@Talat Cirit @suat coşkun @Süleyman Özen Öncelikle iyi dilekleriniz ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Ben memur çocuğuyum, etrafımda da ticaret ile uğraşan kimse yok. Ama babamın bir sözü hep kulağıma küpedir. Ne iş yaparsan yap, önce yaptığın işi kendin beğeneceksin ki başkası da beğensin der hep, kulakları çınlasın.
Bu sözü hep kendime düstur edinmişimdir. Hepimiz her yerde aracımızı yıkatıyoruz ve hep bir beklenti ile gidiyoruz. Kimimiz için üstündeki kirin akıp gitmesi yeterli iken; bazılarımız için ise kapı menteşelerinde dahi su damlasının kalmayana kadar aracın silinmesi ancak yeterli oluyor. Hizmet sektöründe ise verdiğiniz hizmetin ne kadar iyi ve kaliteli olduğuna inansanız da bahsettiğim sebeplerden ötürü kimisi için fazla kimisi için yetersiz kalabiliyorsunuz. Bir de buna zaman ve maliyet optimizasyonu girdiği zaman ister istemez bazı özelleştirmeleri belirtmek gerekiyor. Zaten maksimum 3 ya da 4 kez üst üste gittiğinizde çalışanlar da sizi tanıyıp beklentinize uygun hizmet vermeye çalışıyorlar. Misal kapı içlerine su tutulması zinhar benimde kendi aracıma uygulanması hoşuma gitmese de öyle araçlar geliyor ki; menteşelerin ve direğin temizlenmesi için değil su tutmak aracı kuyuya batırmak gerekiyor:)
Bu doğrultuda işletmelerin de yapabilecekleri sınırlı kalıyor. Düzgün edepli insanlar çalıştırmak, iyi malzeme kullanmak ve araçları özenle yıkamanın haricinde standardize edilebilecek konular maalesef bu iş kolunda sınırlı kalıyor.
Koltuk kılıfı fikri için teşekkür ediyorum; maliyetini ve ürünü araştıracağım. Özellikle Vag'ların yeni Highline larındaki açık bej döşemeye ben bile binerken çekiniyorum:)