Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Tevfik

Üye
  • Toplam İleti

    12.655
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    139

Tevfik tarafından yazılan her şey

  1. nedemek kardeşim ya hatırlamaz olurmuyuz...bugün güzel bir gün diliyorum sana....
  2. sanki farlar siyah olsa pek bi güzel oluverecek gibi...emeğine sağlık cok güzel olmuş...
  3. Hepinize mutlu sağlıklı ve huzur dolu bir yaşam diliyorum sonuçta Aslan burcu adamları özel adamlardır...Saygı ve sevgiyle selamlıyorum sizleri...
  4. kasım ayına gelince düşünelim ozaman şimdi neyi konuşuyoruzki yada yılsonu planınız ve o zamanki kampanyaları kimse şimdi öngöremez...ama iyi ve kibar birisin ve çok güzel ifade eden mantıklı yaklaşan bir yapnız var bunun için teşekkür ederim size.. Fikrime göre ise bu aracı ilk almanız ve fordu secmeniz güzel ve mantıklı;ancak Engine katılıyorum acemilik biriki yere vurmadan etmeden olmuyor boşyere üzülüyorsunuz,ben olsam fiziğinizi bilmiyoruz içinde rahat edebileceğim,ve yaşamımda kaç yıl kalıcak bu araba ve evli-bekar durumuna göre değişirdi.En fulu alın bence fiestanın C segment güzel ama alacağım tatmin önemli kullanın ikisinide test edin etmeden almayın... Ve alacagınız döneme kadarki karar aşamanızda forumda bu iki arabayla ilgili tüm yazıları okuyun derim...Başarılar dilerim hoşgeldiniz...
  5. Tevfik

    Günün filmi

    http://www.hdfilmsitesi.com/baskin-the-raid-redemption-tr-altyazili-full-izle.html
  6. Tevfik

