Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

10-10-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Didim- söke yolculuğundan günaydın
    5 puan
  2. cem karaca - sen de başını alıp gitme
    3 puan
  3. Hahaha :) kabul edilip kayıtlara geçmiştir,
    2 puan
  4. Çakmaklığı sökmek bu araçta çok zor çünkü orta konsolu komple sökmek gerek. Diğer bir yöncem ise: yolcu tarafında bulunan kapağı çıkardığınızda orda çakmaktan çıkan ve gem modülüne giden kabloları görürsünüz ordan pinlerden elektrik alabilirsiniz. Forumda bi yerde resimli anlatım vardı ama nerde hatırlamıyorum. Araç kamera bağlantı konusunda olabilir.
    2 puan
  5. 2 puan
  6. 2017 Şubat'ının ikinci hafta sonunu göller bölgesinde değerlendirmeye karar verip Cumartesi erkenden yola çıktık. İlk durağımız Akseki’ye komşu İbradı ilçesi oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Bir Yörük yerleşkesi olan İbradı günümüzde çok göç vermiş olmasına rağmen Oğuzların Salur boyuna kadar uzanan ve Teke Türkmenlerine dayanan sosyal yapısı, yaygın Öz Türkçenin kullanımı ve Orta Asya'ya ait âdetleri hala devam ettiriliyor olunması ile dikkat çeker. 1300 m rakımlı İbradı ilçesi serin havası ile yazları kalabalıklaşır, Akdeniz kıyısından Konya’ya pek çok yazlıkçıya ev sahipliği yapar. İlçeye bağlı Ormana beldesi ve Ürünlü köyü özgün sivil mimari örneklerini barındıran, tarihsel dokusu olabildiğince korunarak günümüze gelebilmiş ender yerleşimlerdir. Özellikle Ürünlü 1994 yılında UNESCO tarafından korunması gerekli bölge ilan edilmiştir. Ürünlü yerleşiminde hiç bağlayıcı harç kullanılmadan, ahşap ve kuru taş duvar ile yapılan “düğmeli evler” bölgeye özgüdür. Bu yapıların yüzlerce yıl evvel Ermeni, Rum, sonrasında ise Türk ustalar tarafından yapıldığı biliniyor. Taş ve ahşabın birarada kullanıldığı bu mimarı tarza bölgede, “hatıllı kuru duvar” adı verilmiş. Taşıyıcı olan beden duvarları 50–60 cm’den az olmayan kalınlıkta, kuru duvar tekniğinde harçsız olarak uygulanmakta, taş duvar örüldükten sonra duvar boyunca duvarın her iki tarafına 8x8 cm ebatlarında “hatıl” denilen ahşap latalar uzatılmakta, bu hatıllar aynı ebatlardaki “düğme” veya “peştivan” olarak adlandırılan kısa latalarla birbirine bağlanmakta ve araları taşla doldurularak duvar örgüsüne devam edilmektedir. Köyün büyük oranda göç vermesi ve ilgisizlik nedeniyle, köyün geleneksel konut dokusu hızla bozuluyor. Köy halkının koruma bilinci daha yeni yeni turizmin etkisiyle oluşmaya başladı. Benzer özellikte evler göreceli daha büyük bir yerleşke olan Ormana’da da yer alıyor, restore edilen üç ev Ormana Active işletmesi tarafından turizme açılmış durumda ve ilgi çekici olabilir. Bölgenin doğal güzellikleri arasında Manavgat çayının doğduğu nokta olan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı önemlidir. Altınbeşik Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük yer altı su mağarasıdır. Yabani Yılkı atları ile Eynif Ovası, dağlardan inen sularla dolup zaman zaman göl halini alan Gembos ovası ve çevredeki ardıç, sedir ve çam ormanlarıyla kaplı yaylalar görülmesi gereken diğer doğal güzelliklerdir. İbradı'da Celal Keskin'in kahvesinde dağ kekiği çayı içmeden devam etmemek gerek... Değişik köylere misafir olarak yolumuza devam ettik. Otomobil kullanmayı seven her faninin keyif alacağı türde yollardan geçtik... İkinci durağımız Beyşehir oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Beyşehir isminin Selçuklu döneminde bölgenin Eşrefoğullarının hakimiyetinde olduğu zamanlarda “beyin şehri” ifadesinden türediği söyleniyor. Merkezin 40, tüm ilin 70 Bin cvarında nüfusa sahip olduğu 1125 m rakımlı yerleşke bereketini kıyılarında kurulduğu gölden alıyor. Beyşehir gölü Türkiye’nin yüzölçümü olarak üçüncü büyük gölü, ancak en büyük tatlı su gölü ve duru suyu, eşsiz güzellikte sazlıklarla bezenmiş kıyıları ile bir yandan Sazan, Aynalı Sazan, Turna, Levrek, Kadife Balığı gibi balıklara, diğer yandan balıkçıldan pelikana pek çok göçmen su kuşuna ev sahipliği yapmakta. Ayrıca civarda sürülerle dolaşan yaban domuzları da var. Kent merkezi bir kanal çevresinde ve kıyı boyunca uzayan parklar ve yürüyüş yolları ile son derece şirin. Yazları tur tekneleri çevredeki kumsallara gezi düzenleyerek yüzme imkanı sağlıyorlar. Biz gittiğimizde göl hemen tümüyle kalın bir buz tabakası ile kaplıydı, haliyle tekneler de buz örtüsüne sıkışıp kalmışlardı. Ancak sazlıklardaki balıkçı kayıkları çok fotojenik birer obje olarak dikkatimizi çekti. Gezilecek tarihi yerlerin başında ise Eşrefoğlu Camii geliyor. 13.yüzyıldan kalma bir Selçuklu camii olarak 6 ay boyunca göl suyunda şişirilmiş sedir ağaçlarından oluşan orijinal ahşap sütünların üzerine yükseliyor. 40 cm çapında 7,5 m yüksekliğinde 42 ahşap sütun eşsiz bir mimariye örnek teşkil ediyor. Özgün bir diğer yanı da caminin ortasında yaklaşık 5 x 5 x 2 m boyutlarında bir havuz bulunması ve bunun üzerindeki tavanın açılabiliyor olması. Bu havuzun kullanımı ile ilgili iki rivayet var: İlkine göre bu bu havuz tavandaki açıklıktan düşen ya da taşınan kar ile doldurulur ve sıcak havalarda hem caminin içini serin tutar, hem de ahşap sütünların ömürlü olması için gerekli nemi sağlardı. İkincisine göre ise Selçuklular o dönemde astronomiye yönelik çalışmalar yapar ve gerek tavandaki açıklıktan, gerekse havuzdaki suya düşen yıldız yansımalarından gökyüzü hareketlerini izlerlerdi. Caminin hemen yakınındaki Bedesten ve restore edilmiş evler alana güzel bir bütünlük kazandırıyor. Yolda rastladığımız bu kedi de @Mert Yürüyen için gelsin, sanki Cats müzikalinin figüranlarından... İlginç ve ünlü bir diğer yapı da 1908-1914 yılları arasında eski bir köprünün yerine yapılmış hem köprü hem de sulama kanal regülatörü olarak görev yapan Taşköprü. Yeme içme mekanları kış vakti kar altındaki şehirde pek geçe kalmamayı gerektiriyor. Emin Usta Et Mangal, Osmanlı Kahvesi ve Bey Edem Pastanesi anılmaya değer. Konaklama için merkezde bir otel ve merkeze yakın öğretmen evi var. Gezinin ikinci günü Beyşehir gölünün batı yakasını, köyleri ve eşsiz güzellikteki bakir kıyıları gezdik. Sonra Eğirdir’e geçtik. Tıkla öğren: Burası neresi? İlginç bir şekilde Beyşehir kar, buz ve kapalı yolları ile ne kadar kara kış idiyse Eğirdir de o derece güneşli ve baharı andıran bir havaya sahipti, kar tümden yerden kalkmış, bambaşka bir iklim vardı. Eğirdir tektonik bir çanak içinde toplanmış suyu ile Beyşehir’den sonra en büyük tatlı su gölü. Sazan, Çim Sazanı, Sudak, Eğrez ve son yıllarda ortaya çıkan Gümüş balığı yanında Kerevit, Yengeç, Su yılanı, Su faresi, Kurbağa ve Su kaplumbağasının yaşam alanı. Haliyle bölgede balıkçılk çok gelişmiş ve özellikle yarım adadaki restoranlarda servis ediliyorlar. Göl yaban hayatı için önemli çok sayıda yerleşik ve göçer kuşa uygun