Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

27-02-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. ...doğrudur ama onlar ağır hizmet makineleri. Üzerlerinde çalışma saatini gösteren sayaç bile var. Araba / Hafif ticari motorları konusuna gelince ... 15k'da bir bakım yapmak (ya da yılda bir) yeterli, tolerans değerleri kötü şoför - kötü trafik - bozuk zemin - nemli/kirli hava ... kısaca HD (Ağır hizmet) değerlerine göre hesaplanmıştır. --0 dakika sonra eklendi-- ..çünkü TR -ağır hizmet- kapsamında (yunanistan, israil vs. gibi)
    3 puan
  2. Bu konu pişirilip pişirilip masaya getiriliyor. Tamamen kanaatlere dayanan, hiç bir şekilde kanıtla desteklenmeyen, afaki yaklaşımlar. Eminim bakım-onarım sektörünün daha fazla kazanma dürtüsü de bu tür açıklamaların nedeni olabiliyor. Türkiye zaten kötü yol koşulları, değişken iklim şartları, artmış toz toprak ve bilgisiz/ihmalkar kullanıcı gibi olasılıklarla özel bakım koşullarına sahip. Yurt dışına göre Ford ve Otosan bakım aralığını %25 kısaltarak 20.000'den 15.000'e çekmiş. Bunun da altına inmek sizi ruhen rahatlatabilir, harcamalarınızı arttırabilir, ama teknik anlamda aracınıza artısı olmaz. Bu kadar... @Volkan Ö. bujiler de öngörülen süreyi sorunsuz rahat atlatıyor, gereksiz masraf etmeyin. Çok mu zenginsiniz yahu?
    3 puan
  3. Safranbolu gezisinden öğrendiklerimiz... Pabucu dama atıldı sözü nerden geliyor? Bir esnafın yaptığı ayakkabının dama atılması o usta için en büyük ayıp olup meslekteki şeref ve itibarını sıfırlar ve müşterisinin azalmasına yol açarmış. Pabuç dama atılınca artık o meslekten ekmek yemesinin zor olduğuna işaret sayılırmış. Ceza olarak meydandaki kıraathane tarzındaki yere de alınmazlarmış. Tabakhaneye b.k yetiştirmek ? Tabakhane deri tabaklanan fabrikaya verilen isim. Sıcak köpek dışkısı tabakhaneye hemen yetiştilirse derinin kalitesi, parlaklığı daha güzel olurmus. Yemeni #Safranbolu #YeniKuga
    2 puan
  4. Zaten bişey yapacağım yok... laf olsun diye paylaştım
    2 puan
  5. hizli teslimat buna denir Siparişim geldi. @ER-OL Otomotiv çok teşekkürler
    2 puan
  6. Daha ucuzu var: Arabayı yıkamak ya da yıkatmak, hele biraz da cila atılırsa...
    2 puan
  7. kil aşırı kullanılmadığı sürece (tamamen dolması, yere düşme sonrası kullanım vs) sorun yapmaz, aksine yüzeydeki kiri yüzeyden kaldırıp içine hapsederek sorunsuzca temizler. dayımın arabaları tersanenin yakınında olduğu için sürekli demir tozuna maruz kalıyor zımpara gibi oluyor boya camlar vs. zımpara gibi oluyor. yıkamadır mazottur vs mümkün değil çıkartmıyor. pasta filan aksine gömer yada komple çizer. kendi adıma jant temizleyici kaportaya hayatta sıkmam.
