğumuz (nasıl yer bulduk? ... inanın fikrim yok, tamamen kısmet.) otelin olduğu Kanal caddesi'ne girmek neredeyse imkansız. Duygu açtı harita kitabiını, New Orleans şehir merkezi sayfasına geldi ... başladı bana yol tarif etmeye. - Amedeus'tan sağa gir ... düz git sonra ilk soldan sap ... ...atıyo... ...pis sallıyo... ...kaybolduk... ...diyorum kendi kendime (sessizce tabi) ama yok! Otelin arka girişine, oto-park kapısına götürdü bizi. Oha! Hatunuma sessiz bir saygı içinde baktım dersem bana inanın. (artık kısmet midir? onu bilmem...) otele yerleşip kendimizi sokağa atıyoruz, millet barları mekanları bitirmiş sokakta dans ediyor, kafa çekiyor. Bütün bir şehir -azgınlık- havasına girer mi? New Orleans girmiş vallahi... TGIF var yakında, dalıp pork ribbon ve gumba istiyorum ... madem güneydeyiz o zaman güneyli adetlerine uymak lazım, öyle değil mi? ...yorgunum ama şehirdeki o aşırı pozitif enerji beni de etkiliyor. Bir ara geçit konvoyuna katılıp boncuk atarken buluyorum kendimi, bir başka aralıkta da sokakta dans ederken. otele nasıl döndük? kendi başımıza gelebildik mi? ...anılar bölük pörçük ama akşamdan kalma ve fecaat bir baş ağrısı ile kalkıyor, biberli domates suyu ve votka içerek güne başlıyorum. Çivi çiviyi söküyor ... - ey New Orleans, biz geldik ... hadi gezelim. - French Quarter'e gidelim... - yakın zaten, gidelim a.q - taam a.q L.A'den çıktığımızdan beri ideal rota ile alakamız olmamış, Amerikanın güneyinde testere ağzı gibi bir iz bırakmışız ( mavi çizgi ideal rota, kırmızı ise bizim yaptığımız ...şey) ...devam edecek1 puan
-
Büyük Kanyon bir millipark, yani orada kafana göre takılamıyorsun. Girişte para ödeyip gişeden geçiyorsun ve hava giderek soğuyor. Leyn ... daha sabah çöl'de terden geberiyordum, şimdi sümüğüm dondu bea. ...Allahtan bizim gibi kazmalar için bir alış-veriş meydanı kurmuşlar. Duygu buzdolabı magnet'i , 1,000 parçalık kanyon yap-boz'u falan kovalarken ben parmaksız eldivenler ve yünlü montlar alıyorum. Artık rahatız ... ... kafanızdaki "büyük" kavramını bir belirleyin önce. Sonra "büyük" dediğiniz şeyi 100 ile (yazı ile yüz) çarpın ... işte büyük kanyon öyle bir şey. Konya vilayeti kadar bir uçurumlar, düzlükler, tepeler bileşkesi. Onu ilk gördüğünüzde ağzınızdan bir ... - hadi be!?! ... kurtuluyor. Duygu'ya alternatifler öneriyorum ... - Helikopter turu var, katılalım mı? - cıK - Balon turu var ... ona ne dersin? - cıK - Askı turu var, o olur mu peki? (küçük balon, paraşüt tesisatı gibi koşum ile balonun altına asılıyorsunuz ... yani altınızda sepet falan yok ... en önde sırtında motor olan kılavuz var .. siz de tespih gibi arkasına takılıyorsunuz, kılavuz arkasındaki 7 - 8 balonu çekiyor ... acaip zevkli bir şey) - o hayatta olmaz - len! sen yüksekten mi korkuyorsun? - ...evet - hadi be - valla - ee? napicez? - IMAX var burada, ona mı gitsek? - canlısı yanıbaşımda dururken sanal tur mu atacağız? - oğlum korkuyom lan yüksekten... - ıHHHH ... peki, IMAX'a gidelim. Akşam yenen güzel yemekten sonra IMAX'a