Mertol Kip

Dün arkadaş mesaj atmış, gelen giden kimse bulamamış kargo ile gönderecek.. Gene kaçtı 40-50 dolares..

Abi bende c-max varken bunları tek tek denemiştim. Denemelerimde hiçbir zaman tek depo kullanmadım. En az 3 depoyu aynı istasyondan almak kaydı ile yapmıştım. İstasyonların adını da yazacağım zaten. Aşağıda yazacaklarım tamamen kendi kişisel deneyim ve tecrübeme dayalı olarak yazdığım subjektif değerlendirmelerimdir. Herhangibir ölçüm standardına falan uyduğunu söyleyemem.. Shell : Sanırım mazotu daha kalın. Daha sessiz ve yumuşak sürüş gerçekleşiyor. Menzil görece uzuyor. (Atatürk havalimanının hemen çıkışındaki yakıt istasyonu) Opet : Belkide en sessizi diyebilirim. Ama menzili Shell e kıyasla daha kısa. ( Bağlarbaşındaki Ermeni mezarlığının hemen karşısında bulunan Opet istasyonu) Total : Dizel sesini takırtı değilde tıkırtı şekline dönüştürüyor. Shelle kıyasla daha sesli ancak ses inceldiği için öyle rahatsız edici değil. Menzili daha düşük ancak performansı daha yüksek. ( Bostancı köprüsünün yanındaki Total istasyonu) BP : Bu da totale yakın bir ses tınısı veriyor, menzili Shell den daha kısa ama Totalden daha uzun. (Göztepe köprüsünden hemen sonra sağdaki BP) PO : Eğer hepsinin ortalamasını istiyorsanız PO alın. Ne en sessizi ne de en ekonomiği ne de en performanslısı.. Hepsinden biraz biraz var. ( Sahil yolundaki PO istasyonu. Şimdi başka birşey olmuş galiba) Tüm bunlardan sonra ben nereden alıyorum? Ben son karar olarak Total'den alıyorum. Nedeni Bostancı köprüsünün yanındaki Total istasyonunun Total Türkiye tarafından işletiliyor olması. Tümüyle güvenden kaynaklanan birşey.

Yahu iyide arabada zaten 270 nm tork var daha ne bekliyorsunki? Çipten sonra 320 nm ve 140 hp olacak. PSA larda da aynı motor var ve onlara yapanlar var. Arabanın kullanımı daha sert oluyor. Focus II lere biraz daha yakın tepkiler vermeye başlıyor ancak ekonomik olduğunu söyleyemem. En azından benim arkadaşımın Citroen C5 inde pek ekonomik falan olmadı..

Hem güç hemde yakıt düşmesi imkansız. Bunu defaten birçok forumda yazdım. Teorisi ile pratiği ile de defalarca ispatladım. Bunu tartışmaya bile gerek yok. Eğer çip yaptırdıktan sonra daha hımbıl kullanacaksanız evet yakıt tüketiminiz düşebilir. Ama aynı hımbıllığı mevcut durumda yaparsanız da düşer. Varsayalım çiplettiniz arabanızı.. Adamın elinde çok fazla değişken yok zaten. Turbonun basıncını arttıracak ve daha fazla hava girecek. Gerekirse MAF ı tekrar scale edip daha az hava girdiği üzerinden oynayacak. Yakıt/hava karışım dengesini koruyarak ve hatta birazda zenginleştirerek size geri dönüşü güç ve tork olan bir paket verecek. Yani hiçbir şartta az yakmasına imkan yok. Yukarıdaki zımbırtı yakıt yolu basınç sensöründen gelen veriyi düşük gösterip pompanın daha fazla yakıt basmasına yarıyor. Yani gerçekte 10 bar basınç var ise (rakamı salladım) o alet bunu ECU ya 8 bar olarak gönderecek. ECU da bunu 10 Bar a eşitlediğini sanıp basıncı 2 bar artacak şekilde pompadan arttıracak. Al sana %20 daha fazla yakıt. Ama yol bilgisayarı %20 daha az gösteriyor.. Tekrar yazayım, rakamlar tamamen atmasyon. Milyonlarca dolar ARGE yatırımı yapıp üç beş beygir daha fazla alarak biraz daha ekonomik olsun diye yırtınan üreticileri bu kadar hafife almayın. Olay sadece emisyon falan değil.

