2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
-
Toplam İleti
12.655 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Kazandığı Gün
139
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Günlükler
Takvim
Modifikasyon
Tevfik tarafından yazılan her şey
-
kafa adamlar ya...seviyom bunları...
-
-
-
-
-
Bu bölüme koyduğum son şarkı canım....sana göre tam.....
-
Derler Derler.. Üzülüyorsun, takma diyorlar. Kızıyorsun, değmez diyorlar. Boşveriyorsun; gamsız diyorlar. Susuyorsun, iki çift laf et diyorlar. Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar. Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar. Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar. Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar. Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar. Dikine gidiyorsun, yaşına başına yakışmaz diyorlar. Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı. Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.. Müşfik Kenter
- 41 yanıt
-
- 1
-
Şimdiki doktorlar değil ama geçmişteki doktorlardan nefret ediyordum birnevi kendilerini Zeus sanıyorlardı...ulaşılmaz ve Tanrı rolü oynamayı seviyorlar toplumdaki insanları ise sanki mikrop ve yolunacak kaz gibi görüyorlardı...onun için benimde dövmeyi içimden geçirmediğim bir kaç kişi olmadı desem yalan olur...Ama şimdiki Cem Bey ve etrafımdaki doktor dostlarıma bakınca o kadar hümanist sevecen ve saygılı hayata dönük insanlarki ...hepsi çok özeller..
- 41 yanıt
-
- 1
-
evlat geçmiş olsunda.....emir çok güzel açıklamış zaten..bence satıcaksanız böle satın hele kaput olunca millet uyuz oluyor..salla kalsın böle olan olmuş...yanlız emir demişki...kaput önceden işlem görmüş varmı öle bişi sizin kaputta...varsa kaskodan halledin gitsin ikide sen çiz..git kaskodan yaptır..ama yoksa emirin göz yanılgısı ise...salla kalsın..
- 41 yanıt
-
- 1
-
-
-
Helal olsun evlat tek kelime edememiş kimse...vala...
-
Amin Alperen...arkadaşımın babası bugünde annemin 52 si zaten mevlit şubu onunla ugraşıyorduk....onun dışında üzücü hayat boş işlerle ugrasıyoz...beyaz audi A4 diyom başkada bişi demiyom...
-
offfffffff hadi kaçtım ben cenazeye gidiyom...ölümde varrrrrrrrrrrrrrrrrrr arkadaşlar...Allah sizlere uzun ömür versin.............bu arada......ölmüşlerinizinde ALLAH mekanlarını cennet eylesinnnnnnnn..herkesten şimdi bir el fatiha okumasını istiyorum allah kabul etsin dualarınızı...behlül kaçar....
-
Thomas bana hiç komaz....
-
tamam da alperen...donanım farkını nerede bıraktın sen şimdi...birde fiyatı biri 50 biri 40 yani bunlarıda dile getireceksiniz kaldıki euronacptan 5 yıldızlı cruze...
-
Aman Doktorum civanım ya...alamaz olurmusun aşkolsun...sen hepsinden daha iyi şeylere layıksın ..hiç öle düşünmedimde...yinede sana katlılyıorum bekle ozaman ya...biraz daha eylülü suyu buyu bide yaz geldi fiyatlar yükselir..şimdi..
-
konu nedense hiç anlaşılamadı...neyse...kim ne alırsa alsın mutlu olacağı diyelim olsun bitsin....
-
iyide emir sen konudan epeyyyyyyyy bi uzaklaştın..konu şuydu 2011 ikinci el benzinli style galiba araba 40-43 arası dolaşıyormuş...ben dedim o paraya eğer tercihim benzinliyse..style donanım yerine cruze alırım sonuçta tüketimleri cok farketmez...hatta 43.000 e otomatik vitesli full olanını alırım dedim..diğer 2.0 lar falan sonradan sayen de konuya dahil oldu...yani...konu H.Sayın Kösenin alamıyacağı arabalar hakkında ortalığı karıştırması boş yere..
