Mertol Kip

Benim depo da dolu.. 70 litre yahu. O da bitmiyorki..

Yok be abi, yazı turalık bir mevzuu yok aslında. Benzinli alınacaksa 1.0 scoboost beklenebilir ancak dizel alınacaksa şu an style en optimum çözüm gibi gözüküyor. Hem donanım açısından hemde motorun 115 lik olması itibari ile..

Sanırım Yiğit bey neden böyle bir ifade yazıldığına takılmış. Eskiden (benim çocukluğumda) otobüs kamyon şoförleri kontağı kapatmadan önce gaza basıp öyle kapatırlardı. Sanırım yeni araçlarda bunun yapılmaması için bu ifadeyi yazmışlardır diye düşünüyorum. Yoksa zaten araba durduğunuzda rölanti devrinde oluyor.

Neyse tek uykusuz ben değilmişim en azından..

Süreci üç aşağı beş yukarı biliyordum zaten. O nedenle eğer bir alım sözkonusu ise şu an style alınmasının daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Zira "bence" Style da aslında gerekli olan herşey var. Herşeyden önce 20 hp daha güçlü bir motor alıyorsunuz. E donanım olarakta cruise controlden kararan aynaya kadar her bi halt zaten var. ESP falanda standart. Geri kaldı perde hava yastığı ile ufak tefek konfor donanımları. Eğer alıcı için çok gerekliyse onlar için plus paket alınabilir. Yoksa elektronik klima ya da diğer ufak tefek donanım farklılıkları falan aradaki fiyat farkını vermeye değecek birşey değiller benim gözümde. Elbet bunların tümü kişisel tercih ama style ın üzerine 150 lik ecoboost motoru koyup birde xenon far koymuş olsalar herhalde süper bir donanım olurdu.. En azından benim için öyle olurdu.. Yapmayacaklarını bilsem bile kulağıma hoş gelen bir araba oluyor. Birde SW olursa oooh değmeyin keyfime..

Bu bizdeki Style zaten Trend'in paketli versiyonuydu yanlış hatırlamıyorsam. Trend plus ta ne olacak bilmiyorum ama illaki birşeyleri kırpacaklardır. Ayrıca mevcut trendlerde 115 lik dizel motor yok. Dolayısı ile 95 lik motora üç beş aksesuar bindirecekler demektir. Dolayısı ile Style almak avantajlı duruma gelebilir gibi geliyor bana. Anlaşılan style ı kaldırarak titanium ile trend arasındaki farkı açacaklar.

Valla 3 fazla olsun 5 fazla olsun derken bir bakıyorsun rakam 3-5 değil 15-20 lere çıkıveriyor. Style yeterli derken bir bakıyorsun plus oluvermiş, e nolacak 3-5 daha deyip titanium a zıplıyorsun sonrada amaan oldu olacak X pakette oluversin deyince 20 bin lira fark oluyor. Ne aldın? aynı motor aynı yürüyen aynı kasaya sahip ancak donanımı fazla olan aynı araba.. Hiçbir donanım 15-20 bin lira para etmez. Tabi bu benim şahsi görüşümdür. Ben alırken en makulu style HB idi. Bugünde alsam aynı arabayı alırdım.

Farklı olan fikir ne? Kimse rodaj yapma demiyorki? Rodaj yokta demiyor. Kimse rodaj yapmazsan şu km sonra başın ağrırda demiyor. Gereklimi? Evet gerekli. Yapmazsanız ne olur? yaşar görürsünüz. Rodaj yapmak demek belli bir hızı ya da devri geçmemek falan demek değildir. Aksine motoru tüm devir bandında kullanmak ani hızlanma ve yavaşlamalardan kaçınmak demek. Buna uyan zarar etmez. Uymayan riskini kendi alır. Ford salakmı değilmi gibi düşünceler anlamsız. Yüzbinlerce araba üreten bir firma için garantiden değişen 3-5 bin motorun bir önemi yok.

Evet ben silikonla yapıştırmıştım.

O alet imana gelmiş o farın nedeni de iman kudreti..

petrol bey görse cevap verirdi.. Eğer amaç bay yanlış ile doğru Ahmet parodisi hazırlamaksa bana her iki rolde uyar. Ben bakire meryem misali günahsız olduğumu falan iddia edemem. Ama bu konudaki sorgulanması gereken temel şey hızın sonuçlarının çok acı olduğudur. Hala olay aşamasındayız farkındaysanız. Yoksa ben kişisel olarak aşırı hız yaptımmı? Eveeet bir çok kez. Halt etmişim diyorum şimdide..

Peki.. Senin eşşeğin kancık olsun. Tüketim toplumu gerçeklerini kabullenelim..

Ferhat bey o süratlerde hiçbir araç güvenli değil. Eşinizin 112 istasyonundan çıkıp sizi almak zorunda kalmasını istemiyorsanız bence test etmeyin aracınızı. Arkadaşca bir tavsiye sadece. Alınmaca yok.

