Liderlik Tablosu

Merhaba dostlar, arkadaşlar, efendiler, Romalılar! Başlıkta belirttiğim gibi, kalem dilin kemiğidir aslında. Kalemle yazmak, yazdığın şeye değer katar. Kopyala, yapıştır, geri al, sil, tertemiz yaz yoktur kalemle yazmada. Esasında yazmak, yaşamak gibidir. Yaptığın tüm hatalar, yaşadığın güzellikler kağıttadır. Üstü karalanmış da olsa, silgiyle de silinse, izi orada durur. O yüzden kalemle yazmak yaşamak gibi emek vermektir. Bu başlıkta aramızda kalem tutkunları var ise onlarla paylaşım yapmayı amaçlıyoruz. Ben dolmakalem seviyorum ancak elbette ki dolmakalemle sınırlı değil konu. Kurşun kalem, versatil, roller, tükenmez, dolmakalem aklınıza ne gelirse. Şimdilik başlığı açıp sahip olduğum kalemlerden bahsedeceğim ancak konu ileledikçe, kalemler hakkında bilgiler de paylaşacağım. Aynı saat tutkumda olduğu gibi bu tutku da maalesef yükte hafif pahada ağır bir tutku. Zaman zaman eşimin gazabına uğrasam da hayata dağr böyle inceliklere ilgi duymak kendimi iyi hissettiriyor. Başta @Mert Yürüyen olmak üzere forumdaşlarımız paylaşımlarını eksik etmez ise sevinirim.. Sahip olduğum dolmakalemlere gelir isek: 1- Lamy Al-Star Giriş ve orta seviye dolmakalem üreticisi olan Lamy’nin en çok satılan Safari modelinin dışı aluminyum olanı. O yüzden Al kısaltması geçiyor isminde. Giriş seviye bir kalem. Ben aldığımda M (medium) uca sahipti. Ancak bana göre bir miktar kalın ve dağınık yazdığından önce F (fine) daha sonra ise EF (extra fine) uç ile değiştirerek ideal not alma kalınlığına ulaştım. Tabii kendi zevkim ölçüsünde. Lamy’nin en güzel özelliği de uçlarının çok çok basit bir şekilde değiştirilebilmesi ve her yerde bulunabiliyor olması. Kalem hem kartuş hem de pompa sistemi ile çalışıyor. Böylece genelde orta kalitede fakat pratik olan kartuş sistemi kullanılabildiği gibi, pompa sistemi ile üst kalite mürekkepler de kullanılabiliyor.. Ancak giriş seviyedeki pekçok kalem gibi imzada biraz sıkıntı çıkarıyor. Hızlı hareketlerde mürekkep yeterince hızlı akıtılamadığı için bazen kesintiler yaşanabiliyor, özellikle ilk hamlelerde. 2- Caran d’Ache 849 Almadan önceki çok yakın bir zamana kadar adını duymadığım İsviçreli bir kalem üreticisinin yine en çok tercih edilen modeli. Bu da giriş seviyesinde bir kalem. Uç yine M. Ancak Lamy’nin M ucuna göre biraz daha benim zevkime yakın. Daha çok Lamy’nin F ucu gibi. O yüzden not alırken çok rahatlıkla kullanıyorum. Marka, gösterişli olmayan fakat taş gibi sağlam kalemler üretmesi ile meşhur. Ciddi manada sağlam bir kalem ve kesintisiz bir yazım karakteri var. İmza konusunda ise Lamy’den çok daha başarılı. Kartuş sistemi ile çalışıyor. Kendi kartuş ve mürekkepleri ise Lamy’den başarılı. 3- Visconti Rembrandt Black İtalyan kalem üreticisinin ünlü Hollandalı ressam Rembrandt Harmenszoon van Rijn adına ürettiği seriden bir kalem. Diğer iki kalemimin metal gövdesinin aksine bu kalemin gövdesi ve kapağı değerli siyah reçineden üretilmiş. Diğer iki kalemim gibi bu da çelik uca sahip. Ancak gerek malzeme kalitesi gerekse de yazım kalitesi olarak birkaç tık üstte diğerlerinden. Oldukça akıcı, kesintisiz ve kayarcasına bir yazımı var. Sahip olduğu fiyat aralığında tam bir fiyat/performans canavarı. Üstelik oldukça elegan çizgileri sebebiyle toplantılarda beğeni topluyor. Bütçesi olup kaleme ilgi duyanların kesinlikle kullanması lazım. Kalem sadece kartuş sistemi ile çalışıyor. Kendisini hoş bir yeşil mürekkep ile kullanıyorum. 4- Montblanc Meisterstück Solitaire Doue Signum Classique Evet gel gelelim gönlümün efendisine. Dikkat ettiyseniz seviye yükseldikçe isim de uzuyor Kendisi Alman/İsviçre melezi olsa da ismi adeta Brezilya’lı gibi. (Bknz. Edson Arantes de Nascimento Pele) Montblanc pek çoğunuzun bileceği üzere dolmakalem piyasasının şahı, sultanı. Adeta bir statü göstergesi, (tabii ki ben böyle bir amaçla almadım) Kalemin gövdesi değerli siyah reçine, kapağı platin kaplama. Ucu rodyum ve 18 ayar altın. Tamamen el işçiliği. Uç M olsa da zevkime uygun. Kalem hem pompa hem de kartuş sistemiyle kullanılabiliyor. Şuan Montblanc Royal Blue şişe mürekkep ile kullanıyorum ve uyumları harika. Akışkanlık mükemmel. İmza atmak için biçilmiş kaftan. Kalem her an yazmaya hazır. özelliklerinden de anlaşılacağı üzere premium sınıf bir kalem. Yazma hissi de aynı oranda premium. Bu kalemi inanın şöyle yazıyor böyle kayıyor diye anlatamayacağım çünkü denemek lazım. (Bir tur denettirmiyorum şimdiden uyarayım) Kalemliğimdeki kesinlikle en nadide parça. En iyisi ben susayım fotoğraflarını görelim. Benden şimdilik bu kadar. İlerleyen zamanlarda başka dolmakalemler ve diğer kalem çeşitleri ile konu ilerleyecek. Selametle.

