H. Cenk

Fiyatı dışında bence çok çok iyi. Bazıları gibi tembel değiller . İstenen her şeyi vermişler. Piano blackler dokunmatik ekranlar LEd stoplar DRLler kameralar şunlar bunlar. 115 bin TL bir arabaya vermeyi düşünsem 320d veya A5 kovalardım ben

mission completed imza:drxrayted

Yeri gelmişken bir fıkra anlatayım : - adamın biri akşam işten çıkacakken arkadaşına " dirseğim çok ağrıyor yarın sabah hastaneye gideceğim haberin olsun geç geleceğim " demiş. Arkadaşı da " hastaneye ne gerek var. Carrefoura bir cihaz geldi azcık idrar veriyorsun 10 TL atıyorsun neyin var neyin yok yok, bir de ne yapman gerektiğini söylüyor " diye cevaplamış. BU da gitmiş AVMye bakmış cihaz orada bir kap almış biraz idrar doldurmuş makinenin yerine yerleştirmiş 10 TL yi atmış. Cihaz bir kaç saniye titemiş sesler çıkarmış falan sonra ekranda yazı belirmiş 1) sizde tenisçi dirseği var.....15 gün istirahat edin ağrınız çok olursa ağrıkesici kullanın 15 gün istirahat sonunda düzelmezse ortopedi uzmanına başvurun.. Adam şaşırmış eve gelmiş ulan ben bu makineyi nasıl kandırırım demiş. Neyse evdeki damacana sudan biraz koymuş, kedinin çişinden biraz koymuş, kendi kızının ve eşinin idrarlarından en son da mastürbasyon yapıp kendi menisinden koymuş. Hemen makineye götürmüş. 10 TL yi atmış..Makine biraz sallanmış titremiş sonra ekranda yazılar belirmiş. 1) Su firmanız sizi kandırıyor.Çeşme suyunu damacanaya doldurup satıyor....Başka marka su alın 2) Kediniz barsak kanseri...Acilen veterinere götürün 3) Kızınız uyuşturucu bağımlısı...Acilen rehabilitasyon merkezine götürün 4) Karınız hamile ama sizden değil...Hemen boşanma avukatına başvurun. 5) Bu şekilde mastürbasyon yapmaya devam ederseniz tenisçi dirseğiniz asla iyileşmez...

Smax/galaxy ??? EKG kan şekeri monitör sistemleri falan ?

