Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Mertol Kip

Üye
  • Toplam İleti

    2.759
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    31

Mertol Kip tarafından yazılan her şey

  1. Valla para keşke verilen para ile doğru orantılı olmuş olsaydı.. Şöyle söyleyeyim, bir arkadaşıma geçen hafta tit x tdci aldık. Aynı arkadaşımda halihazırda BMW X1 de var.. X1 in motor sesi daha fazla kabin içine giriyor.. Belki trim hatası yok ama başka abuklukları var.. Arabayı aldık, içine bindi, ilk tepkisi " ula bunda iki tane ekran var ne iş?" Anlatabildimmi? Kim için neyin önemli olduğuna göre değişir bunlar. Bir ara ben bu trim içine çok fena takmıştım. Corollanın içini komple boyayıp krem renge dönüştürmeye kadar götürmüştüm. dBm ile ölçüp gürültüyü sclasse ile aynı seviyeye çekene kadar yapmadığım kalmadı.. Arabada ne trim hatası ne başka birşey kalmadı ama hala 2004 corollaydı.. Kısacası bu işler birazda takıntı meselesi.. Kafaya ne kadar taktığına göre değişir hepsi..
  2. Oradaki sorun olayın tespit edilmesi değil düzeltilmesi.. Şu an ford üretime yetişemezken sorunlu gördükleri arabaları tek tek geri alıp düzeltebilme lüksleri yok. Kaldı ki o işi zaten satışı gerçekleştiren servis yapmalı aslında. Teslim öncesi bakım denen bir olay var. Hiçbiri yapmadığı için bunlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz..
  3. Yanlış yapmış. O gene gevşer.. Ona yumrukl falan değil direk karate figürü sergilemeliydi.. Ceki Çen işi olacak ama..
  4. Titaniumun kapıları daha iyi değil. Sadece kolunuzu dayadığınız yer ve sadece ön kapılarda vinleks kaplı. Onun dışında bir fark yok ki o da zaten pekte ehvem birşey değil. He oraya suet ya da alkantra kaplarsalar o zaman düşünmem satar titanium alırım.. Kapıların zırıldamasının nedeni işçilik kalitesi değil üç parçadan tasarlanmış olan kapı trimleri. Onları söküp arkasını epoksi ile rijitleştirmek lazım. Ben ileriki günlerde uygulama yapmayı düşünüyorum. Tutamaç ve yedek anahtar konusu çok komik gerçekten. İşin acayibi bende kumandalı anahtar olduğu halde iki ayrı yetkili servis kodlamayı beceremedi.. Karoserdeki boşluklar çocukluk hastalıkları bence. Bu dönemde işçiler alışana kadar bu tip ufak tefek sorunlar olur. Servisler bunun için var zaten.. "Bence" üreticiler bu konuda gereksiz bir boşvermişlik içindeler. 3 bin km sonra ilk bakım deyip bu tip sorunları tek tek servislere düzelttirmiş olsalar hem müşterinin servis alışkanlığı gelişir hemde ürüne sahip çıkmış olurlar. Sanırım farklı vizyona sahip yöneticilere ihtiyaç var. Bencede plastik kalitesi vasat. Daha iyi olabilirdi ama sınıfının standartlarını da karşılıyor. Direksiyon sistemini komple değiştirdiler. Eskisinde klasik hidrolik direksiyon kutusuna hidrolik basan elektrikli pompa vardı. Pompa sürekli akım çektiği için alternatörün diyotlarını yakıp duruyordu.. Şimdikilerde direk direksiyon milinin üzerine monte edilmiş elektrik motoru var. Hem dah aaz elektrik çekiyor hemde daha başarılı bir uygulama.. Japon markaları uzun süredir bu sistemi sorunsuzca kullanıyorlar. Focus 3 focus serisinin en olgun modeli bence. Eski serilerde gördükleri her türlü sorunu tek tek dikkate alıp çözme amaçlı modifikasyonlara gitmişler. Görsel olarak beğenirsiniz beğenmezsiniz o başka. Ama teknik alt yapı anlamında focus 2 den de focus 1 den de çok daha başarılı.. Kapı fitilleri bile ford için bir devrim sayılır. Sonunda uğraşa uğraşa kapıları adam gibi kapanan bir araba üretmeyi başarabildiler.. Ama klasik ford komedyası devam ediyor.. Trimlerde işçilik hataları falan filan gibi mesela.. Onlarda olmasa zaten ford ford olmaz, audi olur BMW olur, Mercedes olur.. Gerçi B serisinde de ilk çıktığında kabul edilemez denyoluklar vardı.. Kısacası bence doğru yoldalar. Ve "bence" bu kasa focus gelmiş geçmiş en "sorunsuz" ford modeli adayı olma konusunda epeyce iddialı..