-
koyun muyuz len biz...salmış malmış..ne biçim konuşuyon...Sayın Köse ne alacağını bilmiyorsa suç bizimmi...fordcu olan oysa gecen hafta corsayla ondan önce vw. le ondan önce..başka bir markayla gidip flört eden benmiyim...bırakacak bunları...boş iş bunlarrr...boşşşşşşşşşş....
-
oğluma demiştim biri çarpılacak şu 163 ps ye hahahahhaha...demek seni buldu emir ha...çok üzüldmmmmmmm... yako denen zatı muhterem..sayıfn forumdaş demişki benzinli focus alabilirim..bende kendi fikrimi söyledim ...o paraya full cruze alırm ne var oda benzinli buda..biri sytle biri full alla alla..hemdeo otomatik benzinli hahahahhaa..zoruna mı gitti demek emir cok pis kodu ha..vala çok merak ediyom..acıdım sana...
-
ben o paraya chevrolet cruze alırım ya hb ya sedan...
-
Hayat notları: Ne çok uzak Bir zamanlar, "Beni gerçekten tanısaydın, yine de sever miydin?" diye sormuştu ABD'li psikolog Eugene Kennedy, minnacık bir kitabında. Ne ilginç, her insanın, kendisine ait 'buğulu karanlık kilerinden' ya da ortalıkta görülmesin diye, 'halının altına süpürülen tozlardan' fışkıran, bir soruydu bu sanki. Her insanın kendisini takip eden gölgesinden, köklerinden gelen bir soru bu. Nedense bu soru hiç değişmiyor, yanıtları da sabitleşiyor sanki. *** Adına 'insan' dediğimiz varlık; özünde ne çok kırılgan, ne çok yalnız, kendisine ne çok yabancı. Kendi özünü yeniden keşfetmekten, inancın ışığıyla yıkanmaktan ne çok uzak. İşte bu nedenle, durmadan kendi egosuyla uğraşan insan tipi öne çıkıyor günümüzde. Egosunun gittikçe büyüyen, aslında kocaman yalnızlığı altında ezilen, üstünü örttüğü karanlıklarıyla bir türlü barışamayan, bazen güç bağımlılığına yakalanan, bazen sevgisizlik hastalığının yatağında, kıvrılarak acı çeken, ama bunun hiç farkında olmayan insan. *** Sürekli 'özsaygı' coğrafyasında, sancılar içinde olan insan. Ah insan; kendi eşsizliğinin, tekliğinin, birliğinin, sınırsızlığının, narinliğinin, güzelliğinin, zekasının, yaratıcılığının hiç farkında olmayan insan. Yüreğinin derinliklerinde taşıdığı yüce bir sevginin, kendi kutsal haritasının, barış duygusunun, şefkatinin, merhamet topraklarında taşıdığı adaletinin, bir zamanlar Kant'ın yer yüzünün en önemli değeri olarak tanımladığı 'vicdanının', hiç farkında olmayan insan. *** Ah insan; başkaları kendisini sevmeyecek diye korkan insan. Bu korkusuyla, aslında gerçek özgürlüğünü tüketen insan. Yaşamı boyunca, ruhunun karanlık noktalarında, onları ışığının altına taşıyamadığı için, kalbinden kopmuş acılı sözcüklerle dans eden insan. Umutsuzluğa kapılan. İşte bu nedenle de Eugene Kennedy'nin sorduğu gibi, sık sık kendi kendisine "Beni gerçekten tanısaydın, yine de sever miydin?" diye soran insan. *** Kendisi ve çevresi hakkında, genellikle iyi şeyler düşünemeyen insan. Ruhunu olumsuzluk okyanuslarının cahil kıyılarında acıtan insan. Belki de hep derin bir kendisine güvensizlik uçurumunun kenarında, kaygı yağmurlarının altında yürüdüğü, sevgi alıp sevgi vermede kimsesizleştiği için, ıssızlıkta kendi insanlığına borçlu kalan insan. Önce kendisini sevemeyen, kötülükte çıkış arayan, eşitler arasındaki duruşu hiç tatmayan, tatmamış insan. Ah çaresize merhamet duyamayan, duymayan insan. *** Narsizmin nehrinde yıkanan, kendisine hayranlık suları altında, kendi egosuna tamamen teslim olmuş, kendisini arıtamayan, arınmayan, ışıktan uzaklaşan insan. Ah insan, uyanıkken aslında uykuda olan. Ah insan, unutup kısırlığa olan mahkumiyetini, başkalarını mahkum eden insan. Ah insan, unutup asırlar önce kulağına fısıldanan "komşunu kendin kadar sev" öğüdünü; komşusunu, ötekini, artık kendisini de hiç sevmediği kadar, sevmeyen insan. Eşitliği sadece sevgisizlikte yaşayan. *** Ah insan, bazen de insan olabilen insan. Kendisini yücelten, güzelleştiren, çoğaltan; ah güzel insan. Ah insan, yaşamın gücü, zarifliği, maddesi olan; kulakları sağırlaşmamış, kalbi körleşmemiş insan. Ah insan, sonsuzlukta iyiliklerle akan, sevgili güzel insan. Sevginin, merhametin, şefkatin, aklın, hikmetin efendisi insan. En iyisi Çetin Altan ustanın dediği gibi; insan hakkında da "enseyi karartmamak" gerekli. Bütün umudumuz, yine insanda çünkü. Hem Edip Cansever'in deyişiyle, gerçekten de: "Ne gelir elimizden insan olmaktan başka."
