Mertcan Çelik

Kendi çapımda yorumlar yapayım, çoğunluğu motor sçenekleri üzerine olsun: Passat'ın liderliği, 2. ve 3. sıradaki rakiplerinin 1.6 dizel seçeneği olmamasından kaynaklanıyor olabilir, aynı durum A6 ve E,5 serileri arasındaki fark için de geçerli büyük ihtimalle. Yüksek ve Volvo olması sebebiyle XC90, Jeremy Clarkson abimizin de belirttiği ve uyguladığı gibi, çoluk çocuk taşımak için gayet güzel bir otobüs bence Panamera satışları pek düşük geldi bana, bir ara çevrede çok görüyorduk, büyük ihtimalle 2.0 dizel koymadıkları için tercihler kaymış olabilir. İ8 amansız bir sürpriz yumurta. 1.5 benzinli artı elektrik motor beklenenden çok çok daha fazla gidiyor, top speed'de biraz geride kaldığı söylense de top speed ile kast edilen 250+ hızlarda olduğundan şekil ve performans açısından fevkalede bir araç. Yeni X6'yı dün gördüm yolda canlı olarak, saçma çirkin olmuş, totosuna botoks yaptırmış, ilki fena değildi de bu cidden saçmalamış bence, ona rağmen fena satmamış. A7 geçen 1.6 dizel polo, 530d yiyen 520i gibi örnekler arttıkça, 2.0 tdi 245 ve 2.0i 252 gibi motörler oldukça, gelecek oynanmış hacimsizlerde olacak bence. Her ne kadar çoğunluk böyle şeylerle uğraşmasa da, ben bir daha 2.0 üzeri araba alır mıyım pek şüpheliyim. Bİr de Kia Cerato'ların yarısını Garenta almış olabilir. Ben İstanbul'dan dönüşte kiralarken bolcana chevrolet vardı

1080p mi 1440p mi olacak? ya da bunun bir önemi var mı? 4k bana 28"'te küçük geldiği için öneremedim. Boşta 24" bir BX2450'im var, ikinci elde ne kadar ediyor bilmiyorum da yollayabilirim. Bir de iki farklı boyuttaki monitör yan yana sizi sinir ederse flexyarm ya da benzeri bir zımbırtı da önerilir, bunu önerirken alınan monitörün VESA Mount'u olmasına dikkat etmek gerek.

Ktm ikinci elde üzebilir biraz, hitap ettiği kitle meşhur Japon'larınki kadar geniş değil. En azından benim gördüğüm kadarıyla yedek parçası pahalı olduğundan aman aman tercih edilmiyor. Dendiği gibi yetmemeye başlarsa satması etmesi zaman alabilir. Benim kullandığım CBR250R 120 küsür kilo idi, ben de üzerinde 90 kilo, lapacı bir yağ yığını idim, hiç sorun yaşamadım, yani motorun ağırlığının o kadar önemi olduğunu düşünmüyorum da 2 kere durduğu yerde motoru yatırmana şaşırdım açıkçası, bu teknik bir eksiklik ya da hata olabilir, haddim olmadan bu yorumu da yapayım. Bence ABS, özellikle önümüz kar kış, yazlarımızda da her yerin inşaat olması sebebiyle toprak çamur bol iken, tercih edilmeli. Ayak koymak mesele ise, ağırlıktan önce sele yüksekliği önemli bence, CVT'nin bakım olarak sorun çıkarttığını çok duymadım açıkçası, BMW'ninkileri sökmek takmak çok çok zahmetli ve servis dışında çok diyorlar da diğerleri o kadar zahmetli olsa fast food'da bu kadar kullanılmazdı diye düşünüyorum.

Bunların hem liftback hem normal olanları vardı senle gidip bakmıştık admin kaldırıldı mı onlar? Bir de benim yatak 120x200, station Mondeo aşağısı kurtarmayabilir

AEA'nın bugünkü yayınından: Allah'ım değiştiremeyeceğim insanları kabul edecek dinginliği değiştirebileceğim kişiyi değiştirebilecek yürekliliği ve onun kendim olduğunu bilecek bilgeliği kazandırır mısın ki benimki değil senin iraden gerçekleşmiş olsun

Polisler onaylı firma tarafından yaptırılıp yaptırılmadığını nasıl kontrol edecek. Firma belgesi ile mi?

Hız sabitleme sizin yaptığınızı elektronik olarak yapıyor, normalde gazı kökleme ile bir farkı olmaması gerekiyor. Eğer varsa gaz pedalında bir sorun olması tek mantıklı açıklama olabilir. güvenlik kodları ile kast ettikleriniz için daha çok detay vermeniz gerekiyor. Hangi güvenlik kodları, güvenlik kodu olmasını düşünme sebebiniz ne ve benzeri? otomatik olmayanlarda düşük devirde dipgaz veriyormuş gibi olabilmesi dışında pek farklı bir şey olmasa gerek. Focus'la CC veya normal olarak denediğimde aracın gücü yetmiyorsa yetmiyordu Bolu dağına çıkarken, ekstra bir zorlama vs. ile karşılaşmadım hiç.