  5. Onun çıkması zor. Ama benim arkadaş çevremde falan olursa zaten yazarım direk konuşup alırsınız.
  6. İyide bu eleştiri çok haklı sayılmaz. Birincisi bizde paket opsiyon olarak ithalat sözkonusu. Bir arabayı sipariş edip 3-4 ay beklemek istemez Türk tüketicisi. Ki ben beklemem. Dolayısı ile ithalatcı da genel beğeni ve pazar şartları neyse ona uygun olarak opsiyon paketleri belirleyip o özelliklerde araçlar ithal ediyor. Bundan kimi memnun olurken kimide şikayetci olabilir. Ancak bunların hobisi değil profesyonel anlamda işleri bu olduğu için ticari kaygılarıda hesaba katmak zorundalar. Zaten saçmaladıklarında bir sonraki siparişlerinde düzeltiyorlar durumu. Tüm motor seçeneklerini getirmek gibi bir şansları olamaz. Ancak 2.0 litre dizeller haricinde neredeyse tüm motor seçenekleri var. Şu vergi ortamında 2.0 lt araç ithal edip satmaya kastırmak kadar gerizekalıca bir iş olamaz zaten. O konuda son derece doğru politika izliyorlar. Eğer güçlü araba istiyorsan 180 hp ye kadar güç bandına sahipsin işte.. Sony falan filan bunlar hikayeden şeyler. Maliyeti rakiplerinin yukarısına taşımaktansa hiç getirmemeyi tercih etmişlerdir muhtemelen. Burada atıp tutanların hiçbirisinin 1500-2 bin lira fazladan veripte sony alacağını sanmıyorum. 4-5 bin verip Sync alacağını ise hiç sanmıyorum. Dolayısı ile onu standart donanım paketlerinden biri ile getiremezler. E zaten ıncık cıncık bir sürü opsiyon var. Titaniumda bile yok x paket, yok şehir içi yardım sistemi sunroof falan filan diye 3 ayrı paket var. Ben ileride bunları zaten biraz daha dallandıracaklarını düşünüyorum. Eğer yol yardım sistemi gelirse şehir paketine eklerler. O da o opsiyonun maliyeti artacak demektir. Sony yi X pakete dahil edip ondan birşeyleri kısabilirler mesela. Ben olsaydım; Ambiente + trend + Titanium diye üç baz model getirirdim. Ambiente bugünkü Comfortun karşılığı olurdu muhtemelen. Trend ise bugünkü Style ın bluetooh ıncık cıncık olmayan modeli olurdu. Ancak ESP ve perde hava yastığını standart yapardım. Sadece "güvenli" araba almak isteyenin alacağı bir araba olurdu. Titaniumda ise sony + bluetooth ve alaşım jantı falan standart yapardım. Sonrasında da paketlere bölüp diğer opsiyonları satardım. Bundan önce de yetkili servisleri adam gibi eğitip, opsiyonların yetkili servislerde uygulanabilmesini sağlayarak 1 haftalık teslim süreleri ile adamın istediği arabayı alma şansı olmasını sağlardım. Ama bunların hiçbirisi öyle atla deve şeyler olmazdı. Tesisat değiştirmeksizin yapılabilecek değişiklikleri yetkili servislere bırakırdım. Mesela adam istediği jantı takabilmeli, Koltuk trimi onun istediği renkte olabilmeli, kol dayama istiyorsa orta konsolu serviste değiştirtip adama kol dayama verebilmelisin, deri koltuk istiyorsa onu seçebilmeli, stepnesini kendi seçebilmeli, göstergeyi renkli istiyorsa o da yapılabilmeli, keza ortadaki ekranda aynı şekilde. Navigasyonlu ekranda park sistemi varsa onun görüntüsü yeni ekrana güzel grafiklerle aktarılmış, benzer şey geri görüş kamerası için falanda yapılabilir. Bunların hepsi servislerin yapabileceği işler. Doğru eğitim ve doğru lojistik desteği ile otosan bunları rahatlıkla altından kalkabilir. Hemde servislere kaynak aktarımı gerçekleşmiş olur.. Servis para kazanmazsa her türlü apaçilik dönüyor bu işlerde..