    2 puan
  8. Öncelikle herkese selamlar. Fokus 3 tdci trend x aracimds titreme sorunu meydana geldi. Bu sorunla ilgili araştirdigimda çok fazla şikayet olduğunu farkettim. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki ford servisleri çok ama çok kötü. 5 defa servise gidip her gidişimde saatlerce bekleyip bir şey yok bu arabada denilerek eli boş döndüğüm servisten nefret ettim. Bir servis bu kadar mi kötü olabilir. Her seferinde araci bilgisayara baglayip baska hicbirsey yapmadan sorun dediler. Ben hicbir sey anlamama ragmen motor takozundan, enjektorlerden, volant baskı balatadan vs olabilir mi acaba deneme rağmen onlarda hiçbir sıkıntı yok gayet iyi dediler. Tabi araç garantili olduğu için servis dışında başka bir yere de götürmek istemiyordum. Ancak titreme sorunu ciddi anlamda psikolojimi bozmuştu. Servisten son çıkışımdan sonra sanayiye gittim. Rastgele bir dükkanın önüne yanastim. 20 yaşlarında bir çocuk geldi sorunu söyledim. Arabayı çalıştırdı indi aşağı motor kaputunu açtı baktıktan sonra motor takozundan kaynaklanıyor dedi. Ama görünürse gayet sağlam hic birşey yokmuş gibiydi elle falan anlaşılmiyordu. Ben emin misin dedim eminim dedi. Hatta isterseniz ispatlayayim dedi. Motoru alttan hafif kaldırdı ve titreme sıfırlandı. Ben şok oldum. Hemen servisi aradım. Durumu anlatınca servise gelin bakalım dediler. Inanın aracı hiç calistirmadan bakmadan direk motor takımlarını değiştirdiler ve titreme sıfırlandı. Ben çok kızdım tabi. Şikayet edeceğim korkusuyla ilgi alaka arttı. Sizin aylarda anlayamadiginiz sorunu sanayide 20 yaşında bir çocuk anladı dedim. Sözde usta geçinen kişi ben aslında farketmiştim gibi gevelemeye başladı. Ya garanti kapsamında olduğundan ya da gerçekten isbilmez sözde usta bunlar. Ben 2. ihtimali daha kuvvetli gördüm. Sözün özü aynı problemi yaşayan arkadaşlar enjektör o bu işlemi yaptırmadan önce aracın motorunu alttan destekle yukarı doğru hafiften kaldırtin titreme geçiyorsa motor takozlarindan kaynaklanıyor demektir bilginize.
    2 puan
  9. Türkiye'de bakım aralığı kısa, ekstra bir daha kısaltmak boşa masraf bence. rölantide çalışmak motora yağa vs ne kadar yük bindirecek ki, yada bu süreler ne kadar uzun olabilir ki? Traktör değil bu durduğu yerde iş yapacak.
    2 puan
  10. 2017 Şubat'ının ikinci hafta sonunu göller bölgesinde değerlendirmeye karar verip Cumartesi erkenden yola çıktık. İlk durağımız Akseki’ye komşu İbradı ilçesi oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Bir Yörük yerleşkesi olan İbradı günümüzde çok göç vermiş olmasına rağmen Oğuzların Salur boyuna kadar uzanan ve Teke Türkmenlerine dayanan sosyal yapısı, yaygın Öz Türkçenin kullanımı ve Orta Asya'ya ait âdetleri hala devam ettiriliyor olunması ile dikkat çeker. 1300 m rakımlı İbradı ilçesi serin havası ile yazları kalabalıklaşır, Akdeniz kıyısından Konya’ya pek çok yazlıkçıya ev sahipliği yapar. İlçeye bağlı Ormana beldesi ve Ürünlü köyü özgün sivil mimari örneklerini barındıran, tarihsel dokusu olabildiğince korunarak günümüze gelebilmiş ender yerleşimlerdir. Özellikle Ürünlü 1994 yılında UNESCO tarafından korunması gerekli bölge ilan edilmiştir. Ürünlü yerleşiminde hiç bağlayıcı harç kullanılmadan, ahşap ve kuru taş duvar ile yapılan “düğmeli evler” bölgeye özgüdür. Bu yapıların yüzlerce yıl evvel Ermeni, Rum, sonrasında ise Türk ustalar tarafından yapıldığı biliniyor. Taş ve ahşabın birarada kullanıldığı bu mimarı tarza bölgede, “hatıllı kuru duvar” adı verilmiş. Taşıyıcı olan beden duvarları 50–60 cm’den az olmayan kalınlıkta, kuru duvar tekniğinde harçsız olarak uygulanmakta, taş duvar örüldükten sonra