Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

06-10-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. --0 dakika sonra eklendi-- --0 dakika sonra eklendi--
    2 puan
  2. Demekki neymiş, bize ceza gerekiyor kurallara uymak için. Gelire göre ceza verseler keşke Geçen TV'de sis farlarını yakan apaçilere ceza kesiyordu polis, ne güzel sıraya girdiler Keşke hep yeseler.
    1 puan
  3. Abi hepsinin duy a giren kısmı aynı. Bunlar boy boy işte. T10 ufak t15 orta t20 büyük gibi. 5cm uyar bence. Yuvadan stop camına kadar olan kısmı ölçmek lazım net boy için. Canbus mutlaka olsun.
    1 puan
  4. Buradan devamla hızlı bir soru soracağım. Makyajlı Focus 3 HB için geri vites ampulünü beyaz ışık veren LED ile değiştirme düşüncem var. Şunlar bu işe uygun mu ? T20 beyaz LED T20 beyaz LED canbus Bu Canbus ne demek? Değillerse bana makul fiyatlı link veriniz Aliexpress de olur acelem yok Mesela şu olur mu ? AE
    1 puan
  5. Vidalı plaka hiçbir şekilde geçemiyor dedi burdaki yetkililer. Harfe gelmese bile...
    1 puan
  6. Araç kullanım tarzlarımız aynı :). Tüketim değerlerini Ramazan D. Bey belirtmiş. Kendisi otomatik araç kullandığı için verdiği veriler daha doğru olacaktır. Sakin kullanımda tüketim olarak bir sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum. Ben Ankara'da yaşıyorum. Günlük 70 km yol yapıyorum. Bu yolun 25 kilometresini sabahları şehir içinde, kalan 45 kilometresini de yoğun akşam trafiğinden dolayı çevre yolu üzerinden yapıyorum. Çevre yoluna çıktığım anda hızımı 110'a sabitleyip, hız sabitleyici ile gidiyorum. Benim tüketim değerim 5,6. Benim senelik kilometrem 25.000 - 28.000 arası. Baktığınızda dizel kullanmak daha doğru olur diyebilirsiniz, ancak bu tüketim değerleri ile şahsen ben arada ki fiyat farkına değmeyeceğini düşünüyorum. Birde çok üşüyen bir eşim var, motorun hemen ısınması da artı bir durum
    1 puan
  7. İyi seyirler Yazısını hazırlıyorum geceye doğru ekleceğim.
    1 puan
  8. Geçenlerde motosiklet bakmaya başladım,geçenlerde dediğim haziran gibi filan Neyse nerden esti bilmiyorum ama chopper,touring,naked,enduro filan derken Honda CBR 250 RR diye bir makine gördüm euro 4 muhabbetinden avrupaya gelmiyormuş 2018 de gelecekmiş,açıp bakın fena bişey,neyse sonra Güzel Adam BARKIN öldü,sonra ilginç bir zam koydular motosiklete %20 ek gümrük vergisi Arada bir güzel bi masa kuralım diyosun chivasın,jack danielsin yanına yaklaşılmıyor,blue label raflarda bile yok,rakı desen 70 lik Tekirdağ Trakya 96 lira olmuş Fiestayla ne alakası var bunların derseniz ''kötü'' Fiesta olmuş 90.000 lira akıl alacak gibi deil,insanlara hayal kurdurmuyorlar Hanım ehliyet aldı bizim C5'e el koydu resmen,kötü dediğime bakmayın hani ne alınır hanıma ilk aklıma gelen Fiesta ama nasıl alınır Neyse şairin Güzel Günler Göreceğini iddia ettiği çocuklar çoktan doğdular ve öldüler,kaç kuşak geçti ama o güzel günler gelmiyor ama yinede bazen umut doluyor insan az da olsa insana umut saçan insanlar var hala yinede enseyi karartmamak lazım Çünki... Özgürlüğe,Kitaplara,Çiçeklere,Güneşe ve Aya sahip olan kimse hiç mutsuz olabilir mi???
