Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

06-12-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. 2017 Şubat'ının ikinci hafta sonunu göller bölgesinde değerlendirmeye karar verip Cumartesi erkenden yola çıktık. İlk durağımız Akseki’ye komşu İbradı ilçesi oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Bir Yörük yerleşkesi olan İbradı günümüzde çok göç vermiş olmasına rağmen Oğuzların Salur boyuna kadar uzanan ve Teke Türkmenlerine dayanan sosyal yapısı, yaygın Öz Türkçenin kullanımı ve Orta Asya'ya ait âdetleri hala devam ettiriliyor olunması ile dikkat çeker. 1300 m rakımlı İbradı ilçesi serin havası ile yazları kalabalıklaşır, Akdeniz kıyısından Konya’ya pek çok yazlıkçıya ev sahipliği yapar. İlçeye bağlı Ormana beldesi ve Ürünlü köyü özgün sivil mimari örneklerini barındıran, tarihsel dokusu olabildiğince korunarak günümüze gelebilmiş ender yerleşimlerdir. Özellikle Ürünlü 1994 yılında UNESCO tarafından korunması gerekli bölge ilan edilmiştir. Ürünlü yerleşiminde hiç bağlayıcı harç kullanılmadan, ahşap ve kuru taş duvar ile yapılan “düğmeli evler” bölgeye özgüdür. Bu yapıların yüzlerce yıl evvel Ermeni, Rum, sonrasında ise Türk ustalar tarafından yapıldığı biliniyor. Taş ve ahşabın birarada kullanıldığı bu mimarı tarza bölgede, “hatıllı kuru duvar” adı verilmiş. Taşıyıcı olan beden duvarları 50–60 cm’den az olmayan kalınlıkta, kuru duvar tekniğinde harçsız olarak uygulanmakta, taş duvar örüldükten sonra duvar boyunca duvarın her iki tarafına 8x8 cm ebatlarında “hatıl” denilen ahşap latalar uzatılmakta, bu hatıllar aynı ebatlardaki “düğme” veya “peştivan” olarak adlandırılan kısa latalarla birbirine bağlanmakta ve araları taşla doldurularak duvar örgüsüne devam edilmektedir. Köyün büyük oranda göç vermesi ve ilgisizlik nedeniyle, köyün geleneksel konut dokusu hızla bozuluyor. Köy halkının koruma bilinci daha yeni yeni turizmin etkisiyle oluşmaya başladı. Benzer özellikte evler göreceli daha büyük bir yerleşke olan Ormana’da da yer alıyor, restore edilen üç ev Ormana Active işletmesi tarafından turizme açılmış durumda ve ilgi çekici olabilir. Bölgenin doğal güzellikleri arasında Manavgat çayının doğduğu nokta olan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı önemlidir. Altınbeşik Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük yer altı su mağarasıdır. Yabani Yılkı atları ile Eynif Ovası, dağlardan inen sularla dolup zaman zaman göl halini alan Gembos ovası ve çevredeki ardıç, sedir ve çam ormanlarıyla kaplı yaylalar görülmesi gereken diğer doğal güzelliklerdir. İbradı'da Celal Keskin'in kahvesinde dağ kekiği çayı içmeden devam etmemek gerek... Değişik köylere misafir olarak yolumuza devam ettik. Otomobil kullanmayı seven her faninin keyif alacağı türde yollardan geçtik... İkinci durağımız Beyşehir oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Beyşehir isminin Selçuklu döneminde bölgenin Eşrefoğullarının hakimiyetinde olduğu zamanlarda “beyin şehri” ifadesinden türediği söyleniyor. Merkezin 40, tüm ilin 70 Bin cvarında nüfusa sahip olduğu 1125 m rakımlı yerleşke bereketini kıyılarında kurulduğu gölden alıyor. Beyşehir gölü Türkiye’nin yüzölçümü olarak üçüncü büyük gölü, ancak en büyük tatlı su gölü ve duru suyu, eşsiz güzellikte sazlıklarla bezenmiş kıyıları ile bir yandan Sazan, Aynalı Sazan, Turna, Levrek, Kadife Balığı gibi balıklara, diğer yandan balıkçıldan pelikana pek çok göçmen su kuşuna ev sahipliği yapmakta. Ayrıca civarda sürülerle dolaşan yaban domuzları da var. Kent merkezi bir kanal çevresinde ve kıyı boyunca uzayan parklar ve yürüyüş yolları ile son derece şirin. Yazları tur tekneleri çevredeki kumsallara gezi düzenleyerek yüzme imkanı sağlıyorlar. Biz gittiğimizde göl hemen tümüyle kalın bir buz tabakası ile kaplıydı, haliyle tekneler de buz örtüsüne sıkışıp kalmışlardı. Ancak sazlıklardaki balıkçı kayıkları çok fotojenik birer obje olarak dikkatimizi çekti. Gezilecek tarihi yerlerin başında ise Eşrefoğlu Camii geliyor. 