duvar boyunca duvarın her iki tarafına 8x8 cm ebatlarında “hatıl” denilen ahşap latalar uzatılmakta, bu hatıllar aynı ebatlardaki “düğme” veya “peştivan” olarak adlandırılan kısa latalarla birbirine bağlanmakta ve araları taşla doldurularak duvar örgüsüne devam edilmektedir. Köyün büyük oranda göç vermesi ve ilgisizlik nedeniyle, köyün geleneksel konut dokusu hızla bozuluyor. Köy halkının koruma bilinci daha yeni yeni turizmin etkisiyle oluşmaya başladı. Benzer özellikte evler göreceli daha büyük bir yerleşke olan Ormana’da da yer alıyor, restore edilen üç ev Ormana Active işletmesi tarafından turizme açılmış durumda ve ilgi çekici olabilir. Bölgenin doğal güzellikleri arasında Manavgat çayının doğduğu nokta olan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı önemlidir. Altınbeşik Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük yer altı su mağarasıdır. Yabani Yılkı atları ile Eynif Ovası, dağlardan inen sularla dolup zaman zaman göl halini alan Gembos ovası ve çevredeki ardıç, sedir ve çam ormanlarıyla kaplı yaylalar görülmesi gereken diğer doğal güzelliklerdir. İbradı'da Celal Keskin'in kahvesinde dağ kekiği çayı içmeden devam etmemek gerek... Değişik köylere misafir olarak yolumuza devam ettik. Otomobil kullanmayı seven her faninin keyif alacağı türde yollardan geçtik... İkinci durağımız Beyşehir oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Beyşehir isminin Selçuklu döneminde bölgenin Eşrefoğullarının hakimiyetinde olduğu zamanlarda “beyin şehri” ifadesinden türediği söyleniyor. Merkezin 40, tüm ilin 70 Bin cvarında nüfusa sahip olduğu 1125 m rakımlı yerleşke bereketini kıyılarında kurulduğu gölden alıyor. Beyşehir gölü Türkiye’nin yüzölçümü olarak üçüncü büyük gölü, ancak en büyük tatlı su gölü ve duru suyu, eşsiz güzellikte sazlıklarla bezenmiş kıyıları ile bir yandan Sazan, Aynalı Sazan, Turna, Levrek, Kadife Balığı gibi balıklara, diğer yandan balıkçıldan pelikana pek çok göçmen su kuşuna ev sahipliği yapmakta. Ayrıca civarda sürülerle dolaşan yaban domuzları da var. Kent merkezi bir kanal çevresinde ve kıyı boyunca uzayan parklar ve yürüyüş yolları ile son derece şirin. Yazları tur tekneleri çevredeki kumsallara gezi düzenleyerek yüzme imkanı sağlıyorlar. Biz gittiğimizde göl hemen tümüyle kalın bir buz tabakası ile kaplıydı, haliyle tekneler de buz örtüsüne sıkışıp kalmışlardı. Ancak sazlıklardaki balıkçı kayıkları çok fotojenik birer obje olarak dikkatimizi çekti. Gezilecek tarihi yerlerin başında ise Eşrefoğlu Camii geliyor. 13.yüzyıldan kalma bir Selçuklu camii olarak 6 ay boyunca göl suyunda şişirilmiş sedir ağaçlarından oluşan orijinal ahşap sütünların üzerine yükseliyor. 40 cm çapında 7,5 m yüksekliğinde 42 ahşap sütun eşsiz bir mimariye örnek teşkil ediyor. Özgün bir diğer yanı da caminin ortasında yaklaşık 5 x 5 x 2 m boyutlarında bir havuz bulunması ve bunun üzerindeki tavanın açılabiliyor olması. Bu havuzun kullanımı ile ilgili iki rivayet var: İlkine göre bu bu havuz tavandaki açıklıktan düşen ya da taşınan kar ile doldurulur ve sıcak havalarda hem caminin içini serin tutar, hem de ahşap sütünların ömürlü olması için gerekli nemi sağlardı. İkincisine göre ise Selçuklular o dönemde astronomiye yönelik çalışmalar yapar ve gerek tavandaki açıklıktan, gerekse havuzdaki suya düşen yıldız yansımalarından gökyüzü hareketlerini izlerlerdi. Caminin hemen yakınındaki Bedesten ve restore edilmiş evler alana güzel bir bütünlük kazandırıyor. Yolda rastladığımız bu kedi de @Mert Yürüyen için gelsin, sanki Cats müzikalinin figüranlarından... İlginç ve ünlü bir diğer yapı da 1908-1914 yılları arasında eski