bir yaşam alanı aynı zamanda. Isparta’ya yakınlığı ile bir eğlence/dinlence alanı olarak oldukça aktif olsa da buranın da Beyşehir gibi kıyıları bakir ve doğal güzelliklerle dolu (bkn. Boyalı’nın ağaçları). Her zamanki gibi kuşlarla oynadık, karabatakları izledik, Melodi Restoranda soslu göl levreği tava yedik ve İslamköy ekmeği aldık. Dönüş Kovada üzerinden oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Kovada gölü Eğirdir’den 22 km’lik doğal kanalla sulanan ve DSİ’nin hidroelektrik santralını yürütmede kullandığı bir yapay gölet, kıyıları sonbahar renkleri dışında pek bir cazibe sunmuyor. Ancak dar, virajlı ve iniş – çıkışlı, eğimleri ve yüzeyi düzgün asfalt yolu benim gibi viraj meraklılarına çok özel bir keyif unsuru oluyor. Geç kalmadan dönmek için göl kenarına inmeden devam ettik. Bol oksijen depoladığımız, doğayla içiçe olmanın keyfini sürdüğümüz hoş bir hafta sonu oldu. Önemli not: İnsan beyninde bir yerin canlısını görmekle fotoğrafına bakmak aynı etkiyi yaratıyormuş. Turizmcileri eminim kızdıracak bu tespite uygun olarak ben de hizmette kusur etmemek adına bolca fotoğraf paylaştım.
    1 puan
  7. Sen 1100 km yap, km çekmeyi unut. En iyisini yazayım bari Bekir abi öyle kabul ediyor. 77777
    1 puan
  8. Benim araçta çakmaklığı sökmek için orta paneli sökmeniz gerekmiyor.Fotoğrafta işaretlediğim yeri elinizle güçlü bir şekilde asılınca çıkıyor direk.Tırnaklar tutuyor sadece.Ben çakmaklığa takılan soketlerden aldım elektriği.Titanium'larda bu şekilde sökülüyor.Fakat style ve trendx'lerde orta panel daha farklı.Onlarda nasıl sökülüyor bilmiyorum.Dediğiniz gibi orta panel komple sökülüyor olabilir. Yüksel bey çakmaklığı besleyen sigortada elektrik 15 dk sonra kesiliyormu bilmiyorum açıkcası.Ama Teoman Bey'in dediği gibi çakmaklığın kablolarının çıktığı pinleri bulursanız oradada kesilir elektrik.
    1 puan
  9. Bu şiire bu tarz bir yorum önce garip geldi ama birkaç defa dinleyince kulağa hoş geliyor.
    1 puan
  10. sigortalardan birini gözünüze kestirin (kullanım klavuzundan) sonra deneyerek ek yapın.
    1 puan
  11. 1 puan
  12. hadi hayırlısı. alfa almadığına sevindim
    1 puan
  13. Aynen park sensörü ve geri görüş kamerasının elektriği geri vites lambasından alınır.Kontaktan elektrik aldığınız taktirde geri görüş kameranız sürekli açık kalacaktır.Ama geri vites ampulunden elektrik alırsanız sadece geri vitese taktığınızda çalışır.
    1 puan
  14. 2012 dizel aracımdada çeyrek depo kaldığında 200 km gösteriyor.Ama dediğiniz gibi 200 km gitmiyor.Depoyu doldurduğunuz zamanda benzer durum söz konusu oluyor.İlk 100 km ibre hep full gösteriyor.Gırtlaktaki mazot anca bitiyor sanırım.Sonrasında 100 km daha gidiyorum çeyrek depo gitmiş gösteriyor.Sonraki çeyrekle 200 km daha gidiyorum.Yarım depo gösteriyor.Zaten toplamdada 800 km civarı gidiyor bir depo.Yani yakıt göstergem parçalı dilimler halinde baktığınızda istikrarlı bir iniş yapmıyor.Fakat genele baktığımızda ortalama her çeyrekte 200 km civarı yol götürmüş oluyor.Ben buna çok takılmıyorum.Çünkü defalarca baktım her seferinde aynı oluyor.Her seferinde farklı dilimlerde farklı kmler gösterseydi o zaman problem yapabilirdim. Ama arada bir depoya yakıt almış gibi ibrenin yükselme durumu yok tabiki.Onunla ilgili hazır garantisi varken servise gidip gösterseniz iyi olur.Ve geçiştirmeye kalkarlarsa ısrarcı olun problem olduğuna dair.
