Fırsat bulunca biraz okudum ben de gazla ilgili.
Amerikan araçlarında 2012'den beri kullanılıyor. Bir çeşit floropropan. Tutuşma sıcaklığı 450 C. Üretici firma olan Honeywell ve Dupontun testlerinde sıcak yüzeylerle 900 C'ye kadar temasında sorun olmadığını, elektrik arkının da yanıcı bir etki yaratmadığını söylüyor.
Daimler ise yaptıkları testlerde farklı sonuçlar bulduklarını söyleyerek, gaza geçişi reddetmiş ve Avrupa Birliği'ne durumu rapor etmiş.
Daha sonra Uluslarası Otomotiv Mühendisleri birliği ile Chrysler/Fiat, Ford, General Motors, Honda, Hyundai, Jaguar Land Rover, Mazda, PSA, Renault and Toyota'nın içinde bulunduğu grupla yeni bir test süreci gerçekleştirip, araçlar için kullanımının uygun olduğunu raporlamışlar. Alman otomotiv üreticileri (Daimler, BMW, VAG) bu karara çekimser kalarak gazın kullanımını reddetmişler. Ancak 2018 sonrası BMW de kullananlar kervanına katılmış.
Buraya kadar olanı wikipedia. Okuma için:
https://en.m.wikipedia.org/wiki/2,3,3,3-Tetrafluoropropene
Benim yorumum Alman üreticiler bu gazın maliyetleri ve ithal dayatmasına karşı mevzi almışlar. Diğer taraftan başka bir komplo teorisiyle gaz üreticileri kullanım için otomotiv üreticilerini masumca fonlamış vs. olabilir. Herhalükarda kabul görmüş olan ve gazın tercihinde esas olan mevzu eski gaz olan 123a'nın CO2'den çok çok çok daha fazla sera etkisine neden olan bir gaz olması.
(Burada küresel ısınma potansiyeli diye bir ölçek yaratılmış CO2'nin 1 kabul edildiği ölçekte, 123a 1430, yf1234 ise 1'den küçük olarak tanımlanmış)
Gazın yaklaşık 7 yıldır milyonlarca araçta kullanıldığı göz önüne alındığında öyle korkunç bir tehdit yaratmadığını düşünüyorum. Zaten arabalar bir anlamda yürüyen molotof kokteyli sayılır ? Bence daha beter olan kısmı gazın florik asit ve buharı üretme potansiyeli, ki florik asit bildiğimiz en korozif asit. Yani bir sızıntı olduğunda sağlık açısından ciddi sorunlar yaratır, bunun yanında araca da ciddi zararları olacaktır.
Semih hodja ilen genel kültür yayınımız burada sona eriyor. Esenlikler dilerim.
--6 dakika sonra eklendi--
İlla kaçak olmasına gerek yok. Klima gazı sadece gazdan ibaret değildir, gazla beraber sirküle olan bir yağ da vardır. Araç içi tesisatta, birleşim yerleri benzeri yerlerde, sızdırmazlığı contalar sağlar. Bu yağ sayesinde contalar yağlanır ve kondisyonunu uzun süre koruması sağlanır. Uzun süreler çalışmayan klimalarda yağlama gerçekleşmeyeceği için sıcaklık, nem bir sürü sebeple bu contalar görevini yapamaz hale gelir ve normalde kapalı devre olan bu sistemden gaz eksilir. Sistem belirli bir basınçta çalıştığı için yeterli sıkışma olmayınca soğutma görevi yerine gelmez. Soğutması bi tarafa zaten modern araçların çoğunda gaz eksik olduğu takdirde klima kompresörü devreye bile girmiyor.
Tabi contalar tabiati gereği kullanım ömürlerini doldurup zaten bir yerden sonra cortluyor.
Dip not. Telefondan böyle uzun şeyler yazmak sağlığa iyi gelmiyor bir de ?