    1 puan
  9. Ben de yeni aldığım 1.5 tdci için toplamda 1300 civarı bir rakam ödemiştim Ağustos ayı başlarında. Aracın garantisi 2019 a kadar olunca yetkili servis dışında bakım aklımın ucundan geçmedi. Kuzenimin Ford özel servisi olmasına rağmen katlandık, yetkili servisi tercih ettim. Ne demişler: "Araba ile hanımın yediğine bakılmaz."
    1 puan
  10. 1.0 a-t otomatik ST line kullanıyorum. Kısa mesafeli şehir içi kullanımı 8 lt. Uzun mesafeli şehir içi kullanımı 7 lt. Uzun yolda 110-130 km hızlarda bagaj silme dolu klima ful açık 2 kişi 6-6.5 lt. Değerler sakin kullanım değrrleri.Bende 2 si arasında kalmıştım. Aradaki 19000 tl fark beni bu araca yönlendirdi.
    1 puan
  11. Focus ile en fazla 7,5-8L/100 km arasında tüketirsiniz. Ancak ciddi bir ekonomik darboğaza doğru yol hızla yol alıyoruz. Yatırımlarda dikkat etmek lazım.
    1 puan
  12. Sağlıklı sıhhatli gelsinde sedan olur hb olur ne fark eder sedan aldığıma en çok bebek arabasını koyduktan sonra yanına gene valizleri koyabildiğim için seviniyorum. biraz daha büyüsün bizim ufaklık bastona geçecem, şimdilik çift yönlü olsun diye aldığımız arabayı valiz niyetine taşıyorum
    1 puan
  13. . --2 dakika sonra eklendi-- .
    1 puan
  14. Biz susalım Japon şarkıcı açıklasın abi
    1 puan
  15. Çok acıtmadan yapılandan bahsetmiş abi. Yani şemsiyeyi açmayacaz demiş --1 dakika sonra eklendi-- Adam senin yüzünden hastanelik oldu. Melek gibi adama yapılır mı bu?
    1 puan
  16. Yine tekrar edelim (Her şeye karşı çıkanlar tenzih ederek sadece bu konuya yazanları baz alarak) Kimse yerli otomobil üretemeyiz demiyor buna dikkat edelim. Kaldı ki Türkiye'deki yan sanayii bu üretimi (tasarımı değil!) yapabilmek için yeterli, verin parayı seve seve yaparlar/yaparız. Bugün hemen hemen her parçayı üretiyoruz hemde her markaya. Bir otomobilin başarılı olması için belli adeti yakalaması gerekir ki bu adeti Türkiye içinde karşılamamız mümkün değil. Dışarıya açılmak için ise ciddi başarılı olmanız gerekiyor. Diyelim ki Türkiye pazara bana yeter diyenler için ise, aracın diğerlerinden farklı özellikleri olması lazımki albenisi olsun. Sırf yerli! diye günün sonunda bu aracı alacak baba yiğitleri gözle görmek isterim bu köşede kalsın. Bir yerden başlanması konusuna da ise eğer 50 sene önce olsaydı ona da eyvallah diyebilirdik ama bizim ihtiyaçlarımızı tartıp ona göre araba üretmek gerekir. Nedenlere geçmeden önce fiyat konusunda oluşan yanılgılara da değinmek lazım. Yerli araba ucuz olacak! sözünün geçerli olması çok zor bir durum bunun için özellikle vergi artışı (ithale) veya vergi indirimi (yerliye) yapılırsa yurt dışındaki