    Günün filmi

    niden tıklamıyon linke tıklama rekoru kırılıyor ama.........
  7. Tevfik

    Günün filmi

    tırt ha demek sitenin atilla dorsayına hakarettir bu pis herif..sana link verdim onu izle işte ....
  8. http://www.youtube.com/watch?v=38jN2sAmOyE
  9. Bekir Bey sizi özledik....lamı cimi yok bunun o kadar.... bir CİN atasözü...
  10. napıcan arabayı gitgel askerden sonra hadi bakiyim...şimdi alırsan hata edersin...bir gelicen yengemiz haşat etmiş arabayı git uğraş...sen gel askerden sonra
  11. İzmir;şehrim ambulans sirenleri ile dolu arkadaşlar...
  12. bakalım görücez...kim tahmin edicek o kişiyi ferhatım...
  13. kim ama tahmin alayım...
  14. peki filmlerde rastlanılan eski türk filmlerinde gerçek bir olay anlatacağım size sitedeki bir üyemizin başına gelen...bakalım kim o tanıyabilecekmisiniz... Bu arkadaşımız sanırım 25 li yaşlarda içkinin de sigaranında dibine vurulduğu hızlı yaşanan dönemlerin birinde bogazında bir ağrı sızı hissediyor ilkönceleri önemsemese bile zamanla kısa aralıklarla boguluyor hissine kapılınca doktora gitmek zorunlu hale geliyor...Sonra özel saglık kliniğine başvuruluru tahliler sunlar bunlar birsürü şey yapılıyor ve bir kütle rastlanılıyor boynunda can sıkıcı birdurum moraller bozuluyor ...biyopsi şudur budur...doktor lar birgün çağırıyorlar ve bu kist türünün atıyorum 1.000.000 olduğunu ve bugüne kadar hiç kimsenin temiz çıkmadığını onun için moralini bozmamasını yaşamının girdiği riskleri belirtiyorlar türk filmleri trüğüne göre üzgünüm beyfendi 6 ay ömrünüz kaldı... Bizimki olayın şokunu anlatıp o an duyuyor ama anlamıyor ne yapsam diyor öleceğim işte sonum nezaman belli değil az bir zamanım kaldı ve karar vermeye çalışıyor dahamı dibine batayım yoksa inzivayamı cekileyim anne babası perişan daha öncebir çocuıgunuda trafik kazasında kaybedilmiş aynı son şimdiki gözbebeklerindede sürüyor ogulları heran eriyor gözlerinin önünde...herşey anlamını yitirmiş... Kahramanımız ise insanlardan uzaklaşıyor bir deniz kenarı sanırım kendine ait bekar evine gidip kapatıyor kendini...uyku haram heran ölüm korkusu nezaman nasıl nerede ne şekilde ölücem korkusu ve hayatın acımasızlığı neden Ben sorusu devamlı sorulmakta....Hatta o günlerde intiharı bile düşünebilirdi madem öleceğim bari kendim son vereym hergün ölmektense böyle diye... Ve Türk filmi devam ediyor özel sağlık kuruluşundan telefon geliyor beyfendi sonuçlarınız türkiyedeki tek temiz çıkan vaka merak etmeyin birşeyiniz yok...sonuç erken açıklanan bir teşhiş mahvedilen bir dönem belki karşılanamıyacak sonuçlara yol acacak tıp adamlarının kesin emin konuşmaları..En çok koyanın ise anne ve babasına acısmasızca oglunuz ölecek kanser denilmesini hazmedememiş hiç..dava açmamış ugraşmak istememiş ama düşünün yarattığı travmayı... Kahramanımız kim acaba...size ve ona bırakıyorum öyküsünü ve eksik yada abartım olduysa özür dilerim kendisinden... not:kendisinden yazılı izin alınarak anlatılmıştır...işte size gerçek bir insan öyküsü...
  15. Bir insana bir balık verin onu bir günlüğüne doyurmuş olursunuz.. Şayet ona balık avlamasını öğretirseniz ömür boyu aç kalmamasını sağlamış olursunuz.. Ama ona muhtardan kağıt çıkartıp maaş bağlar, cep telefonu, iftar çadırından bedava yemek, evine erzak, sobasına kömür, cebine yeşil kart verirseniz bütün bir yaşamı boyunca partimize oy vermesini temin edersiniz..!
