Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

22-02-2018 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Yeni PEUGEOT 508‘in yapısı daha kompakt ve yüksekliği azalmış. Yeni dış tasarım daha keskin, arabanın iç mekanı ikonik PEUGEOT i-Cockpit®’in gelişmiş hali diyebiliriz. Peugeot, örnek yol tutuş deneyimi, yeni motorlar, sayısız teknoloji ve kalitedeki atılımı ile yeni 508, D segmentinde dünya standartlarında bir model haline geldiğini söylüyor. 1.6L turbo benzinli PureTech 180 ps S&S ve EAT8 otomatik şanzıman 1.6L turbo benzinli PureTech 225 ps S&S ve EAT8 otomatik şanzıman (Sadece GT versiyon ile) 1.5L dizel BlueHDi 130 ps S&S 6 ileri manuel vitesli (Serinin tek manuel vitesi ve baz model) 1.5L dizel BlueHDi 130 ps S&S EAT8 otomatik şanzıman 2.0L dizel BlueHDi 160 ps S&S EAT8 otomatikşanzıman 2.0L dizel BlueHDi 180 ps S&S EAT8 otomatik şanzıman Fazlası: https://anasayfa.focusclubtr.com/yeni-peugeot-508-cenevre-fuari-oncesinde-tanitildi/
    4 puan
  2. Yedi (7) yıl veya 150.000 km‘lik garanti ile Slovakya’da üretilecek. Üretim Mayıs ayında başlıyor, Avrupa’da satışlar 2018 yılının ikinci çeyreği sonunda başlayacak. En geç Ağustos gibi Türkiye’ye gelir muhtemelen. Benzinli 1.0 litrelik T-GDi, 1.4 litrelik 140 ps T-GDi ve 100 ps gücünde 1.4-litre MPi mevcut. Yeni 1.6 litrelik dizel 280 Nm tork üretirken 115 ps veya 136 ps güç çıkışına sahip. Her motor, altı ileri manuel şanzımanı standart sunarken, yeni 1.4 litrelik T-GDi ve 1.6-litrelik CRDi motorlar da Kia’nın yedi vitesli çift kavramalı şanzıman ile de satışa sunulacak. Fazlası: https://anasayfa.focusclubtr.com/avrupali-yenilikci-2018-yeni-kia-ceed-tanitildi-mk3/
    3 puan
  3. Bekir abi o ekranda bi kol falan mı var ileri alıp alıp çekiyorsun bu ne hız
    3 puan
  4. Güncel Mondeo'nun tasarımı bundan çok daha iyi bence.
    2 puan
  5. Üstüne burdan akar gibi geldi...
    2 puan
  6. Autocar İngiliz dergisi RS için bu iddiada bulundu. Hibrit olacak, bu sayede gücü 400 Ps, torku ise 576 Nm olacak. (Mevcut stok: 350 ps 440 nm) 2020'de piyasaya girecek yani yeni model tanıtımından (Nisan 2018) iki yıl sonra (2020). Elektrifikasyon, 2020 Focus RS'yi daha sıkı ve daha çevreci yapacak. RS ile birlikte, 48V hafif hibrit teknolojisini diğer modelleri için şov etmiş olacak; RS gibi ikonik modellere bu sistemi uygulayarak Ford sistemine ne kadar güvendiğini göstermiş olacak. Avrupa yönetmeliklerine göre, otomobil üreticileri, 2021 yılına kadar 95 g/km'lik bir CO2 filo ortalamasını karşılamasını gerekiyor ve Focus RS'in güncel değeri 175 g/km. MK4'ün değerinin 145-155 g/km arasında olması bekleniyor. Tüm Focus RS'ler şimdiye kadar altı vitesli manuel şanzımanlara sahipti, ancak dördüncü nesil versiyon çift debriyaj otomatik seçeneği sunabilir. Ayakkabı kutusu büyüklüğünde bir 48V pili yerleştirmek için gereken fazladan yeri (muhtemelen arka koltuk altına) bile zor kazanmış olabilirler: Yeni Focus, 50mm daha uzun bir dingil mesafesine ve hafifçe uzamış 4.4 metrelik gövde uzunluğuna sahip, mevcut Focus C2 platformunun değiştirilmiş bir versiyonuna oturuyor. Bir sonraki Focus'un standart sürümleri yaklaşık 50kg daha hafif olacak ancak RS'in ekstra batarya ve elektrik donanımı farkı yiyebilir gibi görünüyor. MK4 HAKKINDA DİĞER TÜM BİLGİLER: https://www.focusclubtr.com/forum/185-mk4-genel-bilgiler/ Tahmini bir görsel
    1 puan
  7. Ne güzel benim sink üçüm yok ? Dert tasa yok...
    1 puan
  8. BVC (Bluetooth Voice Control) Module, aşağıda resmini de veriyorum. Son iki harfi farklı olan modülleri de takabilirsiniz illa AJ olanı takacaksınız diye bir kaide yok. Çıkmacılar, ebay gibi bir çok farklı yerden bulunabilir. Maliyetinin 300-400 TL'yi geçeceğini sanmam. cs7t 14d212 şeklinde aratın. Çıkmacılar zaman zaman sahibinden.com gibi yerlere de ilan veriyorlar.
