Çağlar Sertan KASIMOĞLU

Bu arada yanlış isimle başlık açmışsınız.Keşke Amerikan park modülü, Veya park ampülü modülü türünde birşey olsaydı. Konu başlığına bakınca acaba sonradan otomatik park sistemi mi eklemek isteyen birisi diye soru geçti aklımdan.

Şimdi en baştan başlayalım. Sizin aracınızda sinyal ampülü ve park ampülü var. Sinyal ampülü sinyal verdiğinizde yanar.Park ampülü ise parklar açıkken kısa ve uzun hüzmede yanar. Bu sistem ile park ampullerinden güç alarak sinyal ampülünü kısık vaziyette sürekli olarak yakabilirsiniz. Sinyal verildiğinde de kısık yanmaktan çıkıp parlak yanacaktır. Bu esnada park ampülleriniz parlak olarak daima yanacaktır siz iptal etmediğiniz sürece. Parklar kapalı iken sinyali yakarsanız parklar yanmaz. Size verilen direnci bilmiyorum. Ama Amerikan park ampüllerinde böyledir. İçinde diyot var bu yüzden ters yönde gitmez akım. Amerikan park modülü diye Google da aratırsanız onlarca sonuç ve video çıkacaktır.

Çok zor bulunur o aparat. Ben lokma için değilde tornavida için aramıştım bulamamıştım. Sps plus mandrenli matkap vardı. Ara ara yok. Kimi hırdavatçı bu mandreni sistemini bile bilmiyor. İnternette bulursan hiç kaçırma al

Zorlayınca bayiden çıkmadan bile aşınır balata. Tamamen kullanıma bağlıdır. Eskiden asbest konuluyordu sert oluyordu. Asbest yasaklandı ayağına yumuşattılar ve erken aşınıyor eski balatalara göre yeni model araçlarda. Fakat uzun yol aracı ise 120.000 km bile gidiyor çok rahat. 350 lira civarlarında Sachs satılıyor. Dışarda 200 liraya şanzıman söküp takıyorlar. Tabi baskının yayları yani şemsiye kısmı kırılmış ise garantiden değişilir baskı balata setiniz.Volanttada boşluk varsa garantiden değişirler. Servislerde 380 TL veya 480 TL ye şanzıman sökme takma işçiliği alıyorlar.Servisle konuşun.Garantiden değiştirmezlerse yani sadece balatanız aşındığından dolayı ise sorun dışardan parçayı alırsınız taktırırsınız. Yine işçilik ücreti değişmez.Servistende pahalı almamış olursunuz. Zararınız en fazla 300 lira olur ama sorun varsada garantiden değiştirirler ve işçilikte almazlar

Normalde sinyal verildiğinde tam güçte yanar,parklar açıkken ise kısık yanar. Büyük ihtimalle dirençte sorun var yada yanlış bağlantı yapıldı. 25 liraya almayanı dövüyorlar Sahibinden,hepsiburada gibi sitelerde satılıyor.

Birçok hortum bağlantısı var. Kapağını soğukken açın ve kireçsiz bir su ekleyin max. seviyesine kadar. Kullanmaya devam edin arada soğukken kontrol edin. Sürekli eksiltme var ise depodan basınç pompası ile basılıp kaçak kontrolü yapılabilir. Sıcak-soğuk genleşme ve basınç farkıyla farklı gözlem yaşanabilir fakat motor soğukken aynı seviyelerde olmalı...

Bunu hangi şanzıman için dediler? Dizel 6 ileri mi benzinli 5 ilerimi yoksa benzinli 6 ileri mi?

1.6 dizelde 450, mazot filtresi değişirse 550 TL. Antalya'da durum bu.

Arada titremeler oluyor malesef. Partikül filtresini yakmasından mı dersiniz, yazılımdan mı dersiniz yoksa sensörlerin kalibresinin biraz kaçık olmasından mı dersiniz bilemem. Çok ciddi vibrasyonlar olmadığı sürece takmayın. Bende de sizdeki motorun aynısı olan bir araç var. Çalıştırayım stop edeyim ardından yine çalıştırayım, iki çalışmada da farklı titreşimler verir serviste bakım yaptırdığınız zaman güncel yazılım yüklemelerini rica edin. 15.000 km'de bir olan bakımlarınızı aksatmayın. Partikül filtresi için uzun yola çıktığınızda motor sıcakken biraz sıkıştırırsanız aracı mesela rampa yukarı çıkarken aracı zorlarsanız partikülleri yakacaktır. 80.000-90.000 kilometrede adm sıvısı kontrol edilip eklenmeli. Malesef Otokoç biraz ilgisiz. Bilallerde sizinde tespit ettiğiniz gibi ilgi alaka var. Bakım zamanlarında dpf yakma işlemide isteyin. Bilgisayara bağlıyorlar ve araç kendi kendine gaz verip partikülleri yakıyor. Kısa süreli yolculuklarda partikül filtreniz dedikleri gibi rejenerasyon yani yakma işlemi yapamıyor. Foruma hoşgeldiniz bu arada