bir köprünün yerine yapılmış hem köprü hem de sulama kanal regülatörü olarak görev yapan Taşköprü. Yeme içme mekanları kış vakti kar altındaki şehirde pek geçe kalmamayı gerektiriyor. Emin Usta Et Mangal, Osmanlı Kahvesi ve Bey Edem Pastanesi anılmaya değer. Konaklama için merkezde bir otel ve merkeze yakın öğretmen evi var. Gezinin ikinci günü Beyşehir gölünün batı yakasını, köyleri ve eşsiz güzellikteki bakir kıyıları gezdik. Sonra Eğirdir’e geçtik. Tıkla öğren: Burası neresi? İlginç bir şekilde Beyşehir kar, buz ve kapalı yolları ile ne kadar kara kış idiyse Eğirdir de o derece güneşli ve baharı andıran bir havaya sahipti, kar tümden yerden kalkmış, bambaşka bir iklim vardı. Eğirdir tektonik bir çanak içinde toplanmış suyu ile Beyşehir’den sonra en büyük tatlı su gölü. Sazan, Çim Sazanı, Sudak, Eğrez ve son yıllarda ortaya çıkan Gümüş balığı yanında Kerevit, Yengeç, Su yılanı, Su faresi, Kurbağa ve Su kaplumbağasının yaşam alanı. Haliyle bölgede balıkçılk çok gelişmiş ve özellikle yarım adadaki restoranlarda servis ediliyorlar. Göl yaban hayatı için önemli çok sayıda yerleşik ve göçer kuşa uygun bir yaşam alanı aynı zamanda. Isparta’ya yakınlığı ile bir eğlence/dinlence alanı olarak oldukça aktif olsa da buranın da Beyşehir gibi kıyıları bakir ve doğal güzelliklerle dolu (bkn. Boyalı’nın ağaçları). Her zamanki gibi kuşlarla oynadık, karabatakları izledik, Melodi Restoranda soslu göl levreği tava yedik ve İslamköy ekmeği aldık. Dönüş Kovada üzerinden oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Kovada gölü Eğirdir’den 22 km’lik doğal kanalla sulanan ve DSİ’nin hidroelektrik santralını yürütmede kullandığı bir yapay gölet, kıyıları sonbahar renkleri dışında pek bir cazibe sunmuyor. Ancak dar, virajlı ve iniş – çıkışlı, eğimleri ve yüzeyi düzgün asfalt yolu benim gibi viraj meraklılarına çok özel bir keyif unsuru oluyor. Geç kalmadan dönmek için göl kenarına inmeden devam ettik. Bol oksijen depoladığımız, doğayla içiçe olmanın keyfini sürdüğümüz hoş bir hafta sonu oldu. Önemli not: İnsan beyninde bir yerin canlısını görmekle fotoğrafına bakmak aynı etkiyi yaratıyormuş. Turizmcileri eminim kızdıracak bu tespite uygun olarak ben de hizmette kusur etmemek adına bolca fotoğraf paylaştım.
    1 puan
  11. Yanıtı bana kalırsa basit ama umarım böyle olmaz (Fiesta ST fiyat kısmında az çok konuşmuştuk) Avrupa fiyatı, eski Fiesta ST avrupa fiyatı ile çok çok paralel olur yani benzer donanımlarla şu anki satış fiyatı olan 33 bin Euro olacaktır Tabi bir sene önceden bu tür tahminler tutmaz ayrı mesele. 1.5 ile 1.6 arasında hacim olarak bizde vergi farkı yok her şey aynı. Unutmadan bize gelen Kuga'nın giriş donanımı Avrupa'dan çok daha dolu, opsiyonları ekleyip bakmalı.
    1 puan
  12. Ne eksik, macera tutkunları, bknz navi paketi Bu arada, ilk partide titanyum + ne varsa koy paketinden bulamadık.
    1 puan
  13. Donanımları böyle profillemişler Bu da segmentin oranları fotoğrafı net çekememişim o yüzden yazıyla; (TR) Yüzdeler direkt segmente göre payını gösterir! 4x4 tercihi %28 4x2 tercihi %72 4x2'nin yani %72 oranın tamamı, 1.6L ve altı silindir hacmine sahip. -%48'i dizel (%28'i dizel otomatik, %20'si dizel manuel). (Oranları tam okuyamıyorum ama grafik olarak böyle) -%24'ü benzinli (%20'si benzinli otomatik, %4 benzinli manuel). (Oranları tam okuyamıyorum ama grafik olarak böyle) Misal Ford için Makyajsız versiyonun hedef kitlesi en fazla %28 (ne kadarı otomatik ve 1.6L bilinmiyor ama çoğu öyledir) + %4 = %32 iken, Şuanki hedef kitlesi %28 + %20 + %28 = %76'yı kapsıyor. Tipiyle birlikte satışını 3'e katlamazsa (2900) başarısızdır.