    1 puan
  9. Bu aralar almaktan, incelemeye fırsat kalmadı
    1 puan
  10. Sendede maşallah iyi göz varmış. Ben neya baktığımı çözmek için dahi efor sarfettim. --3 dakika sonra eklendi-- Üyf çok çirkin olurmuş be ya. Gözümde canlandı Citroen CX
    1 puan
  11. Arabanın ön tasarımını çok beğendim, keşke arkasıda aynı ölçüde sevdirseydi kendini dedim. Merak ettiklerim; motorlarını pek bilmiyorum acaba 3 silindir furyasına kapılacaklar mı? Silinidir kapama olacak mı? Pro Ceed GT kıvamında bir model çıkartacaklarsa acaba specleri ne olacak? Çift kavramayı hangi firma üretecek, teknolojisi ne olacak?
    1 puan
  12. Napmış ki? C sınıfı üretilen arabalara Gen2 Powershift seçeneği mi koymaya kalkmış? Arabalara EOT sensörü mü koyalım demiş? Hatalı üst kapak contalı arabaları geri çağıralım mı demiş? Eblek suratlı tasarımdan vazgeçelim mi demiş?......
    1 puan
  13. 25-28 Ocak 2018 tarihleri arasında Fransa'nın Le Mans kentine kısa bir ziyaret yaptım. Ziyaretin öngörülen nedeni FIA nezdinde "Chief Medical Officer" (yarışlarda medikal direktörlük) eğitimi için taslak bir program üzerinde çalışmaktı, ki sonunda bu programın sorumluluğu üzerime yıkıldı. İkinci bir görev de o hafta sonu Fransa Otomobil Sporları Federasyonu FFSA ile ortak düzenlenen "Ektrikasyon Semineri"nde eğiticilik idi. İş kısmı, hem tarihi bir kasaba, hem de motor sporlarının önemli merkezlerinden biri olan Le Mans'ın gezilmesi ile turistik bir özellik de kazanırken, piste bir Porsche 911 GT3 ile sürücü olarak çıkabilmek gibi bir sürprizi de barındırıyordu. Ama sırayla gidelim. Önce yolculuk. Avrupa içinde gezmiş olanlar bilir, çok güçlü ve hızlı bir demiryolu ağı var. Fransa da bunun iyi örneklerinden; bizim TCDD'nin karşılığı olan SNCF demir yolu hız rekorunu (524 km/h idi yanlış hatırlamıyorsam) elinde tutan, hızlı ve konforlu ulaşım imkanı sağlayan bir kuruluş. 20 vagona kadar dört lokomotifli tek ünite, arada ikiye bölünerek farklı güzergahlara yönelerek çok verimli bir ulaşım imkanı sağlıyor. Vagonlarda dev yatar koltuklar, 220V elektrik, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı, restoran vb. her türlü hizmet var. Sessiz, konforlu ve hızlı. 250 km yolu 1h38'de aldık, bu da 150 km/h ort.hız demek. Üç kere durduğunu da düşünürsek iyi bir değer ve zaman zaman 300 km/h hızlara çıktık. Fiyatlar da makul, 1.sınıf gidiş-dönüş 84 Avro idi. Böyle bir canavar: Le Mans'ta karşılandık ve getir götür işleri için sağolsunlar bir de araba tahsis ettiler. Sizce hangisi? Doğur bildiniz, 1,5 EB 182 PS otomatik, SW pek işlevsel bence ve araç hem sessiz, hem de ciddi atak. Tabii pek yol yapmadığımızdan ve vakit de olmadığından çok ayrıntılı inceleme şansım olmadı. İlk günkü toplantıların ardından Le Mans kasabasını akşam vakti kısa süreli de olsa gezme şansımız oldu. Sarthe bölgesine bağlı ve Sarthe nehrinin kıyısına konuşlanmış 150.000 nüfuslu bu sempatik yerleşke öncelikle 24 saatlik araba yarışına ev sahipliği ile tanınıyor. Ona da sıra gelecek, az sonra... Cité Plantagenêt adı ile anılan bir eski kent merkezi ve St.Julien katedrali (6-14.YY) görmeye değer yerlerdi. Cumhuriyet Meydanı Sarthe kıyısı Özellikle restore edilerek halen kullanılan ve turistik işletmelere dönüştürülmüş adeta masal kitabından fırlamış gibi duran evler çok hoşuma gitti. Kasabanın yaya yolundaki en işlek meydanına da bir pist heykeli dikilmiş ve etrafına