2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
15-02-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
Yine saçma bir Marketing kapanı. Sattığın araba daha 10bin km ye gelmeden far ayarı yapılması gerekiyorsa kalitesiz ve kalite kontrolsüz mal satıyorsun ve sen bundan para alacak kadar yüzsüzsen, bunu da matah birşeymiş gibi satmaya çalışıyorsan bir o kadar da fikirsizsin Marketing çalışanı yüksek topuklu abla ve gravatı bogazını sıkmış abi. Çünkü bu hareketinle paragöz ve oyunbaz bir satıcı imajı çiziyorsun. Zaten 5bin km sonra bunları yapacak ve yine çatır çatır paranı isteyeceksin. İcraat yapmak için icraat yapmayın, adam gibi icraat yapın tam olsun. Gerçi buradaki asıl amaç yine müşteri memnuniyeti değil, şu eksik bu fazla diyip yine bilinçsiz müşteriyi avlayıp üç beş para yapalım kafası. Bizim mahalledeki Çiğköftecinin kafası bile bundan daha iyi PR yapıyor. İşte sırf bu yüzden loser/lame kalacak hep ford/otosan. Gerçi ben boşa konuşuyorum, satış verileri başarılarını ortaya koyuyor... Kısacası: Yağladık abemm, güzel abemmm, far ayarını yaptık abemmm, çok iyi oldu abemmm, at bi çorba parası abemmm be abemmm, bak arkadaş da var ona da bi çorba at be güzel abemmm. Demekten farksız.... --12 dakika sonra eklendi-- Ahada bu bendeki bıraktığı imaj.4 puan
-
2017 Şubat'ının ikinci hafta sonunu göller bölgesinde değerlendirmeye karar verip Cumartesi erkenden yola çıktık. İlk durağımız Akseki’ye komşu İbradı ilçesi oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Bir Yörük yerleşkesi olan İbradı günümüzde çok göç vermiş olmasına rağmen Oğuzların Salur boyuna kadar uzanan ve Teke Türkmenlerine dayanan sosyal yapısı, yaygın Öz Türkçenin kullanımı ve Orta Asya'ya ait âdetleri hala devam ettiriliyor olunması ile dikkat çeker. 1300 m rakımlı İbradı ilçesi serin havası ile yazları kalabalıklaşır, Akdeniz kıyısından Konya’ya pek çok yazlıkçıya ev sahipliği yapar. İlçeye bağlı Ormana beldesi ve Ürünlü köyü özgün sivil mimari örneklerini barındıran, tarihsel dokusu olabildiğince korunarak günümüze gelebilmiş ender yerleşimlerdir. Özellikle Ürünlü 1994 yılında UNESCO tarafından korunması gerekli bölge ilan edilmiştir. Ürünlü yerleşiminde hiç bağlayıcı harç kullanılmadan, ahşap ve kuru taş duvar ile yapılan “düğmeli evler” bölgeye özgüdür. Bu yapıların yüzlerce yıl evvel Ermeni, Rum, sonrasında ise Türk ustalar tarafından yapıldığı biliniyor. Taş ve ahşabın birarada kullanıldığı bu mimarı tarza bölgede, “hatıllı kuru duvar” adı verilmiş. Taşıyıcı olan beden duvarları 50–60 cm’den az olmayan kalınlıkta, kuru duvar tekniğinde harçsız olarak uygulanmakta, taş duvar örüldükten sonra duvar boyunca duvarın her iki tarafına 8x8 cm ebatlarında “hatıl” denilen ahşap latalar uzatılmakta, bu hatıllar aynı ebatlardaki “düğme” veya “peştivan” olarak adlandırılan kısa latalarla birbirine bağlanmakta ve araları taşla doldurularak duvar örgüsüne devam edilmektedir. Köyün büyük oranda göç vermesi ve ilgisizlik nedeniyle, köyün geleneksel konut dokusu hızla bozuluyor. Köy halkının koruma bilinci daha yeni yeni turizmin etkisiyle oluşmaya başladı. Benzer özellikte evler göreceli daha büyük bir yerleşke olan Ormana’da da yer alıyor, restore edilen üç ev Ormana Active işletmesi tarafından turizme açılmış durumda ve ilgi çekici olabilir. Bölgenin doğal güzellikleri arasında Manavgat çayının doğduğu nokta olan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı önemlidir. Altınbeşik Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük yer altı su