  16. içimden bir ses vw nin bugünde değin tanışma seramonisini bu araç için değiştireceği yönünden.... çünkü 4 ten sonra 5-ve 5.5 diye anılmasının biraz hıncı olduğunu düşünüyorum...be bu uzun sürede yol focusa kaldı tüm spotlar onda idi...bakalım..genel muhafazakar vw mi yoksa yenilikçilermi galip gelicek ama gti resimlerine bakarsak cok birşey değişmemiş gibi duruyor yüzünde..yüzleri hep aynı yaptıklarına göre polo-jetta karışımı bir yüz olucaktır diyorum
  17. Ünlülerin ölümden önceki son sözleri... Reha Muhtar - [email protected] Dün haber 7 isimli internet sitesinde “ünlülerin ölmeden önceki son sözleri” başlıklı bir haber potburi gözüme çarptı... Ölüm anında söylenenler sanırım “hayattan aldığımız dersleri” sembolize ettiğinden, biraz yaşadığımız bedensel hayatın rezümesi gibi oluyor... Haber 7 sitesinde yer alan ünlülerin son sözleriyle ilgili çalışmayı bu yaz gününde sizlere aktarmayı doğru buldum... İşte siteye göre ünlülerin ölümden önceki son sözleri: *** “Allahume Er-Refik el-Ala (Allah’ım Yüce Dosta)”- Hz Muhammed *** “Rabbimiz beni kendi hazretine davet ediyor... Artık gitme zamanıdır... Ya Azrail! Çabuk ol... Beni Rabbime çabuk kavuştur”- Hazreti Mevlana *** “Sen de mi Brütüs?..” Julius Caesar (Roma İmparatoru MÖ 44) *** “Vealeykümmeselam...” Mustafa Kemal Atatürk *** “Allah memleketi korusun... Millete zeval vermesin... Haydi Allah’a ısmarladık” Fatin Rüştü Zorlu *** “Demek böyle ölünürmüş...” Necip Fazıl Kısakürek *** “Ben görevimi burada bitiriyorum...” Albert Einstein *** “Tanrı ruhunu affetsin” diyen Papaza; “Neden olmasın?.. Ne de olsa kendi malı...” Charlie Chaplin *** “Vur korkak herif... Sonuçta sadece bir adam öldüreceksin...” Ernesto Che Guevara *** “Ölüyorum tanrım... Bu da oldu işte... Her ölüm erken ölümdür... Biliyorum tanrım... Ama ayrıca aldığın şu hayat Fena değildir Üstü kalsın...” Cemal Süreyya *** “Biraz dinleyin...” Namık Kemal... *** “Haşa ben ölümden korkmuyorum... Çünkü ben Müslüman’ım... Her Müslümana yakışan da ölümü tebessümle karşılamaktır... Hakikaten ölüm ebediyete açılan ilk perdedir...” Muhammed İkbal *** “Komedi bitti...” Ludvig van Beethoven *** “Beni göğsümden vurun...” Benito Mussolini *** “Yaşasın tam bağımsız Türkiye... Yaşasın Marksizm Leninizm... Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği... Yaşasın işçiler köylüler... Kahrolsun emperyalizm!..” Deniz Gezmiş *** “Beni bir antika olarak saklamaya çalışıyorsun... Ama işim bitti öleceğim...” George Bernard Shaw İngiliz yazar (1950 hemşireye hitaben söylenmiş sözler...) *** “Bir merdiven... Çabuk bir merdiven getirin...” Nikolay Gogol *** “Hadi oradan... Son söz, yeterince doğru söz söylememiş aptallar içindir...” Karl Marx *** “Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişmediği için, Tanrıyı ve insanları gücendirdim...” Leonardo da Vinci *** “Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile arlatmadım...” Marco Polo *** “Ölümün tadı dilimin ucunda... Bu dünyada olmayan bir şey hissediyorum...” Wolfgang Amadeus Mozart *** “Merak etmeyin... Daha ölmedim...” Oğuz Atay... *** Buna bir çare yok mu ya Rabbil alemin?..” Yahya Kemal Beyatlı... *** “Ya duvar kağıdı gidiyor, ya da ben... Ölüm kaderde var... Yaşayıp köhnemek hazin...” Oscar Wilde... *** “Bir imparator ayakta ölmeli...” Vespasien Roma İmparatoru *** “Siyah bir ışık görüyorum...” Victor Hugo *** “Herşey canımı sıkıyor...” Winston