Bence bir nevi masturbasyon.

Şimdi teknik gerçeklerdenmi bahsediyoruz yoksa genel tüketici eğilimlerindenmi? Ben aldığım tüm arabalarda 500 bin k m bende kalacakmış gibi davranıyorum. Hangisi kaldı derseniz hiçbirisi.. E uzun süre ile kullandığım arabam 2008 mondeoydu onu da 68 bin km kullanabildim. Sonrasında sıfırladım. Onun dışında ortalama arabayı 30-40 bin km falan görünce değiştiriyorum. ( son üç araç değişimim buna uymuyor) Ama bunların hiçbirisi benim için geçer sebep değil. Bakım bence bambaşka bir konu.

Bence ona focus2.5 lardaki titanyumlarda olduğu şekli ile yuvarlak çember takın. Kesinlikle daha şık duruyor. Test edip onaylamıştım.

Ben tamponun alt kısmını beğendim ama yukardaki ters trapezoit e henüz alışabilmiş değilim. Sarmadı beni..

Amacınız neydi?

Bu arada bu amca ciddi saçmalamış. Yakıtın düşmesinin nedeni kurumlaşma falan değil, tümüyle malzemenin birbirine alışması ile alakalı bir konu. Zorlanan motorda siz aynı gücü elde edebilmek için daha fazla gaza basarsınız. Oysa malzeme alıştıysa aynı güce daha kolay erişebileceğiniz için daha az gaza basarsınız bu da size yaktı tasarrufu olarak geri döner.. Yok laser kesimmişte bilmemne.. Silindirin neyini laserle kesiyormuş? Gömlek yok birşey zaten yok. Blok dökümden yapılıp iç cidarı polisajlanıyor. Bu polisajda videoadaki adamcağızın bahsettiği o torna tezgahında yapılıyor hala. Ondan sonra da nikasil ile kaplanıyor. Laserle kesilen sadece sekmanlar var. Ki laser de zaten sıfır toleransla çalışan bir şey değil.. Kısacası TV de dinlediğiniz gördüğünüz herşeye inanmayın.

Bence siz otobana çıkıp 250 basıyormu ona bakın rahatlayın.

Ben hala aynı noktadayım ve bunun japon ya da alman üretimi olması ile alakalı birşey de olmadığını düşünüyorum. Sonuçta piston içindeki ovalleşmenin çapakla falan alakası yok. O iş öyle tezgah üzeridne çalıştırmakla çözülebilecek bir konu da değil aslında. Dolayısı ile makul bir süre aracı tüm devir bandında abartmayacak şekilde dengeli oalrak kullanmakta fayda olduğunu, ve bu süreçte mümkünse yağ değişiminin orta/uzun vadede fayda getireceğini düşünüyorum. Motorun yağ yakmasının iki nedeni var. Birincisi, süpap lastiklerinin sızdırması, ikincisi silindirin ovalleşmesi nedeni ile karterden yağın yanma odasına çıkması. İşte bu noktada eğer motorunuzun uzun ömürlü olmasını istiyorsanız rodaj sürecine dikkat etmeniz lazım. Zira motor parçalarının en sıkı olduğu dönem yeni toplandığı dönemdir. Motordaki parçaların biribirine alışmasından bahsediyorsak bu süreçte daha dikkatli olmanız lazım. Özellikle motor soğukken aşırı yük bindirmemeye çalışın. Aracı sadece belli bir devir bandında kullanmayın. Abartmayacak şekilde tüm devir bandını kullanın. Kompresyona bindirmeyin vs vs vs.. Eğer sizi maddi olarak yormayacaksa 1000-5000-10.000 inci km lerde yağını değiştirmenizde fayda var. İlk ve üçüncüde yani 1000 ve 10bin km lerdeki yağ değişiminde filitreyide değiştirin. Sonrasında normal bakım periyoduna uyarsınız. Zaten fordların benzinlilerinde yağ değişimi yanlış hatırlamıyorsam 20 bin km de bir olması lazım. Dolayısı ile dolayısı ile makul bir yağ değişim olmuş olur. Ama Ogün'ün alıntı yaptığı mesajımda d ayazdığım gibi eğer arabanızı 60-70 bin km falan kullanıp satacaksanız hiç bunlarla uğraşmayın. Alan adamda size duacı olsun. Bu yazdıklarımın sonucunu ancak 200 bin km civarında görebileceksiniz zaten.

Ne şekilde anlaştığınıza bağlı. Anahtar teslimi anlaştıysanız bayii ödemeli. Aksi halde siz ödemelisiniz. Kaldı ki MTV ödemek zorunda da değiller. Zira aracı trafiğe çıkartmak için MTV ödenmesi gerekmiyor.

Valla o işleri Tevfik bacıma soracan. O anlar o tip motorlardan.

E bi şekilde bağlamak gerekiyordu ki offtopic olmasın.

Yok beee. Asıl ona çip yapıp basıncını açmak lazım.