mağarasıdır. Yabani Yılkı atları ile Eynif Ovası, dağlardan inen sularla dolup zaman zaman göl halini alan Gembos ovası ve çevredeki ardıç, sedir ve çam ormanlarıyla kaplı yaylalar görülmesi gereken diğer doğal güzelliklerdir. İbradı'da Celal Keskin'in kahvesinde dağ kekiği çayı içmeden devam etmemek gerek... Değişik köylere misafir olarak yolumuza devam ettik. Otomobil kullanmayı seven her faninin keyif alacağı türde yollardan geçtik... İkinci durağımız Beyşehir oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Beyşehir isminin Selçuklu döneminde bölgenin Eşrefoğullarının hakimiyetinde olduğu zamanlarda “beyin şehri” ifadesinden türediği söyleniyor. Merkezin 40, tüm ilin 70 Bin cvarında nüfusa sahip olduğu 1125 m rakımlı yerleşke bereketini kıyılarında kurulduğu gölden alıyor. Beyşehir gölü Türkiye’nin yüzölçümü olarak üçüncü büyük gölü, ancak en büyük tatlı su gölü ve duru suyu, eşsiz güzellikte sazlıklarla bezenmiş kıyıları ile bir yandan Sazan, Aynalı Sazan, Turna, Levrek, Kadife Balığı gibi balıklara, diğer yandan balıkçıldan pelikana pek çok göçmen su kuşuna ev sahipliği yapmakta. Ayrıca civarda sürülerle dolaşan yaban domuzları da var. Kent merkezi bir kanal çevresinde ve kıyı boyunca uzayan parklar ve yürüyüş yolları ile son derece şirin. Yazları tur tekneleri çevredeki kumsallara gezi düzenleyerek yüzme imkanı sağlıyorlar. Biz gittiğimizde göl hemen tümüyle kalın bir buz tabakası ile kaplıydı, haliyle tekneler de buz örtüsüne sıkışıp kalmışlardı. Ancak sazlıklardaki balıkçı kayıkları çok fotojenik birer obje olarak dikkatimizi çekti. Gezilecek tarihi yerlerin başında ise Eşrefoğlu Camii geliyor. 13.yüzyıldan kalma bir Selçuklu camii olarak 6 ay boyunca göl suyunda şişirilmiş sedir ağaçlarından oluşan orijinal ahşap sütünların üzerine yükseliyor. 40 cm çapında 7,5 m yüksekliğinde 42 ahşap sütun eşsiz bir mimariye örnek teşkil ediyor. Özgün bir diğer yanı da caminin ortasında yaklaşık 5 x 5 x 2 m boyutlarında bir havuz bulunması ve bunun üzerindeki tavanın açılabiliyor olması. Bu havuzun kullanımı ile ilgili iki rivayet var: İlkine göre bu bu havuz tavandaki açıklıktan düşen ya da taşınan kar ile doldurulur ve sıcak havalarda hem caminin içini serin tutar, hem de ahşap sütünların ömürlü olması için gerekli nemi sağlardı. İkincisine göre ise Selçuklular o dönemde astronomiye yönelik çalışmalar yapar ve gerek tavandaki açıklıktan, gerekse havuzdaki suya düşen yıldız yansımalarından gökyüzü hareketlerini izlerlerdi. Caminin hemen yakınındaki Bedesten ve restore edilmiş evler alana güzel bir bütünlük kazandırıyor. Yolda rastladığımız bu kedi de @Mert Yürüyen için gelsin, sanki Cats müzikalinin figüranlarından... İlginç ve ünlü bir diğer yapı da 1908-1914 yılları arasında eski bir köprünün yerine yapılmış hem köprü hem de sulama kanal regülatörü olarak görev yapan Taşköprü. Yeme içme mekanları kış vakti kar altındaki şehirde pek geçe kalmamayı gerektiriyor. Emin Usta Et Mangal, Osmanlı Kahvesi ve Bey Edem Pastanesi anılmaya değer. Konaklama için merkezde bir otel ve merkeze yakın öğretmen evi var. Gezinin ikinci günü Beyşehir gölünün batı yakasını, köyleri ve eşsiz güzellikteki bakir kıyıları gezdik. Sonra Eğirdir’e geçtik. Tıkla öğren: Burası neresi? İlginç bir şekilde Beyşehir kar, buz ve kapalı yolları ile ne kadar kara kış idiyse Eğirdir de o derece güneşli ve baharı andıran bir havaya sahipti, kar tümden yerden kalkmış, bambaşka bir iklim vardı. Eğirdir tektonik bir çanak içinde toplanmış suyu ile Beyşehir’den sonra en büyük