Meteor

Aaah belinda?? Gençler bilmez. Müjde Ar'ın oynadığı bir Atıf Yılmaz filmidir.

Benim zaten yazım okunmadığı için yazmayı pek tercih etmiyorum ilaç firması eşantiyonu tükenmez kalem var bi kutu onu kullanıyorum Hoca seviyor ama masasında var bir kaç tane hepsinin amacı farklıymış, geçenlerde bir tanesi düzgün yazmadı sonra haa bu paper review etmek için dedi onu kapadı başkasını açtı o yazdı. Sonra anlattı bir şeyler ama anlamadım Küçükken babamın ve dedemin dolma kalemleri ile oynardım, o zamanlar ilginç gelirdi. Bazılarına çökmüştüm ama hevesim kaçtı nerede olduklarını bile bilmiyorum Ama başlığı ilgi ile izlemeye devam, keyifli yazmalar

ne gerek var başlığa diyordunuz. ne güzel olmuş işte... ama ben ne yazı yazmasını ne de imza atmasını sevmediğimden uzaktan okurum... kaleminizin mürekkebi bol olsun..

Bir kaç noktaya değineyim Benzinli küçük hacimli motorlar ister istemez tüm üreticilerin ürün gamında önemli bir yer tutacak, nedenleri çok yönlü Vergi avantajı Emisyon kriterlerine uyum Hibrid teknolojisine uygunluk Üreticiler artık yaklaşık 10 seneden fazla dayanacak evladiyelik motor üretme derdinde değiller, zaten araçların ortalama kullanım süresi bu düzeylere indi, yükselen tüketim alışkanlıkları bunda bir etken, bizdeki duruma bakmayın, fakir milletiz. Düşük maliyetli, verimli, bir tür kullan at teknolojiye dönüyoruz, bu da küçük hacimlilerle temsil ediliyor Bu sınıftaki motorların hepsi düşük tüketim için disiplinli bir gaz ayağı gerektirir. Performanslı kullanımda beklenenin çok üstüne kolaylıkla çıkılır. Ford'un özeline gelirsek EB motorlar yüksek ısıya dayanıklı değiller, bu nedenle basit su kaçaklarında dahi ciddi maliyetli hasar oluşma riski var. Su düzeyini takip eden bir uyarı sistemi kullanılması zorunlu olmalı. Yani hortumla ilgili sorunun giderilmiş olması bence tek başına hala yeterli değil. --3 dakika sonra eklendi-- Her malın bir alıcısı vardır, doğru ama eksik, tamamlayalım: eğer fiyatı uygunsa. Satamamaktan değil, beklenen değerin altında satılmasından muzdarip insanlar. Rahatız, baştan beri de rahattık. Konuya yeterince hakim olduğumuzu düşünüyorum. VW'i bu mantık dışı ilgiye neyin taşıdığını hala net anlayabilmiş değilim.

