Yahya Akman

Aracınızın üzerinde montajlanmış halinin ayrıntılı resmini görmemiz mümkünmüdür acaba ?

Ayrıca getirdiği extra konfor ve güvenlik özellikleri de düşünülünce arabanın hem motor hemde kabinini önceden ısıtmak için aradığım en uygun çözüm bu gibi duruyor (sulu tip webasto çok pahalı ve motor içine yerleştirecek yer çok sıkıntı, onuda geçtim uzun dönemde ayrı külfetleri var). Eğer çalışacağı zamanlar da telefonla ayarlanabilirse ballı kaymak olur benim için. Hakan abi sitesini vermis arkadas. Oradaki videolari ben izledim. Videolarda telefonla dunyanin obur ucundada olsaniz aracinizi caliatirabilirsiniz diyordu. Ama internet baglantisiyla calisiyor. Aracada simkart gibi birsey takiyorlar sanirim. Ben ilk etapta guvenirligini sorguladim. Keza en asilmaz dedikleri guvenlik duvari bile aşılabiliyorsa bu firmanin aracimiz icin uretmis oldugu kodu ve yazilimi başkalarinin eline gecmeyeceginin garantisi yok. Egerki boyle bir olay gerceklesirse araclarina gps sisteminide taktiran kisilerin araclari nokta atisi ile çalinabilir. Ve boyle bir sisteme kasgo firmalari ne diyor acaba? Onemli olan kismi bence bu.

titanium janta çok benziyor bu jantlar. o yüzden değer mi diye sormadım değil.

Video vardı yukarıda izlemeni öneririm. Normalde 17 derece hava üfleyen ızgara 30 derecelerde hava üflemeye başlıyor saniyeler içinde. Daha önce de belirttiğim gibi bizler arabalarımızda çocuklarımızı taşıyoruz.Yine aynı cümleyi tekrarlıycam. Ben sabahları arabama binip marş bastığım andan itibaren yaklaşık 7-8 km boyunca (seyahatimin yarısı) ılık hava dahi alamıyorum kalöriferden.Yine aynı cümle devam ediyim arabamı kolsuz mont ve deri eldiven ile kullanıyorum.Yine aynı cümleyi ekleyim benim aracımın motor bloğu çelik olduğu için geç ısınıp geç soğuyor.Yine aynı cümleye benzer cümle ekliyim kalorifer ılık bile üflese arabada evladım canımın parçası daha az üşür. Bunun için 200 tl değil 2bin tl bile veririm.Bu şekilde bir yol olduğunu bilseydim çok daha önce yapardım.Şimdi sen söyle bu gerçektende işe yaramasa bile sence denemeye değmez mi? +1

Yakupa katılıyorum. Nasıl yapılıyormuş ayrıntılı öğrenebilirsek bizlerde belki telefon getirtiriz

abi bence acele etme. şu işe bi bakalım biz. eğer ki kesme biçme olmadan sadece montaj ve foccus ile olacak bir işse 10 da 1 fiyatına halledilebilecek birşey.

https://www.youtube.com/watch?v=jdnvACCVLx4

http://www.fordownersclub.com/forums/topic/47782-retrofitting-ptc-heater-to-mk2/ http://www.fordownersclub.com/forums/topic/31287-guide-for-focus-mk2mk25-c-maxkuga-elm-327-cable-and-ff2-program/page-124

O ısınirsa bizde ısınıriz abi

tabiki denerim [emoji4] kardeşim [emoji4] Bu linkten ozan halleder bu işi yalnız adam kolçağın içine anahtar koymuş bu koltuk ısıtmaya bağlı çalışıyor [emoji3] Kaan abi haklı arabanın can damarı bu elektrik tesisatı dikkatli sağlam ilerlemek lazım heleki o soketlerde görünen kablo demeti fena aman dikkat ... Kesme bicme isi olursa zaten vazgecilir bu isten. Dogan abinin son paylastigi linki incelerseniz hic kesme bicme yok. Adam sadece yerine oturtup soketleri bagliyor. Ama hangi donanim arac hepsine aynimi oluyor bunlar muallaktaki sorular.obur kesen bicen anahtar koyan ne yapmis pek anlamadim isin dogrusu. Yazik okadar tesisatla oynanmaz. Arabanin damari onlar [emoji15]