tatlı su gölü. Sazan, Çim Sazanı, Sudak, Eğrez ve son yıllarda ortaya çıkan Gümüş balığı yanında Kerevit, Yengeç, Su yılanı, Su faresi, Kurbağa ve Su kaplumbağasının yaşam alanı. Haliyle bölgede balıkçılk çok gelişmiş ve özellikle yarım adadaki restoranlarda servis ediliyorlar. Göl yaban hayatı için önemli çok sayıda yerleşik ve göçer kuşa uygun bir yaşam alanı aynı zamanda. Isparta’ya yakınlığı ile bir eğlence/dinlence alanı olarak oldukça aktif olsa da buranın da Beyşehir gibi kıyıları bakir ve doğal güzelliklerle dolu (bkn. Boyalı’nın ağaçları). Her zamanki gibi kuşlarla oynadık, karabatakları izledik, Melodi Restoranda soslu göl levreği tava yedik ve İslamköy ekmeği aldık. Dönüş Kovada üzerinden oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Kovada gölü Eğirdir’den 22 km’lik doğal kanalla sulanan ve DSİ’nin hidroelektrik santralını yürütmede kullandığı bir yapay gölet, kıyıları sonbahar renkleri dışında pek bir cazibe sunmuyor. Ancak dar, virajlı ve iniş – çıkışlı, eğimleri ve yüzeyi düzgün asfalt yolu benim gibi viraj meraklılarına çok özel bir keyif unsuru oluyor. Geç kalmadan dönmek için göl kenarına inmeden devam ettik. Bol oksijen depoladığımız, doğayla içiçe olmanın keyfini sürdüğümüz hoş bir hafta sonu oldu. Önemli not: İnsan beyninde bir yerin canlısını görmekle fotoğrafına bakmak aynı etkiyi yaratıyormuş. Turizmcileri eminim kızdıracak bu tespite uygun olarak ben de hizmette kusur etmemek adına bolca fotoğraf paylaştım.3 puan
-
özetle "ısıtıyorum, motoru birazdan çalıştırıcam, az bekle" diyor Motor çalışmazsa panik yapma diye..3 puan
-
Forumu ve google ı arattım böyle bir şey göremedim. Forum araması bana olan şeyleri bile göstermediğinden belki konu vardır. Öyleyse oraya taşınması iyi olur. Dün ve bugün hava soğuk , ben de dışarı bırakıyorum. Dün akşam arabaya bindiğimde 1 derece idi bu sabah -1 idi . Reel feel herhalde -3-5 falandır. Kontağı II ye kadar çevirdiğimde herhangi bir uyarı gelmedi ya da sönmeyen ışık yoktu. Kontağı IIIe çevirdiğimde marşı alırken YB ekranında bu uyarı aynen bu şekilde çıktı. Üstte kızdırma bujisine benzeyen sarmal resmi altta bu yazı "motor çalış. beklemede" . 1 saniye bile geçmeden kendi söndü. BU nedir. ? Kızdırma bujisi uyarısı marştan önce çıkması gerekmiyor mu ? Ben bunu rölantide biraz bekle gibi anladım ama zaten hemen söndü iki seferde de.. Kitapçıkta böyle bir şey bulamadım ..2 puan
-
kızdırma bujisi. benim gibi doğrudan debriyaj+düğme yaparsanız 3-5 saniye ekranda kaldığı da olur.2 puan
-
o yazı çıktığında kızdırma bujileri çalışıyor görevini yapmak için 15 salise sonra zaten kaybolur yazı marşa bastırırır o yazı ekranda iken marşa bassanızda marş yapmaz . soğuk havalarda önerim dizel araçlarda otomatiklerde frene basmadan manuellerde debriyaja basmadan yarım kontak yapıp uyarı ışıkları sönünce tekrar 2 defa daha açıp kapatıyorum ben 3. cüde çalıştırıyorum ...2 puan
-
Hani torsiyon kakaydı hani takla atardı ben neyleyim torsiyonlu focusu? Bir tabunun yıkılışı. Yıllardır insanlara bağımsız arka süspansiyonu övdük astracılarla corollacılarla tartıştık boşunaymış2 puan
-
http://www.cyclone.com.tr/urundetay.asp?sno=241&uno=590 bu ürün hakkında bilgi sahibi olan var mı? Fiyatı nedir? Orijinal sync muhafaza ediyormuş. Multimedia oynatıcı hdmi video girişi mirror link özelliği, can bus desteği kamera desteği varmış. Sync 3 e gerek kalmıyor nerdeyse. Fiyatı da uygunsa düşünülebilir. Ne dersiniz?1 puan
-