Yok bence yanılıyorsunuz. Yakıt konusunda yanılıyorsunuz. Daha hızlı yanan yakıt daha iyidir diyemeyiz. Ama daha kötüdür diyebiliriz. Benzinde zaten kötü de mazottada kötü. Ama benim anladığım CemBo nun sormaya çalıştığı hepsi aynı rafineriden alıyorsa biri diğerinden nasıl farklı olabiliyor konusuna vurgu yapmaktı. Bu da zaten katkı farkından ileri geliyor. Bunu yazmıştık sizde teyid etmişsiniz. Teşekkürler. LPG de farkın daha hissedilir olmasının nedeni karışım oranında yatıyor. Aygaz da Propan Bütan karışım oranı %50-%50. O nedenle kışın ilk çalıştırmada falan daha başarılı. Birçok firmada bu oran %60/40.. Yanlış hatırlamıyorsam yaz mevsiminde Aygaz da %60/40 karışım oranına dönüyor. O konudaki en stabil marka Total malesef. Yaz kış %50-%50 Dökme gaz diye tabir edilen sanayi amaçlı LPG de ise yanlış hatırlamıyorsam 30/70 olması lazım. LPG nin kontrolü sıvı yakıtlar gibi kolay olmadığından (numune alıp ondan yapacağınız ölçüm pek sağlıklı olamıyor) o konuda çok hile hurda dolaşıyor. 30/70 oranlı LPG nin performansı düşmekle birlikte menzil daha iyi olabiliyor.. Keza 60/40 oranlı da da 50/50 oranlıya nazaran daha uzun menzile sahip.

İyide Rafet bey Cembo size Shell i sormamış, yakıtın çekiş gücüne etkisini sormuş. Shell in mazotunun hem menzili daha yüksek hemde motor daha sessiz çalışıyor. Muhtemelen kullandıkları katıkı malzemesi ile alakalı birşey. Opetten yakıt almamam için bir nedende (ki en önemlilerden birisi) Koç grubunun olması. Yerli ya da yabancı olması benim için bir kriter değil. Nereden daha iyi hizmet ve daha kaliteli ürün alabiliyorsam oradan alırım.

Resimdeki ürün fiesta için focus değil.

focus 2 için enim hurdacıda bir orta konsol var. Kol dayaması falanda var. Bugüne kadar gördüğüm en başarılı orta konsollardan birisi. Sıfır mal üstelik..

Ümit bey hiçbirşey talep edemezsiniz. Adamlar zatne hukuki sorumluluktan kaçabilmek için adına kampanya diyorlar. Eğer geri çağırma olarak ilan etmiş olsalar bir sÜrÜ sonucu doğacaktı. Örneğin kusurlu arabanın satıldığını iddia edebilirdi birisi. E bu araçlar garanti kapsamında hala. Ve farklı yaptırım ve talepler sÖzkonusu olabilirdi bu durumda. Ama adına kampanya derseniz ve ne zaman isterseniz gelebilirsiniz derseniz o durumda sorumluluğunuz en aza inmiş olur. Merak etmeyin onlar zaten bunları dÜşÜnmÜşlerdir bu kampanyayı ve şartlarını hazırlarken..

Abla neden o kadar aşırı tepki göstermişki? 1G bile değil yanal ivme... Adam çok hızlı falanda gitmiyor gördüğüm kadarı ile. Ben motosikletle onun gittiği hızın iki katı ile lay lay lom geçerim o parkuru...

Bende henüz yapmadım ve açıkcası onunla ilgilenecek zamanım olmadı. Dolayısı ile bunu Mertol Kip bilmez. Bence olsa da olur olmasa da.. Olması için acayip paralar vermem ama makul bir ücret karşılığı (100-200 gibi mesela) yaptırırım. Ancak 500 falan harcamam onun için. Standart olmuş olsaydı fena olmazdı. En azından titaniumda.. Ancak genel itibari ile CemBo ile aynı fikirdeyim. Olsa da olur olmasa da..

Adı üstünde "kampanya".. İster giiiit ister gitme.. Bir geri çağırma değil yani.

Heheheh. Bugün beni de aradılar..

Aha... Yukarıdaki tabloya göre ben çok cıvık mıçmışım.. Arabayı temmuzda aldım bugün itibari ile 2400 km de falan. 8 ayda 2400 km.. Yılda 3600 km eder.. 30 yılda falan ödermiki acaba aradaki farkı.