Yıllar önce gümüşsuyunda oturuyor sabahları taksimde özel hastanede öğleden sonraları fındıkzadede çalışıyorum. Taksimdeki hastaneye yürüyerek gidiyor öğlen dönüyorum evden arabayı alıyor AKM önünden geçip tarlabaşına çıkıyoruım. Taksim meydanda da otobüs durakları vardı biliyorsunuz. Yolu ayıran korkuluk var sağı duraklar solu normal yol. Ama o zaman yol çok tıkanıyor bazı uyanıklar yasak olmasına rağmen durakların içinden kaçıyor. Neyse bir öğlen yine geldim AKM önünde polis durdurdu. Beyefendi ileride eğitici tv programı çekiyorlar sizden ricam durağa girer misiniz. Polis size kamera önünde ceza yazacak kameraman niye girdiniz falan diyecek acelem var falan deyin. Göstermeliktir dedi. Ben de saf saf girdim. Halbuki ne işin var bas normal yoldan işine git. Neyse polis beni durdurdu kamera yaklaştı. İşte beyefendi yasak yola girdiniz burası durak başında girilmez tabelası var falan dedi. Ben de işe yetişicem falan dedim güya rol yaptım. Olmaz girmeyin durak içine girmek yasak falan dedi. Makbuzu kesti. O zmaanlar polise de ödeniyor. Kamera kapandı kameraman uzaklaştı. Polis beni bırakmıyor. Yasak yere girdin cezayı hakettin diyor. İlla çorba parası istiyor . Yav dedim yol bomboş niye buaraya gireyim orada polis durdurdu beni oraya girin göstermelik çekim yapılıyor falan dedi. Yoksa ne işim var falan diyorum. Bu dinlemiyor ben onu bunu bilmem yasak yerden geçiyorsun cezayı hakettin falan diyor. Akla karayı seçtim devam edebilmek için.. Size polisle ilgili bir hikaye daha anlatayım. Bizim kadın doğumcunun aynen başından geçmiştir. 1.5 sene önce bizim hastanenin bayan kadın doğum uzmanı pazar sabahı kalkmış eşiyle çocukları ile kahvaltı yapacak telefonu çalıyor. Ebelerden biri bir doğumun zor gittiğini acil gelmesini söylüyor. Şimdi tecrübeli panik olmayan bir ebe, sorun var diyorsa gerçekten vardır . Bizim dr hanım eşofmanlı zaten , telefon elinde anahtarı kaptığı gibi atlıyor arabaya . Sahil yolundan gelirken Kartal 9 palmiyenin orada polis durduruyor. Aşırı hız yapıyorsunuz ceza keseceğiz diye. Bizimki diyor ki bakın ben doktorum acil hastaya yetişiyorum. Bende pazar sabahı sürat yapacak gazcı tipi var mı araba zaten dizel auris. Polis diyor ki ben doktor moktor acil hasta falan dinlemem keseceğim cezayı. Bizimki diretmiyor kes diyor. Polis ehliyet ruhsat istiyor. Bu alelecele çıkmış çantayı cüzdanı hiç bir şeyi almamış. Polis diyor ki o zaman bağlayacağım arabayı çünkü ruhsat yok .Bu sırada telefon çalıyor arabada Bluetooth var ya polis de dinliyor. Ebe diyor ki doktor hanım durum çok kritik bebeğin kalp atışı 80e indi nerede kaldınız . Polis bunu duyuyor ama hayır diyor izin vermem arabayı bağlayacağım. Bizimki diyor bırak beni gideyim eşimi çağırayım çantamı getirsin ehliyet ruhsat çantada 20 dakikada burda olur istediğin cezayı kes.. Yok diyor polis olmaz bağlayacağım.. Bizimki diyor ki madem bağlayacaksın benim hastaya yetişmem lazım pazar sabahın köründe buradan taksi geçmez telsizden anons edermisiniz buraya bir taksi gelsin onla gideyim eşim de bu arada çantamı getirir. Polis ne diyor biliyor musunuz "babanın uşağı mı var git taksini kendin bul" . Bizimkinin tepesi atıyor polis molis dinlemiyor basıyor gaza geliyor hastaneye, Bebek 1 hafta yoğun bakımda kaldı anne 3-4 gün yattı ama bildiğimiz kadarıyla anneye de bebeğe de birşey olmadı. 5-10 gün sonra o zaman için 600-700 liralık bir ceza makbuzu gelmiş eve aşırı hız, trafik polisine uymamak , polise mukavemet vs vs Bizim sorunumuz standardizasyon olmaması. Bu olay amerikada olmazdı . Çünkü acil hastaya yetişen doktor durumu çoktan başlarına gelmiş ve buna karşı standart br prosedür geliştirmiş olurlardı.. İlk kez rapo edildiğinde üstleri tartışır konuşur ve bu durum için bir standart prosedür getirirdi. Bir daha da kimsenin başına gelmezdi. Bir radyolog arkadaşım var. amerikaya gitmişti orada anjioda çalışıyordu. Bir gece telefonu çalmış acil anjio var gel diye. Atlamış arabaya yardıra yardıra gidiyor. Daha 5 dakika geçmeden polis durduruyor. Bizimki durumu anlatıyor. Polis diyor ki güvenli mesafeden takip edin biz hastaneye kadar size eskortluk edeceğiz. Yollar boş ama yine de polis eskortuyla hastaneye yetişiyor bizimki. Neyse yapıyor anjioyu. Çıkıyor ki karşısında aynı polis 1 saat beklemiş Doktor bey siz yabancısınız herhalde ilk kez diye bir şey demiyoruz. Bundan sonra böyle acil hastaya çağrılırsanız 911 i arayıp bize haber verin. Siz garajdan çıkana kadar biz yetişiriz. Size eskortluk ederiz. Burada hiç kimse acil hastam var diye kontrolsüz sürat yapamaz diyor... Yavv tekrar olduysa kusura bakmayın ben bunu bir kere daha anlatmış olabilirim.