üreticiler de bize 'senin arabanı ülkemde ek vergi ile satarım' der ve bunu yapamazsın çünkü onlardan iyi para kazanıyoruz. Arabayı geçtik en önemlisi tekstilimize bile ek vergi getirebilirler. Sonuç olarak ucuza mal etmeden ucuz araba yapmak imkansız, ki bunu göreceğiz zaten. Hatta şunu da unutmayalım Avrupalı çok milliyetçidir kolay kolay farklı ülke araçları satın almazlar yani bizim Avrupa'ya araba satma çabamız biraz nafile kalacaktır, bunu çoook başarılı ama Avrupa'da bir türlü başarılı olamayan modeller ile örneklemek çok kolay dilerseniz sayabilirim. Nedir bunlar özel gereksinimler? Türk insanı geniş araba ister bu bir ve Türkiye'nin yolları muazzam değil bu sebeple buna uygun alt yapıya sahip olması gerekir bu da iki. Malum orjinalinin (saab 9-3, Cadillac Bls - Opel vectra - Alfa 159 (alfa sadece akraba düzeyinde) ) içi nispeten dar bir sedan, daha en baştan yenik başlıyor bile denilebilir. Hatta bu gövde zamanında (2006) çok beğenilmiş bir gövde değil (sürüş olarak). Bunu da geçtim elle tutulabilen verilere de bakınca bir çok sorunlarla karşılan bir gövde olduğunu göreceksiniz (Bknz eski 100k testleri). Bir gövdeyi satın aldığınızda o gövdeye uygun üretim teknoloji ile çalışmalısınız yani oldukça eski, bugün Türkiye üretimli araçlar lazer üretime geçti bile (Hani onlar yerli değilmiş ya ) Bir detay daha verelim bu karoserde sürekli 1.8 - 2.0 - 2.2 lt gibi motorlar ile üretildi ve ona göre tasarlandı bundan önce hiç küçük hacimli veya elektrikli (elektrik destekli) model yapılmadı bu motorlara geçince çarpışma testlerinde ne yapacak? Pilleri bile sığdırmak için yer bulmak zor. Benim görüşüm elektrik dönüşümü başarılı olmaz ve 1.6 lt benzeri araçlar ile yakıt tüketimi ciddi yüksek kalacak. (Türkiye ve Tüketim ) Çok ağır platforma pil eklerseniz bu iş olmaz, olmaz, olmaz Pilli araçları hafiflemek için büyük firmalar nasıl çalışıyor görmek zor olmasa gerek. Hatta daha da büyütelim açıyı aracın seçildiği sınıf bile hatalı (D sınıfı) en az esnekliğe sahip bir sınıf, ticarisini dahi yapamazsınız. Yapılması gereken araç ya tam egzotik (bakınız bazı küçük Avrupa ülkeleri) veya ekonomik sınıf maksimum C segmenti gibi. İlle GM olacaksa alınan alt yapı, Astra olsaydı keşke sen git ömrü bitmiş monokok gövde satın al... Sen C sınıfı alsaydın eğer; Sedan, Hb, SW (+ticarisi), MPV, SUV ve hatta coupe bile yapardın arabayı, şimdi ne yapabileceğiz ? Bunların hepsini geçtik, keşke bizim mühendislerimize güvenilseydi ve bu platform bu kadar yüksek fiyata satın alınmasaydı. Olayı dramatikleştirip Devrim arabası gibi düşünülmemesi gerekir. Umarım yanlış yoldan erkenden dönülür.