    1 puan
  14. Style idare eder alınabilir diyordum ki tam donanım listesine bakınca vazgeçtim. Niye ? Style'da siyah da olsa tavan rayı yok, arka ortada kol dayama (dolayısıyla bardaklık) yok ve ambians ışıklandırma yok. Eminim bizdeki tek göz ışık vardır ve de baş üstü gözlük koyma yeri de yoktur. Arka kol dayamayı çıkarmak kimin aklına geldi tebrik ediyorum. Bir kısım arabayı arka kol dayamasız üretelim diye planlayanı da tebrik ediyorum. İyi ki ABS yi falan sadece üst donanıma koymuyorlar
    1 puan
  15. Aceleye gelmiş, haklısın, düzeltiyorum.
    1 puan
  16. Motor ömrünü tanımlamak zor. Yani motorun sorunsuz çalışmasını sağlayacak ara tamiratlara gerek olur ve bunlar düzgün yapılırsa milyon kilometreyi de görürsünüz. Yani motor çalışıp çalışıp bir gün darmadağan olmuyor. Devri daim bozulur değişir, turbo 150.000'den sonra mızıkçılık edebilir, değişir, hortumlar çatlar, değişir, yani böyle irili ufaklı tamiratlarla yıllarca kullanırsınız. Aracın yavaş yavaş heves kaçırmaya başladığı zaman 10 yıl üstüdür.
    1 puan
  17. 200 - 300 bin gider. Daha sonra gerekli parçalar değişir tekrar gider bu gibi şeylerin son noktası yok belli olmuyor. Şunu söyleyeyim 100 bin km hiçbir şey değil. Psikolojik sınır sadece.
    1 puan
  18. +1 bu şarkı ile Müslüm sevmeyen ben Bayıldım. bu albümü baştan sona evrip çevirdim
    1 puan
  19. focus 4'ün tasarımını bize bıraksalar, E segmenti kalitesinde focus yapardık herhalde.. sonra da pahalı diye almazdık
    1 puan
  20. Son söz: Arabaya erken bakım yaptırarak nevrozlarımızı tedavi edemeyiz.
    1 puan
  21. İyice kaşıdınız varya Aman diyim Alper'im... Çin malına bulaşma. Alacaksan beraber alalım biraz durumu düzelteyim
    1 puan
  22. Motor saatini bilmem ama araçta LPG olduğu için 10 bin de bir bakım yaptırmak araç için daha uygundur bence. Hatta Türkiye şartlarında aracınız için 5bin km de bir kendiniz evinizin önünde hava filtresini değiştirebilirsiniz. Ben bu şekilde yapıyorum. Fayda/Gereklilik tartışılabilir tabiki.
    1 puan
  23. Motorlar saatlik çalışmaya göre bakim hesabi yapılır. Ref: Eski gemicilerden Kaan abi Neden km e kolay basit akıllıca. Araçlarda bu saat olanı duymadım. Yağdan çok bujilere (benzinli için) para harcamak daha mantıklı bence. Yağı erken değiştireceğine buji değişimini erken yaparsan cebine ve motoruna daha faydalı olur. Motor yağın en çok kotu yanmadan dolayı kirlenir. Dizeller için sabah bakarım çok uykum var
    1 puan
  24. Ben o zamanlar tazeciktim forumda farketmemişim Cem abi, tekrar görüp hatırlama imkanı buldum. Yarışlı'ya ilk gidişimden önce, şu an adını anımsayamadığım bir Orman Mühendisyle tanışmıştım. Aynı zamanda kuş fotoğrafçısıydı. Daha gitmeden fotoğraflardan büyülenmiştim. Hatta bizim çevrecilerin hazırladığı raporlardan birinde Türkiye'de uzun zamandır görülmeyen bir baykuş türünün geçtiğini görüp epeyce dalga geçmişti... Bu da işlerin işleyişine dair ufak bir anekdot olsun. Gittiğimde o güzelim manzaranın mermer ocaklarının silüetleriyle ne hale geldiğini görüp dehşete düştüm. Söylenecek çok söz var elbette ancak o tartışmaya benim burada girmem çok yersiz olur. Bir de bölgede antik yerleşimlere ait kalıntılar da var hatırladığım kadarıyla. Onlara piknikçilerin ettiği işkencelere ise hiç girmiyorum. Gelecek kuşaklar bu güzellikleri ancak fotoğraflardan görebilecek galiba... Genel tablo son derece üzücü, Salda ile ilgili kötü haberleri de takip ediyorum maalesef. Ama ben epeyce sevindim sayende abi. Tekrar teşekkürler
    1 puan
  25. Araç alırken insanlar yanlış şeylere odaklanır. Öncelik estetik sonrasında km yok çok yakar vs. Bir kere aradığınız içinize sinmeyen bisey almak size mutluluk vermez. Hangi şehidesiniz bilmiyorum. Mondeo biraz daha park yeri sorunu yaşatır ama sonuçta D sınıfıdır. Araç alırken motor mekanik aksam ve gibi sizi üzebilecek şeylere odaklanır onların sağlıklı ve düzgün bakim yapılmış olması önemli. Yıllık 10000 km fazla yapmıyorsa Biz benzinli de tercih edebilirsiniz. O bütçede park yeri sorununuz yoksa 2.0 mondeo tadından yenmez. Ford sahibi olduktan sonra insanin standartları yükseliyor. Konfor arayışı artıyor. Aracın motor vb. akşamı için iyi bir ekspertiz yaptırın. Düzgün bakim görmüş araç tercih edin. Hayırlı olsun.