S coupe farlarinda 47 adet swarovski taş var . 17 si gündüz farinda 30u sinyalde . Adamlar aşmış gerçekten

Haziran 15de focus 5K 1.0 trend X liste fiyatı 46250 idi. Hazırda araç olsa alacaktım ama yoktu. sipariş veririz ekime gelir olası zamlardan etkilenirseniz dediler. acele araba almalıydım golf hemen teslim buldum, aldım. o zaman 46250 olan focus şu an 59750 gibi çılgın bir fiyata etiketlenmiş. O zaman 48000 liste fiyatı olan golf 1.2 comfort şu an 57500 . Focus barizen daha fazla zamlanmış.. Üstelik focus daha yaşlı bu sene makyajı bekleniyor standart donanım olarak da biraz daha geride. Makul fiyatlar değil bunlar Arabalarımız değer kazanıyor diye düşünüp sevinmek eğer arabayı satıp toplu taşımaya dönmeyecekseniz çok doğru değil. Sonuçta karla satıyorsunuz ama yerine alacağınız acaip uçmuş olacak

Benim arabam 1.0 focus değil 1.2 vw ancak motor karakterleri yakındır. Ben şöyle yapıyorum. 1) Burada formula 1 arabaları gibi sıralı vites düşürmeye gerek yok. Ya ayağı gazdan çekip yavaşlamaya başlayın ışık yeşil olana veya araba bayılmaya teklemeye başlayana kadar bir şey yapmayın. Bayılırsa debriyaja basın durun veya o sırada yeşil yanar önünüz açılırsa hangi vitese uygunsanız oraya atın devam edin. Mesela 70de 5 le geliyorsunuz ileride ışık var gazı bıraktınız hız 35e indiğinde yol açıldı. Atın 3e devam edin. 4ü pas geçmiş olmak zarar vermez. Atlamalı vites artırımı veya azaltımından korkmayın. Benim arabanın kitapçığı özellikle öneriyor. Ben genelde ışığa yaklaşırken boşa bile atıyorum yol açılırsa uygun vitese takıp devam ediyorum.. 2) Benim evim İstanbul Maltepede çok dik bir yokuşun tepesinde . Elbette çıkarken basarsam , durup kalkış yapıp devam edersem 25-30 anlık tüketimleri görüyorum. Gayet normal. Atmosferik 1.3 jazzda aynı yerde 39 gördüğüm oluyor. 3) Bu motorların ekonomisi tamamen düşük devir üzerine. Düşük devirli kullanırsanız daha ekonomik olur.Arabayı teklemeyecek en düşük devir en üst viteste sürmeye çalışılmalı.. Bizim o 200 cc lik fark ve 4. silindir sayesinde tork eğrisi biraz daha iyi olabilir bilmiyorum. Maks tork 1400-1500 devirde. Ben arabayı 1400-1700 arası sürüyorum. Vites değiştirmek için bile asla 2000-2300 lere çıkmıyorum. 1800-2000 arası vites değiştiriyorum. Çok nadiren dik rampada 2500-3000 arası vites büyütüyorum. Bu sayede resmen dağa tırmanıyor olmama karşın , üstünde kışlık lastikler olmasına rağmen (en az 0.3 lt farkettiriyor kış lastiği) şu an 5.8-5.9 ortalama tüketimim var.

Zetec ile ST arasındaki farkı farkedemeyen sadece ben miyim ?

