Tevfik

Pazar notları: Bekliyoruz! Sevdiklerimizi başkalarından gelecek tehlikelere karşı korumaya özen gösteririz. Keşke gerektiğinde onları kendimizden de korumamız gerektiğini kabul edebilsek! Çünkü en coşkulu aşk vaatlerinin iÇinde bile soğuk ve yıkıcı bir "yabancı" gizlenir. *** Sevgi dedikleri bu mu? Bakınca, hayata tutunamayan ve bundan umudunu kesen insanların birbirlerine tutunmaya Çalışmalarını görüyorum. Umutsuz fakat pişkin bir mızmızlık sanki! Hayır! Sevgi bu olamaz! *** Sevgi dedikleri bu mu? Toplumca kabul görmüş şehvet ve şefkat alışverişi... Hayır! Sevgi bu olamaz! *** Ummak, hayal etmek, âşık olmak, özlemek... En hakiki yanlarımızı temsil eden bütün bu hallere biraz daha derinden bakın! O zaman ürpererek göreceksiniz ki, hepsi "Büyük Bekleyiş"in parÇaları ya da kopyalarıdır! Onca faaliyet, onca mecburiyet yanıltıcıdır. Aslında her an bekleriz; ölümü değil, hayır! Doğumun bizi kopardığı esas parÇamıza geri dönüşü bekleriz; yeniden buluşmayı bekleriz. *** Bakıyorum da, hayattan kendi mutsuz Çocukluklarının intikamını Çocuklarının almasını isteyen ve onları bu hedefe göre yetiştiren anne babalar ne Çok! Günah bu Çocuklara! Çünkü tam da bu yüzden onlar da mutsuzlar! *** Yüksek sesli kahkahalar Çoğu zaman alÇak sesli acıların maskesidirler. *** Şu sıralarda yine Marguerite Duras okumaya başladım. Dağınık, oradan buradan, yudum yudum okuyorum. Böylesi daha hoşuma gidiyor. Duras âşık kahramanlarından birini şöyle anlatıyor: "Onunla buluşmayı düşünmüyor. Yalnız kalmak istiyor şimdi. Onu düşünmek, onu bilmek, sevmek iÇin." Ya her akşam aynı lokalde etrafta olup bitenlere aldırmadan saatlerce oturan bir Çifti anlattığı satırlara ne demeli! "öylesine yalnızlardı ki dünyada, yalnızlık nedir artık bilmez olmuşlardı." *** İstanbullu muyum? Bilemiyorum. Moda'yı, Sultanahmet bölgesini, İstiklal Caddesi'ni, Beşiktaş semtini düşünüyorum da... Ben oralara aitim. Bunlar bir insanı İstanbullu yapmaya yeter mi, emin değilim. GerÇek şu ki, büyük şehirler, insanı "oralı" kılmak iÇin Çok büyüktürler!

konu Tatadan cıktı...gelecekteki bu tip projelerin dünya genelinde yer bulup bulmaması...alternarif enerji kaynakları üzerine sohbet dönüyordu ondan dedim...

sarhoşken ben hep evin kapısını tekmeleyerek açıyom zaten.....off çok güldüm ya..sagolun Bekir Bey....

en komigide tekme atan insanların günlerce bu işi yaparak testler için çalıştırılması...günde kaç kez tekme atıyorlardı acaba...arkadaşın soruyor nerde çalışıyorsun fordda ...ooooooo iyiyimiş pozisyonun ne...hiç araba tekmeliyorum....sabahtan akşama kadar...

göremiyom videoları akşama seyrederim ogüncüm...

mertol şu tata megapixele bişiler yazsana görüşünü çok merak ediyorum ciddi olarak...paylaşırsan benim için önem tşaıyor cünkü teşekkürler..

Karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmini izle...çok güzeldir...ozaman...