13.yüzyıldan kalma bir Selçuklu camii olarak 6 ay boyunca göl suyunda şişirilmiş sedir ağaçlarından oluşan orijinal ahşap sütünların üzerine yükseliyor. 40 cm çapında 7,5 m yüksekliğinde 42 ahşap sütun eşsiz bir mimariye örnek teşkil ediyor. Özgün bir diğer yanı da caminin ortasında yaklaşık 5 x 5 x 2 m boyutlarında bir havuz bulunması ve bunun üzerindeki tavanın açılabiliyor olması. Bu havuzun kullanımı ile ilgili iki rivayet var: İlkine göre bu bu havuz tavandaki açıklıktan düşen ya da taşınan kar ile doldurulur ve sıcak havalarda hem caminin içini serin tutar, hem de ahşap sütünların ömürlü olması için gerekli nemi sağlardı. İkincisine göre ise Selçuklular o dönemde astronomiye yönelik çalışmalar yapar ve gerek tavandaki açıklıktan, gerekse havuzdaki suya düşen yıldız yansımalarından gökyüzü hareketlerini izlerlerdi. Caminin hemen yakınındaki Bedesten ve restore edilmiş evler alana güzel bir bütünlük kazandırıyor. Yolda rastladığımız bu kedi de @Mert Yürüyen için gelsin, sanki Cats müzikalinin figüranlarından... İlginç ve ünlü bir diğer yapı da 1908-1914 yılları arasında eski bir köprünün yerine yapılmış hem köprü hem de sulama kanal regülatörü olarak görev yapan Taşköprü. Yeme içme mekanları kış vakti kar altındaki şehirde pek geçe kalmamayı gerektiriyor. Emin Usta Et Mangal, Osmanlı Kahvesi ve Bey Edem Pastanesi anılmaya değer. Konaklama için merkezde bir otel ve merkeze yakın öğretmen evi var. Gezinin ikinci günü Beyşehir gölünün batı yakasını, köyleri ve eşsiz güzellikteki bakir kıyıları gezdik. Sonra Eğirdir’e geçtik. Tıkla öğren: Burası neresi? İlginç bir şekilde Beyşehir kar, buz ve kapalı yolları ile ne kadar kara kış idiyse Eğirdir de o derece güneşli ve baharı andıran bir havaya sahipti, kar tümden yerden kalkmış, bambaşka bir iklim vardı. Eğirdir tektonik bir çanak içinde toplanmış suyu ile Beyşehir’den sonra en büyük tatlı su gölü. Sazan, Çim Sazanı, Sudak, Eğrez ve son yıllarda ortaya çıkan Gümüş balığı yanında Kerevit, Yengeç, Su yılanı, Su faresi, Kurbağa ve Su kaplumbağasının yaşam alanı. Haliyle bölgede balıkçılk çok gelişmiş ve özellikle yarım adadaki restoranlarda servis ediliyorlar. Göl yaban hayatı için önemli çok sayıda yerleşik ve göçer kuşa uygun bir yaşam alanı aynı zamanda. Isparta’ya yakınlığı ile bir eğlence/dinlence alanı olarak oldukça aktif olsa da buranın da Beyşehir gibi kıyıları bakir ve doğal güzelliklerle dolu (bkn. Boyalı’nın ağaçları). Her zamanki gibi kuşlarla oynadık, karabatakları izledik, Melodi Restoranda soslu göl levreği tava yedik ve İslamköy ekmeği aldık. Dönüş Kovada üzerinden oldu. Tıkla öğren: Burası neresi? Kovada gölü Eğirdir’den 22 km’lik doğal kanalla sulanan ve DSİ’nin hidroelektrik santralını yürütmede kullandığı bir yapay gölet, kıyıları sonbahar renkleri dışında pek bir cazibe sunmuyor. Ancak dar, virajlı ve iniş – çıkışlı, eğimleri ve yüzeyi düzgün asfalt yolu benim gibi viraj meraklılarına çok özel bir keyif unsuru oluyor. Geç kalmadan dönmek için göl kenarına inmeden devam ettik. Bol oksijen depoladığımız, doğayla içiçe olmanın keyfini sürdüğümüz hoş bir hafta sonu oldu. Önemli not: İnsan beyninde bir yerin canlısını görmekle fotoğrafına bakmak aynı etkiyi yaratıyormuş. Turizmcileri eminim kızdıracak bu tespite uygun olarak ben de hizmette kusur etmemek adına bolca fotoğraf paylaştım.
    1 puan
  2. Almak üzereyken kıyısından döndüm. Çok şık gerçekten...
    1 puan
  3. Alperen'e katılıyorum. Ayrıca dilersen bana da gönderebilirsin, iyi bir ustam var. Hem saatten anlar hem tamirden. Maliyet de hiç üzmez.
    1 puan
  4. Yamakasi'den kaçmış zombi mi olur be ya Beklediğimden iyiydi
    1 puan
  5. . --1 dakika sonra eklendi-- .