o nasıl almanya ya ya sonu -louis ile bitiyor. Fransa olmasın o :D

Forumun bandwidth'i yetmez :D 1) ilk arabam çok yaşlı bakımsız bir passat. daha yeni ehliyet aldım. Kursta öğrendiğime göre garaj yolundan yola çıkan yoldakine yol vermeli. Adam da bana yol verecek nasıl olsa dedim. Meğer adam torpidodan bişey alıyormuş yola bile bakmıyormuş. sol direkten patladı. 2) aynı araba öğrenciyim genelde arabasız gidiyorum. o gün annem okula yakın birine gidecek illa götür dedi ben istemiyorum dedim ama nafile . annemi bıraktım çapaya girdim. ortopediye doğru giderken frene dokundum ve spin attım bir cerrahi asistanının broadwayini paramparça ettim. sigortam var ama zorunlu sigortanın ödediğini bilmeyecek kadar acemiyim. abi yaptırdı arabayı biz taksit taksit ödedik. hatta son taksidi ödeyemedim adam bitirmiş ayrılmıştı. 3) aynı araba evimizin dar sokakları bir tarafa kamyon parketmiş geçer miyim geçersin dediler. Bir geçtim garrçç arabayı sol taraftan baştan sona çizdim. hadi çarptın niye durmadın dediler acemilik dedim. 4) aynı araba öğrenci arkadaşlar 6-7 kişi doluşmuşuz. Ihlamurdan nişantaşına çıkan topağacının orada yokuş yukarı dur kalk . arkamdaki abi baktı zorlanıyorum onla aramı açmaya başladı ne büyük hata açmasa daha hafif çarpardım bir kalkışta stop etti frene bastım bazen ilk basışı almıyordu almadı, elfrenine el attım kızın birinin bacağı geldi ben freni pompalayana kadar arkadakine patladık adam masrafı istedi farı kırılmıştı. bizde para ne arasın kimlik ver dedi. Ben de assubay ailesi kimliğimi verdim adam da emekli assubaymış, affetti 5) Sonra bir broadway almıştım. bir akşam aç karnına deli içtim. Evde malibu, bailey falan vardı onları içtim yemek yememiştim. Mesai arkadaşı çağırdı gel sana malt viski ısmarlayayım dedi. Gittim 5 yıldızlı otel barına 2 tane de Macallan malt viski içtim ( o zamanlar daha tayyip yok otel barlarında içecek kadar kazanıyoruz)Ama bildiğiniz gibi değil deli çarptı beni.. nişantaşından direk stada inen bir yol vardır sonu çok keskindir. o zamanlar heyecan yolum oraydı . Hızlanır geç frenaj ve dönüş yapardım ama sarhoş olunca olmuyor dönemedim ve 30-40 cmlik kaldırıma sertçe çarpıp havalandım. ve yola düştüm allahtan gece idi fazla gelen yoktu kimseye patlamadım. ertesi sabah sigortaya bildirdim alkolden bahsetmedim burayı dönemedim dedim. paşa paşa ödediler. 6) Sonra bir UNOm vardı. Kartaltepede hep kaza olan bir yerde ben de aynı kazayı yaptım . Vay anasını dedim burada hep böyle kaza olur ve ben de aynısını yaptım. Dönülmez yerden aniden U atarlar arkadan gelen onlara patlar. Önümdeki taksici sola sinyal verdi ama sağa hareketlendi.Klasik taksici sola dönecekti sağda müşteri gördü herhalde diye düşündüm. Gaz bile kesmedim. Meğerse herif U atacakmış açıktan almaya çalışıyormuş. Aniden sola kırıp önümde dikine durdu. Frene asıldım, yandaki esnaf dükkanını yıkamış köpüklü su yola akmış UNO da ABS yok. Köpüklü suda kızak gibi kaydım, kaydığımı farketmemle pompa yaptım ama nafile. Bammmm.. 7) Cmaxle dar bir yolda kamyonla didiştim. Adam önünde olduğunu ve sağdan sola önüne girdiğimi bilmesine rağmen fren yapmadı yani beni önüne almamaya çalışıyor, çarpmaya razı yine de önüne almıyor.Sol arka çamurluk ve kapıda 2 cmlik alanı çizdi. Polis %100 bana suç verdi sol arkamla kamyonun sağ önüne çarpmışım. , bir de alkol muayenesine kamyoncuyu benim götürmemi söyledi. Bir küfür ettim herif bana bilerek çarptı sen suçu bana verdin bir de herifi taşımamı istiyorsun, pe***nk binsin taksiye gitsin dedim.

Ben de ışte alpina bmx aldım. Benim aslında merakım var . Döviz bu kadar yukselmese bir canondale veya scott alasım vardı baharda..

Acelenize kar mı yağdı dedim zaten.. Bizde değildir avrupada birileri almıştır bunların da eteği tutuşmuştur. 10 yıldan sonra bir sorumlulukları olmaması lazım. Makine evde değil depoda söyledim onlara. Depoda 4 tane 205 55 16 yaz lastiği , bir tane 24 bir tane de 16 jant bisiklet var. Aslında bunlar iyi para eder haaa. Hocam zaten 1999da alınmış makine. Annem yazlığına istiyordu. Duyunca hemen vazgeçti zaten.