İzmarit yere atılmaz ki !! Çöp dene birşey var küllük var. Bizim millet alışmış elindeki şeyi yola yere atmaya. Öğretimin her kademesinde yere çöp atanlar cezalandırılmalı. Başka türlü olmaz bu iş.

Sonax'a,Ziebart'a yılda 1000 lira para dökmenin anlamı yok ben bunu savunuyorum. Kaldı ki piyasada dediğin gibi kitap okuyuşlar farklı. Kimisi arabanın canına okuyor basıyor polisajla pastayı. Kimisi elimi yükü ayarlayamam diye elle yapıyor saatlerce uğraşıyor. Peki uğraşan kaç kişi ? Sen bu işi hobi edinmişsin bir anlamda kompedanı olmuşsun işin. Zevk alıyorsun. Kaç tane usta diye geçine gördüm boyanın canına okuyan, hareleri geçirmek için boyayı incelte incelte verniğin içine eden... Valla bir aracım açık otoparkta Antalya'da 1 seneye yakın yattı. O kavurucu sıcaklarda da yattı yani 9 ayın içinde yaz mevsimide var. Kuş pislikleri, yağmur, toz, çamur kısacası yıkanmadan ve doğa şartlarında 1 sene Arabada geçmişte ne boya koruma vardı ne birşey. Bayiden çıkmış 4 aylık arabaydı. O günden sonra AutoKing arabanın üstünde boya tanecikleri bıraktığı için boya mükemmelleştirme diye birşey yaptı ücretsiz. Boya tanecikleri gitti. Ne yaptılar ne ettiler bilmiyorum. Belki gaz yağı ile sildiler geçti Aracımda çizik olabilir sendeki araçtan daha fazla. Hemde daha genç arabam olsa bile. Fakat ben yılda 50 lira harcamışımdır, sen o işlemleri dışarda yaptırsan kendin yaptırmasan 500 lira dökmüşsündür. Sen bana bakma millet boyasız olsun diye internette araba kovalarken, ben boyalı olsun değişeni olsun ucuz olsun diye kovalıyorum. Mantığım farklı çalışıyor biraz. Belki yanlış, belki doğru,kime göre yanlış kime göre doğru Kaldı ki şu anda bile temiz aracı gaz yağı ile silip, iki gün sonra yıkayıp Çbs cilamı attım mı hiçbir çizik kalmıyor benim aracımda. Olan kılcal çiziklerde gözükmüyor kapanıyor yani. Birkez siyah bir X6'ya boya koruma adı altında işlem yaptılar. Adamın iki kapısı ve kaputu boyanacak olmuştu. Resmen yakmışlar boyayı. Böyle örnekleride görünce hem 1000 lira ver hemde canına okusunlar arabanın sonra katil olma Bu arada çbs cilanın etkinliği 2-3 hafta gidiyoe. Sende iyi mi Çbs ?

1.3 multijet albea ile 6 litre yakıyorsanız 1.0 eb ile aynı kullanımda 8 litre yakarsınız. Herşey kullanım tarzına bağlı. Doblo 1.3 mj ile hemde 90 beygirlik fazla yakan diye tabir edilen motor ile şehiriçi 6 litre, 75 beygirlik 1.3 mj palio ile 4,5-4,8 litre yakıyordum ben Antalya trafiğinde. Ki dizel Focus ile 6 litre yakıyorum şehir içinde. Az yaksın diye çok kasmam, ama dip gazda gitmem. Son depoda çok kastım ekonomik kullanmak için, trafiğin akış hızından bile daha yavaş kullandım hızlanmalarda 5 litre yaktım

Tabiki edebilirsiniz. Kullanım klavuzunda da bulabilirsiniz bu bilgiyi. Klavuzunuz yok ise google amcaya focus 1.6 motor diye görselleri aratıp,radyatör su haznesinin arkasındaki silindirik depoda yağ bulunduğunu görebilirsiniz. Fakat kullanılan yağ motor yağı değildir. Aracınız orjinal yağı ise komple değiştirmenizi öneririm. Fren hidrolik sıvısını da değiştirmeyi aksatmayın. İkiside hayati önem taşıyan yağlar. Sanayideki ustaların birçoğu ne gerek var diyebilir, DİNLEMEYİNİZ ve o ustadan kaçının. Yağın içinde zamanla nem yani su birikebiliyor, özelliğini kaybediyor. ''Kapalı kap içinde abey gerek yok dinleme, interinetteki adamlar ne anlar, yıllardır bu işi yapayruh'' gibi sözler duyabilirsiniz.