    1 puan
  17. İnsanları tanımadan yargılamak uzaktan siyaset yorumlamak dünyanın en büyük hastalığı
    1 puan
  18. Serkan, biz bu yazdığını arka plana atmıyoruz, tam bunu vurguluyoruz, arka plana atıp sıfırdan yapmayı bir marifet gibi göstermeye çalışan siyasiler. Ayrıca kim Türk otomobiline karşı olduğumuzu söyledi ki? Sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım, devlet sübvansiyonu ile yürüyecek ve asla kar etmeyecek bir projeye kimse destek vermez, çıkmaz öyle bir "babayiğit" (bu da apayrı bir konudur ya, siyaset erkanı gerçekten babayiğit aradığını söylüyor, ne demekse, finans dilinde nasıl bir karşılığı varsa...!?). Ayağı yere basan uzun soluklu ve iyi tanımlanmış bir çalışmaya ihtiyaç var. Salt fizibilite için bile bu geçerli. "Ya niye bizim arabamız yok" söylemi ancak basit bir çıkış noktası olabilir, hedef değil. Bakanın açıklamasını da okudum, hala konuya açıklık getirmeyip topu Başbakana atıyor. Kendi adıma ben bu alanda yapılacak her türlü "ayağı yere basan" çalışmayı desteklerim. Ama proje öncelikle siyasi rant amacı ile kullanılıyor ise sempatim azalır. Erbakan konusuna gelince. Rahmetli İTÜ mezunu makine mühendisi ve akademisyendi. Almanya'da benim doğduğum yıllarda doktora da yapmıştı. Pancar motorun kurucusudur. Devrim arabaları ile ilişkisi yoktur. 4 Mart 1961 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısına katılmış ve otomobil üretimi projesini aktarmıştır. Dövizin kıt olduğu ortamda yabancı markalar yerine yerli üretimin mi daha makul olabileceği üzerinde kafa yoruluyor iken Erbakan, 'araştırma-geliştirme' alanına önem verilmesini, ithalâttan sanayi için fon ayrılmasını, ülkede üretilebilen makinelerin ithalâtının kısıtlanmasını, üniversite-sanayi işbirliğini ve tavsiyelerinin yasalarla takviye edilmesini savunmuş ve kendi otomobilimizi üretme fikrini ortaya atmıştır. Yani fikir babası odur, ancak Devrim gelişmesine benim bildiğim hiç bir somut katkısı olmamıştır. 35 yaşlarındaki halini bilmediğimden resimde de tanıyamadım. Kaynaklar: http://www.zaman.com.tr/yazarlar/taha-kivanc/erbakan-ve-otomobil-maceramiz_1100655.html http://www.devrimarabasi.com/ekip.html Erbakan'ın başarılı ve vizyoner bir mühendis olması iyi bir siyasetçi olmasını gerektirmez. Din ve devlet işlerini birlikte yürütmeyi savunması laik devlet ilkesiyle bağdaşmaz. Ve tabii ki bütün bunlar asla hakaret edilmesini de mazur göstermez. Neyse çok fazla konu dışına kayıyoruz. Son söz: Madalyonun her zaman iki yüzü vardır, birini görürsek tümünü görmüş olmayız. Bu nedenle bu tür bilgi alışverişleri yararlıdır.
    1 puan
  19. Eğer bunları şaka diye yazmadıysanız bilgi ve algı eksikliği var demektir. Devrim'in tarihçesini buradan okumak mümkün: http://www.devrimarabasi.com/tarihce.html Orada yazılmayan ise projenin baştan itibaren o dönemde ülkeyi gizliden yöneten ABD tarafından -ABD otomobil üreticileri lobisinin yoğun çalışması ile- engellenmiş olmasıdır. Diğer bir deyişle Cemal Paşa daha proje bitmeden üretim yapılmaması kararını mecburen vermişti ve o dönemin medyası kullanılarak algı operasyonu ile aracın başarısız olduğu kanısı uyandırıldı.Türkiye'nin emek ve sermayesinin sömürülüşünün en somut örneklerindendir. İmza'da ise yatırımın bilimsel temelleri eksikti, verimliliği tartışmalı bir bölgeye kurulacaktı, üretim teknolojilerinin bulunmadığı bir yörede yetişmiş kadro ve yan sanayi yokluğunda kolay kolay başarı şansı verilemezdi, kaldı ki yatırımıcının iş dünyasındaki imajı