Alperen G.

Geçen hafta Mission Impossible serisini bitirdim komple.. En güzeli bariz şekilde 1.. 2 ve 3 boş beleş aksiyondan oluşuyor ama yine de izlenir, sıkmıyor.. 4 de güzel ama 1den sonra geliyor benim sıralamamda..

Geçenlerde Tinker Tailor Soldier Spy isimli filmi izlemeye çalıştım. 1 saat kadar sabrettim (o da Gary Oldman'ın hatrına) ama içim şişti yeminle.. ha bişi oldu ha bişi olacak derken, ne idüğü belirsiz durağan komplolar eşliğinde bunalarak kapattım.. O değil de Star Wars serisini izleyeceğim 4-5-6-1-2-3 şeklinde ama bir türlü fırsat bulup başlayamadım..

Geçmiş olsun, bana tuzak gibi geldi.. sırf çarpsa neyse de, gece 12de "arkadaşlar sanayide" filan pek tekin gelmedi bana..

soooo nice..

Fiat teknolojide o kadar ileri gitmiş ki, artık ekleyecek yenilik bulamamışlar herhalde.. zaten arabada herşey var demişler sanırım

İnanılmaz repertuar genişliği, asla ama asla detone olmaması, sahneye, şarkılara ve makama hakimiyeti ile Türkiye'te sanatçı tanımının canlı örneği.. ah bir de o reklamlara çıkmasaydı iyiydi ama ekmek parası, bu adam da para kazanacak bir şekilde.. http://www.youtube.com/watch?v=9CnWeKHxgcY&feature=related

Boya koruma fiyatında da bir anormallik var zaten de neyse, Furkan umarım memnun kalırsın... moral bozmayalım şimdi

fiesta-corsa-polo tamam da bu karşılaştırmada cruze'nin ne işi var anlamadım?

style'da da var... sadece titanium değil..

Ya arkadaş herkes bi slogan yazmış aklıma bu geldi.. ha bi de "Mes Que Un Club" var... neyse, hakikaten fark fenaymış...

Forza Inter... Yok ya o başka birşeydi...

3100 küsür...

İnşalla inşallah böyle bir jant kullanmazlar satarken...

eyvallah abicim, sağol teklifin için...

Hazır gitmişken işte size harika bir Diyarbakır türküsü:

abi bizim sokak epeyce dar ama bu işyerinde yıkama mevzusu mantıklı bak... düşüneyim ben bunu..

vet arkadaşlar, biraz gecikmeden sonra fotolar geliyor... Perşembe sabahı Diyarbakır Adliyesi'ndeki işlerimizi hallettikten sonra Ahmet ile buluştuk. Hasanpaşa Hanı'nda bir kahvaltı mekanında yerimizi aldık. kahvaltıdan sonra aynı mekanda kahvelerimizi yudumladık buradan sonra, Hasanpaşa Hanına yakın biryerde bulunan Cahit Sıtkı Tarancı Evi Müzesi'ne gittik. Ancak ev, Sultan isimli dizi için kiralandığından sadece avlusunu ziyaret edebildik. buranın ardından Sülüklü Han denilen bir mekana gittik. *** Devam Edecek**

bir teklif de benden... o makineye helalinden 200 tl veririm satıyorsan, nakit, anında... :kıhkıh: şaka bir yana, hayırlı olsun, hep diyorum, yerim müsait olsa anında alacağım bu yıkama aletlerinden ama maalesef...

Otomatik klimaya ihtiyac duymuyorum ama kol dayamaya ihtiyac duyuyorum. Arka yolcular icin kapi ustu tutamaclarina ihtiyac duyuluyor, bi-xenon ve dolayisiyla drl farlar olsaydi fena olmazdi... Kol dayama sonradan takilabiliyor ama orjinali gibi olmuyor maalesef. Diger saydiklarim ise takilamiyor. Bi xenon takiliyor derseniz itiraz ederim zira calistirmak icin sistemi roleyle kandirmak gerekiyor, atilan bin taklaya ragmen yukseklik ayari donanim eksikliginden calismiyor.

canım mı? fotolar evde, merak etmeyin güvenli ellerde.. (Secure Digital)

Style sahibi olarak Titanium almanı öneririm.. sonra keşke şu da olsaydı keşke bu da olsaydı diye yakınmak kötü oluyor..

kişinin, eşinin ailesi ile kurduğu bağa kayın hısımlığı ismi verilir. yani öz ailenin aldığı sıfatların aynısı orada kayın+x şeklinde oluşur. kayın+peder, kayın+valide, kayın+birader gibi.. bir tek baldız, kendine has bir isim almıştır. bunun ingilizcedeki karşılığı in-law'dır. brother-in-law, sister-in-law, mother-in-law, father-in-law gibi... dolayısıyla aslında kayınbiradere kayın (iyelik ekiyle birlikte kaynım) demek yaygın ama hatalı bir kullanımdır. ancak zamanla kelime yerleşmiştir. ancak doğru kullanım olan kayınbirader kelimesine kafayı neden taktığını da anlamış değilim? ayrıca biraderim olmak zorunda veya değil, kayınbiraderimi öz kardeşim kadar severim o da ayrı mesele.

Kalmiyorum, hatta kalmiyoruz. Kayinbirader yalnizmis, misafir olalim dedik, donecegiz simdi