malum havalar soğuk, ben oldukça fazla gördüm bu uyarıyı ama en fazla 1-2 saniyede kendiliğinden sönüp motor çalışıyor. ilk başlarda @Serkan Karakoca nın dediği gibi bekleyip mi ısıtsam dedim ama sonra zaten yeteri kadar ısınmamış olursa çalışmasına izin vermez, kendisi bu önlemi almıştır düşüncesiyle önemsemedim.1 puan
-
Zevkle okudum konuyu, fotoğraflar şahane. Okurken şu geldi aklıma; Hep Avrupa'da vs değişik mimari örneklerine bakıp "vay, wow" falan diyoruz ya oysaki ülkemizde de ne kadar değişik ve zamanın ötesinde yapılar var... Kıymetini bilmek lazım, birde gidip görmek1 puan
-
1 puan
-
focus 2016 1.5 TDCI powershift 15.000 km şirket aracı bakımı yaptırdım. yer: Tan Oto / Ankara Hava Filtresi: 68,46 Tapa - Yağ Boşaltma : 5,50 Conta - Boşaltma Tapası : 3,70 Motor Yağı 5W/30 : 180,00 Yağ Fitresi : 13,55 Fren Balata Temizleyici : 11,44 Polen Filtresi : 48,00 İşçilik : 195,00 İşçilik toplam:195,00 işçilik indirim : 29,25 Parça toplam:330,65 parça indirimi : 49,59 Toplam : 446,81 + 80,43(KDV) = 527,24 TL1 puan
-
merhaba Yasin sitede paylaşım normal mi bilmiyorum ama aşağıdaki linkten denemeler yapabilirsin. http://www.elektrony.cz/cs/alu-kola/konfigurator/ford/ford-focus/1 puan
-
Bu bir şehir efsanesi değil.Cem Bey'inde dediği gibi her modelde varmı bilmiyorum ama benim aracımda klimanın açık olması farketmiyor,fanlar açıkken stop edersem bir süre sonra (süresine dikkat etmedim ama bir kaç dakika gibi bir süredir tahminim) göğüslükten kleperlerin kapanma sesi geliyor.Yani arabayı stop eder etmez kapanmıyor kleperler.Bu özelliğe titanium fiesta'dada rastlamıştım daha önce.1 puan
-
Çok eleştiriye açık bir konu. Herşeyden önce tüm bunlar araç tesliminden önce yapılması gerekli işler. Bunlar için 15 gün sonra servise gelinmesi gerekmemeli. Ama ben bu işi servislere uygun şekilde yaptıramıyorum, gelin arabanızın başında durun, bu kontroller de güzelce yapılsın demiş olunuyor. Üstüne para da alabilirim demek, artık nereme sıvayayım olmuyor mu sizce de Olumlu tarafından bakılırsa, servisle müşteriyi tanıştırmak için güzel fırsat. Ama yok TPMS ayarlanacak gibi laflar ile işi büyük işmiş gibi göstermeye çalışmak, hem de 15 günde ayarı bozulan fardan para isteyebilirim demek hiç olmamış.1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
Yeni araçların motorları özellikle gdi motorlar bu işe hiiiiç yatkın değil. 3-5liranın hesabını yapıp arabaya binmek ve kene gibi üstüne lpg bindirmek hiç makul gelmiyor bana. Kaldı ki bu işin matematiği düzgün olsaydı yakıt tüketimi için çırpınan arabaları hafifletmeye çalışan tüm araç üreticileri LPG li versiyonda çıkartırdı. Bugün benzer bir hesap üstüne dikkatimi çekti benim 1.6EB aracım 1.6 atmosferik lpg li araç kadar yakıyor. LPG li ve turbo beslemeli aracın turbosunun ömrünün direkt olarak yarı yarıya düşeceğine eminim. Daha sıcak patlıyor lpg çünkü, egsoz gazlarından nalları dikecek turbo. Hoop turbo değişecek, ne kadar bi turbo? 2 sene önce serviste 4.500TL idi, e 8000 de LPG kiti, etti mi sana 12500, ee matematik nerde kaldı? Kaldı ki daha bunun sibobu var, contası var, sök takı var, garantisi var, muhtelif parçaları var. Saçma ve bi o kadar gereksiz bence. Maddi kısmı bir kenara bırakırsak, kim arkasında lpg isimli bombayla gezmek ister?1 puan
-
arkadaşlar bende arama yaparken yine kendi sitemize denk geldim ve azim oto servisinin güvenilir ve ehil ustalar olduğunu belirten arkadaşımın referansına güvenerek yarın sabah gidicem zaten az çok sanayi tecrübem var elbette bende akşam sizlere edindiğim izlenimi yazarım.bilgi için teşekkür ediyorum.sağolun1 puan
-