Direksiyon pompası ilk akla gelenlerden birisi. İçindeki sıvı miktarı kontrol edilmeli. Zamanla pompa içindeki keçeker oringler bozulup yeterli pompalamayı yapamıyor kaçırıyor ve bu tür sesler gelebiliyor. Umarım sıvısının azlığından dolayı ses yapıyordur. Yoksa pompa değiştirmemiz gerekebilir. Pompasıda pahalı değil çok fakat yağdan ucuz değil

Atan kişiyi bulup, 3 Osmanlı tokadı basmak geçirir. Kil ile hallolur düşüncesindeyim. Tabi boyayı yakmamış ise çıkar. Boya zarar gördüyse ısıdan dolayı çözümü yok boyatmaktan başka. Bizim eski bir aracın silecek lastiklerine atmışlardı izmariti. Silecek erimişti yarısına kadar yanmıştı kendi kendine sönmüştü. Sabah baktık ki cam is olmuş. Ben elektronik bir arıza nedeniyle motordan çıkan dumanlar is yaptı zannetmiştim ön camda. Şükür ucuz yırttık. Bizim araç alev aldı mı itfaye gelene kadar sitedeki araçların birçoğu zarar görürdü, çok zarar ederdik o işten.

Tamam işte dp enjektör. Yani PumpDuse sistemi. Yakıt pompasından gelen yakıt basıncı yay tansiyonunu yenerek iğneye yollanıyor yakıt. Common Rail sistemlerde ise selenoid valf kontrolünde açılıp kanaıyor tamamen elektrikli ve aynı zamanda içindeki okuyucular ile ne kadar yakıt geçeceği, kaç saniye açık kalacağı belirlenebiliyor. 200.000 kilometrede bak ne hale gelmiş enjektörlerin. Commonrail enjektörlerinde tamir edilecek bir kıskm yok. En fazla silindir kapağına oturduğu yerdeki pulu değiştiriyorsun. Ticari araçlarda olay biraz daha farklı. Onlarda okuyucuları selenoid valfleri değiştirebiliyorsun ve buna değiyor sıfırı çok pahalı olduğu için. Psa dizel motorlarında enjektörlerin tanesi 300 lira olduğu için ve küçük ebatlı oldukları için tamir edilmiyor etmiyorlar, astarı yüzünü geçecek misali. Pd enjektörler kalitesiz yakıttan çok etkilenmiyorlar. Basıncı görsün açılıyor. Common rail malesef öyle değil. Sen bildizel kullan, rafine mazot kullan yakmam demez motor. Gözünü seveyim bu enjektörlerin. Toz gelmesin pislik gelmesin, sidikli mazotu bile yakar. Bununda kötü yanı mazot pompası çok hassas.

Şükür edin ki yağ koyma kapağını açıp koymamışsınız. O giderdi taşana kadar

Common rail sistemler çok hassas. Yakıtı pülverize ederek ve gerekli miktarda enjekte etmeleri,zamanlamaları tutturmaları şart.Yoksa vuruntu,çekiş düşüklüğü,geç çalışma,duman hatta motor yemeye kadar yolu var. Mazot filtresinden geçebilecek kalınlıktaki pislikler enjektörde ciddi sorunlar açabiliyor. Kalitesiz veya solventli akaryakıt alımlarında ise enjektör okuyucuları tahribata uğruyor ve saçmalamaya başlıyor. www.sikayetvar.com sitesinde bilindik markalardan alındığı halde sorun yaşayan araç kullanıcıları var.Yanlış konulması zaten trajedi. İlk deposunda enjektör yiyen sıfır araçlar bile var sadece biraz kalitesiz akaryakıt nedeni ile hemde psa motorlu Sendeki pd motor galiba. Enjektörleri basınç ile açıp kapatıyor. Sende iş pompada bitiyor aslında.Enjektörler ucuz ve bakımları tamiratları yapılabiliyor. Common raillerde tamir pek mümkün değil ve en iyi bakım düzgün akaryakıt.