Sorma Yakup. Carrefur olmayınca Yeşil bisiklet falan dolaştım hiç birinde 20 jant bisiklet yok. Hatta Yeşildeki sizden önceki abi de aynısını sordu dedi. Sezon değil de millet alıp yaza saklayabilir yani bak sadece ben değilim soran.. Piyasada 180lik bisikleti maltepedeki bisikletçi 230un altına inmedi. 50 kaat kazık yedim Abi sorma biz bir ayakkabı alıncağı zaman heyecandan uyuyamazdık. Bisiklet zaten dünyalar bizim olurdu. Oynamaya top bulamazdık yavv evde çorapları top yapıp oynardık. Bunları bisiklete, topa zorla yolluyoruz. O yüzden çok kaliteli olmasına gerek yok. Varsa yoksa ipad, telefon ...

geçenlerde telefonum çaldı. "Cenk Köse misiniz " " Evet benim " "Bosch müşteri hizmetlerinden arıyorum" Ben önce Doğuş anladım araba için sandım. BOSCHLa ne işim olabilir ??. Kadın devam etti. "Kayıtlarımıza göre sizde SGS4002 modeli bir bulaşık makinesi var doğru mu" "Evet var" " Şu an kullanımda mı?" " 4-5 ay önce yeni bir makine aldık, 4002 yi depoya kaldırdık bu yaz yazlığa götürmeyi düşünüyoruz" " Efendim 1999 yılı bilmemne ayı ile 2000 yılı bilmemne ayı arasında üretilen 4002lerde bir parçanın çalışma sırasında aşırı ısınarak yangın çıkarma ihtimali olduğunu saptadık. BU yüzden bu parçanın yerinizde ücretsiz değişimini yapıyoruz. Makinenin olduğu adresi verirseniz size uygun zamanda gelip değişimi yapalım " " Yok kardeşim istemem çöpe atarım gitsin" Adamların makinenin arkasında durmasına sevineyim mi yoksa tam 14 yıl kullandığım makinedeki bu kadar ciddi sorunu daha yeni anladıklarına sinirleneyim mi bilemedim. Yüzlerce kez belki binlerce kez kimse evde yokken çalışmıştı bu makine. Ya yangın çıkaydı.

Bende de eşeklik var biraz. Küçük oğluma karne hediyesi olarak 20 jant bir bisiklet almak istedim. Ama bu işi son 2 güne bıraktım. Neyse gittim baktım sezon olmadığı için mağazalarda bisiklet yok. 25.01.2014 akşamı Carrefour online alışveriş sitesinde 20 jant bir bisiklet buldum. Sapiro diye birşey acaip ucuz 70 TL (gerçek olamayacak kadar ucuz) Üye oldum. Üye olurken telefon no istiyor ama başta 0 olmasın diye uyarı yok. Numara ekranına bu uyarı olmayınca ben de 0532 diye devam ettim . O sistemin ya baştaki 0ı almaması ya da uyarı çıkarması lazım. Neyse doğal olarak benim telefonun son rakamı sistemde çıkmamış. Neyse bisikleti sepete attım. Baktım kendin teslim alma seçeneği var. Erken olsun diye onu seçtim. Bana içerenköy carrefourdan pazar saat 11:00-14:00 arasında alabilirsin dedi. Baktım ödemeyi de teslimde nakit yapacağım seçeneğini çıktı ve işaretledim. Belirtilen saatte atladım arabaya biraz uzak da olsa gittim ve bomba!!! bana böyle bir ürün olmadığını söylediler. Ben de kızdım niye haber vermiyorsunuz dedim. Telefonunuz yoktu dediler.Nasıl olmaz üyelik bilgilerimde var dedim (sonradan anladım numara eksik) .Tamam telefon etmediniz bari mail atsaydınız ya dedim. Ona cevap yok. Tam rezillik. Gidip geldiğime mi yanayım çocuğa sana bu bisikleti aldım dedim , çocuğun hayal kırıklığına mı yanayım (Mecburen eve en yakın bisikletçiye gidip epey bir kazık yiyerek başka bisiklet almak zorunda kaldım o ayrı) Heriflere şikayet maili attım. İşte aradılar sistemsel hata olmuş da zart zurt size bir pasta yollayalım bizi affedin falan. Dün bisiklet hala satışta görünüyordu bugün benim ortalığı ayağa kaldırmam üzerine bugün siparişten kaldırmışlar.. Aman Carrefour online alışverişi kullanırken dikkat.