Şöförün kafası çarptığında tam açılmış konumda olduğuna göre normal. 220 ile açılan bir zımbırtının hızlısını yavaşını çıplak gözle değerlendirebilme ihtimalimiz yok gibi bir şey zaten.

A6 son 2 haftadır filan bende düzenli bakıyorum tüketime. Son 4500 km ortalamasını da 8,5 gösteriyor son sakarya-ankara, çoğunluğu 130 hız sabitleyicili gidişimi de 8 civarında. Kalibrasyonu neyim var mı bakmak lazım. Çok bilinçsiz bir sürücü değilseniz, totalde o kadar ciddi bir fark olduğuna inanmıyorum. Günlük hayatı en çok etkileyeni kışın geç ısınması ve içinde üşünmeniz bence. Herkesin önceliği farklı tabi.

TS850 de amansızdı demeye gelmiştim de ilk linkin ilk cümlelerinden biri de aynısını belirtiyor zaten

"Şehir Jipi" kavramından sonra "Şehir Pickup'ı" kavramı da popülerleşecek demekki

https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-bmw-dunya-da-tek-saka-degil-gercek-355933569/detay @Yakup Çağatay @Yalın Gündüz @Ozan Kar spoiler'daki yazı ortaya çıksın diye uzaktan kumandalı bagaj yaptırmış ya la

Bu arada tek başına verilerin olması, hatta dyno grafiğinin olması chip'leniyor anlamına gelmiyor. Yurtiçinde de yurtdışında da, ben "adamlar hepsini tek tek hesaplayıp yüklemişler maşallah" derken hepsinin belirli bir oranda, hatta bazılarının sabit beygir değerleri ile artırıldığını görmüştüm. --0 dakika sonra eklendi-- Kara tren 1.5 tdci ne zaman görcez acep

Otobanda ne kadar fark ettirdiğini ciddi merak ediyorum.

Haritalısı olsa amansız olur!

Bir kaç yıl demeyelim de bir kaç on yıl diyelim. En kaset dinlediğimde ortaokuldaydım sanırsam. Benim için en garibi hala kitaplardaki Dizin'i kullanmayı bilmeyenler olmasını anlatmaları olmuştu

Güzel bir liste, ama herhangi bir araba delisinin yıllık, 12 aylık fark 2000 tl civarında iken mantığına göre hareket edeceğini pek düşünmüyorum Bu forum yüzünden de ben fiyat listelerinden sonra forumlarına bakıyorum araçların. Yetkili servislerden memnun kalamamış biri olarak kullanıcıları araçlarını ne kadar kurcalıyor ediyor, sorunlara geçici/kalıcı çözümler buluyorlar pek mühim benim için. Tabi eğlence goygoy da bonusu

O değil de bilinen en "karanlık" siyahın adı Vanta Black, Vanta Siyahı imiş. Işığın % 99.965'ini emiyormuş. Yani şimdi bu renkte bir arabaya gidip sellektör attığımızda totosu aydınlanmıyor mu demek bu? Bi-Xenon lobisi bunun yaygınlaşmasına kesinlikle engel olur diye tahmin ediyorum https://en.wikipedia.org/wiki/Vantablack --2 dakika sonra eklendi-- Bu soruya da Quora'da denk geldim bu arada, onu da belirteyim, bir de resim ekleyeyim wiki'den: --2 dakika sonra eklendi-- Quora linki: https://www.quora.com/What-would-happen-if-it-was-possible-to-paint-my-car-in-Vantablack-driving-at-both-day-and-night/answer/Russel-Rhay-Basiao --37 dakika sonra eklendi-- Ayrı konu açıldıysa detay vermeli: Wikipedia'dan: Özetle, tamamı karbon olan Vanta Siyahı aslında bir çok karbon tüpün bir ormanlık gibi dik olarak yan yana yerleştirilmesinden oluşuyor. Işık bunların arasından giriyor, ancak yansırken bu ormanın içinde kaybolduğundan geriye, yani ormanın dışına diyebiliriz, hiç bir şey yansıtmıyor. En "işe yarar" kullanımı uzay teleskoplarında oluyormuş, aralardaki yıldızların yansımalarını absorbe edebildiğinden daha uzak yerleri görebiliyormuşsunuz. Tabiki de bu renkte zarlar isteyen şeyhler, bu renk arabalar/kıyafetler isteyenler de oluyormuş da, üstteki resimde de kısmen görüldüğünden 3 boyutu biraz emiyor bu, bu sebeple bu renkte bir elbisenin ciddi garip olabileceğiniz söylüyorlar. Bence Kim Kardashian ablamız bir denemeli. Bu kadar dikkat çekmesinin bir diğer büyük sebebi de insanların görebileceğiniz Kara Deliğe en yakın şey olarak nitelendirmesi. Kara Delik'in de ışığı tamamen emebilen bir şey olduğu hatırlanıldığında pek ilgi çekici. --38 dakika sonra eklendi-- Vanta Black renginde arabanın, Quora'da da belirtildiği gibi bazı problemleri olabiliyor, gece yandan görülme, farlar kapalıyken önden arkadan çarpılma gibi de bunlar aynı zamanda bir sonraki Bond filminde göreceğimizin de alametleri bence