Bizim insanımız araba kullanmayı bilmiyor tek gerçek bu.. 2001 de focus SW almıştım. Aldığım ilk gün İstanbul'dan Bodrum'a yola çıktım. Tam bir depo ile varmıştım. Benzinci "abi ne yaptın böyle dibi bile kalmamış" demişti. Tam 51.4 lt benzin almıştım. Mesafe 1012 km.. Ki çiplendiği halde İstanbul Mersin yapan arkadaşımda var. Dikkatli kullanır ve gaz pedalına kibar davranırsanız hiçbir araba fazla yakmaz.

İlk nesil ESP nin takılması zor değil. ABS ünitesi ile modülü değiştirmeniz yeterliydi. Zira onlarda yanal ivme sensörü falan yoktu. Ancak ikinci nesilde zor.

Senin kalp gözün kapalı. Bakıyorsun ama göremiyorsun..

Bende Bora ile aynı fikirdeyim. Şahsen 1.0 ecoboost a 1.6 atmosferik motoru tercih ederim. Otosan o motoru öncelikle fiestada getirip rüştünü ispatladıktan sonra focusta getirmiş olsa pazarlama açısından daha iyi olacağını düşünüyorum.. En azından ön yargılarla olan savaşa yazı turaya gerek kalmaksızın direk seçimi yaparak başlarlardı.. Bizim insanımız 1.4 motora burun kıvırır, 1.8 motora çok yakar der. Bu hep böyleydi. Yıllarca Şahin'i 1.6 olduğu için Boradway e tercih eden bir ülkede yaşıyoruz.

Abi bahsedilen aracın yükü ise benim bahsettiğim o değil. ECU motor için yük hesabı yapıyor. Bunu yaparken arabanın eğiminden pedal sensöründen gelen veriye, motorun devrinden giren havanın ısı ve kütlesine kadar zilyon tane şeye bakılıp yapıyor. Yokuş çıkarken sabit yük hesaplamanız imkansız. Dolayısı ile ECU size o konuda izin vermeyeceği için bunu bilmeden yapılacak yorumlar subjektif olur ve sorunun çözümüne katkısı olmaz. Maksimum torka takılıp kalmanın bir anlamı yok. Motor yüküne dayalı olarak aracın kütlesini yukarı kadar çıkartabilecek torku ürettiği her devir yeterlidir. Yani örneğin atmosferik focus için konuşursak 1800 devirde torkun %80 i zaten üretiliyordu hatırlarsan. Eğer arabanın kütlesini 120-13 nm tork ile hareket ettirebiliyorsanız o zaman maksimum torka gerek kalmaz. Siz ne yaparsanız yapın, aracın enjeksiyon süresi hesaplanırken motorun yükü baz alınır. Dolayısı ile en az yakmak için motor yükünü mümkün olduğunca düşük tutmanız lazım. Bununda yolu gaza az basmak ve mümkün olduğunca closed loop ta sürüş gerçekleştirmek. Ve pek tabii doğru vitesi kullanmak.

E diğer renklere kıyasla 3-5 bin lira indirirlerse alırım valla. Hiç umurumda olmaz. Ama üstüne para vermem.. O rengin adı amerikada "candy" red... Derin merin diye yırtamazsın.

ECU nun yük hesabına göre tüketiminiz değişir. Bahsettiğimiz makinelerin sabit devirli jeneratör motoru olmadığını unutmayalım.

Bence; Prins=Teleflex (prins burun farkı ile önde diyebiliriz aslında ama onunda fiyat konusunda handikapı var. BRC Tartarini, Atiker, KME vs vs vs ...

100 hp olan focuslarda herhangibir sıkıntı yok. Gönül rahatlığı ile taktırabilirsiniz. Ancak KME daha uyumlu diye birşeyde yok. BRC falan daha uygun olabilir. (Uyumlu yazmadım dikkatinizi çekerim. Zira %100 uyumlu kit olmaz)

Pempe terliği görüyonda sağdaki kutunun üzerindeki yurtiçi kargo bandını neden görmüyorsun?

Sorma.. HAdi Bora'yı anladım onun pempeye karşı zatne bir ilgisi varda, adaşımı çözemedim..