veya telefon auxtan bağlanıp içindeki müzikler dinlenebildiği gibi , arama geldiğinde müzik kısılıp karşının sesi otomatikman hoparlöre verilir ve telefon da kişiye yakın konumlandıysa hoparlör de konuşma seslerinin iyi kötü alıyor ve bir nevi araç kiti olarak kullanılabiliyor. . Tek gereken 2 ucu 3.5 stereo jaklı ara kablo telefondan auxa ..

1.6 EB

Mazda 2 yi ben bir dönem forumumuzda da yazan Kaandan almıştım. Şİmdi bunlar mazda bayiiliğinden çıkmak istiyor o yüzden stokları zararına veriyorlar. Ben de oturdum siparişe . Fiyat 25900 sen ne veriyorsun dedi. Helalinden 23 vereyim dedim 23.5-24 arası bağlarız diye düşünüyorum . Tamam verdim gitti dedi " ah ulan keşe 22 deseydim dedim kendi kendime ) Fakat yanımızda duran satış temsilcisi bana çaktırmadan kaş göz yapıyor. " Ama Kaan bey maliyeti daha fazla " falan diyor. Kaan da Cenk yabancı değil konuş falan dedi. "Ama efendim bize gelişi 23700e denk geliyor falan dedi " Velhasıl ben onu öyle aldım. Araba zaten %60 fiesta. Hala burnumda tütüyor en sevdiğim en çok bağlandığım arabalarımdan biriydi. Şaka yapıyorum ya sorsan yeni jazzı, mazda 3 ü, makyajlı focusu, fiesta 1.0 powershifti çıkar çıkmaz alacağım :D

Mazdaya laf yok çıkar çıkmaz alıcam bir tane

Bu maalesef yalan oldu. Baz motoru 1.6 THP değil , 208i bile kaldırmakta zorlanan 82 bg 1.2 litre atmosferik benzinli. İstenen fiyat korkunç orta donanım active ki kabaca golf comfort benzeri bir donanımı var (fazladan cruise control var ama pek çok elektronik zımbırtı eksik) , 1.2 turbo performansı barizen iyi golf comfort ile aynı paraya satılacak. BU kadar iddialı olmaları iyi mi kötü mü anlamadım.

KOnuya bir ekleme yapayım Acıbademde bana arabam Ford diye bijon anahtarı vermeyen Röno bayiisi Kemal Tepretoğulları Ford bayiiliğini de aldı ve o eski binayı FORD yaptı. Rönoyu da içeride daha yeni binaya taşıdı

Yazın Chios (Sakız) adasından aldığım sakızlı likörün tadı hala damağımda. Keşke eşe dosta sunmayıp hepsini kendime saklasaymışım Sakızlısı var mıymış ?

Olayın golfle alakası yok. Burada Golf seçiminin yanlış olduğunu gösteren bir şey yok. Ankete toplam 3bin kişi katılmış adam bu kadar az katılımcı sayısından utanmış 30bin demiş. Sahtekarlık burada 3 bin kişide golf seçilse ne olur seçilmese ne olur. Bizim bilimsel çevreler bu şişirme işini çok sever. 15 vakalı çalışma yapar 115 vakalı gibi yayınlar. Golf avrupada yılın otomobili, dünyada yılın otomobili ve Japonyada yılın otomobili seçildi.. ADACta da seçilmemiş olsun. Bak Japonyada 33 yıldır veriliyor . 33 yıldır ilk kez bir ithal araç kazanıyor. Üstelik 2.ye çok sağlam fark attı. Avrupa http://www.caroftheyear.org/ Dünya: http://www.wcoty.com/web/ Japonya: http://www.jcoty.org/

B-maxin makyajı çalışılıyor. Arabanın satışları maalesef beklendiği gibi gitmiyor. Arabanın ince uzun yapısına yapacak birşey yok ama çok geniş ağzı ikiye bölerek artık 3 tane ağız yapmanın daha şekilli olacağını düşünmüşler. Şahtı şahbaz olmuş diyorum