Ben resimlerden hiçbir şey anlamadım. İşlerini iyi yapmışlar.1 puan
-
İhtiyaca yönelik minimum maliyetli olanı hangisiyse o. Tüp takacaksanız bence hiçbirisini almayın.1 puan
-
Adamlarla anlaşması çok zor. Alışveriş yaptığım firmalara kit yap gönder neyse parası göndereyim bebişim diyorum. Burun kıvırıyor. Nedeni basit, kendileride rebuild yapıyor. Kit yapar sitesinden satarsa, herkes alır herkes yapar. İlk maillimin konu başlığı Türkiyeden selamlar diyerek başlıyor, bunları sorunca da adam burada mı yaptırıcan diyo. Birkaç defa şunu yazasım geldi "la olm haritadan bi bak Türkiye nerede öğren" Amerikadan alayım desen parça 200$ kargo 100$. Sonunda gidip dükkkkanlarını basıcam adamların.1 puan
-
Evet onlar yeni fiestada da yok Ayrıca silecekler artık daha çok alanı temizliyor. Camın köşesinde deterjan lekesi görmekten bıkmıştık St-Line'da o görünüm nispeten daha az neyseki biraz daha kaslı yapısından dolayı. Ama daha akılcı bir LED grafiği olabilirdi yani arsa çevirir gibi her yerini çevirmek. Farların dibindeki krom çıtalarla birleşince güzel bir görünüm çıkıyor merak etmeyin Bu resimdeki focus boş model olduğundan LED'ler yok, dolayısıyla tasarımını bilemiyoruz. Fiestanın da trend versiyonu gizli çekimlerde farların Mercedes E serisi gibi ledlerle içten ikiye bölündüğünü düşündürmüştü bana, iyi demiştim.1 puan
-
Tabii ki faydası olur 4x4'ün ama fizik kanunlarını yenemez.Yere tutunmanız lazım ki işe yarasın 4x4.1 puan
-
Burada yazdığım bilgileri doğrulayan kareler nihayet yakalandı https://www.focusclubtr.com/topic/13422-ford-focus-mk4-çıkış-tarihi-malzeme-bilgisi-ve-motorları/?do=findComment&comment=386779 İşte yeni Focus MK4, pardon büyük Fiesta Tüm fotolar https://anasayfa.focusclubtr.com/2018-ford-focus-test-ediliyor-gizli-cekim/ Baz donanımlı araç olmasına rağmen elektrik el freni göze çarpıyor. Benzinli muhtemelen Ecoboost motor olmasına rağmen araçta torsiyon çubuğu mevcut. İç mekan yeni tanıtılan Fiesta ile çok çok benzer duruyor. Keza baz donanımda dokunmatik ekran gözükmüyor. Anten gizlenmemiş ama shark tasarım gelmiş. Arka kapının tasarımı değiştirilmiş daha rahat biniş sağlanmış gibi duruyor.1 puan
-
220TL ye ceyrek deponun altindayken benzin fulleyip min 550km yol gidiyorum. 0.4TL yakmisim km de. Sizin LPG ler mi cok yakiyor benim araba mi az yakiyor. Benzin 5.40TL civarlari ortalama 7-8 arasi geziyor, Ankara-Dikmen-Kis sartlarinda. Yasasin asiri beslemeli arabalar, bitsin artik atmosferik cileler... @Mert Yürüyen1 puan
-
1 puan
-
Klima açıkken motoru stop etmenin ne klimaya ne de motora zararı olmaz. Olsaydı start-stop küt diye kapatmazdı (tabii uygun ısı ortamının sağlandığı varsayımında). Ancak klimayı motorla birlikte kapattığınızda soğuk parçalar üzerinde sıcak havanın yoğuşması ile sistem içinde nem birikiyor ve bu zamanla bakteri ve mantarların üremesine ortam sağlayan küfe dönüşebiliyor, sizde böyle bir durum olup olmadığının zaten üfleme havasının kokusundan anlayabilirsiniz. Motoru stop etmeden 5-10 dakika önce klima kompresörü devre dışı bırakılır ve fan üflemeye devam ederse sistem dolaşan hava ile ısınacağından yoğuşma çok daha düşük düzeylerde gerçekleşiyor. Ayrıca dışarısı 40 içerisi 20 derece ise vücut da yavaş yavaş ısınarak dış ortam ısısına adapte olabiliyor (bkn. 12 derece üstündeki ani ısı farkları inhibisyon şokunu tetikleyebilir). Yani kullanıcı sağlığı açısından önemli, araç açısından koyuver gitsin...1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
-
1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.