Sevgili Çağdaş yorumlarını okudukça, Ford'u olabildiğince yerip yine de vazgeçmediğini görünce ufak çapta "Stockholm sendromu" yaşadığını (ki bu konuda kesinlikle yalnız değilsin) düşünmeden edemiyorum.
Niye zor olsun, her şeyi "hayırlısı" deyip kabul eden yarım aklımız ve tam cehaletimizle edilgenliğin doruklarında yaşayan bir milletiz.
Ben aracımı 2011 yılında 50.000 TL'ye almıştım, bugün muadili yok ama olsa 150.000 TL dolaylarında olacaktı. Ondan önceki aracımı da 2000 yılında 12.900 TL'ye almıştım.
Özetle ilkinde 10 senede ikincisinde 7 senede fiyatlar %300 (yazı ile yüzde üçyüz) artmış.
Ne yapmışız, kredi çekip almaya devam etmişiz. Tepki? Ancak ya forumlarda, ya arkadaş sohbetlerinde.
Nafile muhabbettir bu, hayırlısı ile...
Sömürülmeye devam edeceğiz bu kafayla.
Nasıl tepki konulur biliyor musunuz?
Yenilemeyiz arabaları. Zaten büyük çoğunluğu ihtiyaç değil, kendini önemli hissetme aracı. Satışlar yarı yarıya düşene kadar bekleriz. Satıcılar panikler, hükümeti zorlar, ortalık karışır, hele seçim de yakınsa fiyatlar düşer. Halk gücünün farkında değil.
Konuya geri dönmek gerekirse yeni Focus'un fiyatı Ford'dan değil rezil ekonomik durumdan kaynaklı olarak yüksek görünecek ve muadilleri de pek farklı olmayacaktır.