Focusun 4 enjektörü 1500 Liraya temin edilebiliyor orijinal ve sıfır veya az kullanılmış olarak(fabrika çıkması).. Turbosu 1000-1250 TL civarlarında. Tabi bu fiyatlar işçilik hariç ithalatçı fiyatları. Servislerde iki ile çarpın hatta bazı parçalarda üç ile 3 silindirli diye korkunuz olmasın. Düzgün bakım yapılırsa ve uygun kullanılırsa ömrü çok uzun olur. Biraz şans ve en büyük etken kullanım tarzı bu işlerde. Siz gaz pedalını sona yaslayıp gitmek isterseniz, motorda sizden gitmek isteyecektir. İlk bakıma kadar benzinle kullanın ardından lpg taktırın. Milyonlarca araçta kullanılıyor.Siz benden daha iyi bilirsiniz taksicilerin lpg merakını. Ya dizel olacak yada lpg li. Benzinli pek görmedim ben Motor konusunda sıkıntınız olmasın. Çıkma ve sıfır parçaları oldukça yaygınlaştı.Sizin motor yenilemeye kadar geçecek sürede yan sanayi parçalar bile çıkmış olur,yatakları bile yan sanayi alabilirsiniz o zamana kadar Kaliteli bir kit ve profesyonel montaj ile lpg iyi olacaktır sizin için.Şimdi motor için garanti veriyorlar sigorta yapıyorlar vs vs.. Tek sıkıntı sübaplarda oluyor.Oda gittiği yere kadar kullanırsınız sonra değiştirirsiniz. Taksimetre benzinli veya lpg li olarak farklı çalışmıyor nasılsa Bu yüzden lpg kesin tavsiyemdir. Siz alıcı olarak bile farklı düşünceler içine girebiliyorsunuz.Biz burdan kendi düşüncelerimizi söyleyeceğiz. Tüketim değerleri konusunda kimse 1.0 eb'a taş atamaz ! Oldukça ekonomik ve güç istediğinizde size yeterli miktarda gücünü yansıtabilecek bir motordur. Fakat benzinli veya dizel sizin bileceğiniz iş. İkisininde bakım maliyetlerini,tüketimlerini,vergilerini,ilk alım maliyetlerini kağıt kaleme alıp toplayacaksınız hesabı siz yapacaksınız.

Debriyaj pedalına basıldığında, baskının yaylarını itebilmek için gerekli olan kuvveti transfer eden sıvı. Fren misali abi, mantık olarak farkı yok. Eski araçlarda telli idi, yeni nesillerde hidrolik.

Dizelin uzun vadede masrafı( enjektör riski, triger seti) daha fazla olacaktır 1.0eb'tan. 1.0 eb motoruna lpg bağlatırsanız dizelden çok daha ekonomik olacaktır. 1.0 eb ile enjektör masrafınız olsa bile ki olmaz düşük olacaktır. Trigeri yağın içinde olduğu için çok daha uzun süre kullanabilirsiniz. Turbo dizelde 150 bin civarı yolcudur. Eb'un turbosunda özel malzeme kullanıldığı için daha uzun süre kullanabilirsiniz. Bakım periyodu daha uzun süredir ve daha ucuzdur dizele göre. Çok uzun vadede mıtor rektefiye masrafınız eb ile daha düşük ve geç olacaktır. İlk alım maliyeti, mtv gibi unsurlarda da eb'u öneririm.

Her zaman tam temas olmuyor olabilir ampül duy arasında. Ampüllerde gerekli direnç olmuyor olabilir üretimden kaynaklı. Bir elektrikçide stop ampüllerini değiştirin sağ sol hepsi 10 lira tutmaz. Yine devam ederse servis yolu gözükür size

Bu arada hidrolik sıvısının 2 senede bir veya 80.000 kilometrede bir değişimi önerilir. Pahalı bir sıvı değil. Hava alması sıvısı işçiliği dahil 100 liraya değiştirebilirsiniz. Frene bastığınızda balatayı diske iten kuvvetin taşınmasında kullanıldığı için önem arz eder.

Fren hidrolik yağı, aynı zamanda kavramada da kullanılıyor.

Ford ustaları konusunda iyi şeyler söyleyemem ben. Birkaç powershift mevzusu duydum, yeni bir şanzıman olduğu için çok zorlanmışlar. Serviste birkaç araç bir ay civarı kalmış. 1.0 eb'u iyi bilen bir usta olacağını zannetmiyorum şu zamanda. Zamanla oturacaktır tabiki. Ford başteknisyenlere eğitim vermiş ama ustalar ne kadar almıştır bilemiyorum