Wv audi skoda vs tsi motora gectiginde atmosferik motorlarin. Tumunu bitirdi baska secenek yoktu tuketici icin oyuzden satildi ayni durum focusdada olsaydi cakili ecoboost olucakti ve bu sorunlara gulup gecilecekti nedenmi? Tsi motorlar ilk ciktiginda cok sorunlulardi blok catlatanmi dersin yag yakanmi dersin 10 binde devirdaim patlatanmi dersin...... sanki tek sorun ecoboosta olmua gibi konusuluyor yeni fiestada otomatik almak isteyen herkes mecbur 1.0 ecoboost aliyoe baska secenek yok cunku gecen aldik komsuya 1.0 ecoboost trendx fiesta 2018 otomatik ikinci eline gelince her malin alicisi kismeti vardir bugune kadar mondeo aldim satamazsin dediler satildi bi ara saab aldim oooo son sahibi sen olursun dediler satildi... bir dunya 1.6 tvcti goruyorum aylardir satilik poweshiftleri hele 1 yildir duran var.. oyle bir konusuluyorki 1.6 atmosferik satiyorum desen 3 gunde gelip aliniyor... ford 1.0ecoboostu artik kemik kadrosuna aldi rahat olun saygilar.

Aynen problemli bölüm orası.Lambanın ayaklarına silikon sürebilirsiniz.Dediğim gibi tampon içindeki havalandırma kapakları çıkmış yada kırılmış olabilir.Ama bunlar araç arkadan darbe falan almadıysa kolay kolay kırılacak yada yerinden çıkacak şeyler değil.Ama emin olmak isterseniz tamponu söktürüp kontrol ettirebilirsiniz.Sizinde dediğiniz gibi oto kuaförlerinde bulunan kurutma makineleri ile aracınızı iyice kurutturun.O siyah tapaları geri takmazsanız büyük ihtimal aracınıza bir daha su girmez.Ama garanti olsun derseniz bagajdaki sağ ve sol döşemeleri tampon tarafından aralayın.Orada bagaj bölmesine acılan delikler olduğunu göreceksiniz.Bazılarının üzerleri bandlarla kapalı durumda.Bunlarında üzerine silikonu tabaka halinde sürebilirsiniz.Ben o dediğim deliklerin hepsini silikonla kapattım.Lamba ayaklarının bastığı yerleride silikonlayıp lambayı öyle taktım.Alttaki siyah tapalarıda açık bıraktım.Şu anda problemim çözüldü.Ama o tapaları geri takmayada korkuyorum açıkcası.Yine o hazneye su dolup arabaya girerse diye.O yüzden açık bıraktım.O şekilde kullanıyorum.Umarım o elyaflar koku yapmaz daha sonra.Ama şöylede bir durum var,o tapaları takarsanız o elyafların kuruma imkanı yok.Böyleyken en azından yağmurlu havada arabanın altından sıçrayan suyla biraz ıslanır.Sonra geri kurur.Amma uzun yazdım Yani karar size kalmış.O tapayı takmazsanız aracınız büyük ihtimalle bir daha su almayacaktır.

Ben de size dün yazacaktım "ne diyonuz siz?" diye ama demedim Buradan da ilgili yazımı hiç okumadığınızı çıkartıyorum Adam (torun) videoda anlatıyordu bu araba şu bu diye. Bu da ciğerlisi --6 dakika sonra eklendi-- Eskiden birkaç kare ekleyeyim.