Churchill ***** GÜNÜN ANLAMLI SÖZÜ “BENİ ALDATMAYI DÜŞÜNÜYORSUN... BU POTANSİYELİ SENDE GÖRÜYORUM...” Bugün size “yansıtma” dediğimiz, kendi içimizde varolan bir duyguyu başkası üzerinde yansıtarak gösterme eğilimini Deepak Chopra’nın verdiği örneklerle aktaracağım... “Yansıtma çok etkilidir...” diyor Deepak Chopra; “Ben iyiyim... İyi olmayan sensin düşüncesine dayalı sahte bir kişilik yaratılır önce... Siz kendi kişiliğinizi sahte değil, olduğu gibi kabullenirseniz, o zaman başkalarını etiketleme ihtiyacı hissetmezsiniz...” Tipik yansıtma şekilleri ve anlamları şöyledir: Üstünlük; “Senden daha iyi olduğumu biliyorum... Bunu görmeli ve kabullenmelisin...” Gerçekte ise; Sizin başarısız bir kişi olduğunuz veya başkaları sizin gerçekte kim olduğunuzu bilirse reddedebilir duygusunun kılık değiştirmiş halidir... *** Adaletsizlik; “Bu kötü şeylerin benim başıma gelmesi haksızlık” veya “Bunu hak etmiyorum...” Gerçekte ise; Adaletsiz davranışlarınız günahkarlık veya suçluluk duygularınızı gizlemekteler... *** Kibir; “Canını sıktığım için kendimle gurur duyuyorum... Varlığın gerçekten beni rahatsız ediyor...” Gerçekte ise; Bastırılmış öfkeyi ve bunun altında yatan derin acıyı örter... *** Savunma; “Seni dinleyeceğim... Çünkü bana saldırıyorsun...” Gerçekte ise; Sizin zayıf ve değersiz olduğunuzu düşünmenizi gizlemeye hizmet eder... Kendinizi başkalarından korumazsanız, kendinize saldırmaya başlarsınız... *** Suçlama; “Ben birşey yapmadım... Bunların hepsi senin suçun...” Gerçekte ise; Gerçek suçlunun kendiniz olduğunu ve bundan utanç duymanız gerektiğini söyleyen duygunun üstünün örtülmesidir... *** Başkalarını model gösterme; “Ben küçükken babam evde Tanrı gibiydi...” veya “Annem dünyanın en iyi annesiydi...” veya “Evleneceğim adam benim kahramanım olacak...” Gerçekte ise; Sizin zayıf, bakıma ve korunmaya muhtaç çaresiz bir çocuk olduğunuz duygusunu bastırmaktadır... *** Önyargı; “O da onlardan biri ve sen onların nasıl insanlar olduğunu biliyorsun” veya “Dikkatli ol, onlar tehlikeli türlerden...” Gerçekte ise; Sizin başkalarından daha alçak konumda olduğunuzu ve bu yüzden reddedilmeyi hak ettiğinizi düşündüğünüzü göstermektedir... *** Kıskançlık; “Beni aldatmayı düşünüyorsun... Bu potansiyeli sende görüyorum...” Kıskançlık özgür kalma isteği ve iktidarsızlık duygusunun üstünü örtmektir... *** Paranoya; “Beni almaya geliyorlar...” veya “Ben hiç kimsenin göremeyeceği komploları görüyorum... Bir iş var bu işin içinde...” Gerçekte ise; Paranoya derinliklerimize işlemiş yenemediğimiz korkularımıza takılmış bir maskedir... *** “Bahsedilen bu davranışlardan herhangi biri ortaya çıkarsa, orada gölgenin içine saklanan ve sizin yüzleşmediğiniz yukarıda bahsedilen bir bilinçaltı duygunuz vardır...” (Deepak Chopra’nın Gölge Etkisi kitabından)
  18. Şu an Margaret adlı filmi izlerken kesip tekrar dinlemek istedim...en çok başlangıçını seviyorum güzel ses güzel şarkı iyi iş çıkarmısın patron..sagol...
  19. Eylül bir ay değil....mevsimdir...
  20. olum yazımı okuduktan sonramı böyle oldun...yolgecen hanımı burası....selam falan..