aynen burası daha ayrıntılı ve anlaşılır anlatmış. bu işe yoğunlaşalım bi

serkan anladığım kadarıyla senin aracında bu parça mevcut. sorum sana şu; koltuklardaki ısıtmayı açmadanmı çalışıyor yoksa ısıtmaları açıncamı çalışıyor. bunu hiç denedin mi? denemediysen bizim için bi denermisin karaböcükte

bilerek sadece anlatıyor uygulam göstermiyorki kır tırnakları masrafa gir abi. olmadı senin araca takmadan önce serkanın araçta bi bakalım nasıl bağlantı yapmışlar nasıl takmışlar.

lip'i alırsan ruj'u benden serdarım

Geçmiş olsun. Allah şifalar versin.

Amerika’dan gelen bir misafirime su verdim, boğazına kaçtı, öksürdü, “helal” dedim. Anlamadı. Ne anlama geliyor, diye yüzüme baktı. Anlatmaya çalıştım. Amerika’da yirmi beş yıl bulunmuş, orada üniversite düzeyinde ders vermiş birisi olarak kavramın bizdeki anlamını veremediğimin farkındaydım. Daha doğrusu Amerikan İngilizcesinde bu denli güçlü bir kavram bulamıyordum. Benim anlatımım yüzeysel kalıyordu; benim dilimdeki o vurucu gücü hiç ifade edemiyordu. “Helal” kavramını daha iyi anlatabilmek için “haram” kavramını anlatmaya çalıştım. Suyu ben verdim; verdiğim suyu helal ediyorum, bu sana haram değil, sana bir kötülük olmasın, suyumu helal ediyorum, diyerek niyetimi belli ettim. Bu niyet önemli. Bildiğim bir öyküyü anlattım. Tanıdığım genç kız evlenmeden önce mobilyacıları geziyor ve güzel bir koltuk takımı görüyor. Bu takımı satan kişi belirli bir fiyattan aşağı inmiyor. Genç kız bu takımı çok beğendiğini belli ettiği için çok pişman; beğendiğim için fiyatı yükseltti ve pazarlık güzümü kaybettim, diye düşünüyor. Bütün çabalarına rağmen fiyatı düşüremeyince genç kız, peki, alıyorum, ama hakkımı sana helal etmiyorum, diyor. Adam soğukkanlılıkla, Hanım kızım, o zaman bu koltuk satılık değil, sana satmıyorum, diyor. Üniversite bitirmiş, modern kız, niye satmayacakmışsınız, parasını veriyorum ya, gayet tabii satacaksınız, diyor. Adam gayet sakin, artık satılık değil, diyerek sırtını dönüp o yokmuş gibi davranıyor. Ve bu çağdaş Türk kızı kulaklarına, gözlerine inanamıyor. Ağlayarak babasına gidiyor; durumu anlatıyor. Baba, kızım sen ne yaptın, esnafa öyle konuşulur mu, diyerek devreye giriyor. Yanına bir de tanıdığı müftüyü alarak mobilyacıya gidiyor. Neticede genç kız babasının ve müftünün şahitliğinde, “verdiği parayı canı gönülden helal ettiğini,” ifade ederek istediği mobilyayı satın alabiliyor. Bu genç kız o dönem asistanım olarak çalışıyordu, bu öyküyü tüm ayrıntılarıyla biliyorum. Amerikalı misafirime bu öyküyü anlattım. Benim su içmemle bunun ne alakası var, gibisinden baktı. Suyu sana helal ediyorum, için rahat olsun dedim. Helal etmesen ne olur, dedi. “Kul hakkıyla karşıma gelmeyin” anlayışından söz ettim. Dikkatle dinledi. Bu dediğin bir değer olarak yaşıyor mu, yoksa bir slogan gibi konuşulan alışkanlık haline gelmiş bir söz mü, diye sordu. Ne fark eder eder, diye sordum. Gerçekten bir değer olarak yaşıyorsa sizin ülkenizde rüşvet ve hak yeme olmaması gerekir, insanların birbirini kazıklamadığı bir toplum olmanız gerekir, diye düşünüyorum dedi. Yüzüne baktım. Göz göze bakıştık. Yalan söyleyemedim. Biz dedim, yalan söyler, kazık atar ve hak yeriz. Ama dürüstlüğü dilimizden hiç düşürmeyiz. Güçsüzsen, arkan yoksa, sıradan bir vatandaşsan, bu ülkede hakkını araman çok zor, hakkını elde etmen daha da zor. Örneğin, rüşvet vermeden bir inşaat ruhsatı alman mümkün değildir. Ve bunu herkes bilir. Rüşvet alanların çoğu oruç tutar, rüşvet alan belediyeler ramazanda iftar sofraları kurar. Ve bu sofralarda hakkını helal etmekle ilgili konuşursan, Yüce Allah’ın “karşıma kul hakkıyla çıkmayın,” dediği bir dinimiz olduğu söylenir. Bunu rüşvet alanlar söyler. Söylediğimiz yalana inanana enayi olarak bakarız ve onu kazıklamaya hak kazanırız. Ama senin içtiğin suyu helal etmeyi de ihmal etmeyiz. Peki, neden böyle, diye sordu. Çünkü biz inanırmış gibi konuşmaya önem veririz, ama konuştuğumuz gibi yaşamaya önem vermeyiz, dedim. “Mış Gibi Yaşamlar” adında bir kitabım olduğunu ve orada anlattığımı söyledim. Mış gibi tanımını anlamakta zorlandı, ama sonunda anladı. Neden mış gibi, diye sordu. Güldüm, çok sorma, suyumu haram ederim, dedim. Doğan Cüceloğlu Alıntıdır. Kaynak