Adresi önce ben yollayayım; iki kasa weiss lütfen --53 dakika sonra eklendi-- Hepsini bir seferde fotograflayip koyacak vakit yok, o sebeple peyder pey elimdekileri paylasicam hem boyle daha heyecanli olur belki ? Altta bir kac fotografini goreceginiz arkadas, Floransa merkezli 1988 yilinda kurulmus olan Visconti markasinin Hollandali unlu ressam Rembrandt’in anisina cikardigi orta ust sinif bir dolma kalem serisine aittir. Tam adi Visconti Rembrandt Khaki Green ?? @Alperen G. abide de farkli bir rengi mevcut. Siyah uclu dolma kalem bulmak cok kolay olmadigi icin, rengini de begendigimden gorur gormez almistim. Bu kalem medium uç ile geliyor standart olarak. İsterseniz Fine (ince) yada Broad (kalin) uç satin alip damak kismini degistirerek kullanabilirsiniz. Ama bu tur markalarin uclari da kalem fiyatlarina paralel olarak artiyor... kapak yapisi miknatisli oldugundan kullanmasi pratik. Viscont genelde bu ve benzer fiyat araliginda manyetik kapak kullaniyor ama genel olarak vida sistemine sahip kapaklarin prestiji bir baska! Bende her zaman vidali mekanizmalari tercih ederim ?? Uç steel nib dedigimiz celik yapiya sahip. Celik uc maliyeti dusurur, ama asla altin uc kadar akici yazim kalitesini veremez, verir diyene inanmayin kendini kandirir. bu kalem genel olarak guzel, puruzsuz ve murekkep akisi saglikli bir yazima sahip. Her turku kagida sorunsuz yazabilir. Hem pompa hem de kartus ile kullanabilirsiniz. Ben suan montblanc midnight blue kartus kullaniyorum. genel olarak premium bir kalem degil ama kirtasiye kalemi de degil. Orta-ust sinif gunluk rahatca kullanilabilecek, isi bilenlerin iyi tercih diyecegi, hic fikri olmayanlarin cok havaliymis yaa diyecegi bir kalemdir kendisi bana gore bir sonraki kalemde gorusmek uzere, esen kalin sevgili seyirciler ???

Motor Yolcu kısmı Bagaj kısmı Sigortala Amper değeri ve rengi NOT: Makyajlı kılavuzundan alınmıştır. Makyajsız için farklı donanımlar olabilir kılavuzu kontrol ediniz

Yeni model programı, akıllı araçlar ve servisler hakkında detaylı gelecek planlarını açıklandı. Avrupa Portföyü Araç serileri mantıklı hale getirilecek. Küçük kentsel tesisler kurulacak. Gerçek off-road seçenekleri olacak. Daha fazla 3 sıra koltuklu araçlar. Rusya’da seriler genişleyecek. Ticari araç liderliğine devam edilecek. Yüksek gelirli türevler satılacak. Diğer ve fazlası: https://anasayfa.focusclubtr.com/fordun-gelecek-planlari-2018-2025-arasi/

Sevdim bu ismi, bundan sonra Mk4 kod adı "Belinda" olsun.

Unutmazsam akşam çekerim.

çakalım iksiri, kendimizi mürekkeplere bulayalım ahmedoviç

hayatım bunlarla geçiyor Konuyu ilgiyle takipteyim ama kapılmaktan korkmuyor değilim....

Böyle firmaları seviyorum. Malının koşulsuz arkasında. Kulüp bana uyar. PenClupTR ahahahha

Merhaba Arkadaşlar, Dün bende bagaj ile ilgili olarak sorun yaşadım. Bagajım kilitli kaldı açamadım. Koltuktan girerek eşyaları almak durumunda kaldım. Sorunu yaşadıktan sonra yaptığım araştırmalarda, bagaj kilidine giden kabloların zamanla kırılabildiğini okudum. Mk2 kasalardan beri olabilen bir durum. Sabah servise uğradım, kablolardan bir tanesinin belirttiğim şekilde arızalandığı tspit edildi, çok kısa bir sürede düzelttiler. Normal olarka her hangi bir ücrette ödemedim :). Can sıkıcı bir durum olabilir. Özellikle tatillerde :), ama çözümü çok basit ve kolay aklınızda bulunsun.