  21. teşekkür ederim yorumunuz için...elbette haklı oldugunuz bir çok yer var kendi adıma gördüğüm birkere kültürel çeşitliliği çok seviyorum ve insan öykülerini yaşamlarını izlemeyi seviyorum ve iyi bir gözlemci olduğum söylenir.Bunu toplumun çeşitli katmanlarında hertürlü insanla tanışmama borçluyum.Hayata dairse herkesin "hayatom roman" türünden bir anlatımına ihtiyaç duymadım çok ciddiye alınacak birşey değil çünkü,anlamlar yükleyerek,doğuştan itibaren aile ve diğer eğitim kurumları ile diğer katmanların bize kattıklarına çoğu zaman karşı çıktım ve inanmadım.Zamana inanmam insanların tarih kandırmacalarına inanmam herkesin öğreti dediği kendini mutlu etme sanat ve yan ürünlerine inanmam.Çünkü basittir hepsi önemli olan karmaşayı çözmektir.Güçlü gözükmeyi herkes gibi severim ama güçsüz olmayıda özlüyorum zaman zaman çünkü insanın ençok kendi olduğu zaman en güçsüz olduğu anların toplamıdır kendinsindir ve ihtiyaç duyarsın birilerinden iyi birşeyler duymaya ilgiye yada sevgiye bu seni istemeden mutlu eder ama geçicidir.Hepimiz çok farklı yerlerden konuğuz farklı aileler farklı gelir grupları farklı sevgilerle büyüdük ve farklı aile yaşamlarına sahibiz mesleklerimiz gibi.Ama tekbir öğreti önemlidir ASLOLANSENSİN gerisi birşekilde düzelir.Tüm öğretiler ve din tarihide bu tür basit oluşumlar üzerinedir aslında iyi ol,çalma,zina yapma,annebaba saygısı,paylaşımcı ol v.s.toplasanız 10 temel kural konmuştur gerisi detaydır. O zaman sorun ne,dünyayı yaşanabilir biryere dönüştürmeye kılmak için kendini yenilemek,hergün birşey öğren zorda olsa öğren,mesela çok para kaybettiğim o borsa yıllarında gidip sinema sistemi almıştım çünkü herşeyden herkesten nefret ediyordum ve günlerce binlerce film seyretmiştim seyrederken kendiml ve düşüncelerim daha çok berraklaşıyordu.Bu 1-2 sene sürdü sonrasında bir haber okudum film seyretmek deprasyona iyi geliyor diye.Bunun gibi hayatımı düzenleyecek bir çok oyuncak bulmayı severim çünkü kısa bir süre yaşıyoruz ve oda maddi olarak rahatlayıp kendimizi bulduğumuz an yaşlandığımızla sonuçlanıyor. Yaşlanıyor ve doğduğumuz andan itibaren ölüyoruz tek gerçek bu. Sizi çok tanımıyorum ama hep derim doktorlar bu dünyada Tanrının şifa dağıtan elleridir.Sizler çok özel adamlarsınız belkide bu dünyadan bile değilsiniz hersaniyeniz planlıdır düzenlidir yazılarınız bile öyle hepsi mantıksal ve rakamsal yada harf olarak maddesel benimle ilgili yazdığınız yazıyı okurken şunu düşündüm madde olarak sıralamak istemişmiydi acaba diye.Hepinizin meslek harici bir veya daha fazla hobisi vardır hayatın güzelliklerini mutlaka yakalarsınız spor yada hoby olmadan yürümezsiniz bile sokakta.Sizlerle konuşmak canlı bir ansiklopediyle sohbet gibidir insan kalkar hem doyar hemde kendine kızar ben niye böyle donanımlı ve bilgi yüklü değilim diye sizde çok mantıksal ve durağan zamanzamansa soğuk ve mesafeli tavrınızın arkasında bazen o önlüğünüzü çıkartıp keşke basit bir insan olsam dahamı multu olurdumu düşündünüzmü peki hiç.Sıradan bir fabrikada işçi,şoför yada marangoz ya ozaman nasıl biri olurdunuz kaleminiz kulağınızın arkasında ölçü alırken.Birçok yerle igliniz var spor,aktualite veya otomobil sporları çünkü doluyken dinleniyorsunuz boş kalsanız kendinizle kalıyorsunuz ve bu hiç hoşunuza gitmiyor.Birçok yoğun arkadaşım var telefonları susmayan öyle mutlular çalmadığı zaman huzursuzlar ve öyleyken onlar başka birilerini arıyorlar çünkü hissediyorlar hissettiriyorlar kendilerini birşekilde...Ya siz sıradan bir çiftçi olsaydınız Cem Boneval değilde anadolunun küçük bir köyünde Cemil Bozkır diye biri napardı merak ediyorum...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.