Ülkemizde ne yazıkki ekonomi pamuk ipligine bağlı. Havadan nem kapar konumda. Malesef ki dolar kur'undaki dalgalanmalarda bizleri çok etkiliyor. Başbakan hasta olsa dolar yada euro kur'u artış gosteriyor. Bunun yansimasida bizlere oluyor. Yeni zamlarimiz hayırlı olsun ne diyelim...

Bende serdara katiliyorum. Cilali yikama adi altinda uc kagit yapiliyor. Cogunun cilali şampuan kullanmadigini dusunuyorum. Recine icinde yikama esnasinda cikmasi pek kolay degil. Recinenin oldugu bolgeyi daha fazla ovalamasi lazimki kimse ugrasmaz onunla. En guzeli ozanin dedigi gibi kil veya recine temizleyici kimyasallar. Avm lerdeki oto kuaforleri belki soylenirse recineli bolgelere bu tarz kimyasallarla ufak islemler uygulayabilirler.Ama benzinliklerdeki yikamacilarin pek ugrasacaklarini sanmiyorum.

Gule gule kullanin. Çok güzel olmuş. Anlatim ve video içinde teşekkürler.

Sensin ihtiyar, hem de bamya jantlı ihtiyar... [emoji5] Bak buna çok güldüm işte. Sen çok yaşa hakan abi Cem abi ben de pek begenmedim bu modelleri ama iclerinde bana gore gene en iyisi 2 numara.

Yeter yeter daha ne yapcaksin karabocuge. Artik benim arabaya el at [emoji14]

Uye olmadan once bende yazilimda guncelleme gostermiyordu. Uye olup giris yaptigimda guncellemeler çıktı. O yuzden uye olmasini tavsiye ettim.

Siteye oncelikle uye olun. Sag ust kosede uye girisi sekmesinden. Daha sonrasinda sizden VINN isteyecek oda aracinizin şasi numarasidir. Onu girerek kontrol edebilirsiniz.