    1 puan
  26. mondeo dizel 2.0 100 km de 1 litre daha fazla yakar. 2002 -2007 Mondeo manuel fabrika verisi 5.8 litre focus 2 ise 4.8 litre yani mondeo 1000 km de 10 lt fazla yakar,yani yaklaşık 45 tl,ama daha keyifli sürüş sunar performansı gayet iyi mondeonun .0-100 yanlış hatırlamıyorsam 9.8 sn idi mesela focus 2 10.9 sn. --3 dakika sonra eklendi-- Birde mondeo nun bircok donanım artısı var focus tan mesela ghia donanımda ısıtmalı ön cam ,esp tcs, zenon far vs. gibi focusta olmayan artı özellikleri var .
    1 puan
  27. focus 2 dizeller 1380 kg civarı benzinliler de 100 kg civarı daha hafiftir.Fabrika verisi bu şekilde eksperdeki ağırlık aracın içinde başka şeylerde varsa ,işte depoda yakıt doludur bagajda eşya vs. birşeyler vardır onla ölçmüştür.
    1 puan
  28. Rica ederim herkes adına. Eleştiri hep olur Herkesi memnun etmek imkansız, size uygun ise diğer detayları görmezden gelirsiniz no prob.
    1 puan
  29. Premium devam ettiği sürece bu tür gecikme olmaz Sabri. Yapılan sözleşmeleri de düşününce gecikme vs olmaz yeterki isteyen olsun gelir. (2018)
    1 puan
  30. Ona da tüp takarlarsa hiç şaşırmayın. Zira astracılar 1.4 T lere tüp takma yarışına girmiş durumda. Hatta gruplarına hizmet veren LPG servisleri bile var. Yani burası Türkiye ve japonseverler genelde LPG ye en uygun bizim araçlar diye övünmeyi de pek severler.
    1 puan
  31. Canlı dinlemeyi çok isterdim...
    1 puan
  32. Kil üstad. Ben burda araba boyası satan yerden ortalama bi sabun kadar aldım %30 ile (bol bol kullanarak yaptım). Eline bi boş sprey alıyorsun içine suyu koyuyorsun. Çok fazla bastırmadan güzelce oval oval gezdiriyorsun zaten kirlenince rengi gidiyor 3 -5 dk da bir elindeki kili yoğursun. Dipnot: aman dikkat içinde taş vb olmasın
    1 puan
  33. Güzel sözlerine çok teşekkürler. Bölgeyi karış karış gezdim. Salda neden bilmiyorum ama eski güzelliğini kaybetti. Bu yüzden artık pek uğramıyorum. Yarışlı'dan burada bahsetmiştim. Mermer ocakları rüşvet, avanta, rant ve açgözlülüğün üç kuruşluk hesaplarla doğanın nasıl mahvedildiğinin en somut örneği. Bir skandal ve aması, fakatı yok.