    1 puan
  15. 1 puan
  16. flaşör yanana kadar açma ve kapamaya basılı tutun.
    1 puan
  17. Arkadaşlar, sizlerle yüz yüze tanışma fırsatım olamadan bitiyor bağlantımız maalesef. Cuma günü 2015 Model kırmızı kuzumu sattım. Daha 10.000km'yi yeni geçmişti oysa, doyamadım doğrusu. Ama şartlar böyle gerekti, yakın zamanda ABD'ye taşınıyoruz. Gitmeseydik asla satmazdım. Oradaki hayat (bilenler bilir) biraz farklı. Buradakinin aksine, "otomobil" dediğimiz şey daha kolay ulaşılabilir bir şey. Mustang gibi bir otomobile ulaşmak ise çok daha kolay. İstanbul'da 20 aydır Mustang sahibiyim, gerçekten çok özel bir duygu. Çok az insana nasip olmuş hisler yaşattı bana. Sıradan bir BMW 5 serisi, Mercedes E serisi bile daha pahalı burada. Ama nedense Mustang'e binmek her baba yiğidin harcı değilmiş gibi gıpta ile baktılar hep bana. Nedeni belli, vergi sistemimiz Mustang'i super spor otomobil kategorisine sokuyordu ülkemizde de ondan. Ayrıca cesaret de var tabii. İş toplantılarına kırmızı bir Mustang ile gitmek, ortamdaki onlarca siyah Audi'ler, Mercede'lerin arasında farklı kıldı beni. Parası olanın bile binemeyeceği bir özgürlük duygusu, anlatmak zor. ABD'de aklımda Corvette var, tahmin edeceğiniz gibi 2.el hem de gray market Mustang'i sattığım fiyata orada en kral Corvette'i alabiliyor, üstüne 2 yıllık da benzin parası kalıyor. Ama hala gönlümde Mustang var. İlk generasyondan sonra en sevdiğim model 2010 idi, sonra 2015 oldu. 2018'i hiç sevemedim, bir türlü alışamadım. 7. generasyonun, 5 litrelik V8'in kullanılacağı son generasyon olacağını tahmin ediyorum. Eğer beklediğim dış tasarımı bulursam ve ömrüm yeterse bir tane klasik adayı olarak oğluma bırakmak üzere almak istiyorum. Bakalım hayat bize daha ne sürprizler yapacak. Kalın sağlıcakla.
    1 puan
  18. . --2 dakika sonra eklendi-- .
    1 puan
  19. 1 puan
  20. Burada sigorta kutusunu koruyan kapak görünmüyor. Polen filtresi kapağının vidası yok. Ancak o kapağın geçtiği daha büyük plastik bir kapak daha var. Sadece polen filtresi kapağı ise, kodu AV6N-19D672-EA görünüyor. Erol oto yardımcı olur sanırım. Geçici olarak çift taraflı bir bant vs de yapabilirsiniz.
    1 puan
  21. Dün servise gittim. Benim kısalır baya kısa dedim. Ayar yapıp verdiler. Kısalar artık dahada kısa oldu. Gerçi ecoboost motora 10 20 yağ kullanılıyor diyen bir servisten far ayarı yaptırmak hatà tabi.
    1 puan
  22. cok vermissin mehmet emre mavi [emoji1] [emoji1] [emoji1]
    1 puan
  23. Çok kötü demeyelim de çok riskli diyelim şöyle ki :
    1 puan
  24. frene tam güç uygulayın frenin sertleştiğini hissedeceksiniz. Ayağınızı frenden çekincebirkaç saniye araç geri kaçmayacaktır. Bu arada hill holder emniyet kemeri takılı değilse veya sürücü kapısı tam kapanmamışsa devreye girmiyor bunlara dikkat edin
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.