- 62 yanıt
-
- 1
-
"Yaşamın tuhaf bir yönü var: Eğer en iyinin dışında herhangi bir şeyi kabul etmezseniz, çoğunlukla elinize geçen, o en iyi oluyor." Somerset Maughan
-
Yürekleriyle Konuşan, Gözleriyle Gülen Kadınlar... Bir kadın tanımak... Bütün gel-gitleri, kaprisleri, küçük şımarıklıkları, korkuları, şaşkınlıkları, hercailikleri, hayal kırıklıkları, aşkları, terk edilişleri, başarıları, başarısızlıkları, kurnazlıkları, saflıkları, çocuk ağızları, şirinlikleri, küçük yalanları, büyük itirafları, kocaman yürekleri ile kendi olmaya çalışan kadınları tanımak... Bir kadını sevmekle baslar her şey ama, bir kadını tanımakla varılır hayatın sırrına. Bir kadını tanımaya soyunmak zor ama keyifli bir yolculuğa çıkmaktır. Dört mevsimi bir yürekte buluşturur, bu yüzden de sürekli şaşırtırlar. Sürprizlerin ardı arkası kesilmez. Zordur anlamak onları. Benzemek gerekir anlayabilmek için belki de! Kendi zekasını hatırlatanları sever, sevgisini göstermekten ürkmeyenleri, sürprizlere hazırlıklı olanları bir de. Muson yağmurları gibi yağarken, Sahra' da çöl fırtınası koparıp ardından güneş olup ısıtabilirler. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen... Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla anlaşılır, hayatın sırrına ancak aşkla varılacağına. Sevgi arsızıdır kadın. Verdiğinden daha fazlasını isteme bencilliğini gösterecek kadar sevgi arsızı... Bu yanını doyurunca şımaracağından korkanlar, birlikte çoğalacaklarını bilmeyenlerdir. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla kanat çırpılır özgürlüğün bütün maviliklerine. Kendine inananlara, aşka inananlara koşar. Hem yaman bir aşk avcısı, hem de engebeli yollarda koşmaktan bitap aşk yorgunudur kadın. Bir kadını sevmekle baslar her şey ama bir kadını tanımakla çıkılır keyifli serüvenlere. Hayatla dalga geçmesini bilir kadın, tıpkı kendiyle dalga geçmesini bildiği gibi. Ağız dolusu gülüşlere teslim olur. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla tanık olunur tutkuların gücüne. Göze alandır kadın. Çekip gitmeyi, sahip olduklarından vazgeçmeyi, karşılık beklememeyi... Mücadele eder, kızar, bağırır ama hep sever. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen... Yüreğini sevgiye açan ve sevmekten korkmayan bütün kadınlar gibi... Şimdi bir düşünün, kaç kadını değil bir kadını tanıyabildiniz mi bugüne değin? ? ? Tanrı, kadınlara geçmişi ve geleceği, erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti, kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, erkekler daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız olurlar. Ahmet Altan
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.