yere farklı yıllarda yarışı kazananların el izlerini barındıran taşlar yerleştirilmiş. İkinci gün piste daha yakındık. Eski, ama son derece işlevsel ve donanımlı bir pist. Ekstrikasyon çalışmalarımızı da pit garajlarında yaptık. Bir kaç kelime 24H Le Mans hakkında yazalım: Türkiye Cumhuriyeti kadar eski bir yarış, ilk koşulduğu tarih 1923. Dünyanın en fazla ilgi gören, en bilinen ve en prestijli dayanıklılık yarışı. Tam 24 saat sürüyor adından da anlaşılacağı gibi. FIA World Endurance Championship (WEC) serisinin önemli bir ayağı. Pist toplam uzunluğu 13.5 km, ancak yarış zamanları aktif hale geliyor, çünkü belli bölümleri trafiğe açık yollardan oluşuyor. Ayrıca içinde daha küçük ve sadece yarışa ayrılmış Bugatti adıyla anılan 4,2 km'lik pist var (alttaki planda kesik çizgili kısım). Bu pist için özel geliştirilmiş arabalar var, LMP serisi, yani Le Mans Prototype, WEC klasmanında yerleri ayrı. Kabin konulmuş F1 gibi düşünmekte yarar var, görkemli, hızlı araçlar. 2017 yarışı startı öncesi şu manzara zaten yeterince etkileyici: Bizim bulunduğumuz süreçte ise boştu maalesef... Padok alanın her köşesinde 24 saatlik yarışın izlerini görmek mümkün. Neyse dönelim asli işimize, yani ekstrikasyon çalışmasına. Yarış arabaları özel koltuklar, özel emniyet kemerleri, koruycu kafes vb. pek çok emniyet unsuru ile donatılmış durumdalar. Bunlar kaza esnasında pilotu korurken, tüm tedbirlere rağmen yaralanan pilota ulaşmayı da zorlaştırıyor. Bu amaçla pilotu hızla ve güvenli bir şekilde araçtan çıkarma teknikleri geliştirilmiş. Bu sürece ekstrikasyon diyoruz ve önemli pistlerin bir veya fazla, yöneticisi doktor olan, 6'şar kişilik ekstrikasyon ekipleri var. Bu seminerde de amaç Avrupa pistlerinin ekstrikasyon ekiplerine teknik geliştirme, pratik yapma ve değerlendirme imkanı sağlanması idi. Rally, Touring, LMP, Formula E vb. 15 değişik çalışma şasisi sağlanmıştı. Monza, Silverstone, Barselona, Nürburgring, Hockenheim, Paul Ricard, Magny-Cours, Spa de Francochamps ve Le Mans gibi pek çok ünlü pistin ekipleri toplanmıştı. Bana Monza ekibi düştü, sıcakkanlı Akdeniz kaynaşması mükemmel idi ve çok verimli bir gün geçirdik birlikte. Birkaç görselle süsleyelim: Ekstrikasyonun çok detaya girmiyorum, ama merak eden varsa kitabını yazabilirim. Amma, seyahatin en unutulmaz kısmı ise bir Porsche 911 GT3 ile piste çıkabilmemdi. Porsche'nin önemli pistlerde deneyim merkezleri var, bizde Istanbulpark'ta var örneğin, Le Mans'ta da var haliyle. Yöneticisi de FIA'da bir meslektaşımın iyi arkadaşı olunca ben her türlü yüzsüzlüğümle deneme sürüşü ricasında bulundum ve kırmadılar, bir 911 GT3 ile turladık. Karizmayı çizdirmemek için ne fotoğraf çektim ne de çektirdim. Ama alet aşağıdakinin aynısı idi. Geniş kapıdan binmek bu tür bir spor otomobil için çok rahat geldi bana. Ama koltuğa oturur oturmaz kalıp gibi seni sarmasından araçla bütünleşmenin zor olmayacağını hissediyor insan. Süet direksiyonu tutunca (eldeki teri iyi emiyor bu arada) heyecan artıyor ve motoru çalıştırınca da iç mekanı titreten ses ile doruğa ulaşıyor. PDK şanzıman kulakçıklardan kontrol edilince -basit bir tabir ama gerçek bu- şimşek gibi vites değiştiriyor. İlk iki tur gaza yumuşak basma, mahcup hızlanmalar,viraj tutumunu kavramak ve aracı ısıtmak ile geçti. Sonraki turda da ufaktan virajlarda yüklenmeye başladık. Pist deneyimi olan medeni bir insan olarak