şu ilaç ve petrol kartel oyunları hiç bitmedi zaten....nedense...birileri hem şikayetçi hemde memnunlar hallerinden...ben açıkcası bunlara gülüp geçiyorum...hiç kimse yürüyen bir üretim bandını 200 yıl sonraki uygarlık için milyonlarca dolar harcamak istemez...bunu siz biliyorsunuz...1980 dişim agrıyor eczane ne aldım vermidon...2012 ne içiyoruz vermidon...çok basit bir denklem...1980 deki motor çalışma sistemleri neydi fosil yakıt 4 ve 6 silindirli arabalar 2012 de ne var aynı..bixenon farlamı göz boyama yani elektrikli hybrid arabalarda...böyle olucak asla fütüristik yanım bunu kabul etmiyor bu enerji tipini asla olmıyacak dünya üzerinde kapsamayacak....su güneş füzyon yada başka bir alternatif enerji türü mutlaka çıkacak yada karanlıga gömüleceğiz...ama asla elektrikli oyuncaklar olmıyacak ...zaten vardı elektrikli otolar hemde çocuklugumuzdan beri lunaparklardaki çarpışan otolar...

Köpeklerin efendileri vardır. Kedilerin uşakları..

1980 ve1990 larda iken 2000 li yıllardaki oluşacak araba tipleri konsept olarak cizimler ve maketlerle anlatılırdı...uçacak,karada havada denizde gidecek bir sürü şey.gizli acılıp kapanan farlar martı kanat kapılar elektronik bütün göstergeler....2000 li yıllara gelindi...bir numara olmadı şimdide 2100 yılına ait atıp tutmalar yapılıyor...nasılsa biz göremeyiz bunları...sanırım o yılları yaşıyanlarda fazla bişi göremeyecek zaten...onun için ...jules vernenin hayalleri daha gerçekci geliyor bana nedense...

samet senin için küfürle açılan araba yapılması lazım.... zaten senin araba seni gÖrünce herbiyeri korkudan açılıyordur...

amacım yeni bir teknoloji olması degildi zaten türk insanının bu konuda verdiği bilimsel cevaplardı....

buthoven..5 nolu semfonisi bilmiyonmu cahal....bunun erkek olanının trampet çalanı varmış mentolde kaydı varmış....

alper bakıyom müzikten sende anlıyormusun....ha....

beethoveni hep sevmişimdir 5 senfonisini....... http://www.youtube.com/watch?v=PYGCwerW9HM

yanlız titreşimde...fafafafa...demede....

yakoo istersen prize takmadan bi dene...sonradan kötü sonuçlar dogabilir.....

ogün şimdi düşün yako aynı halde almış evdeki süpürgeyi olayı çözmeye calşıyor....

ha dogru günün yavrusu sana aitti mühendis adamsın o süpürgenin calışma sistemini anlatsana dinleyek..emiyormu cekiyormu ...

kasımdan beri....12.500 adım.....

yako begenmediniz tuşu koyarmısın çok acil lazım oldu da bu akşam...nedense....hatta nefret ediyorum varsa oda olur...

neyse oldu bikere...napalım ya...cok acık etme.... :)

ya kötü haber ne cabuk yayılıyor arkadaş....sakın yayınlama o görüntüleri emi...ben onların soyunmalarına engel olmak için ordaydım tabiki vücutlarına dokunmak zorunda kaldım napabilirim...

yabancı ülkerin farklı secimleri var..tercihleri ise şehirde metroda ve banliyo ile kırsaldaki yaşamlarına göre değişiyor bence..bilhassa onlarda aylık alışveriş yapma mantıgı varken bizde günlük ve haftalıktır cogu zaman bu bile onların magazaya giderkenki kullanacakları araba tipinin değişmesine yol acıyor... dombili...mentollü tip sen yazmadan yazdık zaten...dediğin şeyleri...hem o cem bey sanane istediğini diyebilir benim hakkımda sana dert mi...

ne kaldı geriye 2000 ac bi kampanya yako ahmete toplarız onuda aramızda...hadi hayırlı olsun araban hemde tit..oldu...gülegüle bin