  7. Temmuz sonu, 2011 focus Apaçi Stayla, lacivert, TDCi. Fiyat 43850. Personel indirimi falan filan yok. Kanka indirimi var sadece..
  8. O plakası bence.. Ordu'dan almış arabayı..
  9. O olmadığını nereden biliyorsun?
  10. Lem bunda alınacak birşey yok. Bizde Egeliyiz. Hemüde her iki yakasından.. Valla ben Tokyo ya gittim bununla alakası bile yok. İğrenç bir yer...
  11. Istesende seytan olamazsin zaten. Seytan kadin kiliginda yeryuzunde vucut bulmus.. Teee Adem zamanindan bu yana boyle.. Netekim cennetten bile onlarin yuzunden kovulmadikmi..
  12. Elbette oluyor. Lag i engeller ama amac o degil.
  13. İmmobiliserin olmamasına imkan yok. Anahtarınızda sadece uzaktan kumanda yok. İmmobilizer var.
  14. İzmirliler cins oluyor ya. Takma kafana.. Örneğin kapalı alanda güneş gÖzlüğü takan birini gÖrürsen ve zenci falan değilse kesin İzmirlidir..
  15. Tüh... O kadarda ispiyonlamıştım oysa..
  16. Sesler konusunda duymadan kim ne derse yalan söyler. Normal. Mekanikle doğrudan bir alakası yok. Onu ayarlayan ECU. Ancak emisyon, yakıt ekonomisi , aktarma oganlarına bindirilen yÜk ve sÜrÜş konforu ile alakası var. TÜm enjektörlÜ araÇlarda enrichment denen bir sistem var. Gaza ani olarak bastığınızda (ani kavramı Çok geniş ama hani ayağınızın altında yumurta varmışcasına basmadığınız her konumu ani olarak nitelendirebiliriz) motorun devirlenmesi iÇin ek yakıt pÜskÜrtÜlÜr. Bu motorun devir ihtiyacı ile logaritmik Çarpan ile hesaplanır. Bu da hem yakıt tÜketiminin artmasına hemde emisyonun bozulmasına neden olur. Yeni nesil euro5 dizellerde (belki benzinlilerde de böyle olabilir) vites değiştirmek iÇin debriyaja basıldığında motor devrinin dÜşmesi engellenerek vites bÜyÜttÜğÜnÜzde aracın motorunun olacağı devire gelecek şekilde motor devri ECU tarafından kısa sÜreli olarak ayarlanır. Bu sayede vites bÜyÜtÜrken enrichment (zenginleştirmemidirki TÜrkÇesi?? ) a ihtiyacınız olmaz. Ve aynı zamanda gerek debriyaj ve diğer aktarma organlarınıza gerekse motorunuzun iÇ organlarına yÜk bindirmeksizin yumuşak bir sÜrÜş gerÇekleştirebilirsiniz. Hem ekonomi hem emisyon hemde konfor amaÇlı bir ayarlama olup takdir ettiğim bir fikirdir. Zira ben kendi ECU mun yazılımını geliştirmeye Çalışırken bu konuda epey debelenmiş ancak kullandığım şanzımanda o an hangi viteste olduğunu belirleyici herhangi bir sensör/switch vs vs olmadığı ve aynı zamanda hız sensörÜde kullanmadığım iÇin verimli olarak Çalıştıramamıştım.. (5 sene önceki mevzu)
  17. Eskisi ile tuşlarında farklı ona bakarsan.. Isı sensörünü mevcut modüle takma şansın yok.
  18. Bence Bora şeytanın kendi olmaya aday ama yukardakinin haberi yok şimdilik..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.