Sen Karanlıktayken
SEN KARANLIKTAYKEN BEN,
GECEYİ SEVİYORUM,
Senin olmadığın akşamlarda
Ömrüm kısalıyor sanki.
Onun için bu defa
Az kararttım geceyi.
Şimdi ne varlığın,
Ne yokluğun belli.
Bu bulanık siyah hava,
Seni gizlemek
Ve duymak için yeterli.
Sana dokunamadığım akşamlarda
Bedenim eriyor sanki.
Kendime yüklüyorum
Bu açlığın kabahatini.
Sanki varmışsın da
"Kızgınmışsın" biraz bana,
O bahaneyle uzak duruyormuşsun.
İstemiyorum
Saçlarının savrulmasını
Rüzgarda.
Bu sevdadan benim payıma düşen,
Zaten fazla.
Senin olmadığın akşamları
Takvimden siliyorum.
Ömür haneme niye yazsınlar ki
Ykademedıklarımı?
Senin olmadığın akşamlarda
Fersiz yanıyor sokak lambaları.
Ve o geceler,
Topluyorlar dilencileri...
Ve her kahkaha meyhanelerden yükselen,
"Anama sÖver" gibi...
Bir, İstanbul değil,
Sensiz akşamlarda sanki
Bütün kentlerin tutuluyor dili.
Öyle gecelerde
GÖrmezlikten geliyorum
çÖp kamyonlarının kenti kirlettiğini...
Cinsiyetler kalkıyor, yüzler seçilmiyor,
Herkes, çarşı iznindeki
"Tek tip er" gibi.
Bir yakalasam yaka paça,
Zamanı durduracağım.
Işıklandırılmış vitrin camları
Ayna olup yüzüme çarpıyor.
Anladım;
Ben sensiz gecelerde yaşlanıyorum.
En ihtiyarı oluyorum bu kentin.
En bilgesi, en ağırbaşlısı...
Aşkın olgunlaştırdığı
Suskun bir dervişim şimdi.
Bir sorsalar rezil olacağım.
Ben senden başkasını bilmem ki.
Senin olmadığın akşamlarda,
Ben yapmışım sanki tüm dünyanın işini.
Yoruluyorum,
Sabaha çıkmayacakmışım gibi.
KÖr olmak için yarı yarıya,
GÖzümü arabaların farlarına dikiyorum.
Her kadını biraz
Sen zannediyorum.
Senin olmadığın akşamlarda ben,
O an adını anmıyorsam şayet,
Koskocaman susuyorum.
Senin olmadığın akşamlarda ben,
Siyaha boyayıp yüzümü,
Maske yapıp gecenin karanlığını,
Bir Affan Dede bulup
"Satın almak" istiyorum "çocukluğumu."
Senin olmadığın akşamlarda
Geceler uzun sürüyor...
"Az karanlığım" gün ağarırken kapkara oluyor.
GÖzlerimi kapıyorum,
Düşlerime emanet ediyorum seni...
Senin olmadığın akşamlarda
Daha uzun kalıyorsun bende bÖylece.
Senin olmadığın gecelerden uyandığımda
Dilimde hep aynı cümle:
Senin
Olduğun
Karanlığı,
Sensiz
Aydınlıktan
Daha çok seviyorum...
Tayfun Talipoğlu...
(bu sabah okuduğum edebiyatta yankı dergisinin eski bir sayısından....)