gidiyoruz. Bir jet uçağı ile Kanyon'a dalıyorlar ... kamera bunu manyak detaylı çekmiş, IMAX'ın dev ekranında görüntü fazla gerçekçi ... Duygu'nun midesi bulanıyor ... çıkıyoruz. ...IMAX serüvenimiz 10 dakika falan sürdü Akşam kalın battaniyelere sarınmış durumda şezlong'ta yatar (kaldığımız otelin küçük havuzu ufaktan buzlanıyordu, o derece soğuk ama hava temiz ötesi ... o ayrı) samanyolu'nu seyrederken duygu mırıldanıyor. - 51.bölge ne kadar uzakta? - New Mexico sınırı ... 600 km falan sanırım, belki de 700 - oraya gidelim mi? - uzaylılardan korkmuyormusun? - divanda mı yatmak istiyorsun? - .... evet iyi fikir, 51.bölge'ye gidelim. - sabah çıksak ... - kahvaltı eder uzarız ... uyar mı? - ....uyar. Aynen öyle yapıyoruz. Yolda mola veriyor, kamyoncu lokantasında 18 tekerleklilerin arasına kiralık arabamızı çekip t-bone kemiriyor ve akşam olurken -shady- motel'e çöküyoruz. ...otelin ismi gırgır , ama temiz ... ucuz ve yakında güzel bir yemek mekanı var. Limonlu turta nefis, omlet ağlatıyor ... kahve de güzel ... sabah ünlü black mailbox'a bakma kararı alıyoruz. Adı Black olsa da Groove yakınındaki kutu aslında beyaz ... daha doğrusu bir zamanlar beyazmış. Adet olduğu üzere uzaylı amcalara bir not bırakıyoruz ... - İstanbul'a gelirseniz bize de uğramayı unutmayın, pas geçerseniz kırılırız ... diyoruz. (temsili) ardından ET karayolunu (üzerinden ikide birde uçan daire geçermiş) müzeyi falan geziyoruz. Akşam yemeği yerken Duygu'nun gözü haberlere takılıyor. Spiker New Orleans'ta ki Mardi Gras (Büyük Perhiz kutlamaları) hazırlıklarını anlatıyor. - Aaa .. Mardi Gras başlıyormuş. - ....evet - New Orleans uzak mı? - ...evet - Ama yolumuzun üstü ... dimi? - Sayılır - Gidelim mi? - New Orleans'a mı? - Evet ... - Mardi Gras zamanı otellerde yer yoktur ki, Baton Rouge'ye gidelim daha iyi ... - Sen bi baksana, kesin bi yer bulursun ... - Resepsiyoncu ile kırıştır diyorsun yani? - Ben cigara içmeye dışarı çıkarım... - O kadar istiyorsun yani? - ...hııı - Peki o zaman1 puan
-
...L.A'i terk etmeden önce kaldığım Best Western'in yöneticisine yapışmışım ... Amerika'da Hintliler blok halinde Taksi işletmeciliği ve Otel işindedir. Best Western Valley'in yöneticisi de bir istisna değil ... eleman bir Singh ve beklediğim üzere Las Vegas'ta otellerde çalışan bol miktarda Singh var. - Kumarhanesi olsun ama pahalı olmasın, beni Bellagio'ya falan yollama ... Strip'in ucunda, arkasında olsun ama yeni - temiz ve ucuz olsun. - Aye, Aye Sire .. diyor ve bize SLS'te yer ayırtıyor. Otelin Geceliği 65 dolar (kahvaltı dahil) ..yani biz SinCity'e doğru yol alırken otelimiz belli, odamız belli. Las Vegas'ın en büyük hikayesi -Strip- denen rota. Strip kenti ikiye bölen ve her iki yakasında da otellerin, kumarhane ve gece klüplerinin, barların ve mağazaların yer aldığı bir çeşit cadde. ...strip uzaydan bile gözüküyor. O derece yani ... Ahanda uzaydan çekilmiş Las Vegas resmi ... ...kuzey - güney doğrultusunda dümdüz uzanan ışık çizgisi ünlü -strip- bizim kalacağımız SLS'de