Saçma değil mi bu, daha önce mantık aramadık mı diyorlar?

Öncelikle herkese merhaba... Daha önce birkaç kez konu açılmış fakat herkes yapılabilir mi diye sormuş. Bende bu konuyu araştırıyorken aklıma bunu anca ruslar yapmıştır fikri geldi translate sağolsun biraz araştırdığımda gerçekten yapıldığını gördüm. bknz:http://mobile.ffclub.ru/topic/256261/ Gerekli parçaları ve elektrik şemalarını paylaşmışlar. Şimdi konuyu açmamdaki amaç hem bunu araştıran arkadaşlara bir kaynak daha sunabilmek hemde bunun yapılabilirliğini maliyet emek v.s. yönlerden sizlerle istişare etmek... (İlk kez konu açıyorum ben genelde okuyan kısımdayım yanlış varsa affola)

Bende 1.0 ecoboost focusumdan memnunum. Memnun olmadığım tek şey, bu motor kombinasyonu için yapılan yanlış pazarlama stratejileri. Alacak olsam aynı motoru hiç düşünmeden gene alırdım. Soğutma sistemi sorunu hakkında gerekli güncellemeler yapıldı diye düşünüyorum. Artık bu konu ile ilgili bir sıkıntı duyulmuyor. Aracın genel kalitesi benim açımdan yeterli. Çevremdeki diğer araçlara baktığımda da benzer sıkıntılar olduğunu görüyorum. Çözüm üretilebildiği sürece bence bunlar çok sorun teşkil etmeyecek şeyler. İkinci el konusuna gelince, bu konuda zamanında benimde dilim çok yandı. Hatta özellikle ben foruma konu başlığı açmadan, Cem Boneval bey'ile yazıştım. Oda sağolsun yorum ve fikirlerini benimle paylaştı. Geldiğimiz noktada VAG grubunun 1.0 TSI motorları piyasaya sürmesi ile oluşan bu ön yargı kısmen kırılmaya başlandı. Benim düşünceme göre, MK4 lerin benzinli versiyonları ecoboost olacağı için (1.0 ve 1.5) bu ön yargılar ortadan dahada kalkacaktır. Keşke bu arabayı pazarlayanlar zamanında bu duruma el atıp pazarlamayı daha iyi yapabilselerdi.

Tamam, bi gideyim eve ne yapacağıma karar verince yazarım çok da iyi olur denemek ve almak

Evde arka odalara wi-fi sinyali ulaşmadığı için TP-Link’in elektrik hattı üzerinden internet iletimi sağlayan modemlerinden almıştım. Yaklaşık %20 civarında bir hız kaybı oluyor, ara sıra kısa süreli kesinti ama en azından artık arka odalarda da internet var.

Benim tek hastalığım Rotring Tikky 1. Ergonomisine zafirliğine bayılıyorum ve başka bir kalem kullanmıyorum, kullanmak da istemiyorum. Vakti zamanında aşağıdaki tüm seri, tamamı 0.5 olarak mevcuttu. Çalıp çöpe atan mı ararsın, hacılayan mı, .iç ettiler kalemlerimi. Şu an ikisi kahve olmak üzere 5 tane mevcut, hepsi çalışır durumda, kozmetik durumları çok iyi, ufak bir yedek parça stoğum bile var. Elinde olanlar yardım ederse bahtiyar olurum.

önce soğutma suyu hortumu yüzünden motorlar yandı, bizde hortum değişene kadar diken üstündeydik, şimdilerde antifiriz su kabı çatlaması su kaybı ve motor yanması, 3-4 yaşını geçmiş ciddi sayıda focus kelebek cam kauçuğunun arka kapının altında kalan yerde çatlama; ön burçlarda her kış gacırt gucurt ses gelmesi kasislerde, artık alıştım, slikon sprey sıkıyorum yılda 3 defa, 1-2 yaşında ki hemen her focusun kapı fitilleri söküldü kapı altından sarktı, önce garantiden değişti sonrasında bally ile yapıştırıldı başka arkadaşlarda direksiyon kutusu problemi.. kısaca hyundai den ford a niye geçtim diye çok düşünüyorum ara ara..48.000 e bu arabayı sırf az yakıt çok performans ve ford diye aldım.. (işçilik kalite lord olacağız ya... ) 42.000 e elantra, 49.000 e jetta comfortline i almadım.. hayırlısı diyelim.. bunların hepsi ile ilgili detaylı başlıklar var aratırsanız @Erdinç IL

Bükmek kelimesinin tesadüfen kullanılmadığını umuyor ve birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde tüm Avatar:The Last Airbender hayranlarına sevgilerimi gönderiyorum..