    1 puan
  34. 1 puan
  35. Çok kolay. Elm ile açtıktan sonra yapacağın basit. Arbanın far soketindeki 2 nolu pinlere drl için sigorta kutusundan kablo çekeceksin. Bir de 9 nolu pinlere şase vereceksin. Her far için bunları yapınca sorunsuz çalışır. Sigorta kutusundaki drlye çekeceğin kablo için yeri şöyle anlatıyım. Arabanın sağına denk gelen cama en yakın sigorta yuvasından alacan. Konu içinde foto olması lazım
    1 puan
  36. Valla ilginc tabi zevk meselesi ama hic olmamis tipi bir turlu isinamadim focusa c max e distan bakinca yeni civic merdiven alti uretim gibi duruyor [emoji2] fazlada konusup civic arkadaslari kizdirmayayim[emoji2]
    1 puan
  37. Mondeoye hb manuel bağaj yollayan zata sevgilerimi yolluyorrum Mondeonun farının vasatlığınu hiç yaşamadım yağmurlu havalar dahil hangi konuda vasat [emoji848]
    1 puan
  38. Nasıl çalışır? Yakıt ve hava basıncını ecuya yalan söyleyerek motora daha fazla yakıt ve hava girmesini sağlayarak. Yazılım yaptırarak daha fazla performans elde edebilir misiniz? Kesinlikle evet. Güvenli mi? Eğer araba için özel olarak tasarlanmışsa (tasarımdan kasıt soket tasarımı değil kesinlikle) bir miktar güç alarak güvenli tarafta tutarlar, ama çizgileri çok ince olduğu için kalitesiz ürünler zarar verebilir. O paraya değer mi? Bence değmez. Faydaları şunlar: tak-çalıştır, istediğin zaman çıkar-kapat, satarken çıkart yeni aldığına tak.
    1 puan
  39. Eveeeet, artık problemler tamamen bitti. Daha önce bahsettim mi bilmiyorum, Sync modülünün takılmasından sonra, kaza anında acil yardım aramasını yapmaya yarayan hizmet kontağı ilk çalıştıdığımda sürekli uyarı veriyordu. Sesli komuttaki abla o bet sesiyle "Acil yardım çalışmıyor" diye bıdırdayıp duruyordu. ilk başta sorunun GPSM kaynaklı olduğunu düşünüyordum. Ancak GPSM'i bağlamama rağmen abla susmayınca bu sefer bağlantılarda sorun olmaya başladığını düşündüm. Geçenlerde Ford Edge'in Amerikanya forumunda RCM (airbag modülü) arızasında benzer uyarının alındığını görünce ampuller yandı bende. Sistemin tam olarak çalışması da yerli yerine oturmuş oldu. Kaza anında RCM SYNC'i dürtüyor, o da GPSM'den koordinatları alıp aramayı yapıyor. Şimdiii, ya RCM'ler Sync'li ve Sync'siz olarak farklı ya da konfigürasyon meselesi derken, Şahsuvaroğlu'nun kahraman elektrikçisi Savaş Usta'yla giriştik olaya ? Taaa daaa! RCM acil yardım ayarı yapılandırılabiliyor. Böylece o gıcık uyarıdan kurtuldum ve sistemin eksiği kalmamış oldu.
    1 puan
  40. Hep mantık hep mantık canım nereye kadar? Açıkçası Kuga bindiğimiz arabaların üzerine çok bir değişiklik getirmiyor. İç yapı hemen hemen aynı. Performans kullandığımızın bir tık altında. Dışarıdan bakınca da sahip olma keyfi verecek bir tasarım yok bence. 3008 veya Tucson bundan daha iyi tasarıma sahip benim gözümde. Ha bunları alır mıyım belli olmaz ama Kuga'yı da almam sanırım.
    1 puan
  41. 3008 üst donanım seviyesinde kugadan ucuza geliyor. Araç nispeten hafif olduğu için de performans değerleri daha iyi. Ama hem sağlamlığı, hem içindeki oyuncakların 3-4 sene sonraki hali, hem kaskosu, yedek parçası, servisi, en önemlisi de tasarımı; kuga'yı daha mantıklı kılıyor.
    1 puan
  42. Hatun'a Kuga bana Mondeo çocuğa Fiesta Focus hizmet aracı Neden birini seçiyoruz ikisinide alin Düşünün ikisinide alabiliyorsunuz. Hangisinin anahtarı sizde Başka sorum yok...
    1 puan
  43. Zevkle okudum konuyu, fotoğraflar şahane. Okurken şu geldi aklıma; Hep Avrupa'da vs değişik mimari örneklerine bakıp "vay, wow" falan diyoruz ya oysaki ülkemizde de ne kadar değişik ve zamanın ötesinde yapılar var... Kıymetini bilmek lazım, birde gidip görmek
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.