strip üzerinde ... kuzey ucunda, az daha ilerlediğin zaman çöle dalıyorsun ama olsun strip'teyiz abijim... Las Vegas'ın olayı şu ... odalar falan gayet lüks, bizim kaldığımız geceliği 65 dolarlık mekan böyle bir şey işte... tavanda "ayna" bile var, masaj yapan duş, banyo'da jakuzi ... arka bahçede tam boy olimpik havuz ... geberene kadar yiyebileceğin açık büfe, o büfenin daha da aşmış! modeli akşam kuruluyor ve adam başı sadece 7 dolar ... oto-park beleş vs.vs. ...tüm hikaye kumarhane de ... Las Vegas'ta önce kumarhane yapılır, sonra onun etrafına otel kurulur derler ... bizim otel'de farklı değil. Gırgırına Mirage ve Bellagio'ya gitmiştik, orada da durum aynıydı. ...Otele giriş yapıyorsun, resepsiyondan asansörlere gitmek için kumarhanenin ortasından geçiyorsun, havuza gideceksin ... asansörden çıkıp gene kumarhaneyi kat ederek cubidibap (suya atlama efekti) yapıyorsun. Tuvaletlere ödül olarak prezervatif veren kollu kumar makinesi koymuşlar ... gerisini siz gözünüzde canlandırın. Odaya yalandan yerleşip iniyoruz kumarhaneye ... ben canlı pokere geçiyorum, duygu'da elektronik kumar aletleri bölgesinde lokasyon tutuyor. ... prensibim var ... belli bir miktar parayı "bu para bana battı..." diyerek ayırırım, o parayı gözden çıkardım ya ... kaybetsem de koymaz. Las Vegas için ayırdığım para 300 dolar, bunun 200'ünü Duygu'ya veriyorum, bana 100 dolar yeter. 10 dolar pot'lu Texas Hold'em masasında 100 dolar yeter de artar bile (huyum değildir, canlı kumarda para kaybetmem ... cidden) Saat 03,00 civarında masa değiştiriyor, 50'lik tezgaha oturuyorum, Duygu iki kere beni ziyaret edip kavımdan fiş çalıyor (parası bitmiş...) sabaha karşı'da uykumuz geldiği için odaya çıkıyoruz. ...sabah (aslında öğleden sonra) yaptığımız kahvaltı sonrasında küçük bir hesap yapıyoruz. 300 dolar tatil bütçesine geri iade ediliyor, Duygu 500-550 falan kaybetmiş ama geceyi onun kayıplarından sonra 250 dolar kazanç ile kapatmışız. Anlayacağınız Strip konaklaması bedavaya gelmiş ... - Bir gece daha kalalım mı? - Olur, ama kumar baydı artık. Akşama kadar havuz kenarında leşlenelim ... sonra çıkıp yemek yer, şov falan seyretmeye gideriz. MGM'de güzel atraksiyonlar oluyor, oraya falan topuklayalım - Taam MGM'de David Copperfield var, arka taraflarda falan oturulursa yer var ve ücret kelle başı 55 dolar ... uyar diyoruz, bilet alıyoruz. Şov 22,00'de başlıyor yani yemek vs. için bolca zaman var. ...yemek yiyip strip'te yaya olarak tur atıyor ve şov zamanı MGM Grand'a gidiyoruz ... revü kızları, ön gösteriler falan derken Copperfield gene döktürüyor. Otele dönerken soruyorum ... - Buradan nereye gideceğiz? Var mı kafanda bi yer? - Büyük Kanyon ne kadar uzakta? - Sonora çölünün diğer tarafı ... 200 kilometre falandır. - Kaç mil yani? - Şimdiden mil hesabına mı geçtin kızım? - çevreye uyum sağlamak lazım ... dimi? - hehe ... 130-140 mil falan. - taam, oraya gidelim - sabah erken kalkıp topuklarız - eywallah ...devam edecek.1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.