benim başlarda mütevazi zorlamalarıma arabanın pek kulak astığını söyleyemem, şaşırtıcı bir kararlılıkla yolu izliyor, ne bir yatma, ne bir kayma, hiç. Bu arada vites değiştirmeyi unutsanız bile araç neredeyse rölanti devrinden itibaren "sapıkça" hızlanıyor, bilmeyen turbo beslemeli der. Ve yaklaşık 1500 kg olmasına rağmen gaz pedalı ve direksiyon komutlarına tepkisi adeta bir gokart hafifliğinde. Sürekli tekme yeniyor ama özellikle iki noktada bu abes düzeyde, önce 4000dd, sonra da 7000dd, ki ikincisi gerçek bir patlama, 7000-9000dd arası bir göz kırpma süresi... Isınınca eski bir yarışçı olan meslektaşımın zorlaması ile biraz daha yüklenmeye karar verdik. Biraz daha dramatik olsun diye de start çizgisinden kalkışla gidelim dedik. Şimdi hatırlayın ki atmosferik motorlu, 500 PS/8250 dd güç ve 460 Nm/6000 dd torka sahip bir canavardan bahsediyoruz, üstelik arkadan itişli. Ölçümlerde 0-100'ü 3,4 0-200'ü 11 80-120'si 2 (yazı ile iki) saniye. "Launch control" devrede, eller sıkıca direksiyona sarılıyor, sol ayak frende, devir 7000'e fren bırakılıyor ve motorun haykırması ve ileriye atılmanın şiddeti tarifi zor hale geliyor. Hani ışıkta durmuşsunuz da arkadan biri 50 km hızla çarpmış gibi bir fırlama... Arka tekerlekler yola tutunmaya çalışırken tüm araba titriyor, sağa sola küçük salınımlarla adeta altından kaçmaya çalışırken devir saati bir anda 9000 dd kırımızı çizgisinde 2.vitese atıyor, hız 80 km/h, 6000-9000 arası en fazla iki-üç saniyede geçiyor, hız 140 km/h, üçüncü vites biterken Bugatti'nin birbirini takip eden U'larına giriliyor, sert bir fren, sanki dev bir el arabayı tutuyor gibi yavaşlama, ideal çizgiyi yakalama, gaza tekrar yüklenme, kopmaya çalışan kıçı neyse ki ESC tutuyor, daha ne olduğunu anlamadan ikinci U aynı şekilde geçiliyor, arka düzlükte 250 km/h rahatça görülüyor,derken şikanın paniği, yine sert fren, yine aynı dev tutuşu, sonra gaza tatlı tatlı yüklenerek, yavaşça tırmanan özgüvenle Ford S'leri geçiliyor, çok iyi derken start düzlüğüne sokan U'da hız fazla gelince yolun dışına çıkılıyor...! Yeterli kaçış alanı olunca yola dönmek zor olmuyor ve aynı fırtınaya baştan dalınıyor. Virajlardaki tutunma inanılmaz, gösterge panelindeki G ölçerde lateralde 1.2G gördüm, 1.4 mümkünmüş. Tek sorun viraj ortasında ağırlık değişimlerine tepkisi oldukça asabi, arkadan kopuyor ve hızlı bir kontra ile ve motora yüklenerek toparlanmayı bekliyor, yani bildik tipik 911 davranışı. Gaz tepkimesindeki inanılmaz hız kökleyince neredeyse rahatsız edici düzeylere kadar çıkan motor sesi ile birleşince insan sürekli tüyleri diken diken kullanıyor arabayı. Hızlı birkaç tur daha atınca yüksek adrenalinin ve ister istemez gerginliğin etkisi ile ufaktan yorgunluk başlıyor ve insan 24 saat nasıl yarışılabileceğini düşünüyor. Park yerine kurtlarımı dökmüş, ellerim terli ama keyfin doruklarında dönüyorum. Sonra da kendimi teselli ediyorum, böyle bir arabaya hakim olmaya çalışmak pek yorucu, çekilmez. İyi ki alamıyorum... Chris Harris benden iyisini yapmış zaten, fikir verir:
    1 puan
  14. Edge Ford standartları ile uyumlu değil. Yağa da bu kadar önem atfetmeyin. Standartı karşılayan her yağ iş görür. Fark hissedilirse de çoğunlukla psikolojiktir. Bu arada evinizde yediğiniz zeytinyağının, ya da ayçiçek yağının markasına da bu kadar titizleniyor musunuz?
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.