da en hafif söylemi ile pek iyi değildi. Ayrıca İmza da Proton'un prototiplerinden üretilecekti ve yerlilik konusu tartışmalı idi. Konuya dönecek olursak ülkesini seven hiç bir Türk vatandaşı Türkiye'nin yüksek teknoloji alanında kendini geliştirmesine karşı durmaz. Ancak bugün yüksek teknoloji üretimi tek bir devlet-ulusun çabası ile olamayacağı gibi olması da gerekmez. %100 yerli otomobil fikri ile ortaya çıkmak ya halkın eksik olan özgüveninden göz boyayarak faydalanmaya çalışmak ve bunu tahvile/paraya/oya çevirmekten öteye gitmez. Küresel ekonomi oyunculuğu böyle kurnazlıkları kaldırmaz. Sonuç hüsran olur. Sizin benim paramız batar. Şeytanla yemek yiyenin kaşığı uzun olmalıdır. Sermayesi yerli, üretimi belli ölçüde yerli bir Türk markası oluşturulabilir, ama ekonomik fizibilitesi iyi yapılmalı, markanın ülke imajına katkısı da dahil çok yönlü düşünülmeli ve yüksek teknolojili bir niş yakalanarak yenilikçi bir yaklaşım hedeflenmelidir. Hiç birimiz Türk otomobiline karşı değiliz, ama %100 yerli fikrinden yola çıkarak vardığımız noktayı Emre Özpeynirci nasıl özetlemiş bakın: "Bakan Işık’ın dün paylaştığı fotolarda da aracın önden Cadillac arkadan Saab 9-3 olduğu anlaşılıyor. Aracın içi Cadillac BLS’den direksiyon üzerindeki gösterge paneli ise Saab 9-3’ten alınmış. Saab bu araçı ürettikten kısa bir süre sonra iflas etti. GM de hisselerini sattı. BLS modeli de Avrupa’da başarılı olamayınca tarih oldu. Yani görünen o ki, iflas eden bir şirketin modeliyle, tarih olan bir modelin kalıplarını almışız ve yerli oto yapmışız. İşte dün Bakın Işık’ın gösterdiği kamuflajlı araç, Cadillac’ın Avrupa’da başarı elde edemeyen BLS modeliyle Saab 9-3’ün karışımından başkası değil. O yüzden dün sosyal medyada, “Yerli otomobilimiz meğer ‘Milli Cadillac’mış’ yorumları yapıldı." http://www.hurriyet.com.tr/milli-cadillac-30302310 Tabii bu arada eklemek lazım ki ülkemizde hemen hiç bir iktidar, ve özellikle son iktidar, aydın ve yaratıcı nesillerin yetişmesini istemedi, güdülmesi zor olduğundan tabii ki... 12 Eylül'de YÖK ile üniversitelere takılan tasma giderek sıkılarak cılız, yetersiz ve edilgen bir akademik yapı hedeflendi ve hakkını vermek lazım ki başarıldı. Bugün Türkiye'de teknolojinin çağdaş enstrümanları ile oynayacak yetenekte insan sayısı bir elin parmakları kadardır. Ülkede hemen her yönetim kademesinde konuya hakim olmayan, bilgi ve deneyimi yetersiz insanlar "ben yaptım oldu" mantığı ile bilime aykırı bir davranış içerisindeler. Görevlendirmelerde liyakat değil de biat esas alınınca bu doğal bir sonuçtur. Yetişmiş insan gücü olmayan bir ülke küresel oyuncu olamaz. İtilir, kakılır, taşeronluk yaptırılır, önüne ne konulursa ona razı olur. Biraz abartılı olsa da geldiğimiz durum budur. Ben asla ne vatansever ne de dindar olduğumu iddia ederim, ama son yıllarda dindar ve vatansever diye ortaya çıkanlardan ülkeme çok daha yararlı olduğum konusunda hiç kuşkum olmadı. Forumdan kimseyi hedef alarak yazmadım, yanlış anlaşılmasın, sadece çevremdeki kısır ve sonuçsuz hamasi tavırlardan son derece sıkıldım o kadar. Maalesef şu yerli üretim otomobil de bundan nasibini aldı. Bu arada Devrim demişken, ben öyküyü yıllar önce defalarca aracı üreten bir avuç kahramandan biri olan yakın aile dostumuz rahmetli Y.Müh.Faruk Akyol'dan canlı dinleme şansına sahip oldum. Filmi de çevrildi, belgesel duyarlılığında ama müthiş duygusal, izlemeyenlere mutlaka öneririm.:
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.