Son km si de surda dursun bakalım

Gerçekten tanımak istiyorum seni, çok enteresan bir kişiliksin Kullanmadığın bir araba için nasıl böyle peşin söylemlerde bulunuyorsunuz çok enteresan... Bir de focusun atmosiferik benzinlilerinde powershift vardı bilirsin belki, senin şuanda kullandığın şanzımanın insanları ağlatan, araba yaktıran cinsinden. Duymuşsundur 1.0 mühendislik başarısıdır; pazarlama hüsranıdır... yazık ettiler! Bak beğenmediğiniz VAG, şuanda belki ecoboost kadar kaliteli olmayan 1.0 motorunu audi A3 ve Golf'te çatır çatır satıyor. Polo ile iyice uçuşa geçer. Benzer şekilde İbiza da kullanıyor ki bence sınıfının bir numarası... Neyse olan vatandaşa oluyor tabi, laga luga bizim yaptığımız.

Aracına serviste bakı yaptıranın ya da ford un taşıma kabından dolayı araçları geri çağırıp gerekli parçayı değiştirdiğini duyanın kimsenin elinde bomba patlamadı Yani arabasına ilgili kimse sorun yaşamadı,firma hatayı kabul etmiş ücretsiz parça değişimi yapmış daha ne yapacak.Ben çok biliyorum dsg den 5 bin km deki arabaya 5 milyar servis ücreti ödeyenleri.DSG farkı 15.000 6 ay sonra arıza 5.000

1.0 eb focus kullanıcısıyım ve şu an araç değiştirme düşüncem olsa yine ilk bakacağım araç 1.0 eb focus olur soran herkese de tavsiye ediyorum yani merak etmeyin bir şeyler zamanla değişecek belki de küçük hacimli turbo benzinli araçlar piyasaya hakim olamadan elektrikliler dünyayı ele geçirecek ama şu an görünen o ki 1.0 lar gitgide çoğalıyor popüler olan her markada da neredeyse buna benzer motorlar seçenek olarak sunuluyor bizim araçlarda bulunan 1.0 motorların bilinen sıkıntıları(hortum, yedek su deposu gibi) aşılamayacak şeyler değil ama bu konuda Ford ne kadar yapıcı işte o sorgulanır.

Bende 1.0 sahibi olarak yanıtlayayım... Baştan belirteyim amacım Fordu savunmak değildir... Motordan bağımsız bir olay bu. Mk3 kasalarda sadece eğimin fazla olduğu yerlerde kalkış yaparken geliyor bu ses. Takozla bir ilgisi yok, öyle olsa takoz değiştirenlerinkinin daha stabil çalışması gerekirdi. 3 silindirli olması sebebiyle sarsıntılı çalışması daha mantıklı bir açıklama bence. Bunu ilk kez duydum... En önemli sorun bu ve soğutma suyu hortumu bence, basit iki plastik parça yüzünden motorun yanma riski var... Bu konuda Ford bizimle rus ruleti oynuyor resmen... Eğer ki eski tipse her ikiside değiştirilmeli mutlaka... İyi sallamış... Tüm bunları Ford Türkiye'nin EcoBoost Motorlar konusundaki pazarlama stratejisi yanlışlığının ve Milletimizin süregelen önyargılarının sonucu olarak görüyorum.. Sonuç olarak ben arabamı seviyorum, al-satçı'da değilim. 5 yıldır biniyorum, şükür ki büyük bir problemim olmadı. Aracım şuan 115.000km civarlarında... iki-üç parça lokal boyada var... Ben şimdi bu arabayı satarsam biliyorum ki yok pahasına satacağım... Acil nakit ihtiyacım olmadığı (İnşallah olmaz) ve ihtiyaçlarımı da karşıladığı sürece binmeyi düşünüyorum.