Şimdi güvenilir bir dohtor bulsam, o da böbreemin birini verecek birini bulsa 200-300 bine ben de terk ederim derdim de ara sıra angaraya gelen dohtorlar var, döver döver, yaralarımı sarar, tekrar döver, ekşi sözlükte henüz yoksa "haklı şiddet" adlı bir başlık açılır, şukular havada uçuşur, "ekmeeğinle ye" dercesine "levyeyle vur" derler, o tabikide sıkıntılı bir durum olur Alperen abi net açıklamış. Siyasi görüşün, kimin suçlu/suçsuz olduğunun bir önemi olmadan şartlar değerlendirildiğinde ben de mümkün olsa giderim. Elinde sonunda geri döneceğime dair çeşitli düşüncelerim var da onlar gittikten 1-5 yıl sonra netleşir büyük ihtimalle. Abartıldığını da düşünmüyorum, belki eskisine göre daha iyidir, ya da hep böyleydi ancak şu an her şey sosyal medyada olduğundan haberdar olabiliyoruz. Ama bence burada düşünülmesi gereken, bu yapılanlar sizin sevdiğiniz saydığınız birine yapıldığında nasıl hissedip nasıl davranacağınız olmalı. Ablanız/anneniz/kardeşinizin yarı çıplak, bilinçsiz haliyle, biri selfie çekip facebook'a yüklese tepkiniz ne olur? O noktada din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş kavramlarının bir önemi kalmaz bence. Umarım kimse bu ve benzerleri ile sınav edilmez, ben geçebileceğimden 100% emin değilim açıkçası. Avusturalya'da sel sonrası evdeki/bahçedeki timsahtan kaçmak mı, bu mu?

alttaki eco-drive göstergesi nasıl çalışıyor ve niye üzerinde 24 yazıyor eğer 180 gülük süresi varsa? sürekli doldur boşalt akünün suyu bitmesin, yeni note 7 gibi patlamasın ve benzeri boş şakaları yapasım geldi de buluşmalarda kürek yeme ihtimali olmadan helecanı olmuyor

1640 kg'luk 2.0 dizel 170 beygirlik A6 bile, hantal olmasa da seri değil. Kg 1600 üzerine çıkıyorsa bence hakkı 2.0değil. 200 beygir altı değil diyeyim ki 2.0 245'lik benzinli ve dizel motorlar ya da hybrid'lerin gayet başarılı olduğunu göz ardı etmemiş olayım. Ama 1.6 dizel superB ve passatın 1500 kg civarında olduğu, performans isteyenin de yazılıma yöneleceği düşünülürse Tr ortalamasına göre çok vahim olmaz bence. Tabi şehir içinde 90 beygirlik hyundai accent blue'yu hayattan soğumadan kullanabiliyorsam, arabaya veya performansına ilgisi olmayanların tek derdi tüketim olacaktır. En azından QQ ve benzeri rakipleri gibi 2 çeker değil.

yurt dışında böyle olanları garantiden değiştirmişler, ümitlendim ben de bir anda da angaraya dönmeme daha var baya. valla her şey spontane oldu. Sabah son kontrolleri yapıp kendime turkcell bayisi arayacaktım kahvaltı sonrası, babam aradı abin telefonu geçerken bırakacak diye, telefonu aldım kahvaltıyı yaptım, bozuk olan düzeldi, sırada ne var pek meraktayım açıkçası

Telefonum ilginç bir şekilde düzeldi. Sol tarafında boydan boya mor bir çizgi kaldı sadece. Daha önceden başına gelen bir adam daha vardı onunki de şarjda 4-5 saat tutunca düzelmişti, ben aynısını denemiştim bir şey değişmemişti de masanın üzerinde 1,5 gün durunca düzelmiş, şarjının bitmesi için ara ara tuşuna basıyordum, bir bastım ekran geldi "aman tanrım" didim. Abim de istanbula gidiyormuş yolda bana eski 4S'i bıraktı, aktif kullanımda dakikada %1 şarj yemesi dışında çalışıyor görünüyor. Tabi 3G olmasına rağmen internet hızları pek yavaş gibi de detaylı testini henüz yapmadım. Özetle şimdilik erteledim telefon işini. 4S de beni trollerse note 5 gibi, G8 alacağım gibi görünüyor. HaTiCe ile fiyatları pek yakın, G8'de ekstra NFC ve bir kaç zımbırtı filan da var.

yenileri patlıyor çatlıyor, bu düşmeden bozuldu, nasıl macera aramamak bu abi bir de biraz daha ucuz uyduruk bir şey arıyorum. Gerçi uyduruk olmayanı didik yine bozuldu, okutup üfleticem telefonu aldıktan sonra --3 dakika sonra eklendi-- yenileri patlıyor çatlıyor, bu düşmeden bozuldu, nasıl macera aramamak bu abi bir de biraz daha ucuz uyduruk bir şey arıyorum. Gerçi uyduruk olmayanı didik yine bozuldu, okutup üfleticem telefonu aldıktan sonra