    1 puan
  6. Kardeşim az çakal değil pederin aracı bu doldurmaya çıktım
    1 puan
  7. Belki de Opel fabrikalarının bazılarını kapatmak için yol yapıyorlardır. Vs vs. 95 gram için zaten kendi motorları da problemli.
    1 puan
  8. Geç okuduğum için kendime üzüldüm. Hem fotoğraflar hem anlatım harika, çok teşekkürler @Cem Boneval
    1 puan
  9. Servisten aldığın Ford kutulu Dayco üretimi ile, senin piyasadan alacağın Dayco kutulu ürün arasında fark var. Markalar kendi isteğine göre parça ürettiriyorlar, şöyle ki Ford Dayco'ya 2379 çelikten üretilmiş bilya ile gergi makarası yap, yataklarını 1.2080 çelik ile yap diyebiliyor. Ayrıca her ürünü tek tek testlerine sok diyebiliyor. Dayco'da Ford'a özel malzemelerden üretmiş olduğu parçaları satıyor. Kendisi ise her 100'lük partiden sadece 3 tanesini teste sokuyor, bu 3 parçada hata yoksa tüm partiyi hatasız olarak kabul ediyor.Ford'a ürettiği gibi kaliteli çelikler değil, daha uygun fiyatlı, daha kolay işlenebilir çelikler kullanabiliyor. Ve en önemlisi Dayco Türkiye birimine ulaşmak, kopan triger kayışının zarar verdiği motorun bedelini alabilmek çok çok zor. Bu yüzden trigerde Dayco markasını tercih etmemek doğru olur. V kayış gergisi, V kayışı olarak satın alınabilir, kopsa en fazla yolda bırakır, gidip sıfırdan gergi ve kayış alırsınız, biraz güçlüyseniz kendiniz bile takarsınız V kayışını. Triger için bunu söylemek mümkün değil, subaplar açıkken trigerin kopması durumunda komple motor değişimine kadar gidiyor olay. Kafam rahat olsun, koparsa muhattap bulabileyim, canım yanmasın diyorsanız biraz daha paraya kıyıp yetkili serviste değiştirmek en mantıklısı...
    1 puan
  10. 2018'de sıfır araba alırsanız şu pahalı olan liste geçerli 2.el veya şimdi araba alırsanız ucuz olan liste.
    1 puan
  11. Haha ha ben yanlış bakmışım. Gözlerinden öperim seni. Şimdi bi yemeği hakettin.
    1 puan
  12. https://www.modasaat.com/longines-l49104112-erkek-kol-saati
    1 puan
  13. hata kodu okutursanız daha sağlıklı olur. Bunun olmasının birçok sebebi var: -MAP sensörü kirlenmiştir -MAF sensörü kirlenmiştir -EGR valfi aşırı kurum bağladığı için tam kapanmıyordur -EGR valfi aşırı kurum bağladığı için yavaş çalışıyordur -Enjektörler kirlenmiştir vs. EGR valfinin tam kapanıp kapanmadığını anlamak için ufak bir test: En üst viteste hafif rampada 1250-1500rpm arası dip gaz yapıp bekleyin. Valf tam kapanmıyorsa salınım hissedebilirsiniz.
    1 puan
  14. şunu daha önce listeme eklemiştim frederique constant https://frederiqueconstant.com/watch-finder/classics/classics-auto-moonphase-fc-330mc4p6/
    1 puan
  15. MK4 Focus gelsin bu kadar fazla yüklenmem... Ama mevcut donanıım ve motor kombinasyonları ile giydiririm içim rahat biçimde. Ben çektim o şanzımanlar atmosferik motoru beeeeen, sizden öğrenecek değiliz giydirmeyi Turbo konusunda haklısın, yardım sandığı kurup RSA'nın hibrit turbosunu alıcam, kafaya koydum hedef 2020
    1 puan
  16. @Ercan Gülmez arkadasimiza tesekkur ediyorum hafta sonu bulustuk yapmaya calistik olmadi elm cihaznin driveri yok diyeymis sagolsun cihazi odunc verdi farkli bi bilgisayardan yaptim sakin ha bluetotlu cihaz almayin hicbir ise yaramiyo bilginize?
    1 puan
  17. 2016 dan bir video: MT ekibi gene döktürmüş 5. dk civarında X ile alfa 4c draginde gülmekten öldüm.
    1 puan
  18. Formula E aracı Çitaya karşı
    1 puan
  19. Arkadaşlar hepinize teşekkür ediyorum. Baya bi uğraştıktan sonra pixell boyutlayan bir program buldum internetten ancak şu an ismini hatırlamıyorum pc açınca tekrar yazıcam. O programla gerçekten çok basit bir şekilde yaptım. İlginize teşekkürler ???? --1 dakika sonra eklendi-- Teşekkür ederim Yakup bey ???
    1 puan
  20. Ben hicbir zaman yuku sanzimana birakmiyorumk ki.. duruyorum. P'ye aliyorum, bu arada ayagim hala frende. Sonra el frenini cekiyorum. Ayagimi frenden cekip kontagi kapatiyorum.
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.